Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Həqiqətən, Allah Adəmi, Nuhu və İbrahim ilə
İmran
ailəsini aləmlərə (insanlara) üstün etdi. (İbrahim və
İmran
ailəsindən qəsd olunan məna, onların nəslindən gələn peyğəmbərlərdir.)...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman
İmran
ın zövcəsi belə demişdi: “Ey Rəbbim, mən bətnimdəkini azad bir bəndə olaraq Sənin üçün nəzir etdim. (Onu) məndən qəbul et! Şübhəsiz ki, Sən eşidənsən, bilənsən”....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Allah iffətini qoruyan
İmran
ın qızı Məryəmi də misal çəkdi. Biz ona Öz ruhumuzdan üfürdük. O da Rəbbinin sözlərini və kitablarını təsdiq edib itaət edənlərdən oldu....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Adəmi, Nuhu, İbrahim nəslini və
İmran
ın nəslini insanlar üzərində seçdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
O zaman
İmran
ın zövcəsi dedi: "Ey Rəbbim! Bətnimdəki pulsuz şeyi Sənə həsr etdim. Onu məndən qəbul et. Həqiqətən, Sən Eşidənsən, Biləndir!" dedi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İmran
ın qızı Məryəm; O, iffətini qorudu. Biz ona ruhumuzdan üfürdük. O, Rəbbinin söz və kitablarını təsdiq etmiş və onlara ürəkdən hörmət edənlərdən olmuşdur....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Adəmi, Nuhu, İbrahim övladını və
İmran
ailəsini aləmlər (məxluqat, insanlar, bəşər övladı) üzərində seçilmiş (üstün) etdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
(Ya Rəsulum!)
İmran
ın zövcəsinin (Hənnənin): “Ey Rəbbim, bətnimdəkini Sənə xidmətkar (qul) olmaq üçün nəzir edirəm. (Bu nəziri) məndən qəbul et! Əlbəttə, Sən eşidənsən, bilənsən!” – dediyini xatırla!...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
(Allah mömin qadınlara) həmçinin namusunu (ismətini) möhkəm qoruyub saxlamış
İmran
ın qızı Məryəmi də misal çəkdi. Biz (Cəbrail vasitəsilə) libasının yaxasından ona Öz ruhumuzdan (Öz yaratdığımız ruhdan) üfürdük. Məryəm Rəbbinin sözlərini (şəriətini, dini hökmlərini), kitablarını təsdiq etdi və (Allaha) itaət edənlərdən oldu....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrahim Soyunu ve
İmran
Soyunu insanların üzerine seçti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani, bir zaman
İmran
'ın hanımı: "Rabbim! Karnımdaki hür bırakılmış olanı sana adadım. Benden kabul et. Kuşkusuz, Sen Her Şeyi Duyan'sın, Her Şeyi Bilen'sin." demişti....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İmran
kızı Meryem; ırzını korumuştu. Ona ruhumuzdan üfledik. O, Rabb'inin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti ve gönülden saygı gösterenlerden oldu....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
İnnallâhestafâ âdeme ve nûhan ve âle ibrâhîme ve âle imrâne alel âlemîn(âlemîne). ...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
2.
istafâ
: seçti
3.
âdeme ve nûhan
: Hazreti Âdem ve Hazreti Nuh
4.
ve âle ibrâhîme
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Muhakkak ki Allah, Hazreti Âdem'i, Hazreti Nuh'u, Hazreti İbrâhîm'in ailesini ve
İmran
ailesini, âlemlerin üstüne seçti....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nûh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve
İmran
ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Şüphe yok ki Allah, Âdem'i, Nûh'u, İbrahîm soyunu ve İmrân soyunu seçti, âlemlere üstün etti....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere üstün kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçek şu ki Allâh, Adem'i, Nuh'u, İbrahim neslini,
İmran
neslini (kendi devirlerindeki) insanların üstüne seçip, arındırdı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Âdem’e, Nûh’a, İbrahim ailesine ve nesline,
İmran
ailesine, âlemler, insanlar üzerinde seçkin bir yer verdi....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini seçip alemlere üstün kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini alemler üzerine seçti;...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçekten Allah, Âdem’i, Nûh’u, İbrahim hânedânını ve İmrân ailesini âlemler üzerine seçkin kıldı (soylarını peygamber yaptı.)...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Allah, Adem'i, Nuh'u, Ibrahim ailesini, Imran ailesini birbirinin soyundan olarak alemlere tercih etti. Allah isitendir, bilendir....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Şüphesiz ki Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrahim hanedanını ve İmrân ailesini seçip (kendi çağlarındaki) hanedan ve milletlere üstün kıldı. Bunlar birbirinden gelme aynı soydandır. Allah işiten ve bilendir....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini,
İmran
ailesini birbirinin soyundan olarak alemlere tercih etti. Allah işitendir, bilendir....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Allah birbirinden gelme bir nesil olarak Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere üstün kıldı. Allah işiten ve bilendir....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
ALLAH Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini halkların arasından (elçi olarak) seçti....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçek Allah, Ademi ve Nuhu ve âli İbrahimi ve âli Imrânı süzdü: âlemîn üzerine ıstıfa buyurdu...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u ve İbrahim ailesiyle
İmran
hanedanını süzüp alemler üzerine seçti....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve
İmran
soyunu âlemler üzerine seçkin kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini seçerek alemlere üstün kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçek şu ki, Tanrı, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini alemler üzerine seçti;...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Gerçek, Allah Âdemi, Nuhu, İbrahim haanedânını, İmrân ailesini — hepsi de birbirinden (gelme) tek bir zürriyyet olarak — âlemlerin üzerine mümtaz kıldı. Allah hakkıyle işidici, kemâliyle bilicidir. ...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Muhakkak ki Allah, Âdem’i, Nûh’u ve İbrâhîm hânedânı ile Âl-i İmrân’ı(
İmran
kızı Meryem ve Îsâ’yı) birbirinden gelen bir zürriyet olarak âlemler üzerine seçkin kıldı. Allah ise, Semî' (hakkıyla işiten)dir, Alîm (hakkıyla bilen)dir....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Şüphe yok ki Allah, Ademi, Nuh'u, İbrahim soyunu ve
İmran
soyunu seçti. Alemlere üstün kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçek şu ki Allah, Adem'i ve Nuh'u, İbrahim Soyunu ve
İmran
Soyunu bütün insanlığın üzerinde bir konuma çıkardı,...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Şüphe yok ki, Allah Teâlâ Âdem'i, Nûh'u, İbrahim'in âlini ve İmrân'ın âlini âlemler üzerine mümtaz kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Âdem'i, Nuh'u, İbrahim âilesini ve
İmran
âilesini âlemlere tercih etmiş, üstün kılmıştır....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Allah; Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini (birbirlerinin soyu olarak) toplumlar üzerine seçkin kıldı. Allah, hakkıyla işiten ve hakkıyla bilendir....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33-34) Gerçek şu ki Allah Âdem’i, Nûh’u, İbrâhim ailesi ile
İmran
ailesini, birbirinden gelen tek zürriyet halinde bütün insanlardan süzüp onlara üstün kılmıştır. Allah semî’dir, alîmdir (her şeyi hakkıyla işitir, mükemmel tarzda bilir)....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allâh Âdem'i, Nûh'u, İbrâhim âilesini ve İmrân âilesini seçip âlemlere üstün kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini alemler üzerine seçti;...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Âdem'i, Nuh'u, İbrahim'in ailesini ve İmrân ailesini âlemlere seçkin kıldı....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah; Âdem'i, Nûh'u, İbrahim Ailesi'ni,
İmran
Ailesi'ni seçerek âlemlere üstün kılmıştır;...
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nûh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve
İmran
ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Allah, Adem'i, Nuh'u, Ibrahim ailesini, Imran ailesini birbirinin soyundan olarak alemlere tercih etti. Allah isitendir, bilendir....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Şüphesiz ki Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrahim hanedanını ve İmrân ailesini seçip (kendi çağlarındaki) hanedan ve milletlere üstün kıldı. Bunlar birbirinden gelme aynı soydandır. Allah işiten ve bilendir....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini,
İmran
ailesini birbirinin soyundan olarak alemlere tercih etti. Allah işitendir, bilendir....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Allah birbirinden gelme bir nesil olarak Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere üstün kıldı. Allah işiten ve bilendir....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Gerçek, Allah Âdemi, Nuhu, İbrahim haanedânını, Imrân ailesini — hepsi de birbirinden (gelme) tek bir zürriyyet olarak — âlemlerin üzerine mümtaz kıldı. Allah hakkıyle işidici, kemâliyle bilicidir. ...
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Muhakkak ki Allah, Âdem’i, Nûh’u ve İbrâhîm hânedânı ile Âl-i İmrân’ı(
İmran
kızı Meryem ve Îsâ’yı) birbirinden gelen bir zürriyet olarak âlemler üzerine seçkin kıldı. Allah ise, Semî' (hakkıyla işiten)dir, Alîm (hakkıyla bilen)dir....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Allah; Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve
İmran
ailesini (birbirlerinin soyu olarak) toplumlar üzerine seçkin kıldı. Allah, hakkıyla işiten ve hakkıyla bilendir....
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33-34) Gerçek şu ki Allah Âdem’i, Nûh’u, İbrâhim ailesi ile
İmran
ailesini, birbirinden gelen tek zürriyet halinde bütün insanlardan süzüp onlara üstün kılmıştır. Allah semî’dir, alîmdir (her şeyi hakkıyla işitir, mükemmel tarzda bilir)....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İz kâlet imraetu ımrâne rabbi innî nezertu leke mâ fî batnî muharraran fe tekabbel minnî, inneke entes semîul alîm(alîmu). ...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
1.
iz kâlet
: demişti
2.
imraetu ımrâne
: İmrân'ın kadını
3.
rabbi
: Rabbim
4.
in-nî
: muhakkak ki ben
<...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmrân'ın eşi (Hanne): "Rabbim ben, karnımda olanı (doğacak çocuğumu), hür olarak senin için (yalnız sana itaat ve ibadet etsin diye) nezrettim (adadım). Artık (onu) benden kabul buyur. Muhakkak ki Sen Semi'sin (en iyi işitensin), Alîm'sin (en iyi bilensin)." demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani,
İmran
’ın karısı, “Rabbim! Karnımdaki çocuğu sırf sana hizmet etmek üzere adadım. Benden kabul et. Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
An o zamanı ki İmrân'ın zevcesi, yâ Rabbi demişti, karnımdakini, azatlı bir kul olmak üzere sana adadım, kabul et. Şüphe yok ki sen duyarsın, bilirsin....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmrân'ın karısı şöyle demişti: "Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin."...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani
İmran
'ın karısı: "Rabbim karnımdaki çocuğu herhangi bir şarta bağlı olmaksızın sana adadım; benden kabul buyur. Muhakkak ki sen, Semi'sin, Aliym'sin. "...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmran
’ın karısı: 'Rabbim, karnımdakini hür, baskılara boyun eğmeyen, samimi bir kul olarak Sana, Senin mabedine adadım. Adağımı kabul buyur. Sen, sadece Sen niyazımı işitiyor, niyetimi biliyorsun.' dedi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani
İmran
'ın hanımı: 'Ey Rabbim! Karnımda olanı dünya meşguliyetlerinden uzak olarak sana adadım. Onu benden kabul eyle. Şüphesiz sen duyansın, bilensin' demişti. [4]...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani
İmran
'ın karısı: "Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen" demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
(Îsa’nın büyükannesi olan)
İmran
’ın zevcesi şöyle demişti: “- Ey Rabbim, karnımdakini dünya meşguliyetlerinden beri olarak sana adadım. Böylece adağımı kabul buyur. Muhakkak ki sen, benim adadığımı hakkıyla işitici ve niyyetimin ne olduğunu kemâliyle bilicisin.”...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Imran'in karisi: «Ya Rabbi! Karnimda olani, sadece sana hizmet etmek uzere adadim, benden kabul buyur, dogrusu isiten ve bilen ancak Sensin» demisti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani imrân'ın karısı: «Rabbim ! karnımdakini her kayıttan uzak sadece ibâdette bulunmak üzere sana adadım. Bunu benden kabul buyur. Şüphesiz ki sen, sen her şeyi işitirsin, bilirsin,» demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmran
'ın karısı: 'Ya Rabbi! Karnımda olanı, sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur, doğrusu işiten ve bilen ancak Sensin' demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmrân'ın karısı şöyle demişti: «Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin.»...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmran
'ın karısı demişti ki: 'Rabbim, karnımdaki (bebeği) tamamiyle sana adadım, adağımı kabul buyur. Sen İşitensin, Bilensin.'...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Imranın haremi dediği vakit: «Ya rabbi! ben karnımdakini her kayıddan azade olarak sana adadım, hemen kabul buyur benden, çünkü bir sensin işiden bilen sen»...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmran
'ın karısı: «Ya Rab! Ben karnımdakini kayıtsızca sana adadım, hemen kabul et bunu benden; çünkü sadece Sensin işiten, bilen Sen!» dedi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmran
'ın karısı: «Rabbim, karnımdakini tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin.» demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani,
İmran
'ın karısı 'Rabbim, karnımdaki çocuğu, her türlü endişeden arınmış olarak sırf sana adadım, O'nu benden yana kabul buyur. Hiç , kuşkusuz sen işiten ve bilensin' dedi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani
İmran
'ın karısı : "Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten, bilen Sensin Sen" demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani İmrân'ın karısı: «Rabbim, karnımdakini azadlı bir kul olarak sana adadım. Benden olan bu (adağ) ı kabul et. Şübhesiz (niyazımı) hakkıyle işiden, (niyyetimi) kemâliyle bilen Sensin Sen» demişdi. ...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman İmrân’ın hanımı (Hanne) şöyle demişti: 'Rabbim! Gerçekten ben karnımdakini (ibâdet için) âzâd edilmiş (bir köle) olarak sana adadım, artık benden kabûl buyur! Şübhesiz ki Semî' (her niyâzı işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak sensin!'...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani,
İmran
'ın karısı: Rabbım karnımdakini hür olarak Sana adadım, benden kabul buyur. Doğrusu Sensin Sen, Semi, Alim, demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Bir vakit
İmran
ailesinden bir kadın, "Ey Rabbim! Rahmimdeki (çocuğumu) Senin hizmetine adayacağıma söz veriyorum. Benden bunu kabul et: Doğrusu, yalnız Sen, her şeyi duyan, her şeyi bilensin!" diye (Rabbine) seslenmişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Yâd et ki, İmrân'ın refikası: «Yarabbi! Ben karnımda olanı azadlı bir köle olarak Sana nezrettim. İmdi bunu benden kabul buyur. Şüphe yok ki hakkıyla işitici Sen'sin, kemaliyle bilici Sen'sin» demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani
İmran
'ın karısı şöyle demişti: “Ey Rabbim! Karnımda olanı azatlı bir kul olarak sırf sana (hizmet etmek üzere) adadım, bunu benden kabul buyur. Şüphesiz ki işiten ve bilen ancak sensin. ”...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani
İmran
’ın karısı: -Rabbim karnımda olanı sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur. Şüphesiz sen, hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani bir vakit
İmran
’ın hanımı şöyle demişti: "Ya Rabbî, karnımda taşıdığım çocuğumu sana adadım, her türlü bağdan âzade olarak senin yoluna hizmet edecektir. Adağımı lütfen kabul buyur. Şüphesiz (duaları işiten, niyetleri bilen) semî ve alîm yalnız Sen’sin!"...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmrân'ın karısı demişti ki: "Rabbim, karnımda olanı tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin."...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani
İmran
'ın karısı: «Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten, bilen Sensin Sen.» demişti....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani, İmrân'ın hanımı, 'Yâ Rabbi,' demişti, 'karnımdakini Senin hizmetine adadım; kabul et. Sen herşeyi işiten, herşeyi bilensin.'...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani,
İmran
'ın karısı şöyle demişti: "Rabbim, karnımdakini özgür bir biçimde sana adadım; onu benden kabul et. Kuşkusuz sen, evet sen, herşeyi duyan, herşeyi bilensin."...
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
İmran
’ın zevcesi (Hanne) çocuk doğurunca, Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bildiği halde:”- Ey Rabbim, onu kız doğurdum. (Mâbede hizmet için) erkek, kız gibi değildir. Bununla beraber, ben onun adını (Allah’ın kulu mânasına) Meryem koydum. İşte ben onu ve zürriyetini koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum” dedi....
Hicr Suresi, 26. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
halaknâ
: biz yarattık
3.
el insâne
: insan
4.
min
: ...den
...
Hicr Suresi, 28. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
rabbu-ke
: senin Rabbin
3.
li el melâiketi
: meleklere
4.
in-nî
: muhakkak ben
<...
Hədid Suresi, 19. Ayet:
Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allâh'a ve Rasûlüne iman edenlere gelince, işte onlar sıddıkların ve Rablerinin indînde şehîdlerin (Âl-u
İmran
: 18'de belirtilen şehâdet; halk anlayışına göre şehit değil. A. H. ) ta kendileridirler! Onların mükâfatları ve nûrları vardır (hem Nebiye hem Rasûle iman etmişler). . . Hakikat bilgisini inkâr edenler ve varlıklarındaki Esmâ işaretlerimizi yalanlayanlar var ya, işte onlar cahîm (cehennem)in ashabıdırlar....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Ve meryemebnete ımrânelletî ahsanet fercehâ fe nefahnâ fîhi min rûhınâ ve saddekat bi kelimâti rabbihâ ve kutubihî ve kânet minel kânitîn(kânitîne)....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
1.
ve meryem(e)
: Meryem
2.
ibnete
: kızı
3.
imrâne
: imran
4.
elletî
: ki o
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İmran
'ın kızı Meryem ki, onun iffeti ahsendi. Bu sebeple onun içine Ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. Ve o, kanitin olanlardan oldu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan
İmran
kızı Meryem’i de (inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Ve
İmran
kızı Meryem'le örnek getirmede ki o, ırzını korumuştu, derken biz, ona rûhumuzdan üfürmüştük ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını gerçekleştirmişti ve o, itâat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İffetini korumuş olan,
İmran
kızı Meryem'i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İffetini bir kale gibi koruyan
İmran
kızı Meryem de. . . Onun içinde ruhumuzdan nefhettik (açığa çıkardık). Rabbinin, Kelimelerindeki Esmâ'sıyla varlığını ve Kitaplarını (Bilgilerini) tasdik etti ve teslim olup itaat edenlerden oldu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İffetini, kale gibi koruyan, beline sahip olan İmrân’ın kızı Meryem’i de, Allah, iman edenlerin ibret alması için iffet numunesi gösterdi. Biz rahmetimizle varettiğimiz düzenin bir bölümü olan ruhumuzdan nûranî dalgalar halinde Îsâ’nın bütün hücrelerine ruh yayarak hayat verdik, onu bilinçlendirdik. Meryem, Rabbinin kanunlarını, mûcizelerini, kudretinin delillerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edip, boyun eğenlerden, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılanlarda...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Imran kızı Meryem'i de (örnek verir) ki, o ırzını korudu, biz de ona ruhumuzdan üfledik. O, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını doğruladı ve gönülden boyun eğenlerden oldu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İmran
'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Bir de
İmran
’ın kızı Meryem’i (misal yaptı) ki, ırzını pek sağlam korumuştu. Biz de ona ruhumuzdan, (vasıtasız olarak yarattığımız ruhdan) üfledik, intikal ettirdik. O, Rabbinin bütün dinî hükümlerini ve kitablarını tasdik etti. Hem o, ibadete devam edenlerden idi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Mahrem yerini korumus olan Imran kizi Meryem de bir misaldir. Ona ruhumuzdan uflemistik; Rabbinin sozlerini ve kitablarini tasdik etmisti; o, Bize gonulden itaat edenlerdendi. *...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
(Allah), imrân kızı Meryem'i de misâl verir; o ki, iffet ve namusunu korumuştu. Biz de ona kendi ruhumuzdan üflemiştik. O Rabbının sözlerinin ve kitaplarının doğruluğunu bilip kabul etmiş ve umut bağlayıp itaat edenlerden olmuştu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Mahrem yerini korumuş olan
İmran
kızı Meryem de bir misaldir. Ona ruhumuzdan üflemiştik; Rabbinin sözlerini ve kitablarını tasdik etmişti; o, Bize gönülden itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İffetini korumuş olan,
İmran
kızı Meryem'i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Ve
İmran
kızı Meryem de... O, iffetini korudu, biz de ruhumuzdan ona üfledik. O Rabbinin kelimelerine ve kitaplarına inandı; itaat edenlerden oldu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Bir de Imranın kızı Meryemi ki ırzını pek sağlam korudu, fakat biz ona ruhumuzdan nefh ettik, hem rabbının kelimâtını ve kitablarını tasdık etmişti, hem «kanitîn»den idi...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Bir de iffetini pek sağlam korumuş olan Imran kızı Meryem'i (misal verdi). Biz ona ruhumuzdan üfledik; o, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti ve içtenlikle itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Irzını korumuş olan, İmrân kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Irzını korumuş olan,
İmran
kızı Meryem'i de Allah misal verdi. Biz, onun içine ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini, kitaplarını tasdik etti. Ve o gönülden itaat etti....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İmran
'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece biz ona ruhumuzdan üfledik. O da rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (rabbine) gönülden bağlı olanlardandı....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Namusunu muhkem bir kal'a gibi muhaafaza eden
İmran
kızı Meryemi de (Allah bir misâl olarak irâd buyurdu). Biz bundan dolayı ona Ruuhumuzdan üfürdük. O, Rabbinin kelimelerini ve kitablarını tasdıyk etdi. (Rabbine) itaat (de sebat) edenlerdendi o. ...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Irzını korumuş olan İmrân kızı Meryem’i de (misâl gösterdi); artık ona(yarattığımız) rûhumuzdan (Cebrâil vâsıtasıyla) üfledik; (o,) Rabbisinin kelimelerini(hükümlerini) ve kitablarını tasdîk etti ve itâat edenlerden oldu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Mahrem yerini korumuş olan
İmran
kızı Meryem'i de. Ona ruhumuzdan üflemiştik de Rabbının sözlerini ve kitablarını tasdik etmişti. Ve o, gönülden itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Ve
İmran
'ın kızı Meryem(in kıssasını Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanların diğer bir örneği yaptık): O iffetini korumuştu, bunun üzerine Biz onun (rahmindeki)ne ruhumuzdan üflemiştik ve Meryem Rabbinin sözlerinin ve (böylece,) vahyettiklerinin doğruluğunu kabul etmiş ve samimiyetle bağlananlardan biri olmuştu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Ve
İmran
'ın kızı Meryem'i de bir (misal olarak irad ederiz ki) iffetini metin bir kal'a gibi korumuştu, artık O'na ruhumuzdan üfürdük ve Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti ve itaat edenlerden olmuş oldu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Irzını korumuş olan
İmran
kızı Meryem de bir misaldir. Biz ona ruhumuzdan üflemiştik. Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti. O bize gönülden itaat edenlerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Namusunu koruyan
İmran
’ın kızı Meryem'i de... Ona ruhumuzdan üflemiştik. O da Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti. O, itaatkarlardan biri idi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Bir de
İmran
’ın kızı Meryem’i misal getirir. Meryem, iffet ve namusunu korudu. Biz ona Ruhumuzdan üfledik. O da Rabbisinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti ve gönülden itaat edenlerden oldu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
(Yine Allâh)
İmran
'ın kızı Meryem'i de (misâl verdi). O ırzını korumuştu, biz de on(un rahmin)e ruhumuzdan üflemiştik. O, Rabbinin kelimelerini ve Kitaplarını doğrulamış ve gönülden itâ'at edenlerden olmuştu....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İmran
'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece biz de ona kendi ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Bir de
İmran
kızı Meryem ki, iffetini korumuş, Biz de ona ruhumuzdan üflemiştik. O Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti ve Allah'a gönülden itaat eden kimselerdendi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan
İmran
kızı Meryem'i de örnek verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi de içten bağlananlardan oldu....
Məaric Suresi, 33. Ayet:
Onlar ki, şehâdetlerinde kaîmlerdir ("ŞehidAllâhu ennehu. . . "Âl-u
İmran
: 18. âyetine atıf. A. H. )!...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
(33,34) Şüphesiz Allah, Âdem'i, Nûh'u, İbrâhîm ailesini ve İmrân ailesini –birbirinin soyundan olmak üzere– âlemler üzerine seçkin kıldı. Ve Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir. ...
Ali-İmran Suresi, 34. Ayet:
(33,34) Şüphesiz Allah, Âdem'i, Nûh'u, İbrâhîm ailesini ve İmrân ailesini –birbirinin soyundan olmak üzere– âlemler üzerine seçkin kıldı. Ve Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir. ...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Hani bir zaman İmrân'ın karısı: “Rabbim! Kesinlikle ben, karnımdakini tam hür olarak senin için adadım. Sen de benden kabul et, şüphesiz Sen en iyi işitensin, en iyi bilensin” demişti. ...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan İmrân kızı Meryem'i de örnek verdi. İşte Biz onu vahyimizle az da olsa bilgilendirdik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayıp uyguladı ve sürekli saygıda duranlardan oldu. ...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah Adəmi, Nuhu, İbrahimin ailəsini və
İmran
ailəsini aləmlər üzərinə seçilmiş etdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
İmran
ın zövcəsi (Hannə): ‘Rəbbim, mən bətnimdə olanı (doğulacaq uşağımı) hür (azad) olaraq sənin üçün (tək Sənə itaət və ibadət etsin deyə) nəzir etdim. Artıq onu məndən qəbul buyur. Şübhəsiz ki, Sən Səmisən (ən yaxşı eşidənsən), Alimsən (ən yaxşı bilənsən).’ demişdi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
İmran
ın qızı Məryəm çox iffətli idi. Bu səbəblə Ona Ruhumuzdan üflədik. O, Rəbbinin kəlmələrini və kitablarını təsdiq etdi. O, qanitin olanlardan oldu....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Adəmi, Nuhu, İbrahimin nəslini və
İmran
ın nəslini seçib aləmlərdən üstün etdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman
İmran
ın arvadı demişdi: “Ey Rəbbim! Mən bətnimdəkini Sənə qul olmaq üçün nəzir etdim. Məndən qəbul et! Həqiqətən, Sən Eşidənsən, Bilənsən”....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Həmçinin ismətini qoruyan
İmran
qızı Məryəmi də (misal çəkdi). Biz onun (paltarının yaxasında olan kəsiyinə) Öz ruhumuzdan üfürdük. O, Rəbbinin Sözlərini və Onun Kitablarını təsdiq etdi və itaət edənlərdən oldu....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Həqiqətən, Allah seçdi Adamı: və Nuhu və ailəsini Ibrahimin və ailəsini Imranın üzərində aləmlərin,...
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Onda dedi övrəti Imranın: «Rəbbim! Həqiqətən, mən nəzir etdim Sənin üçün, nə ki, bətnimdədir, azad olduqda. Və qəbul et məndən! Həqiqətən, Sən - Sən Səmisən, Alimsən!»...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Və Məryəm – Imranın qızı, hansı ki, öz nəfsini və namusunu qorudu. Üfürdük ona Öz ruhumuzdan və sədaqətli oldu Rəbbinin kəlmələrilə və kitabları ilə və mütilərdən oldu!...
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
H?qiq?t?n Allah Ad?mi, Nuhu, Ibrahimin ail?sini v? Imran?n ail?sini (oz zamanlar?ndak?) butun al?md?kil?rd?n ustun etdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
(Yada sal) o zaman(?) ki, Imran?n zovc?si dedi: «Ey R?bbim, m?n S?n? n?zr etmis?m ki, b?tnimd? olan azad olsun (h?r bir m?sguliyy?td?n azad olaraq Beytul-Muq?dd?sd? xidm?t etm?y? m?xsus olsun). Odur ki, m?nd?n q?bul et. Cunki S?n esid?n v? bil?ns?n! (Beytul-Muq?dd?sin xidm?tcisi oglan olmal? idi. Imran?n zovc?si d? b?tnind?kinin oglan olmas?n? guman edirdi.)...
Ənfal Suresi, 9. Ayet:
O zaman (Bədr müharibəsi meydanında) Rəbbinizdən kömək istəyirdiniz. Beləliklə, (Allah) sizin duanızı qəbul etdi ki: «Mən mütləq sizə arxaları ilə minləri gətirən min mələklə kömək edəcəyəm (və mələklərin sayı ümumilikdə üç min oldu ki, beş minə qədər nəzərdə tutulmuşdular. Ali-
İmran
surəsinin 124-125-ci ayələrinə müraciət edin)....
Ənfal Suresi, 44. Ayet:
Və (xatırla) o zaman(ı) ki, onlarla üz-üzə gəldiyiniz vaxt, Allah (öz əzəli elmi və mütləq iradəsi əsasında) olacaq işi gerçəkləşdirməsi üçün (ilk baxışda) onları sizin gözlərinizdə az göstərir və sizi onların gözlərində azaldırdı (hərçənd, döyüş əsnasında iş əksinə oldu. Ali-
İmran
surəsinin 12-ci ayəsinə müraciət edin). Bütün işlər (və varlıq aləminin bütün hadisələri nəticələrin səbəblərə qayıtması qanununa uyğun olaraq, mütləq səbəb olan) Allaha qayıdır....
Kəhf Suresi, 60. Ayet:
Və (yada sal) o zaman(ı) ki, (
İmran
ın oğlu və İsrail övladlarının peyğəmbəri) Musa şagirdinə (öz canişini Nunun oğlu Yuşəyə) dedi: «Mən iki dənizin qovuşduğu yerə çatana və ya uzun bir müddət yol qət edənə kimi getməkdən dayanmayacağam»....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Habelə öz namusunu (iffətini) qoruyan
İmran
qızı Məryəmi də (məsəl çəkdi). Biz ona Öz ruhumuzdan (Bizim iradəmizlə vücud tapan ruhdan) üfürdük (İsa onun bətnində yarandı) və Rəbbinin kəlmələrini (vəhy olaraq peyğəmbərlərlə danışdıqlarını) və Onun (səmavi) kitablarını (və Lövhi - Məhfuzunu) təsdiq etdi və o Allaha itaət edənlərdən idi....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah Adəmi, Nuhu, İbrahim ailəsini (soyunu) və
İmran
ailəsini (soyunu) seçib cümlə aləmlərdən üstün etdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Bir vaxt
İmran
ın zövcəsi: “Rəbbim! Bətnimdəki uşağı sırf xidmət etməsi üçün nəzir etdim. Məndən qəbul et. Şübhəsiz ki, sən haqqı ilə eşidənsən, haqqı ilə bilənsən”, – demişdi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Allah namusunu möhkəm qoruyan və bizim də ona ruhumuzdan üfürdüyümüz, Rəbbinin kəlmələrini və kitablarını təsdiq edən
İmran
qızı Məryəmi də (inananlara) misal çəkdi. O, itaət edənlərdən idi....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Allah Adəmi, Nuhu, İbrahim ailəsini və
İmran
ailəsini aləmlər [insanlar] üzərinə seçdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman
İmran
ın zövcəsi demişdi: "Rəbbim! Mən bətnimdəkini ancaq Sənə xidmət üçün nəzir etmişəm. Məndən qəbul et! Sən ki, hər şeyi eşidənsən, bilənsən!"...
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
(Allah) öz namusunu, ismətini qoruyan
İmran
qızı Məryəmin də (məsəlini çəkir). Biz ona Öz ruhumuzdan üfürdük. O, öz Rəbbinin sözlərini və kitablarını doğru hesab etdi və itaət edənlərdən oldu....
Ali-İmran Suresi, 33. Ayet:
Şübhəsiz, Allah Adəmi, Nuhu, İbrahim ailəsini və
İmran
ailəsini aləmlər üzərində seçilmiş [üstün] etdi....
Ali-İmran Suresi, 35. Ayet:
Bir zaman
İmran
ın arvadı: "Ey Rəbbim! Həqiqətən mən, bətnimdəkini tam azad olaraq sənin üçün nəzir edirəm. Sən də məndən qəbul et, şübhəsiz Sən ən yaxşı eşidənsən, ən yaxşı bilənsən" demişdi....
Təhrim Suresi, 12. Ayet:
Və Allah, ismətini bir qala kimi qoruyan
İmran
qızı Məryəmi də misal çəkdi. Biz ona vəhyimizlə az da olsa elm verdik.[#398] O da Rəbbinin sözlərini və kitablarını təsdiqləyib tətbiq etdi və daim ehtiram göstərənlərdən oldu....