Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Elə isə yaradan (Allah) yarada bilməyən (bütlər) kimi ola bilərmi?! Bəs siz
(bunları)
düşünüb öyüd almırsınızmı?...
Mömin Suresi, 67. Ayet:
Sizi torpaqdan, sonra nütfədən, sonra laxtalanmış qandan yaradan, sonra sizi (ana bətnindən) uşaq olaraq çıxardan, sonra yetkinlik yaşına çatasınız, sonra da qocalasınız deyə yaşadan Odur. Sizdən kimisi də daha əvvəl vəfat edir. Bu ona görədir ki, siz müəyyən bir vaxta qədər yaşayasınız və bəlkə
(bunları)
düşünüb dərk edəsiniz....
Qələm Suresi, 37. Ayet:
Yoxsa (Allahdan nazil olmuş) bir kitabınız vardır ki,
(bunları)
orada oxuyursunuz?!...
Bəqərə Suresi, 165. Ayet:
İnsanlar içinde, Allah'tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar
(bunları)
, Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi....
Bəqərə Suresi, 165. Ayet:
İnsanlar içinde Tanrı'dan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki onlar
(bunları)
Tanrı'yı sever gibi severler. İnananların ise Tanrı'ya olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Tanrı'nın olduğunu ve Tanrı'nın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi....
Bəqərə Suresi, 262. Ayet:
Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden
(bunları)
başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin, Rab’leri katında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de....
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
-Ey iman edenler, Belirli bir süreye kadar borçlandığınız zaman onu yazın. Aranızda bir kâtip doğru olarak yazsın. Kâtip Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Borçlu olan da yazdırsın. Rabbi olan Allah’tan korksun da ondan hiç bir şeyi eksiltmesin. Eğer borçlu cahil veya zayıf, ya da bizzat kendisi yazdırmaya gücü yetmezse, velisi (onu) dosdoğru yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek yoksa, razı olacağınız şahitlerden, bir erkek ve biri unutt...
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
(Habîbim) sana Kitabı indiren odur. Ondan bir kısım âyetler muhkemdir ki bunlar Kitabın anası (temeli) dir. Diğer bir kısmı da müteşâbihlerdir. İşte kalblerinde eğrilik bulunanlar sırf fitne aramak (ötekini berikini sapdırmak) ve (kendi arzularına göre) onun te'vîline yeltenmek için onun müteşâbih olanına tâbi olurlar. Halbuki onun te'vilini Allahdan başkası bilmez, ilimde yüksek payeye erenler ise: Biz Ona inandık. Hepsi Rabbimiz katındandır» derler.
(Bunları)
salim akıllardan başkası iyice düş...
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
O mabûd-i kadimdir ki, senin üzerine Kur'an'ı indirdi. Ondan bir kısmı muhkem âyetlerdir ki, onlar o kitabın aslıdır. Diğer bir kısmı da müteşâbih âyetlerdir. Artık kalblerinde eğrilik bulunan kimseler fitne aramak ve onu te'vil arzusunda bulunmak için o kitaptan müteşâbih olanına ittiba ederler. Halbuki, onun te'vilini Allah Teâlâ'dan başkası bilemez. İlimde rüsuh sahibi olanlar ise «Biz ona imân ettik, hepsi de Rabbimizin cânibindendir,» derler.
(Bunları)
Tam akıllı zâtlardan başkası tezekkür ...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Ve bir mü'minin, bir mü'mini öldürmesi, “hata ile olması hariç” olamaz (caiz değildir) ve kim bir mü'mini bir hata sonucu öldürürse, o zaman bir mü'min köle azad etmesi ve ölenin ailesine bir diyet teslim edilmiş olması gerekir, ancak onların, (o diyeti) sadaka olarak bağışlamaları hariç. Fakat o (hata ile öldüren) eğer, size düşman bir kavimden olup ve o mü'minse, o taktirde, bir mü'min köle azad etmesi gerekir. Ve eğer sizinle arasında anlaşma bulunan bir kavimden ise o zaman ölenin ailesine t...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Bir mü'minin diğer bir mü'mini, yanlışlık eseri olmayarak, öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse mü'min bir köleyi azadetmesi ve (ölenin) ailesine (mirasçılarına) teslim edilecek bir diyet (kan bahası) vermesi lâzımdır. Meğer ki onlar (o diyeti) sadaka olarak bağışlamış olsunlar. Eğer (öldürülen) mü'min olmakla beraber size düşman bir kavmden ise o zaman (öldürenin) mü'min bir köle azadetmesi lâzımdır. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir kavmden ise o vakit mirasçıl...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Hem hatâ ile olması müstesnâ, bir mü’minin bir mü’mi ni öldürmesi olamaz! Kim bir mü’mini hatâ ile öldürürse, bunun üzerine (Allah’ın hak kı olarak) mü’min bir köle âzâd etmek ve (kulun hakkı olarak da, ölenin) âilesine teslîm edilecek bir diyet (vermek borcu)vardır; ancak onların (o diyeti) bağışlaması müstesnâ! Fakat (öldürülenin)kendisi mü’min olmakla berâber, size düşman olan (kâfir) bir kavimden ise, (öldüren için sâdece) mü’min bir köle âzâd etmek (mecbûriyeti) vardır.Bununla berâber (öldü...
Nisa Suresi, 165. Ayet:
(Bunları)
Müjdeleyici ve uyarıcı elçiler olarak (gönderdik) ki, elçiler geldikten sonra insanların Allah'a karşı bahaneleri kalmasın. Allâh üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir....
Nisa Suresi, 176. Ayet:
(Ey Resûlüm!) Senden fetvâ istiyorlar. De ki: 'Çocuğu ve babası olmayan kimse hakkında, Allah size şöyle fetvâ veriyor: Çocuğu olmayan bir kişi ölür de (aynı babadan)bir kız kardeşi bulunursa, o takdirde bıraktığının yarısı onundur.Eğer (kız kardeş ölür de) onun (o ölen kız kardeşin) çocuğu yoksa, o (geride kalan erkek kardeş) de ona (tamâmen) vâris olur. Fakat (o adamın vârisleri) iki kız (kardeş) iseler, bu durumda bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Ve (geride kalanlar) kadın ve erkek olarak ...
Maidə Suresi, 36. Ayet:
O inkâr edenler var ya, eğer yeryüzünde olanların hepsi ve onun bir katı daha kendilerinin olsa da, kıyâmet gününün azâbından kurtulmak için
(bunları)
fidye verseler, kendilerinden kabul edilmez. Onlar için acı bir azâb vardır....
Maidə Suresi, 89. Ayet:
Allah, sizi yemînlerinizdeki lâğvden dolayı sorumlu tutmaz. Fakat kalblerinizin azmetdiği yeminler yüzünden muâhaze eder. Bunun da keffâreti ailenize yedirmekde olduğunuzun orta (derece) sinden on yoksulu doyurmak, ya onları giydirmek, yahud bir kul azad etmekdir. Fakat kim
(bunları)
bulamaz (bulmıya muktedir olamaz) sa üç gün oruç (tutması lâzımdır), İşte bu andetdiğiniz vakit yeminlerinizin keffâretidir. Yeminlerinizi muhaafaza edin. Allah âyetlerini size böylece açıklıyor. Tâki şükredesiniz. ...
Maidə Suresi, 89. Ayet:
Allah sizi, yeminlerinizdeki ka sıdsız hatâ(larınız) ile mes’ûl tutmaz; fakat (bi le rek)yap tığınız yeminler yüzünden sizi sorumlu tutar. Artık bunun keffâreti, (tercihinize göre)ya âilenize yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu (bir gün sabah ve akşam) doyurmak ve ya on la rı (baştan ayağa) giydirmek veya bir köle âzâd etmektir.Bununla berâber kim
(bunları)
bulamazsa (vermeye güç yeti remezse) artık (keffâret olarak ona) üç gün oruç (tutma borcu) vardır.Yemîn ettiğiniz zaman; (bozduğunuz)...
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd o Allah Teâlâ'ya mahsustur ki, gökleri ve yeri yaratmış ve zulmetler ile nûru var etmiştir. Sonra kâfir olanlar,
(bunları)
Rablerine denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Ve (o müşrikler, bâtıl) zanlarıyla: 'Bunlar, haram olan sağmal hayvanlar ve ekinlerdir; onları dilediğimizden başkası yiyemez, ve (bunlar da) sırtları(nda yük taşınması)haram kılınmış hayvanlardır!' dediler. Bir kısım hayvanlar da vardır ki, (onları keserken)üzerine Allah’ın ismini zikretmezler.
(Bunları)
O’na iftirâ ederek (yaparlar). İftirâ etmekte olduklarıdan dolayı (Allah) onları yakında cezâlandıracaktır....
Əraf Suresi, 57. Ayet:
O, rahmetinin önünden rüzgârı müjdeci gönderendir. Nihayet bunlar (su ile yüklü) ağır ağır bulutları kaldırıb yüklendiği zaman (görürsün ki) biz on (lar) ı ölmüş bir memlekete sevketmişizdir. Derken ona su indirmişizdir de orada her (türlüsünden) meyveler (mahsuller) çıkarmışızdır. İşte ölüleri de (diriltib kabirlerinden) böyle çıkaracağız biz. Gerek ki
(bunları)
iyi düşünüb ibret alasınız. ...
Yusif Suresi, 3. Ayet:
Biz, bu Kur'ân'ı vahyetmekle sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Sen ondan önce
(bunları)
bilmeyenlerden idin....
İsra Suresi, 41. Ayet:
Andolsun öğüt almaları için bu Kur'an'da
(bunları)
türlü türlü açıkladık. Ama bu onların sadece nefretlerini artırıyor....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Böylece onu (bu hükmü), Süleyman (a.s)'a anlattık. Ve hepsine hikmet ve ilim verdik. Dâvud (a.s)'la beraber tesbih eden (etsinler diye) dağları ve kuşları musahhar (emrine amade) kıldık. Ve
(bunları)
yapan, Biziz....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Böylece bunu (bu fetvayı) Süleyman'a biz anlatmıştık. Biz, onların her birine hüküm (hükümdarlık, peygamberlik) ve ilim verdik. Kuşları ve tesbih eden dağları da Davud'a boyun eğdirdik.
(Bunları)
biz yapmaktayız....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Biz bunu (hükmü) Süleyman'a kavrattık, her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik.
(Bunları)
Yapanlar biz idik....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Böylece bunu (bu fetvayı) Süleyman'a biz anlatmıştık. Biz, onların her birine hüküm (hükümdarlık, peygamberlik) ve ilim verdik. Kuşları ve tesbih eden dağları da Davud'a boyun eğdirdik.
(Bunları)
biz yapmaktayız....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Onu (onun hükmünü) derhal Süleyman'a anlattık ve herbirine bir hüküm ve bir ilim ihsan ettik. Ve Dâvud'a dağları ve kuşları musahhar kıldık, onunla beraber tesbihte bulunurlardı. Ve
(bunları)
yapanlar olduk....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
O hükmü Süleymân'a bellettik. Onların hepsine de hükümdarlık ve bilgi verdik. Dâvûd'a dağları ve kuşları boyun eğdirdik, onunla beraber tesbih ediyorlardı. Biz
(bunları)
yaparız....
Ənbiya Suresi, 79. Ayet:
Biz bunu (hükmü) Süleymana kavrattık, her birine de hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik.
(Bunları)
Yapanlar biz idik....
Yasin Suresi, 14. Ayet:
Biz o zaman kendilerine iki (elçi) göndermişdik de onları tekzîb etmişlerdi. Biz de bir üçüncü ile
(bunları)
takviye etmişdik de «Hakîkat, biz size gönderilmiş elçileriz» demişlerdi. ...
Zümər Suresi, 9. Ayet:
Yoksa, o, âhiret (azabın) dan korkarak, Rabbinin rahmetini umarak gecenin saatlerinde secdeye kapanır, kıyamda durur bir halde tâat ve ibâdet eden kimse (gibi) midir? De ki: «Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak temiz akıl saahibleridir ki
(bunları)
hakkıyle düşünür. ...
Qaf Suresi, 7. Ayet:
(7-8) Ve yere de (bakmadılar mı?). Onu döşedik ve onda sabit dağlar bıraktık ve onda her güzel cinsten bitirdik.
(Bunları)
hakka müteveccih olan her bir kul için bir ibret ve bir mev'iza olarak (vücûda) getirdik....
Qaf Suresi, 8. Ayet:
(7-8) Ve yere de (bakmadılar mı?). Onu döşedik ve onda sabit dağlar bıraktık ve onda her güzel cinsten bitirdik.
(Bunları)
hakka müteveccih olan her bir kul için bir ibret ve bir mev'iza olarak (vücûda) getirdik....
Zariyat Suresi, 21. Ayet:
tıpkı kendi kişiliğiniz üzerinde de (O'nun işaretleri bulunduğu) gibi.
(Bunları)
görmüyor musunuz?...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Bir möminin bir mömini öldürməsi- ‘xəta ilə olması istisna olmaqla’- olmaz (caiz deyil) və kim bir mömini xəta ilə öldürərsə, o zaman bir mömin kölə azad etməli və ölənin ailəsinə qanbahası verməlidir, ancaq onların (qanbahasını) sədəqə olaraq bağışlamaları müstəsna. Lakin o (xəta ilə öldürən) əgər sizə düşmən bir qövmdən olub və o mömindirsə, o təqdirdə bir mömin kölə azad etməsi lazımdır. Əgər sizinlə arasında müqavilə olan bir qövmdəndirsə, o zaman ölənin ailəsinə qanbahası verməli və bir möm...
Maidə Suresi, 89. Ayet:
Allah sizi bihudə və niyyətində olmadığınız andlar(ı pozmağınız)a görə cəzalandırmaz, lakin sizi ciddi iradə ilə içdiyiniz andlar(ı pozmağınız)a görə cəzalandırar. Buna görə də onu (pozmağı)n kəffarəsi öz ailənizə yedirtdiyiniz orta hesabla on fəqirə yemək vermək, yaxud onları geyindirmək və ya bir qul azad etməkdir. Beləliklə, əgər kimsə
(bunları)
tapmasa (onun kəffarəsi) üç gün oruc tutmaqdır. Budur and içdiyiniz (və onu pozduğunuz) zaman sizin andlarınızın kəffarəsi! Gərək öz andlarınızı qoru...
Bəqərə Suresi, 173. Ayet:
O, ölü cəmdəyi, qanı, donuz ətini və Allahdan başqası üçün kəsilmiş (heyvanı) sizə haram etmişdir. İstəmədiyi halda və həddini aşmadan
(bunları)
yeməyə məcbur olana isə günah yoxdur. Həqiqətən də Allah bağışlayandır, rəhmlidir !...
Maidə Suresi, 89. Ayet:
Bilmədən and içmənizə görə Allah sizi günahlandırmaz. Lakin bilə-bilə and-aman etsəniz sizi günahlandırar. Bunun kəffarəsi (əvəzi) isə - ailənizin orta yeməyindən on yoxsulu yedirtmək və ya onları geyindirmək, yaxud bir köləni azad etməkdir:
(bunları)
tapmayan üç gün oruc tutmalıdır. And içsəniz, andınızın kəffarəsi budur. Andlarınızı qoruyun ! Allah öz ayələrini sizə belə aydınlaşdırır ki, bəlkə şükr edəsiniz....