Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Səba Suresi, 14. Ayet:
Onun ölümünü anladığımız zaman; Onun ölümünü “debbetularz” “mins
ee
” gəmirməkdən başqa heç nə üzə çıxarmadı. Yıxılanda məlum oldu ki; Əgər cinlər qeybi bilsəydilər, o alçaldıcı əzabda qalmazdılar....
Səba Suresi, 14. Ayet:
Onun ölümünü gerçekleştirdiğimiz zaman; ölümünü, "mins
ee
"yi kemiren "debbetularz"dan başka bir şey ortaya çıkarmadı. Yere kapandığında ortaya çıktı ki; cinler o gaybı bilselerdi, o alçaltıcı azap içinde kalmazlardı....
Bəqərə Suresi, 33. Ayet:
Kâle yâ âdemu enbi’hum bi esmâihim, fe lemmâ enb
ee
hum bi esmâihim, kâle e lem ekul lekum innî a’lemu gaybes semâvâti vel ardı ve a’lemu mâ tubdûne ve mâ kuntum tektumûn(tektumûne)....
Bəqərə Suresi, 33. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yâ âdemu
: ey Âdem
3.
enbi'-hum
: onlara haber ver, bildir
4.
bi esmâi-him
: O'nun (Allah'ın) is...
Bəqərə Suresi, 46. Ayet:
Hak'tan korkanlar, o zâtlardır ki Rablerine mülâki olacaklarını ve onun huzur-u manevîsine döneceklerini düşünüp t
ee
mmül ederler....
Bəqərə Suresi, 50. Ayet:
Denizi yararak (ferakna) sizi kurtarmış (f
ee
nceynaküm), Firavun'un adamlarını / taraftarlarını / ordusunu da (ale) gözlerinizin önünde (tenzurun) boğmuştuk (ağrakna)....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitulardu min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ s
ee
ltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne)....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu, olduğu zaman
2.
kultum (iz kultum)
: siz dediniz (siz demiştiniz)
3.
yâ mûsâ
: ey Musa
4.
len nasbirâ
Bəqərə Suresi, 101. Ayet:
Ne zaman onlara Tanrı katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerin bir bölümü (feriykun), sanki bilmiyorlarmış gibi Tanrı'nın kitabını arkalarına (k
ee
nnehüm) attılar....
Bəqərə Suresi, 166. Ayet:
İz teberr
ee
llezînettubiû minellezînettebeû ve reavûl azâbe ve takattaat bihimul esbâb(esbâbu)....
Bəqərə Suresi, 166. Ayet:
1.
iz
: o zaman, olduğu zaman
2.
teberr
ee
: berî oldu, uzaklaştı
3.
ellezîne
: onlar
4.
ittubiû
: tâbî olundular
Bəqərə Suresi, 167. Ayet:
Ve kâlellezînettebeû lev enne lenâ kerreten fe neteberr
ee
minhum kemâ teberreû minnâ kezâlike yurîhimullâhu a’mâlehum haserâtin aleyhim ve mâ hum bi hâricîne minen nâr(nâri)....
Bəqərə Suresi, 167. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
ittebeû
: tâbî oldular
4.
lev
: olsa, ise, keşke
...
Bəqərə Suresi, 186. Ayet:
Ve izâ s
ee
leke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne)....
Bəqərə Suresi, 186. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman, olunca
2.
s
ee
le-ke
: sana sordu
3.
ıbâdî
: kullarım
4.
an-nî
: benden
Ali-İmran Suresi, 146. Ayet:
Ve k
ee
yyin min nebiyyin kâtele, meahu rıbbiyyûne kesîr(kesîrun), fe mâ vehenû li mâ asâbehum fî sebîlillâhi ve mâ daufû ve mestekânû vallâhu yuhibbus sâbirîn(sâbirîne)....
Ali-İmran Suresi, 146. Ayet:
1.
ve k
ee
yyin
: ve niceleri
2.
min nebiyyin
: peygamberlerden
3.
kâtele
: savaştı
4.
mea-hu
: onunla beraber
<...
Nisa Suresi, 82. Ayet:
Hâlâ Kur'anı t
ee
mmül etmezler mi? Eğer o Allahdan başkası tarafından olsa idi elbette içinde bir çok ahenksizlikler bulacaklardı...
Nisa Suresi, 82. Ayet:
Kur'an'ı t
ee
mmül etmezler mi? Ve eğer Allah Teâlâ'dan başkası tarafından olsa idi elbette onda birçok ihtilâf bulurlardı....
Nisa Suresi, 94. Ayet:
- Ey iman edenler, Allah yolunda savaş için sefere çıktığınızda t
ee
nni ile (aceleye kapılmadan) hareket edin; size selam veren kimseye, dünya hayatını arzulayarak “sen mümin değilsin!” demeyin. Zira Allah katında pek çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyleydiniz de Allah, size iyilikte bulundu. Öyleyse iyice araştırıp anlayın. Allah şüphesiz yaptıklarınızdan haberdardır....
Nisa Suresi, 153. Ayet:
Yes’eluke ehlul kitâbi en tunezzile aleyhim kitâben mines semâi fe kad s
ee
lû mûsâ ekbera min zâlike fe kâlû erinâllâhe cehraten fe ehazethumus sâikatu bi zulmihim, summettehazûl ıcle min ba’di mâ câethumul beyyinâtu fe afevnâ an zâlik(zâlike), ve âteynâ mûsâ sultânen mubînâ(mubînen)....
Nisa Suresi, 153. Ayet:
1.
yes'elu-ke
: senden istiyorlar
2.
ehlu el kitâbi
: Kitap ehli
3.
en tunezzile
: indirmeni
4.
aleyhim
: onlara
Maidə Suresi, 26. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
fe inne-hâ
: artık muhakkak ki o (orası)
3.
muharremetun
: haram kılınmış
4.
aleyhim
: onlara
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Vetlu aleyhim neb
ee
bney âdeme bil hakkı iz karrebâ kurbânen fe tukubbile min ehadihimâ ve lem yutekabbel minel âhar(âhari) kâle le aktulennek(aktulenneke) kâle innemâ yetekabbelullâhu minel muttekîn(muttekîne). ...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
1.
ve utlu aleyhim
: ve, onlara tilavet et, oku!
2.
neb
ee
ibney âdeme
: Hz. Adem'in iki oğlunun haberini, kıssasını
3.
bi el hakkı
: hakk ile
4.
<...
Maidə Suresi, 32. Ayet:
1.
min ecli zâlike
: bundan dolayı
2.
ketebnâ
: yazdık
3.
alâ benî isrâîle
: İsrailoğulları'na
4.
ennehu men
: kim...
Maidə Suresi, 51. Ayet:
Ey îmân edenler! Yahudileri ve hristiyanları dostlar edinmeyin! Onlar birbirinin yârânıdırlar. Buna rağmen içinizden kim onları dost edinirse, artık şübhesiz o, onlardandır. Muhakkak ki Allah, zâlimler topluluğunu (inkârlarındaki ısrarları sebebiyle) hidâyet
ee
rdirmez....
Maidə Suresi, 64. Ayet:
Ve kâletil yehûdu yedullâhi maglûleh(maglûletun) gullet eydîhim ve luınû bimâ kâlû bel yedâhu mebsûtatâni yunfıku keyfe yeşâ(yeşâû) ve leyezîdenne kesîran minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufrâ(kufren) ve elkaynâ beynehumul adâvete vel bagdâe ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) kullemâ evkadû nâran lil harbi etf
ee
hallâhu ve yes’avne fîl ardı fesâda(fesâden) vallâhu lâ yuhıbbul mufsidîn(mufsidîne)....
Maidə Suresi, 64. Ayet:
1.
ve kâlet(i) el yehûdu
: ve yahudiler dedi
2.
yedu allâhi
: Allâh'ın (cc.) eli
3.
maglûletun
: bağlanmış
4.
gullet eydî-him
Maidə Suresi, 68. Ayet:
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» Ve kasem olsun ki, sana Rabbinden indirilmiş olan, onlardan birçoğu için tuğyanı ve küfrü arttıracaktır. Artık o kâfirler olan kavim üzerine t
ee
ssürde bulunma....
Maidə Suresi, 101. Ayet:
Ey imân edenler! Öyle şeylerden sual etmeyiniz ki, eğer size açıklanırsa sizi müt
ee
ssir eder. Ve eğer siz Kur'an'ın nüzul ettiği sırada sorarsanız onlar size açılır. Allah Teâlâ onlardan af buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ gafûrdur, halîmdir....
Maidə Suresi, 102. Ayet:
Kad s
ee
lehâ kavmun min kablikum summe asbahû bihâ kâfirîn(kâfirîne)....
Maidə Suresi, 102. Ayet:
1.
kad s
ee
le-hâ
: onu sormuştu
2.
kavmun
: bir kavim, topluluk
3.
min kabli-kum
: sizden önce
4.
summe asbahû
: so...
Ənam Suresi, 40. Ayet:
Kul e r
ee
ytekum in etâkum azâbullâhi ev etetkumus sâatu e gayrallâhi ted’ûn(ted’ûne), in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne)....
Ənam Suresi, 46. Ayet:
Kul e r
ee
ytum in ehazallâhu sem’akum ve ebsârekum ve hateme alâ kulûbikum men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bih(bihî), unzur keyfe nusarriful âyâti summe hum yasdifûn (yasdifûne)....
Ənam Suresi, 47. Ayet:
Kul e r
ee
ytekum in etâkum azâbullâhi bagteten ev cehreten hel yuhleku illel kavmuz zâlimûn(zâlimûne)....
Ənam Suresi, 68. Ayet:
Ve izâ r
ee
ytellezîne yahûdûne fî âyâtinâ fe a’rıd anhum hattâ yahûdû fî hadîsin gayrih(gayrihî), ve immâ yunsiyennekeş şeytânu fe lâ tak’ud ba’dez zikrâ meal kavmiz zâlimîn(zâlimîne)....
Ənam Suresi, 77. Ayet:
Fe lemmâ r
ee
l kamere bâzigan kâle hâzâ rabbî, fe lemmâ efele kâle le in lem yehdinî rabbî le ekûnenne minel kavmid dâllîn(dâllîne). ...
Ənam Suresi, 78. Ayet:
Fe lemmâ r
ee
ş şemse bâzigaten kâle hâzâ rabbî,hâzâ ekber(ekberu), fe lemmâ efelet kâle yâ kavmî innî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne)....
Ənam Suresi, 98. Ayet:
Ve huvellezî enş
ee
kum min nefsin vâhıdetin fe mustekarrun ve mustevda’(mustevdaun), kad fassalnal âyâti li kavmin yefkahûn(yefkahûne). ...
Ənam Suresi, 98. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o ki
2.
enş
ee
-kum
: sizi yarattı
3.
min nefsin
: bir nefsten
4.
vâhıdetin
: bir tek
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Ve rabbukel ganiyyu zur rahmeh(rahmeti), in yeşe’ yuzhibkum ve yestahlif min ba’dikum mâ yeşâu kemâ enş
ee
kum min zurriyyeti kavmin âharîn(âharîne). ...
Ənam Suresi, 133. Ayet:
1.
ve rabbu-ke
: ve senin Rabbin
2.
el ganiyyu
: gani, zengin, ihtiyacı olmayan
3.
zu er rahmeti
: rahmet sahibi
4.
in yeşe'
Ənam Suresi, 136. Ayet:
Ve cealû lillâhi mimmâ zer
ee
minel harsi vel en’âmi nasîbenfe kâlû hâzâ lillâhi bi za’mihim ve hâzâ li şurekâinâ, fe mâ kâne li şurekâihim fe lâ yasılu ilâllahi ve mâ kâne lillâhi fe huve yasilu ilâ şurekâihim, sâe mâ yahkumûn(yahkumûne). ...
Ənam Suresi, 136. Ayet:
1.
ve cealû
: ve yaptılar (ayırdılar)
2.
lillâhi (li allâhi)
: Allah için
3.
mimmâ (min mâ)
: o şeylerden
4.
zer
ee
Ənam Suresi, 141. Ayet:
Ve huvellezî enş
ee
cennâtin ma’rûşâtin ve gayre ma’rûşâtin ven nahle vez zer’a muhtelifen ukuluhu vez zeytûne ver rummâne muteşâbihen ve gayre muteşâbih(muteşâbihin), kulû min semerihî izâ esmere ve âtû hakkahu yevme hasâdihî ve lâ tusrifû, innehu lâ yuhibbul musrifîn(musrifîne)....
Ənam Suresi, 141. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o ki
2.
enş
ee
: yarattı (inşa etti)
3.
cennâtin
: bahçeler
4.
ma'rûşâtin
: asmalı
...
Əraf Suresi, 18. Ayet:
Kâlehruc minhâ mez'ûmen medhûrâ(medhûren), le men tebiake minhum l
ee
ml
ee
nne cehenneme minkum ecmaîn(ecmaîne)....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
Kul emere rabbî bil kıst(kısti) ve ekîmû vucûhekum inde kulli mescidin ved’ûhu muhlisîne lehud dîn(dîne), kemâ bed
ee
kum teûdûn(teûdûne)....
Əraf Suresi, 29. Ayet:
1.
kul
: de
2.
emere
: emretti
3.
rabbî
: Rabbim
4.
bi el kıstı
: adaletle
Əraf Suresi, 74. Ayet:
Vezkurû iz cealekum hulefâe min ba'di âdin ve bevv
ee
kum fîl ardı tettehızûne min suhûlihâ kusûren ve tenhitûnel cibâle buyûten fezkurû âlâallâhi ve lâ ta'sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne)....
Əraf Suresi, 74. Ayet:
1.
ve uzkurû
: ve hatırlayın
2.
iz ceale-kum
: sizi kılmıştı, yapmıştı
3.
hulefâe
: halifeler
4.
min ba'di
: sonra...
Əraf Suresi, 83. Ayet:
Fe enceynâhu ve ehlehû illemr
ee
tehu kânet minel gâbirîn(gâbirîne). ...
Əraf Suresi, 83. Ayet:
1.
fe
: bunun üzerine, böylece
2.
encey-nâ-hu
: biz onu kurtardık
3.
ve ehle-hu
: ve onun ehlini, ailesini
4.
illâ imr
ee
te-hu
Əraf Suresi, 123. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
fir'avnu
: firavun
3.
âmentum
: siz îmân ettiniz
4.
bi-hi
: ona
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ve lemmâ sukıta fî eydîhim ve r
ee
v ennehum kad dallû kâlû le in lem yerhamnâ rabbunâ ve yağfir lenâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne)....
Əraf Suresi, 167. Ayet:
Ve iz t
ee
zzene rabbuke le yeb’asenne aleyhim ilâ yevmil kıyâmeti men yesûmuhum sûel azâb(azâbi), inne rabbeke le serîul ıkâbi ve innehu le gafûrun rahîm(rahîmun). ...
Əraf Suresi, 167. Ayet:
1.
ve iz t
ee
zzene
: ve bildirmişti
2.
rabbu-ke
: senin Rabbin
3.
le yeb'asenne
: mutlaka gönderecek
4.
aleyhim
: o...
Əraf Suresi, 171. Ayet:
1.
ve iz netaknâ el cebele
: dağı kaldırdığımız zaman
2.
fevka-hum
: onların üstüne
3.
k
ee
nne-hu
: sanki o, o ... gibi
4.
zulle...
Əraf Suresi, 175. Ayet:
Vetlu aleyhim neb
ee
llezî âteynâhu âyâtinâ fenseleha minhâ fe etbeahuş şeytânu fe kâne minel gâvîn(gâvîne)....
Əraf Suresi, 175. Ayet:
1.
vetlu (ve utlu)
: ve tilâvet et, oku, anlat
2.
aleyhim
: onlara
3.
neb
ee
: haber
4.
ellezî
: ki o
Əraf Suresi, 187. Ayet:
1.
yes'elûne-ke
: sana soruyorlar
2.
an es sâati
: o saatten, o saat hakkında, saatini, vaktini
3.
eyyâne
: ne zaman
4.
mursâ-h...
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi tek bir nefisten (Âdem’den) yaratan ve ondan da gönlü ona ısınsın diy
ee
şini (Havvâ’yı) yaratan O’dur. İşte ne zaman ki (o) onu örtüp bürüdü, (eşi) hafif bir yük yüklendi de onu (bir müddet) gezdirdi. Nihâyet (yükü) ağırlaşınca Rablerine şöyle duâ ettiler: 'Yemîn olsun ki, eğer bize kusursuz bir çocuk verirsen, elbette (bu ni'metine de)şükredenlerden oluruz!'...
Tövbə Suresi, 57. Ayet:
Lev yecidûne melc
ee
n ev magârâtin ev muddehalen le vellev ileyhi ve hum yecmehûn(yecmehûne)....
Tövbə Suresi, 57. Ayet:
1.
lev
: eğer
2.
yecidûne
: bulurlar
3.
melc
ee
n
: bir sığınak, sığınacak bir yer
4.
ev
: veya
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Ve le in s
ee
ltehum le yekûlunne innemâ kunnâ nahûdu ve nel’ab(nel’abu), kul e billâhi ve âyâtihî ve resûlihî kuntum testehziûn (testehziûne)....
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
1.
ve le in
: ve eğer mutlaka
2.
s
ee
lte-hum
: onlara sordun
3.
le yekûlunne
: mutlaka derler
4.
innemâ
: sadece, a...
Tövbə Suresi, 114. Ayet:
Ve mâ kânestigfâru ibrâhîme li ebîhi illâ an mev’ıdetin vaadehâ iyyâhu, fe lemmâ tebeyyene lehû ennehu aduvvun lillâhi teberr
ee
minhu, inne ibrâhîme le evvâhun halîm(halîmun)....
Tövbə Suresi, 114. Ayet:
1.
ve mâ kâne istigfâru
: ve bağışlanma, mağfiret dilemesi olmaz, olamaz
2.
ibrâhîme
: İbrâhîm
3.
li ebî-hi
: babası için
4.
il...
Tövbə Suresi, 118. Ayet:
Ve alâs selâsetillezîne hullifû, hattâ izâ dâkat aleyhimul ardu bimâ rahubet ve dâkat aleyhim enfusuhum ve zannû en lâ melc
ee
minallâhi illâ ileyhi, summe tâbe aleyhim li yetûbû, innallâhe huvet tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Tövbə Suresi, 118. Ayet:
1.
ve alâ es selâseti
: ve üç (kişi) de
2.
ellezîne hullifû
: geri bırakılan kişiler
3.
hattâ
: hatta
4.
izâ dâkat aleyhim
<...
Yunus Suresi, 45. Ayet:
Ve yevme yahşuruhum k
ee
n lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne)....
Yunus Suresi, 45. Ayet:
1.
ve yevme
: ve gün
2.
yahşuru-hum
: onları toplar, toplayacak, haşredecek
3.
k
ee
n
: gibi
4.
lem
: olmadı
Yunus Suresi, 50. Ayet:
Kul er
ee
ytum in etâkum azâbuhu beyâten ev nehâren mâzâ yesta'cilu minhul mucrimûn(mucrimûne)....
Yunus Suresi, 50. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
er
ee
ytum
: siz gördünüz mü (düşündünüz mü, görüşünüz nedir, reyiniz nedir)
3.
in etâ-kum
: şâyet size gelse
4.
Yunus Suresi, 54. Ayet:
Ve lev enne li kulli nefsin zalemet mâ fîl ardı leftedet bih(bihi), ve eserrun nedâmete lemmâ r
ee
vul azâb(azâbe), ve kudıye beynehum bil kıstı ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne). ...
Yunus Suresi, 54. Ayet:
1.
ve lev
: ve olsa
2.
enne
: gerçekten
3.
li kulli nefsin
: her nefs için, her nefsin, ona ait, onun
4.
zalemet
:...
Yunus Suresi, 59. Ayet:
Kul e r
ee
ytum mâ enzelâllâhu lekum min rızkın fe cealtum minhu harâmen ve halâlâ(halâlen), kul allâhu ezine lekum em alallâhi tefterûn(tefterûne). ...
Yunus Suresi, 59. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
e r
ee
ytum
: gördünüz mü, reyiniz görüşünüz nedir
3.
mâ enzele âllâhu
: Allah'ın indirdiği şey
4.
lekum
Yunus Suresi, 93. Ayet:
Ve lekad bevve’nâ benî isrâîle mubevv
ee
sıdkın ve razaknâhum minet tayyibât(tayyibâti), femahtelefû hattâ câehumul ilm(ilmu), inne rabbeke yakdî beynehum yevmel kıyâmeti fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne)....
Yunus Suresi, 93. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
bevve'nâ
: yerleştirdik
3.
benî isrâîle
: İsrailoğulları
4.
mubevv
ee
: yerleşme ye...
Hud Suresi, 28. Ayet:
Kâle yâ kavmi e r
ee
ytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve âtânî rahmeten min indihî fe ummiyet aleykum, e nulzimukumûhâ ve entum lehâ kârihûn(kârihûne). ...
Hud Suresi, 28. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yâ kavmi
: ey kavmim
3.
e r
ee
ytum
: sizin reyiniz, görüşünüz mü
4.
in kuntu
: eğer ben isem
...
Hud Suresi, 61. Ayet:
Ve ilâ semûde ehâhum sâlihâ(sâlihan), kâle yâ kavmi'budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), huve enş
ee
kum minel ardı vesta'merekum fîhâ festâgfirûhu summe tûbû ileyh(ileyhi), inne rabbî karîbun mucîb(mucîbun). ...
Hud Suresi, 61. Ayet:
1.
ve ilâ semûde
: ve Semud kavmine
2.
ehâ-hum
: onların kardeşi
3.
sâlihan
: Salih
4.
kâle
: dedi
Hud Suresi, 63. Ayet:
Kâle yâ kavmi e r
ee
ytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve âtânî minhu rahmeten fe men yansurunî minallâhi in asaytuhu fe mâ tezîdûnenî gayre tahsîr(tahsîrin). ...
Hud Suresi, 63. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yâ kavmi
: ey kavmim
3.
e r
ee
ytum
: gördünüz mü, sizin görüşünüz (bu) mu
4.
in kuntu alâ
: şâyet...
Hud Suresi, 71. Ayet:
Vemr
ee
tuhu kâimetun fe dahıket fe beşşernâhâ bi ishâka ve min verâi ishâka ya'kûb(ya'kûbe). ...
Hud Suresi, 81. Ayet:
Kâlû ya lûtu innâ rusulu rabbike len yasilû ileyke fe esri bi ehlike bi kıt'ın minel leyli ve lâ yeltefit minkum ehadun illemr
ee
tek(illemr
ee
teke), innehu musîbuhâ mâ esâbehum, inne mev’ıdehumus subh(subhu), e leyses subhu bi karîb(karîbin). ...
Hud Suresi, 81. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
ya lûtu
: ey Lut
3.
in-nâ
: muhakkak ki biz
4.
rusulu
: resûller, elçiler
Hud Suresi, 88. Ayet:
Kâle yâ kavmi e r
ee
ytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve rezekanî minhu rızkan hasenâ(hasenen), ve mâ urîdu en uhâlifekum ilâ mâ enhâkum anh(anhu), in urîdu illel ıslâha mesteta’tu, ve mâ tevfîkî illâ billâh(billâhi), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu)....
Hud Suresi, 88. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yâ kavmi
: ey kavmim
3.
e r
ee
ytum
: sizin görüşünüz (bu) mu
4.
in kuntu
: eğer ben, isem
Yusif Suresi, 4. Ayet:
1.
iz kâle
: dediği zaman, demişti
2.
yûsufu
: Yusuf
3.
li ebî-hi
: babasına
4.
yâ ebeti
: ey baba, babacığım
...
Yusif Suresi, 76. Ayet:
Fe bed
ee
bi ev’ıyetihim kable viâi ahîhi, summestahrecehâ min viâi ahîh(ahîhi), kezâlike kidnâ li yûsuf(yûsufe), mâ kâne li ye’huze ehâhu fî dînil meliki, illâ en yeşâallâh(yeşâallâhu), nerfeu derecâtin men neşâ’(neşâu), ve fevka kulli zî ilmin alîm(alîmun)....
Yusif Suresi, 76. Ayet:
1.
fe
: böylece, o zaman
2.
bed
ee
: başladı
3.
bi ev'ıyeti-him
: onların heybeleri
4.
kable
: önce
Yusif Suresi, 84. Ayet:
Ve onlardan yüz çevirdi. Ve, «Ey Yusuf'a t
ee
ssüf!» dedi ve gözleri hüzünden dolayı bembeyaz kesildi. Artık t
ee
ssürünü içine atıyordu....
Yusif Suresi, 105. Ayet:
Ve k
ee
yyin min âyetin fîs semâvâti vel ardı yemurrûne aleyhâ ve hum anhâ mu’ridûn(mu’ridûne)....
Yusif Suresi, 105. Ayet:
1.
ve k
ee
yyin
: ve (ne kadar) pek çok, nice
2.
min âyetin
: (âyetlerden) âyet, delil
3.
fî es semâvâti
: göklerde
4.
ve el ardı...
Rəd Suresi, 12. Ayet:
Huv
ee
llezî yurîkumul berka havfen ve tamean ve yunşius sehâbes sikâl(sikâle)....
Rəd Suresi, 31. Ayet:
Eğer okunan bir kitapla dağlar yürütülseydi veya onunla ovalar, pınarlar, nehirler oluşturmak için yer parçalansaydı, yahut onunla ölüler konuşturulsaydı, o kitap, yine bu Kur’ân olurdu, gene de iman etmeyeceklerdi. Fakat emir, plan, düzen, icraat bütünüyle Allah’ındır. İman edenler, Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olması halinde, bütün insanları hidayete erdireceğini hâlâ anlayamadılar mı? Allah’ın dinine, mü’minlere karşı düzenledikleri tertipler, i...
Rəd Suresi, 36. Ayet:
Hâlbuki kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, sana indirilenle (Kur’ân’la)sevinirler; bununla berâber (aralarındaki) topluluklardan, onun bir kısmını inkâr edenler(de) vardır. De ki: '(Ben) ancak Allah’a ibâdet edeyim ve O’na şirk koşmayayım diy
ee
mrolundum. (Ben insanları) ancak O’na da'vet ederim; dönüşüm de ancak O’nadır.'...
Hicr Suresi, 43. Ayet:
«
Ee
Cehennem onlarin hepsinin toplanacgi yerdir.»...
Hicr Suresi, 71. Ayet:
(Hazret-i Lût) da dedi ki: «İşte onlar benim kızlarımdır. Eğer siz (t
ee
hhül) yapacak kimseler iseniz.»...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
1.
e ve lem yerev
: ve onlar görmüyorlar mı (görmediler mi)
2.
ilâ mâ halaka allâhu
: Allah'ın yarattığı şeyi
3.
min şey'in
: şeylerden
4.
İsra Suresi, 106. Ayet:
Ve kur’ânen faraknâhu li takr
ee
hu alen nâsi alâ muksin ve nezzelnâhu tenzîlâ(tenzîlen)....
İsra Suresi, 106. Ayet:
1.
ve kur'ânen
: ve Kur'ân-ı Kerim
2.
faraknâ-hu
: onu kısımlara ayırdık
3.
li takr
ee
-hu
: onu okuman için
4.
alen nâsi (alâ en...
İsra Suresi, 106. Ayet:
Ve onu Kur'an olarak vakit vakit (müneccemen) indirdik, onu nâsa t
ee
nnî ile (dura dura) okuyasın diye. Ve onu birbiri ardınca (müteferrik surette) indirmiş olduk....
Kəhf Suresi, 13. Ayet:
Nahnu nakussu aleyke neb
ee
hum bil hakk(hakkı), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden)....
Kəhf Suresi, 53. Ayet:
Ve r
ee
l mucrimûnen nâre fe zannû ennehum muvâkıûhâ ve lem yecidû anhâ masrifâ(masrifen)....
Kəhf Suresi, 53. Ayet:
1.
ve r
ee
: ve gördü
2.
el mucrimûne
: suçlular, günahkârlar
3.
en nâre
: ateş
4.
fe
: o zaman, artık, böylece
Kəhf Suresi, 76. Ayet:
Kâle in s
ee
ltuke an şey’in ba’dehâ fe lâ tusâhıbnî, kad belagte min ledunnî uzrâ(uzren). ...
Kəhf Suresi, 76. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
in s
ee
ltu-ke
: eğer sana sorarsam
3.
an şey'in
: bir şey
4.
ba'de-hâ
: ondan sonra
Kəhf Suresi, 82. Ayet:
Duvar ise; o şehirdeki iki yetim erkek çocuğa aitti. Altında da onlara ait bir define vardı. Babaları iyi bir kimseydi. Rabbın; onların erginlik çağına ulaşmasını ve Rabbından bir rahmet olarak d
ee
finelerini çıkar malarını istedi. Ben, bunları kendiliğimden yapmadım. İşte dayanamadığın şeylerin tevili budur....
Məryəm Suresi, 5. Ayet:
Ve innî hıftul mevâliye min verâî ve kânetimr
ee
tî âkıran feheb lî min ledunke veliyyâ(veliyyen)....
Məryəm Suresi, 5. Ayet:
1.
ve in-nî
: ve muhakkak ki ben
2.
hıftu
: korktum
3.
el mevâliye
: yakınlar (velâyet sahibi olanlar, benim soyumdan gelenler)
4.
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Kâle rabbî ennâ yekûnu lî gulâmun ve kânetimr
ee
tî âkıran ve kad belagtu minel kiberi ıtiyyâ(ıtiyyen)....
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
rabbî
: Rabbim
3.
ennâ
: nasıl
4.
yekûnu lî
: benim olur (olabilir)
Taha Suresi, 80. Ayet:
Ey İsrailoğulları; sizleri düşmanınızdan kurtardık ve size Tur'un sağ yanını vaad
ee
tik. Ve üzerinize kudret helvasıyla bıldırcın indirdik....
Taha Suresi, 92. Ayet:
Kâle yâ hârûnu mâ meneake iz r
ee
ytehum dallû....
Taha Suresi, 92. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yâ hârûnu
: ey Harun
3.
mâ menea-ke
: seni ne men etti, sana mani olan nedir
4.
iz r
ee
yte-hum
: ...
Ənbiya Suresi, 42. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
yekleu-kum
(kel
ee
)
: sizi korur, himayesine alır
: (korudu, himaye etti)
4.
bi el leyli
...
Həcc Suresi, 11. Ayet:
Ve minen nâsi men ya’budullâhe alâ harf(harfın), fe in asâbehu hayrunıtm
ee
nne bih(bihî), ve in asâbethu fitnetuninkalebe alâ vechihî, hasired dunyâ vel âhıreh(âhırete), zâlike huvel husrânul mubîn(mubînu)....
Həcc Suresi, 11. Ayet:
1.
ve min en nâsi
: ve insanlardan
2.
men
: kim, kimse(ler)
3.
ya'budu allâhe
: Allah'a ibadet eder
4.
alâ harfın
...
Möminun Suresi, 74. Ayet:
And most surely those who do not believe in the Hereafter (in reaching Allah while they are living and the Day of Resurrection) ind
ee
d are deviating from the Way (from The Path directed towards Allah) [they are those who are in Misguidance]....
Möminun Suresi, 78. Ayet:
Ve huvellezî enş
ee
lekumus sem’a vel ebsâra vel ef’ideh(ef’idete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne)....
Möminun Suresi, 78. Ayet:
1.
ve huve
: ve o
2.
ellezî
: ki o
3.
enş
ee
: inşa etti, yarattı
4.
lekum
: sizin için
<...
Möminun Suresi, 79. Ayet:
Ve huvellezî zer
ee
kum fîl ardı ve ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne)....
Möminun Suresi, 79. Ayet:
1.
ve huve
: ve o
2.
ellezî
: ki o
3.
zer
ee
-kum
: sizi yaratıp çoğalttı, yaydı
4.
fî el ardı
: arzda, yeryüzünde