Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içinden ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları Cennetler ve Adn Cennetlerinde temiz yerleşim yerleri söz verdi. Allah'ın razı olması ise daha büyüktür. İşte büyük başarı budur....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn Cennetleri onlarındır. Oraya, anne ve babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanlar gireceklerdir. Melekler de her kapıdan yanlarına girecekler ve şöyle diyecekler:...
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
İçinden ırmaklar akan Adn Cennetlerine girerler. Orada, onlar için diledikleri şeyler var. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara Adn Cennetleri vardır. Onların içinden nehirler akar. Orada, altından bileziklerle süslenirler. İnce ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyerler. Orada tahtlar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir karşılık ve ne iyi bir ağırlanma yeri!...
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman, kullarına gıyaben Adn Cennetleri söz verdi. Kuşkusuz O'nun sözü gerçekleşecektir....
Taha Suresi, 76. Ayet:
İçinden ırmaklar akan Adn Cennetlerinde sürekli kalacaklar. İşte bu arınmış olanlara verilecek karşılıktır....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onların girecekleri yer Adn Cennetleridir. Orada, altından bilezik ve incilerle süslenecekler. Giysileri ise ipektendir....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Adn Cennetlerinin kapıları onlara açıktır....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Rabb'imiz! Onları; onların atalarından, eşlerinden ve soylarından salih kimseleri, kendilerine söz verdiğin Adn Cennetlerine koy. Sen, Mutlak Üstün Olan'sın, En İyi Hüküm Veren'sin."...
Səff Suresi, 12. Ayet:
Sizin suçlarınızı bağışlar ve sizi içinden nehirler akan Cennetlere koyar. Ve sizi, Adn Cennetlerinde, hoş meskenlere yerleştirir. İşte bu, büyük kurtuluştur....
Bəqərə Suresi, 51. Ayet:
Ve iz vâadnâ mûsâ erbaîne leyleten summettehaztumul icle min ba’dihî ve entum zâlimûn(zâlimûne)....
Bəqərə Suresi, 51. Ayet:
1.
ve iz
: ve o zaman
2.
vâadnâ
: biz vaadettik
3.
mûsâ
: Musa
4.
erbaîne
: kırk
Bəqərə Suresi, 51. Ayet:
Hani Musa'yla kırk gece için sözleşmiştik (vaadna). Ancak siz onun ardından kendinize buzağıyı (Tanrı) edinmiş ve zalimler olmuştunuz....
Nisa Suresi, 62. Ayet:
Ve keyfe izâ esâbethum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim summe câûke yahlıfûne billâhi in eradnâ illâ ihsânen ve tevfîkâ(tevfîkan)....
Nisa Suresi, 62. Ayet:
1.
fe
: bundan sonra
2.
keyfe
: nasıl olur
3.
izâ
: olduğu zaman, olunca
4.
esâbet-hum
: onlara isabet etti
Əraf Suresi, 142. Ayet:
Ve vâadnâ mûsâ selâsîne leyleten ve etmemnâhâ bi aşrin fe temme mîkâtu rabbihî erbaîne leyleh(leyleten), ve kâle mûsâ li ahîhi hârûnahlufnî fî kavmî ve aslıh ve lâ tettebi’ sebîlel mufsidîn(mufsidîne). ...
Tövbə Suresi, 70. Ayet:
E lem ye’tihim nebeullezîne min kablihim kavmi nuhin ve
âdn
ve semûde ve kavmi ibrâhîme ve ashâbi medyene vel mu’tefikât(mu’tefikâti), etethum rusuluhum bil beyyinat(beyyinati), fe mâ kânallâhu li yazlimehum ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne)....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Vaadallâhul mu’minîne vel mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adnin, ve rıdvânun minallâhi ekber(ekberu), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu)....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
1.
vaadallâhu
: Allah vaadetti
2.
el mu'minîne
: mü'min erkekler
3.
ve el mu'minâti
: ve mü'min kadınlar
4.
cennâtin
<...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara orada ebedî kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vaadetti. Adn cennetlerinde güzel meskenler (vardır). Ve (bunların) en büyüğü, Allah'tan bir rızadır (Allah'ın razı olmasıdır). İşte o, fevz-ül azîmdir (en büyük kurtuluştur)....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, inanan erkek ve kadınlara, kıyılarından ırmaklar akan cennetler, içlerinde tertemiz zevk ve sefalar edilecek olan ebedî Adn cennetlerinde bulunan meskenler vaadetmiştir. Allah'ın râzılığıysa daha da büyüktür. İşte budur en büyük kurtuluş ve murâda eriş....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allâh, iman etmiş erkeklere de iman etmiş kadınlara da, içinde sonsuza dek yaşamak üzere, altlarından nehirler akan cennetler vadetmiştir. . . (Bir de) Adn cennetlerinde tertemiz yaşam ortamları ve (bu nimetlerin) en muhteşemi olarak Rıdvan'ı! Aziym mutluluk budur işte!...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, altlarından ırmaklar akan Cennet konakları va’detti. Orada ebedî yaşarlar. Adn Cennet’inde güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası, rızasına ulaşma mertebesi ise hepsinden daha büyük bir lütuftur. İşte asıl büyük mutluluk da budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içlerinde sonsuza kadar kalacakları cennetler ve Adn cennetinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'ın hoşnutluğuysa hepsinden daha büyüktür. Büyük kurtuluş işte budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, müminlerin erkeğine ve dişisine, ağaçları altından ırmaklar akar cennetler vaad buyurdu, içlerinde ebedî olarak kalacaklar; hem Adn cennetlerinde güzel meskenler... Allah’ın bir rızası ise daha büyüktür. İşte bu, en büyük saadettir....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mumin erkeklere ve mumin kadinlara, temelli kalacaklari, iclerinden irmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hos meskenler vadetmistir. Allah'in hosnut olmasi en buyuk seydir. Iste buyuk kurtulus budur. *...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü'min erkeklerle mü'min kadınlara, altlarından ırmaklar akan Cennetler va'detmiştir; orada ebedî kalıcılardır ve ayrıca Adn Cennetlerinde güzel, gönül çekici konaklar da va'detmiştir. Allah'ın razı olması ise, (hepsinden) daha büyük. İşte bu büyük bir kurtuluştur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vadetmiştir. Allah'ın hoşnut olması en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
ALLAH, inanan erkeklere ve inanan kadınlara içinden ırmaklar akan ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel evler söz vermiştir. ALLAH'ın hoşnud olması ise hepsinden daha büyük bir şeydir. İşte en büyük kurtuluş budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, inanan erkeklere ve dişilere, sonsuza dek kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel güzel meskenler va'detti. Allah'ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük mutluluk da budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, erkek kadın bütün müminleri altlarından nehirler akan ve içlerinde sürekli kalacakları cennetlere, Adn cennetlerinde konforlu konutlara yerleştireceğine söz vermiştir. Allah'ın hoşnutluğu ise, bunlardan daha büyük bir ödüldür. İşte büyük kurtuluş, büyük başarı budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Tanrı, inançlı(erkek)lere ve inançlı(kadın)lara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Tanrı'dan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü'min erkeklere de, mü'min kadınlara da — kendileri içinde ebedî kalıcı olmak üzere — altından ırmaklar akan Adn cennetlerini ve çok güzel meskenler va'detdi. Allahın bir rıdvaanı (rızaası) ise daha büyükdür. İşte bu, asıl bu, en büyük seadetdir. ...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî olarak kalıcı oldukları Cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel meskenler va'd etti.Allah’ın rıdvânı (râzı olması) ise daha büyüktür! İşte büyük kurtuluş budur!...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içinde temelli kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetleri vaadetti. Ve Adn cennetlerinde çok güzel meskenler de. Allah tarafından bir hoşnudluk ise daha büyüktür. En büyük kurtuluş işte budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah Teâlâ imân sahibi olan erkeklere ve kadınlara içinde ebedîyen kalıcılar olmak üzere altlarından ırmaklar akar cennetler ve Adn cennetlerinde pâk ikâmetgâhlar vaad buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ tarafından olan bir rıza ise, daha büyüktür. İşte en büyük necât da budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedî kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vâdetmiştir. Allah'ın hoşnud olması ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vaat etmiştir. Allah’ın hoşnutluğu ise en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mümin erkeklere de, mümin kadınlara da, ebedî kalmak üzere girecekleri, içinden ırmaklar akan cennetler vaad etti. Hem Adn cennetlerinde hoş hoş konaklar!Hepsinden âlâsı ise Allah’ın kendilerinden razı olmasıdır. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allâh inanan erkeklere ve inanan kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler va'detmiştir. Allâh'ın (onlardan) râzı olması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içlerinde ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetler ile Adn Cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyük bir ödüldür. En büyük bahtiyarlık da işte budur....
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. Sürekli kalacaklardır orada. Adn cennetlerinde de tertemiz barınaklar vaat etmiştir. Allah'ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte budur o büyük başarı/o büyük kurtuluş....
Rəd Suresi, 22. Ayet:
(22-24) Onlar, Rablerinin rizasini dileyerek sabrederler, namazi kilarlar; kendilerine verdigimiz riziktan, gizlice ve acikca sarfederler; iyilik yaparak kotulugu ortadan kaldirirlar; iste onlara bu dunyanin iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardir; babalarÙnÙn, eslerinin, cocuklarÙnÙn iyi olanlarÙ da oraya girerler. Melekler her kapÙdan yanlarÙna girip: «Sabretmenize karsÙlÙk size selam olsun; burasÙ dunyanÙn ne guzel bir sonucudur!» derler....
Rəd Suresi, 22. Ayet:
(22-23-24) Onlar ki, Rablarının rızâsını dileyerek sabrettiler, namazı dosdoğru kıldılar, kendilerine verilen rızıklardan gizli-açık (Allah için, Allah yolunda) harcadılar ve (hepsiyle birlikte) kötülüğü iyilikle savarlar; işte onlara Dünya yurdunun güzel bir sonucu (tatlı bir ürünü), girecekleri ADN Cennetleri vardır; babalarından, eşlerinden, çocuklarından kendini düzeltip iyiler sınıfına girenler de onlarla beraber gireceklerdir. Melekler her kapıdan onların yanına girerler de, «sabretmenize ...
Rəd Suresi, 22. Ayet:
(22-24) Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: 'Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!' derler....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Cennâtu adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim vel melâiketu yedhulûne aleyhim min kulli bâb(bâbin)....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
1.
cennâtu
: cennetler
2.
adnin
: adn
3.
yedhulûne-hâ
: ona girerler
4.
ve men
: ve kim
...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetleri (vardır). Onların babalarından ve eşlerinden ve zürriyyetlerinden salâha ulaşan kimseler, ona (adn cennetlerine) girerler. Ve her kapıdan melekler, onların yanlarına girerler....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Bu sonuç da Adn cennetleridir. Atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlarla beraber oraya girerler. Melekler de her bir kapıdan yanlarına girerler (ve şöyle derler):...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Ebedî Adn cennetleri. Oraya girerler atalarından, eşlerinden, soylarından temiz ve düzgün kişilerle ve melekler, her kapıdan onların tapısına girerler de....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(O yurt) Adn cennetleridir; oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(Geleceğin yurdu) Adn cennetleridir (hakikatlerindeki Esmâ kuvveleriyle bilinçli olarak Yaşama mertebesi). . . Ana-babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salâha erenler (düzelip uyumlu hâlde yaşayanlar) ile BİRlikte (aynı hakikati yaşayarak) oraya girerler. . . Melekler de her kapıdan onların üzerine girerler (o boyutun yaşamı için gerekli kuvveler de her kanaldan kendilerinde açığa çıkar)!...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Âhiret yurdu Adn Cennetleridir. Oraya, babalarından, eşlerinden ve çocuklarından salih ameller işleyen hayır-hasenat sahibi kimselerle, sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan girip onların yanına varacaktır....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(Bu yurt) kendilerinin ve atalarından, eşlerinden ve nesillerinden salih olanların girecekleri Adn cennetleridir. Melekler de her kapıdan yanlarına girerler:...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler):...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
O saadet, Adn cennetleridir. Atalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden (soylarından) sâlih olanlarla beraber o cennetlere girecekler. Melekler de her kapıdan yanlarına vararak şöyle diyecekler:...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(22-24) Onlar, Rablerinin rizasini dileyerek sabrederler, namazi kilarlar; kendilerine verdigimiz riziktan, gizlice ve acikca sarfederler; iyilik yaparak kotulugu ortadan kaldirirlar; iste onlara bu dunyanin iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardir; babalarÙnÙn, eslerinin, cocuklarÙnÙn iyi olanlarÙ da oraya girerler. Melekler her kapÙdan yanlarÙna girip: «Sabretmenize karsÙlÙk size selam olsun; burasÙ dunyanÙn ne guzel bir sonucudur!» derler....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(22-23-24) Onlar ki, Rablarının rızâsını dileyerek sabrettiler, namazı dosdoğru kıldılar, kendilerine verilen rızıklardan gizli-açık (Allah için, Allah yolunda) harcadılar ve (hepsiyle birlikte) kötülüğü iyilikle savarlar; işte onlara Dünya yurdunun güzel bir sonucu (tatlı bir ürünü), girecekleri ADN Cennetleri vardır; babalarından, eşlerinden, çocuklarından kendini düzeltip iyiler sınıfına girenler de onlarla beraber gireceklerdir. Melekler her kapıdan onların yanına girerler de, «sabretmenize ...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(22-24) Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: 'Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!' derler....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(O yurt) Adn cennetleridir; oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetlerine girerler. Atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanlar da onunla beraberdir. Melekler de her kapıdan yanlarına varırlar....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetleri; onlara gireceklerdir; babalarından, eşlerinden ve çocuklarından salih olanlarla birlikte, öyle ki, melekler her kapıdan yanlarına girerek diyecekler:...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetlerine girecekler, atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle diyecekler:...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Bu mutlu akıbet, Adn cennetleridir. Kendileri ile birlikte iyi davranışlı ana babaları, eşleri ve çocukları bu cennetlere girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girerek;...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:)...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(Ki o sonuç) Adn cennetleridir. Onlar — atalarından, zevcelerinden, zürriyyetlerinden salâh erbabı olanlar da beraber olmak üzere — oralara girecekler, melekler de her bir kapıdan onların yanına sokulacaklar (ve şöyle diyeceklerdir:) ...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Ki (o güzel âkıbet) Adn Cennetleridir. (Onlar) oralara, atalarından, zevcelerinden ve kendi nesillerinden sâlih olanlarla berâber girerler. Melekler de her kapıdan yanlarına girerler....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetleridir; oraya girerler. Babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına gelir....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetleri vardır ki onlara gireceklerdir ve babalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salah-ı hâlde bulunmuş olanlar da beraber melekler de onların üzerine her kapıdan giriverirler....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(O yurt) Adn cennetleridir, oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetleri girecekleri yerdir; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oradadır. Melekler her kapıdan yanlarına girip:...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(23-24) O güzel akıbet Adn cennetleri olup, onlar babalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi olanlarla birlikte o cennetlere girerler. Öyle ki melekler de her kapıdan yanlarına varıp: "Sabretmenize karşılık size selamlar, selâmetler! Dünya diyarının ne güzel âkıbetidir bu!" diyecekler....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(Onlar) Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlar da kendileriyle beraber olur. Melekler de her kapıdan yanlarına varırlar:...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer) . Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:)...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Onlar ve atalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi işler yapmış olanlar Adn Cennetlerine girerler. Melekler de herbir kapıdan onların yanına varırlar....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cennetleri bunlar içindir. Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden hayra ve barışa hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya. Meleklerse her kapıdan yanlarına sokulurlar....
Rəd Suresi, 24. Ayet:
(22-24) Onlar, Rablerinin rizasini dileyerek sabrederler, namazi kilarlar; kendilerine verdigimiz riziktan, gizlice ve acikca sarfederler; iyilik yaparak kotulugu ortadan kaldirirlar; iste onlara bu dunyanin iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardir; babalarÙnÙn, eslerinin, cocuklarÙnÙn iyi olanlarÙ da oraya girerler. Melekler her kapÙdan yanlarÙna girip: «Sabretmenize karsÙlÙk size selam olsun; burasÙ dunyanÙn ne guzel bir sonucudur!» derler....
Rəd Suresi, 24. Ayet:
(22-23-24) Onlar ki, Rablarının rızâsını dileyerek sabrettiler, namazı dosdoğru kıldılar, kendilerine verilen rızıklardan gizli-açık (Allah için, Allah yolunda) harcadılar ve (hepsiyle birlikte) kötülüğü iyilikle savarlar; işte onlara Dünya yurdunun güzel bir sonucu (tatlı bir ürünü), girecekleri ADN Cennetleri vardır; babalarından, eşlerinden, çocuklarından kendini düzeltip iyiler sınıfına girenler de onlarla beraber gireceklerdir. Melekler her kapıdan onların yanına girerler de, «sabretmenize ...
Rəd Suresi, 24. Ayet:
(22-24) Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: 'Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!' derler....
Rəd Suresi, 24. Ayet:
(23-24) O güzel akıbet Adn cennetleri olup, onlar babalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi olanlarla birlikte o cennetlere girerler. Öyle ki melekler de her kapıdan yanlarına varıp: "Sabretmenize karşılık size selamlar, selâmetler! Dünya diyarının ne güzel âkıbetidir bu!" diyecekler....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Cennâtu adnin yedhulûnehâ tecrî min tahtihel enhâru lehum fîhâ mâ yeşâûn(yeşâûne), kezâlike yeczîllâhul muttekîn(muttekîne). ...
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
1.
cennâtu
: cennetler
2.
adnin
: adn
3.
yedhulûne-hâ
: ona girerler, dahil olurlar
4.
tecrî
: akar
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Onlar (muttakiler), altından nehirler akan Adn cennetlerine girerler. Orada, onların diledikleri herşey vardır. İşte Allah, (ahsen olan) muttakileri (bihakkın takvanın sahiplerini) böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
İçinden nehirler akan Adn cennetlerine gireceklerdir. Kendileri için orada diledikleri her şey vardır. Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Ebedî Adn cennetleridir yurtları, oraya girerler, kıyılarından ırmaklar akar, âhiret eviyse elbette daha da hayırlı ve çekinenleri böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
(O yurt,) girecekleri, zemininden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Onlar için orada kendilerine diledikleri her şey vardır. İşte Allah, takvâ sahiplerini böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
(Muttakilerin vatanı) Adn cennetleri. . . Altlarından nehirler akan o cennetlere dâhil olurlar. . . Orada her diledikleri kendilerinindir. . . Allâh, takva ehlini işte böyle cezalandırır!...
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
O yurt, Adn Cennetleridir. Oraya girerler. Konaklarının altından ırmaklar akar. Orada onlara Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları ve iradesinin tecellisi içinde diledikleri nimetler vardır. İşte Allah, takvâ sahiplerini, kendisine sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
İçine girecekleri, altından ırmaklar akan Adn cennetleri! Orada onlar için her diledikleri var. İşte Allah takva sahiplerini böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Adn cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
O yurd, Adn cennetleridir ki, oraya girecekler, (ağaçları) altından ırmaklar akar. Orada ne isterlerse, hep kendileri için mevcut... işte Allah, takva sahiplerini böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Iclerinden irmaklar akan Adn cennetlerine girerler. Orada, diledikleri kendilerine verilir. Allah sakinanlari boylece mukafatlandirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
(O yurt) Adn Cennetleri'dir ki, onlara girerler. Altlarından ırmaklar akıp durur. Onlara o Cennetlerde diledikleri şeyler vardır. İşte böylece Allah sakınanları mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
İçlerinden ırmaklar akan Adn cennetlerine girerler. Orada, diledikleri kendilerine verilir. Allah sakınanları böylece mükafatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
(O yurt,) girecekleri, zemininden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Onlar için orada kendilerine diledikleri her şey vardır. İşte Allah, takvâ sahiplerini böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
İçlerinden ırmaklar akan Adn cennet (bahçe) lerine girerler. Orada her diledikleri şeyi bulurlar. ALLAH erdemlileri işte böyle ödüllendirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Girecekleri yer altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir, orada bütün diledikleri vardır; işte Allah takva sahiplerini böyle mükafatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
O girecekleri yer, Adn cennetleridir ki, altından ırmaklar akar. Orada Allah'tan korkanlara diledikleri nimetler vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle mükafatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Onların girecekleri yer, altından çeşitli ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada diledikleri her şey kendilerine verilir. İşte Allah kötülükten sakınanları böyle ödüllendirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Adn cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Tanrı, takva sahiplerini böyle ödüllendirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
(O yurt,) girecekleri Adn Cennetleridir; (ki) altlarından ırmaklar akar, orada kendileri için ne isterlerse vardır. İşte Allah, takvâ sâhiblerini böyle mükâfâtlandırır!...
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Adn cennetlerine girerler. Onların altlarından ırmaklar akar. Orada diledikleri kendilerinindir. Ve işte Allah; müttakileri böyle mükafatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Altlarından ırmaklar akan Adn cennetlerine girerler. Orada onlar için diledikleri her şey vardır. İşte Allah takvâ sahiplerini böyle mükâfatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Adn Cennetleridir, girecekleri yer... Oranın alt tarafından ırmaklar akar, orada diledikleri şey onlarındır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle mükafatlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Adn cennetleri, oraya girecek onlar... Zemininden ırmaklar akar. Onlara orada ne isterlerse var... İşte Allah müttakileri böyle ödüllendirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Altlarından ırmaklar akan adn cennetlerine girerler. Orada onlar için diledikleri her şey vardır. İşte Allâh, korunanları böyle mükâfâtlandırır....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Adn cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Onlar altından ırmaklar akan Adn Cennetlerine girerler; orada diledikleri herşey onlarındır. Takvâ sahiplerini Allah işte böyle ödüllendirir....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Adn cennetleri... Girecekler içlerine. Altlarından ırmaklar akacak. Orada diledikleri şey kendilerinin olacak. Allah, korunup sakınanları işte böyle ödüllendirir....
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
(30-31) Iyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Dogrusu, inanip yararli is yapanlara, iste onlara, iclerinden irmaklar akan Adn cennetleri vardir. Orada altin bilezikler takinirlar, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek tahtlari uzerinde otururlar. Ne guzel bir mukafat ve ne guzel yaslanacak yer! *...
Kəhf Suresi, 30. Ayet:
(30-31) İyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükafat ve ne güzel yaslanacak yer!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Ulâike lehum cennâtu adnin tecrî min tahtihimul enharu yuhallevne fîhâ min esâvire min zehebin ve yelbesûne siyâben hudren min sundusin ve istebrekın muttekiîne fîhâ alel erâik(erâiki), ni'mes sevâb(sevâbu), ve hasunet murtefekâ(murtefekan)....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
1.
ulâike
: işte onlar
2.
lehum
: onlara, onlar için vardır
3.
cennâtu adnin
: adn cennetleri
4.
tecrî
: akar
...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara (onlar için) adn cennetleri vardır. Onların altından nehirler akar. Orada altın (dan) bileziklerle süslenirler. İnce ipek ve atlastan yeşil elbiseler giyerler. Orada tahtlar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir sevap ve ne güzel bir destek....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Öyle kişilerdir onlar ki onlarındır ebedî Adn cennetleri, kıyılarından ırmaklar akar, orada altın bilezikler takınarak süsleneceklerdir ve ince ve kalın ipekli yeşil elbiseler giyineceklerdir, orada tahtlarda oturacaklardır ve ne hoş ve güzel bir mükâfattır bu ve o tahtlar, ne de güzel dayanılacak, oturulacak yerlerdir....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte bunlar için altlarından ırmaklar akan ADN cennetleri vardır; orada altın bileziklerle süslenirler; ince veya kalın ipekten yeşil giysiler giyip koltuklar üzerine dayanıp kurulurlar. . . O ne güzel karşılık ve ne güzel yararlanma yeri. (Misal yollu cennet yaşamı anlatımı; bakınız: Ra'd: 35, Muhammed: 15. A. H. )...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlar için altlarından ırmaklar akan Adn cennetlerinin konakları vardır. Onlar orada, altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyecekler, koltuklar üzerinde kurulup oturacaklar, yaslanacaklar. Bu ne güzel mükâfat, ne güzel karşılık, ne güzel ağırlanma yeridir....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar için Adn cennetleri vardır. Altlarından ırmaklar akar. Orada altın bileziklerle süslenir ve ince ipekten ve kalın atlastan yeşil elbiseler giyerek tahtlara yaslanırlar. Orası ne güzel bir duraktır....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Böyledirler, onlara, meskenlerinin altından nehirler akar, Adn cennetleri var. Orada altın bileziklerden süslenecekler, ince ve kalın dîba’dan yeşil elbise giyecekler, koltuklar üzerine dayanıp kurulacaklardır. O cennet, ne güzel mükâfat ve ne güzel dayanak!......
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
(30-31) Iyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Dogrusu, inanip yararli is yapanlara, iste onlara, iclerinden irmaklar akan Adn cennetleri vardir. Orada altin bilezikler takinirlar, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek tahtlari uzerinde otururlar. Ne guzel bir mukafat ve ne guzel yaslanacak yer! *...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlar için altlarından ırmaklar akan ADN Cennetleri var; orada altın bileziklerle süslenirler; ince ve kalın nefis ipekli yeşil kumaştan elbise giyerek tahtlar üzerine kurulurlar. Ne güzel sevap ve ne güzel oturulacak yerlerdir!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
(30-31) İyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükafat ve ne güzel yaslanacak yer!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar için, içlerinden ırmaklar akan Adn bahçeleri (cennetleri) vardır. Orada altından bileziklerle süslenirler, ipek ve kadifeden dokunmuş yeşil elbiseler giyerler. Orada koltuklar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir ödül ve ne güzel bir durak…...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Öyleler, işte onlara Adn Cennetleri var, altlarından nehirler akar, orada altın bileziklerden ziynetlenecekler, sündüs ve istebraktan yeşil esvab giyecekler, erîkeler üzerine dayanıp kurulacaklar o, ne güzel sevab ve ne güzel kurultay!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara Adn cennetleri vardır; altlarından ırmaklar akar; orada altın bileziklerle süslenecekler; ince ve kalın ipeklerden yeşil elbiseler giyecekler; tahtlar üzerine dayanıp kurulacaklar. O ne güzel mükafat, ne güzel kurultay!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara Adn cennetleri vardır; altlarından ırmaklar akar, orada altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanıp kurulacaklar. O ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar için altlarından çeşitli ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Kolları altın bileziklerle süslüdür. Orada ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyerek koltuklara kurulurlar. O ne güzel bir ödül ve orası ne güzel bir barınaktır....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup dayanırlar. (Bu) Ne güzel sevap ve ne güzel destek....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar (işte böyledir). Altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır. Orada tahtlar üzerinde kurularak, orada altın bileziklerle belertecekler, ince dibadan, kalın dibadan yeşil elbiseler giyeceklerdir. Ne güzel sevab, ne güzel dayanak! ...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleri vardır; (onlar) orada tahtlar üzerinde yaslan(arak otur)an kimselerdir; altından (yapılmış) bilezikler takınırlar; oradaince ipekten ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyerler O ne güzel mükâfâttır! Ve (o Cennet)ne güzel olmuş bir kalma yeridir!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara; altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerine otururlar. O ne güzel mükafat ve ne güzel duraktır....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlar için Adn cennetleri vardır ki, altlarından ırmaklar akar. Orada tahtlar üzerine kurularak altundan bilezikler ile süsleneceklerdir ve ince dibadan ve kalın dibadan yeşil libaslar giyeceklerdir. O ne güzel mükâfaattır ve ne kadar güzel bir karargâhtır....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar o kimselerdir ki, onlara altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri verilmiştir. Orada altın bilezikler takınırlar. İnce dibâdan, kalın dibâdan yeşil elbiseler giyerek koltuklar üzerine yaslanırlar. O ne güzel sevap ve ne güzel duraktır!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlara, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takarlar, ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyerler. Orada koltuklarına yaslanırlar. Ne güzel mükafat, Ne güzel nimetler!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak kendilerine altın bilezikler takılacak, ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyecekler. Tahtlara kurulacaklar. Ne güzel mükâfattır bunlar ve ne güzel bir meskendir o cennet!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar öyle kimselerdir ki kendileri için Adn cennetleri vardır. Altlarından ırmaklar akar. Orada altın bileziklerle bezenirler; ince ipekten yeşil giysiler giyerek koltuklar üzerine yaslanırlar. Ne güzel sevâp ve ne güzel dayanacak (koltuk)!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orda altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar için, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleri vardır. Orada onlar altın bileziklerle süslenmiş, ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giymiş olarak tahtlara kurulurlar. Ne güzel bir ödüldür bu! Ve yerleşilecek ne güzel bir yerdir orası!...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Bunlar için, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyip koltuklar üzerine kurulacaklar. O ne güzel karşılık, o ne güzel dayanak!...
Kəhf Suresi, 100. Ayet:
Ve aradnâ cehenneme yevmeizin lil kâfirîne ardâ(ardan)....
Kəhf Suresi, 100. Ayet:
1.
ve aradnâ
: ve arz ettik, gösterdik
2.
cehenneme
: cehennemi
3.
yevmeizin
: izin günü, o gün
4.
li el kâfirîne
...
Məryəm Suresi, 60. Ayet:
(60-61) Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân’ın, kullarına gıyaben vaad ettiği “Adn” cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O’nun va’di kesinlikle gerçekleşir....
Məryəm Suresi, 60. Ayet:
(60-61) Ancak tevbe eden, inanip yararli is yapanlar bunun disindadir. Bunlar hicbir haksizliga ugratilmadan, Rahman'in kullarina gaybde vadettigi cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. suphesiz, O'nun sozu yerini bulacaktir....
Məryəm Suresi, 60. Ayet:
(60-61) Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman'ın kullarına gaybde vadettiği cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz, O'nun sözü yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 60. Ayet:
(60-61) Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Cennâti adninilletî vaader rahmânu ibâdehu bil gayb(gaybi), innehu kâne va’duhu me’tiyyâ(me’tiyyen)....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
1.
cennâti
: cennetler
2.
adninilletî (adnin elletî)
: adn (cenneti) ki onu
3.
vaade
: vaadetti
4.
er rahmânu
: Ra...
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Adn cennetleri ki onları, Rahmân, kullarına gıyaben vaadetti. Muhakkak ki o (adn cennetleri), O'nun (Allah'ın) vaadidir, yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
(60-61) Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân’ın, kullarına gıyaben vaad ettiği “Adn” cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O’nun va’di kesinlikle gerçekleşir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Ebedî Adn cennetlerine girerler ki rahman, kullarının gıyabında, onlara vaadetmiştir bu cennetleri. Şüphe yok ki onun vaadi, mutlaka yerine gelir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
O cennet, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetleridir. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman'ın kullarına gayblarından vadettiği, ADN (tecelli-i sıfat) cennetleridir. . . Muhakkak ki O'nun bildirdiği yerine gelmiştir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahmet sahibi Rahman olan Allah’ın kullarına va’dettiği, duyu ve idrak alanı ötesindeki, gayb âlemindeki, Adn cennetlerine girecekler. Şu bir gerçek ki, O’nun sözü yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman'ın kullarına gaybdan vaadettiği Adn cennetlerine (girerler). Şüphesiz O'nun vaadi yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman’ın kullarına gıyabî olarak vaad ettiği “Adn” cennetlerine... Muhakkak ki Allah’ın vaadi yerini bulagelmiştir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
(60-61) Ancak tevbe eden, inanip yararli is yapanlar bunun disindadir. Bunlar hicbir haksizliga ugratilmadan, Rahman'in kullarina gaybde vadettigi cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. suphesiz, O'nun sozu yerini bulacaktir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahmân'ın kullarına gıyaben va'dettiği ÂDN Cennetlerine girecekler. Şüphesiz ki O'nun va'di yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
(60-61) Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman'ın kullarına gaybde vadettiği cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz, O'nun sözü yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
(60-61) Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman'ın kulları için söz verdiği, duyular ötesi Adn cennetlerine... O'nun sözü, kuşkusuz yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahmanın kullarına va'd buyurduğu Adn Cennetlerine, şüphe yok ki onun va'di icra olunagelmiştir...
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman'ın kullarına gıyaben söz verdiği Adn cennetlerine, şüphe yok ki, O'nun verdiği söz, daima yerine getirilmiştir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
O cennet, Rahmân (olan Allah)ın kullarına görmedikleri halde vadettiği «Adn» cennetleridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahmeti bol Allah'ın kullarına, somut olarak göstermeden vadettiği Adn cennetlerine gireceklerdir. Allah'ın vaadi kesinlikle gerçekleşecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Tanrı, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun vaadi yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Çok esirgeyici (Allahın) kullarına gıyaben va'd buyurduğu Adn cennetlerine gireceklerdir. Onun va'di şübhesiz yerini bulacakdır. ...
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
(Öyle) Adn Cennetleri ki, Rahmân (olan Allah, onu) kullarına gıyâben va'd etmiştir. Şübhesiz ki O, va'di yerine gelecek olandır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman'ın kullarına gıyaben vaad ettiği Adn cennetlerine. Şüphesiz O'nun sözü yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Âdn cennetleri ki, Rahmân, kullarına gayb olarak vaad buyurmuştur. Şüphe yok ki, O'nun vaadi vücuda getirilmekte bulunmuştur....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Adn cennetlerine. Ki Rahman olan Allah onu kullarına gıyâben vâdetmiştir. Şüphe yok ki O'nun vaadi yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman’ın kullarına gelecekteki vaat ettiği Adn cennetleridir. Onun vaadi şüphesiz yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Evet, onlar Rahman’ın kullarına gıyabî olarak vâd ettiği, dünyada iken görmeksizin inandıkları Adn cennetlerine gireceklerdir. Allah’ın vâdi muhakkak ki yerini bulacaktır....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahmân'ın kullarına gıyâben va'dettiği Adn cennetleri(ne gireceklerdir). Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphe yok, O'nun va'di yerine gelecektir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Orası Adn Cennetleridir ki, Rahmân onu kullarına görmedikleri halde vaad etmiştir. Onun vaadi ise yerini bulacak bir vaaddir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Rahman'ın, kullarına gaybda vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler. Kuşkusuz, O'nun vaadi yerine gelir....
Taha Suresi, 75. Ayet:
(75-76) Her kim de O’na salih ameller işlemiş bir mü’min olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları Adn cennetleri vardır. İşte bu, günahlardan temizlenenlerin mükâfatıdır....
Taha Suresi, 75. Ayet:
(75-76) Rabbine inanmis ve yararli is yaparak gelenlere, iste onlara, en ustun dereceler, iclerinden irmaklar akan, icinde temelli kalacaklari Adn cennetleri vardir. Bu, arinanlarin mukafatidir.*...
Taha Suresi, 75. Ayet:
(75-76) Rabbine inanmış ve yararlı iş yaparak gelenlere, işte onlara, en üstün dereceler, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları Adn cennetleri vardır. Bu, arınanların mükafatıdır....
Taha Suresi, 75. Ayet:
(75-76) Her kim (Allah'a) doğru dürüst işler işlemiş mü'min olarak gelirse, onlara en yüksek dereceler adn cennetleri vardır ki ağaçlarının altından ırmaklar akar. Orada daim kalırlar (kendilerini günahtan) temizleyenlerin mükâfatı budur....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Cennâtu adnin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâu men tezekkâ....
Taha Suresi, 76. Ayet:
1.
cennâtu
: cennetler
2.
adnin
: adn
3.
tecrî
: akar
4.
min tahti-hâ
: onun altından
Taha Suresi, 76. Ayet:
İçinde ebedî kalacakları, altından nehirler akan adn cennetleri vardır. Ve işte bu, tezkiye olanların (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yapanların) mükâfatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
(75-76) Her kim de O’na salih ameller işlemiş bir mü’min olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları Adn cennetleri vardır. İşte bu, günahlardan temizlenenlerin mükâfatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Kıyılarından ırmaklar akan ebedî Adn cennetleri ve bu, inanış ve ibâdetle temizlenen kişinin karşılığıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
İçinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan Adn cennetleri! İşte arınanların mükâfatı budur....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altlarından nehirler akan ADN cennetleri. . . Onda sonsuz yaşarlar. . . Arınıp tezkiye olanın karşılığı işte budur....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altlarından ırmaklar akan Adn cennetlerinin konakları vardır. Orada ebedî yaşarlar. İşte bu küfür ve isyandan arınanların, vicdanlarını temizleyenlerin mükâfatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
İçinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri. İşte bu, arınanların mükâfatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
"İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır). Ve işte bu, arınmış olanın karşılığıdır."...
Taha Suresi, 76. Ayet:
Adn Cennetleri vardır ki, (ağaçları) altından nehirler akar; orada ebedî olarak kalacaklar. İşte böyle cennetlerde ebedî kalış, küfür ve isyanda temizlenenlerin mükâfatıdır.”...
Taha Suresi, 76. Ayet:
(75-76) Rabbine inanmis ve yararli is yaparak gelenlere, iste onlara, en ustun dereceler, iclerinden irmaklar akan, icinde temelli kalacaklari Adn cennetleri vardir. Bu, arinanlarin mukafatidir.*...
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altlarından ırmaklar akan ÂDN CENNET'leri vardır. Orada ebedî kalıcılardır. İşte bu, arınıp temizlenenlerin mükâfatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
(75-76) Rabbine inanmış ve yararlı iş yaparak gelenlere, işte onlara, en üstün dereceler, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları Adn cennetleri vardır. Bu, arınanların mükafatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
İçinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan Adn cennetleri! İşte arınanların mükâfatı budur....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Adn bahçeleri ki altından ırmaklar akar. Orada ebedi kalıcıdırlar. Arınanların ödülü işte böyledir....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Adn Cennetleri altından nehirler akar, onlarda muhalled olarak kalacaklar, ve o işte temizlenen kimsenin mükâfatı...
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altından ırmaklar akan Adn cennetleri ki, onlarda ebedi kalacaklardır. Ve o işte , temizlenen kimsenin mükafatı....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Adn cennetleri vardır ki, altlarından ırmaklar akar, onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. Ve işte bu, (küfür ve isyandan) arınanların mükafatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altlarından çeşitli ırmaklar akan «Adn» cennetleri yani. Onlar orada sürekli kalacaklardır. İşte günahlardan arınmışların ödülü budur....
Taha Suresi, 76. Ayet:
"İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır). Ve işte bu arınmış olanın karşılığıdır."...
Taha Suresi, 76. Ayet:
«Adn cennetleri vardır ki altlarından ırmaklar akar. Orada ebedî kalıcıdırlar onlar. İşte (günâhlardan) temizlenen kimselerin mükâfatı»! ...
Taha Suresi, 76. Ayet:
(Onlar için) altlarından nehirler akan, içinde ebedî olarak kalıcı oldukları Adn Cennetleri vardır. İşte (günahlardan) temizlenenlerin mükâfâtı budur!...
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altlarından ırmaklar akan ve içinde temelli kalacakları Adn cennetleri vardır ve bu, arınanların mükafatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
«Adn cennetleri ki, altlarından ırmaklar akar. Orada ebedîyen kalıcılardır ve bu temizlenmiş olan kimsenin mükâfaatıdr.»...
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altlarından ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları Adn cennetleri vardır. İşte arınanların mükâfatı budur!...
Taha Suresi, 76. Ayet:
İçinde temelli kalacakları, alt kısmından ırmakların aktığı Adn cennetleri vardır. İşte bu arınanların mükafatıdır....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Zemininden ırmaklar akan Adn cennetleri var. Onlar oraya ebedî kalmak üzere girecekler. İşte kötülüklerden arınanların mükâfatı budur....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri. Orada sürekli olarak kalırlar. İşte arınanların mükâfâtı budur!...
Taha Suresi, 76. Ayet:
«İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır.) Ve işte bu arınmış olanın karşılığıdır.»...
Taha Suresi, 76. Ayet:
Adn Cennetleri ki, altlarından ırmaklar akar. Onlar orada ebediyen kalırlar. Kötülükten arınmış olanın ödülü işte budur....
Taha Suresi, 76. Ayet:
Adn cennetleri ki, altlarından ırmaklar akar; sürekli kalacaklar içlerinde. Arınıp temizlenenlerin ödülü işte budur....
Taha Suresi, 80. Ayet:
Yâ benî isrâîle kad enceynâkum min aduvvikum ve vâadnâkum cânibet tûril eymene ve nezzelnâ aleykumul menne ves selvâ....
Taha Suresi, 80. Ayet:
1.
yâ benî isrâîle
: ey İsrailoğulları
2.
kad
: olmuştu
3.
enceynâ-kum
: sizi kurtardık
4.
min aduvvi-kum
: düşman...
Həcc Suresi, 42. Ayet:
1.
ve in
: ve eğer, ise
2.
yukezzibû-ke
: seni yalanlıyorlar
3.
fe
: o zaman
4.
kad
: olmuştu
Həcc Suresi, 42. Ayet:
Ve eğer seni yalanlıyorlarsa (bil ki), onlardan önce Nuh kavmi, Adn kavmi ve Semud kavmi de (peygamberlerini) yalanlamışlardı....
Nur Suresi, 1. Ayet:
Sûratun enzelnâhâ ve faradnâhâ ve enzelnâ fîhâ âyâtin beyyinâtin leallekum tezekkerûn(tezekkerûne)....
Nur Suresi, 1. Ayet:
1.
sûratun
: bir suredir
2.
enzelnâ-hâ
: onu biz indirdik
3.
ve faradnâ-hâ
: ve onu biz farz kıldık
4.
ve enzelnâ
...
Nur Suresi, 33. Ayet:
Velyesta’fifillezîne lâ yecidûne nikâhan hattâ yugniyehumullâhu min fadlih(fadlihi), vellezîne yebtegûnel kitâbe mimmâ meleket eymânukum fe kâtibûhum in alimtum fîhim hayren, ve âtûhum min mâlillâhillezî âtâkum, ve lâ tukrihû feteyâtikum alel bigâi in eradne tehassunen li tebtegû aradal hayâtid dunyâ ve men yukrıhhunne fe innellâhe min ba’di ikrâhihinne gafûrun rahîm(rahîmun)....
Nur Suresi, 33. Ayet:
1.
velyesta'fif
: ve iffetli olsunlar, iffetlerini korusunlar
2.
ellezîne lâ yecidûne
: bulamayanlar
3.
nikâhan
: nikâh
4.
hatt...
Furqan Suresi, 46. Ayet:
Summe kabadnâhu ileynâ kabdan yesîrâ(yesîren)....
Furqan Suresi, 46. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kabadnâ-hu
: onu çektik
3.
ileynâ
: bize, kendimize
4.
kabdan
: çekerek, kısaltarak
...
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
E fe men vaadnâhu va’den hasenen fe huve lâkîhi ke men metta’nâhu metâal hayâtid dunyâ summe huve yevmel kıyâmeti minel muhdarîn(muhdarîne). ...
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
1.
e
: mı
2.
fe
: artık
3.
men
: kimse
4.
vaadnâ-hu
: ona vaadettik
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Cennâtu adnin yedhulûnehâ yuhallevne fîhâ min esâvire min zehebin ve lu’luâ(lu’luen), ve libâsuhum fîhâ harîr(harîrun). ...
Fatir Suresi, 33. Ayet:
1.
cennâtu
: cennetler
2.
adnin
: adn
3.
yedhulûne-hâ
: ona girerler
4.
yuhallevne
: süslenirler, takarlar
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onlar), adn cennetlerine girerler. Orada altından bilezikler ve inciler takarlar. Ve orada onların elbiseleri ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Ebedî olan Adn cennetlerine girerler, orada altın bilezikleri takınırlar, incilerle bezenirler ve elbiseleri de ipektir orada....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn (Esmâ kuvveleriyle tahakkuk ederek yaşam) cennetleri ki, oraya girerler. . . Orada altından bilezikler ve inci ile süslenirler. . . Orada onların elbiseleri ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onların mükâfatı Adn Cennetleridir. Oraya girecekler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada elbiseleri ipekli kumaşlardandır....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Mükafatları) Adn cennetleridir. Oraya girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki giysileri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(O üç zümrenin mükâfatı olarak) Adn Cennetlerine girecekler. Orada altın bilezikler ve inci ile süslenecekler. Elbiseleri de orada ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altin bilezikler ve incilerle suslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onlar Adn Cennetleri'ne girerler, orada altın bileziklerle, incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri ise ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri, ona girecekler, orada altın bileziklerle ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onlara Adn cennetleri vardır. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Bunların mükafatı “Adn” cennetleridir. Oraya girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Mükâfatları da) Adn cennetleridir. Oraya girerler. Orada altın bileziklerden (nice zînetlerle) ve inci ile süslenirler. Orada elbiseleri de ipekdir. ...
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfâtı) Adn Cennetleridir; oraya girecekler; orada altından bilezikler ve inciler takınacaklar. Orada elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri. Oraya girerler. Orada altun bilezikler ve incilerle süslenirler ve orada elbiseleri de ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleridir ki, onlara giriverirler. Orada altundan bilezikler ile ve inciler ile süsleneceklerdir. Orada libasları da ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri. . . Oraya girerler. . . Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Elbiseleri de ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn Cennetlerine girerler ve orada altın bilezikler ve inciler takarlar. Orada elbiseleri ise ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfatları) Adn cennetleridir. Oraya girerler, orada altın bilezikler, incilerle süslenirler, elbiseleri de ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri... Oraya girerler; orada altın bilezikler ve inci(ler) takınırlar. Orada giysileri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onların girecekleri yer Adn Cennetleridir. Orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; elbiseleri ise ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetlerine girerler onlar, orada altından bilezikler ve inci takınırlar. Orada giysileri ise ipektir....
Fatir Suresi, 34. Ayet:
(Adn cenneti yaşamına girenler) dediler ki: "Hamd, üzülmeyi bizden gideren Allâh'a aittir. . . Muhakkak ki Rabbimiz, Ğafûr'dur, Şekûr'dur. "...
Sad Suresi, 49. Ayet:
(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 49. Ayet:
(49-50) Bu, (onları güzel) bir yâd etmedir! Şübhesiz ki takvâ sâhibleri için, gerçekten güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olan Adn Cennetleri vardır....
Sad Suresi, 49. Ayet:
(49-50) İşte bu, bir şereftir. Ve şüphe yok ki, muttakîler için elbette güzel bir varılacak yer de vardır. Adn cennetleridir. Onlar için kapıları açılmış olarak....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Cennâti adnin mufettehaten le humul ebvâb(ebvâbu)....
Sad Suresi, 50. Ayet:
1.
cennâti adnin
: adn cennetleri
2.
mufettehaten
: açılmış olan
3.
lehum
: onlar için
4.
el ebvâbu
: kapılar
...
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları onlara açılmış olan adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Ebedî Adn cennetleri ki onlara açıktır kapıları....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları kendilerine açılmış hâlde Adn cennetleridir....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Bütün kapıları kendilerine otomatik olarak açılan Adn Cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları kendilerine açılmış halde Adn cennetleri....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Adn cennetleri; kapılar onlara açılmıştır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
(O güzel yer) bütün kapıları kendilerine açık olduğu halde Adn Cennetleridir....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapilari onlara acilmis Adn cennetleri vardir....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları onlara açık Adn Cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları onlara açılmış Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Ve kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Adn Cennetleri; açılarak kendilerine bütün kapılar...
Sad Suresi, 50. Ayet:
Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları onlara açılmış, Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Adn cennetleri; kapılar onlara açılmıştır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
(49-50) Bu, (onları güzel) bir yâd etmedir! Şübhesiz ki takvâ sâhibleri için, gerçekten güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olan Adn Cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri....
Sad Suresi, 50. Ayet:
(49-50) İşte bu, bir şereftir. Ve şüphe yok ki, muttakîler için elbette güzel bir varılacak yer de vardır. Adn cennetleridir. Onlar için kapıları açılmış olarak....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları kendilerine açılmış Adn Cennetleri......
Sad Suresi, 50. Ayet:
O güzel yer: Kapıları yalnız kendilerine açılmış olan Adn cennetleridir....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Adn cennetleri; kapılar onlara açılmıştır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Adn Cennetleri ki, kapıları onlara açıktır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbenâ ve edhilhum cennâti adninilletî vaadtehum ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim inneke entel azîzul hakîm(hakîmu). ...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
ve edhil-hum
: ve onları dahil et
3.
cennâti adnin
: adn cennetleri
4.
elletî
: ki o
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbimiz, onlara vaadettiğin adn cennetlerine, onları ve onların babalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden salâha ulaşanları dahil et. Muhakkak ki Sen, Sen Azîz'sin, Hakîm'sin (hüküm ve hikmet sahibisin)....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
“Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbimiz ve sok onları ebedî Adn cennetlerine, nitekim vait de etmiştin onlara ve atalarından ve eşlerinden ve soylarından kendilerini düzgün bir hâle getirenlere. Şüphe yok ki sen, üstünsün, hüküm ve hikmet sâhibisin....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Rabbimiz. . . Onları, kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine dâhil et. . . Onların atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden saflığa erenleri de. . . Muhakkak ki sen, evet sen Aziyz'sin, Hakiym'sin. "...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
'Ey Rabbimiz, onları, onların atalarından, hanımlarından ve nesillerinden salih ameller işleyen, hayır-hasenat sahibi mü’minleri, sâlih olanları, kendilerine va’dettiğin Adn Cennetlerine koy. Sen, yalnız sen, kudretli, hikmet sahibi ve hükümransın.'...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbimiz! Onları ve babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları kendilerine vaadettiğin Adn cennetlerine sok. Şüphesiz sen güçlüsün, hakimsin....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va'dettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten Sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Ey Rabbimiz! Onları ve atalarından, zevcelerinden, nesillerinden salih olanları, kendilerine va’d ettiğin Adn cennet’lerine koy. Şüphesiz sen Azîz’sin= her şeye galibsin, Hakîm’sin= hükmünde hikmet sahibisin....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
«ORabbimiz! Muminleri ve babalarindan, eslerinden, soylarindan iyi olanlari, kendilerine soz verdigin Adn cennetlerine koy; suphesiz guclu olan, Hakim olan ancak Sensin»...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbimiz! Onları da, babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi hâl, güzel ahlâk üzere olanları da kendilerine va'dettiğin Adn Cennetleri'ne koy. Şüphesiz ki sen, çok üstünsün, çok güçlüsün, hikmet sahibisin....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
'Rabbimiz! Müminleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, Hakim olan ancak Sensin'...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
'Rabbimiz onları, erdemli atalarını, eşlerini ve çocuklarını söz verdiğin Adn cennetlerine sok. Kuşkusuz sen Üstünsün, Bilgesin.'...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Ya rabbenâ hem koy onları o kendilerine va'd buyurduğun Adn Cennetlerine, atalarından ve zevcelerinden ve zürriyyetlerinden salâhı olanları da, şübhesiz sen o azîz, hakîmsin sen...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Ey Rabbimiz, onları o kendilerine vaad buyurduğun Adn cennetlerine koy; atalarından, eşlerinden ve soylarından dürüst olanları da. Şüphesiz Sen, güçlüsün, hikmet sahibisin Sen!...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
«Ey Rabbimiz! Hem onları, hem onların atalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden iyi olanları kendilerine vaad buyurduğun Adn cennetlerine koy. Şüphesiz çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin.»...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
«Rabbimiz! Mü'minleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, hakim olan ancak sensin....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) vaadettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
«Ey Rabbimiz, onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden saalih olanları da — kendilerine va'd etdiğin — Adn cennetlerine sok. Yegâne gaalib, hukûm ve hikmet saahibi olan şübhesiz ki Sensin Sen». ...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
'Rabbimiz! Hem onları, hem onların atalarından, zevcelerinden ve nesillerinden sâlih olan kimseleri, kendilerine va'd buyurduğun Adn Cennetlerine koy! Şübhesiz ki Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ancak sensin!'...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rabbımız; onları ve babalarından, eşlerinden, soylarından salih olanları kendilerine vaadettiğin Adn cennetlerine girdir. Şüphesiz ki Aziz, Hakim olan Sensin Sen....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
«Ey Rabbimiz! Ve onları kendilerine vaad buyurmuş olduğun Adn cennetlerine girdir ve onların babalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salah sahibi olanları da (O cennetlere nâil buyur). Şüphe yok ki, hakîm olan Sensin, Sen.»...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Ey Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi olan kimseleri de kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz Azîz ve Hakîm olan sensin!"...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
-Rabbimiz, onları ve atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine girdir. Şüphesiz sen, aziz ve hakim sensin!...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Ey bizim ulu Rabbimiz! Sen, onları ve onlarla birlikte babalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi kimseleri kendilerine vâd ettiğin Adn cennetlerine yerleştir. Muhakkak ki Sen azîz ve hakîmsin (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibisin)....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Rabbimiz, onları ve babalarından, eşlerinden, çocuklarından iyi olan kimseleri onlara söz verdiğin Adn cennetlerine sok. Şüphesiz, üstün olan, hüküm ve hikmet sâhibi olan sensin sen!"...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
«Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok, ki onlara (bunu) va'dettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Hiç şüphesiz sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin.»...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
'Rabbimiz! Onları ve atalarından, eşlerinden ve nesillerinden salih olanları, kendilerine vaad ettiğin Adn Cennetlerine yerleştir. Şüphe yok ki Sen üstün kudret ve sonsuz hikmet sahibisin....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
"Ey Rabbimiz, onları kendilerine vaat etmiş olduğun Adn cennetlerine koy! Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden barışa yönelenleri de. Azîz ve Hakîm olan, hiç kuşkusuz sensin, sen!"...
Fussilət Suresi, 13. Ayet:
Eğer hâlâ yüz çevirirlerse, o taktirde de ki: “Adn ve Semud'un yıldırımı gibi bir yıldırımla sizi uyardım.”...
Fussilət Suresi, 15. Ayet:
Fakat Adn kavmi daha sonra yeryüzünde haksız yere kibirlendi. Ve dediler ki: “Kuvvet bakımından bizden daha güçlü kim vardır?” Onları yaratan Allah'ın kuvvet bakımından kendilerinden daha güçlü olduğunu görmediler mi? Ve âyetlerimizi bilerek inatla inkâr ediyorlardı....
Fussilət Suresi, 25. Ayet:
Ve kayyadnâ lehum kurenâe fe zeyyenû lehum mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve hakka aleyhimul kavlu fî umemin kad halet min kablihim minel cinni vel ins(insi), innehum kânû hâsirîn(hâsirîne). ...
Fussilət Suresi, 25. Ayet:
1.
ve kayyadnâ
: ve hazırladık, musallat ettik
2.
lehum
: onlara, onlar için
3.
kurenâe
: karinler, yakın arkadaşlar
4.
fe
<...
Zuxruf Suresi, 42. Ayet:
Ev nuriyennekellezî vaadnâhum fe innâ aleyhim muktedirûn(muktedirûne)....
Zuxruf Suresi, 42. Ayet:
1.
ev
: veya, ya da
2.
nuriyenne-ke
: sana mutlaka göstereceğiz
3.
ellezî
: ki onu
4.
vaadnâ-hum
: onlara vaadetti...
Rəhman Suresi, 46. Ayet:
(Hesab vermek üzere) Rabbinin huzûrunda (durmaktan) korkan kimse için (Allah’a yakın kılınmış kullar olan sâbikun için Adn ve Naîm olarak) iki Cennet vardır!...
Səff Suresi, 12. Ayet:
Yagfir lekum zunûbekum ve yudhılkum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adn(adnin), zâlikel fevzul azîm(azîmu)....
Səff Suresi, 12. Ayet:
1.
yagfir
: mağfiret eder
2.
lekum
: sizin için, sizi
3.
zunûbe-kum
: sizin günahlarınızı
4.
ve yudhıl-kum
: ve da...
Səff Suresi, 12. Ayet:
Sizin günahlarınızı mağfiret eder. Ve sizi altından nehirler akan cennetlere koyar. Ve sizi adn cennetlerinde güzel meskenlere yerleştirir. İşte bu, fevz-ül azîmdir (büyük kurtuluştur)....
Səff Suresi, 12. Ayet:
(Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu büyük başarıdır....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Suçlarınızı örter ve sizi, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere ve ebedî Adn cennetlerinde tertemiz evlere sokar; bu, pek büyük bir kurtuluş, kutluluk ve murâda eriştir....
Səff Suresi, 12. Ayet:
İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
(Bu takdirde) benlikten kaynaklanan suçlarınızı örter ve sizi altından nehirler akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki temiz meskenlere dâhil eder. . . İşte bu aziym bir kurtuluştur!...
Səff Suresi, 12. Ayet:
Allah da sizin günahlarınızı bağışlar. Sizi, altından ırmaklar akan Cennet konaklarına, Adn Cennetlerindeki güzel köşklere koyar. İşte bu büyük mutluluktur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
(Allah) günahlarınızı bağışlar, sizi altından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerinde hoş konutlara sokar. İşte büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
O da sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel konaklara yerleştirir. İşte 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
(Bunu yaptığınız takdirde) Allah, günahlarınızı bağışlar ve sizi (ağaç ve köşkleri) altından ırmaklar akar cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel ve hoş saraylara koyar. İşte bu, en büyük kurtuluştur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Boyle yaparsaniz, Allah gunahlarinizi size bagislar, sizi, iclerinden irmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hos yerlere koyar. Buyuk kurtulus budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Bu durumda Allah günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan Cennetlere, Adn Cennetleri'ndeki tertemiz, gönül açıcı konaklara koyar. İşte bu büyük bir kurtuluştur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Böyle yaparsanız, Allah günahlarınızı size bağışlar, sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. Büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Günahlarınızı bağışlar ve sizi içinden ırmaklar akan bahçelere ve Adn bahçelerindeki saraylara sokar. Büyük başarı budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Günahlarınızı mağfiret buyurur ve sizi altından ırmaklar akar Cennetlere ve Adn Cennetlerinde hoş hoş meskenlere koyar, işte büyük kurtuluş «fevzi azîm» odur...
Səff Suresi, 12. Ayet:
Günahlarınızı bağışlar ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş hoş meskenlere koyar. İşte büyük kurtuluş odur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
(Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Böyle yaparsanız Allah günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından akan cennetlere Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
O da sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel konaklara yerleştirir. İşte 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
(Böyle yaparsanız, O) günahlarınızı size bağışlar ve sizi, altlarından ırmaklar akan Cennetlere ve Adn Cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte büyük kurtuluş, budur!...
Səff Suresi, 12. Ayet:
O; sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel yerlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Sizin için günahlarınızı yarlığar ve sizi altından ırmaklar akar cennetlere ve Adn cennetlerinde tertemiz konaklara girdirir. Bu ise en büyük bir kurtuluştur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Böyle yaparsanız Allah günahlarınızı size bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
O, sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi alt tarafından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Böyle yaparsanız sizin günahlarınızı affeder ve içinden ırmaklar akan cennetlere ve özellikle Adn cennetlerinde çok güzel saraylara yerleştirir. İşte en büyük başarı, en büyük mutluluk budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
O da sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel konaklara yerleştirir. İşte 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur....
Səff Suresi, 12. Ayet:
O zaman Allah sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan Cennetlere ve Adn Cennetlerindeki çok güzel meskenlere yerleştirir. İşte asıl büyük bahtiyarlık budur....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Cezâuhum inde rabbihim cennâtu adnin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), radıyallâhu anhum ve radû anh(anhu), zâlike li men haşiye rabbeh(rabbehu)....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
1.
cezâu-hum
: onların karşılığı, mükâfatı
2.
inde
: yanında, katında
3.
rabbi-him
: onların Rab'leri
4.
cennâtu
:...
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rab'leri Katı'nda onların mükâfatı, altlarından nehirler akan adn cennetleridir, orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah onlardan razı ve onlar O'ndan (Allah'tan) razıdır. İşte bu, Rabbine huşû duyan kimseler içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rablerinin katındaki mükâfatları, kıyılarından ırmaklar akan ebedî Adn cennetleridir, ebedîdir onlar orada, Allah râzı olmuştur onlardan ve onlar da râzı olmuşlardır ondan; ve bu mükâfat, Rabbinden korkanadır....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rableri katındaki mükâfatları, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Bu söylenenler hep Rabbinden korkan (O'na saygı gösterenler) içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rablerinin indînde onların cezası (çalışmalarının karşılığı), altlarından nehirler akan Adn cennetleridir. . . İçlerinde sonsuza dek kalmak üzere. . . Allâh onlardan razı olmuştur ve onlar da O'ndan razı olmuşlardır (ilâhî özelliklerin tecellisi). . . İşte bu, Rabbinden haşyet duyan kimse içindir!...
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katındaki mükâfatları, altlarından ırmaklar akan Adn cennetlerinin konaklarıdır. Orada ebedî yaşarlar. Allah onlardan hoşnut olmuştur. Onlar da Allah’tan hoşnut oldular. Bu mükâfatlar, Rabbine saygı göstererek korkanlar içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rableri katındaki mükafatları içinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan hoşnut olmuş, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır. İşte bu Rabbinden korkan içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse' içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların mükafatı, Rableri katında (ağaçları) altından ırmaklar akar Adn cennetleridir; içlerinde ebedi olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O’ndan hoşnud... İşte bu (mükâfatlar ve Allah’ın rızası), Rabbinden korkanlara mahsustur......
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onlarin Rableri katindaki mukafati, icinde temelli ve sonsuz kalacaklari, iclerinden irmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan razidir. Onlar da Allah'tan razidir. Bu, Rabbinden korkan kimseyedir.*...
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların elbette ki Rabları yanında mükâfatı, altlarından ırmaklar akan, içinde devamlı kalacakları Adn Cennetleri'dir. Allah onlardan razı, onlar da Allah'tan razıdırlar. Bu (mükâfat ve rızâ mertebesi) Rabbından saygı ile korkup eğilen kimseyedir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rableri katındaki mükafatı, içinde temelli ve sonsuz kalacakları, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan razıdır. Onlar da Allah'tan razıdır. Bu, Rabbinden korkan kimseyedir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rableri katındaki mükâfatları, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Bu söylenenler hep Rabbinden korkan (O'na saygı gösterenler) içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların mükafatı Rableri katında altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. İçlerinde ebedi kalacaklardır. Allah onlardan hoşnut, onlar da O'ndan hoşnutturlar. Bu mükafat, işte Rabbine saygı duyanlara aittir!...
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rabbleri katındaki mükafatı içinde temelli ve sonsuz kalacakları, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan razıdır. Onlar da Allah'tan razıdır. Bu mükafat Rabbinden korkan kimseyedir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Tanrı, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse' içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rableri nezdinde mükâfatı altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. (Hepsi de) içlerinde ebedî, daimî kalıcıdırlar. Allah bunlardan raazî olmuşdur, bunlar da Ondan hoşnuud olmuşlardır, işte bu (seâdet), Rabbin (in ikaabın) dan korkan (lar) a mahsusdur. ...
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rableri katındaki mükâfâtı, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleridir; orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. Allah onlardan râzı olmuştur ve (onlar da) O’ndan râzı olmuşlardır. İşte bu (karşılık), Rabbisinden korkan kimseler içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rabbları katında onların mükafatı; altlarından ırmaklar akan ve orada temelli kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan hoşnud, onlar da O'ndan razıdırlar. İşte bu, Rabbından korkan kimseye mahsustur....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan râzı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnud olmuşlardır. İşte bu, Rabbinden korkanlar içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların ödülü, Rab’leri katında, altından ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur. Onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükafat, Rabbinden korkanındır....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Bunların Rab’leri nezdindeki ödülleri içinden ırmaklar akan, hem de devamlı kalmak üzere girecekleri, Adn cennetleridir. Allah onlardan, onlar da Allah’tan râzı olmuşlardır. İşte bu rıza makamı da Rabbine saygı duyanlarındır....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katında onların mükâfâtı altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları, Adn cennetleridir. Allâh onlardan râzı olmuş, onlar da O'ndan râzı olmuşlardır. Bu, Rabbine saygı gösterene mahsustur....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Rableri katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse' içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rableri katındaki ödülleri, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleridir. Allah onlardan hoşnuttur, onlar Allah'tan. Bu ödül, Rabbinden korkan kimse içindir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların, Rableri katındaki ödülleri, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri/sürekli yeşilliklerdeki temizlik/bereketli bahçelerdir. Sonsuza dek kalacaklardır orada. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu, içi ürpererek Rabbine saygı duyan kişi içindir....
Əhzab Suresi, 50. Ayet:
Yâ eyyuhen nebiyyu innâ ahlelnâ leke ezvâcekelletî âteyte ucûrehunne ve mâ meleket yemînuke mimmâ efâallâhu aleyke ve benâti ammike ve benâti ammâtike ve benâti hâlike ve benâti halâtikellâtî hâcerne meâk(meâke), vemreeten mu’mineten in vehebet nefsehâ lin nebiyyi in erâden nebiyyu en yestenkihahâ hâlisaten leke min dûnil mu’minîn(mu’minîne), kad alimnâ mâ faradnâ aleyhim fî ezvâcihim ve mâ meleket eymânuhum li keylâ yekûne aleyke harac(haracun), ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen)....
Əhzab Suresi, 50. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nebiyyu
: nebî, peygamber
3.
innâ
: muhakkak biz
4.
ahlelnâ
: helâl kıldık
Əhzab Suresi, 72. Ayet:
İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen)....
Əhzab Suresi, 72. Ayet:
1.
innâ
: muhakkak biz
2.
aradna
: sunduk, teklif ettik
3.
el emânete
: emanet
4.
alâ es semâvâti
: göklere
Bəqərə Suresi, 51. Ayet:
WŽ WÄĄDNÄ MWS ĀRBĄYN LYL ŠM ÄTXŽTM ÄLĄCL MN BĄDH WĀNTM ƵÄLMWN...
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
WŽ QLTM YÄ MWS LN NṠBR ĄL ĐĄÄM WÄȞD FÄDĄ LNÄ RBK YXRC LNÄ MMÄ TNBT ÄLĀRŻ MN BQLHÄ WQŠÄHÄ WFWMHÄ WĄDSHÄ WBṠLHÄ QÄL ĀTSTBDLWN ÄLŽY HW ĀDN BÄLŽY HW XYR ÄHBĐWÄ MṠRÄ FN LKM MÄ SĀLTM WŻRBT ĄLYHM ÄLŽL WÄLMSKN WBÄÙWÄ BĢŻB MN ÄLLH ŽLK BĀNHM KÄNWÄ YKFRWN BYÄT ÄLLH WYQTLWN ÄLNBYYN BĢYR ÄLȞQ ŽLK BMÄ ĄṠWÄ WKÄNWÄ YĄTDWN...
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
YÄ ĀYHÄ ÄLŽYN MNWÄ ŽÄ TDÄYNTM BDYN L ĀCL MSM FÄKTBWH WLYKTB BYNKM KÄTB BÄLĄDL WLÄ YĀB KÄTB ĀN YKTB KMÄ ĄLMH ÄLLH FLYKTB WLYMLL ÄLŽY ĄLYH ÄLȞQ WLYTQ ÄLLH RBH WLÄ YBXS MNH ŞYÄ FN KÄN ÄLŽY ĄLYH ÄLȞQ SFYHÄ ĀW ŻĄYFÄ ĀW LÄ YSTĐYĄ ĀN YML HW FLYMLL WLYH BÄLĄDL WÄSTŞHDWÄ ŞHYDYN MN RCÄLKM FN LM YKWNÄ RCLYN FRCL WÄMRĀTÄN MMN TRŻWN MN ÄLŞHDÄÙ ĀN TŻL ȞDÄHMÄ FTŽKR ȞDÄHMÄ ÄLĀXR WLÄ YĀB ÄLŞHDÄÙ ŽÄ MÄ DĄWÄ WLÄ TSĀMWÄ ĀN TKTBWH ṠĢYRÄ ĀW KBYRÄ L ĀCLH ŽLKM ĀQSĐ ĄND ÄLLH WĀQWM LLŞHÄD WĀDN ĀLÄ TRTÄBWÄ LÄ ĀN TKWN TCÄR...
Nisa Suresi, 3. Ayet:
WN XFTM ĀLÄ TQSĐWÄ FY ÄLYTÄM FÄNKȞWÄ MÄ ĐÄB LKM MN ÄLNSÄÙ MŠN WŠLÄŠ WRBÄĄ FN XFTM ĀLÄ TĄDLWÄ FWÄȞD ĀW MÄ MLKT ĀYMÄNKM ŽLK ĀDN ĀLÄ TĄWLWÄ...
Maidə Suresi, 108. Ayet:
ŽLK ĀDN ĀN YĀTWÄ BÄLŞHÄD ĄL WCHHÄ ĀW YXÄFWÄ ĀN TRD ĀYMÄN BĄD ĀYMÄNHM WÄTQWÄ ÄLLH WÄSMĄWÄ WÄLLH LÄ YHDY ÄLQWM ÄLFÄSQYN...
Əraf Suresi, 16. Ayet:
QÄL FBMÄ ĀĢWYTNY LĀQĄDN LHM ṠRÄĐK ÄLMSTQYM...
Əraf Suresi, 44. Ayet:
WNÄD ĀṠȞÄB ÄLCN ĀṠȞÄB ÄLNÄR ĀN QD WCDNÄ MÄ WĄDNÄ RBNÄ ȞQÄ FHL WCDTM MÄ WĄD RBKM ȞQÄ QÄLWÄ NĄM FĀŽN MŽN BYNHM ĀN LĄN ÄLLH ĄL ÄLƵÄLMYN...
Əraf Suresi, 70. Ayet:
QÄLWÄ ĀCTNÄ LNĄBD ÄLLH WȞDH WNŽR MÄ KÄN YĄBD BÄNÄ FĀTNÄ BMÄ TĄDNÄ N KNT MN ÄLṠÄDQYN...
Əraf Suresi, 77. Ayet:
FĄQRWÄ ÄLNÄQ WĄTWÄ ĄN ĀMR RBHM WQÄLWÄ YÄ ṠÄLȞ ÄTNÄ BMÄ TĄDNÄ N KNT MN ÄLMRSLYN...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
QD ÄFTRYNÄ ĄL ÄLLH KŽBÄ N ĄDNÄ FY MLTKM BĄD Ž NCÄNÄ ÄLLH MNHÄ WMÄ YKWN LNÄ ĀN NĄWD FYHÄ LÄ ĀN YŞÄÙ ÄLLH RBNÄ WSĄ RBNÄ KL ŞYÙ ĄLMÄ ĄL ÄLLH TWKLNÄ RBNÄ ÄFTȞ BYNNÄ WBYN QWMNÄ BÄLȞQ WĀNT XYR ÄLFÄTȞYN...
Əraf Suresi, 142. Ayet:
WWÄĄDNÄ MWS ŠLÄŠYN LYL WĀTMMNÄHÄ BĄŞR FTM MYQÄT RBH ĀRBĄYN LYL WQÄL MWS LĀXYH HÄRWN ÄXLFNY FY QWMY WĀṠLȞ WLÄ TTBĄ SBYL ÄLMFSDYN...
Əraf Suresi, 169. Ayet:
FXLF MN BĄDHM XLF WRŠWÄ ÄLKTÄB YĀXŽWN ĄRŻ HŽÄ ÄLĀDN WYQWLWN SYĢFR LNÄ WN YĀTHM ĄRŻ MŠLH YĀXŽWH ĀLM YXŽ ĄLYHM MYŠÄQ ÄLKTÄB ĀN LÄ YQWLWÄ ĄL ÄLLH LÄ ÄLȞQ WDRSWÄ MÄ FYH WÄLDÄR ÄLXR XYR LLŽYN YTQWN ĀFLÄ TĄQLWN...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
WĄD ÄLLH ÄLMMNYN WÄLMMNÄT CNÄT TCRY MN TȞTHÄ ÄLĀNHÄR XÄLDYN FYHÄ WMSÄKN ĐYB FY CNÄT ĄDN WRŻWÄN MN ÄLLH ĀKBR ŽLK HW ÄLFWZ ÄLĄƵYM...
Hud Suresi, 32. Ayet:
QÄLWÄ YÄ NWȞ QD CÄDLTNÄ FĀKŠRT CDÄLNÄ FĀTNÄ BMÄ TĄDNÄ N KNT MN ÄLṠÄDQYN...
Yusif Suresi, 24. Ayet:
WLQD HMT BH WHM BHÄ LWLÄ ĀN RĀ BRHÄN RBH KŽLK LNṠRF ĄNH ÄLSWÙ WÄLFȞŞÄÙ NH MN ĄBÄDNÄ ÄLMXLṠYN...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
CNÄT ĄDN YDXLWNHÄ WMN ṠLȞ MN BÄHM WĀZWÄCHM WŽRYÄTHM WÄLMLÄK YDXLWN ĄLYHM MN KL BÄB...
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
CNÄT ĄDN YDXLWNHÄ TCRY MN TȞTHÄ ÄLĀNHÄR LHM FYHÄ MÄ YŞÄÙWN KŽLK YCZY ÄLLH ÄLMTQYN...
İsra Suresi, 8. Ayet:
ĄS RBKM ĀN YRȞMKM WN ĄDTM ĄDNÄ WCĄLNÄ CHNM LLKÄFRYN ȞṠYRÄ...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
ĀWLK LHM CNÄT ĄDN TCRY MN TȞTHM ÄLĀNHÄR YȞLWN FYHÄ MN ĀSÄWR MN ŽHB WYLBSWN ŠYÄBÄ XŻRÄ MN SNDS WSTBRQ MTKYN FYHÄ ĄL ÄLĀRÄK NĄM ÄLŠWÄB WȞSNT MRTFQÄ...
Kəhf Suresi, 65. Ayet:
FWCDÄ ĄBDÄ MN ĄBÄDNÄ TYNÄH RȞM MN ĄNDNÄ WĄLMNÄH MN LDNÄ ĄLMÄ...
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
CNÄT ĄDN ÄLTY WĄD ÄLRȞMN ĄBÄDH BÄLĢYB NH KÄN WĄDH MĀTYÄ...
Məryəm Suresi, 63. Ayet:
TLK ÄLCN ÄLTY NWRŠ MN ĄBÄDNÄ MN KÄN TQYÄ...
Taha Suresi, 76. Ayet:
CNÄT ĄDN TCRY MN TȞTHÄ ÄLĀNHÄR XÄLDYN FYHÄ WŽLK CZÄÙ MN TZK...
Taha Suresi, 80. Ayet:
YÄ BNY SRÄYL QD ĀNCYNÄKM MN ĄDWKM WWÄĄDNÄKM CÄNB ÄLĐWR ÄLĀYMN WNZLNÄ ĄLYKM ÄLMN WÄLSLW...
Möminun Suresi, 83. Ayet:
LQD WĄDNÄ NȞN WBÄNÄ HŽÄ MN QBL N HŽÄ LÄ ĀSÄĐYR ÄLĀWLYN...
Möminun Suresi, 107. Ayet:
RBNÄ ĀXRCNÄ MNHÄ FN ĄDNÄ FNÄ ƵÄLMWN...
Nəml Suresi, 68. Ayet:
LQD WĄDNÄ HŽÄ NȞN WBÄNÄ MN QBL N HŽÄ LÄ ĀSÄĐYR ÄLĀWLYN...
Qəsəs Suresi, 61. Ayet:
ĀFMN WĄDNÄH WĄDÄ ȞSNÄ FHW LÄQYH KMN MTĄNÄH MTÄĄ ÄLȞYÄ ÄLDNYÄ ŠM HW YWM ÄLQYÄM MN ÄLMȞŻRYN...
Rum Suresi, 3. Ayet:
FY ĀDN ÄLĀRŻ WHM MN BĄD ĢLBHM SYĢLBWN...
Səcdə Suresi, 21. Ayet:
WLNŽYQNHM MN ÄLĄŽÄB ÄLĀDN DWN ÄLĄŽÄB ÄLĀKBR LĄLHM YRCĄWN...
Əhzab Suresi, 12. Ayet:
WŽ YQWL ÄLMNÄFQWN WÄLŽYN FY QLWBHM MRŻ MÄ WĄDNÄ ÄLLH WRSWLH LÄ ĢRWRÄ...
Əhzab Suresi, 22. Ayet:
WLMÄ RĀ ÄLMMNWN ÄLĀȞZÄB QÄLWÄ HŽÄ MÄ WĄDNÄ ÄLLH WRSWLH WṠDQ ÄLLH WRSWLH WMÄ ZÄDHM LÄ YMÄNÄ WTSLYMÄ...
Əhzab Suresi, 51. Ayet:
TRCY MN TŞÄÙ MNHN WTWY LYK MN TŞÄÙ WMN ÄBTĢYT MMN ĄZLT FLÄ CNÄȞ ĄLYK ŽLK ĀDN ĀN TQR ĀĄYNHN WLÄ YȞZN WYRŻYN BMÄ TYTHN KLHN WÄLLH YĄLM MÄ FY QLWBKM WKÄN ÄLLH ĄLYMÄ ȞLYMÄ...
Əhzab Suresi, 59. Ayet:
YÄ ĀYHÄ ÄLNBY QL LĀZWÄCK WBNÄTK WNSÄÙ ÄLMMNYN YDNYN ĄLYHN MN CLÄBYBHN ŽLK ĀDN ĀN YĄRFN FLÄ YŽYN WKÄN ÄLLH ĢFWRÄ RȞYMÄ...
Fatir Suresi, 32. Ayet:
ŠM ĀWRŠNÄ ÄLKTÄB ÄLŽYN ÄṠĐFYNÄ MN ĄBÄDNÄ FMNHM ƵÄLM LNFSH WMNHM MQTṠD WMNHM SÄBQ BÄLXYRÄT BŽN ÄLLH ŽLK HW ÄLFŻL ÄLKBYR...
Fatir Suresi, 33. Ayet:
CNÄT ĄDN YDXLWNHÄ YȞLWN FYHÄ MN ĀSÄWR MN ŽHB WLLÄ WLBÄSHM FYHÄ ȞRYR...
Saffat Suresi, 81. Ayet:
NH MN ĄBÄDNÄ ÄLMMNYN...
Saffat Suresi, 111. Ayet:
NH MN ĄBÄDNÄ ÄLMMNYN...
Saffat Suresi, 122. Ayet:
NHMÄ MN ĄBÄDNÄ ÄLMMNYN...
Saffat Suresi, 132. Ayet:
NH MN ĄBÄDNÄ ÄLMMNYN...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
WLQD SBQT KLMTNÄ LĄBÄDNÄ ÄLMRSLYN...
Sad Suresi, 45. Ayet:
WÄŽKR ĄBÄDNÄ BRÄHYM WSȞÄQ WYĄQWB ĀWLY ÄLĀYDY WÄLĀBṠÄR...
Sad Suresi, 50. Ayet:
CNÄT ĄDN MFTȞ LHM ÄLĀBWÄB...
Zümər Suresi, 38. Ayet:
WLN SĀLTHM MN XLQ ÄLSMÄWÄT WÄLĀRŻ LYQWLN ÄLLH QL ĀFRĀYTM MÄ TDĄWN MN DWN ÄLLH N ĀRÄDNY ÄLLH BŻR HL HN KÄŞFÄT ŻRH ĀW ĀRÄDNY BRȞM HL HN MMSKÄT RȞMTH QL ȞSBY ÄLLH ĄLYH YTWKL ÄLMTWKLWN...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
RBNÄ WĀDXLHM CNÄT ĄDN ÄLTY WĄDTHM WMN ṠLȞ MN BÄHM WĀZWÄCHM WŽRYÄTHM NK ĀNT ÄLĄZYZ ÄLȞKYM...
Şura Suresi, 52. Ayet:
WKŽLK ĀWȞYNÄ LYK RWȞÄ MN ĀMRNÄ MÄ KNT TDRY MÄ ÄLKTÄB WLÄ ÄLYMÄN WLKN CĄLNÄH NWRÄ NHDY BH MN NŞÄÙ MN ĄBÄDNÄ WNK LTHDY L ṠRÄĐ MSTQYM...
Zuxruf Suresi, 42. Ayet:
ĀW NRYNK ÄLŽY WĄDNÄHM FNÄ ĄLYHM MQTDRWN...
Əhqaf Suresi, 22. Ayet:
QÄLWÄ ĀCTNÄ LTĀFKNÄ ĄN LHTNÄ FĀTNÄ BMÄ TĄDNÄ N KNT MN ÄLṠÄDQYN...
Nəcm Suresi, 9. Ayet:
FKÄN QÄB QWSYN ĀW ĀDN...
Mücadilə Suresi, 7. Ayet:
ĀLM TR ĀN ÄLLH YĄLM MÄ FY ÄLSMÄWÄT WMÄ FY ÄLĀRŻ MÄ YKWN MN NCW ŠLÄŠ LÄ HW RÄBĄHM WLÄ XMS LÄ HW SÄDSHM WLÄ ĀDN MN ŽLK WLÄ ĀKŠR LÄ HW MĄHM ĀYN MÄ KÄNWÄ ŠM YNBHM BMÄ ĄMLWÄ YWM ÄLQYÄM N ÄLLH BKL ŞYÙ ĄLYM...
Səff Suresi, 12. Ayet:
YĢFR LKM ŽNWBKM WYDXLKM CNÄT TCRY MN TȞTHÄ ÄLĀNHÄR WMSÄKN ĐYB FY CNÄT ĄDN ŽLK ÄLFWZ ÄLĄƵYM...
Təhrim Suresi, 10. Ayet:
ŻRB ÄLLH MŠLÄ LLŽYN KFRWÄ ÄMRĀT NWȞ WÄMRĀT LWĐ KÄNTÄ TȞT ĄBDYN MN ĄBÄDNÄ ṠÄLȞYN FXÄNTÄHMÄ FLM YĢNYÄ ĄNHMÄ MN ÄLLH ŞYÄ WQYL ÄDXLÄ ÄLNÄR MĄ ÄLDÄXLYN...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
N RBK YĄLM ĀNK TQWM ĀDN MN ŠLŠY ÄLLYL WNṠFH WŠLŠH WĐÄF MN ÄLŽYN MĄK WÄLLH YQDR ÄLLYL WÄLNHÄR ĄLM ĀN LN TȞṠWH FTÄB ĄLYKM FÄQRÙWÄ MÄ TYSR MN ÄLQRN ĄLM ĀN SYKWN MNKM MRŻ WXRWN YŻRBWN FY ÄLĀRŻ YBTĢWN MN FŻL ÄLLH WXRWN YQÄTLWN FY SBYL ÄLLH FÄQRÙWÄ MÄ TYSR MNH WĀQYMWÄ ÄLṠLÄ WTWÄ ÄLZKÄ WĀQRŻWÄ ÄLLH QRŻÄ ȞSNÄ WMÄ TQDMWÄ LĀNFSKM MN XYR TCDWH ĄND ÄLLH HW XYRÄ WĀĄƵM ĀCRÄ WÄSTĢFRWÄ ÄLLH N ÄLLH ĢFWR RȞYM...
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
CZÄHM ĄND RBHM CNÄT ĄDN TCRY MN TȞTHÄ ÄLĀNHÄR XÄLDYN FYHÄ ĀBDÄ RŻY ÄLLH ĄNHM WRŻWÄ ĄNH ŽLK LMN XŞY RBH...
Sad Suresi, 49. Ayet:
(49-52) "İşte bu, bir öğüttür/ şereftir/ hatırlatmadır. Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına giren kimseler için güzel bir dönüş yeri; içlerinde yaslanarak birçok meyve ve içecekler istedikleri ve de yanlarında hepsi de aynı yaşta, gözleri karşılarındakinden başkasını görmeyen hizmetçilerin bulunduğu, kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır. "...
Sad Suresi, 50. Ayet:
(49-52) "İşte bu, bir öğüttür/ şereftir/ hatırlatmadır. Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına giren kimseler için güzel bir dönüş yeri; içlerinde yaslanarak birçok meyve ve içecekler istedikleri ve de yanlarında hepsi de aynı yaşta, gözleri karşılarındakinden başkasını görmeyen hizmetçilerin bulunduğu, kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır. "...
Sad Suresi, 51. Ayet:
(49-52) "İşte bu, bir öğüttür/ şereftir/ hatırlatmadır. Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına giren kimseler için güzel bir dönüş yeri; içlerinde yaslanarak birçok meyve ve içecekler istedikleri ve de yanlarında hepsi de aynı yaşta, gözleri karşılarındakinden başkasını görmeyen hizmetçilerin bulunduğu, kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır. "...
Sad Suresi, 52. Ayet:
(49-52) "İşte bu, bir öğüttür/ şereftir/ hatırlatmadır. Şüphesiz ki Allah'ın koruması altına giren kimseler için güzel bir dönüş yeri; içlerinde yaslanarak birçok meyve ve içecekler istedikleri ve de yanlarında hepsi de aynı yaşta, gözleri karşılarındakinden başkasını görmeyen hizmetçilerin bulunduğu, kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır. "...
Fatir Suresi, 32. Ayet:
(32,33) "Sonra Biz, Kitab'ı kullarımızdan, süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Şimdi de onlardan bazıları kendilerine haksızlık eden, bazıları orta yolu tutan/ikili oynayan, bazıları da Allah'ın izniyle/ bilgisiyle hayırlarda önde gidenlerdir. İşte bu, büyük armağanın; Adn cennetlerinin ta kendisidir. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bileziklerle ve incilerle süsleneceklerdir. Oradaki elbiseleri ipektir. "...
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(32,33) "Sonra Biz, Kitab'ı kullarımızdan, süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Şimdi de onlardan bazıları kendilerine haksızlık eden, bazıları orta yolu tutan/ikili oynayan, bazıları da Allah'ın izniyle/ bilgisiyle hayırlarda önde gidenlerdir. İşte bu, büyük armağanın; Adn cennetlerinin ta kendisidir. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bileziklerle ve incilerle süsleneceklerdir. Oradaki elbiseleri ipektir. "...
Məryəm Suresi, 59. Ayet:
(59-61) "Sonra onların ardından kötü bir nesil geldi ki, salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmaya çalışmayı] kaybettiler/hayatlarından çıkarıp attılar. Ve şehvetlerine uydular. Bundan dolayı tevbe eden ve iman eden ve sâlihi işleyenler hariç onlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. İşte tevbe eden, iman eden ve sâlihi işleyenler cennete; Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] kullarına –görmedikleri hâlde– vaat etti...
Məryəm Suresi, 60. Ayet:
(59-61) "Sonra onların ardından kötü bir nesil geldi ki, salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmaya çalışmayı] kaybettiler/hayatlarından çıkarıp attılar. Ve şehvetlerine uydular. Bundan dolayı tevbe eden ve iman eden ve sâlihi işleyenler hariç onlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. İşte tevbe eden, iman eden ve sâlihi işleyenler cennete; Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] kullarına –görmedikleri hâlde– vaat etti...
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
(59-61) "Sonra onların ardından kötü bir nesil geldi ki, salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmaya çalışmayı] kaybettiler/hayatlarından çıkarıp attılar. Ve şehvetlerine uydular. Bundan dolayı tevbe eden ve iman eden ve sâlihi işleyenler hariç onlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. İşte tevbe eden, iman eden ve sâlihi işleyenler cennete; Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] kullarına –görmedikleri hâlde– vaat etti...
Taha Suresi, 75. Ayet:
(75,76) "Ve kim Rabbine bir mü’min olarak düzeltmeye yönelik işler yapmış olduğu hâlde varırsa, işte onlar; en yüksek dereceler, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri kendilerinin olacak olanlardır. Onlar, orada sonsuz olarak kalacaklardır. Ve işte bu, arınan kimselerin karşılığıdır. "...
Taha Suresi, 76. Ayet:
(75,76) "Ve kim Rabbine bir mü’min olarak düzeltmeye yönelik işler yapmış olduğu hâlde varırsa, işte onlar; en yüksek dereceler, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri kendilerinin olacak olanlardır. Onlar, orada sonsuz olarak kalacaklardır. Ve işte bu, arınan kimselerin karşılığıdır. "...
Mömin Suresi, 7. Ayet:
(7-9) En büyük tahtı taşıyan, bir de en büyük tahtın dış kenarından olan kimseler, Rablerinin övgüsüyle birlikte Kendisini noksan sıfatlardan arındırırlar ve O'na inanırlar. İman etmiş kimseler için bağışlanma dilerler: “Rabbimiz! Sen rahmet ve bilgice her şeyi kuşattın. Onun için tevbe eden ve Senin yoluna uyan kimseleri bağışla ve onları cehennemin azabından koru! Rabbimiz! Onları ve onların atalarından, zevcelerinden ve soylarından sâlih olan kimseleri kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerin...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
(7-9) En büyük tahtı taşıyan, bir de en büyük tahtın dış kenarından olan kimseler, Rablerinin övgüsüyle birlikte Kendisini noksan sıfatlardan arındırırlar ve O'na inanırlar. İman etmiş kimseler için bağışlanma dilerler: “Rabbimiz! Sen rahmet ve bilgice her şeyi kuşattın. Onun için tevbe eden ve Senin yoluna uyan kimseleri bağışla ve onları cehennemin azabından koru! Rabbimiz! Onları ve onların atalarından, zevcelerinden ve soylarından sâlih olan kimseleri kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerin...
Mömin Suresi, 9. Ayet:
(7-9) En büyük tahtı taşıyan, bir de en büyük tahtın dış kenarından olan kimseler, Rablerinin övgüsüyle birlikte Kendisini noksan sıfatlardan arındırırlar ve O'na inanırlar. İman etmiş kimseler için bağışlanma dilerler: “Rabbimiz! Sen rahmet ve bilgice her şeyi kuşattın. Onun için tevbe eden ve Senin yoluna uyan kimseleri bağışla ve onları cehennemin azabından koru! Rabbimiz! Onları ve onların atalarından, zevcelerinden ve soylarından sâlih olan kimseleri kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerin...
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
İşte onlar, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri kendilerinin olanlardır. Onlar, orada koltuklarına yaslanmış olarak altından bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyecekler. O ne güzel karşılıktır! Ve ne güzel kalma yeri! ...
Nəhl Suresi, 30. Ayet:
(30-32) "Ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselere: “Rabbiniz ne indirdi?” denilince onlar: “Hayır” derler. Bu dünyada güzelleştirenlere-iyileştirenlere iyilik-güzellik vardır. Âhiret yurdu ise kesinlikle daha hayırlıdır. Ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselerin yurdu; Adn cennetleri ne güzeldir! Onlar, oraya girecekler. Onun altından ırmaklar akar. Orada, onlar için diledikleri şeyler vardır. Allah, Kendisinin koruması altına girmiş kişileri işte böyle karşılıklandırır. Allah'ın korumas...
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
(30-32) "Ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselere: “Rabbiniz ne indirdi?” denilince onlar: “Hayır” derler. Bu dünyada güzelleştirenlere-iyileştirenlere iyilik-güzellik vardır. Âhiret yurdu ise kesinlikle daha hayırlıdır. Ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselerin yurdu; Adn cennetleri ne güzeldir! Onlar, oraya girecekler. Onun altından ırmaklar akar. Orada, onlar için diledikleri şeyler vardır. Allah, Kendisinin koruması altına girmiş kişileri işte böyle karşılıklandırır. Allah'ın korumas...
Nəhl Suresi, 32. Ayet:
(30-32) "Ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselere: “Rabbiniz ne indirdi?” denilince onlar: “Hayır” derler. Bu dünyada güzelleştirenlere-iyileştirenlere iyilik-güzellik vardır. Âhiret yurdu ise kesinlikle daha hayırlıdır. Ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselerin yurdu; Adn cennetleri ne güzeldir! Onlar, oraya girecekler. Onun altından ırmaklar akar. Orada, onlar için diledikleri şeyler vardır. Allah, Kendisinin koruması altına girmiş kişileri işte böyle karşılıklandırır. Allah'ın korumas...
Rəd Suresi, 19. Ayet:
(19-24) "Peki, şüphesiz Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, kör olan kimse gibi midir? Şüphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kişiler; Allah'a verdiği sözleri yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan, Allah'ın birleştirilmesini istediği şeyi; iman ve ameli birleştiren, Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve hesabın kötülüğünden korkan kişiler, Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabretmiş, salâtı ikame etmiş [mâlî yönden ve zihinsel açıdan des...
Rəd Suresi, 20. Ayet:
(19-24) "Peki, şüphesiz Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, kör olan kimse gibi midir? Şüphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kişiler; Allah'a verdiği sözleri yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan, Allah'ın birleştirilmesini istediği şeyi; iman ve ameli birleştiren, Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve hesabın kötülüğünden korkan kişiler, Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabretmiş, salâtı ikame etmiş [mâlî yönden ve zihinsel açıdan des...
Rəd Suresi, 21. Ayet:
(19-24) "Peki, şüphesiz Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, kör olan kimse gibi midir? Şüphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kişiler; Allah'a verdiği sözleri yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan, Allah'ın birleştirilmesini istediği şeyi; iman ve ameli birleştiren, Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve hesabın kötülüğünden korkan kişiler, Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabretmiş, salâtı ikame etmiş [mâlî yönden ve zihinsel açıdan des...
Rəd Suresi, 22. Ayet:
(19-24) "Peki, şüphesiz Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, kör olan kimse gibi midir? Şüphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kişiler; Allah'a verdiği sözleri yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan, Allah'ın birleştirilmesini istediği şeyi; iman ve ameli birleştiren, Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve hesabın kötülüğünden korkan kişiler, Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabretmiş, salâtı ikame etmiş [mâlî yönden ve zihinsel açıdan des...
Rəd Suresi, 23. Ayet:
(19-24) "Peki, şüphesiz Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, kör olan kimse gibi midir? Şüphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kişiler; Allah'a verdiği sözleri yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan, Allah'ın birleştirilmesini istediği şeyi; iman ve ameli birleştiren, Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve hesabın kötülüğünden korkan kişiler, Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabretmiş, salâtı ikame etmiş [mâlî yönden ve zihinsel açıdan des...
Rəd Suresi, 24. Ayet:
(19-24) "Peki, şüphesiz Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, kör olan kimse gibi midir? Şüphesiz ancak kavrama yetenekleri olan kişiler; Allah'a verdiği sözleri yerine getiren ve antlaşmayı bozmayan, Allah'ın birleştirilmesini istediği şeyi; iman ve ameli birleştiren, Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan ve hesabın kötülüğünden korkan kişiler, Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabretmiş, salâtı ikame etmiş [mâlî yönden ve zihinsel açıdan des...
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların, Rableri katındaki ödülleri, içinde sürekli kalanlar olarak altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine bilgiyle, sevgiyle, saygıyla ürperti duyan kimseler içindir. ...
Səff Suresi, 10. Ayet:
(10-13) "Ey iman etmiş kimseler! Size, sizi can yakıcı bir cezadan kurtaracak, kazançlı bir ticaret göstereyim mi? Allah'a ve O'nun elçisi'ne inanacaksınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla çaba harcayacaksınız. İşte bu, eğer bilirseniz, sizin için daha iyidir: Sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki hoş meskenlere girdirir. İşte bu, büyük kurtuluştur. Ve sizin seveceğiniz başka bir şey daha: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih… Ve...
Səff Suresi, 11. Ayet:
(10-13) "Ey iman etmiş kimseler! Size, sizi can yakıcı bir cezadan kurtaracak, kazançlı bir ticaret göstereyim mi? Allah'a ve O'nun elçisi'ne inanacaksınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla çaba harcayacaksınız. İşte bu, eğer bilirseniz, sizin için daha iyidir: Sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki hoş meskenlere girdirir. İşte bu, büyük kurtuluştur. Ve sizin seveceğiniz başka bir şey daha: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih… Ve...
Səff Suresi, 12. Ayet:
(10-13) "Ey iman etmiş kimseler! Size, sizi can yakıcı bir cezadan kurtaracak, kazançlı bir ticaret göstereyim mi? Allah'a ve O'nun elçisi'ne inanacaksınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla çaba harcayacaksınız. İşte bu, eğer bilirseniz, sizin için daha iyidir: Sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki hoş meskenlere girdirir. İşte bu, büyük kurtuluştur. Ve sizin seveceğiniz başka bir şey daha: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih… Ve...
Səff Suresi, 13. Ayet:
(10-13) "Ey iman etmiş kimseler! Size, sizi can yakıcı bir cezadan kurtaracak, kazançlı bir ticaret göstereyim mi? Allah'a ve O'nun elçisi'ne inanacaksınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla çaba harcayacaksınız. İşte bu, eğer bilirseniz, sizin için daha iyidir: Sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki hoş meskenlere girdirir. İşte bu, büyük kurtuluştur. Ve sizin seveceğiniz başka bir şey daha: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih… Ve...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, içinde sürekli kalanlar olarak altlarından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde hoş meskenler vaat etti. Allah'ın rızası ise daha büyüktür. İşte bu, çok büyük kurtuluşun ta kendisidir. ...
Tövbə Suresi, 72. Ayet:
Allah mömin kişilərə və mömin qadınlara orada əbədi qalacaqları, altından çaylar axan cənnətlər vəd etdi. Adn cənnətlərində gözəl məskənlər (vardır). (Bunların) ən böyüyü Allahdan bir razılıqdır (Allahın razı olmasıdır). Məhz o, fevz-ül əzimdir (ən böyük qurtuluşdur)....
Rəd Suresi, 23. Ayet:
Adn cənnətləri (vardır). Onların atalarından, zövcələrindən və nəsillərindən salaha çatan kimsələr, ona (adn cənnətlərinə) girərlər. Hər qapıdan mələklər onların yanına daxil olarlar....
Nəhl Suresi, 31. Ayet:
Onlar (müttəqilər) altından çaylar axan Adn cənnətlərinə girərlər. Orada onların dilədikləri hər şey vardır. Allah müttəqiləri belə mükafatlandırar....
Kəhf Suresi, 31. Ayet:
Onlar üçün Adn cənnətləri vardır. Onların altından çaylar axar. Orada qızıl bilərziklərlə bəzənərlər. İncə ipək və atlasdan yaşıl paltarlar geyərlər. Orada taxtlar üzərində söykənərlər. Nə gözəl bir savab və nə gözəl bir dost....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
Adn cənnətləri ki, onları Rəhman qullarına qeybdən (görmədikləri halda) vəd etdi. Şübhəsiz ki, o, Allahın vədidir, yerinə gələcəkdir....
Taha Suresi, 76. Ayet:
İçində əbədi qalacaqları altından çaylar axan adn cənnətləri vardır. Bu islah olanların (nəfsinlərini təmizləyənlərin) mükafatıdır....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onlar) adn cənnətlərinə girərlər. Orada qızıldan bilərziklər və incilər taxarlar. Orada onların libasları ipəkdən olacaqdır....
Sad Suresi, 50. Ayet:
Qapıları onlara açılmış olan adn cənnətləri vardır....
Mömin Suresi, 8. Ayet:
Rəbbimiz, onlara vəd etdiyin adn cənnətlərinə onları və onların atalarından, zövcələrindən və nəsillərindən salah məqamına çatanları daxil et. Şübhəsiz ki, Sən Əzizsən, Hakimsən....
Səff Suresi, 12. Ayet:
Sizin günahlarınızı məğfirət edər. Sizi altından çaylar axan cənnətlərə qoyar. Sizi adn cənnətlərində gözəl məskənlərə daxil edər. Bu fevz-ül əzimdir (böyük qurtuluşdur)....