Axtarış Nəticələri

Bəqərə Suresi, 124. Ayet: Vaxtilə Rəbbi İbrahimi bir neçə sözlə sınağa çəkmişdi. O da onları tamamilə yerinə yetirdi. Allah dedi: “Mən səni insanlara imam (dini rəhbər) təyin edəcəyəm!” (İbrahim:) “Nəslimdən də (dini rəhbərlər təyin et)!” - dedi. Allah: “Zalımlar Mənim əhdimə nail ola bilməzlər”, - buyurdu....
Hicr Suresi, 54. Ayet: (İbrahim:) “Mən qocalmışkən mənə müjdəmi verirsiniz? Nə (qəribə bir şey) ilə müjdə verirsiniz?” - dedi....
Bəqərə Suresi, 260. Ayet: Ve hani İbrâhîm: 'Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!' demişti. (Rabbi ise:) 'Yoksa inanmadın mı?' buyurdu. (İbrâhîm:) 'Hayır (inandım), fakat kalbimin mutmain olması için (istiyorum)' dedi. (Bunun üzerine Rabbi) buyurdu ki: 'Öyle ise kuş(lar)dan dört tâne yakalayıp onları kendine alıştır, sonra (onları kesip parçala,) her bir dağın üzerine onlardan bir parça koy, sonra da onları çağır, (bak nasıl) koşarak sana geleceklerdir!' Artık bil ki şübhesiz Allah, Azîz (kudreti dâimâ üstün ge...
Hicr Suresi, 52. Ayet: Onun yanına girdikleri zaman, "selam" dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi....
Hicr Suresi, 52. Ayet: Onun yanına girdikleri zaman, «selam» dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi....
Hicr Suresi, 54. Ayet: (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi....
Hicr Suresi, 54. Ayet: (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi....
Hicr Suresi, 56. Ayet: (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?...
Hicr Suresi, 56. Ayet: (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?...
Hicr Suresi, 56. Ayet: (İbrâhîm:) 'Zâten dalâlete düşenlerden başka Rabbinin rahmetinden kim ümid keser?' dedi....
Hicr Suresi, 56. Ayet: (İbrahim:) "Rabbinin rahmetinden, büsbütün yolunu şaşırmış olanlardan başka kim kesebilir ki umudunu?" dedi....
Məryəm Suresi, 47. Ayet: (İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi....
Məryəm Suresi, 47. Ayet: (İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi....
Məryəm Suresi, 47. Ayet: (İbrahim:) "Sana selam olsun!" diye cevap verdi, "Rabbimden seni bağışlamasını isteyeceğim: Çünkü O bana karşı hep lütufkar olmuştur....
Məryəm Suresi, 47. Ayet: (İbrahim:) «Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O bana pek lütufkârdır» dedi....
Ənbiya Suresi, 54. Ayet: (İbrâhîm:) 'Yemîn olsun ki siz de atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz' dedi....
Ənbiya Suresi, 54. Ayet: (İbrahim:) "Doğrusu, siz de atalarınız da apaçık bir sapıklık içindeymişsiniz!" dedi....
Ənbiya Suresi, 56. Ayet: (İbrahim:) "Yoo!" dedi, "Ama sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir; yani, onları O yoktan var edip düzene sokmuştur: ve ben de bu gerçeğe tanıklık edenlerden biriyim!"...
Ənbiya Suresi, 63. Ayet: (İbrâhîm:) 'Belki onu bu büyükleri yapmıştır; onlara bir sorun bakalım, eğer konuşuyorlarsa!' dedi....
Ənbiya Suresi, 63. Ayet: (İbrahim:) "Bu işi, belli ki, şu yapmıştır, putların en irisi yani: ama en iyisi, siz kendiniz onlara sorun; tabii, eğer konuşmasını biliyorlarsa!"...
Ənbiya Suresi, 66. Ayet: (İbrahim:) "O halde" dedi, "Allah'ı bırakıp da, size hiçbir şekilde ne yararı ne de zararı dokunmayan şeylere mi tapınıyorsunuz?...
Şüəra Suresi, 72. Ayet: (İbrâhîm:) 'Peki duâ ettiğiniz zaman (onlar) sizi işitiyorlar mı?' dedi....
Şüəra Suresi, 72. Ayet: (İbrahim:) "Peki, yalvarıp yakardığınız zaman sizi işittiklerine,...
Şüəra Suresi, 75. Ayet: (İbrahim:) "Peki" dedi, "(bu) taptığınız şeylere (başınızı kaldırıp da) hiç bakmadınız mı?...
Ənkəbut Suresi, 26. Ayet: Bunun üzerine Lût ona (İbrâhîm’e) îmân etti. (İbrâhîm:) 'Doğrusu ben Rabbime hicret ediciyim. Muhakkak ki, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ancak O’dur' dedi....
Ənkəbut Suresi, 32. Ayet: (İbrâhîm:) 'Ama orada Lût var!' dedi. (Onlar:) 'Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi bilenleriz; onu ve âilesini mutlaka kurtaracağız; ancak karısı hâriç; (o, inkârı sebebiyle) geride kalacak (helâk edilecek) olanlardandır' dediler....
Zariyat Suresi, 31. Ayet: (İbrahim:) O halde işiniz nedir, ey elçiler? dedi....
Zariyat Suresi, 31. Ayet: (İbrahim:) O halde işiniz nedir, ey elçiler? dedi....
Zariyat Suresi, 31. Ayet: (İbrahim:) 'Ey elçiler asıl göreviniz nedir?' dedi....
Zariyat Suresi, 31. Ayet: (İbrâhîm:) 'O hâlde (asıl) mühim işiniz nedir, ey elçiler?' dedi....
Bəqərə Suresi, 124. Ayet: Rəbbi İbrahimi (bəzi) kəl-mələrlə sınadığı zaman o, bunları tamamilə yerinə yetirdi. (Allah:) “Mən səni insanlara imam edəcəyəm!”– dedi. (İbrahim:) “Nəslimdən də (imam et)!”– dedi. (Allah:) “Zalımlar Mənim (onlarla) əhd (bağlamağıma) nail olmazlar!”– dedi....
Zariyat Suresi, 25. Ayet: Onlar onun yanına daxil olub: “(Sənə) salam olsun!”– dedilər. (İbrahim:) “Sizə də salam olsun! Siz yad adamlara oxşayırsınız!”– dedi....