Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(Nuh)
demişdi: “Ey qövmüm, məndə heç bir azğınlıq yoxdur, əksinə mən aləmlərin Rəbbi tərəfindən göndərilmiş bir peyğəmbərəm....
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Mən (haqq yoldan) heç azmamışam, lakin mən aləmlərin Rəbbi tərəfindən göndərilmiş bir peyğəmbərəm!...
Hud Suresi, 27. Ayet:
(Nuh)
tayfasının kafir əyan-əşrafı dedilər: “Biz səni ancaq özümüz kimi (adi) bir insan sayır, elə ilk baxışda yalnız içimizdəki səfillərin (cütçü, pinəçi, dəmirçi, dərzi və i. a.) sənə uyduğunu görürük. Eyni zamanda sizin bizdən (heç bir şeydə) üstün olduğunuzu da görmürük. Əksinə, biz sizi yalançı hesab edirik!”...
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Ey camaatım! Bir deyin görək. Əgər mən Rəbbimdən açıq-aydın bir dəlilə (möcüzəyə) istinad etsəm, Rəbbim mənə Özündən bir mərhəmət (peyğəmbərlik) bəxş etsə və o sizə gizli qalsa (sizin bəsirətsiz gözünüz onu görməyə qadir olmasa), istəmədiyiniz halda, biz sizi ona (iman gətirməyə) məcburmu edə bilərik?!...
Hud Suresi, 33. Ayet:
(Nuh)
belə cavab verdi: “Onu istəsə, ancaq Allah sizə gətirər və siz əsla Allahı aciz buraxa (Allahın əzabından qaçıb canınızı qurtara) bilməzsiniz....
Hud Suresi, 38. Ayet:
(Nuh)
gəmini düzəldir, ümmətinin əyan-əşrafı isə yanından ötüb-keçdikcə onu məsxərəyə qoyurdular.
(Nuh)
onlara deyirdi: “Əgər (indi) siz bizi məsxərəyə qoyursunuzsa, biz də (Allahın əzabı gəldikdə) sizi siz bizi məsxərəyə qoyduğunuz kimi məsxərəyə qoyacağıq....
Hud Suresi, 47. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Ey Rəbbim! Bilmədiyim bir şeyi Səndən istəməkdən (belə bir işə cürət etməkdən) Sənə sığınıram. Əgər məni bağışlamasan, rəhm etməsən, ziyana uğrayanlardan olaram!”...
Möminun Suresi, 24. Ayet:
(Nuh)
qövmünün kafir başçıları (tabeçiliyində olanlara) dedilər: “Bu sizin kimi yalnız adi bir insandır. (Peyğəmbərlik iddiası ilə) sizə böyüklük etmək istəyir. Əgər Allah (Ondan başqasına ibadət etməməyimizi) istəsəydi, (bizə peyğəmbər olaraq insan deyil) mələklər göndərərdi. Biz bunu (Nuhun təbliğ etdiyi tövhidi) ulu babalarımızdan (keçmiş ümmətlərdən) eşitməmişik....
Şüəra Suresi, 112. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Mən onların nə etdiklərini (daxilən nə cür olduqlarını) bilmirəm!...
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Ey Rəbbim! Həqiqətən, qövmüm məni təkzib etdi....
Qəmər Suresi, 10. Ayet:
(Nuh)
Rəbbinə dua edib: “Mən (öz qövmümüm içində) məğlub oldum, buna görə də (onlardan) intiqam al!” – dedi....
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Ey kavmim. . . Bir sapık görüş yok bende. . . Ne var ki ben, Rabb-ül âlemîn'den bir Rasûlüm. "...
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(Nûh) dedi ki: «Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim.»...
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(Nûh) dedi ki: 'Ey kavmim! Bende hiçbir dalâlet yoktur; fakat ben, âlemlerin Rabbi tarafından (gönderilmiş) bir peygamberim!'...
Əraf Suresi, 61. Ayet:
(Nuh)
: "Ey kavmim" dedi, "Bende bir eğrilik/bir sapıklık yok; ne var ki, ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim....
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbim tarafından (bildirilen) açık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından bir rahmet vermiş de bu size gizli tutulmuşsa, buna ne dersiniz? Siz onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?...
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Ey halkım. . . Gördünüz mü? Ya Rabbimden bir açık kanıtım varsa ve O indînden bir rahmet (nübüvvet) vermiş de siz bunu değerlendiremiyorsanız? Siz ondan hoşlanmadığınız hâlde, biz size onu zorla mı kabul ettireceğiz?"...
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: 'Ey kavmim! Ne dersiniz? Ben Rabbimden bir delil üzere isem ve O bana katından bir rahmet vermiş de bu sizin gözlerinizden gizli bırakılmış ise? Siz istemediğiniz halde biz sizi buna zorlayacak mıyız?...
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbim tarafından (bildirilen) açık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından bir rahmet vermiş de bu size gizli tutulmuşsa, buna ne dersiniz? Siz onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?...
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: «Ya ben (da'vâmın sıdkına şâhid olmak üzere) Rabbimden (gelen) apaçık bir bürhan üzerinde isem? O, bana kendi katından bir rahmet vermiş de bunlar siz (in kör gözleriniz) den gizli bırakılmışsa? Söyleyin bana ey kavmim? Sizi ona, kendiniz hoş görmeyib dururken de zorlayacak mıyız (sanki)»? ...
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nûh) dedi ki: 'Ey kavmim! Söyleyin bakalım; ya (ben) Rabbimden apaçık bir delîl üzerinde isem ve (O), bana kendi katından bir rahmet vermiş de, (o rahmet) size gizli bırakılmış ise? Siz onu istemeyen kimseler olduğunuz hâlde, (biz) sizi ona zorlayacak mıyız?'...
Hud Suresi, 33. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Onu size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz (Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz....
Hud Suresi, 33. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Eğer dilerse onu size ancak Allâh getirir! Siz, Allâh'ı dilediğini yapmakta âciz bırakamazsınız. "...
Hud Suresi, 33. Ayet:
(Nuh)
şöyle dedi: 'Onu ancak dilediği takdirde Allah getirir ve siz O'nu aciz bırakamazsınız....
Hud Suresi, 33. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: «Onu size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz (Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz....
Hud Suresi, 33. Ayet:
(Nûh) dedi ki: 'Onu size, eğer dilerse ancak Allah getirir ve siz (Allah’ı) âciz bırakıcı kimseler değilsiniz.'...
Hud Suresi, 38. Ayet:
(Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”...
Hud Suresi, 38. Ayet:
Gemiyi yapıyor(du). . . Halkının ileri gelenleri Ona her uğradıklarında, alay ediyorlardı. . .
(Nuh)
dedi ki: "Eğer bizimle alay ederseniz, sizin alay ettiğiniz gibi (gün gelir) biz de sizinle alay ederiz. "...
Hud Suresi, 38. Ayet:
(Nuh)
gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir güruh yanından geçdikçe onunla eğleniyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle eğlenirseniz biz de sizinle, bu eğlendiğiniz gibi, eğleneceğiz». ...
Hud Suresi, 38. Ayet:
(Nûh) gemiyi yapıyor; kavminden bir gürûh da yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. (Nûh) dedi ki: 'Eğer (siz) bizimle eğleniyorsanız, sonunda şübhesiz biz de(Allah’ın azâbı geldiği vakit) sizinle, bu alay etmekte olduğunuz gibi alay edeceğiz.'...
Hud Suresi, 38. Ayet:
Ve böylece
(Nuh)
gemiyi yapmaya başladı; (o bu işle uğraşırken) kavminin ileri gelenleri her ne zaman yanından geçseler onunla alay eder eğlenirlerdi; o da onlara: "Siz bizimle alay ediyorsanız, bilin ki, sizin alay ettiğiniz gibi biz de (yaklaşan azaptan yana bilgisizliğinizden ötürü) sizinle alay ediyoruz" derdi....
Hud Suresi, 41. Ayet:
(Nûh), “Binin ona. Onun yüzüp gitmesi de durması da Allah’ın adıyladır. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” dedi....
Hud Suresi, 41. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Gemiye binin! Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah'ın adıyladır. Şüphesiz ki Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir."...
Hud Suresi, 41. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: «Gemiye binin! Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah'ın adıyladır. Şüphesiz ki Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.»...
Hud Suresi, 41. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: «Binin içerisine. Onun akması da, durması da Allahın adıyladır. Seksiz şübhesiz Rabbim çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir». ...
Hud Suresi, 41. Ayet:
(Nûh) dedi ki: 'Ona binin; onun akıp gitmesi de durması da Allah’ın ismiyledir. Şübhesiz ki Rabbim, elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.'...
Hud Suresi, 42. Ayet:
Ve derken, onları götüren gemi dağ gibi dalgaların arasında seyre koyuldu. Ve o an kıyıda kalan oğluna
(Nuh)
: "Oğulcuğum" diye bağırdı, "gel bin bizimle gemiye, o inkarcıların yanında kalma!"...
Hud Suresi, 43. Ayet:
Oğlu: Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım, dedi.
(Nuh)
: "Bugün Allah'ın emrinden (azabından), merhamet sahibi Allah'tan başka koruyacak kimse yoktur" dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu....
Hud Suresi, 43. Ayet:
(Oğlu) dedi ki: "Beni sudan koruyan bir dağa sığınacağım". . .
(Nuh)
dedi ki: "Bugün, rahmet ettiği kimse müstesna, Allâh hükmünden koruyucu yoktur". . . İkisi arasına giren dalga ile o da boğulanlardan oldu....
Hud Suresi, 43. Ayet:
O: 'Bir dağa sığınacağım. O beni sudan korur' dedi.
(Nuh)
: 'Bugün kendilerine rahmet ettiklerinin dışında Allah'ın emrinden kurtulacak yoktur' dedi. Bu sırada aralarına bir dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu....
Hud Suresi, 43. Ayet:
Oğlu: Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım, dedi.
(Nuh)
: «Bugün Allah'ın emrinden (azabından), merhamet sahibi Allah'tan başka koruyacak kimse yoktur» dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu....
Hud Suresi, 43. Ayet:
O ise, 'Beni sudan koruması için bir tepeye sığınacağım,' dedi.
(Nuh)
: 'Bugün ALLAH'ın yargısından koruyacak hiç bir şey yoktur; ancak O'nun acıdıkları hariç,' dedi. Dalgalar ikisi arasından geçti; o, boğulanların arasındaydı....
Hud Suresi, 43. Ayet:
(Oğlu): "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım," dedi. (Nûh): "Bugün, Allâh'ın emrinden koruyacak hiçbir şey yoktur, ancak O'nun acıdığı (kurtulur)." dedi. Ve aralarına dalga girdi, o da boğulanlardan oldu....
Hud Suresi, 47. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Rabbim! Bilgisine sahip olmadığım (içyüzünü bilmediğim) şeyi senden istemekten sana sığınırım! Beni bağışlamaz ve bana rahmet etmezsen hüsrana uğrayanlardan olurum. "...
Hud Suresi, 47. Ayet:
(Nuh)
«Ey Rabbim, dedi, ben bilgimin olmadığı şey'i Senden istemekden Sana sığınırım. Eğer beni yarlığamazsan, beni esirgemezsen husrâne düşmüşlerden olurum». ...
Hud Suresi, 47. Ayet:
(Nûh) dedi ki: 'Rabbim! Doğrusu ben, hakkında bilgi sâhibi olmadığım bir şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer bana mağfiret etmez ve bana merhamet etmezsen, hüsrâna uğrayanlardan olurum.'...
Hud Suresi, 47. Ayet:
"Ey Rabbim!" dedi
(Nuh)
, "Senden, hakkında bilgi sahibi olmadığım herhangi bir şey istemekten Sana sığınırım! Çünkü, beni bağışlamaz, beni acıyıp esirgemezsen, şüphesiz, kaybedenlerden olurum!"...
Hud Suresi, 47. Ayet:
(Nûh) dedi ki: "Rabbim, bilmediğim bir şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz, bana acımazsan ziyana uğrayanlardan olurum!"...
İsra Suresi, 3. Ayet:
Ey Nuh ile beraber (gemide) taşı (yıb selâmete çıkar) dığımız (insanlar) zürriyeti, (şu) bir hakıykatdır ki
(Nuh)
çok şükreden bir kuldu. ...
İsra Suresi, 3. Ayet:
(Ey) Nûh ile berâber (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli (olan insanlar)! Şübhesiz ki o (Nûh), çok şükreden bir kul idi....
İsra Suresi, 3. Ayet:
Ey Nûh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın çocukları, doğrusu o (Nûh), çok şükreden bir kuldu. (Siz de atanız gibi olun.)...
Möminun Suresi, 26. Ayet:
(Nûh), “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!” dedi....
Möminun Suresi, 26. Ayet:
(Nuh)
, Rabbim! dedi, beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!...
Möminun Suresi, 26. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Rabbim! Beni yalanlamalarına karşın yardım et bana. "...
Möminun Suresi, 26. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: 'Ey Rabbim! Beni yalanlamalarına karşılık sen bana yardım eyle.'...
Möminun Suresi, 26. Ayet:
"Rabbim" dedi
(Nuh)
. "Beni yalanlamalarına karşılık, bana yardım et."...
Möminun Suresi, 26. Ayet:
(Nuh)
, Rabbim! dedi, beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!...
Möminun Suresi, 26. Ayet:
"Rabbim" dedi
(Nuh)
"Beni yalanlamalarına karşılık, bana yardım et."...
Möminun Suresi, 26. Ayet:
(Nûh): "Rabbim, beni yalanlamaları karşısında bana yardım et (bana verdiğin sözü yerine getir)!" dedi....
Möminun Suresi, 26. Ayet:
«Rabbim» dedi
(Nuh)
. «Beni yalanlamalarına karşılık, bana yardım et.»...
Şüəra Suresi, 112. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Onların yaptıkları konusunda bilgim yok. . . "...
Şüəra Suresi, 112. Ayet:
(Nuh)
«Benim onların ne yaptıklarına dair ne bilgim olabilir?...
Şüəra Suresi, 112. Ayet:
(Nûh) dedi ki: 'Onların (o hakir gördüğünüz kimselerin) ne yapmakta olduklarıhakkında benim bilgim yoktur. (Ben onların zâhirdeki îmanlarına bakarım.)'...
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Rabbim. . . Halkım kesinkes beni yalanladı!"...
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: 'Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı....
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(Nuh)
: «Ey Rabbim, anlaşıldı ki, kavmim beni yalanladılar....
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(Nûh): "Rabbim, dedi, kavmim beni yalanladı."...
Qəmər Suresi, 9. Ayet:
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz
(Nuh)
u yalanladılar ve: "Delidir" dediler. O 'baskı altına alınıp engellenmişti.'...
Qəmər Suresi, 9. Ayet:
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz
(Nuh)
u yalanladılar ve: "Delidir" dediler. O 'baskı altına alınıp engellenmişti'....
Qəmər Suresi, 9. Ayet:
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı. Böylece kulumuz
(Nuh)
'u yalanladılar ve: «Delidir» dediler. O baskı altına alınıp engellenmişti....
Qəmər Suresi, 14. Ayet:
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkâr edilmiş/nankörlük edilmiş olan
(Nuh)
a bir mükafaat olmak üzere....
Qəmər Suresi, 14. Ayet:
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) küfredilmiş olan
(Nuh)
'a bir mükafaat olmak üzere....
Qəmər Suresi, 14. Ayet:
(O gemi) bizim nezâretimizde akıp gidiyordu. İnkâr edilmiş olan (Nûh)’a bir mükâfât olarak (böyle yaptık)....
Qəmər Suresi, 14. Ayet:
ve (gemi), gözlerimizin önünde akıp gitti. (Bu,) nankörce reddedilmiş olan o
(Nuh)
için bir ödüldü....
Qəmər Suresi, 14. Ayet:
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisine ve getirdiklerine karşı) Küfredilip nankörlük edilmiş olan
(Nuh)
'a bir mükafat olmak üzere....
Nuh Suresi, 2. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Ey halkım; kesinlikle size gelmiş apaçık bir uyarıcıyım!"...
Nuh Suresi, 2. Ayet:
(Nuh)
"Ey halkım!" diye seslendi, "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım,...
Nuh Suresi, 5. Ayet:
(Nuh)
dedi ki: "Rabbim. . . Muhakkak ki ben halkımı gece ve gündüz davet ettim. "...
Nuh Suresi, 5. Ayet:
(Nûh) dedi ki: 'Rabbim! Doğrusu ben, kavmimi gece gündüz (îmân etmeye) da'vet ettim.'...
Hud Suresi, 28. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Ey qövmüm! Bir deyin görək, əgər mən Rəbbimdən açıq-aydın bir dəlilə istinad edirəmsə, O da Öz tərəfindən mənə gözünüzə görünməyən bir mərhəmət (peyğəmbərlik) bəxş edibsə, onda necə olsun? Yoxsa siz onu (görmək) istəməyib (kor) qaldığınız bir halda, biz sizi ona (inanmağa) məcburmu edəcəyik?...
Hud Suresi, 38. Ayet:
(Nuh)
gəmini düzəldir, qövmünün zadəganları isə hər dəfə yanından keçdikcə onu ələ salırdılar. O isə deyirdi: “Əgər siz bizi ələ salırsınızsa, biz də sizi, siz bizi ələ saldığınız kimi ələ salacağıq....
Hud Suresi, 41. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Gəmiyə minin! Onun üzüb getməsi də, dayanması da Allahın adı ilədir. Şübhəsiz ki, Rəbbim Bağışlayandır, Rəhmlidir”....
Hud Suresi, 43. Ayet:
O dedi: “Məni sudan qoruyacaq bir dağa sığınacağam!”
(Nuh)
dedi: “Bu gün, Allahın rəhm etdiklərindən başqa heç kəs Onun əmrindən qoruna bilməz!” Sonda dalğa onları bir-birindən ayırdı və o, suda boğulanlardan oldu....
Şüəra Suresi, 117. Ayet:
(Nuh)
dedi: “Ey Rəbbim! Qövmüm məni yalançı hesab etdi....
Hud Suresi, 41. Ayet:
Və
(Nuh)
dedi: «Onun hərəkət və sükunət halında «bismillah» deyərək ona (gəmiyə) minin və «Bismillah» onun hərəkət və sükunətidir (onun hərəkət və sükunətinin açarıdır). Doğrudan da mənim Rəbbim çox bağışlayan və mehribandır»....
Nuh Suresi, 2. Ayet:
(Nuh)
dedi: «Ey mənim qövmüm, şübhəsiz, mən sizin üçün açıq – aşkar bir qorxudan (peyğəmbərəm)»,...
Hud Suresi, 38. Ayet:
(Nuh)
gəmini düzəldirdi. Qövmündən öndə gələnlər isə nə zaman yanından keçsələr, onu məsxərəyə qoyurdular. Dedi ki: “Siz bizi məsxərəyə qoyursunuzsa, bizi məsxərəyə qoyduğunuz kimi biz də sizi məsxərəyə qoyacağıq”....
Hud Suresi, 43. Ayet:
O dedi: "Mən elə bir dağa sığınaram ki, o, məni sudan qoruyar".
(Nuh)
dedi: "Allahın rəhm etdiklərindən başqa heç kimi bu gün Onun əmrindən qoruyan olmaz". Dalğalar onları bir-birindən ayırdı və o suda batanlardan oldu....