Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 8. Ayet:
Ve minen nâsi men yekûlu
âmennâ
billâhi ve bil yevmil âhıri ve mâ hum bi mu’minîn(mu’minîne)....
Bəqərə Suresi, 8. Ayet:
1.
ve min en nâsi
: ve insanlardan bir kısmı
2.
men
: kimse, kişi
3.
yekûlu
: der, söyler
4.
âmennâ
: biz îmân ett...
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû
âmennâ
, ve izâ halev ilâ şeyâtînihim, kâlû innâ meakum, innemâ nahnu mustehziûn(mustehziûne)....
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
lekû
: karşılaştılar, buluştular
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
âmenû
: îmân et...
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
İman edenlerle beraberken "Amenna - kabul ettik" derler, şeytanlarıyla (vehimlerine tâbi olarak onları saptıranlarla) başbaşa olduklarında ise: "Biz sizinle aynı fikirdeyiz, onlarla alay ediyoruz" derler....
Bəqərə Suresi, 14. Ayet:
Bir de iman edenlerle karşılaştılar mı «
âmennâ
» derler ve kendi şeytanları ile halvet oldular mı «emin olun derler, biz sizinle beraberiz, biz ancak mütehziyiz»...
Bəqərə Suresi, 76. Ayet:
Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû
âmennâ
, ve izâ halâ ba’duhum ilâ ba’din kâlû e tuhaddisûnehum bi mâ fetehallâhu aleykum li yuhâccûkum bihî inde rabbikum e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne)....
Bəqərə Suresi, 76. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
lekû
: mülâki oldular, karşılaştılar
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
âmenû
: âme...
Bəqərə Suresi, 76. Ayet:
Hem iman edenlere rast geldiklerinde «amenna» derler. Birbirleriyle halvet yaptıklarında da «rabbinizin huzurunda aleyhinize huccet edinsinler diye mi tutup Allahın size açtığı hakikati onlara söylüyorsunuz? aklınız yok mu be?» dediler...
Bəqərə Suresi, 136. Ayet:
Kûlû
âmennâ
billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile ilâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâtı ve mâ ûtiye mûsâ ve îsâ ve mâ ûtiyen nebiyyûne min rabbihim, lâ nuferriku beyne ehadin minhum ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne)....
Bəqərə Suresi, 136. Ayet:
1.
kûlû
: deyin, söyleyin
2.
âmennâ
: biz îmân ettik
3.
billâhi (bi allâhi)
: Allah'a
4.
ve mâ unzile
: ve indiril...
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmâllezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlihi, ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne
âmennâ
bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi)....
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
1.
huve ellezî
: O ki
2.
enzele
: indirdi
3.
aleyke
: sana
4.
el kitâbe
: kitap
Ali-İmran Suresi, 7. Ayet:
Odur indiren sana bu muazzam kitabı: bunun bir kısım âyatı vardır muhkemat: onlar «ümmülkitab» ana kitab, diğer bir takımları da müteşabihattır, amma kalblerinde bir yamıklık bulunanlar sade onun müteşabih olanlarının ardına düşerler: fitne aramak, te'vilini aramak için, halbuki onun te'vilini ancak Allah bilir, ilimde rüsuhu olanlar da derler ki: amenna hepsi rabbımızdan, maamafih özü temiz olanlardan başkası düşünemez....
Ali-İmran Suresi, 16. Ayet:
Ellezîne yekûlune rabbenâ innenâ
âmennâ
fagfir lenâ zunûbenâ ve kınâ azâben nâr(nâri). ...
Ali-İmran Suresi, 16. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yekûlûne
: derler
3.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
4.
inne-nâ
: muhakkak ki biz
Ali-İmran Suresi, 52. Ayet:
Fe lemmâ ehassa îsâ min humul kufre kâle men ensârî ilâllâh(ilâllâhi), kâlel havâriyyûne nahnu ensârullâh(ensârullâhi),
âmennâ
billâh(billâhi), veşhed bi ennâ muslimûn(muslimûne). ...
Ali-İmran Suresi, 52. Ayet:
1.
fe lemmâ
: fakat, ... olunca
2.
ehassa îsâ
: Hz Îsâ hissetti
3.
min-hum
: onlardan
4.
el kufre
: küfür, inkâr e...
Ali-İmran Suresi, 53. Ayet:
Rabbenâ
âmennâ
bi mâ enzelte vetteba’nâr resûle fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne). ...
Ali-İmran Suresi, 53. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
âmennâ
: biz îmân ettik
3.
bi mâ
: şeye
4.
enzelte
: sen indirdin
Ali-İmran Suresi, 84. Ayet:
Kul
âmennâ
billâhi ve mâ unzile aleynâ ve mâ unzile alâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâtı ve mâ ûtiye mûsâ ve îsâ ven nebiyyûne min rabbihim, lâ nuferriku beyne ehadin minhum, ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne). ...
Ali-İmran Suresi, 84. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
âmennâ
: biz îmân ettik
3.
bi allâhi
: Allah'a
4.
ve mâ unzile
: ve indirilen şeye
...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
Hâ entum ulâi tuhıbbûnehum ve lâ yuhıbbûnekum ve tû’minûne bil kitâbi kullih(kullihi), ve izâ lekûkum kâlû
âmennâ
, ve izâ halev addû aleykumul enâmile minel gayz(gayzi), kul mûtû bi gayzikum, innallâhe alîmun bi zâtis sudûr(sudûri). ...
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
1.
hâ entum ulâi
: işte siz busunuz, böylesiniz
2.
tuhıbbûne-hum
: onları seversiniz
3.
ve lâ yuhıbbûne-kum
: ve onlar sizi sevmezler
4.
Ali-İmran Suresi, 119. Ayet:
İşte siz o kimselersiniz ki o düşmanlarınızı seversiniz, halbuki siz bütün kitaplara iman ettiğiniz halde, onlar sizi sevmezler. Hem huzurunuza geldiler mi "âmenna!" biz de "inandık!" derler. Aralarında başbaşa kaldıkları vakit de, size duydukları kin ve düşmanlık sebebiyle, parmaklarını ısırırlar. De ki: "Geberin kininizle!". Allah bütün kalplerin künhünü bilir....
Ali-İmran Suresi, 193. Ayet:
Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî lil îmâni en âminû bi rabbikum fe
âmennâ
, rabbenâ fagfir lenâ zunûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr(ebrâri). ...
Ali-İmran Suresi, 193. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
inne-nâ
: muhakkak ki biz
3.
semi'nâ
: işittik
4.
munâdiyen
: nida eden, davetçi
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Yâ eyyuher resûlu lâ yahzunkellezîne yusâriûne fîl kufri minellezîne kâlû
âmennâ
bi efvâhihim ve lem tu’min kulûbuhum, ve minellezîne hâdû semmâûne lil kezibi semmâûne li kavmin âharîne lem ye’tuk(ye’tuke) yuharrifûnel kelime min ba’di mevâdııh(mevâdııhî), yekûlûne in utîtum hâzâ fe huzûhu ve in lem tu’tevhu fahzerû ve men yuridillâhu fitnetehu fe len temlike lehu minallâhi şey’â(şey’en) ulâikellezîne lem yuridillâhu en yutahhire kulûbehum lehum fîd dunyâ hızyun ve lehum fîl âhıreti azâbun azîm(...
Maidə Suresi, 41. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ er resûlu
: ey Resul
2.
lâ yahzun-ke
: seni üzmesin (mahzun etmesin)
3.
ellezîne yusâriûne
: yarışan kimseler, yarışanlar
4.
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Ey o şanlı Resul, seni mahzun etmesin o küfürde yarış edenler: gerek o ağızlariyle «amenna» deyib de kalbleri mü'min olmıyanlardan olsun ve gerek Yehudî olanlardan, onlar yalancılık etmek için dinlerler, sana gelmiyen diğer bir kavm için dinlerler, yerli yerinde söylenen kelimeleri sonradan tahrif ederler, size böyle fetva verilirse tutun verilmezse sakının derler, kim ki Allah onun fitneye düşmesini murad etmiştir sen, ihtimali yok, onun lehine Allahdan zerrece bir şey'e malik olamazsın; onlar ...
Maidə Suresi, 59. Ayet:
Kul yâ ehlel kitâbi hel tenkımûne minnâ illâ en
âmennâ
billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile min kablu ve enne ekserekum fâsıkûn(fâsıkûne)....
Maidə Suresi, 59. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ ehle el kitâbi
: ey Kitab ehli, kitab sahipleri
3.
hel
: mi?, mı?
4.
tenkımûne
: çekemiyo...
Maidə Suresi, 61. Ayet:
Ve izâ câukum kâlû
âmennâ
ve kad dehalû bil kufri ve hum kad haracû bih(bihî) vallâhu a’lemu bimâ kânû yektumûn(yektumûne)....
Maidə Suresi, 61. Ayet:
1.
ve izâ câû-kum
: ve size geldikleri zaman
2.
kâlû
âmennâ
: iman ettik dediler
3.
ve kad dehalû
: ve girmişlerdir.
4.
bi el k...
Maidə Suresi, 61. Ayet:
Size geldiklerinde de «amennâ» derler, halbuki kâfir girmişler kâfir çıkmışlardır, neler ketmediyor idiklerini ise Allah kendilerinden daha iyi bilir...
Maidə Suresi, 83. Ayet:
Ve izâ semiû mâ unzile ilerresûli terâ a’yunehum tefîdu mined dem’ı mimmâ arefû minel hakk(hakkı), yekûlûne rabbenâ
âmennâ
fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne)....
Maidə Suresi, 83. Ayet:
1.
ve izâ semiû
: ve işittikleri zaman
2.
mâ unzile
: indirilen şeyi, indirileni
3.
ilâ er resûli
: Resûl'e
4.
terâ
Maidə Suresi, 111. Ayet:
Ve iz evhaytu ilel havâriyyîne en âminû bî ve bi resûlî, kâlû
âmennâ
veşhed bi ennenâ muslimûn(muslimûne)....
Maidə Suresi, 111. Ayet:
1.
ve iz evhaytu
: ve vahyettiğim zaman
2.
ilâ el havâriyyîne
: havârilere
3.
en âminû bî
: bana iman etmelerini
4.
ve bi resûl...
Əraf Suresi, 121. Ayet:
Kâlû
âmennâ
bi rabbil âlemîn(âlemîne)....
Əraf Suresi, 126. Ayet:
Ve mâ tenkımu minnâ illâ en
âmennâ
bi âyâti rabbinâ lemmâ câetnâ, rabbenâ efrıg aleynâ sabren ve teveffenâ muslimîn(muslimîne)....
Taha Suresi, 70. Ayet:
Fe ulkıyes seharatu succeden kâlû
âmennâ
bi rabbi hârûne ve mûsâ. ...
Taha Suresi, 70. Ayet:
1.
fe
: böylece, bunun üzerine
2.
ulkıye
: atıldılar, yere kapandılar
3.
es seharatu
: sihirbazlar
4.
succeden
: s...
Taha Suresi, 73. Ayet:
İnnâ
âmennâ
bi rabbinâ li yagfire lenâ hatâyânâ ve mâ ekrehtenâ aleyhi mines sihr(sihri), vallâhu hayrun ve ebkâ....
Taha Suresi, 73. Ayet:
1.
innâ- inne nâ
: muhakkak ki biz
2.
âmennâ
: (biz) îmân ettik
3.
bi rabbi-nâ
: Rabbimize
4.
li yagfire
: mağfire...
Möminun Suresi, 109. Ayet:
İnnehu kâne ferîkun min ibâdî yekûlûne rabbenâ
âmennâ
fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrur râhımîn(râhımîne)....
Möminun Suresi, 109. Ayet:
1.
inne-hu
: muhakkak ki o, gerçekten o
2.
kâne
: oldu
3.
ferîkun
: topluluk, grup
4.
min ibâdî
: kullarımdan
...
Möminun Suresi, 109. Ayet:
çünkü kullarımdan bir fırka vardı «rabbena amenna fağfirlena verhamna ve ente hayrurrahimin» diyorlardı da...
Nur Suresi, 47. Ayet:
Ve yekûlûne
âmennâ
billâhi ve bir resûli ve ata’nâ summe yetevellâ ferîkun minhum min ba’di zâlik(zâlike) ve mâ ulâike bil mu’minîn(mu’minîne)....
Nur Suresi, 47. Ayet:
1.
ve yekûlûne
: ve onlar derler
2.
âmennâ
: îmân ettik
3.
billâhi (bi allâhi)
: Allah'a
4.
ve bi er resûli
: ve r...
Şüəra Suresi, 47. Ayet:
Kâlû
âmennâ
bi rabbil âlemîn(âlemîne)....
Şüəra Suresi, 47. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
âmennâ
: biz îmân ettik
3.
bi
: ile, ...e
4.
rabbi
: Rabbi
Qəsəs Suresi, 53. Ayet:
Ve izâ yutlâ aleyhim kâlû
âmennâ
bihî innehul hakku min rabbinâ innâ kunnâ min kablihî muslimîn(muslimîne)....
Qəsəs Suresi, 53. Ayet:
1.
ve izâ yutlâ
: ve okunduğu zaman
2.
aleyhim
: onlara
3.
kâlû
: dediler
4.
âmennâ
: biz îmân ettik
Ənkəbut Suresi, 2. Ayet:
E hasiben nâsu en yutrekû en yekûlû
âmennâ
ve hum lâ yuftenûn(yuftenûne)....
Ənkəbut Suresi, 2. Ayet:
1.
e
: mı
2.
hasibe
: sandı
3.
en nâsu
: insan(lar)
4.
en yutrekû
: terkedilecek, bırakılacaklar
Ənkəbut Suresi, 2. Ayet:
İnsanlar, "amenna (îmân ettik)" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?...
Ənkəbut Suresi, 10. Ayet:
Ve minen nâsi men yekûlu
âmennâ
billâhi fe izâ ûziye fîllâhi ceale fitneten nâsi ke azâbillâh(azâbillâhî), ve le in câe nasrun min rabbike le yekûlunne innâ kunnâ meakum, e ve leysallâhu bi a’leme bi mâ fî sudûril âlemîn(âlemîne)....
Ənkəbut Suresi, 10. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
min
: dan
3.
en nâsi
: insanlar
4.
men
: kim, kimse
Ənkəbut Suresi, 10. Ayet:
İnsanlardan kimisi de vardır ki: "Amenna billâh = iman ettik Esmâ'sıyla hakikatimiz olan Allâh'a" dediği hâlde; Allâh uğruna eziyete uğradığında, insanların fitnesini Allâh'ın azabı gibi kabul etti. Andolsun ki Rabbinden bir zafer gelirse, elbette şöyle diyecekler: "Gerçekten biz sizinle beraberdik. " Allâh, âlemlerin sadırlarında (insanların beyinlerinde) olan şeyi (Esmâ'sından yaratanı olarak) daha iyi bilen değil midir?...
Ənkəbut Suresi, 46. Ayet:
Ve lâ tucâdilû ehlel kitâbi illâ billetî hiye ahsenu illellezîne zalemû minhum ve kûlû
âmennâ
billezî unzile ileynâ ve unzile ileykum ve ilâhunâ ve ilâhukum vâhıdun ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne)....
Ənkəbut Suresi, 46. Ayet:
1.
ve lâ tucâdilû
: ve mücâdele etmeyin
2.
ehle el kitâbi
: kitap ehli
3.
illâ
: hariç, den başka
4.
bi
: ile
...
Səba Suresi, 52. Ayet:
Ve kâlû
âmennâ
bih(bihî), ve ennâ lehumut tenâvuşu min mekânin baîd(baîdin)....
Səba Suresi, 52. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
âmennâ
: biz îmân ettik
3.
bihî
: ona
4.
ve ennâ
: ve nasıl olur
Hucurat Suresi, 14. Ayet:
Kâletil a’râbu
âmennâ
, kul lem tu’minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum, ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a’mâlikum şey’â(şey’en), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun)....
Hucurat Suresi, 14. Ayet:
1.
kâlet(i)
: dedi(ler)
2.
el a'râbu
: Bedevî Araplar
3.
amennâ
: biz îmân ettik, âmenû olduk
4.
kul
: de, söyle
Cin Suresi, 2. Ayet:
Yehdî iler ruşdi fe
âmennâ
bih(bihî), ve len nuşrike bi rabbinâ ehadâ(ehaden)....
Cin Suresi, 2. Ayet:
1.
yehdî
: ulaştırır
2.
ilâ er ruşdi
: irşada
3.
fe
âmennâ
: artık biz îmân ettik
4.
bi-hî
: ona
Cin Suresi, 13. Ayet:
Ve ennâ lemmâ semi’nel hudâ
âmennâ
bih(bihî), fe men yu’min bi rabbihî fe lâ yehâfu bahsen ve lâ rehekâ(rehekan)....
Cin Suresi, 13. Ayet:
1.
ve ennâ
: ve gerçekten biz
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
semi'nâ
: işittik
4.
el hudâ
: hidayet
Mömin Suresi, 84. Ayet:
Fe lemmâ reev be’senâ kâlû
âmennâ
billâhi vahdehu ve kefernâ bimâ kunnâ bihî muşrikîn(muşrikîne). ...
Mömin Suresi, 84. Ayet:
1.
fe
: sonra
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
reev
: gördüler
4.
be'se-nâ
: şiddetli azabımız
...
Mülk Suresi, 29. Ayet:
Kul huver rahmânu
âmennâ
bihî ve aleyhi tevekkelnâ, fe se ta’lemûne men huve fî dalâlin mubîn(mubînin)....
Mülk Suresi, 29. Ayet:
1.
kul
: de
2.
huve
: o
3.
er rahmânu
: rahmân olan
4.
âmennâ
: biz îmân ettik