Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ənam Suresi, 61. Ayet:
O
(Allah),
bəndələri üzərində tam hakimiyyət sahibidir. O sizə gözətçi mələklər göndərir. Nəhayət, birinizin ölümü çatdığı zaman mələklərimiz onun canını alar. Onlar (öz işlərində) heç bir nöqsana yol verməzlər....
Ənam Suresi, 65. Ayet:
De: “O
(Allah),
üstünüzdən (göydən) və ya ayaqlarınızın altından (yerdən) sizə əzab göndərməyə, yaxud sizin aranızı qarışdırıb bir-birinizə zərər verdirməyə qadirdir”. Bax, başa düşsünlər deyə, ayələri onlara necə açıqlayırıq! (Əvvəlki qövmlər peyğəmbərlərə iman gətirmədiyi üçün Allah onların bəzilərinin üzərinə göydən daş yağdıraraq, bəzilərini də şiddətli zəlzələlərlə məhv etmişdir. Bir qisim tayfaları da daxili çaxnaşmalar salmaqla bir-birinə qırdırmışdır. Yuxarıdakı ayə bu hadisələrə işarə e...
Ənam Suresi, 108. Ayet:
Allahdan başqasına dua edənlərə (sitayiş edənlərə) söyməyin! Yoxsa onlar da, bilmədən düşməncəsinə Allaha söyərlər. Beləcə, hər bir ümmətə öz əməllərini cazibəli göstərdik. Sonra onların qayıdışı Rəbbinin hüzurunadır. O
(Allah),
etdikləri əməlləri onlara xəbər verəcəkdir. (Yuxarıdakı ayədən də aydın olduğu kimi, hər hansı xalqın, yaxud fərdin müqəddəs hesab etdiyi şeylərə söyməmək və onları təhqir etməmək lazımdır. Çünki bu kimi hərəkətlər nəticəsində onlar da buna reaksiya verərək müsəlmanların...
Bəqərə Suresi, 26. Ayet:
Allâh, bir sivrisineği hattâ onun da üstünde olan(ondan daha zayıf bir varlığ)ı misal vermekten utanmaz. İnananlar onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. İnkâr edenler ise: "Allâh, bu misalle ne demek istedi?" derler. (Allâh), onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir. Onunla sadece fâsıkları saptırır....
Bəqərə Suresi, 30. Ayet:
Rabbin (ezelî irâdesi Âdem'i var kılmayı murad ettiğinde) meleklere : «Ben yeryüzünde herhalde (emirlerimi yerine getirecek, Benim adıma konuşacak) bir halîfe var kılacağım» demişti. (Melekler de) «Orada fesad çıkaracak, kanlar dökecek kimse mi yaratacaksın ?! Oysa biz Seni hamdinle tesbîh ve Seni takdîs ediyoruz» demişlerdi.
(Allah),
«Şüphesiz ki Benim bildiğimi siz bilmezsiniz» demişti....
Bəqərə Suresi, 31. Ayet:
Ve
(Allah),
Âdem'e, (Allah'ın) isimlerinin hepsini (bu isimlerdeki hikmetleri) öğretti. Sonra onları meleklere arz ederek dedi ki: “Haydi sadıklardan iseniz bunları isimleri ile bana haber verin (söyleyin).”...
Bəqərə Suresi, 37. Ayet:
Sonra Âdem, Rabbinden kelimeleri telakki etti (öğrendi) (ve Rabbine tövbe etti.). Bunun üzerine
(Allah),
onun tövbesini kabul buyurdu. Muhakkak ki O, Tevvab'tır (tövbeleri kabul edendir), rahîm'dir (rahmet nuru gönderendir)....
Bəqərə Suresi, 71. Ayet:
(Musa a.s) dedi ki: “Muhakkak ki O
(Allah),
buyuruyor ki, o mutlaka boyunduruk altına alınmamış bir inektir. Toprağı sürmez, ekin sulamaz, salmadır, onda alaca (leke) yoktur.” Dediler ki: “İşte şimdi hakikati getirdin (tam tarifini yaptın).” Bunun üzerine onu (o vasıfta olan ineği bulup) kestiler. Ve az kalsın bunu yapmayacaklardı....
Ali-İmran Suresi, 29. Ayet:
De ki: Sinelerinizde olanı, gizleseniz veya onu açıklasanız da, Allah onu bilir. Ve
(Allah),
göklerde ve yerde olanları bilir. Ve Allah herşeye kadîrdir....
Ali-İmran Suresi, 128. Ayet:
Senin için bir emir (yapacağın bir şey) yoktur.
(Allah),
ya onların tövbesini kabul eder veya onlara azap eder. Oysa onlar, gerçekten zalimlerdir....
Ali-İmran Suresi, 128. Ayet:
Bu işten sana hiçbir şey düşmez.
(Allah),
ya onların tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarından dolayı azab eder....
Ali-İmran Suresi, 154. Ayet:
Sonra
(Allah),
bu gamın arkasından sizin üzerinize sükûnet veren bir uyku indirdi, içinizden bir grubu sarıp kaplıyordu ve diğer grup, canlarını önemsemişti (canlarının kaygısına düştüler). Allah'a karşı cahiliyye zannı ile haksız zanda bulunuyorlar: "Bu emirden bize bir şey (bir nasib) var mı?" diyorlar. (Onlara): "Muhakkak ki emirlerin hepsi Allah'ındır." de. İçlerinde sana açıklamadıkları bir şey saklıyorlar. "Bu emirden bize bir şey (bir nasib) olsaydı, burada öldürülmezdik." diyorlar. Eğer ...
Nisa Suresi, 93. Ayet:
Ve kim, bir mü'mini taammüden (kastederek) öldürürse, o takdirde onun cezası, içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir ve Allah ona gazab etmiş ve ona lânet etmiştir. Ve
(Allah),
onun için “büyük azap” hazırlamıştır....
Nisa Suresi, 108. Ayet:
Onlar insanlardan gizlerler ama Allah'tan gizleyemezler. Onlar, Allah'ın razı olmayacağı sözlerle geceleyin gizlice düzen kurarlarken O
(Allah),
onlarla beraberdir. Allah, onların yaptıkları şeyi (amellerini) kuşatandır....
Nisa Suresi, 140. Ayet:
Ve O
(Allah),
Kitab'da (Kur'an'da) size şöyle indirmişti: “Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman artık, ondan başka bir söze dalıncaya kadar, onlarla beraber oturmayın. Aksi taktirde (eğer onlarla beraber oturursanız) mutlaka siz de onlar gibi olursunuz. Muhakkak ki Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacak olandır....
Nisa Suresi, 140. Ayet:
O
(Allah),
Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir....
Nisa Suresi, 140. Ayet:
O
(Allah),
Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir....
Nisa Suresi, 142. Ayet:
Muhakkak ki münafıklar, Allah'a hile yaparlar. Oysa O
(Allah),
onlara hile yapandır. Ve onlar, namaza kalktıkları zaman, üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Ve Allah'ı pek az zikrederler....
Nisa Suresi, 152. Ayet:
Ve onlar ki, Allah'a ve elçilerine inandılar, onlardan hiçbiri arasında ayırım yapmadılar; işte (Allâh), pek yakında onların da mükâfâtlarını verecektir. Allâh, çok bağışlayan, çok esirgeyendir....
Nisa Suresi, 173. Ayet:
Fakat âmenû olan (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyen) ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yapanlara ise, onların ecirleri (mükâfatları), onlara ödenir ve
(Allah),
onlara kendi fazlından daha da artırır. Ve (kulluk etmekten) çekinen ve kibirlenen kimselere ise, “elîm azap” ile azap edilir. Ve onlar, kendileri için Allah'tan başka bir dost ve bir yardımcı bulamazlar....
Nisa Suresi, 175. Ayet:
Allah’a iman edip ona sımsıkı sarılanları ise
(Allah),
kendisinden bir rahmet ve lütfa kavuşturacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir....
Nisa Suresi, 175. Ayet:
Allah'a inanıp O'na sımsıkı sarılanları
(Allah),
kendisinden bir rahmet ve lutfa sokacak ve kendisine varan dosdoğru yola iletecektir....
Nisa Suresi, 175. Ayet:
Alah'a inanıp O'na yapışanları (Allâh), kendinden bir rahmetin ve lutfun içine sokacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir....
Maidə Suresi, 18. Ayet:
Hâlbuki yahudiler ve hris ti yan lar: 'Biz, Allah’ın oğul ları ve sevdikleriyiz!' dedi(ler). De ki: 'Öyleyse
(Allah),
günahlarınız yüzünden size ni çin azâb edi yor? Bil'a kis siz,(O’nun) yarattığından bir insansınız.'(O,) dile diği kimseye (hikmetine bi nâen kendi lüt fundan) mağfiret e der, dilediği kim seye de(hak ettiği üzere) azâb eder. Hem göklerin ve yerin ve iki si arasın da bulunanların mülkü Allah’ındır. Nihâyet dönüş ancak O’na dır....
Ənam Suresi, 16. Ayet:
O gün (izin günü), kim ondan (azaptan) uzaklaştırılırsa, o taktirde ona
(Allah),
rahmet etmiştir. Ve işte bu, apaçık bir fevzdir (kurtuluştur)....
Ənam Suresi, 30. Ayet:
Rab’lerinin huzurunda durduruldukları vakit (hâllerini) bir görsen! (Allah) diyecek ki: “Nasıl, şu (dirilmek) gerçek değil miymiş?” Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun ki, gerçekmiş” diyecekler.
(Allah),
“Öyleyse inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı!” diyecek....
Ənam Suresi, 54. Ayet:
Âyetlerimize inanan kimseler sana geldiği zaman, onlara şöyle de: “Selâm üzerinize olsun. Rabbiniz, kendi üzerine “rahmeti” yazdı. Öyle ki;sizden, kim cahillikle bir kötülük yapar, sonra onu yaptıktan sonra tövbe eder (mürşidin önünde) ve ıslâh olursa (nefs tezkiyesi yaparsa), o taktirde muhakkak ki O
(Allah),
Gafur'dur (mağfiret edendir), Rahîm(rahmet nurunu gönderen)'dir.”...
Ənam Suresi, 127. Ayet:
Rab'lerinin katında onlar için selâm yurdu (teslim yurdu) vardır. Yapmış olduklarından dolayı, O
(Allah),
onların dostudur....
Ənam Suresi, 127. Ayet:
Onlar için Rableri katında selâmet yurdu (Cennet) vardır ve O
(Allah),
yapmakta oldukları (sâlih ameller) sebebiyle onların dostudur....
Ənam Suresi, 128. Ayet:
(Allah),
onların hepsini topladığı gün, cinlere: «Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız» der. İnsanlardan cinlerin dostu olanlar da şöyle derler: «Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandık. Nihayet bize tayin ettiğin vademize ulaştık». Allah da: «Sizin durağınız cehennemdir. Orada, Allah'ın dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksınız» der. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilendir....
Ənam Suresi, 139. Ayet:
-Bu hayvanların karınlarındakiler sadece erkeklerimiz içindir. Karılarımıza haramdır, ama eğer ölü (doğar) ise hepsi buna ortaktır, derler.
(Allah),
onlara uydurduklarının cezasını verecektir. Çünkü O, hakimdir, alimdir....
Ənam Suresi, 143. Ayet:
Sekiz çift: Koyundan iki, keçiden iki. De ki: «
(Allah),
iki erkeği mi haram kıldı yoksa iki dişiyi mi, ya da iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı? Eğer doğru iseniz bana ilimle haber verin.»...
Ənam Suresi, 143. Ayet:
Sekiz çift (hayvan): Koyundan iki, keçiden iki. De ki: "(Allâh), iki erkeği mi harâm etti, iki dişiyi mi, yoksa iki dişinin Rahimlerinde bulunan(yavru)ları mı? Eğer doğru iseniz bana bilgi ile haber verin."...
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve deveden iki, sığırdan iki. De ki:
(Allah),
«İki erkeği mi haram kıldı, yoksa iki dişiyi mi, ya da iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı? Yoksa, Allah'ın size böyle vasiyet ettiğine şahitler mi oldunuz? (O'nun yanında mıydınız?). Böyle hiçbir bilgiye dayanmadan, insanları saptırmak için, Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Şüphesiz Allah, o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez»...
Əraf Suresi, 74. Ayet:
'Hem hatırlayın o zamanı ki
(Allah),
sizi Âd (kavmin)den sonra (yeryüzünde)halîfeler kıldı ve sizi yeryüzünde yerleştirdi; ovalarından saraylar ediniyorsunuz ve dağlardan evler yontuyorsunuz. Öyle ise Allah’ın ni'metlerini hatırlayın ve yeryüzünde fesad çıkarıcılar olarak bozgunculuk yapmayın!'...
Əraf Suresi, 74. Ayet:
"Düşünün ki (Allâh), Âd'dan sonra sizi hükümdarlar yaptı ve yeryüzünde sizi yerleştirdi: Onun düzlüklerinde saraylar ediniyorsunuz, dağlarını yontup evler yapıyorsunuz, artık Allâh'ın ni'metlerini hatırlayın da yeryüzünde bozgunculuk yapıp karışıklık çıkarmayın....
Ənfal Suresi, 52. Ayet:
(Bunların tavır ve âdetleri), tıpkı Firavun hanedanıyla, onlardan evvelkilerin tavrı gibidir. Onlar, Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi de O da
(Allah),
kendilerini günahları yüzünden yakalamıştı. Çünkü Allah çok büyük kuvvetin sahibidir, azabı pek şiddetlidir....
Ənfal Suresi, 63. Ayet:
Ve
(Allah),
onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir....
Ənfal Suresi, 63. Ayet:
Ve
(Allah),
onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir....
Tövbə Suresi, 31. Ayet:
Onlar, ahbarları (dîn adamlarını) ve ruhbanları (rahipleri) ve Meryem oğlu Mesih'i Allah'tan başka Rab'ler edindiler. Tek bir ilâha kul olmalarından başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilâh yoktur. (Onların) şirk koştukları şeylerden O
(Allah),
münezzehtir....
Tövbə Suresi, 33. Ayet:
O
(Allah),
müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir....
Tövbə Suresi, 33. Ayet:
O
(Allah),
müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir....
Tövbə Suresi, 75. Ayet:
Onlardan (bazı) kimseler: “Eğer
(Allah),
Kendi fazlından bize verirse, elbette mutlaka sadaka veririz ve mutlaka salihlerden oluruz.” diye, Allah'a ahd verdiler....
Tövbə Suresi, 76. Ayet:
Bundan sonra onlara
(Allah),
Kendi fazlından verince, onunla (verdiği şeyle) cimri oldular. Ve onlar, yüz çeviren kimseler olarak (ahdlerinden) döndüler....
Tövbə Suresi, 77. Ayet:
Böylece O'na (Allahû Tealâ'ya) vaadettikleri şeyi, Allah'a karşı yerine getirmediklerinden ve yalan söylemiş olduklarından dolayı, (onların bu yaptıklarının) sonucunda
(Allah),
onların kalplerine, onunla karşılaşacakları güne kadar nifak duygusu verdi....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Güneşi parlak bir ışık (kaynağı) ve ayı aydınlık kılan, ve yılların sayısını bilesiniz, (zamanı) ölçebilesiniz diye ona evreler koyan O'dur. Bunların hiç birini Allah bir anlam ve amaçtan yoksun yaratmış değildir.
(Allah),
bilmek isteyen bir topluluk için ayetlerini ayrıntılı olarak (işte böyle) açıklıyor:...
Yunus Suresi, 67. Ayet:
O
(Allah),
geceyi içinde dinlenesiniz diye sizin için yaratan, (çalışıp kazanmanız için de) gündüzü aydınlık kılandır. Şüphesiz bunda dinleyen bir toplum için ibretler vardır....
Yunus Suresi, 67. Ayet:
O
(Allah),
geceyi içinde dinlenesiniz diye sizin için yaratan, (çalışıp kazanmanız için de) gündüzü aydınlık kılandır. Şüphesiz bunda dinleyen bir toplum için ibretler vardır....
Yunus Suresi, 100. Ayet:
Ve Allah'ın izni olmaksızın, bir kimsenin (bir nefsin) mü'min olması (mümkün) olamaz. Ve
(Allah),
akıl etmeyen kimselerin üzerine ceza (azap) verir....
Hud Suresi, 5. Ayet:
Dikkat edin! Şübhesiz ki onlar, ondan (o peygamberden kendilerini) gizlemek için göğüslerini bükerler. Bilesiniz, (onlar) elbiselerine bürünecekleri zaman dahi
(Allah),
onlar neyi gizlerler ve neyi açıklarlarsa bilir. Çünki O, sînelerin içinde olanı hakkıyla bilendir....
Nəhl Suresi, 1. Ayet:
Allah'ın emri geldi, artık onda acele etmeyin. O
(Allah),
şirk koştukları şeylerden münezzeh ve yücedir....
Nəhl Suresi, 1. Ayet:
Allah'ın emri geldi, artık onda acele etmeyin. O
(Allah),
şirk koştukları şeylerden münezzeh ve yücedir....
Nəhl Suresi, 3. Ayet:
(Allâh), gökleri ve yeri hak ile (hikmeti uyarınca) yarattı. (O), onların ortak koştuklarından yücedir....
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
O halde, yaratan
(Allah),
yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Hâla düşünmüyor musunuz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
O halde, yaratan
(Allah),
yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Hâla düşünmüyor musunuz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Hiç yaratan
(Allah),
yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yaratan
(Allah),
yaratmayan kişi gibi midir? Artık iyice düşünmeyecek misiniz? ...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Öyleyse (sizin için bu kadar ni'metleri yoktan) yaratan
(Allah),
(aslâ)yaratamayan (putlarınız ve sâdece var olanı keşfeden insanlar) gibi midir? Hâlâ ibret almaz mısınız?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
O halde, (düşünün, bütün bunları) yaratan
(Allah),
hiçbir şey yaratamayan herhangi bir (varlıkla) kıyaslanabilir mi? Hala aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?...
Nəhl Suresi, 27. Ayet:
Sonra kıyâmet günü
(Allah),
onları alçaltacak (rezil rüsva edecek). Ve onlara: “Ortaklarım nerede?” diyecek. “Onlar için ayrılıklara düştünüz.” Kendilerine ilim verilenler şöyle dedi: “Muhakkak ki rezillik ve azap, bugün kâfirlerin üstünedir.”...
Nəhl Suresi, 27. Ayet:
Sonra kıyamet gününde
(Allah),
onları rezil eder ve der ki: "Kendileri hakkında (müminlere) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?" Kendilerine ilim verilmiş olanlar derler ki: "Şüphesiz bugün rezillik ve kötülük kâfirleredir."...
Nəhl Suresi, 27. Ayet:
Sonra kıyamet gününde
(Allah),
onları rezil eder ve der ki: «Kendileri hakkında (müminlere) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?» Kendilerine ilim verilmiş olanlar derler ki: «Şüphesiz bugün rezillik ve kötülük kâfirleredir.»...
Nəhl Suresi, 27. Ayet:
Sonra Kıyamet Günü'nde
(Allah),
"Hani nerede, o uğruna (doğru yoldan) ayrı düştüğünüz düzmece tanrılarınız!" diyerek onları(n hepsini) rüsvay edecektir. Kendilerine (dünya hayatında) bilgi verilmiş olanlar: "Bugün" diyecekler, "rüsvaylık da, bedbahtlık da hakkı inkar edenler içindir;...
Nəhl Suresi, 93. Ayet:
Eğer Allâh dileseydi, elbette sizi tek bir inanca sahip toplum kılardı. . . Fakat (Allâh), dilediğini saptırır ve dilediğini de hakikate erdirir. . . Yaptıklarınızın sonuçlarını yaşayacaksınız!...
Nəhl Suresi, 121. Ayet:
O'nun (Allah'ın) ni'metlerine şükredici idi.
(Allah),
onu seçti. Ve onu Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ulaştıran yola) hidayet etti (ulaştırdı)....
İsra Suresi, 43. Ayet:
O
(Allah),
onların söylediklerinden Sübhan'dır (münezzehtir) ve Üstün'dür, Yüce'dir, Büyük'tür....
Kəhf Suresi, 44. Ayet:
İşte burada velâyet (yardım, dostluk) Allah'a ait bir haktır. O
(Allah),
sevap (mükâfat) açısından da akıbet (sonuç) açısından da hayırlıdır....
Məryəm Suresi, 7. Ayet:
(Allah),
«Ey Zekeriyyâ ! Doğrusu biz seni Yahya isminde bir oğlanla müjdeliyoruz ki bundan önce bu adı kimseye vermedik.»...
Məryəm Suresi, 75. Ayet:
De ki: «Kim sapıklık içinde ise çok esirgeyici
(Allah),
onu (n dünyalığını ve ipini) uzatdıkca uzatır. Nihayet va'd olunageldikleri şeyleri — ya azabı, yahud kıyameti — gördükleri zaman artık kimin yeri daha kötü, kimin cemâati (ve yardımcıları) daha zaîf imiş, bileceklerdir. ...
Taha Suresi, 110. Ayet:
(Allah),
onların önündeki(leri) ve arkasındaki(leri) (onların geçmişini ve geleceğini) bilir ve onu, ilim ile ihata edemezler (bilemezler)....
Ənbiya Suresi, 23. Ayet:
O
(Allah),
yaptığı şeylerden mesul (sorumlu) değildir. Ve onlar, (yaptıklarından) mesuldür (sorgulanırlar)....
Həcc Suresi, 59. Ayet:
(Allah),
onları mutlaka razı olacakları bir yere dahil edecektir. Ve şüphesiz ki Allah, mutlaka en iyi bilendir, Halim'dir....
Həcc Suresi, 61. Ayet:
İşte böyle. (Allâh), geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. Doğrusu Allâh, işiten ve görendir....
Həcc Suresi, 71. Ayet:
Allah'tan ayrı olarak öyle şeylere tapıyorlar ki (Allâh), onlara hiçbir kudret indirmemiştir. Kendilerinin de onların tanrı olabileceği hakkında bir bilgileri yoktur. O zâlimlerin yardımcısı yoktur....
Həcc Suresi, 78. Ayet:
Allah uğrunda nasıl cihâd etmek gerekiyorsa, öyle cihâd edin! O sizi seçmiş ve dinde üzerinize hiçbir zorluk kılmamıştır. Babanız İbrâhîm’in dîninde de (böyleydi).O
(Allah),
gerek daha önce(ki kitablarda), gerekse bunda (Kur’ân’da) sizi 'Müslümanlar' diye isimlendirdi ki, peygamber(iniz) size şâhid olsun ve (siz de) bütün insanlara şâhidler olasınız! Öyle ise namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’(ın dînin)e sımsıkı tutunun! O sizin Mevlâ’nızdır. İşte O ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcı...
Möminun Suresi, 92. Ayet:
(Allah),
gaybı (görünmeyeni) ve görüneni bilendir. Ve onların şirk koştukları şeylerden çok yücedir....
Nur Suresi, 39. Ayet:
Ve kâfirlerin amelleri düz arazideki serap gibidir. Susamış olan, onu su zannetti. Ona ulaştığı zaman, bir şey bulamadı. Ve yanında (karşısında) Allah'ı buldu. Böylece
(Allah),
onun hesabını ona tam olarak ödedi. Ve Allah, hesabı seri (çabuk) görendir....
Nur Suresi, 43. Ayet:
Görmedin mi şu hakıykatı ki Allah bulutları (dilediği yere) sürüyor, sonra aralarında bir imtizac haasıl ediyor, sonra da onu (bir biri üstüne binmiş) bir yığın haaline getiriyor. İşte görüyorsun ki yağmur bunların arasından çıkıyor.
(Allah),
içinde dolu bulunan gökden (yukarıdan) ba'zı dağlar indiriyor da bununla kimi dilerse ona musîybet veriyor, kimi de dilerse ondan bunu bertaraf ediyor. Onun şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri çalıb kamaşdırır. ...
Furqan Suresi, 1. Ayet:
Âlemlere uyarıcı olması için kuluna Furkan'ı indiren
(Allah),
mübarek'tir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar kılan O
(Allah),
mübarek'tir (şanı yüce). Ve orada Ay'ı, aydınlatıcı bir kandil kıldı....
Nəml Suresi, 91. Ayet:
Ben sadece "Rabbe (Allah'a) kul olmak" ile emrolundum. Bu belde ki, O
(Allah),
onu hürmete lâyık kıldı. Ve herşey O'nundur (Allah'ındır). Ve ben "teslim olanlardan olmakla" emrolundum....
Qəsəs Suresi, 62. Ayet:
Ve o gün
(Allah),
onlara (o müşriklere) seslenir de: '(Kendilerini bana ortak)zannetmekte olduğunuz ortaklarım nerede?' buyurur....
Qəsəs Suresi, 74. Ayet:
Ve o gün
(Allah),
onlara (o müşriklere) seslenir de: '(Kendilerini bana ortak)zannetmekte olduğunuz ortaklarım nerede?' buyurur....
Qəsəs Suresi, 85. Ayet:
Muhakkak ki Kur’an’ı sana inzâl eden
(Allah),
seni (ahirete göçmeden önce, hicret ederek içinden çıktığın) Mekke’ye geri çevirecektir. (Ey Rasûlüm), de ki: Rabbim, hidayetle gelen kimseyi ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir....
Qəsəs Suresi, 85. Ayet:
(Ey Resûlüm!) Şübhesiz ki Kur’ân’ı (tebliğ ve onunla amel etmeyi) sana farz kılan
(Allah),
elbette seni dönülecek yere (Mekke’ye) iâde edicidir. De ki: 'Rabbim kimin hidâyetle geldiğini ve kimin apaçık bir dalâlet içinde olduğunu en iyi bilendir.'...
Qəsəs Suresi, 85. Ayet:
(Ey inanan kişi,) apaçık bir üslupla bu Kuran'ı sana vaz'eden
(Allah),
şüphe yok ki, seni (ölümden sonra) yeni bir hayata döndürecektir. (Hakkı kabule yanaşmayanlara) de ki: "Kimin doğru yolda yürüdüğünü ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilen Rabbimdir!"...
Qəsəs Suresi, 85. Ayet:
Kur'ân'ı sana (indiren ve) gerekli kılan (Allâh), elbette seni varılacak yere döndürecektir. De ki: "Rabbim kimin hidâyet getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde bulunduğunu bilir."...
Ənkəbut Suresi, 21. Ayet:
(Allah),
dilediği kişiye azap eder ve dilediği kişiye rahmet eder (Rahîm esmasıyla tecelli eder). Ve O'na, (halden hale çevrilip) döndürüleceksiniz....
Ənkəbut Suresi, 55. Ayet:
O gün azap, üstlerinden ve ayaklarının altından onları kaplayacak. Ve
(Allah),
"Yapmış olduğunuz şeyleri (cezasını) tadın!" diyecek....
Rum Suresi, 5. Ayet:
Allah'ın yardımı ile
(Allah),
dilediğine yardım eder. Ve O; Azîz'dir (yüce, üstün), Rahîm'dir (Rahîm esması ile tecelli eden, esirgeyen, rahmet nuru gönderen)....
Rum Suresi, 19. Ayet:
(Allâh), ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır; yeri ölümünden sonra diriltir. İşte siz de (bedensel hayâta) öyle çıkarılacaksınız....
Rum Suresi, 28. Ayet:
(Allah),
size kendi nefslerinizden örnek verdi. Sizi rızıklandırdığımız şeylerde, sizin sağ elinizin (altında bulunan) sahip olduğunuz (kölelerinizden) ortaklarınız var mı ki (o putlar da Allah'a ortak olsun), böylece onlarla eşit olasınız, onları birbirinizi saydığınız gıbı sayasınız. Akıl eden bir kavim için ayetleri işte böyle açıklıyoruz....
Rum Suresi, 33. Ayet:
İnsanlara bir zarar değdiği vakit, (her şeyden geçerek yalnız) Rablerine dönüb yalvarırlar, dua ederler. Sonra
(Allah),
katından onlara bir nimet taddırınca, bakarsın ki, içlerinden bir kısmı Rablerine ortak koşuyorlar (putlara taparak, küfür yollarına saparak Allah’a eş ediniyorlar);...
Loğman Suresi, 10. Ayet:
(Allâh), gökleri görebildiğiniz bir direk olmadan yarattı, sizi sarsar diye yere de sağlam ve yüksek dağlar attı ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her güzel çifti bitirdik....
Səcdə Suresi, 9. Ayet:
Sonra
(Allah),
onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz....
Əhzab Suresi, 8. Ayet:
(Böyle yaptık) Ki (Allâh), o doğrulara doğruluklarından sorsun. Kâfirlere de acı bir azâb hazırlamıştır....
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
Ve
(Allah),
ehl-i kitabdan, onlara (o müşrik ordularına) yardım edenleri (Kureyza yahudilerini), kalelerinden indirdi ve kalblerine korku düşürdü; bir tâifeyi öldürüyordunuz, bir tâifeyi de esir alıyordunuz....
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun ki Sebe (halkı) için meskûn oldukları yerlerde, sağda ve soldaki iki bahçe âyettir (ibrettir). Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin! (O), güzel bir belde. Ve
(Allah),
mağfiret eden bir Rab....
Səba Suresi, 39. Ayet:
De ki: "Şüphesiz benim Rabbim, kullarından rızkı dilediğine genişletip yayar ve ona kısar da. Her neyi infak ederseniz, O
(Allah),
yerine bir başkasını verir; O, rızık verenlerin en hayırlısıdır."...
Səba Suresi, 39. Ayet:
De ki: «Şüphesiz benim Rabbim, kullarından rızkı dilediğine genişletir, yayar ve ona kısar da. Her neyi infak ederseniz, O
(Allah),
onun yerine bir başkasını verir; O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.»...
Səba Suresi, 40. Ayet:
Ve o gün
(Allah),
onları hep berâber bir araya toplar; sonra meleklere: 'Bunlar, size mi tapıyorlardı?' der....
Fatir Suresi, 13. Ayet:
(Allah),
geceyi gündüzün içine, gündüzü gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı emri altına almıştır. Hepsi belirlenmiş bir zamana kadar akar (yörüngelerinde dönerler). İşte bu Allah, sizin Rabbinizdir. Mülk, O'nundur. O'ndan (Allah'tan) başka taptıklarınız, bir kıtmire (hurma çekirdeğinin zarına) bile malik değildir....
Fatir Suresi, 30. Ayet:
Onların ecirleri (mükâfatları) onlara vefa edilir (ödenir). Ve
(Allah),
onlara fazlından artırır. Muhakkak ki O; Gafûr'dur (mağfiret eden), Şekûr'dur (şükredilen)....
Fatir Suresi, 30. Ayet:
Tâ ki
(Allah),
onlara mükâfâtlarını tam olarak versin ve lütfundan onlara (daha da)arttırsın! Çünki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Şekûr (kullarının mükâfâtını fazlasıyla veren)dir....
Fatir Suresi, 30. Ayet:
Ki (Allâh), onlara ücretlerini tam ödesin ve lutfundan onlara fazlasını da versin. Çünkü O, çok bağışlayan, çok karşılık verendir....
Yasin Suresi, 36. Ayet:
Arzın yetiştirdiği herşeyden, onların nefslerinden ve bilmedikleri şeylerden çiftler (eşler) yaratan, O
(Allah),
Sübhan'dır (herşeyden münezzeh)....
Zümər Suresi, 5. Ayet:
(Allah),
gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş'i ve Ay'ı musahhar (emre amade) kıldı. Hepsi belirlenmiş bir zamana kadar (yörüngelerinde) akar (gider). O; Azîz (yüce ve üstün), Gaffar (çok mağfiret eden) değil midir?...
Zümər Suresi, 6. Ayet:
(Allah),
sizi bir kişiden (Adem’den) yarattı. Sonra Adem’in kendisinden eşini (Havva’yı) yarattı. (Deve, sığır, koyun ve keçiden erkekli ve dişili olmak üzere) sizin için (bu) davarlardan sekiz çift yarattı. Sizi analarınızın karınlarında üç karanlık içinde (karın, rahim ve zar içinde) bir yaratılıştan sonra diğer bir yaratılışa çevirib kemale erdiriyor. İşte Rabbiniz olan Allah! Mülk O’nundur; O’ndan başka hiç bir ilâh yoktur. Böyle iken (O’na ibadet etmekten) nasıl çevriliyorsunuz?...
Zümər Suresi, 8. Ayet:
İnsana bir keder dokunduğu vakit, Rabbine bütün gönlünü vererek O’na dua eder. Sonra
(Allah),
katından ona bir nimet verdiği zaman, önceden Allah’a dua ettiği hali unutur da, Allah yolundan saptırmak için Allah’a ortaklar (eşler) koşmağa başlar. (Ey Rasûlüm) de ki: “- Küfrünle biraz zevklenedur, muhakkak sen ateşliklerdensin.”...
Zümər Suresi, 70. Ayet:
Ve her nefse (herkese) yaptığının karşılığı ödendi. Ve O
(Allah),
onların yaptıklarını çok iyi bilir....
Zümər Suresi, 70. Ayet:
Herkese ne amel yaptıysa karşılığı tam olarak ödenmiştir. O
(Allah),
onların yaptıklarını en iyi şekilde bilmektedir....
Zümər Suresi, 70. Ayet:
Herkese yaptığı(nın karşılığı) tam olarak verilmiştir; Çünki O
(Allah),
(onların)yapmakta olduklarını en iyi bilendir....
Mömin Suresi, 13. Ayet:
O
(Allah),
size delillerini gösteren ve gökten size bir rızık indirendir. Fakat (O’na)yönelen kimseden başkası ibret almaz....
Mömin Suresi, 13. Ayet:
O
(Allah),
size (kudretine delâlet eden) alâmetleri gösteren ve sizin için gökten rızık (sebepleri) indirendir. (Allah'a) yönelen kimseden başkası ibret almaz....
Mömin Suresi, 19. Ayet:
(Allah),
gözlerin hainliklerini ve sinelerin gizlediği şeyleri bilir....
Mömin Suresi, 46. Ayet:
(öteki dünyadaki) ateş(in, ki o ateş)e sabah akşam (rastgele) sokulacaklar: Nitekim Son Saat'in gelip çattığı Gün
(Allah),
"Firavun ailesini en şiddetli azabın içine atın!" (buyuracaktır)....
Fussilət Suresi, 11. Ayet:
Sonra
(Allah),
buhar halinde olan göğü yaratmayı kasd etti de ona ve arza: “-İkiniz de istiyerek veya istemiyerek gelin meydana çıkın.” dedi. Onlar da: “-Biz istiyerek geldik.” dediler. (Allah’ın emrine boyun eğdiler)....
Fussilət Suresi, 39. Ayet:
Ve onun âyetlerindendir ki, arzı gerçekten kurumuş görürsün. Onun üzerine su indirdiğimiz zaman hareketlenir ve kabarır. Muhakkak ki ona (arza) hayat veren
(Allah),
elbette ölülere de hayat verendir. Muhakkak ki O, herşeye kaadirdir....
Fussilət Suresi, 54. Ayet:
Onlar gerçekten Rab'lerine mülâki olacaklarından (ruhlarını hayatta iken Allah'a ulaştıracaklarından) şüphe içindeler, öyle değil mi? O
(Allah),
herşeyi ihata etmiştir (ilmiyle kuşatmıştır), öyle değil mi?...
Şura Suresi, 26. Ayet:
(Allah),
âmenû olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenlerin (dualarına) icabet eder. Ve onlara fazlından artırır. Ve kâfirler; onlar için şiddetli azap vardır....
Şura Suresi, 33. Ayet:
Eğer O
(Allah),
dilerse rüzgârı durdurur. O zaman (gemiler) onun üzerinde hareketsiz kalırlar. Muhakkak ki bunda, çok sabreden ve çok şükreden herkes için mutlaka âyetler (ibretler) vardır....
Şura Suresi, 40. Ayet:
Bir kötülüğün cezası onun misli kadar kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslâh ederse artık onun ecri (mükâfatı) Allah'a aittir. Muhakkak ki O
(Allah),
zalimleri sevmez....
Zuxruf Suresi, 16. Ayet:
Yoksa
(Allah),
yaratmakta olduklarından (kendine) kızlar edindi de, oğulları size mi ayırdı?...
Zuxruf Suresi, 16. Ayet:
Yoksa (Allâh), yarattıklarından kızları kendisine aldı da oğullar için sizi mi yeğledi?...
Duxan Suresi, 7. Ayet:
Eğer kesin bir bilgiyle inanıyorsanız
(Allah),
göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabbidir....
Duxan Suresi, 7. Ayet:
Eğer kesin bir bilgiyle inanıyorsanız
(Allah),
göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabbidir....
Casiyə Suresi, 14. Ayet:
(Ey Resûlüm!) Îmân edenlere de ki, Allah’ın (cezâlandırma) günlerini(n geleceğini)ummayan kimseleri bağışlasın (aldırmasın)lar; tâ ki
(Allah),
her topluluğa kazanmakta olduklarının karşılığını versin!...
Casiyə Suresi, 14. Ayet:
İnananlara söyle: Allâh'ın (cezâ) günlerinin geleceğini ummayanları affetsinler ki (Allâh), bir toplumu, yaptıklarıyle cezâlandırsın....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Onlar görmüyorlar mı ki, gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan
(Allah),
ölüleri de diriltmeye güç yetirir. Hayır; gerçekten O, her şeye güç yetirendir....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Onlar görmüyorlar mı ki, gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan
(Allah),
ölüleri de diriltmeye güç yetirir. Hayır; gerçekten O, her şeye güç yetirendir....
Məhəmməd Suresi, 2. Ayet:
İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e indirilen (Kur'an)a -ki o Rablerinden bir haktır- İman edenlerin
(Allah),
kötülüklerini örtüp bağışlamış, durumlarını düzeltip ıslah etmiştir....
Məhəmməd Suresi, 2. Ayet:
İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e indirilen (Kur'an) a -ki o Rablerinden olan bir haktır- iman edenlerin
(Allah),
kötülüklerini örtüp bağışlamış, durumlarını düzeltip ıslah etmiştir....
Məhəmməd Suresi, 4. Ayet:
Artık (savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınızda, hemen o boyunları(nı) vurmak(gerekir)! Nihâyet onlara ağır kayıplar verdirdiğiniz zaman, artık bağı sıkı tutun (onları esir alın); sonra da ya lûtfederek (karşılıksız) veya fidye alarak (onları salın)! Ve harb ağırlıklarını bırakıncaya kadar (gevşemeden, savaş tamâmen sona erene dek böyle yapın)! İşte (yapılacak iş) budur! Hâlbuki Allah dileseydi, elbette onlardan (hemen) intikam alırdı; fakat sizi birbirinizle imtihân etmek için (size savaşı em...
Məhəmməd Suresi, 8. Ayet:
Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince, onları kötü bir akibet beklemektedir; çünkü
(Allah),
onların bütün (iyi) işlerini değersiz kılacaktır....
Məhəmməd Suresi, 32. Ayet:
Şübhesiz ki inkâr edip Allah yolundan men' edenler ve kendilerine hidâyet belli olduktan sonra peygambere karşı gelenler, elbette Allah’a hiçbir zarar veremezler. Çünki
(Allah),
onların amellerini boşa çıkaracaktır....
Hucurat Suresi, 14. Ayet:
Göçebe Araplar: "İnandık" dediler. De ki: "İnanmadınız, fakat 'İslâm olduk' deyin. Henüz iman kalblerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Elçisine itâ'at ederseniz (Allâh), yaptığınız güzel işlerden hiçbirinin sevâbını size eksik vermez. Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir."...
Nəcm Suresi, 10. Ayet:
(Allah),
kuluna verdiği vahyi verdi....
Nəcm Suresi, 10. Ayet:
Böylece
(Allah),
vahyedilmesini uygun gördüğü her şeyi kuluna vahyetmiş oldu....
Nəcm Suresi, 32. Ayet:
Onlar ki, küçük günahlar hariç, büyük günahlardan ve fuhuştan içtinap ederler (sakınırlar). Muhakkak ki Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir. O, sizi topraktan yaratmıştı. Ve siz, annelerinizin karnında cenin idiniz. Öyleyse nefslerinizi temize çıkarmayın (nefslerinizi tezkiye ettiğinizi iddia etmeyin). O
(Allah),
kimin takva sahibi olduğunu daha iyi bilendir....
Rəhman Suresi, 1. Ayet:
Çok merhametli (Allâh),...
Mücadilə Suresi, 7. Ayet:
Allah'ın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini görmedin mi? Üç kişi arasında gizli bir konuşma olmaz ki, onların dördüncüsü O (Allah) olmasın. Ve beş kişi (arasında gizli bir konuşma) olmaz ki, onların altıncısı O (Allah) olmasın. Ve bundan daha azı veya daha çoğu, nerede olurlarsa olsunlar, mutlaka O
(Allah),
onlarla beraberdir. Sonra kıyâmet günü, yaptıklarını onlara haber verecektir. Muhakkak ki Allah; herşeyi en iyi bilendir....
Səff Suresi, 9. Ayet:
O
(Allah),
müşrikler hoşlanmasa da, Resûlünü hidâyet ve hak dîn ile onu (İslâm’ı)dinlerin hepsine üstün kılsın diye gönderendir....
Cümə Suresi, 2. Ayet:
O
(Allah),
ümmîler (Arablar) içinde, kendilerinden bir peygamber gönderendir; (o peygamber) onlara O’nun âyetlerini okuyor, onları (günahlardan) temizliyor ve onlara kitâbı ve hikmeti öğretiyor. Hâlbuki (onlar) daha önce gerçekten apaçık bir dalâlet içinde idiler....
Cümə Suresi, 3. Ayet:
Ve henüz kendilerine ulaşıp katılmamış olan diğerlerine de (peygamber gönderilmiştir); O
(Allah),
üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir....
Cümə Suresi, 3. Ayet:
Ve onlardan henüz kendilerine ulaşıp katılmamış bulunan diğerlerine de (peygamber gönderilmiştir); O
(Allah),
üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir....
Cümə Suresi, 8. Ayet:
De ki: “Muhakkak ki o, sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, işte o mutlaka size mülâki olacak (siz ölümle karşılaşacaksınız). Sonra görünmeyeni ve görüneni bilen (Allah'a) döndürüleceksiniz. O zaman
(Allah),
yapmış olduklarınızı size haber verecek.”...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
(Allah),
imrân kızı Meryem'i de misâl verir; o ki, iffet ve namusunu korumuştu. Biz de ona kendi ruhumuzdan üflemiştik. O Rabbının sözlerinin ve kitaplarının doğruluğunu bilip kabul etmiş ve umut bağlayıp itaat edenlerden olmuştu....
Haqqə Suresi, 7. Ayet:
(Allah),
onu (fırtınayı) ardarda, 7 gece, 8 gün onların üzerine musallat etti. Bundan sonra o kavmi orada, içi boş hurma ağacı kütükleri gibi yerlere serilmiş görürsün....
Cin Suresi, 17. Ayet:
Ki, kendilerini bununla denemek için. Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse,
(Allah),
onu 'gittikçe şiddeti artan' bir azaba sürükler....
Cin Suresi, 26. Ayet:
O
(Allah),
gaybı bilendir. Fakat O, gaybını hiç kimseye izhar etmez (açıklamaz)....
Cin Suresi, 27. Ayet:
Resûllerden razı oldukları (tasarruf rızasına ulaşmış olanları) hariç! O taktirde, muhakkak ki O
(Allah),
onların önünden ve arkasından gözetenler sevkeder ki,...
Cin Suresi, 27. Ayet:
Ancak peygamber(lerin)den (gaybın bir kısmını bildirmeye) râzı olduğu kimseler müstesnâdır; çünki O
(Allah),
onun (o peygamberin) önünden ve arkasından gözetleyici(melek)ler gönderir....
Müzzəmmil Suresi, 9. Ayet:
O
(Allah),
doğunun ve batının Rabbidir. O'ndan başka İlâh yoktur. Öyleyse O'nu vekil edin....
Bürüc Suresi, 9. Ayet:
Ki O
(Allah),
göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Allah, her şeyin üzerinde şahid olandır....
Bürüc Suresi, 9. Ayet:
Ki O
(Allah),
göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Allah (c.c.) her şeyin üzerinde şahid olandır....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
Muhakkak ki O
(Allah),
onu (insanı) hayata geri döndürmeye (tekrar diriltmeye) elbette kaadirdir....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
Şüphesiz
(Allah),
onu yeniden döndürmeye güç yetirendir....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
Şübhesiz ki O
(Allah),
onu geri döndürmeğe (öldürdükten sonra tekrar diriltmeğe)elbette gücü yetendir....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
O (Allâh), onu tekrar döndür(üp yarat)mağa kâdirdir....
Əhzab Suresi, 71. Ayet:
Ki O
(Allah),
amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse, artık o en büyük kurtuluşla kurtulmuştur....
Əhzab Suresi, 71. Ayet:
Ki
(Allah),
size işlerinizi düzeltsin ve sizin için günahlarınızı bağışlasın! Ve kim Allah’a ve Resûlüne itâat ederse, o takdirde gerçekten büyük bir kurtuluşa ermiş olur....
Əhzab Suresi, 71. Ayet:
Ki O
(Allah),
amellerinizi islah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resulü'ne itaat ederse, artık o en büyük kurtuluşla kurtulmuştur....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yaratan
(Allah),
onlar gibisini yaratmıya kaadir değil midir? Elbette (kaadirdir). O, (bütün kâinatı) yaratandır, (her şey'i) hakkıyle, bilendir. ...
Yasin Suresi, 82. Ayet:
O
(Allah),
bir şey irade ettiği (dilediği) zaman O'nun emri, sadece ona: "Ol!" demektir. O, hemen olur....
Saffat Suresi, 153. Ayet:
(Allah),
kızları oğlanlara tercih (mi) etti?...
Saffat Suresi, 153. Ayet:
O
(Allah),
kızları oğlanlara tercih mi etti?...
Zuxruf Suresi, 85. Ayet:
Göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü kendisinin olan
(Allah),
ne yücedir! Kıyâmet (vakti) hakkındaki bilgi, ancak O’nun katındadır. Ve (sonunda) ancak O’na döndürüleceksiniz....
Mülk Suresi, 13. Ayet:
Ve sözünüzü gizleyin veya onu açıklayın. Muhakkak ki O
(Allah),
gönüllerde olanı en iyi bilendir....
Mülk Suresi, 13. Ayet:
(Ey müşrikler) sözünüzü ister gizli tutun, ister açığa vurun; (bu ikisi müsavidir). Çünkü O
(Allah),
bütün kalblerin künhünü bilir....
Mülk Suresi, 13. Ayet:
Sözünüzü (ister) gizleyin veya (ister) onu açıklayın (fark etmez)! Çünki O
(Allah),
sînelerin içinde olanı hakkıyla bilendir....
Mülk Suresi, 21. Ayet:
Ya da eğer
(Allah),
onun rızkını tutarsa (keserse), sizi rızıklandıracak olan bu kişiler kimlerdir? Hayır, onlar haddi aşmada ve (haktan) uzak olmakta ısrarla devam ettiler....
Rum Suresi, 41. Ayet:
İnsanların ellerinin kazandığı (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesad çıktı ki
(Allah),
yaptıklarının bir kısmını(n cezâsını), kendilerine (dünyada) tattırsın; tâ ki(kötülüklerden) dönsünler....
Rum Suresi, 41. Ayet:
(Allah'ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu) insanların kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda karada ve denizlerde çürüme ve bozulma başladı: Bu şekilde
(Allah),
belki (doğru yola) geri dönerler diye yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını onlara tattıracaktır....
Rum Suresi, 41. Ayet:
İnsanların elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde bozulma meydana geldi. Neticede
(Allah),
yaptıklarının (kötü sonuçlarından) bir kısmını kendilerine tattıracaktır; umulur ki (yol yakınken) dönerler....
Rum Suresi, 54. Ayet:
O Allah ki, sizi güçsüz (zayıf) bir şeyden (nutfeden) yarattı. Sonra zayıflığın ardından (sizi) kuvvetli kıldı. Sonra (sizi), kuvvetin ardından zayıf ve ihtiyar kıldı. O
(Allah),
dilediğini yaratır. Ve O; Âlim’dir (en iyi bilen), Kaadir’dir (herşeye gücü yeten)....
Rum Suresi, 45. Ayet:
(İşte bu) âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanları, Kendi fazlından mükâfatlandırmak içindir. Muhakkak ki O
(Allah),
kâfirleri sevmez....
Rum Suresi, 45. Ayet:
Çünkü
(Allah),
iman edib de salih ameller işliyenlere fazlından mükâfat verir. Elbette o kâfirleri sevmez, yaptıklarına razı olmaz....
Rum Suresi, 45. Ayet:
Tâ ki
(Allah),
îmân edip sâlih ameller işleyenleri fazlından mükâfâtlandırsın. Şübhesiz ki O, kâfirleri sevmez....
Rum Suresi, 45. Ayet:
sonuçta
(Allah),
iman edenleri ve o imanla uyumlu ıslah edici eylemlerde bulunanları kendi lütfuyla ödüllendirmiş olur: Kuşku yok ki Allah inkar edenleri asla sevmez....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi
(Allah),
'toplanma ve buluşma' günü ile uyarıp korkutmak için, kendi emrinden olan ruhu kullarından dilediğine indirir....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
(O,) Dereceleri yükselten; Arş'ın sâhibi (Allâh), buluşma gününe karşı uyarmak için, emrinden olan ruhu, kullarından dilediğine indirir....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi
(Allah),
(ahiretteki) 'toplanma ve buluşma' günü ile uyarıp korkutmak için, kendi emrinden olan ruhu kullarından dilediğine indirir....
Mömin Suresi, 15. Ayet:
O dereceleri yüksek Arş'ın sahibi
(Allah),
buluşma gününün dehşetini haber vermek için kullarından dilediğine emrinde ruh (melek) indirip vahy veriyor....
Nisa Suresi, 142. Ayet:
Şübhəsiz ki, münafiqlər Allahı aldatmağa çalışarlar. Halbuki O
(Allah),
onları aldadır. Onlar namaza qalxdıqları zaman tənbəlliklə (ərinərək, könülsüz olaraq) qalxarlar, özlərini insanlara göstərərlər. Allahı çox az zikr edərlər....
Ənam Suresi, 127. Ayet:
Rəblərinin dərgahında onlar üçün salam yurdu (təslim yurdu) vardır. Etdiklərinə görə O
(Allah),
onların dostudur....
İsra Suresi, 43. Ayet:
O
(Allah),
onların söylədiklərindən Sübhandır və Üstündür, Ucadır, Böyükdür....
Kəhf Suresi, 44. Ayet:
Bu yerdə vəlayət (kömək, dostluq) Allaha aid bir haqdır. O
(Allah),
savab (mükafat) baxımından da aqibət baxımından da daha xeyirlidir....
Rum Suresi, 5. Ayet:
Allahın yardımı ilə
(Allah),
dilədiyinə yardım edər. O, Əzizdir, Rəhimdir....
Rum Suresi, 54. Ayet:
O Allah ki, sizi gücsüz (zəif) bir şeydən (nütfədən) yaratdı. Sonra zəifliyin ardından (sizi) qüvvətli etdi. Sonra (sizi) qüvvətin ardından zəif və qoca etdi. O
(Allah),
dilədiyini yaradar. O, Alimdir, Qadirdir....
Fussilət Suresi, 39. Ayet:
Onun ayələrindəndir ki, yeri həqiqətən qurumuş görərsən. Onun üzərinə su endirdiyimiz zaman hərəkətə gələr və qabarar. Şübhəsiz ki, ona (yerə) həyat verən
(Allah),
əlbəttə ölülərə də həyat verəndir. Şübhəsiz ki, O, hər şeyə qadirdir....
Mücadilə Suresi, 7. Ayet:
Allahın göylərdə və yerdə olan hər şeyi bildiyini görmədinmi? Üç adam arasında gizli bir danışma olmaz ki, onların dördüncüsü O (Allah) olmasın. Beş adam (arasında gizli bir danışma) olmaz ki, onların altıncısı O (Allah) olmasın. Bundan daha azı və ya daha çoxu, harada olurlarsa olsunlar, mütləq O
(Allah),
onlarla bərabərdir. Sonra qiyamət günü etdiklərini onlara xəbər verəcək. Şübhəsiz ki, Allah hər şeyi ən yaxşı biləndir....
Rum Suresi, 33. Ayet:
İnsanlara bir çətinlik və ziyan yetişən zaman tövbə edib özlərinin Rəbbinə tərəf qayıdar. Sonra
(Allah),
Öz rəhmətindən onlara dadızdırdıqda isə dərhal onlardan bir dəstə (yenə) Rəbbinə şərik qoşar....
Zümər Suresi, 70. Ayet:
Hər bir kəsə etdiyi(nin mükafatı) tam şəkildə veriləcək və O
(Allah),
onların etdiklərini daha yaxşı bilir....