Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Allah, iman eden ve salihatı yapanları, içinden ırmaklar akan Cennetlere koyacak. Onlar, orada altından bilezikler ve inciler ile süslenirler. Elbiseleri ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onların girecekleri yer Adn Cennetleridir. Orada, altından bilezik ve incilerle süslenecekler. Giysileri ise ipektendir....
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed, Allah'ın Resulüdür. Onunla beraber olanlar, Kafirlere karşı sert, birbirlerine çok merhametlidirler. Onları; rüku ederken, secde ederken ve Allah'tan bağışlanma ve hoşnutluk isterlerken görürsün. Onların belirtileri, yüzlerindeki secde izleridir. İşte bunlar, onların Tevrat'taki örnekleridir. İncil'deki örnekleri de filizini yarıp çıkaran, sonra onu güçlendirerek kalınlaşıp, gövdesi üzerinde yükselen ekin gibidir. Bu, ekincilerin hoşuna gider. Allah, Kafirlere onlarla üzüntü ...
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Ölümsüz gençler aralarında dolaşırlar. Onları gördüğünde, saçılmış inciler sanırsın....
Ali-İmran Suresi, 3. Ayet:
Nezzele aleykel kitâbe bil hakkı musaddikan limâ beyne yedeyhi ve enzelet tevrâte vel incîl(incîle). ...
Ali-İmran Suresi, 3. Ayet:
1.
nezzele
: parça parça, kısım kısım indirdi
2.
aleyke
: sana
3.
el kitâbe
: kitap
4.
bi el hakkı
: hak ile
<...
Ali-İmran Suresi, 48. Ayet:
Ve yuallimuhul kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle). ...
Ali-İmran Suresi, 48. Ayet:
1.
ve yuallimu-hu
: ve ona öğretecek
2.
el kitâbe
: kitabı
3.
ve el hikmete
: ve hikmeti
4.
ve et tevrâte ve el incîle
...
Maidə Suresi, 46. Ayet:
Ve kaffeynâ alâ âsârihim bi îsebni meryeme musaddıkan limâ beyne yedeyhi minet tevrâti ve âteynâhul incîle fîhi huden ve nûrun ve musaddıkan limâ beyne yedeyhi minet tevrâti ve huden ve mev’ızeten muttekîn(muttekîne)....
Maidə Suresi, 46. Ayet:
1.
ve kaffeynâ
: ve gönderdik
2.
alâ âsâri-him
: onların izleri üzerine, aynı esaslarla
3.
bi îsâ ibni meryeme
: Hz. Meryem'in oğlu İsa'yı (a.s.)
4.
Maidə Suresi, 47. Ayet:
O halde İncile uyanlar, Allahın onunla vahyettikleri doğrultusunda hüküm versinler: Kim Allahın indirdiği ile hükmetmezse işte onlardır gerçek fasıklar!...
Maidə Suresi, 66. Ayet:
Ve lev ennehum ekâmût tevrâte vel incîle ve mâ unzile ileyhim min rabbihim le ekelû min fevkıhim ve min tahti erculihim. Minhum ummetun muktesıdeh(muktesıdetun) ve kesîrun minhum sâe mâ ya’melûn(ya’melûne). ...
Maidə Suresi, 66. Ayet:
1.
ve lev enne-hum
: ve eğer onlar ...olsaydı
2.
ekâmû
: ikâme ettiler, gereği gibi uyguladılar
3.
et tevrâte
: Tevrat
4.
ve el...
Maidə Suresi, 66. Ayet:
eğer onlar Tevrata, İncile ve Rableri tarafından kendilerine indirilmiş olan bütün (vahiy)lere uymuş olsalardı, gökyüzünün ve yerin tüm nimetlerinden yararlanırlardı. Onların bir kısmı doğru bir yol tutarlar; çoğuna gelince, yaptıkları ne kötüdür onların!...
Maidə Suresi, 68. Ayet:
Kul yâ ehlel kitâbi! lestum alâ şey’in hattâ tukîmût Tevrâte vel
İncîle
ve mâ unzile ileykum min rabbikum ve le yezîdenne kesîren minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufr(kufren), fe lâ te’se alâl kavmil kâfirîn(kâfirîne)....
Maidə Suresi, 68. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ ehli el kitâbi
: ey kitap ehli, kitab sahipleri!
3.
lestum alâ şey'in
: siz bir şey üzerinde değilsiniz
4.
Maidə Suresi, 68. Ayet:
De ki: "Ey Kitab-ı Mukaddesin takipçileri! Siz, Tevrata, İncile ve Rabbiniz tarafından size indirilen her şeye (tam olarak) uymadıkça inançlarınızı sağlam bir temele oturtmuş olmazsınız! Fakat (ey Peygamber,) Rabbin tarafından sana indirilenler, onların çoğunu kibirli küstahlıklarında ve inkarcılıkta daha inatçı yapacaktır. Ama hakikati inkar eden insanlara üzülme:...
Maidə Suresi, 110. Ayet:
İz kâlellâhu yâ îsebne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehl(kehlen), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun)....
Maidə Suresi, 110. Ayet:
1.
iz kâle
: demişti
2.
allâhu
: Allâh (cc.)
3.
yâ îsâ ibne meryeme
: ey Meryem oğlu İsâ (as.)
4.
uzkur ni'metî
: ...
Tövbə Suresi, 100. Ayet:
Sâbikunun birincileri Mühacirîn ve Ensar ve ihsan ile onların ardınca gidenler, Allah onlardan razı oldu onlar da Allahtan razı oldular ve onlara altlarında nehirler akar cennetler hazırladı ki içlerinde ebeden muhalled olacaklar, işte fevzi azîm, bu...
Tövbə Suresi, 100. Ayet:
Sâbikun’un, (İslâm’a olan hizmetleriyle öne geçenlerin) birincileri olan Muhâcirler ve Ensâr ile onlara güzelce tâbi' olanlar var ya, Allah onlardan râzı olmuştur ve(onlar da) O’ndan râzı olmuşlardır ve (Allah) onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler hazırlamıştır; orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. İşte büyük kurtuluş budur!...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
(Ey Muhammed!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: “Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. Yine, “Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir” diyecekler. Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir.” De ki: “Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O hâlde, onlar hakkında (Kur’an’daki) apaçık tartışma(yı aktarmak)dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.”...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Diyecekler ki onlar üçtü, dördüncüleri, köpekleri ve beş tâneydi onlar, altıncıları köpekleri; fakat bu sözler, ortada olmayan hedefe boşuna taş atmak ve diyecekler ki yedi taneydi onlar, sekizincileri köpekleri. De ki: Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir, onları pek az kişi bilir ancak. Artık sen de onlar hakkında sana açıkladığımıza râzı ol da fazla münâkaşaya, mübâhaseye girişme ve onlara dâir kitap hakkında bir hüküm dilemeye kalkışma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
"Üçtür, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. . . "Beştir, altıncıları köpekleridir" diyecekler. . . Ki bu gaybı taşlamaktır (bilmedikleri hakkında atıp tutmaktadırlar)! "Yedidir, sekizincileri köpekleridir" derler. . . De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. . . Onları bilen azdır". . . Onlar hakkında fikir alışverişi haricinde tartışma! Onlar hakkında, onlardan hiç kimseye de bir şey sorma!...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
'Onlar üç kişidirler, dördüncüleri de köpekleridir' diyecekler. Yine: 'Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir' diyecekler. (Yaptıkları) gayba taş atmaktır. 'Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir' diyecekler. De ki: 'Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Pek az kimseden başkası onları bilmez.' Artık onlar hakkında açık bir tartışmadan başka tartışmaya girme ve onlar hakkında onlardan (kitap ehlinden) kimseye bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
(Ehl-i kitab, Hz. Peygamber Aleyhisselâmın huzurunda): “- Yiğitlerin sayısı üçtür, dördüncüleri de köpekleridir.” diyecekler; “-Sayıları beştir, altıncıları da köpekleridir.” diyecekler ve gayb için zanda bulunacaklar. (Müminler de): “-bunlar yedi kimsedir, sekizincileri köpekleridir.” diyecekler. Ey Rasûlüm, sen, onlara de ki “-Rabbim, bunların sayısını daha iyi bilendir; kendilerini ancak pek az kimseler bilir. Artık bunlar hakkında zahiri bir münakaşadan başka bir münakaşa yapma (işi derinleş...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Karanliga tas atar gibi, «Magara ehli uctur, dordunculeri kopekleridir» derler, yahut,"Bestir, altincilari kopekleridir» derler, yahut «Yedidir, sekizincileri kopekleridir» derler. De ki: «Onlarin sayisini en iyi bilen Rabbim'dir. Onlari pek az kimseden baskasi bilmez.» Bunun icin, onlar hakkinda, bu kisaca anlatilanin disinda, kimseyle tartisma ve onlar, hakkinda kimseden bir sey sorma. *...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Mağaradakiler üçtür, dördüncüleri köpekleridir, derler. Beştir, altıncıları köpekleridir, derler. Bu, gaybe taş atmaktır. Kimi de, yedidir, sekizincileri köpekleridir, derler. De ki: Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onları pek az kimseden başkası bilmez. Onlar hakkında (şu) ortaya konulandan fazlasiyle tartışma ve onlar hakkında hiç kimseden bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Karanlığa taş atar gibi, 'Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir' derler, yahut, 'Beştir, altıncıları köpekleridir' derler, yahut 'Yedidir, sekizincileri köpekleridir' derler. De ki: 'Onların sayısını en iyi bilen Rabbim'dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.' Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anlatılanın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Tahminde bulunanların bazıları, 'Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir,' derken diğerleri de, 'Beştir, altıncıları köpekleridir,' diyecekler. Başkaları ise, 'Yedidir, sekizincileri köpekleridir,' diyecekler. De ki, 'Onların sayısını en iyi bilen Rabbimdir.' Onları bilen azdır. Onlarla yüzeysel olması hariç tartışmaya girme ve onlardan hiç kimseye de bu konuyu danışma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Üçtür, dördüncüleri köpekleri diyecekler, beştir, altıncıları köpekleri diyecekler, gayb taşlama, yedidir ve sekizincileri köpekleri diyecekler, de ki onların adedlerine rabbım a'lemdir, onları ancak pek azı bilir, artık bunlar hakkında kimse ile zâhiri bir münakaşadan başka münakaşa etme ve bunlar hakkında onlardan kimseye bir şey sorma...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
(Kimileri): «Üçtür. Dördüncüleri köpekleridir.» diyecekler; (kimileri de): «Beştir, altıncıları köpekleridir.» diyecekler. Her ikisi de gaybi taşlama=bilinmeyen şey hakkında tahmin yürütmektir. (Bir kısmı da): «Yedidir, sekizincileri köpekleridir.» diyecekler. De ki: «Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir; onları insanlardan ancak pek azı bilir.» Artık bunlar hakkında bildirilenin dışında bir tartışmaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye birşey sorma!...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Ey Muhammed, kimileri «Onlar üç kişi idi, dördüncüleri köpekleridir», kimileri «beş kişi idiler, altıncıları köpekleridir» diyeceklerdir. Bu sözler karanlığa taş atmaktır. Kimileri de «yedi kişi idiler, sekizincileri köpekleridir» diyeceklerdir. De ki; «Onların sayısını hepimizden iyi Rabb'im bilir.» Onlar hakkında derine dalan bir tartışmaya girme ve bu olay konusunda hiç kimseye bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
«(Sayıları) üçdür, dördüncüleri köpekleridir» diyecekler, «Beşdir, altıncıları köpekleridir» diyecekler. (İkisi de) ğaybı taşlamakdır. «Yedidir sekizincileri kelbleridir» diyecekler. Söyle ki: «Rabbim onların sayısını daha iyi bilendir. Onları (insanların) birazından başkası bilemez». O halde bunlar hakkında zaahirî bir münâkaşadan gayrı ile mücâdele etme. Bunlara dâir içlerinden hiç bir kimseden fetva da isteme. ...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
(Ehl-i kitâbın bir kısmı:) '(Onlar) üç (kişi)dir, dördüncüleri köpekleridir' diyecekler. Yine (bir kısmı): '(Onlar) beş (kişi)dir, altıncıları köpekleridir' diyecekler.(Hâlbuki bunlar) gayba (karanlığa) taş atmak kabîlindendir ve (mü’minler ise): '(Onlar)yedi (kişi)dir, sekizincileri köpekleridir' diyecekler. De ki: 'Rabbim, onların sayılarını en iyi bilendir! Onları ancak pek az kimseler bilir.' Öyle ise onlar hakkında (Kur’ân’da bildirilen) açık delillerin dışında münâkaşaya girme ve onlar hak...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Karanlığa taş atar gibi; üçtür, dördüncüsü köpekleridir, diyeceklerdir. Veya beştir, altıncıları köpekleridir, derler. Yahut: Yedidir, sekizincileri köpekleridir, derler. Onların sayısını en iyi bilen Rabbımdır, de. Onları pek az kimseden başkası bilmez. Bu yüzden onlar hakkında bu kısa anlatılanların dışında kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
(Ve çağlar sonra), bilemeyecekleri bir konuda gereksiz tahminlerde bulunarak, "onlar üç kişiydiler; dördüncüleri köpekleriydi", yahut "beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi", hatta "yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi" diyen kimseler çıkacak. De ki: "Onların sayısını en iyi Rabbim bilir! Zaten ancak çok az kimse onlar hakkında kayda değer bir şeyler bilmektedir. Bunun içindir ki, onlar hakkında, (kıssalarından çıkan) görünür dersin dışında, kimseyle tartışma(yın), ve onlar hakkında da...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Diyeceklerdir ki: «Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir» ve diyeceklerdir ki: «Beştir, altıncıları köpekleridir.» (Bu iki söz) Gayba taş atmaktır ve diyeceklerdir ki: «Yedidirler. Sekizincileri de köpekleridir.» De ki: «Onların adetlerini en ziyâde bilen Rabbimdir. Onları ancak pek azı bilir.» Artık onların hakkında zahiri bir mücadeleden başka münakaşada bulunma ve onlara dair bunlardan hiçbirinden bir fetva da isteme....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Karanlığa taş atarak, -Onlar üç kişi idiler, dördüncüleri köpekleriydi, diyecekler. Beş kişi idiler altıncıları köpekleriydi, diyecekler. Ya da yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi, diyecekler. De ki: -Onların sayısını en iyi Rabbim bilir. Onları çok az kimseden başkası bilmez. O halde, onlar hakkında açık olarak ortaya konandan başka bir şeyi tartışma. Onlar hakkında kimseye bir şey sorma!...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
İnsanların kimi: "Onlar, üç kişi idi, dördüncüleri de köpekleri idi." diyecekler. Bazıları da: "Beş kişi idiler, altıncıları da köpekleri idi." diyecekler. Bunlar, gayb hakkında tahmin yürütmekten ibarettir. Kimileri de: "Onlar yedi kişi olup sekizincileri de köpekleri idi." derler. De ki: "Onların sayısını tam tamına Rabbim bilir." Onlar hakkında bilgisi olan çok az kişi vardır. Öyleyse onlar hakkında, sathî tartışma dışında kimse ile münakaşa etme ve bu konuda ileri geri konuşanlardan da hiçbi...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Görülmeyene taş atar gibi: "Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler; "Beştir, altıncıları köpekleridir" diyecekler. "(Hayır,) Yedidir, sekizincileri köpekleridir.' diyecekler. De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onları bilen azdır." Onun için onlar hakkında, sathi tartışma dışında, derin münakaşaya girme ve onlar hakkında bunlardan hiçbirine bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
"Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi." diyecekler. Şunu da diyecekler: "Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi." Gaybı taşlamaktır/bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktır bu. Şöyle de derler: "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan, çok azdır." O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma....
Ənbiya Suresi, 82. Ayet:
Şeytanlar arasından da, onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk....
Ənbiya Suresi, 82. Ayet:
Şeytanlar arasından da, onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak Allah
2.
yudhılu ellezîne
: o kimseleri dahil eder
3.
âmenû
: âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler)
4.
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) ve salih amel işleyenleri (nefs tezkiyesi yapanları) altından nehirler akan cennetlere dahil eder. (Onlar), orada altın bileziklerle ve incilerle süslenirler. Orada onların libası (elbiseleri) ipektendir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz Allah, iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle süsleneceklerdir. Oradaki giysileri ise ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphe yok ki Allah, inanan ve iyi işlerde bulunanları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere koyar, orada altın bilezikler ve inciler takınıp bezenirler ve orada, elbiseleri de ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunanları, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Bunlar orada altın bileziklerle ve incilerle bezenirler. Orada giyecekleri ise ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Allah iman edip, İslâm’ın emirlerini, meşrû, hayırlı, faydalı işler yapanları, devamlı, bilinçli, amaçla örtüşen niyete dayalı, carî-kalıcı sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennet konaklarına koyacaktır. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada elbiseleri ise ipektendir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz Allah iman edip salih ameller işleyenleri altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. Orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Oradaki giysileri de ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)dir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz Allah, iman edip salih âmeller işleyenleri, (ağaçları) altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bilezikler ve incilerle süslenecekler. Elbiseleri de orada ipektir. (*) Dikkat!...Secde ayetidir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Dogrusu Allah, inanip yararli is isleyenleri, iclerinden irmaklar akan cennetlere koyar. Orada altin bilezikler ve inciler takinirlar. Oradaki elbiseleri de ipektendir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz ki Allah, imân edip iyi yararlı amellerde bulunanları, altlarından ırmaklar akıp duran Cennet'lere yerleştirir; orada altından (yapılmış) bileziklerle, incilerle süslenecekler ; oradaki elbiseleri ise İpektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Doğrusu Allah, inanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Orada altın bilezikler ve inciler takınırlar. Oradaki elbiseleri de ipektendir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunanları, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Bunlar orada altın bileziklerle ve incilerle bezenirler. Orada giyecekleri ise ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
ALLAH inanıp erdemli bir hayat sürenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere (bahçelere) sokar. Orada altın bilezikler ve inciler takınırlar. Orada giysileri de ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz Allah, iman edip iyi iyi işler yapanları, altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altın bilezikler ve incilerle süslenecekler; elbiseleri de orada ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz Allah iman edip yararlı iş işleyenleri, altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altın bilezikler ve inciler takınacaklar. Oradaki elbiseleri de ipektendir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Buna karşılık Allah, iman edip iyi ameller işleyenleri, altlarından çeşitli ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Orada altın bilezikler ve inciler takınırlar. Giydikleri elbiseler ipekten olur....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Hiç kuşkusuz Tanrı, inananları ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; oradaki elbiseleri ipek(ten)dir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şübhesiz ki Allah îman edib de güzel güzel amel (ve hareketlerde bulunanları altından ırmaklar akıb duran cennetlere sokacak. Orada bunlar altundan bileziklerle, incilerle bezenecekler. Orada giyecekleri de ipekdir. ...
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Muhakkak ki Allah, îmân edip sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar; orada altından bilezikler ve inciler takınırlar. Orada onların elbiseleri ise ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Muhakkak ki Allah; iman edip salih ameller işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Orada altun bilezikler ve inciler takınırlar. Ve oradaki elbiseleri ipektendir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
(Buna karşılık,) imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar orta koyanları Allah, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı hasbahçelere sokacaktır; orada onlar altın bilezikler ve inciler takınacaklar ve onların giyim kuşamları da ipekten olacak;...
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz ki Allah iman edip sâlih amellerde bulunanları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. Orada altın bilezikler takınırlar ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Allah, iman eden ve doğruları yapanları alt tarafından ırmaklar akan cennetlere koyar. Orada altın bilezik ve inciler takınırlar. Oradaki elbiseleri ise ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
İman edip makbul ve güzel işler yapanları ise Allah, içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştirecektir. Orada altın bilezikler ve incilerle bezenirler. Orada giyim kuşamları da ipekten olacak....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri de ipektir....
Həcc Suresi, 23. Ayet:
İman edip güzel işler yapanları ise, Allah, altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştirir. Onlar orada altından bilezikler ve inciler takınırlar. Onların Cennetteki elbiseleri de ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
1.
cennâtu
: cennetler
2.
adnin
: adn
3.
yedhulûne-hâ
: ona girerler
4.
yuhallevne
: süslenirler, takarlar
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onlar), adn cennetlerine girerler. Orada altından bilezikler ve inciler takarlar. Ve orada onların elbiseleri ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Ebedî olan Adn cennetlerine girerler, orada altın bilezikleri takınırlar, incilerle bezenirler ve elbiseleri de ipektir orada....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onların mükâfatı Adn Cennetleridir. Oraya girecekler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada elbiseleri ipekli kumaşlardandır....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Mükafatları) Adn cennetleridir. Oraya girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki giysileri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altin bilezikler ve incilerle suslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onlar Adn Cennetleri'ne girerler, orada altın bileziklerle, incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri ise ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Sonsuzluğa dek süren cennetlere gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve inciler takacaklardır, oradaki elbiseleri ise ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri, ona girecekler, orada altın bileziklerle ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onlara Adn cennetleri vardır. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Bunların mükafatı “Adn” cennetleridir. Oraya girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfâtı) Adn Cennetleridir; oraya girecekler; orada altından bilezikler ve inciler takınacaklar. Orada elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri. Oraya girerler. Orada altun bilezikler ve incilerle süslenirler ve orada elbiseleri de ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(İşte) bunlar sonsuz mutluluk bahçelerine girerler, orada altın bilezikler ve inciler takınırlar ve ipekten elbiseler giyerler;...
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleridir ki, onlara giriverirler. Orada altundan bilezikler ile ve inciler ile süsleneceklerdir. Orada libasları da ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri. . . Oraya girerler. . . Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Elbiseleri de ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn Cennetlerine girerler ve orada altın bilezikler ve inciler takarlar. Orada elbiseleri ise ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(Onların mükâfatları) Adn cennetleridir. Oraya girerler, orada altın bilezikler, incilerle süslenirler, elbiseleri de ipektendir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri de ipektir....
Fatir Suresi, 33. Ayet:
Onların girecekleri yer Adn Cennetleridir. Orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; elbiseleri ise ipektir....
Saffat Suresi, 49. Ayet:
Saklı inciler gibi....
Fəth Suresi, 29. Ayet:
1.
muhammedun
: Hz. Muhammed (S.A.V)
2.
resûlu allâhi
: Allah'ın resûlü
3.
ve ellezîne
: ve onlar, olanlar
4.
mea-hu
<...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed, Allah'ın peygamberidir ve onunla berâber bulunanlar, kâfirlere karşı çetindirler, kendi aralarında merhametli, onları görürsün ki rükû etmekteler, secdeye kapanmaktalar Allah'tan lütuf ve ihsân ve râzılık dileyerek; yüzlerinde, secde eserinin alâmetleri görünmededir ve onların bu vasıfları, Tevrat'ta da vardır ve onlara âit bu vasıflar, İncil'de de var; âdetâ ekilmiş bir tâneye benzer ki filiz vermiştir, derken filizi kuvvetlenmiştir, derken kalınlaşmıştır da dümdüz boy vermiştir, gövd...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
MUHAMMED, Rasûlullâh'tır! O'nunla beraber bulunanlar, küffara (gerçeği reddedenlere) karşı sert, kendi aralarında çok merhametlidirler. . . Onları rükû eder (varlıkta her an tedbir edenin Allâh Esmâ'sı olduğunu müşahedesinin haşyeti, tâzimi içinde), secde eder (varlığın yalnızca Esmâ özelliklerinden ibaret olarak kendilerine özgü bağımsız vücutları olmadığının müşahedesiyle "yok"luklarını hisseder) ve Allâh'tan fazl (lütfu - Esmâ kuvvelerinin farkındalığı) ve RIDVAN (Hakikatinin farkındalığıyla ...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'ın elçisidir. Onunla birlikte olanlar da inkarcılara karşı şiddetli kendi aralarında merhametlidirler. Onların rüku ve secde ederek Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Yüzlerinde secde izlerinden (meydana gelen) belirtiler vardır. İşte onların Tevrat'taki vasıfları budur. İncil'deki vasıfları da (şöyledir): Filizini çıkaran, onu güçlendiren, kalınlaşan ve böylece gövdesinin üzerine duran ekin gibi ki ekincilerin hoşuna gider. (Bu benzetme) inkarcıları onlarla ...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
MUHAMMED (s.a.v.) Allah’ın peygamberidir. O’nun beraberinde bulunanlar (ashab-ı kiram), kâfirlere karşı çok şiddetli, kendi aralarında gayet merhametlidirler. Onları, rükû ve secde eder halde (namaz kılarken) Allah’dan sevab ve rıza istediklerini görürsün. Secde eserinden (çok namaz kılmaları yüzünden meydana gelen) nişanları yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’daki vasıfları budur. İncil’deki vasıfları da şu: Onlar, filizini çıkarmış bir ekine benzerler. Derken o filizi kuvvetlendirmiş de kalınl...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'in elcisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkarcilara karsi sert, birbirlerine merhametlidirler. Onlari rukua varirken, secde ederken, Allah'tan lutuf ve hosnudluk dilerken gorursun. Onlar, yuzlerindeki secde izi ile taninirlar. Iste bu, onlarin Tevrat'ta anlatilan vasiflaridir. incil'de de soyle vasiflandirilmislardi: Filizini cikarmis, onu kuvvetlendirmis, kalinlasmis, govdesi uzerine dikilmis, ekincilerin hosuna giden ekin gibidirler. Allah boylece bunlari cogaltip kuvvetlendi...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkarcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükua varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnudluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. İşte bu, onların Tevrat'ta anlatılan vasıflarıdır. İncil'de de şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendi...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
ALLAH'ın elçisi Muhammed ve beraberinde bulunanlar inkarcılara karşı sert ve kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, eğilip secde ederek ALLAH'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Yüzlerinde secdelerin izleri vardır. Bu, onların Tevrat'taki nitelikleridir. İncil'deki nitelikleri ise, filizini çıkarıp güçlendirmiş ve kalınlaşıp gövdesi üzerine dikilerek ekincileri sevindiren bitki gibidir. O, onlarla inkarcıları öfkelendirir. ALLAH, onlardan inanıp erdemli davrananlara bağışlanma ve b...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kafirlere karşı şiddetli kendi aralarında merhametlidirler. Onların, rüku ve secde ederek Allah'ın lütuf ve rızasını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Onların, Tevrat'taki vasıfları ve İncil'deki vasıfları da şöyledir: Filizini çıkarmış onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendirmekle inkarcıları öfkelendi...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah’ın Resûlüdür. Ve onun berâberinde bulunanlar; kâfirlere karşı çok şiddetli, kendi aralarında gāyet merhametlidirler; onları çokça rükû' eden kimseler ve çokça secde eden kimseler olarak görürsün; (onlar)Allah’dan bir lütuf ve bir rıdvân (sâdece O’nunrızâsını) isterler.Secde eserinden olan alâmetleri, yüzlerindedir. Bu, onların Tevrât’taki vasıflarıdır. İncîl’deki vasıfları ise, bir ekin gibidir ki filizini çıkarmış, sonra onu kuvvetlendirmiş, sonra kalınlaşmış da gövdesi üzerine d...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed, (aleyhisselâm) Allah'ın peygamberidir. O'nunla beraber bulunanlar, kâfirlere karşı pek şiddetlidirler, kendi aralarında ise pek merhametlidirler. Onları rükû ediciler, secde ediciler olarak görürsün. Allah Teâlâ'dan inâyet ve rıdvân dilerler, yüzlerindeki nişaneleri, secdelerinin eserindendir. Bu (na't) Onların Tevrattaki vasıflarıdır ve onların İncil'deki meselleri (vasıfları) ise bir ekin gibidir ki, filizini çıkarmış, sonra onu kuvvetlendirmiş, sonra da kalınlaşmış, sonra da sakları...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allâh'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kâfirlere karşı katı, birbirlerine karşı merhametlidirler. Onların, rükû' ve secde ederek Allâh'ın lutuf ve rızâsını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır. Onların Tevrât'taki vasıfları ve İncildeki vasıfları da şöyle bir ekin gibidir ki, filizini çıkardı, onu güçlendirdi, kalınlaştı, derken gövdesinin üstüne dikildi, ekincilerin hoşuna gider, onlara karşı kâfirleri de öfkelendirir bir duruma geldi. Allâh onlardan i...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'ın Resulüdür. Beraberindekiler ise kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûda, secdede, hep Allah'ın lütuf ve hoşnutluğunu ararken görürsün. Yüzlerinde de secde izi vardır. Bu onların Tevrat'taki tasvirleridir. İncil'deki tasvirlerine gelince: Onlar filiz vermiş, git gide güçlenmiş, kalınlaşmış, nihayet gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzer ki, ekincilerin pek hoşuna gider. Onlarla Allah kâfirleri böylece öfkelendirir. Onlardan iman eden ve güze...
Tur Suresi, 24. Ayet:
1.
ve yetûfu
: ve tavaf ederler, dönüp dolaşırlar, hizmet ederler
2.
aleyhim
: onların etrafında, onlara
3.
gılmânun
: gılmanlar (genç delikanlılar)
4.
...
Tur Suresi, 24. Ayet:
Ve öylesine genç hizmetçiler, etraflarında döner durur ki sanki onlar, hazinelerde saklanmış inciler....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Kabuğunda saklı, gün yüzü görmemiş inciler gibi, hizmetlerine verilmiş gençler etraflarında dönüp dolaşırlar....
Tur Suresi, 24. Ayet:
(Hizmet için) etraflarında döner kendilerine ait, sedeflerinde saklı inciler gibi hizmetçiler....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Sedefteki inciler gibi olan gencler yanlarinda dolasirlar....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Kendilerine ait hizmetçiler etraflarında dönüp dolaşırlar da sanki herbiri sedefteki saklı inciler gibi......
Tur Suresi, 24. Ayet:
Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Çevrelerinde, inciler gibi korunmuş kendilerine ait hizmetkarlar (servis için) dolaşıp durur....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Bırıl bırıl da üzerlerine döner kendilerine mahsus hizmetciler, sanki sadeflerinde saklı inciler...
Tur Suresi, 24. Ayet:
Kendilerine ait hizmetçiler, sanki sedef içinde saklı inciler gibi onların etrafında pırıl pırıl dönerler....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Ve kendilerine âid genç hizmetçiler etraflarında dolaşır; sanki onlar (sadeflerinde)saklı inciler gibi (tertemiz)dirler!...
Tur Suresi, 24. Ayet:
Ve onları (ölümsüz) gençlikler bekleyecek, (sanki) kendi kendilerinin (çocuklarıymış gibi), kabuklarının içinde saklanan inciler gibi (saf ve temiz)....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Ve onların üzerlerine kendilerine mahsus birtakım genç hizmetçiler dolaşırlar ki, sanki onlar saklı olan incilerdir....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Kendilerine âit hizmetçiler sedefteki inciler gibi fırıl fırıl etraflarında dönerler....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Etraflarında onlar için görevlendirilen genç hizmetçiler dönüp durur, onlar saklı inciler gibidirler....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Etraflarında da kendilerine özel, sedefinde saklı inciler gibi hizmetçiler dolaşmaktadır....
Tur Suresi, 24. Ayet:
Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler....
Rəhman Suresi, 22. Ayet:
Bu (su kütle)lerinin ikisinden büyüklü küçüklü inciler çıkar....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-24) İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-23) Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler,...
Vaqiə Suresi, 22. Ayet:
(22-23) Ve gün görmemiş saklı inciler gibi güzel eşler......
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-23) Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Sanki haznelerde saklanmış inciler....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Saklı inciler gibi....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Saklı (sedefte büyümüş) incilerin misali gibi (Esmâ hakikatinden oluşmuş ve o özelliklerin açığa çıkışı olan insan şuurundan var olmuş Allâh yaratısı bedenler)....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Gün yüzü görmemiş saklı inciler misalidirler....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Saklı inciler benzeri....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Sanki saklı inciler gibi;...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-24) İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-23) Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler,...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Korunmuş inciler gibi......
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
saklı inciler gibi,...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Saklı inciler gibi,...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Tıpkı sedefteki inciler gibi....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Sanki saklı inciler gibi;...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(Sadeflerinde) saklı inciler gibi!...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
kabuklarının içinde saklı bulunan inciler gibi....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Gün görmemiş inciler gibi....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Sanki sedef içindeki inciler.. gibi...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(22-23) Ve gün görmemiş saklı inciler gibi güzel eşler......
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Saklı inciler gibi;...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Sanki saklı inciler gibi;...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Saklı inciler gibi....
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
Titizlikle korunan inciler misali;...
Vaqiə Suresi, 24. Ayet:
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar....
Vaqiə Suresi, 24. Ayet:
(22-24) İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar....
Hədid Suresi, 20. Ayet:
1.
i'lemû
: biliniz
2.
ennemâ
: sadece
3.
el hayâtu
: hayat
4.
ed dunyâ
: dünya
Hədid Suresi, 20. Ayet:
Bilin ki dünyâ yaşayışı, ancak bir oyundur, bir eğlencedir, bir bezentidir ve aranızda bir övünmedir ve bir mal ve evlât çokluğu gayretidir ancak ve bunlardan ibârettir de; halbuki dünyâ yaşayışı, bir yağmura benzer, bitirdiği nebatlar, ekincileri şaşırtır, sevindirir, sonra kuruyuverir de bir de bakarsın sapsarı olmuş, sararıp solmuş, sonra da un ufak olmuş, dağılıp gitmiş ve âhiretteyse çetin bir azap var ve Allah'tan yarlıganma ve râzılık. Ve dünyâ yaşayışı, ancak bir aldanış metaından ibâret...
Hədid Suresi, 20. Ayet:
Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir....
Hədid Suresi, 20. Ayet:
Bilin ki, dünya hayâtı ancak bir oyundur, bir eğlencedir, bir süstür, aranızda bir övünmedir, mallar ve evlâd husûsunda bir çokluk yarışından ibârettir. Bir yağmurun misâli gibidir ki, (bitirdiği) bitkisi, ekincilerin hoşuna gider; sonra kurur da onu sararmış görürsün; sonra da kuru bir çöp olur. Âhirette ise (kâfirler için) şiddetli bir azab ve (mü’minler için) Allah’dan bir mağfiret ve bir rıdvan (O’nun rızâsı) vardır. Dünya hayâtı ise, aldatıcı bir menfaatten başka bir şey değildir!...
Hədid Suresi, 20. Ayet:
Biliniz ki, dünya hayatı şüphe yok, ancak bir oyundur ve bir eğlencedir ve bir süstür ve aranızda bir övünmedir ve mallarda ve evlatça bir çoğalıştır. Bir yağmur misali gibi ki, onun bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur. Artık onu sararmış görürsün sonra da kırık bir çöp olur. Ve ahirette şiddetli bir azap vardır ve Allah'tan bir mağfiret ve bir rıza vardır. Dünya hayatı ise ancak bir aldanıştan başka değildir....
Hədid Suresi, 20. Ayet:
-Bilin ki, Dünya hayatı, sadece bir oyun, eğlence ve süstür. Aranızda bir övünç, malları ve evlatları artırma işidir. Bir yağmur gibidir. Yetiştirdiği bitkilerle ekincileri şaşırtır ve sonra kuruyup, sapsarı olduğunu görürsün. Daha sonra da çerçöp olur. Ahirette ise hem şiddetli bir azap, hem de Allah’tan mağfiret ve hoşnutluk vardır. Doğrusu dünya hayatı, aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir....
Hədid Suresi, 20. Ayet:
Bilin ki dünyâ hayâtı bir oyun, eğlence, süs, kendi aranızda övünme mal ve evlâd çoğaltma yarışıdır. Tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Âhirette ise çetin bir azâb; Allah'tan mağfiret ve rızâ vardır. Dünyâ hayâtı aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir....
Hədid Suresi, 27. Ayet:
Summe kaffeynâ alâ âsârihim bi rusulinâ ve kaffeynâ bi’îsebni meryeme ve âteynâhul incîle ve cealnâ fî kulûbillezînet tebeûhu re’feten ve rahmeh(rahmeten), ve rahbâniyyetenibtedeûhâ mâ ketebnâhâ aleyhim illebtigâe rıdvânillâhi fe mâ reavhâ hakka riâyetihâ, fe âteynellezîne âmenû minhum ecrehum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne)....
Hədid Suresi, 27. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kaffeynâ
: ardarda gönderdik
3.
alâ âsâri-him
: onların izleri üzerine
4.
bi rusuli-nâ
: resûl...
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Ve ölümsüz genç delikanlılar onların etrafında dolaşırlar. Sen onları gördüğün zaman saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Etraflarında, ölümsüz delikanlılar dolaşır, onları görünce sanırsın ki saçılmış incilerdir....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Huzurlarında, ebedî yurdun, ebedî genç hizmetkârları dolaşırlar. Onları gördüğün zaman saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Etraflarında ölümsüzlüğe kavuşturulmuş [2] gençler dolaşır ki, sen onları gördüğünde saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
(Cennet ehlinin) etraflarında (hizmet için) devamlı olarak taze çocuklar dolaşır ki, sen onları gördüğün zaman saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Çevrelerinde hep taze kalan civanlar dolaşırlar. Onları gördüğünde saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Ve dolanır etraflarına muhalled evlâdlar, görünce onları sanırsın saçılmış inciler...
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Etraflarında daima genç çocuklar dolaşır; görünce onları saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Ve onları ölümsüz gençlikler bekleyecek, gördüğün zaman saçılmış inciler sanacağın (gençlikler);...
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Etraflarında ebedî cennet çocukları dolaşır durur ki, onları gördüğünde parlaklıklarından ötürü etrafa saçılan inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Etraflarında hiç yaşlanmayacak çocuklar dolaşır. Onları bir görsen, saçılmış inciler sanırsın....
İnsan Suresi, 19. Ayet:
Dolaşır çevrelerinde, sürekli görevlendirilmiş gençler. Görseydin onları, dizilmiş inciler sanırdın....
Rəhman Suresi, 58. Ayet:
İncilerin ve yakutların (güzelliği) gibi (muhteşem güzellikler vaad edildiği zaman,)...
Fatir Suresi, 32. Ayet:
(32,33) "Sonra Biz, Kitab'ı kullarımızdan, süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Şimdi de onlardan bazıları kendilerine haksızlık eden, bazıları orta yolu tutan/ikili oynayan, bazıları da Allah'ın izniyle/ bilgisiyle hayırlarda önde gidenlerdir. İşte bu, büyük armağanın; Adn cennetlerinin ta kendisidir. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bileziklerle ve incilerle süsleneceklerdir. Oradaki elbiseleri ipektir. "...
Fatir Suresi, 33. Ayet:
(32,33) "Sonra Biz, Kitab'ı kullarımızdan, süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Şimdi de onlardan bazıları kendilerine haksızlık eden, bazıları orta yolu tutan/ikili oynayan, bazıları da Allah'ın izniyle/ bilgisiyle hayırlarda önde gidenlerdir. İşte bu, büyük armağanın; Adn cennetlerinin ta kendisidir. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bileziklerle ve incilerle süsleneceklerdir. Oradaki elbiseleri ipektir. "...
Vaqiə Suresi, 17. Ayet:
(17,23) "Çevrelerinde, kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehler –ki ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir– beğendiklerinden meyveler, canlarının çektiğinden kuş eti ile; hiç büyütülmeyen çocuklar, saklı inciler gibi iri gözlüler dolaşırlar. "...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
(17,23) "Çevrelerinde, kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehler –ki ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir– beğendiklerinden meyveler, canlarının çektiğinden kuş eti ile; hiç büyütülmeyen çocuklar, saklı inciler gibi iri gözlüler dolaşırlar. "...
Şüəra Suresi, 4. Ayet:
Eğer Biz dilersek, {Hıcr 90: o yemincilere indirdiğimiz şey gibi }...
Hicr Suresi, 90. Ayet:
{Şu‘arâ 4:Eğer Biz dilersek,} + o yemincilere indirdiğimiz şey gibi + {Şu‘arâ 4-6:onlara gökten bir alâmet [gösterge; ışın, radyasyon ve meteorlar, tayfun, sel] indiririz de onların boyunları, ona boyun eğenler oluverirdi. Ve kendilerine Rahmân'dan [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan] yeni bir öğüt geldi mi, kesinlikle ondan yüz çeviren kimseler oldular. Sonra da, kesinlikle yalanladılar. İşte alay edip durdukları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir.}...
Həcc Suresi, 23. Ayet:
Şüphesiz Allah, iman eden ve düzeltmeye yönelik işler yapanları, altından ırmaklar akan cennetlere girdirecek. Onlar, orada altından bilezikler ve inciler ile süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir. ...
Vaqiə Suresi, 23. Ayet:
gün görmemiş inciler gibi......