Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əraf Suresi, 7. Ayet:
Biz onlara, (etdikləri əməlləri) elmlə (dəlil və sübutla) xəbər verəcəyik. Axı Biz
(onlardan)
uzaqda deyildik....
Ənfal Suresi, 66. Ayet:
İndi Allah sizin yükünüzü yüngülləşdirdi. O, sizdə bir zəiflik olduğunu bilirdi. Əgər sizdən yüz nəfər səbirli şəxs olsa, onlar iki yüz nəfəri, əgər sizdən min nəfər olsa,
(onlardan)
iki min nəfəri Allahın izni ilə məğlub edərlər. Allah səbir edənlərlə bərabərdir! (İlk zamanlar müsəlmanların sayı az olduğuna görə bir müsəlman on kafirə qarşı vuruşmaq məcburiyyətində qalırdı. Müsəlmanların sayı artdığı zaman Allah-Təala onların yükünü azaltdı və bir möminin iki kafirə qarşı vuruşmasını əmr etdi.)...
Taha Suresi, 54. Ayet:
(Onlardan)
həm özünüz yeyin, həm də heyvanlarınızı otarın. Həqiqətən, bunda ağıl sahibləri üçün (Allahın qüdrətini göstərən) işarələr vardır....
Əraf Suresi, 69. Ayet:
Yoxsa sizi (Allahın əzabı ilə) qorxutmaq (xəbərdar etmək) üçün içərinizdən olan bir adam (peyğəmbər) vasitəsilə Rəbbinizdən sizə bir xəbərdarlıq gəlməsinə təəccüb edirsiniz? Xatırlayın ki, Allah sizi Nuh tayfasından sonra onun yerinə gətirdi (yer üzünün varisləri etdi), sizi xilqətcə
(onlardan)
daha qüvvətli (üstün) etdi. Allahın nemətlərini yada salın ki, bəlkə, nicat tapasınız!”...
Məryəm Suresi, 70. Ayet:
Sonra
(onlardan)
Cəhənnəmə girib yanmağa ən çox layiq olanları, sözsüz ki, Biz daha yaxşı bilirik....
Duxan Suresi, 16. Ayet:
Onları lap möhkəm yaxalayacağımız gün (qiyamət, yaxud Bədr vuruşu günü), şübhəsiz ki, Biz
(onlardan)
intiqam alacağıq!...
Fəth Suresi, 17. Ayet:
(Cihada getməməyə görə) kora günah gəlməz, topala-şilə günah gəlməz, bir də xəstəyə günah gəlməz. Kim Allaha və Peyğəmbərinə itaət etsə, (Allah) onu (ağacları) altından çaylar axan cənnətlərə daxil edər. Kim
(onlardan)
üz döndərsə, (Allah) onu şiddətli bir əzaba düçar edər!...
Qəmər Suresi, 10. Ayet:
(Nuh) Rəbbinə dua edib: “Mən (öz qövmümüm içində) məğlub oldum, buna görə də
(onlardan)
intiqam al!” – dedi....
Əhzab Suresi, 62. Ayet:
Allahın
(onlardan)
öncə gəlib-getmişlər (münafiqlər) haqqında qayda-qanunu belədir. Sən Allahın qoyduğu qayda-qanunda əsla dəyişiklik görməzsən!...
Bəqərə Suresi, 62. Ayet:
Şübhesiz ki (zâhiren) îmân edenler, yahudi olanlar, hristiyanlar ve sâbiîler yok mu,
(onlardan)
kim Allah’a ve âhiret gününe (hakikaten) îmân edip sâlih bir amel işlerse, artık onların, Rableri katında mükâfâtları vardır; onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar....
Bəqərə Suresi, 96. Ayet:
Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun.
(Onlardan)
Her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azabtan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını görendir....
Bəqərə Suresi, 96. Ayet:
(Andolsun) onları yaşamaya / yaşama karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun.
(Onlardan)
herbiri bin yıl yaşamak / yaşatılsın ister. Oysa, bunca / uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştırmaz / kurtarmaz. Tanrı, yaptıklarını / yapmakta olduklarını görendir....
Bəqərə Suresi, 96. Ayet:
Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha tutkun bulursun.
(Onlardan)
Her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa onun bunca yaşaması, onu azabtan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını görendir....
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
O vakit İbrahim, «Rabbim! Burayı emîn bir belde eyle, burada oturanları,
(onlardan)
Allah'a ve âhiret gününe inananları türlü meyvelerle (gıdalarla) rızıklandır» demişti de Allah, «Küfre sapanları da (yaşadıkları) az bir süre yararlandırırım da sonra onları Cehennem azâbıyla (karşı karşıya kalma) zorunda bırakırım. Varılacak yer ne fenadır!» buyurmuştu....
Bəqərə Suresi, 143. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve bunun gibi, böylece
2.
cealnâ-kum
: biz sizi kıldık, yaptık
3.
ummeten
: bir ümmet, bir topluluk
4.
vasatan...
Bəqərə Suresi, 285. Ayet:
O peygamber de kentlisine Rabbinden indirilene îman etdi, müminler de.
(Onlardan)
her biri Allaha, onun meleklerine, Kitablarına, peygamberlerine inandı. «Onun (Allanın) peygamberlerinden hiç birini diğerlerinin arasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik (kabul etdik; emrine) itaat etdik. Ey Rabbimiz, mağfiretini (isteriz). Son varış (ımız) ancak Sanadır» dediler. ...
Ali-İmran Suresi, 13. Ayet:
(Bedir muhaarebesinde) karşılaşan iki cem'iyyet hakkında sizin için muhakkak bir ibret vardı.
(Onlardan)
bir cem'iyyet Allah yolunda döğüşüyordu, diğeri ise kâfirdi. Onlar öbürlerini (müslümanları) dış gözleriyle kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, kimi dilerse onu yardımıyle destekler. Şübhesiz bunda kalb gözleri açık olanlar için kat'i bir ibret vardır. ...
Nisa Suresi, 19. Ayet:
Ey îmân edenler (Allah'a ölmeden önce ulaşmayı dileyenler)! (Eşi vefat eden ve yakınınız olan) kadınlara zorla (kerhen) varis olmanız size helâl değildir. Ve onlara verdiklerinizin (mehrin) bir kısmını
(onlardan)
almak için, onları sıkıştırmayın, açıkça fuhuş yapmaları hariç. Ve onlarla iyi geçinin. Fakat eğer onlardan hoşlanmadınızsa, o taktirde umulur ki, sizin hoşlanmadığınız bir şey hakkında Allah pek çok hayır kılar....
Nisa Suresi, 84. Ayet:
Artık Allah yolunda savaş! (Sen) ancak kendinden mes’ûlsün; mü’minleri de(cihâda) teşvîk et! Umulur ki Allah, o inkâr edenlerin kuvvetini kırar. Çünki Allah,
(onlardan)
kuvvetce daha çetin ve azab vermek cihetiyle daha şiddetlidir....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise,
(onlardan)
dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Hiç şüphesiz, Tanrı, kedisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise,
(onlardan)
dilediğini bağışlar. Kim Tanrı'ya şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır....
Maidə Suresi, 69. Ayet:
Şübhesiz ki (zâhiren) îmân edenler, yahudi olanlar, sâbiîler ve hristiyanlar yok mu,
(onlardan)
kim Allah’a ve âhiret gününe (hakikaten) îmân edip sâlih amel işlerse, artık kendilerine bir korku yoktur ve onlar mahzûn olmazlar....
Əraf Suresi, 7. Ayet:
Ve sonra kendilerine mutlaka (yapıp ettikleri hakkındaki şaşmaz) bilgimizi açacağız: çünkü hiçbir zaman
(onlardan)
uzak değildik....
Əraf Suresi, 7. Ayet:
Sonra da onlara (yapmış olduklarını) bir bilgi ile elbette anlatacağız ve Biz
(onlardan)
gaibler olmuş değil idik....
Əraf Suresi, 63. Ayet:
'(Küfür ve günahların âkıbetinden haber vererek) sizi korkutsun da
(onlardan)
sakınasınız ve tâ ki (böylelikle) merhamet olunasınız diye içinizden bir adam vâsıtasıyla Rabbinizden size bir nasîhat gelmesine hayret mi ettiniz?'...
Ənfal Suresi, 66. Ayet:
Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa,
(onlardan)
ikiyüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle
(onlardan)
ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir....
Ənfal Suresi, 66. Ayet:
Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa,
(onlardan)
ikiyüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle
(onlardan)
ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir....
Ənfal Suresi, 66. Ayet:
Şimdi Allah, muhakkak sizde bir zayıflık bulunduğunu bildiğinden sizden(yükünüzü) hafifletti. Artık eğer sizden sabreden yüz kişi olursa,
(onlardan)
iki yüz kişiye galib gelirler. Eğer sizden bin kişi olursa, Allah’ın izniyle iki bin kişiye galib gelirler. Allah ise, sabredenlerle berâberdir....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allâh inanan erkeklere ve inanan kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler va'detmiştir. Allâh'ın
(onlardan)
râzı olması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur....
Tövbə Suresi, 102. Ayet:
(Onlardan)
diğer bir kısmı da günâhlarını i'tiraf etdiler. Onlar iyi bir ameli başka bir kötü ile karışdırmışlardır. Olur ki Allah onların tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah hiç şübhesiz ki yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir. ...
Yunus Suresi, 14. Ayet:
(Onlardan)
sonra, arkalarından sizi yer yüzünde halîfeler yapdık, bakalım nasıl hareket edeceksiniz diye. ...
Hud Suresi, 8. Ayet:
Ve eğer bir ümmete azabı,
(onlardan)
belli bir süre ertelesek (tehir etsek), mutlaka: “Onu tutan (men eden) nedir?” derler. Onlara azap geldiği gün, onlardan uzaklaştırılacak değil. (Öyle) değil mi? Onunla alay etmiş oldukları şey, onları kuşattı (ihata etti)....
İsra Suresi, 17. Ayet:
Nuh (A.S)'tan sonra asırlarca nice nesiller helâk ettik. Ve senin Rabbin, kullarının günahlarını gören ve
(onlardan)
haberdar olarak kâfidir....
İsra Suresi, 30. Ayet:
Muhakkak ki Rabbin, dilediğine rızkı genişletir ve (ölçüsünü) taktir eder (daraltır). O, mutlaka kullarını gören ve
(onlardan)
haberdar olandır....
Həcc Suresi, 18. Ayet:
Görmedin mi, şübhesiz Allah (O Rabbinizdir ki), göklerde olan ve yerde bulunan herkes, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, (yeryüzünde) hareketli olan (bütün) canlılar ile insanlardan birçoğu O’na secde eder.
(Onlardan)
birçok (kimse) de vardır ki, azab üzerine hak olmuştur. Ve Allah kimi alçaltırsa, artık onu yükseltecek kimse yoktur. Muhakkak ki Allah, ne dilerse yapar....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Birbirine karşıt bu iki taraf Rableri hakkında (her zaman) birbiriyle çatışma, tartışma içinde olmuşlardır:
(Onlardan)
hakkı inkara kalkışanlar için (öte dünyada) ateşten giysiler biçilecek ve başlarının üstünden yakıcı umutsuzluk boca edilecektir;...
Nur Suresi, 27. Ayet:
Ey imân edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, sahipleriyle alışkanlık sağlayıp
(onlardan)
izin almadıkça ve onlara selâm vermedikçe girmeyin. Bu sizin için hayırlıdır. Umulur ki iyice düşünürsünüz....
Furqan Suresi, 39. Ayet:
Biz
(onlardan)
her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik....
Furqan Suresi, 39. Ayet:
Biz
(onlardan)
her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik....
Furqan Suresi, 39. Ayet:
Biz
(onlardan)
her birine (geçmişlerden) misâller irâd etdik. (Fakat peygamberlerini tekzîb etdikleri için) hepsini tam bir helak ile imhaa eyledik. ...
Furqan Suresi, 39. Ayet:
Biz
(onlardan)
her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik....
Qəsəs Suresi, 63. Ayet:
Üzerlerine (azap) söz(ü) hak olanlar derler ki: 'Rabbimiz! İşte şunlar bizim azdırdıklarımız. Kendimiz azdığımız gibi onları da azdırdık. Şimdi
(onlardan)
uzaklaşarak sana yöneldik. Zaten onlar bize tapmıyorlardı.'...
Qəsəs Suresi, 63. Ayet:
Aleyhlerine (azâbımıza dâir) söz hak olanlar der ki: 'Rabbimiz! Bizim azdırdığımız kimseler (işte) şunlardır. (Biz) nasıl azdıksa, onları da (öyle) azdırdık.
(Onlardan)
sana (sığınıp) uzaklaştık! (Zâten onlar, nefislerinin peşindeydiler de) bize tapmıyorlardı.'...
Qəsəs Suresi, 63. Ayet:
Üzerlerine söz hak olanlar diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Şunlar kendilerini sapıttırmış olduğumuz kimselerdir. Biz onları kendi sapıttığımız gibi sapıttırdık
(onlardan)
uzaklaştık. Sana iltica ederiz. Onlar bize tapar olmadılar.»...
Qəsəs Suresi, 87. Ayet:
Ve Allah’ın âyetleri sana indirildikten sonra, sakın seni
(onlardan)
alıkoymasınlar;artık Rabbine da'vet et; ve sakın müşriklerden olma!...
Rum Suresi, 32. Ayet:
O kimselerden ki, dinlerini parçaladılar ve fırka fırka oldular.
(Onlardan)
Her tâife, kendi yanlarında olan ile sevinicidirler....
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
Kitap ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz
(onlardan)
bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz....
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
Kitap ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz
(onlardan)
bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz....
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
Kitap ehlinden onlara yardım eden (Kurayza yahûdi)lerini de kalelerinden indirdi ve kalblerine korku düşürdü.
(Onlardan)
Bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını da esir alıyordunuz....
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
Kitab ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz
(onlardan)
bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz....
Sad Suresi, 37. Ayet:
Şeytanları
(onlardan)
her bina ustasını, her dalgıcı, ...
Zümər Suresi, 27. Ayet:
Gerçekten biz bu Kur’an’da, insanlar için her şeyden misal getirdik; olur ki
(onlardan)
öğüd alırlar....
Şura Suresi, 7. Ayet:
İşte böylece sana (Onu) Arapça bir Kur'ân (olarak) vahyettik ki, hem Mekke halkını ve Onun yöresindekileri uyarasın; hem de kendisinde şüphe olmayan toplanma sürecinin dehşeti hakkında bilgi edinilsin!
(Onlardan)
bir bölümü cennettedir, bir bölümü de alev dalgaları yayılan ateştedir....
Şura Suresi, 7. Ayet:
Şehirlerin anası (halkı) na ve etrafında bulunanlara gelecek tehlikeleri haber vermen için ve hakkında hiçbir şübhe bulunmayan o toplanma gününün dehşetiyle korkutman için sana böyle Arabca bir Kur'an vahyetdik.
(Onlardan)
bir takımı cennetde, bir takımı cehennemdedir. ...
Duxan Suresi, 16. Ayet:
Çok büyük bir şiddet ve satvetle (kendilerini) çarpacağımız gün muhakkak ki biz
(onlardan)
intikaam alıcılarız. ...
Duxan Suresi, 16. Ayet:
(Fakat) o pek büyük şiddetli tutuşla (kendilerini) yakalayacağımız gün, muhakkak biz,
(onlardan)
intikam alıcılarız....
Hədid Suresi, 18. Ayet:
Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerin ve sadaka veren kadınların ve
(onlardan)
Allah'a (O'nun rızasını arzulayarak) faizsiz ödünç verenlerin (ecirleri) kat kat verilir ve onlar için göz ve gönül dolduran karşılık vardır....
Təğabun Suresi, 6. Ayet:
Şundan dolayı ki, şüphe yok onlara Peygamberleri beyyineler ile gelir olmuşlardı da onlar: «Bir beşer mi bizi doğru yola iletecek?» demişler, sonra kâfir olmuşlar ve yüz çevirmişlerdi. Allah da
(onlardan)
müstağni olmuştur. Ve Allah bihakkın ganîdir, hamîddir....
Mülk Suresi, 8. Ayet:
Öfkesinden hemen hemen çatlayacak gibi olur o.
(Onlardan)
her güruh, içine atıldıkça kendilerine bekçileri sordular (sorarlar): «Size, (bu) azâb ile korkutan (bir peygamber) gelmedi mi?» ...
Şəms Suresi, 15. Ayet:
çünkü
(onlardan)
hiçbiri başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu....
Qaf Suresi, 31. Ayet:
Cennet de takvâ sahiplerine yaklaştırılır;
(onlardan)
uzakta olmayacaktır....
Qaf Suresi, 31. Ayet:
Cennet de takvâ sahiplerine yaklaştırılır;
(onlardan)
uzakta olmayacaktır....
Nisa Suresi, 19. Ayet:
Ey iman edənlər (Allaha təslim olmağı diləyənlər)! (Əri vəfat edən və yaxınınız olan) qadınlara zorla varis olmağınız sizə halal deyil. Onlara verdiklərinizin (mehrin) bir qismini
(onlardan)
almaq üçün onları sıxışdırmayın, açıq-aşkar pis iş görmələri istisna olmaqla. Onlarla gözəl rəftar edin. Lakin əgər onlar xoşunuza gəlmirsə, o təqdirdə ola bilsin ki, sizin xoşlanmadığınız bir şeydə Allah bir çox xeyir nəsib etmiş olsun....
Hud Suresi, 8. Ayet:
Əgər bir ümmətə əzabı
(onlardan)
müəyyən bir müddətə təxirə salsaq, mütləq: ‘Onu tutan (mane olan) nədir?’ deyərlər. Onlara əzab gəldiyi gün onlardan uzaqlaşdırılacaq deyil. Elə deyilmi? Onunla lağa qoyduqları şey, onları əhatə etdi....
Qəmər Suresi, 10. Ayet:
Sonunda, Rəbbinə dua etdi: ‘Şübhəsiz ki, mən məğlub oldum. Elə isə
(onlardan)
intiqam al.’...
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
Əgər siz (Peyğəmbərə) kömək etməsəniz, (bilin ki,) Allah ona artıq kömək göstərmişdir. O vaxt kafirlər onu iki nəfərdən ikincisi olaraq (Məkkədən) çıxartdılar. O iki nəfər mağarada olarkən
(onlardan)
biri öz yoldaşına (Əbu Bəkrə) dedi: “Qəm yemə, Allah bizimlədir!” (Bundan sonra) Allah ona arxayınlıq nazil etdi, sizin görmədiyiniz döyüşçülərlə ona yardım göstərdi və kafirlərin sözünü alçaltdı. Ancaq Allahın Sözü ucadır. Allah Qüdrətlidir, Müdrikdir....
Nisa Suresi, 3. Ayet:
Yetim qızlara qarşı ədalətli olmayacağınızdan qorxursunuzsa, onda xoşunuza gələn (halal) qadınlardan ikisi, üçü və dördü ilə evlənin. Əgər (o qadınlarla) ədalətlə dolanmayacağınızdan qorxursunuzsa, onda
(onlardan)
biri ilə və yaxud sahib olduğunuz cariyələrlə (kifayətlənin). Bu, haqsızlıq etməməyə daha yaxındır....
Duxan Suresi, 16. Ayet:
(Kafirləri) böyük bir müsibətlə yaxalayacağımız gün, Biz
(onlardan)
intiqam alacağıq....
Qaf Suresi, 31. Ayet:
Cənnət müttəqilərə yaxınlaşdırılacaq,
(onlardan)
uzaqda olmayacaqdır....
Qəsəs Suresi, 63. Ayet:
Barələrində Sözün gerçəkləşəcəyi kimsələr deyəcəklər: “Ey Rəbbimiz! Bunlar bizim azdırdığımız kimsələrdir. Özümüz azdığımız kimi onları da azdırdıq. Biz
(onlardan)
uzaqlaşıb Sənə üz tuturuq. Doğrusu, onlar bizə ibadət etmirdilər”....
Taha Suresi, 54. Ayet:
(Onlardan)
həm özünüz yeyin, həm də heyvanlarınızı yemləyin. Həqiqətən, bunlarda başa düşənlərdən ötrü dəlillər vardır....
Əraf Suresi, 7. Ayet:
Beləliklə, Biz mütləq onlara (əməllərinin əhvalatını) elm əsasında bəyan edəcəyik və Biz heç vaxt
(onlardan)
qaib olmamışıq....
Əraf Suresi, 179. Ayet:
Doğrudan da Biz cin və insanların çoxunu (sanki) Cəhənnəm üçün yaratmışıq. Çünki onların qəlbləri var, amma onunla (həqiqətləri) dərk etmirlər, onların gözləri var, lakin onunla (ibrət üçün) baxmırlar və onların qulaqları var, amma onunla (haqq maarifi) eşitmirlər. Onlar heyvanlar kimi, bəlkə
(onlardan)
daha azğındırlar (çünki onlar inkişaf və təkamül istedadına malik olduqları halda, batil və puç yola gedirlər) və onlar həmin qafillərdirlər....
Tövbə Suresi, 102. Ayet:
(Onlardan)
digər bir dəstə öz günahlarını etiraf edib, yaxşı bir işi başqa bir pis işlə qarışdırmışlar. Ola bilsin ki, Allah onlara nəzər yetirsin. Həqiqətən Allah çox bağışlayan və mehribandır....
İsra Suresi, 6. Ayet:
Sonra onlar üzərində qələbə və hakimiyyəti yenidən sizə qaytarar, sizə mallar və oğullarla kömək edər və sizi say baxımından
(onlardan)
çox edərik....
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
Allah kitab əhlindən (Bəni – Qüreyzə kimi) onlara (kafirlərə) kömək edənləri, öz hasarlarından (qalalarından) endirdi, qəlblərinə qorxu və vəhşət saldı. Siz
(onlardan)
bir qismini öldürür, bir qismini də əsir alırdınız....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Fironun ailəsindən olub imanını
(onlardan)
gizlədən mömin bir kişi dedi: «Məgər siz «mənim Rəbbim Allahdır» deməyə görə bir kişini, sizin üçün Rəbbiniz tərəfindən aydın dəlillər gətirdiyi halda öldürəcəksiniz?! Əgər o yalançı olsa, yalanı öz ziyanınadır. Əgər doğruçu olsa (dünya və axirət əzablarından) vəd etdiyinin (ən azı) bir hissəsi sizə yetişər. Həqiqətən Allah israfçı və yalançını hidayət etmir (və Musa doğruçu olduğu təqdirdə siz israfçı və yalançısınız).»...
Rum Suresi, 32. Ayet:
– dinlərini parçalayıb firqə-firqə olan kimsələrdən olmayın.
(Onlardan)
hər bir firqə özününkü (öz etiqadı) ilə sevinib qürrələnər....
Bəqərə Suresi, 66. Ayet:
Biz bunu onlara və
(onlardan)
sonra gələnlər üçün bir ibrət dərsi, müttəqilər üçün isə bir öyüd-nəsihət etdik....
Yusif Suresi, 76. Ayet:
O öz qardaşının yükündən əvvəl onların yükündən başladı, sonra isə onu qardaşının yükündən tapıb çıxartdı. Biz Yusufun xeyrinə belə bir oyun qurduq. Əgər Allah istəməsəydi, o öz qardaşını hakimin qanunu ilə
(onlardan)
ala bilməzdi. İstədiyimiz kəsi Biz dərəcə-dərəcə yüksəldirik; axı hər bilik sahibindən də üstün bir bilən vardır!...
Taha Suresi, 54. Ayet:
(Onlardan)
yeyin və mal-heyvanınızı otarın. Həqiqətən, ağlı başında olanlar üçün bunda dəlillər vardır....
Qəmər Suresi, 9. Ayet:
Onlardan əvvəl Nuh tayfası da (Nuhu) yalançı hesab etdi. Onlar bu bəndəmizi yalançı sanıb: "Dəli-divanədir." -dedilər və o,
(onlardan)
sitəmlər çəkdi....