Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
Ve kâle lehum nebiyyuhum inne âyete mulkihî en ye’tiyekumut tâbûtu fîhi sekînetun min rabbikum ve bakiyyetun mimmâ terake âlu mûsâ ve âlu hârûne tahmiluhul melâikeh(melâiketu), inne fî zâlike le
âyeten
lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne)....
Bəqərə Suresi, 248. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
lehum
: onlara
3.
nebiyyu-hum
: onların peygamberi
4.
inne
: muhakkak ki, şüphesiz
Bəqərə Suresi, 259. Ayet:
Ev kellezî merra alâ karyetin ve hiye hâviyetun alâ urûşihâ, kâle ennâ yuhyî hâzihillâhu ba’de mevtihâ, fe emâtehullâhu miete âmin summe beaseh(beasehu), kâle kem lebist(lebiste), kâle lebistu yevme ev ba’da yevm(yevmin), kâle bel lebiste miete âmin fenzur ilâ taâmike ve şerâbike lem yetesenneh, venzur ilâ hımârike ve li nec’aleke
âyeten
lin nâsi venzur ilâl izâmi keyfe nunşizuhâ summe neksûhâ lahmâ(lahmen), fe lemmâ tebeyyene lehu, kâle a’lemu ennallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun)....
Bəqərə Suresi, 259. Ayet:
1.
ev
: veya
2.
ke ellezî
: o kimse gibi
3.
merra
: uğradı
4.
alâ karyetin
: bir karyeye, beldeye, kasaba
Ali-İmran Suresi, 41. Ayet:
Kâle rabbic’al lî âyeh(
âyeten
), kâle âyetuke ellâ tukellimen nâse selâsete eyyâmin illâ remzâ(remzan), vezkur rabbeke kesîran ve sebbih bil aşiyyi vel ibkâr(ibkâri). ...
Ali-İmran Suresi, 41. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
rabbi ic'al lî
: Rabbim benim için kıl,ver
3.
âyeten
: bir delil, alâmet, işaret
4.
kâle
: dedi<...
Ali-İmran Suresi, 49. Ayet:
Ve resûlen ilâ benî isrâîle ennî kad ci’tukum bi âyetin min rabbikum, ennî ehluku lekum minet tîni ke heyetit tayri fe enfuhu fîhi fe yekûnu tayran bi iznillâh(iznillâhi), ve ubriul ekmehe vel ebrasa ve uhyîl mevtâ bi iznillâh(iznillâhi), ve unebbiukum bi mâ te’kulûne ve mâ teddehırûne, fî buyûtikum inne fî zâlike le
âyeten
lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 49. Ayet:
1.
ve resûlen
: ve resûl, elçi olarak
2.
ilâ benî isrâîle
: İsrailoğulları'na
3.
en-nî
: muhakkak ki ben
4.
kad ci'tu-kum bi
Maidə Suresi, 114. Ayet:
Kâle îsebnu meryemellâhumme rabbenâ enzil aleynâ mâideten mines semâi tekûnu lenâ îden li evvelinâ ve âhirinâ ve
âyeten
mink(minke), verzuknâ ve ente hayrur râzikîn(râzikîne)....
Maidə Suresi, 114. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
Îsâ ibnu meryeme
: Meryem oğlu Îsâ (as.)
3.
allâhumme
: ey Allâh'ım (cc.)
4.
rabbe-nâ
: Rabb'imi...
Ənam Suresi, 37. Ayet:
Ve kâlû lev lâ nuzzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), kul innallâhe kâdirun alâ en yunezzile
âyeten
ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Ənam Suresi, 37. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
lev lâ
: olsaydı, olmaz mı
3.
nuzzile
: indirildi
4.
aleyhi
: ona
Əraf Suresi, 73. Ayet:
Ve ilâ semûde ehâhum sâlihan kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu, kad câetkum beyyinetun min rabbikum hâzihî nâkatullâhi lekum
âyeten
fe zerûha te’kul fî ardıllâhi ve lâ temessûhâ bi sûin fe ye’huzekum azâbun elîm(elîmun)....
Əraf Suresi, 73. Ayet:
1.
ve ilâ semûde
: ve Semud'a
2.
ehâ-hum
: onların kardeşi
3.
sâlihan
: Salih
4.
kâle
: dedi
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Dönüşünüz cümleten O'nadır. Bu, Allah Teâlâ'nın muhakkak olan vaadidir. Şüphe yok ki o halkı (yaradılmışları) bidayeten vücûda getirir, sonra da geriye çevirir ki, imân etmiş ve sâlih amellerde bulunmuş olanları adâletle mükâfaata nâil buyursun. Kâfir olanlar için de küfreder oldukları sebebiyle kızgın sudan bir içki ve pek acıklı bir azap vardır....
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: «Sizin şeriklerinizden halkı bid
âyeten
var eden, sonra da onu iade eyleyen bir kimse var mıdır? Allah Teâlâ ise halkı ibtida yaratır, sonra da onu iade eder. Artık siz nereden sapıttırılıyorsunuz?»...
Yunus Suresi, 92. Ayet:
Fel yevme nuneccîke bi bedenike li tekûne limen halfeke âyeh(
âyeten
), ve inne kesîren minen nâsi an âyâtinâ le gâfilûn(gâfilûne). ...
Yunus Suresi, 92. Ayet:
1.
fe el yevme
: böylece bugün
2.
nuneccî-ke
: seni kurtaracağız
3.
bi bedeni-ke
: senin bedenin ile
4.
li tekûne
...
Hud Suresi, 64. Ayet:
Ve yâ kavmi hâzihî nâkatullâhi lekum
âyeten
fe zerûhâ te'kul fî ardıllâhi ve lâ temessûhâ bi sûin fe ye'huzekum azâbun karîb(karîbun)....
Hud Suresi, 64. Ayet:
1.
ve yâ kavmi
: ve ey kavmim
2.
hâzihî
: bu
3.
nâkatu allâhi
: Allah'ın (dişi) devesi
4.
lekum
: size, sizin için...
Hud Suresi, 103. Ayet:
İnne fî zâlike le
âyeten
li men hâfe azâbel âhıreh(âhıreti), zâlike yevmun mecmûun lehun nâsu ve zâlike yevmun meşhûd(meşhûdun)....
Hud Suresi, 103. Ayet:
1.
inne
: muhakkak, gerçekten
2.
fî zâlike
: bunda vardır
3.
le
âyeten
: elbette bir âyet (delil)
4.
li men hâfe
:...
Hicr Suresi, 77. Ayet:
İnne fî zâlike le
âyeten
lil mu’minîn(mu’minîne)....
Hicr Suresi, 77. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
fî
: içinde, da, var
3.
zâlike
: işte bunda
4.
le
: elbette
Nəhl Suresi, 11. Ayet:
Yunbitu lekum bihiz zer’a vez zeytûne ven nahîle vel a’nâbe ve min kullis semerât(semereti), inne fî zâlike le
âyeten
li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne)....
Nəhl Suresi, 11. Ayet:
1.
yunbitu
: bitirir, yetiştirir
2.
lekum
: sizin için
3.
bihi ez zer'a
: onunla ekin
4.
ve ez zeytûne
: ve zeytin...
Nəhl Suresi, 13. Ayet:
Ve mâ zerae lekum fîl ardı muhtelifen elvânuh(elvânuhu), inne fî zâlike le
âyeten
li kavmin yezzekkerûn(yezzekkerûne). ...
Nəhl Suresi, 13. Ayet:
1.
ve mâ
: ve şey(ler)
2.
zerae
: yoktan varedip, çoğalttı
3.
lekum
: siz, sizin için
4.
fî el ardı
: yerde
Nəhl Suresi, 65. Ayet:
Vallâhu enzele mines semâi mâen fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ, inne fî zâlike le
âyeten
li kavmin yesmeûn(yesmeûne). ...
Nəhl Suresi, 65. Ayet:
1.
vallâhu (ve allâhu)
: ve Allah
2.
enzele
: indirdi
3.
min es semâi
: semadan
4.
mâen
: su
Nəhl Suresi, 67. Ayet:
Ve min semerâtin nahîli vel a’nâbi tettehîzûne minhu sekeren ve rızkan hasenâ(hasenen), inne fî zâlike le
âyeten
li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne)....
Nəhl Suresi, 67. Ayet:
1.
ve min semerâtin
: ve meyvelerden
2.
en nahîli
: hurma ağaçları
3.
ve el a'nâbi
: ve üzüm, bağlar
4.
tettehîzûne
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
Summe kulî min kullis semerâti feslukî subule rabbiki zululâ(zululen), yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le
âyeten
li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne). ...
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kulî
: yeyin
3.
min kulli es semerâti
: meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden
4.
feslukî (fe uslukî)<...
Nəhl Suresi, 101. Ayet:
Ve izâ beddelnâ
âyeten
mekâne âyetin vallâhu a’lemu bimâ yunezzilu kâlû innemâ ente mufter(mufterin), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne)....
Nəhl Suresi, 101. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
beddelnâ
: biz değiştirdik
3.
âyeten
: bir âyet
4.
mekâne
: yer, mekân
İsra Suresi, 12. Ayet:
Ve cealnel leyle ven nehâre âyeteyni fe mehavnâ âyetel leyli ve cealnâ
âyeten
nehâri mubsıraten li tebtegû fadlen min rabbikum ve li ta’lemû adedes sinîne vel hisâb(hisâbe), ve kulle şey’in fassalnâhu tafsîlâ(tafsîlen)....
Məryəm Suresi, 10. Ayet:
Kâle rabbic’al lî âyeh(
âyeten
), kâle âyetuke ellâ tukellimen nâse selâse leyâlin seviyyâ(seviyyen)....
Məryəm Suresi, 10. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
rabbic'al (rabbi ic'al)
: Rabbim beni kıl, bana ver
3.
lî
âyeten
: bir âyet, bir delil, bir işaret
4.
kâle
Məryəm Suresi, 21. Ayet:
Kâle kezâlik(kezâliki), kâle rabbuki huve aleyye heyyin(heyyinun), ve li nec’alehû
âyeten
lin nâsi ve rahmeten minnâ, ve kâne emren makdıyyâ(makdıyyen)....
Məryəm Suresi, 21. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
kezâliki
: işte böyle
3.
kâle
: dedi
4.
rabbu-ki
: senin Rabbin
Taha Suresi, 22. Ayet:
Vadmum yedeke ilâ cenâhıke tahruc beydâe min gayri sûin
âyeten
uhrâ....
Taha Suresi, 22. Ayet:
1.
vadmum
: ve koy
2.
yede-ke
: elini
3.
ilâ cenâhı-ke
: yan tarafına
4.
tahruc
: çıkar
...
Ənbiya Suresi, 91. Ayet:
Velletî ahsanet fercehâ fe nefahnâ fîhâ min rûhinâ ve cealnâhâ vebnehâ
âyeten
lil âlemîn(âlemîne). ...
Ənbiya Suresi, 91. Ayet:
1.
velletî (ve elletî)
: ve ki o
2.
ahsanet
: korudu
3.
ferce-hâ
: onun ırzı, ırzını
4.
fe nefah-nâ
: o zaman biz ...
Möminun Suresi, 50. Ayet:
Ve cealnebne meryeme ve ummehû
âyeten
ve âveynâhumâ ilâ rabvetin zâti karârin ve maîn(maînin)....
Möminun Suresi, 50. Ayet:
1.
ve cealnebne (cealnâ ibne)
: ve oğlunu kıldık
2.
meryeme
: Meryem
3.
ve umme-hu
: ve onun annesini
4.
âyeten
: ...
Furqan Suresi, 37. Ayet:
Ve kavme nûhın lemmâ kezzebûr rusule agraknâhum ve cealnâhum lin nâsi âyeh(
âyeten
), ve a’tednâ liz zâlimîne azâben elîmâ(elîmen)....
Furqan Suresi, 37. Ayet:
1.
ve kavme nûhın
: ve Nuh (A.S)'ın kavmi
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
kezzebû
: yalanladılar
4.
er rusule
: resûll...
Şüəra Suresi, 4. Ayet:
İn neşe’ nunezzil aleyhim mines semâi
âyeten
fe zallet a’nâkuhum lehâ hâdıîn(hâdıîne). ...
Şüəra Suresi, 4. Ayet:
1.
in
: eğer, ise
2.
neşe'
: dileriz
3.
nunezzil
: indiririz
4.
aleyhim
: onların üzerine, onlara
Şüəra Suresi, 8. Ayet:
İnne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 8. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
fî zâlike
: bunda
3.
le
: elbette, gerçekten
4.
âyeten
: âyet
Şüəra Suresi, 67. Ayet:
İnne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 67. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
fî zâlike
: bunda
3.
le
: gerçekten
4.
âyeten
: âyet (vardır)
Şüəra Suresi, 103. Ayet:
İnne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 103. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
fî
: içinde
3.
zâlike
: işte böylece
4.
le
: elbette
Şüəra Suresi, 121. Ayet:
İnne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 121. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
fî zâlike
: bunda var
3.
le
: elbette, mutlaka
4.
âyeten
: bir âyet, bir ibret
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
E tebnûne bi kulli rîın
âyeten
ta’besûn(ta’besûne)....
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
1.
e
: mı
2.
tebnûne
: bina ediyorsunuz, inşa ediyorsunuz
3.
bi kulli
: bütün hepsi
4.
rîın
: tepe
Şüəra Suresi, 139. Ayet:
Fe kezzebûhu fe ehleknâhum, inne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 139. Ayet:
1.
fe
: artık, böylece
2.
kezzebû-hu
: onu tekzip ettiler, yalanladılar
3.
fe
: artık, böylece, bu sebeple
4.
ehleknâ-hum
Şüəra Suresi, 158. Ayet:
Fe ehazehumul azâb(azâbu), inne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 158. Ayet:
1.
fe
: artık, böylece
2.
ehaze-hum
: onları aldı (yakaladı)
3.
el azâbu
: azap
4.
inne
: muhakkak
Şüəra Suresi, 174. Ayet:
İnne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 174. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
fî zâlike
: bunda var
3.
le
: elbette, mutlaka
4.
âyeten
: bir âyet
Şüəra Suresi, 190. Ayet:
İnne fî zâlike le âyeh(
âyeten
), ve mâ kâne ekseruhum mu’minîn(mu’minîne)....
Şüəra Suresi, 190. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
fî zâlike
: bunda var
3.
le
: elbette, mutlaka
4.
âyeten
: bir âyet, delil, ibret
...
Şüəra Suresi, 197. Ayet:
E ve lem yekun lehum
âyeten
en ya’lemehu ulemâu benî isrâîl(isrâîle)....
Şüəra Suresi, 197. Ayet:
1.
e
: mı
2.
ve lem yekun
: ve olmadı
3.
lehum
: onlara, onlar için
4.
âyeten
: bir âyet, delil
Nəml Suresi, 52. Ayet:
Fe tilke buyûtuhum hâviyeten bimâ zalemû, inne fî zâlike le
âyeten
li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne)....
Nəml Suresi, 52. Ayet:
1.
fe tilke
: işte bu
2.
buyûtu-hum
: onların evleri
3.
hâviyeten
: harabe, boş, çökmüş
4.
bimâ
: sebebiyle
Ənkəbut Suresi, 15. Ayet:
Fe enceynâhu ve ashâbes sefîneti ve cealnâ hâ
âyeten
lil âlemîn(âlemîne). ...
Ənkəbut Suresi, 15. Ayet:
1.
fe
: o zaman, böylece, sonra
2.
enceynâ-hu
: biz onu kurtardık
3.
ve
: ve
4.
ashâbe
: sahip, halk
Ənkəbut Suresi, 19. Ayet:
Görmediler mi ki, Allah, halkı bidayeten nasıl var ediyor, sonra da onu geri çevirir. Şüphe yok ki, bu, Allah'a göre kolaydır....
Ənkəbut Suresi, 35. Ayet:
Ve lekad tereknâ minhâ
âyeten
beyyineten li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne)....
Ənkəbut Suresi, 35. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
tereknâ
: biz bıraktık
3.
min-hâ
: ondan
4.
âyeten
: âyet, delil
Ənkəbut Suresi, 44. Ayet:
Halakallâhus semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), inne fî zâlike le
âyeten
lil mu’minîn(mu’minîne). ...
Ənkəbut Suresi, 44. Ayet:
1.
halaka
: yarattı
2.
allâhu
: Allah
3.
es semâvâti
: semalar, gökler
4.
ve
: ve
Rum Suresi, 27. Ayet:
Ve O (o Zât)tır ki, halkı bid
âyeten
yaratır, sonra onu iade eder. Bu, O'na göre pek kolaydır ve O'nun için göklerde ve yerde en yüksek şan vardır. Ve O, azîzdir, hakîmdir....
Səba Suresi, 9. Ayet:
E fe lem yerev ilâ mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum mines semâi vel ard(ardı), in neşe’nahsif bihimul arda ev nuskıt aleyhim kisefen mines semâ(semâi), inne fî zâlike le
âyeten
li kulli abdin munîb(munîbin)....
Səba Suresi, 9. Ayet:
1.
e
: mı, mi
2.
fe
: o zaman, artık, hâlâ
3.
lem yerev
: görmüyorlar, görmediler
4.
ilâ
: e, a
Səba Suresi, 49. Ayet:
De ki : «Hak geldi, bâtıl (ise bir şeyi) ne bid
âyeten
vücuda getirebilir ve ne de iade edebilir.»...
Saffat Suresi, 14. Ayet:
Ve izâ raev
âyeten
yesteshırûn(yesteshırûne). ...
Saffat Suresi, 14. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
raev
: gördüler
3.
âyeten
: bir âyet, mucize
4.
yesteshırûne
: alay ediyorlar
<...
Fəth Suresi, 20. Ayet:
Vaadekumullâhu megânime kesîreten te’huzûnehâ fe accele lekum hâzihî ve keffe eydiyen nâsi ankum, ve li tekûne
âyeten
lil mu’minîne ve yehdiyekum sırâtan mustekîmâ(mustekîmen)....
Fəth Suresi, 20. Ayet:
1.
vaade-kum allâhu
: Allah vaadetti
2.
megânime
: ganimetler
3.
kesîreten
: çok, pekçok
4.
te'huzûne-hâ
: onu alı...
Zariyat Suresi, 37. Ayet:
Ve tereknâ fîhâ
âyeten
lillezîne yahâfûnel azâbel elîm(elîme)....
Zariyat Suresi, 37. Ayet:
1.
ve tereknâ
: ve biz bıraktık
2.
fî-hâ
: orada
3.
âyeten
: âyet, delil
4.
li ellezîne
: o kimselere onlara
<...
Qəmər Suresi, 2. Ayet:
Ve in yerev
âyeten
yu’ridû ve yekûlû sihrun mustemirr(mustemirrun)....
Qəmər Suresi, 2. Ayet:
1.
ve in yerev
: ve eğer görseler
2.
âyeten
: bir âyet, bir mucize
3.
yu'ridû
: yüz çevirirler
4.
ve yekûlû
: ve d...
Qəmər Suresi, 15. Ayet:
Ve lekad tereknâhâ
âyeten
fe hel min muddekir(muddekirin). ...
Qəmər Suresi, 15. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
tereknâ-hâ
: onu bıraktık
3.
âyeten
: âyet, ibret
4.
fe
: böylece, buna rağmen
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Muhakkak ki O'dur, bid
âyeten
yaratır ve iade eder olan O'dur....