Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 1. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nâsu
: insanlar
3.
ittekû
: takva sahibi olun
4.
rabbe-kum(u)
: Rabbinize karşı
...
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan ve ondan eşini vâredip, ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize hürmetsizlikten sakının. Kendisinin adını öne sürerek birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının. Allah şüphesiz ki sizin üzerinizde murakabe edicidir (hepinizi görüp gözetmektedir)....
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Ve mâ kâne li mu’minin en yaktule mu’minen illâ hataâ(hataen), ve men katele mu’minen hataen fe tahrîru rakabetin mu’minetin ve diyetun musellemetun ilâ ehlihî illâ en yessaddakû. Fe in kâne min kavmin aduvvin lekum ve huve mu’minun fe tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin). Ve in kâne min kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun fe diyetun musellemetun ilâ ehlihî ve tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin), fe men lem yecid fe sıyâmu şehreyni mutetâbiayni tevbeten minallâh(minallâhi). Ve kânallâhu alî...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
1.
ve mâ
: ve olmaz, olamaz
2.
kâne
: oldu, ...idi, ...dır
3.
li
: için
4.
mu'minin
: bir mü'min
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Bir mü'min için layık değildir ki, bir mü'mini öldürüversin, meğer ki, yanlışlıkla olsun. Ve kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min rakabe azad etmesi ve öldürülenin varislerine teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir. Meğer ki, tasadduk etsinler. Eğer maktul, mü'min olduğu halde size düşman olan bir kavimden ise her halde bir mü'min rakabe azad edilmesi icab eder. Ve eğer maktul, sizin ile aralarında bir muâhede bulunan bir kavimden ise o zaman varislerine teslim olunmuş bir diy...
Maidə Suresi, 89. Ayet:
Lâ yuâhizukumullâhu bil lagvi fî eymânikum ve lâkin yuâhizukum bimâ akkadtumul eymân(eymâne), fe keffâretuhu it’âmu aşereti mesâkîne min evsatı mâ tut’ımûne ehlîkum ev kisvetuhum ev tahrîru rakabeh(rakabetin) fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâm(eyyâmin) zâlike keffâretu eymânikum izâ haleftum vahfezû eymânekum kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihi leallekum teşkurûn(teşkurûne)....
Maidə Suresi, 89. Ayet:
1.
lâ yuâhizu-kum(u)
: sizi ahaze etmez, sorumlu tutmaz
2.
allâhu
: Allâh (c.c.)
3.
bi el lagvi
: boş sözler ile
4.
fî eymâni-k...
Tövbə Suresi, 60. Ayet:
Sadakalar ancak şunlar içindir: fukara, mesâkîn, onun üzerine me'mur olanlar, müellefetülkulûb, rakabeler hakkında borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar, Allah tarafından kat'î olarak böyle farz buyuruldu, ve Allah alîmdir, hakîmdir...
Nəhl Suresi, 126. Ayet:
Ve şayed ıkab ile mukabele edecek olursanız ancak size edilen ukubetin misliyle mu
âkabe
ediniz ve şayed sabrederseniz kasem olsun ki sabredenler için elbette daha hayırlıdır...
Taha Suresi, 39. Ayet:
Onu (çocuğu - Mûsa’yı) tabut içine koy da denize bırak. Deniz de onu sahile atsın. Onu, hem bana düşman, hem ona düşman olan biri alsın. Bir de mürakabem altında yetiştirilmen için üzerine tarafımdan bir sevgi bırakmıştım (ya Mûsa!)....
Taha Suresi, 94. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yebneumme (ya ibne umme)
: ey annemin oğlu
3.
lâ te'huz
: tutma
4.
bi lıhyetî
: sakalımı
Həcc Suresi, 60. Ayet:
Zâlik(zâlike), ve men
âkabe
bi misli mâ ûkıbe bihî summe bugıye aleyhi le yansurennehullâh(yansurennehullâhu), innallâhe le afuvvun gafûr(gafûrun)....
Həcc Suresi, 60. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu, işte böyle
2.
ve men
: ve kim
3.
âkabe
: ikab etti, karşılık verdi, ceza verdi
4.
bi misli
: ...
Həcc Suresi, 60. Ayet:
Bu böyle, bir de her kim kendine edilen ukubete mislile makabele eder de sonra yine üzerine bağy olunursa elbette Allah ona nusrat eder, çünkü Allahın afvi çok, mağfireti çoktur...
Qiyamə Suresi, 14. Ayet:
Doğrusu insan, nefsine karşı murakabeci bir şahiddir....
Bələd Suresi, 11. Ayet:
Fe laktehamel akabete....
Bələd Suresi, 11. Ayet:
1.
fe
: fakat
2.
lâ ıktehame
: katlanmadı, geçmedi, aşmadı
3.
el akabete
: akabe, sarp yokuş, dik yokuş, zor iş
...
Bələd Suresi, 11. Ayet:
Fakat o akabeyi (sarp yokuşu) aşmadı....
Bələd Suresi, 11. Ayet:
El Akabe'ye (o sarp yokuşa) tırmanmayı göze alamadı (insan)!...
Bələd Suresi, 11. Ayet:
Fakat o göğüs veremedi o (akabeye) sarp yokuşa...
Bələd Suresi, 11. Ayet:
Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o....
Bələd Suresi, 12. Ayet:
Ve mâ edrâke mel akabeh(akabetu)....
Bələd Suresi, 12. Ayet:
1.
ve mâ edrâ-ke
: ve sana bildiren nedir
2.
mâ
: ne
3.
el akabetu
: akabe, sarp yokuş, dik yokuş, zor iş
...
Bələd Suresi, 12. Ayet:
Ve akabenin ne olduğunu sana bildiren nedir?...
Bələd Suresi, 12. Ayet:
Nedir bilir misin el Akabe?...
Bələd Suresi, 13. Ayet:
1.
fekku
: kurtarma, azad etme
2.
rakabetin
: köle
...
Bələd Suresi, 13. Ayet:
(Akabeyi aşmak) kölenin azadıdır....
Bələd Suresi, 13. Ayet:
(Fekki rakabe) esîr bir boyun kurtarmak...
Bələd Suresi, 17. Ayet:
Sonra âmenû olanlardan (Allah'a ulaşmayı dileyenlerden) ve sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır (akabeyi aşmak)....
Fələq Suresi, 3. Ayet:
1.
ve min şerri
: ve şerrinden
2.
gâsikın
: gecenin karanlığı
3.
izâ vakabe
: çöktüğü zaman
...
Əhzab Suresi, 52. Ayet:
Bundan sonra artık sana kadınlarla evlenmek ve güzellikleri hoşuna gitse de sağ elinin malik olduklarının dışında hiç birini başka bir eşle değiş tirmek helal değildir. Allah; her şeyi murakabe edendir....
Həşr Suresi, 23. Ayet:
O, kesinlikle hak ilâh olan Allah’tır. Mülkün sahibi ve tek hâkimidir. Her türlü noksanlıktan, ayıptan münezzeh, en büyük kutsaldır. Âfetten, kederden, dertten, zevalden uzak, bütün varlıkların selâmet kaynağıdır. İman, emniyet ve güven veren, güvenilen bir varlıktır. Görüp gözeten, koruyan, hakkı belirleyen ölçüyü koyan ve murakabe edendir. Kudret sahibi, hükümran ve üstündür. Dilediği icraatı yapan, gücüne karşı konulmayandır. Büyüklük, ululuk ve azamet sahibidir. Allah, ilâhlığında, otoritesi...