Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Tövbə Suresi, 44. Ayet:
Allaha və axirət gününə iman gətirənlər malları və canları ilə cihad etməkdən
(geri
qalmaq üçün) səndən izin istəməzlər. Allah müttəqiləri tanıyır....
Nisa Suresi, 2. Ayet:
(Həddi-büluğa çatdıqları zaman) yetimlərə mallarını
(geri
) verin və pisi yaxşı ilə dəyişdirməyin! Onların mallarını öz mallarınıza qatıb yeməyin! Həqiqətən, bu, böyük günahdır....
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
O zaman onlardan bir tayfa: “Ey Yəsrib (Mədinə) əhli. (Burada) sizin üçün duracaq bir yer yoxdur, (evinizə) qayıdın!” – demişdi. Başqa bir dəstə isə: “Evlərimiz açıqdır (kimsəsizdir, oğru girməsindən qorxuruq)” – deyə
(geri
qayıtmaq üçün) Peyğəmbərdən izin istəyirdi. Həqiqətdə evləri açıq (kimsəsiz) deyildi. Onlar ancaq (döyüşdən) qaçmaq istəyirdilər....
Bəqərə Suresi, 106. Ayet:
Biz, bir âyetin hükmünü diğer bir âyetle değiştirirsek veya unutturursak
(geri
bırakırsak) ondan daha hayırlısını yahud onun benzerini getiririz. Cenâb’ı Allah’ın her şeye kâdir olduğunu bilmedin mi?...
Bəqərə Suresi, 106. Ayet:
Biz neshetdiğimiz (hükmünü diğer bir âyetle değiştirdiğimiz) veya unutdurduğumuz
(geri
bırakdırdığımız) bir âyetin (yerine) ya ondan daha hayırlısını, yahud onun benzerini getiririz. Allanın her şey'e kemâliyle kaadir olduğunu bilmedin mi? (Elbette bildin). ...
Bəqərə Suresi, 203. Ayet:
Ve sayılı günlerde Allah'ı (tekbir ile) zikredin. Fakat kim, iki gün içinde (Mina'dan dönmek için) acele ederse, bundan sonra onun üzerine bir günah yoktur. Ve kim de tehir ederse
(geri
ye kalırsa), o taktirde de onun üzerine bir günah yoktur. (Tabii bu) takva sahibi (olan) kimseler içindir. Ve, Allah'a karşı takva sahibi olun. Ve sizin, O'na (Allah'a) haşrolunacağınızı (huzurunda toplanacağınızı) bilin!...
Bəqərə Suresi, 229. Ayet:
Boşanma iki keredir. Bundan sonra (kadın) ya ma'rufla (örf ve adete uygun olarak) iyilikle tutulur veya ihsanla serbest bırakılır. Kadınlarınıza verdiklerinizden bir şey
(geri
) almanız sizin için helâl olmaz. Ancak ikisi de, Allah'ın (evlilik hakkındaki) hududunu gereği üzere yerine getiremeyeceklerinden (ayakta tutamayacaklarından) korkmaları hariç. O zaman siz de eğer, Allah'ın bu hududunu ikame edemeyeceklerinden (gereği üzere yerine getirimeyeceklerinden) korkarsanız, bu durumda kadının (ayr...
Bəqərə Suresi, 229. Ayet:
Boşama iki keredir. (Ondan sonra kadını) ya örfe uygun tutmak, ya da kendisine iyilikte bulunarak salıvermektir. Onlara (örf ve âdete uygun) verdiğinizden bir şey
(geri
) almanız size helâl olmaz. Ancak karı koca Allah'ın (evlilik hakkında) çizdiği sınırları yerine getirip ayakta tutamıyacaklarından korkar ve siz de onların bu sınırları koruyup ayakta tutamıyacaklarmdan endişe ederseniz, (bu durumda) kadının ayrılmak için (örfe uygun) hakkından vazgeçmesinde ikisi için de bir vebal yoktur. İşte b...
Bəqərə Suresi, 229. Ayet:
Bir boşanma iki defa
(geri
alınabilir), ki bu durumda evlilik ya iyilikle devam eder veya güzel bir şekilde sona erdirilir. Ve kadınlarınıza verdiklerinizden her hangi bir şeyi geri almanız, her iki (taraf)ın da Allah'ın koyduğu sınırları koruyamamaktan korkmaları hali dışında, sizin için helal değildir: O halde, ikisinin de Allah'ın koyduğu sınırları koruyamayacaklarından korkuyorsanız, kadının serbestliğine kavuşması için (kocasına) bazı şeyler bırakmasında her iki taraf için de bir günah yokt...
Bəqərə Suresi, 234. Ayet:
İçinizden ölenlerin
(geri
de) bıraktığı eşler, kendi kendilerine dört ay on (gün) beklerler. Bu bekleme süresi dolduğunda, artık onların kendi haklarında maruf (meşru) bir şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah, işlediklerinizden haberi olandır....
Bəqərə Suresi, 234. Ayet:
İçinizden ölenlerin
(geri
de) bıraktığı eşler, kendi kendilerine dört ay on (gün) beklerler. Bu bekleme süresi (ecele) dolduğunda, artık onların kendi haklarında maruf (meşru) bir şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Tanrı işlediklerinizden haberi olandır....
Bəqərə Suresi, 234. Ayet:
İçinizden ölenlerin
(geri
de) bırakdıkları zevceler kendi kendilerine dört ay on (gün) beklerler. İşte bu müddeti bitirdikleri zaman artık onların kendileri hakkında meşru' vech ile yapdıkları şeyden dolayı size günâh yokdur, Allah ne işlerseniz (hepsinden) hakkıyle haberdârdır. ...
Bəqərə Suresi, 234. Ayet:
İçinizden ölenlerin
(geri
de) bıraktığı eşler, kendi kendilerine dört ay on (gün) beklerler. Bu bekleme süresi dolduğundan, artık onların kendi haklarında maruf (meşru) bir şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah, işlediklerinizden haberi olandır....
Bəqərə Suresi, 240. Ayet:
İçinizde ölüp de
(geri
de) eşler bırakanlar, (evlerinden) çıkarılmaksızın, bir yıla kadar yararlanmaları için eşlerine vasiyet (bıraksınlar). Ama onlar, (kendiliklerinden) çıkarlarsa, artık onların maruf (meşru) olarak kendileri için yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah güçlü ve üstün olandır. Hüküm ve hikmet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 240. Ayet:
İçinizde ölüp de
(geri
de) eşler bırakanlar, (evlerinden) çıkarılmaksızın, bir yıla kadar yararlanmaları için eşlerine vasiyet (bıraksınlar). Ama onlar (kendiliklerinden) çıkarlarsa, artık onların maruf (meşru) olarak kendileri için yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Tanrı üstün ve güçlü olandır. Hüküm ve hikmet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 240. Ayet:
İçinizde ölüp de
(geri
de) eşler bırakmakta olanlar, (evlerinden) çıkarılmaksızın, senesine kadar yararlanmaları için eşlerine vasiyet (bıraksınlar) . Ama onlar, (kendiliklerinden) çıkarlarsa, artık onların maruf (meşru) olarak kendileri için yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah güçlü ve üstün olandır. Hüküm ve hikmet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 249. Ayet:
Tâlût, ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka.” dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince,
(geri
de kalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük...
Bəqərə Suresi, 249. Ayet:
Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç- onu tadmazsa bendendir. Küçük bir kısmı hariç (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle beraber iman edenlerle (ırmağı) geçince onlar
(geri
de kalanlar): "Bugün bizim Calut'a ve ordusuna karşı (koyacak) gücümüz yok" dediler. (O zaman) Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: "Nice küçük topluluk, daha çok ola...
Bəqərə Suresi, 249. Ayet:
Talut orduyla birlikte ayrıldığında (şöyle) dedi: "Doğrusu Tanrı sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç- onu tatmazsa bendendir. Küçük bir kısmı hariç (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle beraber inananlarla (ırmağı) geçince onlar
(geri
de kalanlar): "Bugün bizim Calut'a ve ordusuna karşı (koyacak) gücümüz yok" dediler. (O zaman) Muhakkak Tanrı'ya kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: "Nice küçük topluluk, daha çok o...
Bəqərə Suresi, 249. Ayet:
Talut, ordusuyla birlikte ayrıldığında dedi ki: «Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç avuçlayanlar hariç- onu tadmazsa o bendendir. Onlardan az bir bölümü dışında ondan içtiler. O, kendisiyle beraber iman edenlerle onu (ırmağı) geçince onlar
(geri
de kalanlar) : «Bugün bizim Calut'a ve ordusuna karşı (koyacak) gücümüz yok.» dediler. (O zaman) Elbette Allah'a kavuşacaklarını umanlar (şöyle) dediler: «Nice az bir top...
Ali-İmran Suresi, 26. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
allâhumme
: Allah'ım
3.
mâlike el mulki
: mülkün maliki, sahibi
4.
tû'ti el mulke
: mülkü ve...
Ali-İmran Suresi, 127. Ayet:
(Bir de Allah bu imdadı) küfredenlerden ileri gelenleri (n kafasını) kessin, yahud onları tepesi aşağı getirsin de
(geri
kalanlarda) emellerine kavuşamayan (bedbaht) lar olarak dönüb gitsinler diye (yapdı) ...
Ali-İmran Suresi, 144. Ayet:
Muhammed bir peygamberden başka (bir şey) değildir. Ondan evvel daha nice peygamberler gelib geçmişdir. Şimdi o, ölür yahud öldürülürse ökçelerinizin üstünde
(geri
sin geri) mi döneceksiniz? Kim (böyle) iki ökçesi üzerinde (ardına) dönerse elbette Allaha hiç bir şeyle zarar yapmış olmaz. Allah şükür (ve sebat) edenlere mükâfat verecekdir. ...
Ali-İmran Suresi, 149. Ayet:
Ey îman edenler, eğer küfr (-ü inkâr) edenlere itaat ederseniz sizi ökçelerinizin üstünde
(geri
sin geri küfre) çevirirler de (dünyâda da, âhiretde de) büyük zarara uğrayanların haaline dönersiniz. ...
Ali-İmran Suresi, 152. Ayet:
Gerçek şu ki, sizler Allah'ın izniyle onları kesip doğrarken, Allah'ın size va'di doğru çıktı. Nihayet o sevdiğiniz zaferi Allah size gösterdikten sonra isyan edip verilen emirde çekişip yıldığınız ana kadar ki, kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra Allah, sizleri denemek için onlardan
(geri
) çevirdi. Bununla birlikte sizi de bağışladı. Çünkü Allah'ın inananlara bir lütfu vardır....
Nisa Suresi, 6. Ayet:
Ve yetimleri nikâh çağına gelinceye kadar deneyin. Bundan sonra eğer kendilerinde bir rüşd (yeterlilik) hissederseniz, o taktirde mallarını onlara teslim edin. Ve büyürler
(geri
alırlar) diye, onları (malları) israf etmeyin ve acele ile yemeyin. Ve (vâsi) zengin bir kimse ise, o taktirde iffetli olsun (yetimlerin mallarını yemekten kaçınsın). Ve (vâsi) fakir bir kimse ise, o taktirde örfe uygun olarak yesin. Nihayet onlara mallarını geri vereceğiniz zaman, onlara karşı şahit tutun. Hesap görücü ...
Nisa Suresi, 6. Ayet:
(Himayeniz altındaki) yetimleri, evlenme çağına gelinceye kadar deneyin ; onlarda (din ve dünya işlerinde, malı koruma ve bilerek harcama hususunda) bir olgunluk görürseniz, mallarını kendilerine teslîm ediniz. Büyürler de
(geri
alırlar) diye mallarını tezelden gereksiz harcayıp yemeyiniz. Zengin olan (vasî ya da veli) müstağni davransın ; fakir olanı ise örfe uygun şekilde yesin. Bir de yetimlerin mallarını (vakti gelip) kendilerine teslîm ettiğiniz zaman onlara karşı şâhid tutunuz. Hesap soruc...
Nisa Suresi, 7. Ayet:
Ana-baba ve akrabanın
(geri
ye) bıraktığı maldan erkeklere pay vardır. Kadınlara da, ana-baba ve akrabanın
(geri
ye miras olarak) bıraktığı maldan pay vardır;
(geri
ye kalan) o malın azından da çoğundan da (varisler için) takdir edilmiş birer pay......
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Allah size, çocuklarınızın (mirası) hakkında şöyle tavsiye ediyor. Erkeğe, kadının payının iki katı, fakat, eğer kadınlar ikiden fazla iseler, o zaman terekenin (mirasın) üçte ikisi onlarındır ve eğer o (kadın) bir tek ise, o zaman yarısı onundur. Eğer ölenin çocuğu varsa, onun anne ve babasının herbiri için, bıraktığı mirasın altıda biri pay vardır. Fakat onun çocuğu yoksa ve yalnız ana-baba mirasçı oluyorsa, o taktirde, üçte biri annesinindir
(geri
ye kalan babanındır). Fakat eğer ölenin kardeş...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Allah, evlâdınızın mirastaki durumu hakkında size şöyle emrediyor: Çocuklardan erkeğe, iki dişi payı kadar vardır. Eğer çocukların hepsi dişi olmak üzere ikiden fazla iseler onlara ölünün terk ettiği malın (terikenin) üçte ikisi ve eğer dişi tek ise onda yarısı var. Ölünün ana-babası için, eğer çocuğu varsa, her birine terikesinden altıda bir, fakat çocuğu yoksa ve ölüye yalnız ana ve babası varis oluyorsa, anasına üçte bir vardır.
(Geri
ye kalan, babanın hakkıdır). Eğer ölenin kardeşleri varsa a...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Allah, çocuklarınız hakkında (mîras konusunda) şunu tavsiye eder, (ilâhî hükümlerini bildirir): Erkeğe, iki dişi payı vardır. Dişiler ikiden fazla ise, (erkek kardeşleri de yoksa) terekenin üçte ikisini alırlar. Dişi bir tane ise, (yine erkek kardeşi de yoksa) terekenin yarısı onundur. Eğer ölenin çocuğu varsa, ana-baba-dan her birine altıda bir hisse verilir. Ölenin çocuğu yoksa, ana-babası da kendine mîrasçı bulunuyorsa, anasına üçte bir,
(geri
ye kalanı babasına) verilir. Ölenin kardeşleri var...
Nisa Suresi, 21. Ayet:
Hem, siz eşlerinizle birleşmiş ve onlar da sizden sağlam bir söz almış iken, onu nasıl
(geri
) alırsınız?...
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Sizinle aralarında anlaşma bulunan bir kavme sığınanlar veya, sizinle savaşmaktan veya kendi kavimleri ile savaşmaktan göğüsleri daralmış olarak size gelenler hariç (onları öldürmeyin). Ve şâyet Allah dileseydi, elbette onları sizin üzerinize musallat ederdi, o zaman sizinle mutlaka savaşırlardı. O halde eğer sizden uzak durur
(geri
çekilir), artık sizinle savaşmazlarsa ve size barış teklif ederlerse, o taktirde Allah, onların üzerine (saldırmanız için) size bir yol kılmadı....
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavime sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun)dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır.) Allah dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur
(geri
çekilir), sizinle savaşmaz ve barış (şartların)ı size bırakırlarsa, artık Allah, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır....
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavme sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun)dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır.) Tanrı dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur
(geri
çekilir), sizinle savaşmaz ve barış (şartların)ı size bırakırlarsa, artık Tanrı, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır....
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavime sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun) dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır.) Allah dileseydi, onları da üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur
(geri
çekilir), sizinle savaşmaz ve barış (şartların) ı size bırakırlarsa, artık Allah, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır....
Nisa Suresi, 176. Ayet:
(Ey Resûlüm!) Senden fetvâ istiyorlar. De ki: 'Çocuğu ve babası olmayan kimse hakkında, Allah size şöyle fetvâ veriyor: Çocuğu olmayan bir kişi ölür de (aynı babadan)bir kız kardeşi bulunursa, o takdirde bıraktığının yarısı onundur.Eğer (kız kardeş ölür de) onun (o ölen kız kardeşin) çocuğu yoksa, o
(geri
de kalan erkek kardeş) de ona (tamâmen) vâris olur. Fakat (o adamın vârisleri) iki kız (kardeş) iseler, bu durumda bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Ve
(geri
de kalanlar) kadın ve erkek olarak ...
Ənam Suresi, 46. Ayet:
(Ya Muhammed müşriklere) de ki: “Gördünüz mü? (aczinizi anladınız mı?) Şâyet Allah sizin işitme hassanızı ve görme özelliğinizi alsa ve sizin kalplerinizi mühürlese, Allah'tan başka hangi ilâh onları size
(geri
) getirir?” Bak, âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz! Sonra onlar yüz çeviriyorlar....
Ənam Suresi, 46. Ayet:
De ki: “Ne dersiniz, eğer Allah sizin kulağınızı ve gözlerinizi alır, kalplerinizi de mühürlerse, Allah’tan başka onu size
(geri
) getirecek ilâh kimmiş?” Bak, biz âyetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz, sonra onlar nasıl yüz çeviriyorlar?...
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
O zaman şeytân onlara yaptıkları işi süslemiş: "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur, (korkmayın), ben sizin yanınızdayım!" demişti. Fakat iki topluluk birbirini görünce iki ökçesi üzerine
(geri
ye) dönüp: "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım, zira Allâh'ın cezâsı çetindir!" demişti....
Tövbə Suresi, 44. Ayet:
Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan
(geri
kalmak için) senden izin istemezler. Allah takvâ sahiplerini pek iyi bilir....
Tövbə Suresi, 44. Ayet:
Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a ve yaşanacak sonsuz sürece iman edenler, mallarıyla, canlarıyla mücahede etmekten
(geri
kalmamak için) senden izin istemezler. . . Allâh korunanları (Esmâ'sıyla onların hakikati olarak) Bilen'dir....
Tövbə Suresi, 44. Ayet:
Ama Allah'a ve Âhiret gününe (dosdoğru) imân edenler, mallariyle, canlarıyla (Allah yolunda) cihâd etmeleri hususunda
(geri
kalmak için) senden izin istemezler. Allah (iki yüzlülükten ve döneklikten) sakınanları sever....
Tövbə Suresi, 44. Ayet:
Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan
(geri
kalmak için) senden izin istemezler. Allah takvâ sahiplerini pek iyi bilir....
Tövbə Suresi, 45. Ayet:
Ancak Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya düşmüş ve şüpheleri içinde bocalayıp duranlar,
(geri
kalmak için) senden izin isterler....
Tövbə Suresi, 83. Ayet:
Bundan sonra Allah, seni onlardan
(geri
kalan münafıklardan) bir grubun yanına döndürdüğü zaman senden (cihada) çıkmak için izin isterlerse o zaman onlara de ki: “Benimle beraber ebediyyen asla çıkamazsınız ve benimle beraber asla düşmanla savaşamazsınız. Çünkü siz, ilk defa oturmaya
(geri
kalmaya) razı oldunuz. Artık geri kalanlarla beraber oturun....
Tövbə Suresi, 90. Ayet:
1.
ve câe
: ve geldi
2.
el muazzirûne
: özür beyan edenler, bahane edenler
3.
min el a'râbi
: bedevî Araplardan, göçebe yaşayan Araplardan
4.
Tövbə Suresi, 90. Ayet:
Ve bedevî Araplar'dan onlara izin verilmesi için özür beyan edenler ve Allah'a ve O'nun Resûl'üne yalan söyleyerek oturup,
(geri
) kalan kimseler geldiler. Onlardan kâfir olanlara elîm (acı) azap isabet edecek....
Tövbə Suresi, 91. Ayet:
Allaha ve Resulüne hayrhah olmak şartiyle ne zaiflere, ne hastalara, ne de (fakirliklerinden dolayı seferde) harcayacaklarını bulamayanlara
(geri
kalmakda) bir günâh (ve mes'ûliyyet) yokdur. (Onlar geri kalmakla beraber memleketde iyilik ediyorlar), iyilik edenlere karşı (da muâhazeye) bir yol yokdur. Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir. ...
Tövbə Suresi, 93. Ayet:
Ancak şu kimselerin kınanmasına yol vardır ki, zengin oldukları halde
(geri
kalmak için) senden izin isterler. Geri kalan kadınlarla beraber olmağa râzı oldular. Allâh da onların kalblerini mühürledi; artık onlar bilmezler....
Tövbə Suresi, 95. Ayet:
1.
se yahlifûne
: yemin edecekler
2.
bi allâhi
: Allah'a
3.
lekum
: sizin için, size
4.
izâ inkalebtum
:
(geri
) dö...
Tövbə Suresi, 122. Ayet:
Mü'minlerin tümünün öne fırlayıp çıkmaları gerekmez. Öyleyse onlardan her bir topluluktan bir grup, çıktığında (bir grup da), dinde derin bir kavrayış edinmek (tafakkuhta bulunmak) ve kavimleri kendilerine geri döndüğünde onları uyarmak için
(geri
de kalabilir). Umulur ki onlar da kaçınıp sakınırlar....
Tövbə Suresi, 122. Ayet:
İnançlıların tümünün öne fırlayıp çıkmaları gerekmez. Öyleyse onlardan her bir topluluktan bir grup, çıktığında (bir grup da), dinde kavrayış (tefekkahu) (edinmek) ve kavimleri kendilerine geri döndüğünde onları uyarmak için
(geri
de kalabilir). Umulur ki onlar da kaçınıp sakınırlar....
Tövbə Suresi, 122. Ayet:
Mü'minlerin tümünün öne fırlayıp çıkmaları gerekmez. Öyleyse onlardan her bir topluluktan bir grup, çıktığında (bir grup da), dinde derin bir kavrayış edinmek (tafakkuhta bulunmak) ve kavimleri kendilerine geri döndüğünde onları uyarıp korkutmak için
(geri
de kalabilir) . Umulur ki onlar da kaçınıp sakınırlar....
Yunus Suresi, 107. Ayet:
1.
ve in yemseske allâhu
: ve Allah eğer dokundurursa (isabet ettirirse)
2.
bi durrin
: bir zarar, bir darlık, bir sıkıntı
3.
fe lâ
: artık yoktur
4.
Hud Suresi, 3. Ayet:
Ve Rabbinizden mağfiret istemeniz, sonra O'na tövbe etmeniz, belirlenmiş bir zamana kadar sizi güzel bir meta ile metalandırması (geçindirmesi) ve her fazl sahibine, fazlını vermesi içindir. Ve eğer
(geri
) dönerseniz o zaman ben, büyük günün azabının sizin üzerinize olmasından korkarım....
Yusif Suresi, 62. Ayet:
Adamlarına (yardımcı gençlere) şöyle dedi: “Onların erzak bedellerini, yüklerinin içine koyun
(geri
verin). Umulur ki; onlar ailelerine geri döndükleri zaman onu farkederler, böylece geri gelirler."...
Yusif Suresi, 66. Ayet:
Yâkub, «Onu bana
(geri
) getireceğinize dair Allah adına sağlam ve kesin söz vermedikçe, onu elbette sizinle göndermiyeceğim. Meğer ki kuşatılıp ölümle burun buruna gelmiş olsanız» dedi. Sağlam ve güvenilir söz verdiklerinde Yâkub, «Allah bu dediklerimize karşı vekildir» diyerek (razı oldu)....
Yusif Suresi, 83. Ayet:
(Ve babalarının yanına dönüp, olup biteni o'na anlattıkları zaman Yakub;) "Yoo; yine kendi muhayyilenizdir olmayacak bir işi size olağan gösteren; (bana gelince) artık sabır en iyisidir; belki de Allah onların hepsini birden bana
(geri
) getirecektir; gerçek şu ki, Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir!"...
Yusif Suresi, 93. Ayet:
“Bu gömleğimi götürün, sonra da onu babamın yüzüne sürün. Görme hassası
(geri
) gelir. Ve ailenizin hepsini bana getirin.”...
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: "Rabbimiz, seni bırakıp bizim taptığımız ortaklarımız bunlardır" diyecekler. (Onlar da bunlara:) "Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz" diye sözü
(geri
çevirip) fırlatacaklar....
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: "Rabbimiz, seni bırakıp bizim taptığımız ortaklarımız bunlardır" diyecekler. (Onlar da bunlara:) "Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz" diye sözü
(geri
çevirip) fırlatacaklar....
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: «Rabbimiz, seni bırakıp bizim tapmakta olduğumuz ortaklarımız bunlardır» diyecekler. (Onlar da bunlara:) «Siz gerçekten yalan söyleyenlersiniz» diye sözü
(geri
çevirip) fırlatacaklar....
İsra Suresi, 33. Ayet:
Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın (öldürülmesini) haram ettiği cana kıymayın. Kim haksızlığa uğrayarak öldürülürse, biz o ölünün
(geri
de kalan) velisine bir yetki verdik (ölünün hakkını öldürenden ister). O da cana kıyma işinde ileri gitmesin (Şer’î hükümlerin dışına çıkmasın). Çünkü o veli, (dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuş bulunuyor....
İsra Suresi, 51. Ayet:
«Veya göğüslerinizde büyütülenden hangi bir halk (olunuz, her halde diriltileceksinizdir).» Diyeceklerdir ki: «O halde bizi kim geri getirecektir?» De ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan zât»
(geri
getirecektir). Artık sana başlarını sallayacaklar ve diyeceklerdir ki: «O ne zaman?» De ki: «Yakın olması umulur.»...
İsra Suresi, 69. Ayet:
Başka bir sefer sizi oraya
(geri
) döndürmesinden böylece sizin üzerinize kâsif (şiddetli, deviren) bir fırtına gönderip, inkârlarınızdan dolayı sizi (denizde) boğmasından emin mi oldunuz? Sonra Bize karşı (boğulmamanız) için (sizi koruyacak) bir yardımcı bulamazsınız....
İsra Suresi, 86. Ayet:
Andolsun sana vahy etdiğimizi de, dilersek, muhakkak gideriveririz. Sonra bize karşı onu
(geri
getirmek için) kendine bir vekîl de bulamazsın. ...
İsra Suresi, 86. Ayet:
Celâlim Hakkı için, eğer dilersek sana vahyettiğimizi (Kur’ân’ı) tamâmen ortadan kaldırırız; sonra onun
(geri
getirilmesi) için bize karşı kendine bir vekîl de bulamazsın....
İsra Suresi, 86. Ayet:
Andolsun, biz dilesek, sana vahyettiğimiz(âyetler)i tamamen gideririz; sonra onun
(geri
alınması) için bize karşı sana bir yardımcı bulamazsın....
Kəhf Suresi, 18. Ayet:
1.
ve tahsebu-hum
: ve onları sanırsın
2.
eykâzan
: uyanık
3.
ve hum rukûdun
: ve onlar uykudadır
4.
ve nukallibu-hum
...
Kəhf Suresi, 18. Ayet:
Ve onlar, uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırsın. Ve onları sağa ve sola doğru çeviririz. Onların köpeği, ön ayaklarını (mağaranın) giriş kısmına uzatmış vaziyettedir. Eğer sen, onlara muttali olsaydın (yakından görseydin), mutlaka onlardan kaçarak
(geri
) dönerdin. Ve mutlaka sen, onlardan korkuyla dolardın (çok korkardın)....
Kəhf Suresi, 87. Ayet:
(Zülkarneyn): “Fakat kim zulmederse ona azap edeceğiz. Sonra kendi Rabbine reddedilir
(geri
gönderilir). Böylece ona dehşetli bir azapla azap edilir.” dedi....
Taha Suresi, 55. Ayet:
Sizi, ondan yarattık. Ve sizi, oraya
(geri
) döndüreceğiz. Ve sizi, oradan bir kere daha çıkaracağız....
Ənbiya Suresi, 40. Ayet:
Hayır, onlara (azap) ansızın gelecek. Böylece onları dehşette bırakacak. Artık onu reddetmeye
(geri
çevirmeye) güçleri yetmeyecek. Ve de onlara bakılmayacak....
Ənbiya Suresi, 104. Ayet:
O gün, kitapların yazılı sayfalarını dürer gibi semayı düreceğiz. Onu ilk defa halketmeye başladığımız gibi (eski durumuna) iade edeceğiz
(geri
döndüreceğiz). Bizim üzerimizde bir vaaddir. Muhakkak ki (bunu) yapacak olan, Biziz....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya
(geri
) iade edilirler. Ve (kendilerine): “Yakıcı azabı tadın!” (denir)....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır.
(Geri
de) Nice terkedilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.)...
Möminun Suresi, 100. Ayet:
“Böylece
(geri
gönderdiğin taktirde) terkettiğim salih amelleri (nefsi tezkiye edici ameli) işlerim.” Hayır, muhakkak ki onun söylediği söz, sadece (boş) bir kelimedir. Ve beas edilecekleri güne kadar onların arkasında berzah (engel) vardır....
Möminun Suresi, 100. Ayet:
"Tâ ki (önemsemeyip) uygulamadığım şeylerde (iman üzere yaşamda, kuvveden fiile çıkarmadıklarımda) sonsuz geleceğime yararlı çalışmalar yapayım!". . . Hayır
(geri
dönüş asla mümkün değil)! Öyle bir şey söyler ki geçerliliği yoktur (sistemde yeri yoktur)! Arkalarında yeniden bâ's olunacakları sürece kadar, bir berzah (boyutsal farklılık) vardır
(geri
dönemezler; reenkarnasyon da {ikinci defa dünya yaşamı} mümkün değildir)!...
Furqan Suresi, 37. Ayet:
Nûh kavmine de (uyarıcı peygamber) gönderdik; peygamberleri yalanlayınca onları (suda) boğduk ve kendilerini
(geri
de kalan) insanlara bir öğüt ve ibret kıldık. Zâlimlere de elem verici bir azâb hazırladık....
Şüəra Suresi, 67. Ayet:
Elbette bunda bir ibret var, böyle iken
(geri
kalanlardan) çoğu imana gelmedi....
Şüəra Suresi, 102. Ayet:
«İmdi bizim için bir kere
(geri
ye) dönüş olsa idi de artık mü'minlerden olsa idik.»...
Şüəra Suresi, 121. Ayet:
Muhakkak ki (onlara yaptığımız) bu işte,
(geri
de kalanlar için) bir ibret var, öyle iken onların çoğu mümin olmadı....
Şüəra Suresi, 171. Ayet:
Ancak
(geri
de) bir yaşlı kadın kaldı....
Şüəra Suresi, 171. Ayet:
Ancak
(geri
de) bir yaşlı kadın kaldı....
Nəml Suresi, 19. Ayet:
(Süleyman) onun bu sözünden gülercesine tebessüm etdi de: «Ey Rabbim, dedi, bana ve ana ve babama lûtfetdiğin ni'metine şükr etmemi ve
(geri
kalan ömrüm içinde) Senin raazî olacağın iyi (işler) yapmamı bana ilham et. Rahmetinle beni de (cennetde) saalih kullarının arasına sok». ...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
Bu yazımı (mektubumu) götür, böylece onlara (onu) at (ulaştır). Sonra onlardan
(geri
) dön, neye dönecekler (ne cevap verecekler) bak!...
Nəml Suresi, 37. Ayet:
Onlara
(geri
) dön. Bundan sonra mutlaka onların karşı koyamayacakları ordularla onlara geliriz. Ve mutlaka onları küçük düşürerek, zilletle oradan çıkarırız....
Nəml Suresi, 49. Ayet:
Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: “Gece ona ve âilesine baskın yapalım. (Hepsini öldürelim). Sonra da velisine
(geri
de kalan akrabasına), o âilenin öldürülüşü sırasında orada bulunmadığımızı, bizim doğru olduğumuzu söyleyelim. ”...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa ilk defa yaratan sonra da onu
(geri
) döndürecek olan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber bir (başka) ilâh mı? (Onlara) de ki: "Eğer siz doğru söyleyenlerseniz, delillerinizi getirin."...
Qəsəs Suresi, 31. Ayet:
1.
ve en elkı
: ve at, bırak
2.
asâ-ke
: asanı
3.
fe
: o zaman, böylece, bunun üzerine
4.
lemmâ
: olduğu zaman
Qəsəs Suresi, 31. Ayet:
"Ve asanı at!" Bunun üzerine (asasını atınca), onun yılan gibi hareket ettiğini gördü. Arkasına bakmadan dönüp kaçtı. "Ey Musa,
(geri
) dön! Ve korkma, muhakkak ki sen emniyette olanlardansın!"...
Qəsəs Suresi, 31. Ayet:
Ve (sonra Allah, o'na:) "Asanı yere bırak!" (dedi). Fakat, Musa, asasının yılan gibi hızla hareket ettiğini görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. (Ve Allah, o'na:) "Ey Musa!" (dedi,) "
(Geri
dön), yaklaş, korkma! Çünkü sen (bu dünyada da, öte dünyada da) güvenlik içinde olan kimselerdensin!"...
Qəsəs Suresi, 72. Ayet:
De ki: "Hiç düşündünüz mü: Allah gündüzü üzerinize Kıyamet Günü'ne kadar sürekli kılacak olsa, söyleyin, Allah dışında, bağrında dinlendiğiniz geceyi size
(geri
) getirebilecek başka bir tanrı var mı? Peki, artık (gerçeği) görmeyecek misiniz?"...
Səcdə Suresi, 20. Ayet:
Ve fakat fasık olanlar, onların mevası (barınağı) ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde oraya iade edilirler
(geri
döndürülürler). Ve onlara: "Ateşin azabını tadın! Ki onu tekzip etmiştiniz (yalanlamıştınız)." denir....
Yasin Suresi, 12. Ayet:
Şübhe yok ki ölüleri ancak biz diriltiriz! Hem önceden işledikleri (amelleri)ni ve
(geri
de bıraktıkları) eserlerini yazarız. Ve (olmuş, olacak) herşeyi apaçık beyân eden bir kitabda (Levh-i Mahfûz’da) kaydetmişizdir....
Yasin Suresi, 12. Ayet:
Hiç şüphesiz ki ölüleri ancak ve ancak biz diriltiriz. İşlediklerini ve eserlerini
(geri
de bıraktıklarını) biz yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz'da) saymışızdır....
Zümər Suresi, 51. Ayet:
çünkü işledikleri her kötülük, onlara
(geri
) döner. Ve bugün zulmeden insanlar(ın başlarına da aynı şey gelecektir); işledikleri her kötü fiil (tekrar) kendilerine dönecek ve onlar (Allah'ı) asla aldatamayacaklardır!...
Duxan Suresi, 36. Ayet:
Siz doğru söyleyenlerseniz, o halde babalarımızı
(geri
) getirin....
Duxan Suresi, 36. Ayet:
'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, o hâlde atalarımızı
(geri
) getirin!'...
Casiyə Suresi, 25. Ayet:
Âyetlerimiz onlara karşı açık-seçik okununca, ileri sürdükleri tek delilleri şöyle demeleri olur . «Eğer doğrulardan iseniz haydi babalarımızı
(geri
) getirin.»...
Casiyə Suresi, 25. Ayet:
Ve kendilerine âyetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman: 'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, atalarımızı
(geri
) getirin!' demekten başka bir delilleri olmamıştır....
Məhəmməd Suresi, 4. Ayet:
O’nun için, kâfirlerle muharebede karşılaştığınız zaman, hemen boyunlarını vurun; nihayet onları mağlûb ve perişan bir hale getirdiğiniz zaman, bağı sağlam bağlayın (esir alın ve onları sağlam tutun). Sonra da ya lutfedib (esirleri) salıverirsiniz, yahud
(geri
vereceğiniz esirler karşılığında) fidye alırsınız. (İsterseniz esirleri meccanen serbest bırakırsınız, isterseniz kendi esirlerinizle değiştirir ve onlara karşılık mal ve para alırsınız. Bunda muhayyersiniz). Harb, ağırlıklarını (silâh ve ...
Fəth Suresi, 11. Ayet:
Araplardan muhallefunlar
(geri
de kalanlar), sana: “Mallarımız ve ailelerimiz bizi meşgul etti. Artık bizim için mağfiret dile.” diyecekler. Onlar, kalplerinde olmayanı dilleri ile söylüyorlar. De ki: “Eğer Allah, size bir zarar veya fayda dilerse, bu taktirde sizin için Allah'tan (gelen) bir şeye kim mani olabilir (fayda veya zararı önleyebilir)? Hayır (öyle değil), Allah yaptığınız şeylerden haberdardır.”...
Zariyat Suresi, 26. Ayet:
Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile
(geri
) geldi....
Zariyat Suresi, 26. Ayet:
Hemen (onlara) sezdirmeden ehline (ailesine) gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile
(geri
) geldi....
Zariyat Suresi, 26. Ayet:
Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile
(geri
) geldi....
Nəcm Suresi, 33. Ayet:
(33-34) (Ey Resûlüm!) Şimdi gördün mü (îmandan) yüz çevireni ve az bir şey verip
(geri
sini) sımsıkı tutanı?...
Nəcm Suresi, 34. Ayet:
(Söz verdiği malından) az miktar verdi ve
(geri
sini) sımsıkı elinde tuttu....
Nəcm Suresi, 34. Ayet:
(33-34) (Ey Resûlüm!) Şimdi gördün mü (îmandan) yüz çevireni ve az bir şey verip
(geri
sini) sımsıkı tutanı?...
Qəmər Suresi, 15. Ayet:
Andolsun ki onu (tekneyi insanlar için) bir işaret olarak
(geri
de) bıraktık! Düşünen yok mu?...
Mümtahinə Suresi, 10. Ayet:
Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiklerinde kendilerini imtihan edin! İmanlarını Allah bilir. Eğer siz onların inanan kadınlar olduklarını öğrenirseniz, artık onları kafirlere iade etmeyin! İnanan kadınlar, kafirlere helal değildir, kafirler de mümin kadınlara helal olmazlar. Ancak kafirlerin harcadıkları mehri onlara
(geri
) verin! Kendilerine mehirlerini verdiğiniz takdirde o inanan kadınlarla evlenmenizde de size bir günah yoktur. Kafir kadınların da ismetlerine yapışmayın...
Mümtahinə Suresi, 10. Ayet:
Ey îmân edenler! Mü’min kadınlar, hicret etmiş kimseler olarak size geldikleri zaman, artık (îmanları husûsunda) onları imtihân edin! Allah, onların (o mümtehıne olan, imtihâna tâbi' tutulan kadınların) îmanlarını daha iyi bilendir. Böylece onların mü’min kadınlar olduklarını bilir (de kanâat eder)seniz, artık onları kâfirlere geri döndürmeyin! Ne bunlar onlara helâldir, ne de onlar bunlara helâl olurlar. (O müşrik kocaların) sarf ettiklerini(bu kadınlara verdikleri mehirleri) de, kendilerine (g...
Mülk Suresi, 4. Ayet:
Sonra iki defa daha bakışını çevir (bak). Bakışın aciz ve yorgun olarak sana
(geri
) döner....
Haqqə Suresi, 8. Ayet:
Artık onlara ait bir bakiye
(geri
ye kalan bir şey) var mı, görüyor musun?...
Müddəssir Suresi, 28. Ayet:
(Geri
de bir şey) Komaz, bırakmaz (her şeyi yakıp yok eder)....
Bürüc Suresi, 19. Ayet:
(19-20) Hayır! O inkâr edenler (hâlâ) bir yalanlama içindedirler! Hâlbuki Allah, onları arkalarından kuşatıcıdır.
(Geri
ye dönüşleri yoktur.)...
Bürüc Suresi, 20. Ayet:
(19-20) Hayır! O inkâr edenler (hâlâ) bir yalanlama içindedirler! Hâlbuki Allah, onları arkalarından kuşatıcıdır.
(Geri
ye dönüşleri yoktur.)...
Saffat Suresi, 160. Ayet:
Sadece Allâh'ın ihlâsa (samimiyete, saflığa) erdirilmiş kulları müstesna
(geri
si "muhdarîn" olarak anlatılan sınıftandır)....
Nəcm Suresi, 51. Ayet:
Ve Semud'u (da helâk etti). Böylece (onları) bâki kılmadı
(geri
ye kimseyi bırakmadı)....
Ali-İmran Suresi, 122. Ayet:
Sizdən iki qrup qorxaqlıq göstərərək
(geri
çəkilməyə) meyl etmişdi. Allah o ikisinin də (iki qrupun da) dostudur və artıq möminlər Allaha təvəkkül etsinlər....
Nisa Suresi, 6. Ayet:
Yetimləri nikah çağına gələnə qədər sınayın. Bundan sonra əgər onların həddi-büluğa çatdığını görsəniz, o təqdirdə mallarını onlara təslim edin. Böyüyüb
(geri
alırlar) deyə, onları (malları) israf etməyin və tələm-tələsik yeməyin. Zəngin olan (qəyyum) bir kimsə isə, o təqdirdə yetimlərin mallarını yeməkdən çəkinsin. Kasıb olan (qəyyum) bir kimsə isə, o təqdirdə qaydaya uyğun olaraq yesin. Nəhayət onlara mallarını geri verəcəyiniz zaman onlara şahid tutun. Haqq-hesab çəkməyə Allah kifayət edər....
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Allah sizə övladlarınızın (mirası) haqqında belə tövsiyə edir. Kişiyə qadının payının ikiqatı, ancaq əgər qadınlar ikidən çoxdurlarsa, o zaman mirasın üçdə ikisi onlarındır və əgər o (qadın) bir nəfərdirsə, o zaman yarısı onundur. Əgər ölənin övladı varsa, onun ana və atasının hər biri üçün qoyub getdiyi mirasın altıda bir pay vardır. Lakin onun övladı yoxsa və yalnız ana-ata varis olarsa, o təqdirdə, üçdə biri anasınındır
(geri
yə qalan atanındır). Lakin əgər ölənin qardaşları da varsa, o zaman ...
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Sizinlə aralarında müqavilə olan bir qövmə sığınanlar və ya sizinlə savaşmaqdan və ya öz qövmləri ilə savaşmaqdan qəlbləri sıxılaraq sizin yanınıza gələnlər istisna olmaqla (onları öldürməyin). Əgər Allah diləsəydi, əlbəttə onları sizin üzərinizə qaldırardı, o zaman sizinlə mütləq savaşardılar. O halda əgər sizdən uzaq durub
(geri
çəkilib), artıq sizinlə savaşmazlarsa və sizə sülh təklif edərlərsə, o təqdirdə Allah onlara qarşı (hücum etməyinizə) yol verməz....
Ənam Suresi, 46. Ayet:
(Ya Məhəmməd müşriklərə) de ki: ‘Gördünüzmü? (acizliyinizi anladınızmı?) Əgər Allah sizin eşitməyinizi, görməyinizi alsa və sizin qəlbinizi möhürləsə, Allahdan başqa hansı ilah onları sizə
(geri
) gətirər?’ Bax, ayələrimizi necə açıqlayırıq! Sonra onlar üz çevirirlər....
Tövbə Suresi, 83. Ayet:
Bundan sonra Allah səni onlardan
(geri
də qalan münafiqlərdən) bir qrupun yanına göndərdiyi zaman səndən (cihada) çıxmaq üçün icazə istəyərlərsə, o zaman onlara de ki: ‘Mənimlə birlikdə əbədi olaraq əsla çıxa bilməzsiniz və mənimlə birlikdə əsla düşmənlə döyüşə bilməzsiniz. Çünki siz ilk dəfə oturmağa
(geri
də qalmağa) razı oldunuz. Artıq geridə qalanlarla birlikdə oturun.’...
Yusif Suresi, 62. Ayet:
Xidmətçi gənclərə belə dedi: ‘Onların sərmayələrini yüklərinin içinə qoyun
(geri
verin). Ola bilsin ki, onlar ailələrinə geri döndükləri zaman onu başa düşərlər, beləcə geri qayıdarlar.’...
İsra Suresi, 69. Ayet:
Başqa bir zaman sizi oraya
(geri
) döndərməsindən beləcə sizin üzərinizə şiddətli, dağıdıcı bir fırtına göndərib inkarlarınıza görə sizi dənizdə boğmayacağından əminmi oldunuz? Sonra Bizə qarşı (boğulmamağınız) üçün (sizi qoruyacaq) bir köməkçi tapa bilməzsiniz....
Taha Suresi, 55. Ayet:
Sizi torpaqdan yaratdıq. Sizi oraya
(geri
) döndərəcəyik və sizi oradan bir dəfə də çıxardacağıq....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
Nə vaxt qəmdən (qurtulmaq üçün) oradan çıxmaq istədiklərində oraya
(geri
) qaytarılarlar. (Onlara): ‘Yandırıcı əzabı dadın!’ (deyilir)....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoxsa ilk dəfə yaradan sonra da onu
(geri
yə) döndərəcək olan və sizə göydən və yerdən ruzi verənmi? Allah ilə bərabər bir (başqa) ilahmı? (Onlara) de ki: ‘Əgər siz doğru söyləyənlərsinizsə, dəlillərinizi gətirin.’...
Qəsəs Suresi, 31. Ayet:
‘Əsanı at!’ Bunun üzərinə (əsasını atınca) onun ilan kimi hərəkət etdiyini gördü. Arxasına baxmadan dönüb qaçdı. ‘Ey Musa,
(geri
) dön! Qorxma, şübhəsiz ki, sən əmin-amanlıqda olanlardansan!’...
Duxan Suresi, 36. Ayet:
Siz doğru söyləyənlərsinizsə, o halda atalarımızı
(geri
) gətirin....
Mülk Suresi, 4. Ayet:
Sonra yenə iki dəfə gözünlə bax. Gözlərin aciz və yorğun olaraq sənə
(geri
) dönər....
Bəqərə Suresi, 229. Ayet:
(Geri
dönülə bilən) boşama iki dəfədir. Ondan sonrası ya yaxşı dolanmaq ya da xoşluqla buraxmaqdır. (Evlilikdə) tərəflərin Allahın təyin etdiyi ölçüləri qoruya bilməmək qorxusu xaricində, qadınlara verdiklərinizdən bir şeyi (boşanarkən) geri almanız sizin üçün halal olmaz. Əgər onlar Allahın təyin etdiyi ölçülərə riayət etməyəcəklər deyə əndişəyə düşsəniz, o zaman qadının (boşanmaq üçün) bir şey verməsində ikisinə də günah yoxdur. Bunlar Allahın qoyduğu hədlərdir. Bunlardan kənara çıxmayın. Kim ...
Nisa Suresi, 21. Ayet:
Üstəlik siz zövcələrinizlə birləşdiyiniz və onlar da sizdən möhkəm bir söz aldıqları halda onu necə
(geri
) alarsınız?...
Ənam Suresi, 46. Ayet:
De ki: “Deyin görüm, əgər Allah sizin qulaqlarınızı və gözlərinizi (əlinizdən) alarsa, qəlblərinizi də möhürlərsə, Allahdan başqa onu sizə
(geri
) gətirəcək ilah kimdir?” Bax, biz ayələri necə müxtəlif yollarla açıqlayırıq, sonra onlar necə üz döndərirlər?...
Kəhf Suresi, 65. Ayet:
(Geri
qayıdıb) Qullarımızdan (elə) birini tapdılar ki, biz ona qatımızdan bir rəhmət vermiş, ona tərəfimizdən bir elm öyrətmişdik....