Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
E lem tera ilellezî hâcce ibrâhîme fî rabbihî en âtâhullâhul mulk(mulke), iz kâle ibrâhîmu rabbiyellezî yuhyî ve yumîtu, kâle ene uhyî ve umît(umîtu), kâle ibrâhîmu fe innallâhe ye’tî biş
şemsi
minel maşrıkı fe’ti bihâ minel magribi fe buhitellezî kefer(kefere), vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
1.
e lem tera ilâ
: ... a bakmadın mı, görmedin mi
2.
ellezî
: o kimse, o
3.
hâcce
: tartıştı
4.
ibrâhîme
: İbrâhî...
Əraf Suresi, 171. Ayet:
Dağı bir
şemsi
ye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı: 'Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün.'...
İsra Suresi, 78. Ayet:
Ekımis salâte li dulûkiş
şemsi
ilâ gasakıl leyli ve kur’ânel fecr(fecri), inne kur’ânel fecri kâne meşhûdâ(meşhûden)....
İsra Suresi, 78. Ayet:
1.
ekımı es salâte
: namazı kıl, ikame et
2.
li dulûki
: dönmesi
3.
eş
şemsi
: güneş
4.
ilâ gasakı el leyli (gasaka)
<...
Kəhf Suresi, 86. Ayet:
Hattâ izâ belega magribeş
şemsi
vecedehâ tagrubu fî aynin hamietin ve vecede indehâ kavmâ(kavmen), kulnâ yâ zel karneyni immâ en tuazzibe ve immâ en tettehıze fîhim husnâ(husnen)....
Kəhf Suresi, 86. Ayet:
1.
hattâ izâ
: olduğu zaman
2.
belega
: erişti, ulaştı
3.
magribe eş
şemsi
: güneşin battığı yer
4.
vecede-hâ
: on...
Kəhf Suresi, 90. Ayet:
Hattâ izâ belega matlıaş
şemsi
vecedehâ tatluu alâ kavmin lem nec’al lehum min dûnihâ sitrâ(sitren). ...
Kəhf Suresi, 90. Ayet:
1.
hattâ izâ
: olduğu zaman
2.
belega
: ulaştı
3.
matlıa eş
şemsi
(talaa)
: güneşin (tulû ettiği) doğduğu yer
: (doğdu)
4.
Taha Suresi, 130. Ayet:
Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış
şemsi
ve kable gurûbihâ, ve min ânâil leyli fe sebbih ve etrâfen nehâri lealleke terdâ....
Taha Suresi, 130. Ayet:
1.
fasbir (fe ısbir)
: artık sabret
2.
alâ
: üzerine, ...e
3.
mâ yekûlûne
: onların söyledikleri şey(ler)
4.
ve sebbih
...
Nəml Suresi, 24. Ayet:
Vecedtuhâ ve kavmehâ yescudûne liş
şemsi
min dûnillâhi ve zeyyene lehümuş şeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli fe hum lâ yehtedûn(yehtedûne)....
Nəml Suresi, 24. Ayet:
1.
vecedtu-hâ
: onu buldum
2.
ve kavme-hâ
: ve onun kavmi
3.
yescudûne
: secde ediyorlar
4.
li eş
şemsi
: güneşe
Fussilət Suresi, 37. Ayet:
Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamer(kameru), lâ tescudû liş
şemsi
ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halakahunne in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). (SECDE ÂYETİ)...
Fussilət Suresi, 37. Ayet:
1.
ve min
: ve den
2.
âyâti-hi
: onun âyetleri
3.
el leylu
: gece
4.
ve en nehâru
: ve gündüz
Şəms Suresi, 1. Ayet:
Veş
şemsi
ve duhâhâ....
Şəms Suresi, 1. Ayet:
1.
ve
: andolsun
2.
eş
şemsi
: güneş
3.
ve
: ve
4.
duhâ-hâ
: onun duha vaktine
...
Qaf Suresi, 39. Ayet:
Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış
şemsi
ve kablel gurûb(gurûbi)....
Qaf Suresi, 39. Ayet:
1.
fasbir (fe ısbir)
: artık, öyleyse sabret
2.
alâ
: ... e
3.
mâ yekûlûne
: söyledikleri şey(ler), söylediklerine
4.
ve sebbih...
Əraf Suresi, 171. Ayet:
Hani bir zamanlar, o dağ gölgelik/
şemsi
ye gibi iken, onlar da, dağ üzerlerine yıkılacak diye inanmışlarken Biz, onların Üst'ünü/en seçkinlerini o dağa çekmiştik/ yükseltmiştik: “Allah'ın koruması altında olmanız için size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın!” ...