Axtarış Nəticələri
Bəqərə Suresi, 31. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
alleme
: öğretti
3.
âdeme
: Âdem
4.
el esmâe
: isimler
Bəqərə Suresi, 85. Ayet:
1.
summe entum
: sonra siz
2.
hâulâi
: onlar
3.
taktulûne
: öldürüyorsunuz
4.
enfuse-kum
: kendileriniz, sizin nef...
Ali-İmran Suresi, 66. Ayet:
1.
hâ entum
: işte siz
2.
hâulâi
: bunlarsınız (busunuz)
3.
hâcectum
: tartıştınız
4.
fî mâ lekum bihî
: onun hakk...
Nisa Suresi, 41. Ayet:
1.
fe keyfe
: artık, o zaman nasıl olur, nasıl olacak
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
ci'nâ...(bi)
: getirdik
4.
min kulli
Nisa Suresi, 51. Ayet:
1.
e lem tera
: görmedin mi?
2.
ilâ ellezine
: onları, ... olan kimseleri, ... olanları
3.
ûtû
: verildi
4.
nasîben
Nisa Suresi, 78. Ayet:
1.
eyne mâ
: nerede
2.
tekûnû
: olursunuz
3.
yudrik-kum
: size yetişir, erişir
4.
el mevtu
: ölüm
Nisa Suresi, 109. Ayet:
1.
hâ
: işte
2.
entum
: siz
3.
hâulâi
: bu, bunlar, böyle
4.
câdeltum an
: siz mücadele ettiniz
Nisa Suresi, 143. Ayet:
1.
muzebzebîne
: tereddüt edenler, bocalayanlar, bocalayıp duranlar
2.
beyne
: arasında
3.
zâlike
: bu, bunlar
4.
lâ ilâ hâulâi...
Maidə Suresi, 53. Ayet:
1.
ve yekûlu
: ve derler
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar (Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı yaşarken dileyenler)
3.
e hâulâi ellezîne
: bunlar o kimseler mi?, onlar bunlar mı?
Ənam Suresi, 53. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
kezâlike
: işte böyle, böylece
3.
fetennâ
: biz imtihan ettik
4.
ba'da-hum
: onların bazısını
Ənam Suresi, 89. Ayet:
1.
ulâike ellezîne
: işte onlar
2.
âteynâ-hum el kitâbe
: onlara, kendilerine kitap verdik
3.
ve el hukme
: ve hikmet
4.
ve en ...
Əraf Suresi, 38. Ayet:
1.
kâle edhulû
: girin dedi
2.
fî
: içine, arasına
3.
umemin
: ümmetler, topluluklar
4.
kad
: oldu, olmuştur <...
Əraf Suresi, 49. Ayet:
1.
e hâulâi ellezîne
: o kimseler bunlar mı
2.
aksemtum
: siz yemin ettiniz
3.
lâ yenâlu-hum allâhu
: Allah onlara ulaşmaz
4.
b...
Əraf Suresi, 139. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
hâulâi
: bunlar
3.
mutebberun
: helâk olmuş olanlar (helâk olmayı hak etmiş olanlardır), helak olacak olanlardır
4.
Ənfal Suresi, 49. Ayet:
1.
iz yekûlu
: diyorlardı
2.
el munâfikûne
: münafıklar
3.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
4.
fî kulûbi-him
: k...
Yunus Suresi, 18. Ayet:
1.
ve ya'budûne
: ve kulluk ediyorlar, ibadet ediyorlar
2.
min dûni allâhi
: Allah'tan başka
3.
mâ lâ yedurru-hum
: onlara zarar vermeyen şey
4.
<...
Hud Suresi, 18. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
ezlemu
: daha zalim
3.
mimmen (min men) ifterâ
: iftira edenden
4.
alâllâhi (alâ allâhi)
: A...
Hud Suresi, 78. Ayet:
1.
ve câe-hu
: ve ona geldi
2.
kavmu-hu
: onun kavmi
3.
yuhreûne
: süratle koşarak
4.
ileyhi
: ona, yanına
Hud Suresi, 109. Ayet:
1.
fe
: o zaman, böylece, artık
2.
lâ teku
: sen olma
3.
fî miryetin
: şüphe içinde, kuşku içinde
4.
mimmâ (min mâ)
Hicr Suresi, 66. Ayet:
1.
ve kadaynâ
: ve biz hükmettik
2.
ileyhi
: ona
3.
zâlike el emre
: işte bu emir
4.
enne
: muhakkak, olduğuna
Hicr Suresi, 68. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
inne
: muhakkak
3.
hâulâi
: bunlar
4.
dayfî
: benim misafirlerim
Hicr Suresi, 71. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
hâulâi
: işte bunlar
3.
benâtî
: benim kızlarım
4.
in kuntum
: eğer siz, iseniz
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
1.
ve izâ
: ve o zaman, olduğu zaman
2.
rae
: gördü
3.
ellezîne
: onlar
4.
eşrekû
: (Allah'a) ortak (şirk) koştula...
Nəhl Suresi, 89. Ayet:
1.
ve yevme
: ve o gün
2.
neb'asu
: göndeririz, beas ederiz, vazifeli kılarız
3.
fî
: içinde
4.
kulli
: bütün, hep...
İsra Suresi, 20. Ayet:
1.
kullen
: herkes, hepsi
2.
numiddu
: yardım ederiz, arttırırız, veririz
3.
hâulâi
: bunlar
4.
ve hâulâi
: ve bun...
İsra Suresi, 102. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
lekad
: andolsun
3.
alimte
: sen bildin, biliyordun
4.
mâ enzele
: indirmedi
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
1.
hâulâi
: işte bunlar
2.
kavmu-nâ
: bizim kavmimiz
3.
ittehazû
: edindiler
4.
min dûni-hi
: ondan başka
Ənbiya Suresi, 44. Ayet:
1.
bel
: hayır
2.
metta'nâ
: biz onları metalandırdık, faydalandırdık
3.
hâulâi
: işte onlar
4.
ve âbâe-hum
: ve o...
Ənbiya Suresi, 65. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
nukisû
: (başları) eğildi
3.
alâ
: üzerine, ...e
4.
ruûsi-him
: onların başları
Ənbiya Suresi, 99. Ayet: Lev kâne hâulâi âliheten mâ veradûhâ, ve kullun fîhâ hâlidûn(hâlidûne). ...
Ənbiya Suresi, 99. Ayet:
1.
lev
: eğer, şâyet
2.
kâne
: oldu
3.
hâulâi
: bunlar (onlar)
4.
âliheten
: ilâhlar
Furqan Suresi, 17. Ayet:
1.
ve yevme
: ve o gün
2.
yahşuru-hum
: onları haşredecek, toplayacak
3.
ve mâ
: ve şeyler
4.
ya'budûne
: tapıyorl...
Şüəra Suresi, 54. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
hâulâi
: bunlar
3.
le
: elbette, gerçekten
4.
şirzimetun
: küçük topluluk, küçük grup
Qəsəs Suresi, 63. Ayet:
1.
kale
: dedi
2.
ellezîne
: ki onlar
3.
hakka
: hak
4.
aleyhim
: onlara
Ənkəbut Suresi, 47. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve işte böylece
2.
enzelnâ
: biz indirdik
3.
ileyke
: sana
4.
el kitâbe
: kitap
Səba Suresi, 40. Ayet:
1.
ve yevme
: ve gün
2.
yahşuru-hum
: onları toplayacak
3.
cemîan
: hepsini, tümünü
4.
summe
: sonra
Sad Suresi, 15. Ayet:
1.
ve mâ yenzuru
: ve gözlemiyorlar, beklemiyorlar
2.
hâulâi
: bunlar
3.
illâ
: sadece, den başka
4.
sayhaten
: sa...
Zümər Suresi, 51. Ayet:
1.
fe
: böylece, artık
2.
esâbe-hum
: onlara isabet etti
3.
seyyiâtu
: kötülükler, günahlar
4.
mâ
: şey
...
Zuxruf Suresi, 29. Ayet:
1.
bel
: hayır
2.
metta'tu
: ben metalandırdım
3.
hâulâi
: bunlar (onlar)
4.
ve âbâe-hum
: ve onların babaları, at...
Duxan Suresi, 22. Ayet:
1.
fe
: bunun üzerine
2.
deâ
: dua etti
3.
rabbe-hu
: onun Rabbi, kendi Rabbi
4.
enne
: olduğu, diye
Duxan Suresi, 34. Ayet:
1.
inne
: muhakkak, gerçekten
2.
hâulâi
: bunlar
3.
le
: mutlaka, elbette
4.
yekûlûne
: derler, diyecekler
İnsan Suresi, 27. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
hâulâi
: işte onlar
3.
yuhıbbûne
: seviyorlar
4.
el âcilete
: dünyayı