Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Fatihə Suresi, 5. Ayet:
Sade sana ederiz kulluğu, ibadeti ve sade senden dileriz avni, inayeti yarab!...
Fatihə Suresi, 5. Ayet:
Sade Sana ederiz kulluğu, ibadeti; sade Senden dileriz yardımı, inayeti Yarab!...
Fatihə Suresi, 5. Ayet:
Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. (Ya Rab!)....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Rabbimiz, bizim ikimizi sana teslim olanlardan kıl, zürriyetimizden de sana teslim olan bir ümmet (kıl) ve bize (hac) ibadetinin yerlerini (ve kurallarını) göster ve tövbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, Sen, tövbeleri kabul edensin, rahmet edensin (rahmet nuru gönderensin)....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Rabbimiz, bizi sana teslîm olmuş kullardan et, soyumuzdan da Müslüman bir ümmet izhar eyle. İbadet yerlerini, ibadetimizin yolunu yordamını göster bize. Tövbe ettikçe tövbemizi kabul et. Şüphe yok ki sen, tövbeleri kabul eden rahîmsin....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
'Ey Rabbimiz, bizi sana boyun eğen, İslâm’ı yaşayan, senin hükmüne razı olan müslümanlar olarak yetiştir. Soyumuzdan yalnız sana boyun eğen, senin hükmüne razı olan müslüman bir ümmet, İslâm’ı yaşayan müslüman bir nesil meydana getir. Bize ibadet edeceğimiz mübarek makamları, ibadetimizin usullerini, yollarını, icra şeklini göster, öğret. Tevbemizi, Sana itaate yönelişimizi, rahmetinle kabul et. Sen, sadece Sen, insanları tevbeye sevkeden ve tevbeleri kabul edensin, engin merhamet sahibisin.' di...
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Ey Rabbimiz! İkimizi Müslüman olarak Sana boyun eğmekte sabit kıl, soyumuzdan da yalnız Sana teslimiyet gösterip boyun eğen bir ümmet meydana getir. Bize hac ibâdetimizi göster. Tevbelerimizi de kabul buyur. Şüphesiz ki tevbeyi en çok kabul eden, en çok merhametli olan Sensin Sen!....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Ey bizim Rabbımız hem bizi yalnız senin için boyun eğen müslüman kıl ve zürriyetimizden yalnız senin için boyun eğen bir ümmeti müslime vücude getir ve bizlere ibadetimizin yollarını göster ve tevbe ettikçe üzerimize rahmetinle bak öyle tevvab, öyle rahîm sensin ancak sen...
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Ey bizim Rabbimiz, hem bizim ikimizi yalnız senin için boyun eğen müslümanlar kıl, hem de soyumuzdan yalnız senin için boyun eğen müslüman bir ümmet meydana getir ve bize ibadetimizin yollarını göster, tevbemize rahmetle bakıver. Hiç şüphesiz Tevvâb sensin, Rahîm sensin....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Ey bizim Kerîm Rabbimiz! Bizi, yalnız Sana boyun eğen müslüman kıl. Soyumuzdan da yalnız Sana teslimiyet gösteren bir Müslüman ümmet yetiştir. Ve bizlere ibadetimizin yollarını göster, tövbelerimizi kabul buyur. Muhakkak ki tövbeleri en güzel şekilde kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin!"...
Bəqərə Suresi, 158. Ayet:
Safâ ile Merve, Allah’ın emirleriyle bağlantılı ibadet için tayin ettiği kutsal yerlerdendir. Kim hac ibadetini ifa etme, hayır ve bereket elde etme ümidiyle Beytullah’ı ziyaret eder veya umre yaparsa, bunları sa’y etmesinde kendisine bir günah yoktur. Kim de gönlünden koparak nafile niyetiyle umre yaparsa, Allah şükrün karşılığını verir ve her şeyi bilir....
Bəqərə Suresi, 158. Ayet:
Muhakkak ki Safâ ile Merve, Allah’ın (hac ve umre ibâdeti için ta'yîn ettiği)şeâirinden (alâmetlerinden)dir. Bu yüzden Kâ'be’yi hacceden veya umre yapan kimsenin, artık o ikisini tavâf etmesinde (ikisi arasında sa'y ederek, yürümesinde) üzerine bir günah yoktur. Kim de gönlünden koparak (fazladan) bir hayır işlerse, o takdirde şübhesiz ki Allah, Şâkir (bütün iyiliklerinize fazlasıyla mükâfât veren)dir, Alîm (yaptığınız herşeyi bilen)dir....
Bəqərə Suresi, 177. Ayet:
Yüzlerinizi (namazda) doğu ve batı tarafına çevirmeniz hayır ve taat değildir. Fakat hayır ve ibadet, Allah’a, âhirete, meleklere, Allah’ın indirdiği kitablara ve peygamberlere iman edenin ibadetidir ve Allah sevgisi üzere, yahud mala olan sevgisine rağmen, malı (fakir) akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa , dilenenlere, köle ve esirlere (kurtulmaları için) harcayan, namazı gereği üzere kılan ve zekâtı veren kimsenin; ahidleştikleri zaman sözlerine sâdık kalanların, ihtiyaç ve sıkıntı ...
Bəqərə Suresi, 189. Ayet:
Sana yeni doğan ay ile, hilâller ile ilgili sorular soruyorlar. Onlara: 'Hilâller insanların din ve dünya işlerini, hac ibadetini ifa etme vakitlerinin tesbiti işine yarar' de. Gerçek iyilik, hakiki müslümanlık, İslâm’ın emirlerine riayet, meselelere tersinden yaklaşmak, evlere arka taraflarından gelmek değildir. Gerçek iyiler, hakiki müslümanlar, kâmil insanlar, Allah’a sığınan, emirlerine yapışan, günahlardan arınıp azaptan korunan, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sa...
Bəqərə Suresi, 189. Ayet:
Sana ayın evrelerini soruyorlar. De ki o, insanlar ve hac ibadeti için bir zaman ölçüsüdür. İyilik, lafı dolandırmak değildir, iyilik sakınmaktır. Dürüst olun. Kurtuluşunuz için ALLAH'ı dinleyin....
Bəqərə Suresi, 196. Ayet:
Hac ve umreyi de Allah için tamamlayın! Fakat (başladığınız bu ibâdeti tamamla¬maktan, herhangi bir şekilde) men' olunursanız, artık (size) kolayınıza gelen bir kur ban(borcu) vardır. O hâlde bu kurban yerine varıncaya (ve boğazlanıncaya) kadar baş la rınızı tıraş etmeyin!Fakat içinizden kim hasta olur veya başında bir rahat sızlığı bulunur (da vaktinden önce tıraş olur)sa, bu takdirde (onun üzerine üç gün) oruç veya (altı fakiri doyuracak) sadaka veya kurban dan (biriyle) bir fidye (verme borcu...
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hac ibadetinizi bitirince babalarınızı anma (âdetinizdeki) zikrinizden çok daha şiddetli şekilde Allâh'ı zikredin. İnsanların kimisi: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der. . . Sonsuz gelecek sürecinde nasibi yoktur....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hac ibadetinizi bitirdiginizde, babalarinizi andiginiz gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anisla Allah'i anin. «Rabbimiz! Bize dunyada ver» diyen insanlar vardir, oylesine, ahirette bir pay yoktur....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hacc ile ilgili ibâdetinizi yerine getirince babalarınızı andığınız gibi ya da daha güçlü ve içli bir anışla Allah'ı anın.. İnsanlardan kimi, «Rabbimiz! bize Dünya'da ver» der. Artık onun için Âhiret'te bir nasîp yoktur....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. 'Rabbimiz! Bize sadece dünyada ver' diyen insanlar vardır, öylesine, ahirette bir pay yoktur....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hacc ibadetini bitirdiğinizde atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha ısrarlı bir şekilde Allah'ı anın. Kimi insanlar 'Ey Rabbimiz, bize dünyada güzellik ver' derler. Böylesinin Ahirette hiçbir pay olmaz....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hacc ibadetinizi bitirince; atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı zikredin. İnsanlardan öylesi vardı ki; Ey Rabbımız, bize dünyada ver, der. Onun ahirette nasibi yoktur....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
İbadetinizi bitirdiğinizde, atalarınızı hatırladığınız gibi, hatta daha güçlü bir haykırışla Allah'ı hatırla(maya devam ed)in! Çünkü öyle insanlar var ki, (sadece), "Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver." diye dua ederler. Böyleleri, ahiretin nimetlerinden nasip alamayacaklardır....
Bəqərə Suresi, 200. Ayet:
Hac ibadetinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha da kuvvetli bir anışla Allah’ı zikredin. İnsanlardan: -Rabbimiz, bize bu dünyada ver, diyenler vardır. Onların ahirette hiç bir nasibi yoktur....
Bəqərə Suresi, 203. Ayet:
Allah'i sayili gunlerde anin. Gunahtan sakinan kimseye, acele edip, Mina'daki ibadeti iki gunde bitirirse gunah yoktur, geri kalsa da gunah yoktur. Allah'tan sakinin. O'nun katinda toplanacaginizi bilin....
Bəqərə Suresi, 203. Ayet:
Allah'ı sayılı günlerde anın. Günahtan sakınan kimseye, acele edip, Mina'daki ibadeti iki günde bitirirse günah yoktur, geri kalsa da günah yoktur. Allah'tan sakının. O'nun katında toplanacağınızı bilin....
Bəqərə Suresi, 203. Ayet:
Allah’ı sayılı günlerde de anın. Günahtan sakınan kimseye, acele edip (Mina’daki ibadeti) iki günde bitirse de günah yoktur, geri kalsa da günah yoktur. Allah’tan sakının, onun katında toplanacağınızı bilin....
Bəqərə Suresi, 239. Ayet:
Eğer bir korku halinde iseniz, yaya olarak veya binek üzerinde namaz kılın. Fakat güvenliğe çıktığınızda, bilmediğiniz şeyleri size öğreten Allah’ın öğrettiği gibi ibadetinizi ifa edin!...
Ali-İmran Suresi, 96. Ayet:
İnsanların ibadeti için yapılan ilk ev, Mekke'deki mübarek Kâbe'dir ki, bütün çağlar ve milletler için bir hidayet kaynağıdır....
Ali-İmran Suresi, 97. Ayet:
Orada apaçık, Allah’a saygıyı çağrıştıran deliller, nişâneler ve Makam-ı İbrahim vardır. Oraya giren emniyet ve huzur bulur. Yoluna gücü yeten herkesin hac ibadetini ifa etme, hayır ve bereket elde etme ümidiyle Beytullah’ı ziyareti Allah’ın insanlar, müslümanlar üzerindeki hakkıdır. Kim bu hakkı inkâr eder, tanımazsa Allah’ın azabından kurtulamaz. Bilmelidir ki, Allah insanlara, âlemlere muhtaç olmayacak kadar zengindir....
Ali-İmran Suresi, 97. Ayet:
Onda açık âyetler, İbrahim'in makamı vardır. Kim oraya girerse (her türlü saldırıdan) güven içinde olur. Yol bulmaya güç getirebilenin Beyt'i (Kabe'yi) haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hak ve vecîbesidir. Kim bu hakkı inkâr (ya da küçümseyerek terk) ederse, şüphesiz Allah âlemlerden müstağnidir (hiç kimsenin ibâdetine ihtiyacı yoktur)....
Nisa Suresi, 172. Ayet:
Len yestenkifel mesîhu en yekûne abden lillâhi ve lâl melâiketul mukarrabûn(mukarrabûne). Ve men yestenkif an ibâdetihî ve yestekbir fe se yahşuruhum ileyhi cemîâ(cemîan)....
Nisa Suresi, 172. Ayet:
1.
len yestenkife
: asla çekinmez
2.
el mesîhu
: Mesih ( Hz.İsa)
3.
en yekûne
: olmak
4.
abden
: kul
Nisa Suresi, 172. Ayet:
Ne Mesih (İsa) ve ne de mukarreb melâike Allâh'a kulluktan asla gocunmazlar! Kim O'nun ibadetinden kaçınır ve kibirlenirse, hepsini kendine haşr edecektir....
Nisa Suresi, 172. Ayet:
Mesih de Allah Teâlâ için kul olmaktan asla çekinmez, mukarrebin olan melekler de. Her kim O'nun ibadetinden çekinir ve kibirlenirse elbette onları umumen huzuruna toplayacaktır....
Maidə Suresi, 10. Ayet:
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına itip örtbas ederek Allah’ın varlığını ve birliğini, kulluk ve ibadeti inkârda ısrar edenler, kâfirler, âyetlerimizi, indirdiğimiz kitapları yalanlayanlar, işte onlar kaynayan, köpüren cehennem azabına maruz olanlardır....
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Onlara Âdem'in iki oğlunun kıssasını dosdoğru oku. Onlar birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki edilmemişti. Kurbanı makbul olmayan, diğerine 'Seni öldüreceğim' dedi. O ise 'Allah ancak takvâ sahiplerinin ibadetini kabul eder,' cevabını verdi....
Maidə Suresi, 35. Ayet:
Ey iman edenler, Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. O’na yakın olmaya vesile olacak her yola başvurun, her türlü iyiliği ve ibadeti yapın, ihtiyaçlarınızı ona arzedin. O’nun yolunda, İslâm uğrunda hayatlarınızı ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edin ki, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eresiniz....
Maidə Suresi, 58. Ayet:
Namaza davet ettiğiniz vakitlerde, namazı alay ve eğlence konusu haline getirirler. Onlar, ibadetin mahiyetini kavrayamayan, akıllarını faydalı kullanamayan, gelişmemiş cahil bir kavim olmaları sebebiyle böyle yapıyorlar....
Maidə Suresi, 97. Ayet:
Allah, dokunulmazlığı olan Kâbe’yi, özgürlük yurdu Harem-i Şerif’i, müslümanların hac ibadetini yerine getirmeleri, güçlü olarak ayakta kalmaları, aralarındaki dayanışmayı gerçekleştirmeleri için bir mekân olarak düzenledi. Beytullah’ı saldırmazlığın gelenek haline geldiği, Allah’ın savaşı haram kıldığı ayları, kurbanların, Kâbe’ye yapılan bağışların, boyunlarında gerdânileri, ipleri, tasmaları olan kurbanlık ve sahipli hayvanların dokunulmazlığını, barışın sağlanması, ekonominin canlanması, ins...
Ənam Suresi, 94. Ayet:
Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz. Dünyada size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız. Kulluğunuzda ve ibadetinizde hakkı olan Allah’ın, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, ortakları olduğunu iddia ettiğiniz aracılarınızı, şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz. Andolsun, tanrı sandığınız şeylerle aranız açılmış, aranızdaki bağlar kopmuş, onlar sizden uzaklaşıp kaybolmuştur....
Ənam Suresi, 94. Ayet:
Kıyamet günü, tıpkı sizi ilk olarak yarattığımız gibi yapayalnız huzurumuza gelirsiniz. Dünyada size verdiklerimizi arkada bırakmışsınızdır. İbadetinizden pay sahibi zannettiğiniz şefaatçilerinizi o gün sizin yanınızda görmeyiz. Aranızdaki bütün bağlar kopmuş, Allah'a ortak saydıklarınız sizi terk edip ortadan kaybolmuştur....
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Ve Rabbin, Ganî (kullarının ibâdetine muhtaç olmayan)dır, çok rahmet sâhibidir. Sizi başka bir kavmin neslinden meydâna getirdiği gibi, eğer dilerse sizi (helâk edip) giderir de sizden sonra (yerinize) dilediğini getirir....
Ənam Suresi, 162. Ayet:
'Benim namazım, kurbanım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah rızası içindir' de....
Ənam Suresi, 162. Ayet:
De ki: Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah içindir....
Ənam Suresi, 162. Ayet:
De ki: "Benim namazım, ibâdetim, hayâtım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allâh içindir."...
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: Rabbim, adâletle hareket etmemi emretti bana ve her secde yerinde, her namazda yüzünüzü kıbleye döndürün, inancınızda, ibâdetinizde hâlis olup ona bağlanarak kulluk edin nasıl sizi o yarattıysa, meydana getirdiyse gene öylece dönüp onun tapısına varacaksınız....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
De ki: "Rabbim adalet ve itidali emretti. Her secdenizde, her namaz zamanında veya mekânında, yüzünüzü O’nun kıblesine yöneltiniz!İhlâsla, ibadetinizi yalnız O’nun rızası için yaparak Allah’a kulluk ediniz! Çünkü ilkin sizi O yarattığı gibi, dönüşünüz de yine O’na olacaktır."...
Əraf Suresi, 143. Ayet:
Vaktaki Musa (ibâdeti için) ta'yin etdiğimiz vakıtda geldi, Rabbi ona (ilâhî sözünü) söyledi. (Musa) dedi ki: «Rabbim, (cemâlini) göster bana, (ne olur) seni göreyim». Buyurdu: «Beni kat'iyyen göremezsin. Fakat şu dağa bak. Eğer o, yerinde durabilirse sen de beni görürsün». Derken Rabbi o dağa tecellî edince onu param parça ediverdi. Musa da baygın yere düşdü. Ayılınca dedi ki: «Seni tenzih ederim. Tevbe etdim Sana. Ben îman edenlerin ilkiyim». ...
Əraf Suresi, 206. Ayet:
İnnellezîne inde rabbike lâ yestekbirûne an ibadetihî ve yusebbihûnehu ve lehu yescudûn(yescudûne). (SECDE ÂYETİ)...
Əraf Suresi, 206. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar, o kimseler
2.
inde rabbi-ke
: senin Rabbinin katında, yanında, huzurunda
3.
lâ yestekbirûne
: kibirlenmezler
4.
Əraf Suresi, 206. Ayet:
Zira rabbının yakınında olanlar ıbadetinden istikbar eylemezler, onu hep tesbih ederler, hem yalnız ona secde ederler...
Əraf Suresi, 206. Ayet:
Şüphe yok ki, Rabbin indinde bulunanlar, O'nun ibadetinden tekebbürde bulunmazlar. Ve O'nu tesbih ederler ve ancak O'nun için secdeye kapanırlar....
Yunus Suresi, 29. Ayet:
Fe kefâ billâhi şehîden beynenâ ve beynekum in kunnâ an ibâdetikum le gâfilîn(gâfilîne)....
Yunus Suresi, 29. Ayet:
1.
fe kefâ
: artık yeterli, kâfidir
2.
billâhi (bi allâhi)
: Allah
3.
şehîden
: şahit olarak
4.
beyne-nâ
: bizim a...
Yunus Suresi, 29. Ayet:
Artık şahit olarak bizim ve sizin (bizimle sizin) aranızda Allah kâfidir. Biz, sizin ibadetinizden gerçekten gâfildik (habersizdik)....
Yunus Suresi, 29. Ayet:
"Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."...
Yunus Suresi, 29. Ayet:
Şimdi sizinle bizim aramızda şâhid olarak Allah yeter. Doğrusu, ey müşrikler, sizin ibadetinizden, bizim aslâ haberimiz yoktu (çünkü işitmez, görmez ve duymazdık.)”...
Yunus Suresi, 29. Ayet:
Bizimle sizin aramızda şahit olarak Allah yeter. Gerçekten sizin ibâdetinizden hiç ama hiç haberimiz yoktu» diyecekler....
Yunus Suresi, 29. Ayet:
Şimdi sizinle bizim aramızda şahid olarak, Allah yeter doğrusu «sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu»...
Yunus Suresi, 29. Ayet:
Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu!» diyecekler....
Yunus Suresi, 29. Ayet:
"Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Tanrı yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."...
Yunus Suresi, 29. Ayet:
«Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizlerdik.»...
Yunus Suresi, 29. Ayet:
'Sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah kâfidir. Sizin ibadetinizden bizim haberimiz bile yoktu!'...
Yunus Suresi, 29. Ayet:
"Sizinle bizim aramızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, biz sizin ibadetinizden tamamen habersizdik."...
Hud Suresi, 109. Ayet:
O halde sakın şunların ıbadet edişlerinden şüpheye düşme başka değil atalarının ıbadeti gibi ıbadet ediyorlar, biz de elbet kendilerine tamamile nasîblerini veririz...
Rəd Suresi, 14. Ayet:
Gerçek ibâdet ancak O'nadır. O'ndan başka duâ ve ibâdet ettikleri (putlar, şekiller) kendilerine hiçbir şey ile cevap veremezler. Bunlar, ağızlarına ulaşsın diye avuçlarını suya doğru açıp da bir türlü ona ulaşamayan kimseye benzerler. Kâfirlerin duâ ve ibâdeti sapıklık içinde bocalamaktan başka bir anlam taşımaz....
Rəd Suresi, 35. Ayet:
Allah’a sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, özgürce şahsiyetlerini geliştiren, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü’minlere va’dolunan Cennet, altından ırmaklar akan konaklarıyla, ürünleri ve gölgesi sürekli olan bir yere benzer. İşte bu Allah’a sığınıp emirlerine yapışanların günahlardan arınıp, azaptan korunanların, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkara...
Nəhl Suresi, 124. Ayet:
Cumartesi ibadeti, ancak o gun uzerinde cekisenlere farz kilindi. Rabbin, ayriliga dustukleri seylerde, kiyamet gunu aralarinda hukmedecektir....
Nəhl Suresi, 124. Ayet:
Cumartesi (tatil ve ibâdeti) ancak onda görüş ayrılığına düşüp çekişenlere farz kılınmıştır. Şüphesiz ki Rabbin, onların ayrılığa düşüp çekiştikleri şey hakkında Kıyamet günü aralarında hükmedecektir....
Nəhl Suresi, 124. Ayet:
Cumartesi ibadeti, ancak o gün üzerinde çekişenlere farz kılındı. Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyamet günü aralarında hükmedecektir....
Nəhl Suresi, 124. Ayet:
Cumartesi (ibâdeti) ancak onda ihtilâfa düşen (yahudi)lere (farz) kılınmıştı. Muhakkak ki Rabbin, üzerinde ihtilâfa düşmekte oldukları şeyler hakkında, kıyâmet günü aralarında elbette hüküm verecektir....
Nəhl Suresi, 124. Ayet:
Cumartesi (tatil ve ibadeti), ancak onda ihtilâf edenlere farz kılındı. Şüphesiz ki Rabbin, aralarında ihtilâfa düştükleri şey hakkında kıyamet günü hükmünü verecektir....
İsra Suresi, 57. Ayet:
Onların taptıkları, yalvardıkları bu varlıklar, Rablerine yakın olmaya vesile olacak her yola başvuranlar, her türlü hayrı ve ibadeti yapanlar, ihtiyaçlarını Rablerine arzedenler, onun rahmetini, merhametini umanlardır, azâbından korkanlardır. Rabbinin azâbı korunulması, endişe edilmesi gereken bir azaptır....
İsra Suresi, 79. Ayet:
Gecenin bir bölümünde sırf sana mahsus bir nafile olmak üzere Teheccüd ibadetini yap ki, belki Rabbin seni «övülmüş makam»'a erdirir....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi
ıbâdeti
rabbihî ehadâ(ehaden)....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
innemâ
: ancak, sadece, yalnız
3.
ene
: ben
4.
beşerun
: bir beşer
...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: “Ben sizin gibi sadece bir beşerim. Bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyolunuyor. O taktirde kim Rabbine mülâki olmayı (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı) dilerse, o zaman salih amel (nefs tezkiyesi) yapsın ve Rabbinin ibadetine başka birini (bir şeyi) ortak koşmasın.”...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: 'Ben ancak sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilahınızın tek ilah olduğu vahyolunuyor. Artık kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa salih amel işlesin ve Rabbine olan ibadetine kimseyi ortak tutmasın.'...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki ben sırf sizin gibi bir beşerim ancak bana şöyle vahyolunuyor: İlâhınız ancak bir tek İlâhdır, onun için her kim râbbının lıkasını arzu ederse salih bir amel işlesin ve rabbının
ıbâdeti
ne hiç bir şirk karıştırmasın...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: «Ben ancak sizin gibi bir beşerim, bana vahyolunuyor ki, sizin ilâhınız ancak bir ilâhtır. Artık her kim Rabbinin huzur-u mânevisine ermek niyazında bulunur oldu ise sâlih amel işlesin ve Rabbinin ibadetine hiçbir kimseyi ortak edinmesin.»...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım. Ancak şu farkla ki bana "sizin ilahınız tek İlahtır" diye vahyediliyor. Artık kim Rabbine âhirette kavuşacağını umuyorsa, makbul ve güzel işler işlesin ve sakın Rabbine ibadetinde hiç bir şeyi O’na ortak koşmasın."...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: Ben de sizin gibi bir beşerim. Ancak bana, 'Tanrınız tek bir Tanrıdır' diye vahyedilmiştir. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, güzel işler yapsın ve Rabbinin ibadetine hiç kimseyi ortak etmesin....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: "Ben de, ancak sizin gibi bir beşerim. Şu kadar ki, bana vahyolunyor ki: Hepinizin ilahı ancak bir ilahtır. Kim Rabbine kavuşmayı dilerse, o'nun rızâsını isteyerek sâlih bir amel işlesin. Ve Rabbinin ibadetine kimseyi şerîk (ortak) etmesin!"...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
“(Habibim)! “Ben ancak sizin gibi bir beşerim. Yalnız ilahınızın bir ilah olduğu bana vahyolunuyor. Artık kim Rabbi ile karşılaşmayı umuyorsa, hemen yararlı amel işlesin ve Rabbinin ibadetinde, birini ortak etmesin” de.”...
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
De ki: Ben ancak sizin gibi bir beşerim. Bana ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyedilmiştir. Artık kim Rabbine kavuşmayı ümid ederse, güzel işler yapsın ve Rabbinin ibadetine kimseyi ortak tutmasın....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
Onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse, salih amel işlesin ve Rabbinin ibadetinde O'na hiçbir kimseyi ortak tutmasın....
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ fa’budhu vastabir li ibâdetih(ibâdetihî), hel ta’lemu lehu semiyyâ(semiyyen). ...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
1.
rabbu
: Rab
2.
es semâvâti
: semalar
3.
ve el ardı
: ve yeryüzü
4.
ve mâ beyne-humâ
: ve ikisinin arasındakiler...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
Semâların, arzın ve ikisi arasında olanların Rabbidir. . . O hâlde O'na kulluğunu fark et ve O'nun ibadetine sebat et. . . O gibisini duyup bildin mi hiç?...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan şeylerin Rabbıdır. Artık O'na ibâdet et ve O'na ibâdetinde sabırlı olmaya çalış. O'na denk ve benzer olacak hiçbir şey bilir misin ?...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
O bütün Semavât-ü Arzın ve aralarındakilerin rabbı, binaenaleyh ona ıbadet et ve ıbadetine sebatle sabreyle, hiç sen ona bir adaş bilir misin?...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
O, bütün göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir; o halde O'na ibadet et ve ibadetine sebatla sabret. Hiç sen O'na bir adaş bilir misin?...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbıdır. O halde O'na ibadet et ve bu ibadetinde devamlı ol. Sen, hiç O'nun için bir adaş bilir misin?...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
Göklerin ve yerin ve onların arasında olanların Rabbidir. Binaenaleyh O'na ibadet et. O'nun ibadeti için sabr (ve sebat) eyle. Sen O'nun için hiçbir nazir bilir misin?...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
O; göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. O'na ibadet et ve bu ibadetinde sabırlı ol. Hiç sen Allah'ın ismini taşıyan başka birini bilir misin?...
Məryəm Suresi, 65. Ayet:
O göklerin, yerin ve o ikisinin arasında olan her şeyin Rabbidir. Öyleyse yalnız O’na kulluk et. O’na ibadetinde sabır ve sebat göster. Ona denk ve adaş olacak hiç kimse bilir misin?...
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
Kellâ, se yekfurûne bi ibâdetihim ve yekûnûne aleyhim dıddâ(dıdden)....
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
1.
kellâ
: hayır, asla, öyle değil
2.
se yekfurûne
: inkâr edecekler
3.
bi ibâdeti-him
: onların ibadetlerini
4.
ve yekûnûne
Ənbiya Suresi, 19. Ayet:
Ve lehu men fîs semâvâti vel ard(ardı), ve men indehu lâ yestekbirûne an
ıbâdeti
hî ve lâ yestahsirûn(yestahsirûne)....
Ənbiya Suresi, 19. Ayet:
1.
ve lehu
: ve onundur
2.
men
: kimseler, kişiler
3.
fî es semâvâti
: semalarda, göklerde
4.
ve el ardı
: ve arz,...
Ənbiya Suresi, 19. Ayet:
Halbuki göklerde olsun, yerde olsun kim varsa O’nun mülküdür. O’nun nezdindeki melekler O’na ibadeti, ne gurur meselesi yapar, ne de ibadetten yorulurlar....
Ənbiya Suresi, 108. Ayet:
'Bana, kesinlikle, sizin ilâhınızın bir tek tanrı olduğu vahyolunuyor. Artık bu ilâhî vahyi kabullenip, bir ilâha kulluk ve ibadeti benimsiyor, İslâm’da karar kılıyor musunuz?' diye ilan et....
Həcc Suresi, 30. Ayet:
İşte (Hacc ibâdeti) budur. Kim Allah'ın yasakladığı hususlara, yapılmasını emrettiği şeylere saygılı olur da gereğini yerine getirirse, bu onun için Rabbinin yanında daha hayırlıdır. Size (yenilmesi haram olduğu Mâide Sûresi'nde) okunarak bildirilen şeyler müstesna olmak üzere davarlar helâl kılınmıştır. O halde Allah'a (Onun hak dinine) yönelerek O'na ortak koşmaksızın murdar putlardan uzaklaşın; yalan sözden kaçının....
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Her ümmet için bir kurban ibâdeti (ve yeri meşrû') kıldık ki, (O’nun) kendilerine rızık olarak verdiği sağmal hayvanlar(dan kurban keserken) üzerine Allah’ın ismini zikretsinler! Çünki sizin İlâhınız tek bir İlâhtır; öyle ise O’na teslîm olun! (Ey Resûlüm!)İşte o gönülden bağlı olanları müjdele!...
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Her ümmete kurban ibadeti koyduk ki, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine onun adını ansınlar. Sizin ilahınız tek bir ilahtır. Öyleyse ona teslim olun. Allah’tan korkanları müjdele!...
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Biz her ümmete kurban ibadeti koyduk ki Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları keserken Allah’ın adını ansınlar. Şunu unutmayın ki hepinizin ilahı bir tek İlahtır. Öyleyse yalnız O’na teslim olun. Sen ey Resulüm! O alçak gönüllü, samimi ve ihlâslı olanları müjdele!...
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Biz, her ümmet için bir kurban ibâdeti koyduk ki Allâh'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar. Tanrınız bir tek Tanrıdır, yalnız O'na teslim olun. (Ey Muhammed) o alçak gönüllü, saygılı, samimi insanları müjdele;...
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanları keserken Allah'ın adını ansınlar diye, Biz her ümmet için bir kurban ibadeti belirledik. Hepinizin tanrısı tek bir Tanrıdır; yalnız Ona teslim olun. Müjdele o saygılı ve alçakgönüllü kulları!...
Həcc Suresi, 36. Ayet:
Besili kurbanlık sığır ve develeri de, sizin faydalanmanız için, Allah’ın emirleriyle bağlantılı kurban ibadeti için belirlediği kurbanlık hayvanlar arasında saydık. Sizin için, onlarda hayır vardır. Ön ayaklarından biri bükülmüş vaziyette bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerine düşüp canları çıktığı zaman da, onların etinden yeyin. Kanaatkâr olup dilenmeyen ve istemek zorunda kalan fakirlere de verin. İşte böylece biz onları sizin faydalanmanız için emrimize ...
Möminun Suresi, 2. Ayet:
Mü’minler namazlarında tam bir samimiyetle Allah’a imanın, kulluk ve ibadetin şuuruna ererek saygılı davrananlardır....
Furqan Suresi, 18. Ayet:
Putlar şöyle derler: “- Seni tenzih ederiz. Senden başka veliler edinmemiz bize lâyık olmaz (böyle iken, biz başkasına nasıl mabud olabiliriz?) Fakat sen onları ve atalarını zevk içine daldırdın, nihayet zikri (tevhidi ve sana ibadeti) unuttular ve helâke düşen bir kavim oldular.”...
Furqan Suresi, 77. Ayet:
'Sizi kulluğa, ibadete ve duaya davet etmese; sizin kulluğunuz, ibadetiniz ve duanız olmasa, Rabbim sizinle ilgilenmez, sizi önemsemez ey insanlar! Ey inkâr edenler, siz tebliğ edilen Kurân’ı ve Rasulullah’ı yalanlarken, itaate yanaşmazken size de değer vermez. Bu sebeple dünyada ceza, âhirette azap yakanızı bırakmayacaktır.' diye ilan et....
Furqan Suresi, 77. Ayet:
(Ey Rasûlüm, kâfirlere) de ki: “- Sizin ibadetiniz olmasa, Rabbim sizi ne yapacak (size ne kıymet verir?) Mademki (Allah’ı ve Rasûlünü) tekzibettiniz, o halde azab size çaresiz vacib olacaktır.”...
Furqan Suresi, 77. Ayet:
De ki: «Ibadetiniz olmasa Rabbim size ne diye deger versin?» Ey inkarcilar! Yalanladiginiz icin, azap yakanizi birakmayacaktir. *...
Furqan Suresi, 77. Ayet:
De ki: 'İbadetiniz (duanız) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?' Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır....
Furqan Suresi, 77. Ayet:
De ki: «Sizin ibadetiniz olmayınca Rabbim size ne kıymet verir. Halbuki, siz tekzîp ettiniz, artık (bu tekzîpin cezası size) yakın bir zamanda ulaşacaktır.»...
Furqan Suresi, 77. Ayet:
De ki: "Du'ânız (ibâdetiniz) olmadıktan sonra Rabbim sizi ne yapsın? (Size haber verdiklerimi) yalanladınız. Bu yüzden cezâlandırılmanız gerekecektir."...
Nəml Suresi, 43. Ayet:
Onun Allah'tan başka taptığı şey(ler) kendisini (Allah'ın ibadetinden) alıkoymuştu. Çünkü o inkârcı bir kavimdendi....
Ənkəbut Suresi, 59. Ayet:
Onlar (Dünya'da hem küfrün saldırısına, hem ibâdetin devamına) sabredip Rablarına güvenir ve dayanırlar....
Sad Suresi, 30. Ayet:
Bir de Davûd’a (oğlu) Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu? Çünkü o, daima (Allah’ın rızasına ve ibadetine) rücû edendi....
Zümər Suresi, 9. Ayet:
Yoksa böylesi, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibâdetini yapıp Âhiret'ten çekinen, Rabbı'nın rahmetini uman kimse gibi midir ? De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ? Bunu ancak akıl sahipleri düşünüp öğüt alır....
Zümər Suresi, 11. Ayet:
"Bana, din ve ibadetimi yalnız Allah’a has kılarak gönülden O’na kulluk etmem emredildi....
Zümər Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Ben ibadetimi yalnız O’na has kılarak yalnız Allah’a kulluk ederim."...
Zümər Suresi, 14. Ayet:
De ki: Ben Allah'a kulluk ederim; inancım ve ibadetim yalnız Onadır....
Zümər Suresi, 17. Ayet:
Tağut'a tapmaktan içtinab edip de Allahû Teâlâ'nın ibâdetine rücu edenlere cennet müjdesi vardır. Sözleri dinleyip de en güzeline tabi' olan kullarıma müjdele (Ya Muhammed!)....
Mömin Suresi, 14. Ayet:
O halde siz, Allah’a ibadeti hâlis kılarak hep O’na itaat edin, varsın kâfirler hoşlanmasınlar....
Mömin Suresi, 14. Ayet:
O halde kâfirler hoşlanmasalar da siz, ibadeti gönülden ve yalnız Allah’a yaparak O’na dua edin....
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhırîn(dâhırîne). ...
Mömin Suresi, 60. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
kâle
: dedi
3.
rabbu-kum
: sizin Rabbiniz
4.
ud'û-nî
: bana dua edin
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir....
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Rabbiniz: 'Bana dua edin, duanızı yerine getirerek size karşılık vereyim' buyurdu. Bana kulluk ve ibadeti, bana duayı, benim şeriatıma bağlılığı, gurur-kibir meselesi yaparak büyüklük taslayanlar, serkeşlik edenler, zorba, diktatör, güç ve iktidar sahipleri horlanarak zillet içinde Cehennem’e girecekler....
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir....
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Halbuki rabbınız buyurdu: yalvarın ki bana size karşılık vereyim, çünkü benim ıbadetimden kibirlenenler yarın hor hakîr olarak Cehenneme girecekler...
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Rabbiniz buyurdu ki: 'Bana duâ edin, size icâbet edeyim (duânıza cevab vereyim)! Şübhesiz benim ibâdetimden (yüz çevirip) kibirlenenler, yakında zelîl olan kimseler olarak Cehenneme gireceklerdir!'...
Mömin Suresi, 60. Ayet:
Ve Rabbiniz buyurdu ki: «Bana dua ediniz, sizin için icabet edeyim. Şüphe yok o kimseler ki, Benim ibadetimden kibirlenirler, onlar yakında zeliller oldukları halde cehenneme gireceklerdir.»...
Mömin Suresi, 65. Ayet:
Ebedî hayat sahibi ancak O’dur. O’ndan başka hiç bir İlâh yoktur. O halde ibadeti O’na hâlis kılarak kendisine şöyle dua edin: “- Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır.”...
Mömin Suresi, 65. Ayet:
Tam mânasıyla Diri olan yalnız O’dur. O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse ibadeti gönülden olarak ve yalnız O’na yapın, yalnız O’na yalvarın. Bütün hamd ve övgüler âlemlerin Rabbi Allah’adır....
Əhqaf Suresi, 4. Ayet:
Müşriklere de ki: "Şimdi baksanıza şu sizin Allah’tan başka ilahlaştırıp yalvardığınız putlarınıza! Söyler misiniz, onlar yerde hangi şeyi yaratmışlar, yoksa göklerde mi bir ortaklıkları var? (Akıl yönünden bu mümkün olmayınca, nakil yönünden putlara ibadetin gerçek olduğunu gösterin) Eğer bu iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelmiş bir kitap yahut hiç değilse bir bilgi kalıntısı varsa getirin görelim."...
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Ve daha sapık kimdir o kimseden ki, Allah'a ibadeti bırakıp da Kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremiyecek olan putlara yalvarır (ibadet eder). Halbuki onlar, bunların yalvarmalarından gafillerdir....
Əhqaf Suresi, 6. Ayet:
Ve izâ huşiren nâsu kânû lehum a’dâen ve kânû bi ibâdetihim kâfirîn(kâfirîne)....
Əhqaf Suresi, 6. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
huşire
: haşrolundu
3.
en nâsu
: insanlar
4.
kânû
: oldular
Müzzəmmil Suresi, 6. Ayet:
Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur’an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır....
Müzzəmmil Suresi, 6. Ayet:
Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır....
Müzzəmmil Suresi, 6. Ayet:
Kuşkusuz gece ibadeti, gündüze göre daha zor, fakat sözü daha etkilidir....
Müzzəmmil Suresi, 6. Ayet:
Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır....
Müzzəmmil Suresi, 6. Ayet:
Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından da daha sağlamdır....
Müzzəmmil Suresi, 6. Ayet:
Muhakkak ki, gece ibadeti daha etkili, gece okuması ise daha doğru ve sağlamdır....
Müzzəmmil Suresi, 8. Ayet:
Rabbinin adını an. (İbâdetinde Ondan başka herşeyden kesilerek) yalnız Ona yönel. ...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
Senin ve bazı arkadaşlarının, gecenin ya üçte ikisine yakın bölümünü ya yarısını ya da üçte birini ibadetle geçirdiğinizi Rabbin biliyor. Gecenin ve gündüzün sürelerini belirleyen Allah'tır. O bu gece ibadetinin temposuna dayanamayacağınızın farkındadır. Bundan böyle kolayınıza gelecek kadar Kur'an okuyunuz. Aranızda hastalar olacağını, bir bölümünüzün Allah'ın lütfettiği geçim payını elde edebilmek için yeryüzünde oradan oraya koştuğunu, bir bölümünüzün de O'nun yolunda savaştığını Allah biliyo...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz Rabbin biliyor ki gerçekten sen, gecenin üçte ikisinden daha azı ve (bazen) yarısı ve (bazen de) üçte biri kadar kalkıyorsun (namaz kılıyorsun); berâberinde bulunanlardan (ashâbından) bir tâife de (böyle yapıyor).Hem geceyi ve gündüzü Allah takdîr eder. (O,) sizin bunu sayamayacağınızı (sürekli gece ibâdetine dayanamayacağınızı) bildi de sizi affetti (yapabildiğiniz kadarına ruhsat verdi); o hâlde Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun (kolayınıza geldiği kadar gece...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
Senin Rabbin, gecenin bazen üçte ikisine yakın bir kısmını, bazen yarısını, bazen üçte birini ibadetle geçirdiğini, senin yanında yer alan müminlerden bir cemaatin da böyle yaptığını elbette biliyor. Gece ve gündüzü yaratıp sürelerini belirleyen Allah’tır. O sizin bu gece ibadetini gözetemeyeceğinizi bildiği için, lütuf ve merhametiyle size yeniden bakıp muaf tuttu. Artık Kur’ân’dan kolayınıza gelen miktarı okuyun. Allah bilmektedir ki aranızda hastalananlar olacaktır. Kimileri Allah’ın lütfunda...
İnşirah Suresi, 7. Ayet:
Artık sen de ibâdeti bitirince yorul....
Kafirun Suresi, 2. Ayet:
Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam;...
Kafirun Suresi, 3. Ayet:
Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız....
Kafirun Suresi, 4. Ayet:
Ben asla sizin yapmakta olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim....
Kafirun Suresi, 5. Ayet:
'Siz de benim, kesin bilgi ve inanca dayalı kulluğuma ve ibadetime benzer kulluk ve ibadet etmiyor, benim boyun eğdiğim şeriata bağlanmıyorsunuz.'...
Kafirun Suresi, 5. Ayet:
Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz....
Saffat Suresi, 125. Ayet:
«Ba'l'e mi tapınırsınız? Ve Hâlikların en güzeline (ibadeti) terk mi edersiniz?»...
Saffat Suresi, 126. Ayet:
«Sizin de Rabbiniz ve evvelki atalarınızın da Rabbi olan Allah'a (ibadeti mi terkeylersiniz?)»...
Ənam Suresi, 162. Ayet:
(162,163) "De ki: “Benim salâtım [mâlî yönden ve destek olmam; toplumu aydınlatmak için çalışmam], kulluğum; ibadetimin her türlüsü, hayatım ve ölümüm sadece Kendisinin ortağı olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ve ben böyle emrolundum, ben Müslümanların da ilkiyim.” "...
Ənam Suresi, 163. Ayet:
(162,163) "De ki: “Benim salâtım [mâlî yönden ve destek olmam; toplumu aydınlatmak için çalışmam], kulluğum; ibadetimin her türlüsü, hayatım ve ölümüm sadece Kendisinin ortağı olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ve ben böyle emrolundum, ben Müslümanların da ilkiyim.” "...