Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Rəd Suresi, 22. Ayet:
Onlar rəbbinin rizasını istəyərək səbir edər, namazı qılar, onlara verdiyimiz ruzidən gizli və aşkar (Allah yolunda) xərcləyər və pisliyi yaxşılıqla dəf edərlər.
(Dünya)
yurdunun (gözəl) aqibəti məhz onlarındır....
Rəd Suresi, 24. Ayet:
“Səbir etdiyinizə görə sizə salam olsun!
(Dünya)
yurdunun aqibəti nə gözəldir!”...
Rəd Suresi, 42. Ayet:
Onlardan əvvəlkilər də (peyğəmbərlərə) hiylə qurmuşdular. Bütün hiylələr Allaha məxsusdur (Allah onların hiylələrini puça çıxarar). O, hər kəsin nə qazandığını bilir. Kafirlər də,
(dünya)
yurdunun (gözəl) aqibətinin kimin olacağını biləcəklər....
Ənam Suresi, 135. Ayet:
De: “Ey qövmüm, əlinizdən gələni edin! Mən də (öz üzərimə düşəni) edirəm. Yaxın bir vaxtda
(dünya)
yurdunun sonunun kimin xeyrinə olacağını biləcəksiniz. Şübhəsiz ki, zalımlar nicat tapa bilməzlər”....
Bəqərə Suresi, 96. Ayet:
And olsun ki, onları
(dünya)
hayatına karşı diğer insanlardan ve (hattâ) Allah'a ortak koşanlardan daha düşkün ve hırslı bulursun! (O kadar ki) onlardan her biri kendisine bin yıl ömür verilmesini ister. Halbuki bu uzun ömür ile yaşama onu azâbdan uzaklaştırıcı değildir. Allah işleyegeldiğiniz şeyleri görüp bilendir.....
Ali-İmran Suresi, 159. Ayet:
Ancak Allah'ın rahmetiyledir ki, sen onlara yumuşak (ve hoşgörüyle) davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, elbette etrafından dağılır, giderlerdi. O halde onları affet, onlar için istiğfarda bulun,
(dünya)
işiyle ilgili hususlarda onlara danış (görüşlerini al). (Bu yoldan hareketle) azmettiğin zaman artık Allah'a güvenip dayan. Çünkü Allah kendisine güvenip dayananları sever....
Maidə Suresi, 117. Ayet:
"Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim
(dünya)
hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın."...
Maidə Suresi, 117. Ayet:
«Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim
(dünya)
hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın.»...
Ənam Suresi, 135. Ayet:
De ki: "Ey halkım, elinizden ne geliyorsa hepsini yapın! Muhakkak ki ben de yapacağım (gücümün yettiğini)!
(Dünya)
yurdunun sonuçta kimin olacağını yakında bileceksiniz". . . Muhakkak ki zâlimler, kurtuluşa ermezler....
Ənam Suresi, 135. Ayet:
De ki: «Ey kavmim! Gücünüz yettiğince yapacağınızı yapın, ben de yapıyorum. Yakında
(dünya)
yurdunun sonunun kimin olduğunu bileceksiniz. Muhakkak zalimler kurtuluşa eremezler»....
Ənam Suresi, 135. Ayet:
De ki: «Ey kavmim, elinizden geleni (komayın) yapın. Ben (vazifemi) hakkıyle yapanım. Artık (dünyâ) evin (in) sonu (olan cennet) kimin olacakdır, (bunu) bileceksiniz. Şu muhakkakdır ki zaalimler muradlarına ermeyecek. ...
Ənam Suresi, 135. Ayet:
De ki: "Ey kavmim, gücünüz yettiğince yapacağınızı yapın, ben de yapacağımı yapıyorum. Yakında (dünyâ) yurdu(nu)n sonunun kime âidolacağını bileceksiniz. Zâlimler, asla onmazlar!...
Əraf Suresi, 169. Ayet:
Onların ardından yerlerine kitaba mirasçı olan bir takım 'kötü kimseler' geçti. (Bunlar) Şu değersiz olan
(dünya)
ın geçici yararını alıyor ve: "Yakında bağışlanacağız" diyorlar. Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar. Kendilerinden Allah'a karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı okudular. (Allah'tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?...
Əraf Suresi, 169. Ayet:
Onların ardından yerlerine (halife) kitaba mirasçı olan bir takım 'kötü kimseler' geçti. (Bunlar) Şu değersiz olan
(dünya)
nın geçici yararını alıyor ve: "Yakında bağışlanacağız" diyorlar. Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar. Kendilerinden Tanrı'ya karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı okudular. (Tanrı'dan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akletmeyecek misiniz?...
Əraf Suresi, 169. Ayet:
Onların ardından yerlerine kitaba mirasçı olan bir takım 'kötü kimseler' geçti. (Bunlar) Şu değersiz olan
(dünya)
nın geçici yararını alıyor ve: «Yakında bağışlanacağız» diyorlar. Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar. Kendilerinden Allah'a karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı da okudular. (Allah'tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Halâ akıl erdirmeyecek misiniz?...
Ənfal Suresi, 42. Ayet:
1.
iz
: olduğu zaman
2.
entum
: siz
3.
bil udvetid dunyâ
(bi el udveti ed dunyâ)
(udve)
(dünya)
: vadinin yakın kenarında
: (vadinin kenarı, kıyısı)
: (edna (yakın) kelimesinin mue...
Tövbə Suresi, 42. Ayet:
Eğer yakın bir
(dünya)
menfaat(i) ve orta (mesâfede) bir yolculuk olsaydı (o geride kalan münâfıklar) elbette sana tâbi' olurlardı; fakat meşakkatli mesâfe(deki Tebük Seferi) onlara uzak geldi. Bununla berâber: 'Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle berâber çıkardık!' diye Allah’a yemîn edeceklerdir. (Bu yalan yeminleriyle) kendilerini helâk ediyorlar. Allah ise, hiç şübhesiz onların yalancı kimseler olduklarını biliyor....
Rəd Suresi, 22. Ayet:
Onlar Rabblerinin rızasını dileyerek sabreder, namazı kılar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak eder ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte bu
(dünya)
yurdun(un) sonu onlar içindir....
Rəd Suresi, 22. Ayet:
Ve onlar ki, Rablerinin rızâsını arzu ederek sabrederler, namazı hakkıyla kılarlar, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizlice ve açıkça (Allah yolunda) sarf ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar; işte onlar var ya, onlara
(dünya)
yurdun(un güzel) âkıbeti vardır....
Rəd Suresi, 22. Ayet:
Onlar ki, Rablerinin rızasını kazanmak için sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve aşikar infak ederler. Kötülüğü de iyilikle defederler. İşte bunlar var ya
(dünya)
yurdunun (iyi) sonucu onlarındır....
Rəd Suresi, 24. Ayet:
'Sabretmenize karşılık size selâm olsun.
(Dünya)
yurdunun sonu ne güzeldir!' (derler)...
Rəd Suresi, 24. Ayet:
"Sabrettiğinize karşılık selam size.
(Dünya)
Yurdun(un) sonu ne güzel."...
Rəd Suresi, 24. Ayet:
"Sabrettiğinize karşılık selam size.
(Dünya)
Yurdun(un) sonu ne güzel."...
Rəd Suresi, 24. Ayet:
(Ve:) 'Sabrettiğinizden dolayı size selâm olsun; işte
(dünya)
yurdun(un) âkıbeti(olan Cennet) ne güzeldir!' (derler)....
Rəd Suresi, 24. Ayet:
«Sabrettiğinize karşılık selam size.
(Dünya)
Yurdun(un) sonu ne güzel.»...
Rəd Suresi, 42. Ayet:
Doğrusu onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuştu; fakat bütün tuzaklar(ını netîcesiz bırakmak) Allah’a âiddir. (Çünki O,) herkesin ne kazanmakta olduğunu bilir. Kâfirler de, bu
(dünya)
yurdun(un gerçek) âkıbeti kimin olduğunu yakında bilecektir....
İsra Suresi, 18. Ayet:
Kim bu aceleci(dünyâ)yı isterse, orada ona, (evet) istediğimiz kimseye hemen çabucak dilediğimiz kadar veririz; ama sonra yerini cehennem yaparız! Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer....
İsra Suresi, 72. Ayet:
Kim bu (dünyâ) da kör olursa o, âhiretde de kördür, yolca da daha şaşkındır. ...
Ənbiya Suresi, 95. Ayet:
Bizim helak ettiğimiz bir şehre artık
(dünya)
hayatı haramdır. Şüphesiz onlar bir daha dönemezler....
Möminun Suresi, 99. Ayet:
(99-100) Nihâyet onlardan (o müşriklerden) birine ölüm geldiği zaman: 'Rabbim! Beni geri gönder! Umulur ki ben, terk ettiğim
(dünya)
da sâlih bir amel işlerim' der. Hayır! Doğrusu o sâdece (boş) bir lâftır, onu söyleyen kendisidir. Artık onların önlerinde, tekrar diriltilecekleri güne kadar (hiçbir şekilde dünyaya dönemeyecekleri) bir perde (olan kabir hayâtı) vardır....
Möminun Suresi, 100. Ayet:
Olur ki terkettiğim
(dünya)
da iyi işler işlerim.' Hayır. Bu sadece onun söylediği bir sözdür. Önlerinde diriltilecekleri güne kadar (duracak) bir engel vardır....
Möminun Suresi, 100. Ayet:
"Ki, geride bıraktığım
(dünya)
da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır....
Möminun Suresi, 100. Ayet:
"Ki, geride bıraktığım
(dünya)
da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde diriltilip kaldırılacaklan güne kadar bir engel (berzah) vardır....
Möminun Suresi, 100. Ayet:
(99-100) Nihâyet onlardan (o müşriklerden) birine ölüm geldiği zaman: 'Rabbim! Beni geri gönder! Umulur ki ben, terk ettiğim
(dünya)
da sâlih bir amel işlerim' der. Hayır! Doğrusu o sâdece (boş) bir lâftır, onu söyleyen kendisidir. Artık onların önlerinde, tekrar diriltilecekleri güne kadar (hiçbir şekilde dünyaya dönemeyecekleri) bir perde (olan kabir hayâtı) vardır....
Möminun Suresi, 100. Ayet:
«Ki, geride bıraktığım
(dünya)
da salih amellerde bulunayım.» Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır....
Qəsəs Suresi, 37. Ayet:
Musa dedi ki: "Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu
(dünya)
yurdun(un) sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilir. Gerçekten, zulmedenler, felah bulmazlar."...
Qəsəs Suresi, 37. Ayet:
Musa dedi ki: "Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu
(dünya)
yurdun(un) sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilir. Gerçekten zulmedenler, felah bulmazlar."...
Qəsəs Suresi, 37. Ayet:
Mûsâ, "Rabbim, kimin kendisinin yanından hidâyet getirdiğini ve bu (dünyâ) evin(in) sonun(da güzel sonuc)un kime âidolacağını daha iyi biliyor. Muhakkak ki zâlimler iflah olmaz" dedi....
Qəsəs Suresi, 37. Ayet:
Musa dedi ki: «Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu
(dünya)
yurdun(un) sonucunun kime ait olacağını daha iyi bilmektedir. Gerçek şu ki, zulmedenler felah bulmazlar.»...
Səcdə Suresi, 21. Ayet:
Belki (ibret alıp) dönerler diye büyük azaptan önce biz onlara yakın
(dünya)
azabı tattırırız....
Fussilət Suresi, 24. Ayet:
Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma
(dünya)
ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler....
Fussilət Suresi, 24. Ayet:
Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma
(dünya)
ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler....
Fussilət Suresi, 24. Ayet:
Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma
(dünya)
ya dönmek isterlerse, artık onlar hoşnut olacaklardan değildirler....
Hədid Suresi, 20. Ayet:
Bilin ki (ey insanlar!) Bu dünya hayatı, sadece bir oyundan, geçici bir eğlence ve güzel bir gösteriden, birbirinizle büyüklük yarışı(na girişmenizden) ve daha çok servet ve çocuk sahibi olma hırsın(ız)dan ibarettir. Bu
(dünya)
nın durumu, (hayat getiren) yağmurun hikayesine benzer: Yağmurun yeşerttiği bitki, toprağı ekenlere sevinç verir; ama sonra kurur ve sen onun sarardığını görürsün; sonunda toprak haline gelir. Ama öteki dünyada (insanın durumu ile ilgili ebedi hakikat açıkça ortaya çıkacak...
Qiyamə Suresi, 20. Ayet:
Hayır; siz çarçabuk geçmekte olan
(dünya)
yı seviyorsunuz....
Naziat Suresi, 25. Ayet:
1.
fe
: o zaman, bunun üzerine
2.
ehaze-hu allâhu
: Allah onu ahzetti, yakalayıp helâk etti
3.
nekâle
: korkunç ceza, azap
4.
e...
Yasin Suresi, 52. Ayet:
(O vakit) dediler ki: "Vay bize!
(Dünya)
uykumuzdan kim bizi yeni bir yaşam boyutuna geçirdi? Bu, Rahman'ın vadettiğidir ve Rasûller doğru söylemiştir. " (Hadis: İnsanlar uykudadır, ölümü tadınca uyanırlar!)...
Səcdə Suresi, 21. Ayet:
Ama onlara, daha büyük mahrumiyeti tattırmadan önce daha yakın
(dünya)
mahrumiyetini kısmet elbette tattıracağız; umulur ki (yol yakınken) dönerler....
Bəqərə Suresi, 167. Ayet:
(Küfr və zülm başçılarına) tabe olanlar deyərlər: «Kaş bizim üçün (dünyaya) bir qayıtmaq (imkanı) olaydı və onlar bizdən uzaqlaşdıqları kimi, biz də onlardan uzaqlaşaydıq». Allah onların
(dünya)
əməllərini bu cür həsrət amilləri kimi onlara göstərər. Onlar Cəhənnəm odundan əsla çıxan deyildirlər....
Əraf Suresi, 98. Ayet:
Və görəsən şəhər və kəndlərin əhalisi Bizim əzabımızın gündüz çağı
(dünya)
oyunlar(ın)a (və günah işlərə) başları qarışan halda onlara gəlməsindən xatircəmdirlər?...
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
(Siz kafir və münafiqlər) sizdən qabaq olmuş və qüdrətləri sizdən daha artıq və malları, övladları sizdən daha çox olmuş kəslər kimisiniz. Beləliklə onlar öz
(dünya)
paylarından bəhrələndilər. Sizdən qabaqkılar öz paylarından bəhrələndikləri kimi siz də öz payınızdan bəhrələndiniz və onlar (günah və nəfsi istəklərə) batdıqları kimi siz də batdınız. Onların (xeyir) əməlləri dünyada və axirətdə batil və puç oldu (dünyada yaxşı addan, müsəlmanların duasından və qeyb köməklərindən, axirətdə isə gözə...
Nəhl Suresi, 94. Ayet:
Andlarınızı öz aranızda fəsad və hiylə alətinə çevirməyin ki, məbada (sizin İslam və əməl yolundakı) qədəm(iniz) möhkəmləndikdən sonra titrəsin və Allah yolundan qaldığınıza, ya (başqalarını) Allah yolundan saxladığınıza görə
(dünya)
əzabını dadasınız və (axirətdə) sizin üçün böyük bir əzab olar....
Kəhf Suresi, 103. Ayet:
(Ya Peyğəmbər,) de: «Sizə insanların
(dünya)
əməllər(i) baxımından ən çox ziyana uğrayanlarından xəbər verim?»...
Zuxruf Suresi, 67. Ayet:
Həmin gün (dostluq amilləri güclənəcək) təqvalılardan başqa
(dünya)
dostlar(ı) bir-birlərinə düşmən olacaqlar. (Çünki onların dostluq amilləri həmin gün düşmənçilik amilinə çevriləcəkdir.)...
Fəcr Suresi, 20. Ayet:
Və
(dünya)
malı(nı) lap çox sevirsiniz....
Şüəra Suresi, 205. Ayet:
Ey Muhamməd! Düşündünmü, biz onlara illərcə
(dünya)
mənfəətlərini daddırsaq,...