Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 19. Ayet:
Ev ke sayyibin mines semâi fîhi zulumâtun ve ra’dun ve berk(berkun), yec’alûne esâbiahum fî âzânihim mines savâiki hazaral mevt(mevti), vallâhu muhîtun bil kâfirîn(kâfirîne)....
Bəqərə Suresi, 19. Ayet:
1.
ev
: veya
2.
ke sayyibin
: yağmur gibi
3.
min es semâi
: semadan, gökyüzünden
4.
fî-hi
: onun içinde vardır
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
1.
ve beşşir
: ve müjdele
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
3.
ve amilû
: ve yaptılar
4.
Bəqərə Suresi, 26. Ayet:
İnnallâhe lâ yestahyî en yadribe meselen mâ beûdaten fe mâ fevkahâ fe emmellezîne âmenû fe ya’lemûne ennehul hakku min rabbihim, ve emmellezîne keferû fe yekûlûne mâzâ erâdallâhu bi
hâzâ
meselâ(meselen), yudıllu bihî kesîran ve yehdî bihî kesîrâ(kesîran) ve mâ yudıllu bihî illel fâsıkîn(fâsıkîne)....
Bəqərə Suresi, 26. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki, hiç şüphesiz
2.
allâhe
: Allah
3.
lâ yestahyî
: çekinmez
4.
en yadribe meselen
: darbı mese...
Bəqərə Suresi, 79. Ayet:
Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlûne
hâzâ
min indillâhi li yeşterû bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne)....
Bəqərə Suresi, 79. Ayet:
1.
fe
: artık
2.
veylun
: yazıklar olsun, vay haline
3.
lillezîne (li ellezîne)
: o kimselere, onlara
4.
yektubûne
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic’al
hâzâ
beleden âminen verzuk ehlehu mines semerâti men âmene minhum billâhi vel yevmil âhir(âhiri), kâle ve men kefere fe umettiuhu kalîlen summe adtarruhu ilâ azâbin nâr(nâri), ve bi’sel masîr(masîru)....
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
ibrâhîmu
: İbrâhîm
3.
rabbi
: Rabbim
4.
ic'al
: kıl, yap
<...
Bəqərə Suresi, 185. Ayet:
O Şehri Ramazan ki insanları irşad için hak fürkanı, hidayet delili beyyineler halinde Kur'an onda indirildi, onun için sizden her kim bu Ay şuhudda -ya'ni hazarda- ise onu oruç tutsun, kim de hasta yahud seferde ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerden kaza etsin, Allah size kolaylık irade buyuruyor zorluk irade buyurmuyor, hem buyuruyor ki sayıyı ikmal eyleyesiniz de size hidayet buyurduğu veçh üzere Allahı tekbir ile büyükleyesiniz ve gerek ki şükredesiniz...
Bəqərə Suresi, 243. Ayet:
E lem tera ilellezîne haracû min diyârihim ve hum ulûfun hazaral mevti, fe kâle lehumullâhu mûtû summe ahyâhum innallâhe le zû fadlin alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne)....
Bəqərə Suresi, 243. Ayet:
1.
e lem tera
: görmedin mi
2.
ilâ ellezîne
: o kimseleri, onları
3.
haracû
: çıktılar
4.
min diyâri-him
: kendi d...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(rızkan), kâle yâ meryemu ennâ leki
hâzâ
kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın). ...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
1.
fe tekabbele-hâ
: böylece onu kabul etti (buyurdu)
2.
rabbu-hâ
: onun Rabbi
3.
bi kabûlin hasenin
: güzel bir kabul ile
4.
v...
Ali-İmran Suresi, 51. Ayet:
İnnallâhe rabbî ve rabbikum fa’budûh(fa’budûhu),
hâzâ
sırâtun mustakîm(mustakîmun). ...
Ali-İmran Suresi, 51. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
2.
rabbî
: benim Rabbim
3.
ve rabbu-kum
: ve sizin Rabbiniz
4.
fa'budû-hu
: o h...
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
İnne
hâzâ
le huvel kasasul hakk(hakku), ve mâ min ilâhin illâllâh(illâllâhu), ve innellâhe le huvel azîzul hakîm(hakîmu). ...
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
hâzâ
: bu
3.
le huve
: gerçekten o
4.
el kasasu el hakku
: hak kısas, gerçek olay
Ali-İmran Suresi, 68. Ayet:
İnne evlen nâsi bi ibrâhîme lellezînettebeûhu ve hâzan nebiyyu vellezîne âmenû vallâhu veliyyul mu’minîn(mu’minîne). ...
Ali-İmran Suresi, 68. Ayet:
1.
inne evlâ en nâsi
: muhakkak ki insanların en yakın olanı
2.
bi ibrâhîme
: Hz. İbrâhîm'e
3.
le ellezîne
: elbette onlar
4.
i...
Ali-İmran Suresi, 81. Ayet:
Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunnehu, kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne)....
Ali-İmran Suresi, 125. Ayet:
Belâ in tasbirû ve tettekû ve ye’tûkum min fevrihim
hâzâ
yumdidkum rabbukum bi hamseti âlâfin minel melâiketi musevvimîn(musevvimîne). ...
Ali-İmran Suresi, 125. Ayet:
1.
belâ
: (olumsuz soruya, olumlu cevap verirken kullanılır) evet, hayır, bilakis
2.
in tasbirû
: eğer siz sabrederseniz
3.
ve tettekû
: ve takva sahibi olursanız
Ali-İmran Suresi, 138. Ayet:
Hâzâ
beyânun lin nâsi ve huden ve mev’ızatun lil muttekîn(muttekîne). ...
Ali-İmran Suresi, 138. Ayet:
1.
hâzâ
: bu
2.
beyânun
: bir beyan, açıklama
3.
li en nâsi
: insanlar için, insanlara
4.
ve huden
: ve hidayet
Ali-İmran Suresi, 165. Ayet:
E ve lemmâ asâbetkum musîbetun kad asabtum misleyhâ, kultum ennâ
hâzâ
, kul huve min indi enfusikum innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun). ...
Ali-İmran Suresi, 165. Ayet:
1.
e ve lemmâ
: ve ... olduğu zaman
2.
asâbet-kum
: size isabet etti
3.
musîbetun
: bir musibet, bela
4.
kad asabtum
<...
Ali-İmran Suresi, 187. Ayet:
Ve iz ehazallâhu mîsâkallezîne ûtûl kitâbe le tubeyyinunnehu lin nâsi ve lâ tektumûneh(tektumûnehu), fe nebezûhu verâe zuhûrihim veşterav bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe bi’se mâ yeşterûn(yeşterûne). ...
Ali-İmran Suresi, 191. Ayet:
Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte
hâzâ
bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı). ...
Ali-İmran Suresi, 191. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yezkurûne allâhe
: Allah'ı zikrederler
3.
kıyâmen
: ayakta iken
4.
ve kuûden
: ve oturur ik...
Nisa Suresi, 125. Ayet:
Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen). Vettehazallâhu ibrâhîme halîlâ(halîlen)....
Nisa Suresi, 125. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
ahsenu
: ahsen, en güzel, daha güzel
3.
dînen
: dîn bakımından, dînen
4.
mimmen (min men)
: ...
Nisa Suresi, 166. Ayet:
Lâkin Allah bilhassa sana indirdiğiyle şehadet ediyor ki onu kendi ilmi sübhanîsiyle indirdi, melekler de şehadet ediyorlar, maa hazâ Allahın şâhid olması kâfidir...
Maidə Suresi, 12. Ayet:
Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe kardan hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum cennâtin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli)....
Maidə Suresi, 13. Ayet:
Sonra ahdlerini bozmaları sebebiyle onlara lânet ettik, ve kalblerini kaskatı yaptık, onlar kelimeleri mevzilerinden tağyir ederler. Ve tezkir olundukları şeylerden bir nâsib almayı da unutmuş bulunurlar. Ve onlardan birazı müstesna olmak üzere daima bir hainliğe muttali olursun. Maahaza onlardan affet, iğrazda bulun, şüphe yok ki, Allah Teâlâ muhsin olanları sever....
Maidə Suresi, 31. Ayet:
1.
fe bease allâhu
: sonra Allâh (c.c.) gönderdi
2.
gurâben
: bir karga
3.
yebhasu fî el ardı
: yeri eşeleyen
4.
li yuriye-hu
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Yâ eyyuher resûlu lâ yahzunkellezîne yusâriûne fîl kufri minellezîne kâlû âmennâ bi efvâhihim ve lem tu’min kulûbuhum, ve minellezîne hâdû semmâûne lil kezibi semmâûne li kavmin âharîne lem ye’tuk(ye’tuke) yuharrifûnel kelime min ba’di mevâdııh(mevâdııhî), yekûlûne in utîtum
hâzâ
fe huzûhu ve in lem tu’tevhu fahzerû ve men yuridillâhu fitnetehu fe len temlike lehu minallâhi şey’â(şey’en) ulâikellezîne lem yuridillâhu en yutahhire kulûbehum lehum fîd dunyâ hızyun ve lehum fîl âhıreti azâbun azîm(...
Maidə Suresi, 41. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ er resûlu
: ey Resul
2.
lâ yahzun-ke
: seni üzmesin (mahzun etmesin)
3.
ellezîne yusâriûne
: yarışan kimseler, yarışanlar
4.
Maidə Suresi, 89. Ayet:
Allah Teâlâ sizleri yeminlerinizdeki lağv sebebiyle muahaze etmez. Velâkin sizi (bile bile) aktettiğiniz yeminler ile muahaze eder. Bunun keffareti ise ailenize yedirdiğinizin orta derecesinden on fakiri doyurmak, veyahut giydirmek, yahut bir köle azad etmektir. Fakat kim bunları bulamazsa üç gün oruç tutar. İşte bu, yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffaretidir. Maahaza yeminlerinizi muhafaza ediniz. İşte Allah Teâlâ âyetlerini sizin için böylece beyan ediyor, tâ ki şükredesiniz....
Maidə Suresi, 110. Ayet:
İz kâlellâhu yâ îsebne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehl(kehlen), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in
hâzâ
illâ sihrun mubîn(mubînun)....
Maidə Suresi, 110. Ayet:
1.
iz kâle
: demişti
2.
allâhu
: Allâh (cc.)
3.
yâ îsâ ibne meryeme
: ey Meryem oğlu İsâ (as.)
4.
uzkur ni'metî
: ...
Maidə Suresi, 119. Ayet:
Kâlellâhu
hâzâ
yevmu yenfeus sâdikîne sıdkuhum, lehum cennâtun tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden) radiyallâhu anhum ve radû anh(anhu) zâlikel fevzul azîm(azîmu). ...
Maidə Suresi, 119. Ayet:
1.
kâle allâhu
: Allâh (cc.) dedi (buyurdu)
2.
hâzâ
yevmu
: bu gün
3.
yenfeu es sâdikîne
: sâdıklara fayda verecek
4.
sıdku-hum...
Ənam Suresi, 7. Ayet:
Ve lev nezzelnâ aleyke kitâben fî kırtâsin fe le mesûhu bi eydîhim le kâlelezîne keferû in
hâzâ
illâ sihrun mubîn(mubînun)....
Ənam Suresi, 7. Ayet:
1.
ve lev nezzelnâ
: ve eğer indirseydik
2.
aleyke kitâben
: sana yazılı olarak, kitap olarak
3.
fî kırtâsin
: kâğıtta
4.
fe le...
Ənam Suresi, 19. Ayet:
Kul eyyu şey’in ekberu şehâdeh(şehâdeten), kulillâhu şehîdun, beynî ve beynekum ve ûhiye ileyye
hâzâ
l kur’ânu li unzirekum bihî ve men belag(belaga), e innekum le teşhedûne enne meallâhi âliheten uhrâ, kul lâ eşhed(eşhedu), kul innemâ huve ilâhun vâhidun ve innenî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne)....
Ənam Suresi, 19. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
eyyu şey'in
: hangi şey
3.
ekberu
: en büyük, daha büyük
4.
şehâdeten
: şahit olarak
Ənam Suresi, 25. Ayet:
Ve minhum men yestemiu ileyk(ileyke), ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minû bihâ, hattâ izâ câuke yucâdilûneke yekûlullezîne keferû in
hâzâ
illâ esâtîrul evvelîn(evvelîne)....
Ənam Suresi, 25. Ayet:
1.
ve min-hum
: ve onlardan
2.
men
: kim(ler)
3.
yestemiu
: dînler, işitir
4.
ileyke
: seni
Ənam Suresi, 30. Ayet:
Ve lev terâ iz vukıfû alâ rabbihim, kâle e leyse
hâzâ
bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne)....
Ənam Suresi, 30. Ayet:
1.
ve lev terâ
: ve görsen (görseydin)
2.
iz vukıfû
: durduruldukları zaman
3.
alâ rabbi-him
: Rab'lerinin huzurunda
4.
kâle
Ənam Suresi, 46. Ayet:
Kul e reeytum in ehazallâhu sem’akum ve ebsârekum ve hateme alâ kulûbikum men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bih(bihî), unzur keyfe nusarriful âyâti summe hum yasdifûn (yasdifûne)....
Ənam Suresi, 50. Ayet:
Kul lâ ekûlu lekum indî hazâinullâhi ve lâ a’lemul gaybe ve lâ ekûlu lekum innî melek(melekun), in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyy(ileyye), kul hel yestevîl a’mâ vel basîr(basîru),e fe lâ tetefekkerûn(tetefekkerûne)....
Ənam Suresi, 50. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
lâ ekûlu lekum
: size demiyorum, söylemiyorum
3.
indî
: benim yanımda
4.
hazâinu allâhi
: Al...
Ənam Suresi, 76. Ayet:
Fe lemmâ cenne aleyhil leylu reâ kevkebâ(kevkeben), kâle
hâzâ
rabbî, fe lemmâ efele kâle lâ uhıbbul âfilîn(âfilîne)....
Ənam Suresi, 76. Ayet:
1.
fe lemmâ
: olduğu zaman
2.
cenne
: örttü, bürüdü
3.
aleyhi el leylu
: gece onun üzerini
4.
raâ
: gördü
Ənam Suresi, 77. Ayet:
Fe lemmâ reel kamere bâzigan kâle
hâzâ
rabbî, fe lemmâ efele kâle le in lem yehdinî rabbî le ekûnenne minel kavmid dâllîn(dâllîne). ...
Ənam Suresi, 77. Ayet:
1.
fe lemmâ
: olduğu zaman, olunca
2.
rae el kamere
: ay'ı gördü
3.
bâzigan
: doğarken
4.
kâle
: dedi
Ənam Suresi, 78. Ayet:
Fe lemmâ reeş şemse bâzigaten kâle
hâzâ
rabbî,
hâzâ
ekber(ekberu), fe lemmâ efelet kâle yâ kavmî innî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne)....
Ənam Suresi, 78. Ayet:
1.
fe lemmâ
: sonra olduğu zaman, olunca
2.
rae eş şemse
: güneşi gördü
3.
bâzigaten
: doğarken
4.
kâle
hâzâ
: ded...
Ənam Suresi, 92. Ayet:
Ve
hâzâ
kitâbun enzelnâhu mubârekun musaddıkullezî beyne yedeyhi ve li tunzire ummel kurâ ve men havlehâ, vellezîne yu’minûne bil âhireti yu’minûne bihî ve hum alâ salâtihim yuhâfizûn(yuhâfizûne). ...
Ənam Suresi, 92. Ayet:
1.
ve
hâzâ
: ve bu
2.
kitâbun
: bir kitap
3.
enzelnâ-hu
: onu indirdik
4.
mubârekun
: kutsal, mübarek
Ənam Suresi, 126. Ayet:
Ve
hâzâ
sırâtu rabbike mustekîm(mustekîmen), kad fassalnâl âyâti li kavmin yezzekkerûn(yezzekkerûne). ...
Ənam Suresi, 126. Ayet:
1.
ve
hâzâ
: ve bu
2.
sırâtu rabbi-ke
: senin Rabbinin yolu
3.
mustekîmen
: istikametlenmiş, yönlendirilmiş (Allah'a götüren)
4.
<...
Ənam Suresi, 130. Ayet:
Yâ ma’şerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum
hâzâ
, kâlû şehidnâ alâ enfusinâ ve garrethumul hayâtud dunyâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne)....
Ənam Suresi, 130. Ayet:
1.
yâ ma'şere el cinni
: ey cin topluluğu
2.
ve el insi
: ve insan
3.
e lem
: olmadı mı?
4.
ye'ti-kum
: size geldi...
Ənam Suresi, 136. Ayet:
Ve cealû lillâhi mimmâ zeree minel harsi vel en’âmi nasîbenfe kâlû
hâzâ
lillâhi bi za’mihim ve
hâzâ
li şurekâinâ, fe mâ kâne li şurekâihim fe lâ yasılu ilâllahi ve mâ kâne lillâhi fe huve yasilu ilâ şurekâihim, sâe mâ yahkumûn(yahkumûne). ...
Ənam Suresi, 136. Ayet:
1.
ve cealû
: ve yaptılar (ayırdılar)
2.
lillâhi (li allâhi)
: Allah için
3.
mimmâ (min mâ)
: o şeylerden
4.
zeree
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve minel ibilisneyni ve minel bakarisneyn(bakarisneyni), kul âz zekereyni harreme emil unseyeyni emmeştemelet aleyhi erhâmul unseyeyn(unseyeyni), em kuntum şuhedâe iz vassâkumullâhu bi
hâzâ
, fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben li yudillen nâse bi gayri ilm(ilmin), innallâhe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
1.
ve min el ibilisneyni
(ve min el ibili isneyni)
: ve deveden iki
2.
ve min el bakarisneyni
(ve min el bakara isneyni)
: sığırdan iki
3.
kul
: de
Ənam Suresi, 145. Ayet:
De ki: «Bana vahyedilmiş olan da yiyecek bir kimseye yiyeceği haram kılınmış bir taam bulamıyorum. Meğer ki ölü veya akar kan veya domuz eti ki bu şüphesiz bir murdar şeydir veyahut bir fısk ki, üzerine Allah'tan başkasının ismi zikredilerek kesilmiş bulunur, maahaza her kim muzdar kalırsa tecavüz etmeksizin ve haddi aşmaksızın (bunlardan yiyebilir).» Çünkü senin Rabbin şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir....
Ənam Suresi, 150. Ayet:
Kul helumme şuhedâekumullezîne yeşhedûne ennallâhe harreme
hâzâ
, fe in şehidû fe lâ teşhed meahum, ve lâ tettebi’ ehvâellezîne kezzebû bi âyâtinâ vellezîne lâ yu’minûne bil âhireti ve hum bi rabbihim ya’dilûn(ya’dilûne)....
Ənam Suresi, 150. Ayet:
1.
kul
: de
2.
helumme
: getirin
3.
şuhedâe-kum ellezîne
: şahitleriniz ki onlar
4.
yeşhedûne
: şahitlik ederler
Ənam Suresi, 153. Ayet:
Ve enne
hâzâ
sırâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu), ve lâ tettebiûs subule fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi), zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne). ...
Ənam Suresi, 153. Ayet:
1.
ve enne
: ve muhakkak ki
2.
hâzâ
: bu
3.
sırâtî mustekîmen
: benim mustakîm olan (Allah'a götüren) yolum
4.
fettebiûhu (fe i...
Ənam Suresi, 155. Ayet:
Ve
hâzâ
kitâbun enzelnâhu mubârekun fettebiûhu vettekû leallekum turhamûn(turhamûne). ...
Ənam Suresi, 155. Ayet:
1.
ve hâza
: ve bu
2.
kitâbun
: kitaptır
3.
enzelnâ-hu
: onu biz indirdik
4.
mubârekun
: mübarek
Əraf Suresi, 43. Ayet:
Ve neza'nâ mâ fî sudûrihim min gıllin tecrî min tahtihimul enhâr(enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li
hâzâ
ve mâ kunnâ li nehtediye levlâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta'melûn(ta'melûne)....
Əraf Suresi, 43. Ayet:
1.
ve neza'nâ
: ve çekip aldık
2.
mâ
: şey
3.
fî sudûri-him
: onların göğüslerinde
4.
min
: ...den
Əraf Suresi, 51. Ayet:
Ellezînettehazû dînehum lehven ve leiben ve garrethumul hayâtud dunyâ, felyevme nensâhum kemâ nesû likâe yevmihim
hâzâ
ve mâ kânû bi âyâtinâ yechadûn(yechadûne)....
Əraf Suresi, 51. Ayet:
1.
ellezîne
: o kimseler, onlar
2.
ettehazû
: edindiler
3.
dîne-hum
: onların dîni (kendilerinin dini, kendi dinleri)
4.
lehven...
Əraf Suresi, 109. Ayet:
Kâlel meleu min kavmi fir’avne inne
hâzâ
le sâhırun alîm(alîmun)....
Əraf Suresi, 109. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
el meleu
: eşraf, ileri gelenler
3.
min kavmi fir'avne
: firavunun kavminden
4.
inne
: muhakkak ...
Əraf Suresi, 123. Ayet:
Kâle fir’avnu âmentum bihî kable en âzene lekum, inne
hâzâ
le mekrun mekertumûhu fîl medîneti li tuhricû minhâ ehlehâ, fe sevfe ta’lemûn(ta’lemûne). ...
Əraf Suresi, 123. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
fir'avnu
: firavun
3.
âmentum
: siz îmân ettiniz
4.
bi-hi
: ona
Əraf Suresi, 172. Ayet:
Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an
hâzâ
gâfilîn(gâfilîne)....
Əraf Suresi, 172. Ayet:
1.
ve iz ehaze
: ve çıkardığı, aldığı zaman
2.
rabbu-ke
: senin Rabbin
3.
min benî âdeme
: Âdemoğullarından
4.
min zuhûri-him
Əraf Suresi, 203. Ayet:
Ve izâ lem te’tihim biâyetin kâlû lev lectebeytehâ, kul innemâ ettebiu mâ yûhâ ileyye min rabbî
hâzâ
besâiru min rabbikum ve huden ve rahmetun li kavmin yu’minûn (yu’minûne)....
Əraf Suresi, 203. Ayet:
1.
ve izâ lem te'ti-him
: ve onlara getirmediğin zaman
2.
bi-âyetin
: bir âyeti
3.
kâlû
: dediler
4.
lev lâctebeyte-hâ
(lev...
Ənfal Suresi, 31. Ayet:
Ve iza tutlâ aleyhim âyâtunâ kâlû kad semi'nâ lev neşâu le kulnâ misle
hâzâ
in
hâzâ
illâ esâtîrul evvelîn(evvelîne)....
Ənfal Suresi, 31. Ayet:
1.
ve iza tutlâ
: ve tilâvet edildiği, okunduğu zaman
2.
aleyhim
: onlara
3.
âyâtu-nâ
: âyetlerimiz
4.
kâlû
: dedi...
Ənfal Suresi, 32. Ayet:
Ve iz kâlûllâhumme in kâne
hâzâ
huvel hakka min indike fe emtir aleynâ hıcâraten mines semâi evi'tinâ bi azâbin elîm(elîmin)....
Ənfal Suresi, 32. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu
2.
kâlû allâhumme
: onlar "Allah'ım" dediler
3.
in
: eğer, ise
4.
kâne
: idi, oldu
...
Ənfal Suresi, 75. Ayet:
Ve o kimseler ki, sonradan imân ettiler ve muhâcerette bulundular ve sizinle beraber cihada atıldılar, artık onlar da sizlerdendir. Ve maahaza rahîm sahipleri Allah Teâlâ'nın kitabınca bazıları bazılarına daha yakındır. Şüphe yok ki Allah Teâlâ herşeyi tamamıyla bilicidir....
Tövbə Suresi, 28. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû innemâl muşrikûne necesun fe lâ yakrabûl mescidel harâme ba’de âmihim
hâzâ
ve in hıftum ayleten fe sevfe yugnîkumullâhu min fadlihî in şâe, innallâhe alîmun hakîm(hakîmun)....
Tövbə Suresi, 28. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olan kimseler, Allah'a ulaşmayı dileyenler
3.
innemâ
: sadece
4.
el muşrikûne
Tövbə Suresi, 35. Ayet:
Yevme yuhmâ aleyhâ fî nâri cehenneme fe tukvâ bihâ cibâhuhum ve cunûbuhum ve zuhûruhum,
hâzâ
mâ keneztum li enfusikum fe zûkû mâ kuntum teknizûn(teknizûne)....
Tövbə Suresi, 35. Ayet:
1.
yevme
: gün
2.
yuhmâ
: kızdırılır
3.
aleyhâ
: üzerinde
4.
fî nâri cehenneme
: cehennem ateşi içinde
<...
Yunus Suresi, 2. Ayet:
E kâne linnâsi aceben en evhaynâ ilâ reculin minhum en enzirin nâse ve beşşirillezîne âmenû enne lehum kademe sıdkın inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne
hâzâ
le sâhırun mubîn(mubînun)....
Yunus Suresi, 2. Ayet:
1.
e
: mı
2.
kâne
: oldu
3.
li en nâsi
: insanlar için
4.
aceben
: acayip, garip
Yunus Suresi, 15. Ayet:
Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlellezîne lâ yercûne likâena'ti bi kur'ânin gayri
hâzâ
ev beddilh(beddilhu), kul mâ yekûnu lî en ubeddilehû min tilkâi nefsî, in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyy(ileyye), innî ehâfu in asaytu rabbî azâbe yevmin azîm(azîmin)....
Yunus Suresi, 15. Ayet:
1.
ve izâ tutlâ
: ve okunduğu zaman
2.
aleyhim
: onlara
3.
âyâtu-nâ
: âyetlerimiz
4.
beyyinâtin
: belgeler olarak,...
Yunus Suresi, 37. Ayet:
1.
ve mâ kâne
: ve değildir
2.
hâzâ
: bu
3.
el kur'ânu
: Kur'ân
4.
en yufterâ
: uydurulmuş
Yunus Suresi, 48. Ayet:
1.
ve yekûlûne
: ve onlar derler ki
2.
metâ
: ne zaman
3.
hâza el va'du
: bu vaad
4.
in kuntum
: eğer siz iseniz
Yunus Suresi, 68. Ayet:
Kâlûttehazallâhu veleden subhâneh(subhânehu), huvel ganiy(ganiyyu), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), in indekum min sultânin bi
hâzâ
, e tekûlûne alâllâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne). ...
Yunus Suresi, 68. Ayet:
1.
kâlû ittehaze allâhu
: dediler, Allah edindi
2.
veleden
: bir çocuk (veled)
3.
subhâne-hu
: o münezzehtir, ondan münezzehtir
4.
Yunus Suresi, 76. Ayet:
Fe lemmâ câehumul hakku min indinâ kâlû inne
hâzâ
le sıhrun mubîn(mubînun). ...
Yunus Suresi, 76. Ayet:
1.
fe lemmâ
: böylece, olduğu zaman
2.
câe-humu el hakku
: onlara hak geldi
3.
min indi-nâ
: katımızdan
4.
kâlû
: ...