Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 13. Ayet:
Onlara, 'Siz de tanıdığınız insanların iman ettiği gibi iman edin, imanlarınızda samimi olun' denildiği zaman: 'O akılsızların iman ettikleri gibi mi iman edecekmişiz' derler. Bak hele! Onlar, asıl onlar akılsızdırlar. Fakat nasıl bir akıbete uğrayacaklarını bilmiyorlar....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki, ellerine kırağı düşürüldü (yaptıklarına pişman oldular), o zaman sapıtmış olduklarını gördüler. «Yemin olsun ki; eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi bağışlamazsa, muhakkak biz kötü akıbete düşenlerden olacağız.» dediler....
Hud Suresi, 49. Ayet:
Tilke min enbâil gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta'lemuhâ ente ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel
âkıbete
lil muttekîn(muttekîne). ...
Hud Suresi, 49. Ayet:
1.
tilke
: bunlar
2.
min enbâi
: haberlerden
3.
el gaybi
: gayb (bilinmeyen)
4.
nûhî-hâ
: onu vahyediyoruz
Hud Suresi, 109. Ayet:
Artık o müşriklerin taptıkları şeylerin kendilerini ne feci
âkıbete
sürükleyeceğinden hiç şüphen olmasın. Daha önce ataları nasıl tapınıyor idiyse bunlar da onları taklid ederek öylece tapınıyorlar. Biz de elbet müstehakları ne ise, eksiksiz tam tamına vereceğiz....
Hicr Suresi, 4. Ayet:
Yok ettiğimiz her beldenin mutlaka uğradığı akıbete ilişkin belirli bir yazısı vardır....
Nəhl Suresi, 25. Ayet:
(Böyle söylemeleri ancak şu akıbete uğrayacakları içindir:) Çünkü onlar kıyamet gününde kendilerinin günâh yüklerini kamilen taşıdıktan başka sapdırdıkları bilgisiz kimselerin veballerinden bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat et ki onların sırtlayacakları bu yükler ne kötüdür! ...
Məryəm Suresi, 76. Ayet:
Allah doğru yolda olanların sapmazlıklarını pekiştirir. Kalıcı iyi ameller, Rabb'in katında daha iyi ödül kazandırıcı ve daha mutlu akıbete erdiricidirler....
Taha Suresi, 44. Ayet:
Ona yumuşak sözler söyleyiniz. Belki aklı başına gelir ya da kötü akıbete uğramaktan korkar....
Möminun Suresi, 56. Ayet:
İyilikleri ve iyi
âkıbete
kavuşmaları konusunda onların lehine gayret gösteriyoruz. Hayır, onlar işin farkına varamıyorlar....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah’ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar başka. Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen, Allah’ı çok çok zikreden, Allah’a çokça ibadet eden, Allah’ın dinini, şeriatını çokça anlatan, zulme, haksızlığa uğradıktan sonra kendilerini savunan şairler müstesn...
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çokça zikredenler ve kendilerine haksızlık edildikten sonra öçlerini alanlar müstesna. O haksızlık edenler hangi inkılaba münkalib olacaklarını (hangi akibete yuvarlanacaklarını) yarın bilecekler....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna; haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir....
Qəsəs Suresi, 6. Ayet:
Onları o ülkede egemen kılalım; Firavun ile Hâmân'ı ve ordusunu da korktukları
âkıbete
uğratalım....
Qəsəs Suresi, 18. Ayet:
Hulâsa şehirde korkarak (ve başına gelecek aakıbete) intizaar ederek sabahladı. Bir de ne görsün: Dün kendisinden imdâd isteyen (adam yine) ona feryâd (ve ondan istimdâd) ediyor! Musa ona dedi ki: «Sen hakıykat apâşikâr bir azgınsın». ...
Rum Suresi, 10. Ayet:
Summe kâne
âkıbete
llezîne esâus sûâ en kezzebû bi âyâtillâhi ve kânû bihâ yestehziûn(yestehziûne)....
Rum Suresi, 10. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kâne
: oldu
3.
âkıbete
: akıbet, sonuç
4.
ellezîne
: onlar
Fatir Suresi, 6. Ayet:
Şeytan, sizin apaçık düşmanınızdır; öyleyse siz de ona düşman olarak muamele edin. O, kendisine tabi olanları, ancak, yakıcı ateşe mahkum olanlar arasında yer alacakları bir akibete çağırır....
Mömin Suresi, 21. Ayet:
Onlar yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin nasıl bir âkibete uğradıklarını görmüyorlar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli ve eserler bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Böyleyken Allah onları günahları ile yakaladı ve onları Allah'tan koruyan da olmadı....
Həşr Suresi, 17. Ayet:
Fe kâne
âkıbete
humâ ennehumâ fîn nâri hâlideyni fîhâ, ve zâlike cezâûz zâlimîn(zâlimîne)....
Həşr Suresi, 17. Ayet:
1.
fe kâne
: böylece oldu
2.
âkibete-humâ
: onların akıbetleri
3.
enne-humâ
: onların ikisinin olduğu, olması
4.
fî en nâri
...
Leyl Suresi, 10. Ayet:
O taktirde Biz, ona zor olanı (kötü akıbete götüren yolu) kolaylaştıracağız....
Rum Suresi, 9. Ayet:
Onlar yeryüzünde dolaşmıyorlar mı? Artık kendilerinden öncekilerin nasıl bir akıbete uğradıklarını görselerdi bari: Onlar kendilerinden daha güçlüydü ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı; dahası onlar orayı, berikilerden çok daha fazla mamur ve müreffeh hale getirmişlerdi; üstelik, onlara da elçileri hakikatin apaçık belgeleriyle gelmişti: neticede onlara zulmeden Allah değildi, ama asıl onlar kendi kendilerine zulmettiler....