Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Şüəra Suresi, 11. Ayet:
Firon qövmünün yanına! Onlar
(başlarına
gələcək fəlakətdən) qorxmurlarmı?”...
Tövbə Suresi, 93. Ayet:
Ancaq varlı olduqları halda (döyüşə getməmək üçün) səndən izin istəyənlər məzəmmətə layiqdirlər. Onlar (cihada getməyib) arxada qalanlarla (qadınlar və uşaqlarla) bir yerdə qalmağa razı oldular. Allah onların ürəklərini (qazandıqları günaha görə) möhürləmişdir. Buna görə də onlar
(başlarına
gələcək müsibəti) bilməzlər!...
Yunus Suresi, 102. Ayet:
Onlar ancaq özlərindən əvvəl gəlib-gedənlərin günləri
(başlarına
gələn müsibətlər) kimi bir gün gözləyirlər!” De: “Gözləyin, doğrusu, mən də sizinlə birlikdə gözləyənlərdənəm!”...
Hud Suresi, 120. Ayet:
(Ya Rəsulum!) Biz peyğəmbərlərin xəbərlərindən
(başlarına
gələnlərdən) ürəyini möhkəmləndirəcək (qəlbinə qüvvət verəcək) nə varsa, (hamısını) sənə nağıl edirik. Bu (surə) sənə haqq, möminlərə isə moizə və öyüd-nəsihət olaraq gəlmişdir!...
Hicr Suresi, 96. Ayet:
O kəslər ki, Allaha başqa tanrı şərik qoşdular! Onlar
(başlarına
gələcək müsibəti, düçar olacaqları əzabı, bütün bəd əməllərinin aqibətini) mütləq biləcəklər!...
Həcc Suresi, 21. Ayet:
Hələ onlar üçün
(başlarına
vurulacaq) dəmir toppuzlar da vardır....
Tur Suresi, 44. Ayet:
Əgər onlar göyün bir parçasının
(başlarına
) düşdüyünü görsələr: “Bulud topasıdır!” – deyərlər (özlərinə əzab gəldiyinə inanmazlar)....
Nəcm Suresi, 54. Ayet:
Onları nələr sardı, nələr!
(Başlarına
nə müsibətlər gəldi!)...
Qəmər Suresi, 34. Ayet:
Biz də onların üstünə daş yağdıran yel göndərdik
(başlarına
daş yağdırdıq), yalnız Lutun ailəsini səhər çağı xilas etdik;...
Ənbiya Suresi, 57. Ayet:
Allaha and olsun ki, siz çıxıb getdikdən sonra bütlərinizə bir hiylə quracağam!
(Başlarına
bir oyun açacağam!)”...
Ali-İmran Suresi, 112. Ayet:
Onlar, Allah'a ve insanlara karşı taahhütlerine (sadakatle) bağlanmadıkları sürece, nerede bulunurlarsa bulunsunlar zillete duçar olurlar; çünkü Allah'ın gazabına uğramış ve aşağılanmaya mahkum edilmişlerdir. Bütün bunlar
(başlarına
geldi,) çünkü Allah'ın mesajlarını inkarda ve peygamberleri haksız yere öldürmekte ısrar ettiler; bütün bunlar (vaki oldu), çünkü (Allah'a) isyanda bulundular ve hakkın sınırlarını inatla ihlal ettiler....
Nisa Suresi, 155. Ayet:
Verdikleri sağlam sözü bozmalarından, Allah’ın âyetlerini inkâr etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve “kalplerimiz muhafazalıdır” demelerinden dolayı
(başlarına
türlü belâlar verdik. Onların kalpleri muhafazalı değildir), tam aksine inkârları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Artık onlar inanmazlar....
Nisa Suresi, 155. Ayet:
Verdikleri sözden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberlerini öldürmeleri ve «kalblerimiz kılıflıdır» demelerinden dolayı
(başlarına
türlü belalar verdik). Doğrusu Allah, inkârları sebebiyle onların kalplerini mühürlemiştir. Pek azı hariç onlar inanmazlar....
Nisa Suresi, 155. Ayet:
Sözlerini bozmalarından, Allâh'ın âyetlerini inkâr etmelerinden, haksız yere peygamberleri öldürmelerinden ve "Kalblerimiz kılıflı" demelerinden ötürü
(başlarına
belâlar getirdik). Hayır, fakat inkârlarından ötürü Allâh o kalblerin üzerini mühürlemiştir. Artık pek az inanırlar....
Əraf Suresi, 53. Ayet:
Onlar (kâfirler) onun te'vîlinden başkasını bekler mi? (Hayır). Onun haber verdiği akıbetin
(başlarına
) geldiği gün ise daha evvelden onu (o akıbeti) unutanlar diyecek (ler) ki; «Cidden Rabbimizin Peygamberleri hakkı (gerçeği) getirmişdir. Şimdi bizim için şefaatçilerden (kimse) var mıdır ki bize şefaat etsinler, yahud (dünyâye) döndürülür müyüz ki (evvelce) yapmış olduğumuzdan başkasını yapalım». Onlar kendilerine cidden yazık etmişlerdir. Uydurmakda devam etdikleri şeyler (putlar) da kendileri...
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra meşakkatin yerini iyilikle değiştirdik de
(başlarına
geleni unutarak) boş verdiler. Ve: -Atalarımız da hem darlık hem de bolluk görmüşlerdir, dediler. Biz de onları farkında değillerken ansızın yakaladık....
Əraf Suresi, 188. Ayet:
De ki: «Ben kendim için, Allahın dilediğinden başka, ne bir fâide (yi celb etmi) ye, ne de bir zarar (ı savmıy) a muktedir değilim. Eğer ben ğaybı bilseydim elbet daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiç bir fenalık da dokunmazdı. Ben îman edecek her hangi bir kavme
(Başlarına
gelecek) azabın habercisi, (Cennetin) müjdeci (si) olmakdan başka (bir şey) değilim». ...
Ənfal Suresi, 38. Ayet:
İnkâr edenlere söyle: "Eğer vazgeçerlerse, geçmişteki (günâhları) kendilerine bağışlanır; yok yine (eski hallerine) dönerlerse, öncekilerin
(başlarına
gelen Allâh) kanunu geçmiştir (bunların da başına gelecektir. Onu beklesinler)....
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Peki, bu kendi yalanlarını Allah'a yakıştıranlar, Kıyamet Günü
(başlarına
gelecek olan) hakkında acaba ne düşünüyorlar? Gerçek şu ki, Allah insanlara karşı sınırsız cömertlik göstermektedir; ama (ne yazık ki) onların çoğu şükrünü bilmez....
Yunus Suresi, 102. Ayet:
Yoksa (onlar) ille de kendilerinden önce gelip geçen (ümmet)lerin
(başlarına
gelen) günlerinin benzerini mi bekliyorlar? De ki: 'Öyleyse (azâbı) bekleyin, doğrusu ben de sizinle berâber (azâbınızın nasıl olacağını) bekleyenlerdenim.'...
Hud Suresi, 100. Ayet:
(Ey Muhammed), bu sana anlattıklarımız, o kentlerin haberlerinden
(başlarına
gelen olaylardan)dır. Onlardan kimi hâlâ ayakta, kimi de biçilmiştir....
Rəd Suresi, 40. Ayet:
İmdi, onlara vaad ettiğimiz (azabın) bir kısmının
(başlarına
geldiğini) ister sana (sağlığında) gösterelim, ister (bundan önce) seni öldürelim, her iki durumda da sana düşen ancak mesajı tebliğ etmek, duyurmaktır; hesabı görmek ise Bize aittir....
Hicr Suresi, 3. Ayet:
Ey Rasûlüm) o kâfirleri bırak yesinler, dünyalıkları ile zevk etsinler; emel kendilerini oyalaya dursun, sonra
(başlarına
gelecek musibeti) bilecekler....
Hicr Suresi, 13. Ayet:
Onlar buna, (bu Kur'an'a) inanmazlar. Halbuki, evvelkilerin sünneti
(başlarına
gelen felaketler) gelip geçmiştir....
Hicr Suresi, 13. Ayet:
Kendilerinden öncekilerin sünneti
(başlarına
gelenler) geçmiş olduğu halde, yine de ona inanmazlar....
Hicr Suresi, 96. Ayet:
Onlar, o kimselerdir ki, Allah ile beraber başka bir ilâh tanırlar. Onlar, yakında
(başlarına
gelecek akıbeti) bileceklerdir....
Məryəm Suresi, 38. Ayet:
Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün
(başlarına
gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi görürler (bir görsen)! Fakat o zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler....
Məryəm Suresi, 38. Ayet:
Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün
(başlarına
gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi görürler (bir görsen)! Fakat o zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler....
Məryəm Suresi, 38. Ayet:
(Onlar) bize gelecekleri gün neler işitecekler, neler görecekler! Fakat zâlimlerbugün
(başlarına
gelecek olanı düşünmeyerek) apaçık bir dalâlet içindedirler....
Ənbiya Suresi, 63. Ayet:
Dedi: «Belki bu işi onların şu büyüğü yapmışdır! O halde
(başlarına
geleni) onlara sorun, eğer söylerlerse»! ...
Həcc Suresi, 47. Ayet:
Senden
(başlarına
çatacak) azâbı (n) çabucak gelmesini isterler. Allah, tehdidinden asla caymaz. Hakıykat, Rabbinin indinde bir gün sizin sayacaklarınızdan bin yıl gibidir. ...
Nur Suresi, 31. Ayet:
İman eden kadınlara da de ki: Nazarlarını sakınsınlar (cinsel arzuyla bakmaktan kaçınsınlar) ve cinsel organlarını korusunlar ve zinetlerini, ondan zâhir olan müstesna, açığa vurmasınlar. . . Hımarlarını
(başlarına
örttükleri örtünün arkaya sallandırdıkları uçlarını, göğüs açıklıklarını kapatacak şekilde) öne getirsinler. . . (Allâh'ın bahşetmiş olduğu) zinetlerini göstermesinler. . . Ancak (şu kimseler hariç): Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının o...
Şüəra Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla
(başlarına
gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti....
Şüəra Suresi, 10. Ayet:
(10-11) Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla
(başlarına
gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti....
Şüəra Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla
(başlarına
gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti....
Şüəra Suresi, 11. Ayet:
(10-11) Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla
(başlarına
gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti....
Şüəra Suresi, 173. Ayet:
Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık.
(Başlarına
gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!...
Şüəra Suresi, 206. Ayet:
Sonra da kendilerine vaad olunan şey
(başlarına
) gelse....
Nəml Suresi, 58. Ayet:
Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık.
(Başlarına
gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kötüydü!...
Nəml Suresi, 82. Ayet:
O söz (ün ma'nâsı) kendilerinin aleyhinde (tahakkuk edib) vukuu (ve zuhuur) a geldiği zaman yerden bunlar için bir dâbbe çıkarırız ki bu, onlara insanların âyetlerimize kat'î bir kanâat beslemezler idiğini
(başlarına
kakarak) söyler. ...
Qəsəs Suresi, 6. Ayet:
Onlara o yerde kudret (ve haakimiyyet) verelim, Fir'avna, Hâmâne ve bunların ordularına da onlardan kocunmakda oldukları şey'i
(başlarına
getirib) gösterelim. ...
Qəsəs Suresi, 9. Ayet:
Firavun'un karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." Oysa onlar
(başlarına
geleceklerin) şuurunda değillerdi....
Qəsəs Suresi, 9. Ayet:
Firavunun karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur ve onu evlat ediniriz." Oysa onlar
(başlarına
geleceklerin) şuurunda değillerdi....
Qəsəs Suresi, 9. Ayet:
Firavun'un karısı dedi ki: «Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.» Oysa onlar
(başlarına
geleceklerin) şuurunda değillerdi....
Ənkəbut Suresi, 38. Ayet:
Ad ve Semud'u da (helak ettik).
(Başlarına
nelerin geldiği) size oturdukları yerlerden belli olmaktadır. Şeytan onlara yaptıklarını süsledi, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görüp anlayabilecek durumdaydılar. [2]...
Ənkəbut Suresi, 38. Ayet:
Ve Âd ve Semûd (kavmini de helâk ettik). Muhakkak ki, sizin için onların oturmuş oldukları yerlerden
(başlarına
gelen felaketler) açıklanmıştır ve şeytan onların yaptıkları işleri süslü göstermiş de onları yoldan saptırmıştır. Halbuki, gözleri görür kimseler olmuşlardı....
Zümər Suresi, 47. Ayet:
Fakat eğer o zalimler yeryüzündeki her şeye ve (hatta) iki misli fazlasına sahip olsalardı, onu Kıyamet Günü
(başlarına
gelecek) korkunç bela için fidye olarak teklif ederlerdi; çünkü daha önce hiç hesaba almadıkları şey (o zaman) Allah tarafından karşılarına çıkarılacak:...
Mömin Suresi, 30. Ayet:
(30-31) Îmân etmiş olan (adam) dedi ki: 'Ey kavmim! Doğrusu ben sizin üzerinize,(peygamberlerini yalanlayan) o toplulukların (uğradıkları o dehşetli azab) gününün benzerinden; Nûh kavminin, Âd, Semûd ve onlardan sonrakilerin âdetlerinin
(başlarına
gelencezâların) benzerinden, korkuyorum. Hâlbuki Allah, kullar(ın)a zulmetmeyi murâd ediyor değildir.'...
Mömin Suresi, 31. Ayet:
(30-31) Îmân etmiş olan (adam) dedi ki: 'Ey kavmim! Doğrusu ben sizin üzerinize,(peygamberlerini yalanlayan) o toplulukların (uğradıkları o dehşetli azab) gününün benzerinden; Nûh kavminin, Âd, Semûd ve onlardan sonrakilerin âdetlerinin
(başlarına
gelencezâların) benzerinden, korkuyorum. Hâlbuki Allah, kullar(ın)a zulmetmeyi murâd ediyor değildir.'...
Fussilət Suresi, 24. Ayet:
(Başlarına
gelene) sabırla katlansalar (bile,) onların mekanı, yine ateş olacak ve kendilerini düzeltmelerine izin verilmesi için yalvarsalar da buna izin verilmeyecek;...
Şura Suresi, 22. Ayet:
Zalimlerin, kazandıklarından dolayı korkmuş olduklarını görürsün. Ve korktukları şey, onlar için vuku bulacaktır
(başlarına
gelecektir). Ve âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenler, cennet bahçelerindedirler. Onlar için Rab'lerinin katında diledikleri herşey vardır. İşte bu fazlul kebirdir (büyük fazl)....
Haqqə Suresi, 4. Ayet:
Semud ve Âd kavimleri Kâria'yı
(başlarına
çarpacak olan felâketi) yalanlamışlardı....
Saffat Suresi, 170. Ayet:
Fakat şimdi onu, (Peygamber’i ve Kur’an’ı) inkâr ettiler. Artık ileride
(başlarına
gelecek azabı) bileceklerdir....
Saffat Suresi, 175. Ayet:
(Başlarına
geleceği) gözetle. Nitekim onlar da yakında göreceklerdir....
Saffat Suresi, 175. Ayet:
Gözetle onları. Kendileri de
(başlarına
geleceği) yakında göreceklerdir. ...
Saffat Suresi, 175. Ayet:
Onları gözetle. Yakında
(başlarına
neler geleceğini) göreceklerdir....
Saffat Suresi, 179. Ayet:
(Başlarına
geleceği) gözetle. Nitekim onlar da yakında göreceklerdir....
Saffat Suresi, 179. Ayet:
Ve
(başlarına
gelecekleri) gör; nihâyet ileride (onlar da) görecekler!...
Zuxruf Suresi, 65. Ayet:
Fakat (İsa'dan sonra gelenler) arasından çıkan gruplar farklı görüşleri savunmaya başladılar. Vay haline o zulmedenlerin ve yazık o acı Gün'de
(başlarına
gelecek) azap için!...
Zuxruf Suresi, 66. Ayet:
Onlar, kendileri farkında olmayarak,
(başlarına
) gelecek o sâatden başkasını mı gözetliyorlar? ...
Zuxruf Suresi, 89. Ayet:
(Ey Rasûlüm), şimdilik onlardan yüz çevir, (kendilerini terk et) de “Selâm= anlaşma var” söyle. Artık yakında
(başlarına
gelecek felâketi) bileceklerdir....
Zariyat Suresi, 60. Ayet:
Hakikati inkara şartlanmış olanların vay haline; haber verilen Günde
(başlarına
gelecekler için vay haline onların!)...
Nisa Suresi, 164. Ayet:
Həmçinin
(başlarına
gələnləri) bundan öncə sənə söylədiyimiz və söyləmədiyimiz peyğəmbərləri (göndərdik). Və Allah Musa ilə məxsus bir tərzdə (pərdəsiz və vasitəsiz yetmiş iki saat ayaq üstə durduğu halda bütün Tövratı onun qulağına oxumaqla) danışdı....
Ənfal Suresi, 12. Ayet:
O zaman Rəbbin mələklərə vəhy edirdi ki: «Mən sizinləyəm! Odur ki, iman gətirənlərin qədəmlərini sabit edin. Tezliklə kafirlərin qəlblərinə qorxu salaram. Beləliklə, boyunlarına
(başlarına
) zərbələr endirin və barmaqlarının hamısının ucunu kəsin»....
Şüəra Suresi, 189. Ayet:
Beləliklə, onu (Şüeybi) təkzib etdilər və buludlu günün əzabı onları yaxaladı
(başlarına
od ələyən alovsaçan buludun kölgəsində idilər), Həqiqətən, o, böyük bir günün əzabı idi....
Şüəra Suresi, 173. Ayet:
Onların üzərinə yağmur (kimi daş) yağdırdıq.
(Başlarına
gələcək müsibətlər barəsində) xəbərdar olunanların yağmuru necə də pis idi!...
Nəml Suresi, 58. Ayet:
Onların üzərinə bir yağmur (kimi daş) yağdırdıq.
(Başlarına
gələcək müsibət barəsində) xəbərdar edilənlərin yağmuru nə pis idi!...