Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər, sizdən olmayanları sirdaş tutmayın! Onlar sizə pislik etməkdən əl çəkməz və sizin çətinliyə düşməyinizi istəyərlər. Düşmənçilikləri də
ağızlarından
(çıxan sözlərdən) aşkar olur. Ürəklərində gizlətdikləri (düşmənçilik) isə daha böyükdür. Əgər düşünüb anlayırsınızsa, ayələri artıq sizə izah etmişik....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu barədə nə onların, nə də atalarının məlumatı var.
Ağızlarından
çıxan söz necə də böyükdür! Onlar yalandan başqa bir şey söyləmirlər....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Özündən başqasını özünüzə sirdaş (dost) tutmayın. Onlar sizin barənizdə fitnə-fəsad törətməkdən əl çəkməzlər, sizin (zərərə və) əziyyətə düşməyinizi istəyirlər. Həqiqətən, onların sizə qarşı olan ədavəti
ağızlarından
çıxan sözlərdən aşkar olur. Amma ürəklərində gizlətdikləri (düşmənçilik) isə daha böyükdür. Əgər düşünüb dərk edirsinizsə, (onların sizə bəslədikləri ədavət barəsindəki) ayələri artıq sizə izah etdik....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu barədə nə onların özlərinin, nə də (təqlid etdikləri) atalarının heç bir biliyi yoxdur. Onlar çox böyük-böyük danışırlar. (
Ağızlarından
çıxan söz necə də böyük küfrdür). Onlar ancaq yalan deyirlər!...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, îmân edenler
3.
lâ tettehızû
: edinmeyin
4.
bitâneten
: sırda...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey âmenû olanlar! Kendinizden (mü'minlerden) başkalarını sırdaş edinmeyin. Onlar sizi fesada düşürmekten geri kalmazlar ve size sıkıntı verecek şeyleri temenni ettiler. Kin ve öfkeleri
ağızlarından
(sözlerinden) belli olmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şey (kinleri) daha da büyüktür. Akıl etmiş olsaydınız, size âyetleri açıklamıştık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey inananlar, birbirinizi bırakıp da başkalarını dost edinmeye kalkışmayın. Onlar, size zarar vermekten, kötülükte bulunmaktan geri kalmazlar, sizin zahmete düşmenizi dilerler. Düşmanlıkları,
ağızlarından
dökülen sözlerden açıkça belli olur, yüreklerinde gizledikleri düşmanlıksa daha da büyüktür. İşte, aklınızı başınıza almanız için size bu delilleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları
ağızlarından
(dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler. . . Sizden olmayan kişilerle (inancınıza, itikadınıza uymayanlarla) dostluk kurmayın. (Onlar) size zarar vermek için fırsat beklerler ve sizi sıkıntı içinde görmekten mutlu olurlar. Görmüyor musunuz düşmanlıkları
ağızlarından
taşıyor! İçlerinde sakladıkları ise daha büyüktür. İşte gereken işaretleri size apaçık bildirdik. Aklınızı kullanın (değerlendirin)....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman nimetine kavuşanlar, kendi dışınızdakilerden müsteşar, danışman, sırlarınıza vâkıf olacak çalışma arkadaşı edinmeyin. Onlar, size fenalık etmekten, ortalık bulandırmaktan, bozgunculuk etmekten geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları
ağızlarından
taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri düşmanlıkları ise, daha fazladır. Aklınızı kullanırsanız eğer, size karşı azılı düşman olduklarının delillerini açıkladığımızı anlayacaksınız....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendinizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Onlar aranızda fesat çıkarmaktan geri durmazlar. Size sıkıntı verecek şeylerden hoşlanırlar. Kinleri
ağızlarından
taşmaktadır. Kalplerinin gizlediğiyse daha büyüktür. Eğer akıl ediyorsanız size ayetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları)
ağızlarından
dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey müminler! Din kardeşlerinizden başkasını (kâfir ve münafıkları) dost edinmeyin: Onlar size fenalık yapmakta, fesad çıkarmakta kusur etmezler ve sıkıntaya girmenizi arzu ederler. Onların size karşı olan kin ve düşmanlıkları
ağızlarından
meydana dökülmüştür. Kalblerinde gizledikleri düşmanlık ise daha büyüktür. Onların düşmanlıklarına dâir âyetleri açıkladık, eğer düşünür ve anlarsanız......
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey Inananlar! Sizden olmayani sirdas edinmeyin, onlar sizi sasirtmaktan geri durmazlar, sikintiya dusmenizi isterler. Onlarin ofkesi agizlarindan tasmaktadir, kablerinin gizledigi ise daha buyuktur. Eger aklediyorsaniz, suphesiz size ayetleri acikladik....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey imân edenler! Kendinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Onlar sizi şaşırtıp bozmakta kusur etmezler. Sıkıntıya düşmenizi çok arzu ederler. Size olan aşırı kin ve düşmanlıkları
ağızlarından
taşıp ortaya çıkmıştır. Kalblerinin gizlediği (kin ve düşmanlık) daha büyüktür. Eğer aklınızı kullanırsanız size âyetlerimizi yeterince açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey İnananlar! Sizden olmayanı sırdaş edinmeyin, onlar sizi şaşırtmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların öfkesi
ağızlarından
taşmaktadır, kalblerinin gizlediği ise daha büyüktür. Eğer aklediyorsanız, şüphesiz size ayetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları
ağızlarından
(dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
İnananlar, size kötülük etmekten geri durmayan, sizin sıkıntıya düşmenizi isteyen kimseleri sırdaş edinmeyin.
Ağızlarından
kin ve nefret taşmaktadır. Göğüslerinde gizledikleri ise daha büyük. Size ayetleri açıkladık; düşünürseniz,...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey o bütün iman edenler! Ağyarınızdan yar tutmayın, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sarpa sarmanızı arzu ederler, görmüyor musunuz buğzları
ağızlarından
taşmakta, sinelerinin gizlediği ise daha büyüktür, işte size âyetleri sarih bildirdik aklederseniz...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler, sizden olmayanları dost edinmeyin; onlar, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sıkıntıya düşmenizi arzu ederler. Baksana, öfkeleri
ağızlarından
taşmaktadır; sinelerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, sizlere ayetleri açıkça bildirdik....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları
ağızlarından
taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey müminler, kendinizden başkasını sırdaş ve dost edinmeyiniz. Olanca güçleri ile size zarar dokundurmaya, dirliğinizi bozmaya çalışırlar, karşılaştığınız her sıkıntı onları sevindirir. Gerçi kinleri
ağızlarından
taşmıştır ama kalplerinde saklı tuttukları kin daha büyüktür. Eğer düşünecek olursanız size ayetlerimizi açık açık anlattık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey inananlar, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor; size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları)
ağızlarından
dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise daha büyüktür. Size ayetleri açıkladık; belki akledersiniz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey îman edenler, kendi (din kardeş) ferinizden başkasını (dost ve) sırdaş edinmeyin. (Çünkü) onlar size şer ve fesâd yapmakda hiç kusur etmezler, size sıkıntı verecek şey (ler) i arzu ederler. Hakikat, onların (kîn ve) buğzları
ağızlarından
(taşıb) meydana vurmuşdur. Göğüslerinde gizlemekde oldukları (düşmanlık) ise daha büyükdür. Size âyetlerimizi (kat'î suretde) açıkladık, eğer düşünürseniz. ...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey îmân edenler! Kendinizden başkasını sırdaş edinmeyin; onlar size fesad çıkarmakta kusûr etmezler. (Her zaman) sıkıntıya düşmenizi istediler. Doğrusu kinleri
ağızlarından
taşmıştır (hep aleyhinizde konuşurlar). Sînelerinin gizlediği (kin ve düşmanlık)ise daha büyüktür. Eğer akıl erdirirseniz, doğrusu âyetlerimizi size iyice açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler; sizden başkalarını dost edinmeyin. Onlar; sizi, şaşırtmaktan geri kalmazlar. Sıkıntıya düşmenizi isterler. Öfkeleri
ağızlarından
taşmaktadır. Sinelerinin gizlediği ise daha büyüktür. Düşünürseniz size ayetlerimizi açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Sizden olmayan kişileri dost edinmeyin. Onlar sizi yoldan çıkarmak için ellerinden gelen hiçbir çabayı esirgemezler ve sizi sıkıntıda görmekten hoşlanırlar. Şiddetli öfke
ağızlarından
taşmaktadır; kalplerinde sakladıkları ise daha da kötüdür. Biz (bununla ilgili) işaretleri sizin için (işte böylesine) açık ve anlaşılır kıldık, eğer aklınızı kullanırsanız....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey imân edenler! Sizden başka olanları dost ittihaz etmeyiniz. Size fesat eriştirmekte asla kusur etmezler. Size meşakkat verecek şeyi temenni ederler. Muhakkak buğzları
ağızlarından
zahir olmuştur. Sinelerinin gizlediği şey ise daha büyüktür. Şüphe yok size âyetleri apaçık beyan ettik, eğer teakkul eder oldunuz ise!...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden olmayan kimseleri sakın sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten aslâ geri kalmazlar. Size sıkıntı verecek şeyleri isteyip dururlar. Öfkeleri
ağızlarından
taşmaktadır. Kalplerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, âyetleri size açıklamış bulunuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
- Ey iman edenler, sizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Zira onlar size ellerinden gelen her türlü kötülüğü yaparlar, size sıkıntı verecek şeyleri arzu ederler. Kinleri / öfkeleri
ağızlarından
taşmaktadır. İçlerinde gizledikleri (nefret) ise daha da büyüktür. Eğer aklınızı kullanıyorsanız işte size ayetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Siz Müslümanlardan başkasını sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size şer ve fesat çıkarmada ellerinden geleni bırakmazlar. Dâima sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Size olan düşmanlıkları, zaten
ağızlarından
taşıp meydana çıkmıştır. Kalplerinin gizlediği düşmanlık ise daha fazladır. Âyetlerimizi size iyice açıkladık. (Eğer akıllarınızı kullanırsanız, onlardan yararlanırsınız)....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey inananlar, kendinizden başkasını kendinize dost edinmeyin; onlar sizi bozmaktan geri durmazlar. Size sıkıntı verecek şeyleri isterler. Onların
ağızlarından
öfke taşmaktadır. Göğüslerinde gizledikleri (kin) ise daha büyüktür. Düşünürseniz, size âyetleri açıkladık....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler, kendinizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışırlar, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları)
ağızlarından
dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman edenler! Sizden olmayanları içli dışlı dost edinmeyin. Onlar size zarar vermekte kusur etmezler, sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Düşmanlıkları
ağızlarından
taşmaktadır; gönüllerinde sakladıkları ise daha da büyüktür. Size âyetlerimizi böylece açıklamış bulunuyoruz-eğer aklınızı kullanacaksanız....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman sahipleri! Kendi dışınızdakilerden/seviyenizin altındakilerden bir kimseyi sırdaş edinmeyin. Sizi sarpa sardırıp perişan etmekten çekinmezler. Size sıkıntı verecek şeyi pek severler.
Ağızlarından
nefret ve öfke taşmaktadır. Göğüslerinin saklamakta olduğu ise daha büyüktür. Eğer aklınızı işletirseniz Allah size ayetlerini açık-seçik göstermiştir....
Tövbə Suresi, 30. Ayet:
Yahudiler: 'Uzeyr ALLAH'ın oğludur,' dediler. Hıristiyanlar da, 'Mesih ALLAH'ın oğludur,' dediler. Bu,
ağızlarından
çıkan sözleridir. Önceden inkar etmiş olanların sözlerini taklid ediyorlar. ALLAH onları mahkum eder. Nasıl da çevriliyorlar?...
Nəhl Suresi, 68. Ayet:
(68-69) Rabbin bal arısına: «Dağlardan, ağaçlardan ve (insanların senin için yapacakları) çardaklardan evler (kovanlar) edin, sonra meyve (ve çiçek) lerin her birinden ye de Rabbinin (bal imâlinde öğretdiği ve) kolaylıklar gösterdiği yaylım yollarına git» diye ilham etdi. Onların karınlarından (
ağızlarından
) renkleri çeşidli şerbet (bal) çıkar ki onda insanlar için şifâ vardır. İşte bunda da tefekkür edecek bir zümre için elbette bir âyet var. ...
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
(68-69) Rabbin bal arısına: «Dağlardan, ağaçlardan ve (insanların senin için yapacakları) çardaklardan evler (kovanlar) edin, sonra meyve (ve çiçek) lerin her birinden ye de Rabbinin (bal imâlinde öğretdiği ve) kolaylıklar gösterdiği yaylım yollarına git» diye ilham etdi. Onların karınlarından (
ağızlarından
) renkleri çeşidli şerbet (bal) çıkar ki onda insanlar için şifâ vardır. İşte bunda da tefekkür edecek bir zümre için elbette bir âyet var. ...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
1.
mâ
: yoktur
2.
lehum
: onların
3.
bi-hi
: ona ait, ona dair
4.
min ılmin
: (ilimden) bir ilimleri
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Onların ve babalarının (atalarının), ona (buna; Allah'ın evlât edinmeyeceğine) dair bir ilimleri yoktur. Onların
ağızlarından
çıkan kelimeler (sözler) çok büyük! Onlar, (söylerlerse) ancak yalan söylüyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ne büyük bir söz (bu)
ağızlarından
çıkan! Onlar ancak yalan söylüyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ne onların bir bilgisi var, ne atalarının;
ağızlarından
çıkan söz, ne de büyük söz. Onlar, ancak yalan söylüyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ne onların (Allah evlât edindi, diyenlerin), ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
O konuda ne onların ne de atalarının bir ilmi vardır!
Ağızlarından
çıkan, ne büyük laftır! (Dolayısıyla) onlar yalandan başka şey konuşmuyorlar!...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ne onların, Allah evlât edindi diyenlerin, ne de atalarının bu konuda doğru bir bilgileri var.
Ağızlarından
çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar kesinlikle yalan yanlış şeyler söylüyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu konuda ne onların ne de atalarının bir bilgisi var.
Ağızlarından
çıkan söz ne kadar büyüktür! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu konuda ne kendilerinin, ne atalarının hiç bir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
çıkan söz ne (kadar da) büyük. Onlar yalandan başkasını söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Allah çocuk edindiğine dair ne kendilerinin bir ilmi vardır, ne de (taklid ettikleri) babalarının.
Ağızlarından
çıkan o söz ne büyük!... Onlar, ancak yalan söylüyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Allah'in cocuk edindigine dair ne kendilerinin ve ne de babalarinin bir bilgisi vardir. Agizlarindan cikan soz ne buyuk iftiradir. Onlar yalniz ve yalniz yalan soylerler....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
(Allah çocuk edindi) iddiasiyle ilgili ne kendilerinin, ne de babalarının bir bilgisi var.
Ağızlarından
çıkan söz ne büyük! Onlar yalandan başka bir şey söylemezler....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Allah'ın çocuk edindiğine dair ne kendilerinin ve ne de babalarının bir bilgisi vardır.
Ağızlarından
çıkan söz ne büyük iftiradır. Onlar yalnız ve yalnız yalan söylerler....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ne onların (Allah evlât edindi, diyenlerin), ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ne onların, ne de atalarının bu konuda bir bilgileri yoktur.
Ağızlarından
ne büyük bir söz çıkıyor! Yalandan başka şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Buna dâir ne kendilerinin ılmi vardır ne de babalarının, o ne büyük bir kelime ki
ağızlarından
çıkıyor, sırf bir yalan söylüyorlar...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu hususta ne kendilerinin bir bilgisi vardır, ne de babalarının; o,
ağızlarından
çıkan ne büyük bir sözdür; sadece yalan söylüyorlar!...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Allah'ın evlat edindiği konusunda ne onların ve ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Rastgele
ağızlarından
çıkan bu söz ne ağır bir iftiradır! Söyledikleri, yalandan başka bir şey değildir....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu konuda ne kendilerinin, ne atalarının hiç bir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
çıkan söz ne (kadar da) büyük. Onlar yalandan başkasını söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ne onların, ne atalarının buna dâir hiç bir ilgisi yokdur.
Ağızlarından
çıkan söz ne büyük! Onlar yalandan başkasını söylemezler. ...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Buna (Allah’a çocuk isnâdına) dâir ne kendilerinin bir ilmi vardır, ne de atalarının!
Ağızlarından
çıkan bir söz olarak (bu iddiâları) ne büyük (bir küfür) oldu! (Onlar)yalandan başka bir şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ne onların, ne de babalarının buna dair bilgileri vardır. O,
ağızlarından
çıkan ne büyük bir sözdür. Onlar yalnız ve yalnız yalan söylerler....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
(Oysa,) O'nun hakkında ne kendilerinin, ne de atalarının doğru bir bilgisi var: Ne ağır bir söz, bu
ağızlarından
çıkan! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar!...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Buna dair ne kendilerinin bir bilgisi vardır ve ne de babalarının. Ne büyük bir söz ki,
ağızlarından
çıkıyor. Onlar başka değil, ancak yalan söylüyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu hususta ne onların ne de atalarının bir bilgisi vardır.
Ağızlarından
ne büyük söz çıkıyor! Onlar yalnız ve yalnız yalan söylerler....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Onların da atalarının da o konu hakkında bir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
çıkan söz büyük bir günahtır. Çünkü söyledikleri yalandan başka bir şey değildir....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu hususta, ne kendilerinin ne de babalarının hiçbir bilgileri yoktur.
Ağızlarından
çıkan o söz ne dehşetli bir söz!Ama onların iddia ettikleri, sırf yalandan ibaret!...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
ne büyük (küstahça) söz çıkıyor! Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiç bir bilgisi yoktur.
Ağızlarından
çıkan söz ne (kadar da) büyük. Onlar yalandan başkasını söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu konuda ne onların bir bilgisi var, ne atalarının.
Ağızlarından
çıkan ise, pek büyük bir sözdür. Fakat söyledikleri yalandan başka birşey değildir....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Ona ilişkin ne kendilerinin bir ilmi vardır ne de atalarının. Söz olarak ne büyüktür
ağızlarından
çıkıveren! Onlar bir yalandan başka şey söylemiyorlar....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Kendilerinin ve atalarının Allah'ın çocuk edinmişliğine dair hiçbir bilgileri yoktur.
Ağızlarından
çıkan söz ne kadar büyük! Onlar, sadece yalan söylüyorlar. ...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman etmiş kimseler! Kendi seviyenizde olmayanlardan sırdaş/sıkı arkadaş edinmeyin. Onlar, size fenalık etmekten geri kalmazlar. Onlar, sıkıntıya düşmenizi istediler. Kesinlikle kinleri
ağızlarından
dışa vurmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şeyler de daha büyüktür. Eğer siz, aklınızı kullanacaksanız, Biz, sizin için âyetleri/alâmetleri/göstergeleri kesinlikle açığa koymuşuzdur. ...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey amənu olanlar! Özünüzdən (möminlərdən) başqasını sirdaş tutmayın. Onlar sizi fitnə-fəsada salmaqdan əl çəkməzlər və sizin sıxıntıya düşməyinizi istəyərlər. Kin və nifrətləri
ağızlarından
(sözlərindən) bəlli olmuşdur. Sinələrində gizlətdikləri şey (kinləri) daha da böyükdür. Ağıl işlətmiş olsaydınız, sizə ayələri açıqlamışdıq....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Onların və atalarının bu barədə bir elmləri yoxdur. Onların
ağızlarından
çıxan sözlər çox böyük yalandır! Onlar ancaq yalan söyləyərlər....
Tövbə Suresi, 30. Ayet:
Yəhudilər: “Üzeyr Allahın oğludur”– dedilər. Xaçpərəstlər də: “Məsih Allahın oğludur”– dedilər. Bu onların
ağızlarından
çıxan sözlərdir. (Bu,) daha əvvəlki kafirlərin sözlərinə oxşayır. Allah onları məhv etsin! Gör necə də (haq-dan) döndərilirlər!...
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Siz-lərdən olmayanı özünüzə sirdaş tutmayın. Onlar sizə qarşı fəsad törətməkdən əl çəkməzlər, sizin sıxıntıya düşməyinizi istəyərlər. Düşmənçilikləri onların
ağızlarından
(çıxan sözlərdən) bəllidir. Kökslərində gizlətdikləri (düşmənçilik) isə daha böyükdür. Əgər anlayırsınızsa, Biz ayələri artıq sizə bəyan etdik....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu haqda nə onların, nə də atalarının heç bir biliyi yoxdur.
Ağızlarından
çıxan söz necə də ağırdır. Onlar yalandan başqa bir şey danışmırlar....
Səff Suresi, 8. Ayet:
Onlar Allahın nurunu öz
ağızlarından
(çıxanlarla) söndürmək istəyirlər. Halbuki kafirlərin xoşuna gəlməsə də, Allah Öz nurunu tamamlayacaqdır....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ay o kəslər ki, inanırsınız! Götürməyin özünüzdən başqasını özünüzə tən. Onlar yorulmazlar sizə pislik etməkdən və sizin çətinə düşmənizi istərlər. Məlum olur paxıllıqları
ağızlarından
və nə ki, məxfidir ürəklərində, böyükdür. Əlbəttə, bəyan etdik sizin üçün ayətləri, əgər oldunuz əql edənlər!...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Yoxdur onlar üçün onunla elmdən və ataları üçün. Bu çox böyük kəlmədir ki,
ağızlarından
çıxır. Həqiqətən, deyirlər ancaq yalan!...
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Nə onların və nə də atalarının bu (iddia) barə(sin)də bir biliyi yoxdur. (Şirk, cism olmaq, müxtəlif ünsürlərdən təşkil olunmaq, evlənmək və köməyə möhtaclıq kimi şeyləri Allaha nisbət vermək) onların
ağızlarından
çıxan çox böyük bir sözdür. Onlar yalnız yalan söyləyirlər....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu barədə nə özlərinin, nə də atalarının bir biliyi yoxdur.
Ağızlarından
çıxan söz nə böyük sözdür. Onlar ancaq yalan danışırlar....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Özünüzdən başqaları sizi başdan çıxarmaq üçün heç nəyi əsirgəmədikləri halda siz onları özünüzə sirdaş etməyin. Onlar sizin bəlaya düçar olmanızı istəyirdilər. Düşmənçilikləri
ağızlarından
(çıxan sözlərdən) görünmüşdür. Onların ürəklərində gizlətdikləri şeylər isə daha böyükdür. Əgər dərk edirsinizsə, Biz ayələri sizə artıq bəyan etdik....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Bu barədə nə onların, nə də ata-babalarının məlumatı vardır. Onların
ağızlarından
necə də yekə söz çıxır. Onların danışdıqları yalandan başqa bir şey deyildir....
Ali-İmran Suresi, 118. Ayet:
Ey iman etmiş kəslər! Öz səviyyənizdə olmayanlardan özünüzə sirdaş/möhkəm dost tutmayın. Onlar sizə pislik etməkdən geri qalmazlar. Onlar, çətinliyə düşməyinizi istədilər. Həqiqətən ədavətləri
ağızlarından
[çölə çıxıb] məlum olmaqdadır. Sinələrində gizlətdikləri şeylər isə daha böyükdür. Əgər siz ağlınızı işlətsəniz, Biz sizin üçün ayələri/nişanələri/işarətləri həqiqətən bəyan etmişik....
Kəhf Suresi, 5. Ayet:
Onların özlərinin və atalarının, Allahın övlad götürməsinə dair heç bir məlumatı yoxdur.
Ağızlarından
çıxan söz nə qədər böyükdür! Onlar ancaq yalan danışırlar....