Bəqərə Suresi, 165. Ayet: İnsanlardan bazıları, Allah’ı bırakıp, kulu durumundakileri, bile bile Allah’a eş tanrılar haline getirir de, onları Allah’ı sever gibi severler. İmân edenlerin Allah’a olan sevgileri ise, onlarınkinden çok daha fazladır. Keşke zâlimler, inkâr ile, put sevgisiyle kendilerine haksızlık yapanlar, şirke girenler, cezayı gördükleri zaman anlayacakları gibi, bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın azâbının şiddetini önceden anlayabilselerdi....
Nisa Suresi, 36. Ayet: Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, Allah’a kulluk ve ibadet edin, O’nun şeriatına bağlanın, O’na boyun eğin. İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, gizli şirke düşmeyin.
Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, dullara, çevresi, çaresi olmayan yoksullara, yakınlığı olan müslüman komşulara, yabancı, gayrimüslim komşulara, yanında bulunan arkadaşlara (eşine, hizmetkârlara ve arkadaşlarına), yolda kalan muhtaç yolcuya, meşrû ş...
Nisa Suresi, 168. Ayet: Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri, kâfirleri, baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri kısıtlayarak, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimleri, haksızlık edenleri, şirke girenleri Allah asla koruma kalkanına almayacak, bağışlamayacak, doğru yola da iletmeyecek, başarıya ulaştırmayacaktır....
Ənam Suresi, 71. Ayet: De ki: “- Biz, Allah’ı bırakır da, bize ne fayda, ne de zarar yapamıyacak şeylere yalvarıp ibadet edermiyiz ve Allah bizi hidâyete eriştirmişken ardımıza döner miyiz? O kimse gibi ki, arzda şaşkın şaşkın dolaşırken kendini şeytanlar yoldan çıkarıp uçuruma çekmekte, beride ise arkadaşları: “- Var bize gel” diye onu doğru yola çağırıyorlar. (Şeytana uyarsa helâk olur, arkadaşlırının çağrısına uyarsa selâmet bulur.) “ De ki: “- Allah’ın hidayeti, İslâm dinidir, işte doğru yol da budur. Biz, âlemler...
Yusif Suresi, 108. Ayet: Rasûlüm:
'İşte bu benim yolumdur, İslamî hayat tarzıdır. Ben, önümü görerek bilinçli bir şekilde Allah’a davet ediyorum. Ben ve bana, benim sünnetime tâbi olanlar, kesinlikle emin ve aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah’ı tesbih ve tenzih ederim, ben ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşanlardan, gizli şirke düşüp başka otoriteler de kabul edenlerden değilim.' de....
Həcc Suresi, 26. Ayet: Hani İbrâhim’e, Beytullah’ın yerini hazırlamış ve ona:
'İlâhlığımda, otoritemde, mülkümde, tasarruflarımda bana hiçbir şeyi ortak koşma, gizli şirke düşme, başka otoriteler de kabul etme. Evimi, tavaf edenler, orada cemaat halinde ibadet ve dua edenler, kıyamda durarak, rükûlara vararak namaz kılanlar, İslâmî faaliyetlere katılanlar, secdelere kapananlar için temiz tut.' demiştik....
Nur Suresi, 55. Ayet: Allah, içinizden imanda kemale erip hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri, kesinlikle başkalarının yerine geçirip yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlardan öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi, sahip v...
Ənkəbut Suresi, 46. Ayet: İçlerinden zulmedenler, İslâm’ın gelişmesinin, müslümanların ilerlemesinin önünü kesme planları yapanlar ve uygulayanlar, haksızlık edenler, şirke girenler bir yana, ehl-i kitaptan ehl-i tevhid olanlarla yalnızca en güzel metodu, en güzel usulü kullanarak mücadele edin.
'Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim Tanrımız, sizin Tanrınız birdir. Biz O’na teslim olan, İslâm’ı yaşayan müslümanlarız.' deyin....
Loğman Suresi, 13. Ayet:
1. |
ve iz kâle |
: ve demişti |
2. |
lukmânu |
: Lokman |
3. |
libni-hî |
: oğluna |
4. |
ve huve |
: ve o |
Səba Suresi, 31. Ayet: İnkarcılar, 'Biz ne bu Kuran'a ne de ondan öncekilere inanmayız,' dediler. Zalimleri, Rab'leri huzurunda duruşma sırasında birbiriyle atışırken bir görseydin! (Öğrenim, araştırma, ekonomik, politik v.b. yönlerden) güçsüzleştirilenler, büyüklük taslamış olanlara, 'Siz olmasaydınız biz inanan kişiler olurduk,' derler....