Bəqərə Suresi, 216. Ayet:
1. |
kutibe |
: yazıldı, farz kılındı |
2. |
aleykum(u) |
: sizin üzerinize |
3. |
el kitâlu |
: savaş |
4. |
ve huve |
: ve o |
...
Ali-İmran Suresi, 76. Ayet: Kesinlikle vebale giriyorlar ve yalan uyduruyorlar. Kimler taahhüdünü, sözünü yerine getirir, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunurlar, takvâ esaslarını benimserlerse, bilsinler ki, Allah kendisine sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan takvâya dayalı düzeni benimseyen mü’minleri sever....
Nisa Suresi, 77. Ayet: Kendilerine:
'Müşriklerle fiilî çatışmaya girmekten kaçının, savaşı aklınızdan çıkarın, namazı âdâbına riayet ederek, aksatmadan kılın, vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verin' denilen kimseleri görmüyor musun? Kendilerine savaşmak, yazılı emir halinde farz kılınınca, onlardan bir grup, Allah’tan korkar gibi, yahut daha fazla bir korku ile insanlardan korkuyorlar.
'Rabbimiz, savaşı bize niçin yazılı bir emir haline getirdin? Ne olurdu bize azıcık b...
Yusif Suresi, 109. Ayet: Senden önce özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendiğimiz peygamberler de, kesinlikle yerleşik toplum hayatı yaşayan insanlar arasından, kendilerine vahiy verdiğimiz liyâkatli ve güvenilir erkeklerdi. Kâfirler, yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler, incelesinler, ibret alsınlar. Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkara...
Rəd Suresi, 35. Ayet: Allah’a sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, özgürce şahsiyetlerini geliştiren, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü’minlere va’dolunan Cennet, altından ırmaklar akan konaklarıyla, ürünleri ve gölgesi sürekli olan bir yere benzer. İşte bu Allah’a sığınıp emirlerine yapışanların günahlardan arınıp, azaptan korunanların, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkara...
Nəhl Suresi, 30. Ayet: Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlara, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlere:
'Rabbiniz ne indirdi?' denilir.
'Hayır indirdi, âyetleri hayırlarla dolu Kur’ân’ı indirdi.' derler. Bu dünyada iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ...
Zümər Suresi, 61. Ayet: Allah, kendisine sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü’minleri, başarıları sebebiyle kurtuluşa erdirir. Onlara kötülük, azap dokunmaz. Onlar hiç üzülmezler de....
Zümər Suresi, 73. Ayet: Rablerine sığınıp, emrine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü’minler ise, imanda ve itaattaki derecelerine göre cennete bölük bölük sevkedilir. Cennete geldikleri zaman cennetin sekiz kapısı birden açılır. Cennetin bekçileri gelenlere:
'Selâmün aleyküm! (Allah’ın selâmı, selâmeti üzerinize olsun, selâmete erdi...
Nəcm Suresi, 32. Ayet: İhsan sahibi, devamlı aktif samimi mü’minler, küçük kusurların dışında, bilerek büyük günah işlemekten ve meşrû olmayan şehevî fiillerden, gayri meşrû ilişkilerden, zinadan, hayâsızlıktan, cimrilikten, haddi aşmaktan ve ahlâksızlıktan kaçınanlardır. Senin Rabbinin koruma kalkanı ve bağışlaması geniştir. O, sizi topraktan yarattığı günler dahil, annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz dönemleri de içine alacak şekilde her şeyi bilir, sizi iyi tanır. Bu sebeple kendinizi, vicdanlarınızı,...
Zariyat Suresi, 48. Ayet:
1. |
ve el arda |
: ve yeryüzü, yeri |
2. |
fereşnâ-hâ |
: onu biz döşeyip yaydık |
3. |
fe ni'me |
: işte ne güzel |
4. |
el mâhidûne |
Hədid Suresi, 29. Ayet: Ehl-i kitabın, ehl-i tevhid olanlarından İslâma girenlerinin, Allah’ın lütfundan hiçbir şey elde edemiyecekleri şeklindeki yanlış bilgilerini ortadan kaldırmak için, Allah ehl-i tevhid olanların, takva esaslarını benimseyenlerine, Muhammed’e iman edenlerine rahmetinden iki pay veriyor. Lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere verir. Allah büyük lütuf sahibidir....