Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 34. Ayet:
Allahın insanların bir qismini digərlərinə üstün etməsinə və öz mallarından (qadınlar üçün) sərf etdiklərinə görə, kişilər qadınların idarəçisi və himayədarlarıdır. Əməlisaleh qadınlar itaətkardırlar. Allah onları qoruduğu üçün onlar da gizli olanı (namuslarını) qoruyarlar. Özbaşınalıq etməsindən qorxduğunuz qadınlara gəlincə, onlara nəsihət edin,
(yola
gəlməzlərsə,) yataqda onları yalnız buraxın və (yenə yola gəlməzlərsə,) onları döyün! Əgər sizə itaət edərlərsə, artıq onlar üçün başqa bir yol ...
Nisa Suresi, 34. Ayet:
Kişilər qadınlar üzərində ixtiyar sahibidirlər (onların hamisidirlər). Bu, Allahın onlardan birini digərinə üstün etməsi və (kişilərin) öz mallarından (qadınlar üçün) sərf etməsinə görədir. Əməlisaleh qadınlar (ərlərinə) itaət edib Allahın himayəsi sayəsində gizli şeyləri (ərlərinin sirlərini, mal-dövlətini, namus və şərəfini) qoruyub saxlayırlar. (Ey kişilər!) Özbaşınalıq etmələrindən qorxduğunuz qadınlara nəsihət edin,
(yola
gəlməzsə) onlardan yatağınızı ayırın və döyün! Sizə itaət etdikdə isə...
Bəqərə Suresi, 149. Ayet:
Her nereden
(yola
) çıkarsan çık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Şüphesiz bu, Rabbin tarafından bildirilen bir gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir....
Bəqərə Suresi, 149. Ayet:
Her nerede
(yola
) çıkarsan çık, (namazda) yüzünü Mescid-i Harâm'a çevir. Şüphesiz ki bu, Rabbin tarafından (verilen) hak (bir emir)dir. Allah yapacaklarınızdan habersiz değildir.....
Bəqərə Suresi, 149. Ayet:
Her nereden
(yola
) çıkarsan çık, (namaz için) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Kuşkusuz bu rabbinden gelen bir gerçektir. Tanrı, yaptıklarınızdan gafil değildir....
Bəqərə Suresi, 149. Ayet:
Nereden
(yola
) çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Şüphesiz bu, Rabbından bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir....
Bəqərə Suresi, 149. Ayet:
Nereden
(yola
) çıkarsan, yüzünü Mescid-i Harâm'a doğru çevir. Bu elbette Rabbinden gelen gerçektir. Allâh, yaptıklarınızdan habersiz değildir....
Bəqərə Suresi, 150. Ayet:
Her nereden
(yola
) çıkarsan çık, (namaz için) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü onun tarafına/yönüne çevirin. Öyle ki, onlardan zulmedenlerin dışında insanların size karşı bir delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, benden korkun. Üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz....
Bəqərə Suresi, 150. Ayet:
Nereden
(yola
) çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Siz de nerede olursanız, yüzünüzü o yana döndürün, Ta ki, zalim olanlardan başka insanların aleyhinizde bir delili bulunmasın. Artık onlardan korkmayın, Benden korkun ki, hem üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım, hem de siz hidayeti ümid edebilesiniz....
Bəqərə Suresi, 150. Ayet:
Nereden
(yola
) çıkarsan yüzünü Mescid-i Harâm'a doğru çevir, nerede olursanız, yüzünüzü o yana çevirin ki, haksızlardan başka hiç kimsenin, aleyhinizde bir delili olmasın. Onlardan da çekinmeyin, benden çekinin ve (o yana dönün ki) size olan ni'metimi tamamlayayım, böylece yolu bulmuş olasınız....
Bəqərə Suresi, 170. Ayet:
Ve onlara: “Allah'ın indirdiği şeye tâbî olun!” denildiğinde; “Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye
(yola
) tâbî oluruz.” dediler. Ve eğer, onların ataları hiçbir şeyi akıl etmiyor ve hidayete ermemiş olsalar bile mi?...
Nisa Suresi, 34. Ayet:
Erkekler, kadınlar üzerine koruyucu ve işlerini yürütücü üstünlüktedirler. Bu da Allah'ın kimini kimine üstün kılması ve erkeklerin mallarını (mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyledir. Bu bakımdan güzel huylu, iyi amelli kadınlar itaâtlıdırlar. Allah (onların haklarını ve iffet perdelerini) nasıl koruduysa, onlar da (kocalarının) yokluğunda öylece (hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) korurlar. O kadınların ki, baş kaldırıp itaatsizliklerinden endişe duyarsanız, önce onlara ...
Əraf Suresi, 174. Ayet:
İşte biz, âyetleri böyle açıklıyoruz, artık herhalde döner
(yola
gelir)ler....
Hud Suresi, 81. Ayet:
(Melekler) dediler ki: Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla dokunamazlar. Sen gecenin bir kısmında ailenle
(yola
çıkıp) yürü. Karından başka sizden hiçbiri geride kalmasın. Çünkü onlara gelecek olan (azap) şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vâdolunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?...
Hud Suresi, 81. Ayet:
(Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü
(yola
çık). Sakın, hiç biriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara va'dolunan (azab) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?"...
Hud Suresi, 81. Ayet:
(Melekler) dediler ki: Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla dokunamazlar. Sen gecenin bir kısmında ailenle
(yola
çıkıp) yürü. Karından başka sizden hiçbiri geride kalmasın. Çünkü onlara gelecek olan (azap) şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vâdolunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?...
Hud Suresi, 81. Ayet:
(Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut biz rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ehlinle (ailenle) birlikte yürü
(yola
çık). Sakın, hiç biriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara va'dolunan (azab) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?"...
Hud Suresi, 81. Ayet:
(Elçi melekler): «Yâ Lût, emîn ol, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kat'iyyen dokunamazlar. Sen hemen gecenin bir kısmında ailenle yürü
(yola
çık). İçinizden hiç biri geri kalmasın. Yalınız karın müstesna. Çünkü onlara (kavmine) isaabet edecek (azâb) hiç şübhesiz ona da çarpacakdır. Onlara va'd olunan (helak) zamanı sabah vaktidir. Sabah vaktı da yakın değil mi?» dediler. ...
Hud Suresi, 81. Ayet:
(Elçiler) Dediler ki: «Ey Lût, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü
(yola
çık) . Sakın, hiç biriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan ona da isabet edecektir. Onlara va'dolunan (azab) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?...
Hicr Suresi, 65. Ayet:
Hemen gecenin bir kısmında aileni yürüt
(yola
çıkar), sen de arkalarından git ve hiç kimse ardına bakmasın (zira göreceği azabın şiddetine tahammül edemez); emrolunduğunuz yere geçin gidin.”...
Hicr Suresi, 65. Ayet:
(65-66) «Artık efrâd-ı aileni gecenin bir kısmında yürüt
(yola
çıkar) sen de arkalarını takib et ve sizden hiç biri ardına dönüp bakmasın ve emrolunduğunuz tarafa geçip gidiniz.» Ve ona (Hazreti Lût'a) şu emri kat'iyyen vahyettik ki, onların arkaları sabaha çıkacakları vakit elbette kesilmiş olacaktır....
Hicr Suresi, 66. Ayet:
(65-66) «Artık efrâd-ı aileni gecenin bir kısmında yürüt
(yola
çıkar) sen de arkalarını takib et ve sizden hiç biri ardına dönüp bakmasın ve emrolunduğunuz tarafa geçip gidiniz.» Ve ona (Hazreti Lût'a) şu emri kat'iyyen vahyettik ki, onların arkaları sabaha çıkacakları vakit elbette kesilmiş olacaktır....
İsra Suresi, 9. Ayet:
Gerçek bu Kur'an (insanları) öyle bir şey'e
(yola
) doğrultub götürür ki o, en aadil ve en doğru bir (yol) dur. Güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunan mü'minlere kendileri için muhakkak bir ecr olduğunu da müjdeler o. ...
Kəhf Suresi, 71. Ayet:
Böylece ikisi
(yola
) çıktılar. Gemiye bindikleri zaman onu deldi. (Musa A.S): “Onun ehlini (gemide bulunanları), boğmak için mi onu deldin? Andolsun ki sen, (vebali) büyük bir iş yaptın.” dedi....
Kəhf Suresi, 85. Ayet:
Böylece bir sebebe tâbî oldu
(yola
koyuldu)....
Kəhf Suresi, 89. Ayet:
Sonra bir sebebe tâbî oldu
(yola
koyuldu)....
Kəhf Suresi, 92. Ayet:
Sonra (başka) bir sebebe tâbî oldu
(yola
koyuldu)....
Taha Suresi, 77. Ayet:
Ve andolsun ki Biz, Musa (A.S)'a vahyettik ki: “Kullarımla gece
(yola
) çıkıp yürü! Sonra da (asanla) vurarak onlar için kuru bir yol aç! (Firavunun size) yetişmesinden korkma ve (suda boğulmaktan da) endişe etme!”...
Taha Suresi, 85. Ayet:
(Allah:) 'Fakat muhakkak ki biz, senden
(yola
çıkmandan) sonra kavmini gerçekten imtihân ettik; Sâmirî onları dalâlete düşürdü' buyurdu....
Furqan Suresi, 36. Ayet:
Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin dedik. Sonunda,
(yola
gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik....
Furqan Suresi, 36. Ayet:
«Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda,
(yola
gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik....
Furqan Suresi, 36. Ayet:
«Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik. Sonunda
(yola
gelmediklerinden) onları yerle bir ettik....
Şüəra Suresi, 52. Ayet:
Musa'ya şunu vahyettik: «Kullarımı geceleyin yürüt
(yola
çıkar); çünkü takip edileceksiniz.»...
Nəml Suresi, 41. Ayet:
Süleyman 'Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayacak mı?'
(yola
gelecek mi, yoksa yola gelmeyenlerden mi olacak?) dedi....
Nəml Suresi, 63. Ayet:
Yoksa,
(yola
çıktığınız zaman) karaların ve denizlerin karanlıklarında size yol gösteren ve selâmete çıkaran, yağmurunun önünde rüzgârları müjdeci gönderen mi? Allah ile beraber bir ilâh mı var? Allah, onların (putperestlerin) ortak koştukları şeylerden çok yücedir, münezzehtir....
Zuxruf Suresi, 50. Ayet:
Bunun üzerine kendilerinden azabı kaldırdığımız vakit,
(yola
geleceğiz, iman edeceğiz sözlerinden) hemen caydılar....
Mümtahinə Suresi, 9. Ayet:
Allah ancak sizi, sizinle din uğrunda
(yola
çıktığınız için) savaşanları, sizi yurdunuzdan çıkaranları ve çıkarılmanıza yardımcı olanları dost ve arkadaş edinmekten men'eden Kim de onları dost ve arkadaş edinirse, işte onlar zâlimlerdir....
İnşiqaq Suresi, 6. Ayet:
Ey insan! Muhakkak ki sen, Rabbine doğru
(yola
çıkarak) cehd ile (nefsinle) cihad edersin. Sonunda O'na mülâki olursun (ruhunu Allah'a ilka edersin, ulaştırırsın)....
Kəhf Suresi, 71. Ayet:
Beləcə ikisi
(yola
) çıxdılar. Gəmiyə mindikləri zaman onu (gəmiyi) deşdi. (Musa ə.s): ‘Onun əhlini (gəmidə olanları) boğmaq üçünmü onu deşdin? And olsun ki, sən böyük bir iş (günah) etdin.’ dedi....
Kəhf Suresi, 89. Ayet:
Sonra bir səbəbə tabe oldu
(yola
çıxdı)....
Kəhf Suresi, 92. Ayet:
Sonra (başqa) bir səbəbə tabe oldu
(yola
çıxdı)....
İnşiqaq Suresi, 6. Ayet:
Ey insan! Şübhəsiz ki, sən Rəbbinə doğru
(yola
çıxaraq) cəhd ilə nəfsinlə cihad edərsən. Sonunda Ona mülaki olarsan....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Əgər onların (cihad üçün) çıxmaq niyyətləri olsaydı, ona mütləq bir vasitə və xərc hazırlayardılar. Lakin Allah onların
(yola
düşüb) hərəkət etmələrini xoşlamırdı. Buna görə də (köməyini əsirgəməklə) onları saxladı və (sanki onlara) «oturanlarla (qadınlar, uşaqlar və acizlər kimi) oturun» deyildi....