Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Kəhf Suresi, 77. Ayet:
Onlar yenə yollarına davam etdilər. Nəhayət, bir qəsəbəyə gəlib çatdıqları zaman oranın əhalisindən yemək istədilər. Ancaq onlar o ikisini qonaq etməkdən imtina etdilər. Bu zaman o ikisi orada yıxılmaq üzrə olan bir divar gördülər. (Xızır) dərhal onu düzəltdi.
(Musa:)
“Əgər istəsəydin, əlbəttə, onun müqabilində bir muzd alardın”, - dedi....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Demiştiniz ki: "Ey Musa! Artık tek bir çeşit yiyeceğe dayanamayacağız. Rabbine bizim için dua et de bize yerin bitirdiklerinden kabak, sarımsak, mercimek ve soğan yetiştirsin / çıkartsın."
(Musa:)
"Hayırlı olanı daha değersiz olanla mı değiştirmek (bedele) istiyorsunuz? İsterseniz Mısır'a geri dönün / inin, orada aradığınızı bulabilirsiniz / istediğiniz var!" demişti. Böylece alçaklık ve yoksulluğa mahkum edildiler / üzerlerine alçaklık ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve Tanrı'nın gazabına uğradı...
Bəqərə Suresi, 67. Ayet:
Yine bir zaman Mûsâ, kavmine: 'Şübhe yok ki Allah, size bir bakara (bir sığır)kesmenizi emrediyor!' demişti. (Onlar:) 'Bizi alaya mı alıyorsun?' dediler. (Mûsâ:) '(Ben)öyle câhillerden olmaktan Allah’a sığınırım!' dedi....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
(Musa:)
"Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeşimden başkasına malik olamıyorum. Öyleyse bizimle fasıklar topluluğunun arasını Sen ayır." dedi....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
(Musa:)
"Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeşimden başkasına malik olamıyorum. Öyleyse bizimle fasıklar kavminin arasını sen ayır" dedi....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
(Mûsâ:) 'Rabbim! Şübhe yok ki ben, kendimden ve kardeşimden başkasına sâhib olamıyorum; bu sebeble bizimle bu fâsıklar topluluğunun arasını ayır!' dedi....
Maidə Suresi, 25. Ayet:
(Musa:)
«Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeşimden başkasına malik olamıyorum. Öyleyse bizimle fasıklar topluluğunun arasını Sen ayır.» dedi....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa:)
"Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve (ortaya) büyük bir sihir getirmiş oldular....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa:)
"Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve (ortaya) büyük bir sihir getirmiş oldular....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Mûsâ:) 'Siz atın!' dedi. Artık ne zaman ki (onlar hünerlerini ortaya) attılar, insanların gözlerini büyülediler; onlara korku saldılar ve büyük bir sihir (meydana)getirdiler....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa:)
«Siz atın» dedi. (Asalarını) Atıverince, insanların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve (ortaya) büyük bir sihir getirmiş oldular....
Əraf Suresi, 129. Ayet:
Dediler ki: "Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyete uğratıldık."
(Musa:)
"Umulur ki, Rabbiniz düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler (egemenler) kılacak, böylece nasıl davranacağınızı gözleyecek" dedi....
Əraf Suresi, 129. Ayet:
Dediler ki: «Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyete uğratıldık.»
(Musa:)
«Umulur ki, Rabbiniz düşmanınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler (egemenler) kılacak, böylece nasıl davranacağınızı gözleyecek» dedi....
Əraf Suresi, 151. Ayet:
(Mûsâ:) 'Rabbim! Bana ve kardeşime mağfiret eyle ve bizi rahmetine koy! Çünki sen, merhametlilerin en merhametlisisin!' dedi....
Əraf Suresi, 156. Ayet:
Ve (Mûsâ:) 'Bize bu dünyada da, âhirette de iyilik yaz; şübhesiz ki biz sana yöneldik.' (dedi). (Allah ise) buyurdu ki: 'Azâbımı, (kötülük yapanlardan) dilediğime isâbet ettiririm. Rahmetim ise herşeyi kaplamıştır. Fakat (âhirette) onu (günahlardan)sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize îmân edenlere yazacağım!'...
Kəhf Suresi, 64. Ayet:
(Musa:)
'İşte aradığımız yer orası idi,' dedi ve böylece izleri üzerinde geri döndüler....
Kəhf Suresi, 64. Ayet:
(Mûsâ:) 'Aradığımız zâten buydu!' dedi. Hemen kendi izlerini ta'kib ederek geri döndüler....
Kəhf Suresi, 69. Ayet:
(Musa:)
"İnşallah, beni sabreden (biri olarak) bulacaksın. Hiç bir buyrukta sana karşı gelmeyeceğim" dedi....
Kəhf Suresi, 69. Ayet:
(Musa:)
"Allah dilerse, beni sabırlı biri olarak bulacaksın" dedi, "ve ben hiçbir konuda sana uyumsuzluk göstermeyeceğim!"...
Kəhf Suresi, 69. Ayet:
(Musa:)
«İnşaallah, beni sabreden (biri olarak) bulacaksın. Hiç bir işte sana karşı gelmeyeceğim» dedi....
Kəhf Suresi, 71. Ayet:
Bunun üzerine ikisi gittiler; nihâyet gemiye bindikleri zaman, (Hızır) onu (o gemiyi tehlikeli olmayacak yerinden) deldi. (Mûsâ:) 'Onu, içinde bulunanları boğmak içinmi deldin? Gerçekten müdhiş bir şey yaptın!' dedi....
Kəhf Suresi, 73. Ayet:
(Musa:)
"Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu işimden dolayı bana zorluk çıkarma" dedi....
Kəhf Suresi, 73. Ayet:
(Musa:)
"Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu buyrultumdan (isteğimden, tasarrufumdan, irademden) dolayı bana zorluk çıkarma" dedi....
Kəhf Suresi, 73. Ayet:
(Mûsâ:) 'Unuttuğum şeyden dolayı beni mes’ûl tutma ve bu işimde (seninle berâber olmakta) bana bir güçlük yükleme! (Beni ma'zur gör!)' dedi....
Kəhf Suresi, 73. Ayet:
(Musa:)
"(Kendimi) kaybettim diye beni paylama ve beni yaptığım işten dolayı zora koşma!" dedi....
Kəhf Suresi, 73. Ayet:
(Musa:)
«Beni, unuttuğumdan dolayı sorgulama ve bu işimden dolayı bana zorluk çıkarma» dedi....
Kəhf Suresi, 74. Ayet:
Yine (berâberce) gittiler; nihâyet bir erkek çocuğa rastladıkları zaman, (Hızır)tuttu onu öldürüverdi. (Mûsâ:) 'Bir cana karşılık olmaksızın ma'sum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok çirkin bir şey yaptın!' dedi....
Kəhf Suresi, 76. Ayet:
(Musa:)
"Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun" dedi....
Kəhf Suresi, 76. Ayet:
(Musa:)
"Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özüre ulaşmış olursun" dedi....
Kəhf Suresi, 76. Ayet:
(Mûsâ:) 'Eğer bundan sonra sana bir şeyden sorarsam, artık beni arkadaşlığakabûl etme; gerçekten benim tarafımdan (ma'zur sayılabileceğin) bir özre ulaştın' dedi....
Kəhf Suresi, 76. Ayet:
(Musa:)
"Bundan böyle sana soru soracak olursam benimle artık yoldaşlık yapmazsın: (çünkü artık) benden yana yeterince özür işittin" dedi....
Kəhf Suresi, 76. Ayet:
(Musa:)
«Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun» dedi....
Kəhf Suresi, 77. Ayet:
Yine (berâberce) gittiler; nihâyet bir şehir ahâlîsine (Antakya’ya) vardıklarında, oranın halkından yiyecek istediler; fakat (onlar) bu ikisini misâfir etmekten kaçındılar. Derken orada (sanki) yıkılmak isteyen bir duvar buldular; (Hızır) hemen onu doğrulttu.(Mûsâ:) 'İsteseydin buna karşı elbette bir ücret alırdın' dedi....
Taha Suresi, 18. Ayet:
(Mûsâ:) 'O benim asâmdır. Ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim, benim için onda daha başka ihtiyaçlar da vardır' dedi....
Taha Suresi, 18. Ayet:
(Musa:)
"Bu benim değneğim" dedi, "buna dayanırım; bununla davarıma yaprak silkelerim; ve başka işlerde de kullanırım onu."...
Taha Suresi, 25. Ayet:
(Musa:)
"Ey Rabbim!" dedi, "İçimi (Senin aydınlığınla) genişlet;...
Taha Suresi, 50. Ayet:
(Musa:)
"Bizim Rabbimiz, (var olan) her şeye gerçek özünü ve biçimini veren ve sonra da her şeyi (kendi doğasının gerektirdiği) yola yönelten varlıktır" diye cevap verdi....
Taha Suresi, 52. Ayet:
(Mûsâ:) 'Onların ilmi Rabbimin katında bir kitabda (Levh-i Mahfûz’da)dır. Rabbim ne şaşırır, ne de unutur!' dedi....
Taha Suresi, 52. Ayet:
(Musa:)
"Onlar hakkındaki bilgi yalnızca Rabbimin katında, (O'nun, toplumları bağlı kıldığı) yasalar örgüsünde (yazılı)dır; benim Rabbim asla yanılmaz ve asla unutmaz."...
Taha Suresi, 59. Ayet:
(Mûsâ:) 'Size va'd edilen vakit (ve yer), bayram günü (toplanma yeri) ve insanların toplanacağı kuşluk zamanıdır' dedi....
Taha Suresi, 66. Ayet:
(Mûsâ:) 'Hayır, siz atın!' dedi. (Onlar hünerlerini ortaya atınca, Mûsâ) bir de baktı ki, yaptıkları sihirden dolayı kendisine, onların ipleri ve sopaları gerçekten sür'atle gidiyor gibi görünüyor!...
Taha Suresi, 66. Ayet:
(Musa:)
"Hayır, (önce) siz atın!" karşılığını verdi. Ve derken onların ipleri ve asaları, yaptıkları sihir marifetiyle, ona hızla akıyorlarmış gibi göründü;...
Taha Suresi, 84. Ayet:
(Musa:)
"Ben Seni hoşnut etmek için, ey Rabbim, Sana varmakta tezlik gösterirken, onlar benim izimde yürüyorlar" dedi....
Taha Suresi, 95. Ayet:
(Musa:)
"Peki, ya senin amacın neydi, ey Samiri?" dedi....
Taha Suresi, 97. Ayet:
(Mûsâ:) '(Haydi) git! Artık muhakkak ki sana, (cezâ olarak) hayat boyunca, '(Aman, birbirimize) dokunmak yok!’ diyecek olman vardır! Ve elbette sana va'd edilen bir (cezâ) yer(i olan Cehennem) de var ki, ondan (o tehdidden) aslâ döndürülmeyeceksin! Şimdi, ona tapan bir kimse olup durduğun ilâhına bak; elbette (biz) onu cayır cayır yakacağız; sonra da onu kül edip muhakkak denize savuracağız' dedi....
Taha Suresi, 97. Ayet:
(Musa:)
"Git artık" dedi (ona), "ama şunu bil ki, bundan böyle hayat boyunca 'Bana dokunmayın! demekten ibaret olacaktır senin payına düşen! (Öte dünyada ise) hiç kuşkusuz, kaçıp kurtulamayacağın bir yazgı beklemektedir seni! Şimdi bak, kendini her şeyinle adayarak tapındığın şu düzmece tanrına: onu nasıl yakacağız ve sonra toza toprağa çevirip nasıl denize savuracağız!...
Şüəra Suresi, 12. Ayet:
(Musa:)
"Ey Rabbim!" diye cevap verdi, "Doğrusu, beni yalanlamalarından korkuyorum,...
Şüəra Suresi, 20. Ayet:
(Mûsâ:) 'Ben bunu o zaman (öyle kasdım olmadan, sonu ölüm olacağını)bilmeyen kimselerden olarak yaptım' dedi....
Şüəra Suresi, 20. Ayet:
(Musa:)
"Evet, o fiili daha ne yaptığımı bilmez biriyken işledim" dedi,...
Şüəra Suresi, 24. Ayet:
(Mûsâ:) '(O,) göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir! Eğer kat'î olarak bilen kimseler iseniz (bunu siz de anlarsınız)!' dedi....
Şüəra Suresi, 24. Ayet:
(Musa:)
"Eğer gerçekten (doğruyu) öğrenmek ve (onu) yürekten benimsemek istiyorsanız (söyleyeyim;) göklerin, yerin ve bu ikisi arasında var olan her şeyin Rabbi(dir O)!" diye cevap verdi....
Şüəra Suresi, 26. Ayet:
(Musa:)
Dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, geçmişteki atalarınızın da Rabbidir."...
Şüəra Suresi, 26. Ayet:
(Musa:)
Dedi ki: "O sizin de rabbiniz, geçmişteki atalarınızın da rabbidir."...
Şüəra Suresi, 26. Ayet:
(Mûsâ:) '(O,) sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir!' dedi....
Şüəra Suresi, 26. Ayet:
(Musa:)
Dedi ki: «O sizin de Rabbiniz, geçmişteki atalarınızın da Rabbidir.»...
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
(Mûsâ:) '(O,) doğunun ve batının ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir! Eğer aklınızı kullanırsanız (bunu siz de anlarsınız)!' dedi....
Şüəra Suresi, 30. Ayet:
(Mûsâ:) 'Sana (peygamberliğimi) apaçık bildiren bir şey (bir mu'cize) getirmişolsam da mı?' dedi....
Şüəra Suresi, 30. Ayet:
(Musa:)
"Size gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan bir şey getirmiş olsam da, öyle mi?" dedi....
Şüəra Suresi, 62. Ayet:
(Musa:)
"Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir."...
Şüəra Suresi, 62. Ayet:
(Musa:)
"Hayır" dedi. "Şüphesiz rabbim benimle beraberdir; bana yol gösterecektir."...
Şüəra Suresi, 62. Ayet:
(Mûsâ:) 'Aslâ! Rabbim şübhesiz benimle berâberdir; bana yol gösterecektir' dedi....
Şüəra Suresi, 62. Ayet:
(Musa:)
"Hayır, asla! Rabbim benimle beraber" dedi, "bana mutlaka bir çıkış yolu gösterecektir!" dedi....
Şüəra Suresi, 62. Ayet:
(Musa:)
«Hayır» dedi. «Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir.»...
Qəsəs Suresi, 16. Ayet:
(Mûsâ:) 'Rabbim! Doğrusu ben nefsime zulmettim; artık beni bağışla!' dedi. Bunun üzerine (Allah da) onu bağışladı. Çünki Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (çok merhamet eden) ancak O’dur....
Qəsəs Suresi, 17. Ayet:
(Mûsâ:) 'Rabbim! Beni ni'metlendirdiğin şeyler hakkı için, bir daha günahkârlara aslâ yardımcı olmayacağım!' dedi....
Qəsəs Suresi, 28. Ayet:
(Mûsâ:) 'Bu (sözleşme) benimle senin arandadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam, o hâlde bana düşmanlık (bir kızgınlık) yok. Çünki Allah, söylemekte olduğumuza vekîldir' dedi....
Qəsəs Suresi, 28. Ayet:
(Musa:)
"Bu seninle benim aramızda kalsın" dedi, "artık hangi süreyi doldurursam doldurayım bana karşı bir husumet olmasın. Bu söylediklerimize Allah da şahit olsun!"...
Qəsəs Suresi, 33. Ayet:
(Musa:)
"Ey Rabbim!" dedi, "Ben onlardan birini öldürdüm ve bu yüzden onların da beni öldürmelerinden korkuyorum..."...
Qəsəs Suresi, 37. Ayet:
(Musa:)
"Kimin O'nun katından bahşedilmiş doğru yol bilgisiyle geldiğini, bu (geçici dünya) yurdu(nu)n sonunda kime kalacağını en iyi bilen benim Rabbimdir. Muhakkak olan şu ki, zalimler asla kurtuluşa, esenliğe erişemezler!" diye karşılık verdi....
Kəhf Suresi, 64. Ayet:
(Musa:)
“Elə istədiyimiz də bu idi!”– dedi. Sonra onlar öz ləpirlərinin izinə düşüb geri qayıtdılar....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa:)
“Siz atın”, – dedi. Onlar (əllərindəkini) atdıqda insanların gözlərini (sanki bağlayıb) sehrlədilər və onları qorxutdular. Böyük bir sehr göstərdilər....
Əraf Suresi, 151. Ayet:
(Musa:)
“Ey Rəbbim! Məni və qardaşımı bağışla. Bizi öz rəhmətinə daxil et. Sən mərhəmətlilərin ən mərhəmətlisisən”, – dedi....