Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Maidə Suresi, 66. Ayet:
Əgər onlar Tövrata, İncilə və Rəbbindən özlərinə nazil edilənə (Qurana) əməl etsəydilər, üstlərində və ayaqları altında olanlardan (yerüstü və yeraltı sərvətlərdən) yeyərdilər. Onların içində mötədil
(orta
yolu tutan) bir camaat da var. Ancaq onlardan çoxunun gördüyü işlər necə də pisdir!...
Ali-İmran Suresi, 64. Ayet:
De: “Ey kitab əhli, sizinlə bizim aramızda eyni olan
(orta
q) bir sözə gəlin! (Beləki,) Allahdan başqasına ibadət etməyək, Ona heç bir şeyi şərik qoşmayaq və Allahı qoyub bir-birimizi (özümüzə) Rəbb qəbul etməyək!” Əgər yenə də onlar üz döndərərlərsə, belə deyin: “Şahid olun ki, biz müsəlmanlarıq!”...
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yer öz Rəbbinin nuru ilə işıqlanacaq, kitab
(orta
ya) qoyulacaq (hərənin əməl dəftəri öz əlinə veriləcəkdir), peyğəmbərlər və şahidlər (əməlisaleh insanlar və ya mələklər araya) gətiriləcək, onlar (bəndələr) arasında ədalətlə hökm olunacaq və onlara haqsızlıq edilməyəcəkdir!...
Bəqərə Suresi, 68. Ayet:
(Onlar:) 'Bizim için Rabbine duâ et, onun ne olduğunu bize iyice açıklasın!' dediler.(Mûsâ) şöyle dedi: 'Muhakkak ki O (Rabbim) buyuruyor ki: 'Doğrusu o, ne yaşlı ne de genç, bu (ikisi)nin arası
(orta
yaşta) bir sığırdır.’ Artık ne emrolunuyorsanız, yapın!'...
Bəqərə Suresi, 143. Ayet:
Böylece sizi (Ey Muhammed ümmeti) vasat
(orta
) bir ümmet yapmışızdır, insanlara karşı (hakıykatın) şâhidler (i) olasınız, bu peygamber de sizin üzerinize tam bir şahidi olsun diye. (Habîbim) senin haalâ üstünde durageldiğin (Kâ'beyi tekrar) kıble yapmamız; o peygambere (sana) uyanları (senin izince gidenleri) ayağının iki ökçesi üzerinde geri döneceklerden (irtidâd edeceklerden ve münafıklardan) ayırd etmemiz içindir. Gerçi (Kıblenin bu suretle çevrilmesi) elbette büyük bîr (mesele) dir. Ancak b...
Ali-İmran Suresi, 64. Ayet:
De ki: “Ey Kitab Ehli! Sizinle bizim aramızda aynı olan bir kelimeye (Tevhit sözüne) geliniz. Allah'tan başkasına kul olmayalım ve O'na hiçbir şeyi şirk
(orta
k) koşmayalım ve bir kısmımız, bazılarını, Allah'tan başka Rab'ler edinmesinler.” Bundan sonra eğer dönerlerse, o zaman; “Bizim müslüman olduğumuza (teslim olduğumuza) şahit olun” deyiniz....
Ali-İmran Suresi, 110. Ayet:
(Ey ashâb-ı Muhammed! Siz,) insanlar(ın iyiliği) için
(orta
ya) çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz; iyiliği emreder, kötülükten men' eder ve Allah’a îmân edersiniz! Eğer ehl-i kitab (yahudilerle hristiyanlar) da îmân etseydi, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden îmân edenler vardır, ama onların çoğu (dinden çıkmış) fâsıklardır....
Ali-İmran Suresi, 167. Ayet:
Ve iki yüzlülük edenleri bilsin
(orta
ya çıkarsın). Onlara: "Gelin, Allâh yolunda savaşın, ya da savunun." dendiği halde: "Eğer savaş (olacağını) bilseydik, sizinle gelirdik." dediler. Onlar, o gün, imandan çok küfre yakın idiler. Ağızlarıyla, kalblerinde olmayanı söylüyorlar. Halbuki Allâh, içlerinde sakladıkları şeyi çok iyi bilmektedir....
Nisa Suresi, 83. Ayet:
Hem o münafıklara, iman ordusunun zafer ve felâketine dair eminlik veya korku haberi geldiği zaman, onu yayarlar
(orta
lığı telâşa verirler). Halbuki o haberi, Peygambere ve mü’minlerden kumandanlara iletseler, elbette onun yayılıp yayılmaması gerektiğini onlardan öğrenirlerdi. Eğer Allah’ın nimet ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, pek azınız müstesna, muhakkak şeytana uymuş gitmiştiniz....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Muhakkak ki Allah, kendine ortak koşanları bağışlamaz. Bu günahdan başkasını, dilediği kimseden mağfiret buyurur (bağışlar). Kim Allah’a eş
(orta
k) koşarsa, doğrusu çok uzak bir sapıklığa sapmıştır....
Maidə Suresi, 116. Ayet:
Hem Allah, «Ey Meryem oğlu İsâ! Sen mi insanlara Allah'tan başka benimle annemi iki ilâh edinin, dedin ?!» demişti (diyecek) de İsâ, «Seni
(orta
klardan, noksanlıklardan) tenzîh ederim ; bana, hak olmayan bir sözü söylemek yaraşmaz. Eğer söylemişsem elbette sen onu bilirsin. Nefsimde olup biten şeyi bilirsin, ben ise senin nefsinde (ilminde sübut bulan) şeyleri bilmem. Şüphesiz ki sen, sensin gaybleri çok iyi bilen,» diye cevap vermişti (cevap verecek)....
Ənam Suresi, 19. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
eyyu şey'in
: hangi şey
3.
ekberu
: en büyük, daha büyük
4.
şehâdeten
: şahit olarak
Ənam Suresi, 41. Ayet:
1.
bel
: hayır (bilâkis)
2.
iyyâ-hu
: sadece, yalnızca O'na
3.
ted'ûne
: dua edersiniz, yalvarırsınız
4.
fe yekşifu
Ənam Suresi, 41. Ayet:
Hayır (bilakis), sadece O'na dua edersiniz (yalvarırsınız). Artık O dilerse, ona dua ettiğiniz şeyi giderir ve şirk
(orta
k) koştuğunuz şeyleri unutursunuz....
Ənam Suresi, 64. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
allâhu
: Allah
3.
yuneccî-kum
: sizi kurtarır
4.
min-hâ
: ondan
Ənam Suresi, 78. Ayet:
1.
fe lemmâ
: sonra olduğu zaman, olunca
2.
rae eş şemse
: güneşi gördü
3.
bâzigaten
: doğarken
4.
kâle hâzâ
: ded...
Ənam Suresi, 100. Ayet:
Böyleyken, tuttular Allah’a cin’leri ortak koştular. Halbuki onları da Allah yaratmıştır. Bir de bilgileri olmadan Allah’ın oğulları ve kızları olduğunu uydururlar. Allah onların
(orta
k ve çocuk edinme) vasıflamalarından münezzehtir; ve yücedir....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbin (her şeyden) müstağnidir, rahmet saahibidir. Eğer dilerse sizi (ey müşrikler) giderir
(orta
dan kaldırır), arkanızdan da yerinize dileyeceğini getirir. Nitekim sizi de başka başka bir kavmin neslinden peyda etmişdir. ...
Ənam Suresi, 138. Ayet:
Zanlarınca dediler ki: "Bunlar dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Bunlar da sırtı(na binilmesi) yasaklanmış hayvanlar." Bir kısım hayvanları da üzerlerine Allâh'ın adını anmaz(dan boğazlar)lar. (Bütün bunları) Allah'a iftirâ ederek
(orta
ya çıkardılar. Allâh) Onları iftirâlarıyle cezâlandıracaktır....
Ənam Suresi, 150. Ayet:
“Allah'ın bunu haram kıldığına şahitlik eden şahitlerinizi getirin.” de. Artık şâyet onlar şahitlik ederlerse, onlarla beraber sen şahitlik etme. Ahirete inanmayan ve âyetlerimizi yalanlayan kimselerin heveslerine tâbî olma. Ve onlar, Rab'lerine eş tutuyorlar
(orta
k koşuyorlar)....
Əraf Suresi, 49. Ayet:
'ALLAH onlara bir rahmet dokundurmayacak diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?'
(Orta
Yerdekilere şunlar denecektir:) 'Cennete girin; size bir korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz de.'...
Əraf Suresi, 53. Ayet:
O inatla inkâr edenler O'nun ancak haber verdiği elim sonucu beklerler. O'nun haber verdiği elîm sonuç geldiği gün daha önce onu unutanlar diyecekler ki: «Gerçekten Rabbınızın peygamberleri hak ile gelmişlerdi. Bize şefaat edecek şefaatçiler acaba
(orta
da) var mı ki şefaat etsinler ?! Veya geri döndürülür müyüz ki daha önce yaptıklarımızın başkasını yapalım». Onlar cidden zararda kalıp kendilerine yazık ettiler. İftira edip durdukları (putlar ve ilâhlaştırdıkları) şeyler yan çizip onlardan uzakl...
Əraf Suresi, 106. Ayet:
Fir'avn Ona : Bir âyet (mu'cize) ile gelmiş bulunuyorsan hemen onu getir de
(orta
ya koy), eğer doğrulardan isen, dedi....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve
(orta
ya) büyük bir sihir getirmiş oldular....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve
(orta
ya) büyük bir sihir getirmiş oldular....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
"Siz atın" dedi. (Hünerlerini ortaya) atınca, insanların gözlerini büyülediler, onları ürküttüler ve büyük bir büyü
(orta
ya) getirdiler....
Əraf Suresi, 116. Ayet:
(Musa:) «Siz atın» dedi. (Asalarını) Atıverince, insanların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve
(orta
ya) büyük bir sihir getirmiş oldular....
Əraf Suresi, 118. Ayet:
Böylece hak (gerçek) vuku buldu
(orta
ya çıktı). Ve onların yapmış oldukları şeyler bâtıl oldu (yok oldu)....
Əraf Suresi, 191. Ayet:
1.
e yuşrikûne
: şirk
(orta
k) mı koşuyorlar
2.
mâ
: şeyi, şeyleri
3.
lâ yahluku
: yaratamayan
4.
şey'en
: bir şey<...
Əraf Suresi, 192. Ayet:
Oysa
(orta
k koştukları) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne de kendi nefslerine yardım etmeye....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah'tan ve Resûlü'nden ve mü'minlerden başka sır dostu edinmeyenleri Allah 'bilip
(orta
ya) çıkarmadan' bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz içinizden cihad edenleri ve Tanrı'dan ve Resülü'nden ve inançlılardan başka sır dostu edinmeyenleri Tanrı 'bilip
(orta
ya) çıkarmadan' bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Tanrı yaptıklarınızdan haberdardır....
Tövbə Suresi, 16. Ayet:
Yoksa siz, içinizden cihad edenleri ve Allah'tan ve Resulünden ve mü'minlerden başka sır dostu edinmeyenleri Allah 'bilip
(orta
ya) çıkarmadan' bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yapmakta olduklarınızdan haberi olandır....
Yunus Suresi, 28. Ayet:
Onların hepsini bir araya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara, “Siz de, ortaklarınız da yerinizde bekleyin” diyeceğimiz günü düşün. Artık onların
(orta
k koştuklarıyla) aralarını tamamen ayırırız ve ortak koştukları derler ki: “Siz bize ibadet etmiyordunuz.”...
Yunus Suresi, 30. Ayet:
İşte orada her can, geçmişte yapmış olduğunu bulur. Gerçek Mevlaları olan ALLAH'a döndürülürler. Uydurdukları
(orta
klar) ise kendilerinden uzaklaşıp kaybolur....
Yunus Suresi, 35. Ayet:
1.
kul
: de
2.
hel
: var mı
3.
min şurekâi-kum
: sizin şirk
(orta
k) koştuklarınızdan, ortaklarınızdan
4.
men yehdî
Yunus Suresi, 80. Ayet:
Nihayet sihirbazlar geldiği zaman Musa onlara
(orta
ya) ne atacaksanız atın» dedi. ...
Yunus Suresi, 81. Ayet:
Onlar atınca, Musa dedi ki: "Sizlerin
(orta
ya) getirdiğiniz büyüdür. Doğrusu Allah onu geçersiz kılacaktır. Şüphesiz Allah, bozgunculuk çıkaranların işini düzeltmez."...
Yunus Suresi, 81. Ayet:
Onlar atınca, Musa dedi ki: "Sizlerin
(orta
ya) getirdiğiniz büyüdür. Doğrusu Tanrı onu geçersiz kılacaktır. Şüphesiz Tanrı, bozgunculuk çıkaranların işini düzeltmez."...
Yunus Suresi, 81. Ayet:
Onlar atınca, Musa dedi ki: «Sizlerin
(orta
ya) getirdiğiniz büyüdür. Doğrusu Allah onu geçersiz kılacaktır. Şüphesiz Allah, bozgunculuk çıkaranların işini düzeltmez.»...
Hud Suresi, 55. Ayet:
"O'na denk kabul ederek
(orta
k saydıklarınızla). . . Hadi hepiniz bana tuzak kurun, sonra hiç mühlet vermeyin. "...
Yusif Suresi, 50. Ayet:
Ve (Yusuf'un yorumu kendisine ulaşır ulaşmaz) Kral: "Onu bana getirin!" dedi. Ama elçiler kendisine geldiğinde (Yusuf:) "Efendinize gidin ve ondan (önce) ellerini kesen kadınlar hakkındaki gerçeği
(orta
ya çıkarmasını) isteyin; çünkü, Rabbim onların oyunlarını/tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir!"...
Yusif Suresi, 108. Ayet:
(Resûlüm!) De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı
(orta
klardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim."...
Yusif Suresi, 108. Ayet:
(Resûlüm!) De ki: «İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı
(orta
klardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim.»...
Yusif Suresi, 108. Ayet:
De ki (Habîbim:) «işte bu, benim yolumdur. Ben (insanları) Allaha (körü körüne değil) bir basıyret üzere da'vet ediyorum. Ben de, bana tâbi olanlar da (böyleyiz). Allahı
(orta
klardan) tenzîh ederim. Ben müşriklerden değilim». ...
Yusif Suresi, 108. Ayet:
(Ey Muhammed) de ki: “İşte bu benim yolumdur: (Sizleri) Allah'a basiret üzere çağırıyorum. Ben ve bana uyanlar da... Allah'ı
(orta
klardan) tenzih ederim. Ve ben ortak koşanlardan değilim.”...
Yusif Suresi, 108. Ayet:
(Resûlüm!) De ki: “İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı
(orta
klardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim.”...
Yusif Suresi, 108. Ayet:
De ki: “İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, Ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. (Kör bir saplantı içinde değiliz.) Allah'ı
(orta
klardan) tenzih ederim. Ve ben ortak koşanlardan değilim.”...
Rəd Suresi, 33. Ayet:
Her canın ne kazandığını görüp gözetene
(orta
k koşulur) mu? (Ama) onlar Allah'a ortaklar koştular. De ki: 'Onları adlandırın.' O'na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yoksa kuru sözler mi söylüyorsunuz? Hayır. İnkâr edenlere düzenleri süslü gösterildi ve yoldan alıkonuldular. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur....
Hicr Suresi, 96. Ayet:
Ki onlar, Allah ile beraber başka ilahları
(orta
k) kılmaktadırlar; onlar yakında bilip öğreneceklerdir....
Hicr Suresi, 96. Ayet:
Ki onlar, Tanrı ile beraber başka tanrıları
(orta
k) kılmaktadırlar; onlar yakında bilip öğreneceklerdir....
Hicr Suresi, 96. Ayet:
Ki onlar, Allah ile beraber başka ilahları
(orta
k) kılmaktadırlar; onlar yakında bilip öğreneceklerdir....
Nəhl Suresi, 54. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
iza
: olduğu zaman
3.
keşefe ed durra
: zararı (sıkıntıları) giderdi
4.
an-kum
: sizden
Nəhl Suresi, 54. Ayet:
Sonra O, sizden zararı (sıkıntıları) giderince o zaman da sizden bir grup, Rab'lerine şirk
(orta
k) koşarlar....
Nəhl Suresi, 74. Ayet:
Öyle ise (eşi olmayan) Allah’a, benzerler
(orta
klar) koşmaya kalkmayın! Şübhesiz ki (bu yüzden başınıza gelecek azâbı) Allah bilir, siz ise bilmezsiniz....
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
(Allah'a) şirk
(orta
k) koşanlar, şirk
(orta
k) koştukları şeyleri (putları) gördükleri zaman: “Rabbimiz! İşte bunlar, senden başka dua etmiş olduğumuz ortaklarımız.” dediler. O zaman onlar da (putlar da): “Muhakkak ki siz, gerçekten yalan söyleyenlersiniz.” diye onlara söz attılar (söylediler)....
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
Şirk koşanlar, ortak koştuklarını gördükleri vakit: "Rabbimiz! İşte bunlar Sana denk olmayan, isimlendirip tanrılık atfettiğimiz ortaklarımız" dediler. . .
(Orta
kları da) onlara sataşır: "Muhakkak ki siz yalancılarsınız. "...
Nəhl Suresi, 87. Ayet:
O gün
(orta
k koşanlar) Allah'a teslim olmuşlar ve uydurup durdukları şeyler kendilerinden sapıp gitmiştir....
İsra Suresi, 110. Ayet:
De ki: 'İster Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırsanız sonuçta en güzel isimler O'nundur.' Namazında sesini çok yükseltme çok da kısma. Bu ikisinin arasında
(orta
) bir yol tut....
İsra Suresi, 110. Ayet:
De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında
(orta
) bir yol benimse....
İsra Suresi, 110. Ayet:
De ki: "Tanrı", diye çağırın, "Rahman" diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur. Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında
(orta
) bir yol benimse....
İsra Suresi, 110. Ayet:
De ki: «'Allah', diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur.» Namazında sesini çok yükseltme, onda çok da kısma, bu ikisi arasında
(orta
) bir yol benimse....
Kəhf Suresi, 12. Ayet:
Sonra iki gruptan hangisinin bekledikleri süreyi iyi hesab ettiğini bilmek
(orta
ya çıkarmak) için onları uyandırdık....
Kəhf Suresi, 49. Ayet:
Defter de
(orta
ya) konulmuştur; artık suçluların korku yüzünden heyecan içinde titrediklerini görürsün. Ve şöyle derler: «Vay halimize! Bu nasıl defter ki, ne küçük koymuş, ne büyük, hepsini saymış dökmüş!» Ve bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır; Rabbin kimseye zulmetmez....
Kəhf Suresi, 49. Ayet:
Kitap
(orta
ya) konulmuştur. Suçluların onun içindekilerden korkarak: "Vah bize, bu Kitaba da ne oluyor, ne küçük ne de büyük hiçbir şey bırakmıyor, her (yaptığımız) şeyi sayıp döküyor!" dediklerini görürsün. Yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Rabbin kimseye zulmetmez....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: "Ben de, ancak sizin gibi bir beşerim. Şu kadar ki, bana vahyolunyor ki: Hepinizin ilahı ancak bir ilahtır. Kim Rabbine kavuşmayı dilerse, o'nun rızâsını isteyerek sâlih bir amel işlesin. Ve Rabbinin ibadetine kimseyi şerîk
(orta
k) etmesin!"...
Taha Suresi, 88. Ayet:
Böylece onlar için
(orta
ya) böğüren bir buzağı heykeli çıkardı. Ve onlara (Samiri ve taraftarları): “Bu, sizin ilâhınız ve Musa'nın da ilâhı, fakat o unuttu.” dediler....
Taha Suresi, 88. Ayet:
Derken (Sâmirî) onlara, böğürmesi olan bir buzağı heykeli
(orta
ya) çıkardı; Bunun üzerine (Sâmirî ve adamları): 'İşte sizin de ilâhınız, Mûsânın da ilâhı budur; fakat (o bunu) unuttu' dediler....
Furqan Suresi, 2. Ayet:
O (Allah) ki; göklerin ve yeryüzünün mülkü, O'nundur. Ve O, çocuk edinmemiştir. Mülkte, O'nun şeriki
(orta
ğı) olmamıştır. Ve herşeyi, O yarattı sonra da onların kaderini takdir etti....
Furqan Suresi, 30. Ayet:
Peygamber: 'Ey Rabbim! Doğrusu kavmim bu Kur’ân’ı
(orta
da) terk edilmiş (birşey) saydılar' dedi....
Furqan Suresi, 46. Ayet:
Sonra (güneşin yükselmesiyle) onu yavaş yavaş tutarak kendimize çektik
(orta
dan kaldırdık)....
Şüəra Suresi, 43. Ayet:
Musa onlara dedi ki: "Atın
(orta
ya) bakalım elinizdekileri!"...
Şüəra Suresi, 43. Ayet:
Mûsa büyücülere: “- Atın
(orta
ya), ne (marifet) atacaksanız.” dedi....
Nəml Suresi, 4. Ayet:
Ölümsüz gelecek yaşamlarına iman etmeyenlere gelince; onların yaptıkları işleri kendilerine süsleyip (keyifli) gösterdik; artık onlar (hakikate) kör ve şaşkın,
(orta
lıkta) bocalar dururlar!...
Nəml Suresi, 25. Ayet:
'(Şeytan böyle vesvese vermiş ki) göklerde ve yerde gizli olanları
(orta
ya)çıkaran, ne gizlerseniz ve ne açıklarsanız bilen Allah’a secde etmesinler!'...
Qəsəs Suresi, 19. Ayet:
Bununla birlikte, yine de ikisinin de
(orta
k) düşmanı durumundaki kişiyi tam yakalamak üzereyken, bu sonraki: "Ey Musa!" dedi, "Dün öldürdüğün adam gibi beni de öldürmek mi istiyorsun? Senin tek amacın, haksızlıkları düzelten biri olmak değil, ülkenin başına zorba kesilmek!"...
Qəsəs Suresi, 68. Ayet:
1.
ve rabbu-ke
: ve senin Rabbin
2.
yahluku
: yaratır
3.
mâ
: şey
4.
yeşâu
: diler
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah elbette doğruları da bilecek ve elbette yalancıları da bilecektir
(orta
ya çıkaracaktır)....
Ənkəbut Suresi, 11. Ayet:
Allah, elbette (O'na gönülden) iman edenleri de bilir, iki yüzlüleri de bilir
(orta
ya çıkaracaktır)....
Ənkəbut Suresi, 11. Ayet:
Allah, elbette (O'na gönülden) iman edenleri de bilir, iki yüzlüleri de bilir
(orta
ya çıkaracaktır)....
Ənkəbut Suresi, 46. Ayet:
(Yahudi ve Hristiyanlardan) düşmanlıkta ileri gidenler müstesna olmak üzre, Yahudi ve Hristiyanlarla en güzel şekilde mücadele edin (yumuşak ve tatlı söz söyliyerek hakkı anlatın. Düşmanlıkta ileri gidenlerle ise, savaşın). Bir de deyin ki:” - Biz hem bize indirilene (Kur’an’a) hem de size indirilene (Tevrat ve İncîl’e) iman ettik. Bizim İlâh’ımız ve sizin İlâh’ınız birdir
(orta
ğı yoktur). Biz, yalnız o’na itaat ederiz, (sizin gibi, Allah’dan başkasını rab edinmeyiz).”...
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Allah’a
(orta
k koşarak) yalan uyduran, yahud kendine hak (peygamber ve kitab) gelince onu yalanlıyan kimseden daha zalim kimdir? Kâfirlerin barınağı cehennemde değilmidir (bunu bilmiyorlar mı)?...
Rum Suresi, 33. Ayet:
Ve insanlara bir zarar dokunduğu zaman Rab'lerine dua ederek, O'na yönelirler. Sonra onlara kendisinden rahmet tattırdığı (Rahîm esması ile hidayete erdirdiği) zaman onlardan bir kısmı Rab'lerine şirk
(orta
k) koşarlar (hidayetteyken dalâlete düşerler)....
Loğman Suresi, 16. Ayet:
(Lukmân yine oğluna dedi ki:) Oğulcağızım ! (İşlediğin iyilik olsun, kötülük olsun) bir hardal tanesi ağırlığınca bile olsa ve o bir kayanın İçinde veya göklerde ya da yerde bu lunsa, mutlaka Allah onu getirir
(orta
ya kor). Şüphesiz ki Allah en ince, en gizli şeyleri bilendir, her şeyden haberlidir....
Loğman Suresi, 19. Ayet:
"Yürüyüşünde tutumlu ol,
(orta
yürü, ne çabuk ne de çok yavaş git, ölçülü hareket et), sesini de kıs. Çünkü seslerin en çirkini eşeklerin sesidir."...
Əhzab Suresi, 13. Ayet:
Ve hani onlardan (münafıklardan) bir topluluk da «Ey Yesrlb (Medine) halkı! Artık sizin burada yeriniz yok, dönünüz» diyordu. Bir topluluk da peygamberden izin istiyorlar, «evlerimiz elbette
(orta
da sahipsiz) açıktır» diyorlardı. Halbuki evleri açık değildi. Onlar ancak (savaştan) kaçmayı istiyorlardı....
Səba Suresi, 33. Ayet:
Zâif tanıtanlar da o büyüklük taslayanlara: «Hayır, derler, gece gündüz (işiniz) hıylekârlıkdı. Çünkü siz bize Allaha küfretmemizi, Ona benzerler
(orta
klar) tanımamızı emrediyordunuz». Bunlar azâbı görünce (hepsi) peşîmanlıklarını (derdlerini) içlerine atarlar. Biz de o küfredenlerin boyunlarına (ateş) tomrukları (nı) takarız. Yapmakda olduklarının başkasıyle mi cezalandırılacaklardı ya? ...
Səba Suresi, 41. Ayet:
(Melekler de): «Seni
(orta
kdan) tenzîh ederiz. Bizim yârimiz onlar değil, Sensin. Belki onlar cinlere tapıyorlardı ve çoğu onlara îman edicilerdi» diyecekler. ...
Səba Suresi, 48. Ayet:
De ki: 'Şübhesiz Rabbim, hakkı
(orta
ya) atar (peygamberlerine hakkı indirir). (O,)gaybları (bütün gizlilikleri) çok iyi bilendir.'...
Fatir Suresi, 32. Ayet:
Sonra o kitâbı, kullarımızdan seçtiğimiz kimselere (senin ümmetine) mîras verdik. Artık onlardan nefsine zulmeden de var, içlerinden muktesid
(orta
yolda giden) de var. Bir de onlardan Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçen var. İşte büyük lütûf budur!...
Fatir Suresi, 32. Ayet:
Sonra biz o Kitab'ı kullarımızdan beğenip seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan kimi nefsine zulmedendir. Kimi mutedildir
(Orta
yoldadır). Onlardan bir kısmı da Allah'ın izniyle hayır yarışlarında öncü olanlardır. İşte bu, büyük bir fazl-u keremin tâ kendisidir....
Sad Suresi, 24. Ayet:
(Davud) Dedi ki: "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan
(orta
k)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (bize gönülden) yönelip döndü....
Sad Suresi, 24. Ayet:
(Davud) Dedi ki: "Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan
(orta
k)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak inanıp salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır." Davud, gerçekten bizim onu imtihan ettiğimizi sandı, böylece rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı ve (bize gönülden) yönelip döndü....
Sad Suresi, 24. Ayet:
(Dâvud) dedi: «Andolsun ki o, senin dişi koyununu kendi dişi koyunlarına (katmak) istemesiyle sana zulmetmişdir. Gerçek (mallarını birbirine) katıb karışdıran
(orta
k) ların çoğu mutlakaa birbirine haksızlık eder. İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar müstesna. (Fakat) bunlar da ne kadar azdır». Dâvud sandı ki biz kendisine mutlakaa bir azâb (süikasd) hazırladık. Bunun üzerine o, rabbinden setr (ü himaye) edilmesini istedi, rükû' ile yere kapanıb (Allaha) döndü. ...
Sad Suresi, 24. Ayet:
(Dâvûd) dedi ki: "And olsun (o) senin, koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana zulmetmiştir. Zâten (mallarını birbirine) karıştıran
(orta
k)ların çoğu birbirine zulmederler. Yalnız inanıp iyi işler yapanlar bunun dışındadır ki, onlar da ne kadar azdır!" Dâvûd, (bu hükümle) kendisini denediğimizi (kendisine bir belâ vereceğimizi) sandı da Rabbinden mağfiret diledi, eğilerek secdeye kapandı ve tevbe edip (bize) döndü....
Sad Suresi, 24. Ayet:
(Davud) Dedi ki: «Andolsun senin koyununu, kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana zulmetmiştir. Doğrusu, (emek ve mali güçlerini) birleştirip katan
(orta
k)lardan çoğu, birbirlerine karşı tecavüz ederler; ancak iman edip de salih amellerde bulunanlar başka. Onlar da ne kadar azdır.» Davud, gerçekten bizim onu denemeden geçirdiğimizi sandı, böylece Rabbinden bağışlanma diledi ve rükû ederek yere kapandı ve (bize gönülden) yönelip döndü....
Sad Suresi, 65. Ayet:
(Habîbim) de ki: «Ben yalınız gelecek tehlikeleri haber veren (bir peygamber) im.
(Orta
kdan ve benzerden münezzeh ve) bir olan, (her şey'i) kahreden (mutlak haakim olan) Allahdan başka hiçbir Tanrı yokdur». ...
Zümər Suresi, 29. Ayet:
Allah
(orta
k koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah'ındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar....
Zümər Suresi, 29. Ayet:
(Allah’a ortak koşanlarla, Allah’ı eşsiz tanıyanların durumuna dair) Allah şöyle bir misal vermiştir: (Köle) bir adam ki, onun bir takım ortakları (efendileri) var, (her biri kendisine ayrı ayrı şeyler emrederek) çekiştirib duruyorlar. Başka bir (köle) adam da, husûsi olarak bir efendinin,
(orta
ğı yok). Hiç bu ikisinin hali bir olur mu? (İşte muvahhid ile müşrik de böyledir, müsavi olmazlar). Bütün hamd Allah’ındır, fakat kâfirlerin çoğu (Allah’ın ortağı olmadığını) bilmezler....
Zümər Suresi, 29. Ayet:
Tanrı
(orta
k koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Tanrı'nındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar....
Zümər Suresi, 29. Ayet:
Allâh,
(orta
k koşanla tek Allah'a inananın durumunu anlatmak için) şöyle bir misâl verdi: Birbiriyle çekişen ortaklara bağlı olan bir adam (yani köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adam. Şimdi bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd yalnız Allah'a mahsustur, fakat çokları (yalnız Allah'a tapılacağını) bilmiyorlar....
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı;
(orta
yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar....
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yer, rabbinin nuruyla parıldadı;
(orta
yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar....
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitâp
(orta
ya) konmuş, peygamberler ve şâhidler getirilmiş ve aralarında adâletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez...
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı;
(orta
yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar....
Zümər Suresi, 74. Ayet:
(Cennetlikler) dediler ki: "Hamd o Allâh'a ki, vaadini gerçekleştirdi ve bizi şu arza
(orta
ma) vâris kıldı. . . Cennetten dilediğimiz makamda yaşıyoruz. . . (İmanın gereğini) uygulayanların karşılığı ne güzelmiş!"...
Mömin Suresi, 16. Ayet:
Onların bariz olduğu
(orta
ya çıktığı) gün onlardan (hiç)bir şey Allah'a gizli kalmaz. O gün mülk kimindir? Tek ve Kahhar olan Allah'ındır....
Casiyə Suresi, 25. Ayet:
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda
(orta
ya sürdükleri) delilleri: 'Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin' demelerinden başka bir şey değildir....
Məhəmməd Suresi, 29. Ayet:
Yoksa kalplerinde hastalık bulunanlar, Allah'ın kinlerini hiç
(orta
ya) çıkarmayacağını mı sandılar?...
Məhəmməd Suresi, 29. Ayet:
Yoksa kalplerinde hastalık bulunanlar, Tanrı'nın kinlerini hiç
(orta
ya) çıkarmayacağını mı sandılar?...
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Andolsun, Biz elçilerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik. Ve kendisine çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik; öyle ki Allah, kendisine ve elçilerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin
(orta
ya çıkarsın). Şüphesiz Allah, büyük kuvvet sahibidir, üstün olandır....
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Andolsun, biz elçilerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik. Ve kendisine çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik; öyle ki Tanrı, kendisine ve elçilerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin
(orta
ya çıkarsın). Şüphesiz Tanrı büyük kuvvet sahibidir, üstün olandır....
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Andolsun biz elçilerimizi açık kanıtlarla gönderdik ve onlarla beraber Kitabı ve (adâlet) ölçü(sün)ü indirdik ki insanlar adâleti yerine getirsinler. Ve kendisinde büyük bir kuvvet ve insanlara birçok yararlar bulunan demiri indirdik ki Allâh, kimin (ondan yararlanarak) gaybda (görmediği halde) kendisine ve elçilerine yardım edeceğini bilsin,
(orta
ya çıkarsın). Şüphesiz Allâh kuvvetlidir, dâimâ üstündür....
Hədid Suresi, 25. Ayet:
Andolsun, biz peygamberlerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik. Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik; öyle ki Allah, kendisine ve peygamberlerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin
(orta
ya çıkarsın). Şüphesiz Allah, büyük kuvvet sahibidir, üstün olandır....
Həşr Suresi, 1. Ayet:
Semâlarda ne var ve arzda ne varsa Allâh'ı tespih
(orta
ya koydukları işlevle Esmâ özelliklerini açığa çıkararak kulluklarını yerine getirmeleri) içindir! O Aziyz'dir, Hakiym'dir....
Tariq Suresi, 9. Ayet:
Gizlilerin
(orta
ya dökülüp) yoklanacağı gün,...
Fəcr Suresi, 23. Ayet:
O gün Cehennem getirilip
(orta
ya konulur), insan düşünüp anlamaya çalışır, ama o düşünüp anlamakdan ona ne (yarar var)?...
Leyl Suresi, 1. Ayet:
(Orta
lığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun,...
Leyl Suresi, 1. Ayet:
Andolsun
(orta
lığı) bürüdüğü zaman geceye...
Adiyat Suresi, 10. Ayet:
Göğüslerde olanlar devşirilip
(orta
ya) konduğu zaman,...
Yasin Suresi, 65. Ayet:
Bugün onların (o inkarcı azgınların, sapık döneklerin) ağızlarını mühürleriz. Neler işleyip elde ettiklerini
(orta
ya dökmek için) bizimle (onların ağzı değil) elleri konuşur, ayakları da şâhidlikte bulunur....
Saffat Suresi, 167. Ayet:
Gerçi o
(orta
k koşa)nlar şöyle diyorlardı:...
Zuxruf Suresi, 58. Ayet:
«Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?» dediler. Bunu sana sadece bir tartışma olsun diye fırlattılar
(orta
ya attılar). Doğrusu onlar çok kavgacı bir kavimdirler....
Həşr Suresi, 23. Ayet:
O, kendisinden başka tanrı olmayan, hükümran, çok kutsal; esenlik veren, güvenlik veren, görüp gözeten, güçlü, buyruğunu herşeye geçiren, ulu olan, Allah'tır. Allah onların koştukları eşlerden
(orta
klardan) münezzehtir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O Allâh, Hâlık (mutlak yaratan - Esmâ özelliklerini fiile dönüştüren), Bari (her yarattığını, zaman ve özellik olarak tüme uyumlu tafsile getiren), Musavvir (sonsuz mânâ sûretlerini açığa çıkaran); Esmâ ül Hüsnâ O'na aittir! Semâlarda ne var ve arzda ne varsa Allâh'ı tespih
(orta
ya koydukları işlevle Esmâ özelliklerini açığa çıkararak kulluk etmeleri) içindir; "HÛ" Aziyz'dir, Hakiym'dir....
Rum Suresi, 41. Ayet:
İnsanların elleriyle kazandıkları sebebiyle karada ve denizde fesat zuhur etti
(orta
ya çıktı), yaptıklarının bir kısmının onlara tattırılması için. Umulur ki böylece onlar, (Allah’a) dönerler (yönelirler)....
Ali-İmran Suresi, 64. Ayet:
De ki: ‘Ey Kitab Əhli! Sizinlə bizim aramızda eyni olan bir kəlməyə (Tövhid sözünə) gəlin. Allahdan başqasına qul olmayaq və Ona heç bir şeyi şirk
(orta
q) qoşmayaq və bir qismimiz bəzilərini Allahdan başqa Rəbb qəbul etməsin.’ Bundan sonra əgər üz döndərsələr, o zaman; ‘Bizim müsəlman olduğumuza (təslim olduğumuza) şahid olun’ deyin....
Ənam Suresi, 41. Ayet:
Xeyr (əksinə), yalnız Ona dua edərsiniz (yalvararsınız). Artıq O, dilərsə, Ona dua etdiyiniz şeyi aradan qaldırar və şirk
(orta
q) qoşduğunuz şeyləri unudarsınız....
Ənam Suresi, 150. Ayet:
‘Allahın bunu haram etdiyinə şahidlik edən şahidlərinizi gətirin.’ de. Artıq əgər onlar şahidlik etsələr, onlarla birlikdə sən şahidlik etmə. Axirətə inanmayan və ayələrimizi yalanlayan kəslərin həvəslərinə tabe olma. Onlar Rəblərinə tay tuturlar
(orta
q qoşurlar)....
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Beləcə o ikisini aldadaraq öndərlik etdi (bu yolu göstərdi). Ağacdan dadınca (meyvəsini yeyincə) ayıb yerləri özlərinə göründü
(orta
ya çıxdı) və üzərlərini cənnət yarpaqları ilə örtməyə başladılar və Rəbbi ikisinə də belə səsləndi: ‘Sizin ikinizə bu ağacı qadağan etmədimmi? Sizin ikinizə şübhəsiz ki, şeytan açıq-aşkar düşməndir.’ demədimmi?...
Tövbə Suresi, 48. Ayet:
And olsun ki, daha əvvəl də fitnə çıxarmaq istədilər və haqq gələnə qədər sənin əleyhinə (bəzi) işlər çevirdilər. Nəhayət onlar istəmədikləri halda, haqq gəldi və Allahın əmri zahir oldu
(orta
ya çıxdı, bəlli oldu)....
Taha Suresi, 88. Ayet:
Beləcə onlar üçün
(orta
ya) böyürən bir buzov heykəli çıxartdı. Onlara (Samiri və tərəfdarları): ‘Bu, sizin ilahınız və Musanın da ilahıdır, lakin O, unutdu.’ dedilər....
İsra Suresi, 110. Ayet:
De: «(İstəyirsiniz bütün kamilliklərə malik, vücudu vacib olan tək varlıq üçün qoyulmuş) Allah (adın)ı çağırın, ya (Ona sifətləri baxımından qoyulmuş) Rəhman (adın)ı çağırın. Hansı birini çağırsanız (bir pak zata işarədir), çünki Onun çox gözəl adları vardır (ki, bəzisi Onun zatına, bəzisi zatının sifətlərinə və bəzisi də işlərinin sifətlərinə dəlalət edir). Və namazlarını (qışqırma həddində olan) çox uca səslə qılma və çox yavaş da qılma (ki, heç özün eşitməyəsən). Və bu ikisinin arasında
(orta
...
Rum Suresi, 28. Ayet:
(Allah) sizə özünüzdən bir məsəl çəkmişdir: «Sizin qullarınız içərisində sizə ruzi olaraq verdiyimiz (mal-dövlətə) şərik olanlar varmı ki, hamınız ondan (istifadə etməkdə)
(orta
q) bərabər olasınız belə ki, onlar(ın haqqını tapdalamaq)dan özünüz kimi qul olmayanlardan qorxduğunuz kimi qorxasınız?. (Baxmayaraq ki, qul heç öz sahibinin malına və mülkünə ortaq və şərik ola bilməz.) Beləcə (Öz tovhid) ayə(lərimiz)i ağılla düşünən bir qövm üçün bütün təfsilatı ilə bəyan edirik (ki, bilsinlər: müşriklə...
Naziat Suresi, 29. Ayet:
O, göyün gecəsini qaranlıq etdi, işığını da
(orta
ya) çıxardı....
Kəhf Suresi, 49. Ayet:
Əməl dəftəri
(orta
ya) qoyulacaq və sən günahkarların onda olanlardan necə qorxuya düşdüklərini görəcəksən. Onlar deyəcəklər: "Vay halımıza! Bu necə dəftərdir ki, nə kiçik, nə də böyük bir günahı buraxmadan hamısının hesabını aparmışdır!" Onlar tutduqları əməllərini göz qabağında görəcəklər. Sənin Rəbbin heç kimə haqsızlıq etməz....
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Yer öz Rəbbinin nuru ilə işıqlanacaq, əməl kitabı
(orta
ya) qoyulacaq, peyğəmbərlər və şahidlər gətiriləcəklər. Onlann arasında haqq ilə hökm veriləcək və onlara heç bir haqsızlıq edilməyəcəkdir....