Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ənfal Suresi, 41. Ayet:
Əgər Allaha və haqq ilə batilin ayrıldığı gün olan iki ordunun bir-birilə qarşılaşdığı gün (Bədr döyüşü günü) bəndəmizə nazil etdiyimizə iman gətirmisinizsə, bilin ki, qənimət olaraq ələ keçirdiyiniz hər hansı bir şeyin beşdə biri Allaha, Peyğəmbərə, onun qohumlarına, yetimlərə, yoxsullara və yolda qalmış yolçulara aiddir. Allah hər şeyə qadirdir. (Yuxarıdakı ayədə keçən “Peyğəmbərin qohumları” mövzusunda alimlər ixtilafa düşmüşlər. Bir qismi onların
Haşim
və Müttəlib oğulları olduğunu, bir qis...
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
1.
ve min en nâsi
: ve insanlardan
2.
men
: kim, kimse(ler), kişi(ler)
3.
yu'cibu-ke
: seni hoşnut eder, senin hoşuna gider
4.
...
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
Ve insanlardan, dünya hayatında sözü senin hoşuna giden kimseler vardır. Ve kalbinde olana, Allah'ı şahit tutar, (oysa) O, hasımların (düşmanların) en azılısıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
Nas içinden kimi de vardır ki dünya hayatı hakkında sözleri seni imrendirir bir de kalbindekine Allahı şahid tutar, halbuki o islâm hasımlarının en yamanıdır...
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyleleri de vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri söz senin hoşuna gider. Hatta böyleleri, söylediklerinin kalpten geldiğine (samimi olduğuna) Allah'ı şâhit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi var ki, dünyâ hayâtına dair sözü, senin hoşuna gider. Kalbinde olan (samimi düşüncelerini söylediğin)e Allâh'ı şâhid tutar. Oysa o, hasımların en yamanıdır....
Ali-İmran Suresi, 165. Ayet:
Böyle iken size hasımlarınızın başına iki mislini getirdiğiniz bir musıbet isabet ediverince bu nereden mi dediniz? Deki o kendi tarafınızdan çünkü Allah her şey'e kadir...
Nisa Suresi, 105. Ayet:
İnnâ enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı li tahkume beynen nâsi bimâ erâkallâh(erâkallâhu). Ve lâ tekun lil hâinîne hasîmâ(hasîmen)....
Nisa Suresi, 105. Ayet:
1.
innâ
: muhakkak
2.
enzelnâ
: biz indirdik
3.
ileyke
: sana
4.
el kitâbe
: Kitab
Əraf Suresi, 129. Ayet:
Kavmi de ona: «Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da işkenceye uğratıldık.» dediler. O da: «Umulur ki, Rabbiniz hasımınızı helak edip de sizi yeryüzünde halife kılacak ve sizin nasıl işler yapacağınıza bakacaktır.»...
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
Halakal insâne min nutfetin fe izâ huve hasîmun mubin(mubînun)....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
1.
halaka el insâne
: insanı yarattı
2.
min nutfetin
: bir damla sudan, nutfeden
3.
fe
: böylece, buna rağmen
4.
izâ
<...
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı bir nutfeden yarattı. Böyle olmasına rağmen o, apaçık hasım (düşman)dır....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı. Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir hasım kesilmiştir....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
O, insanı bir damla sudan yarattı. Fakat bakarsın ki (insan) Rabbine apaçık bir hasım oluvermiştir....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı bir nutfeden yarattı. Böyleyken o apaçık bir hasım olup çıktı....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
O, insanı bir damla sudan yarattı. Fakat bakarsın ki (insan) Rabbine apaçık bir hasım oluvermiştir....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı bir nutfeden yarattı, bir de bakarsın o, natûk bir muhasım kesilmiştir...
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı bir damla sudan yaratdı O. (Böyle iken) bakarsın ki o, apaçık (yaman) bir hasım (kesilmiş) dir! ...
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı, bir damla sudan yarattı. Öyleyken o, nasıl da apaçık bir hasım kesilmiştir....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı nutfeden (bir damla kerih sudan) yaratmıştır. Böyle iken o nasıl oluyor da apaçık bir hasım kesiliyor?...
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı bir damladan yarattı. Buna rağmen insan apaçık bir hasım kesildi....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
Nitekim O, insanı bir damla sudan yarattı. Ama o yaman bir hasım kesiliverdi....
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı bir spermden yarattı. Bir de bakmışsın insan, açıkça kafa tutan bir hasım oluvermiştir....
Kəhf Suresi, 12. Ayet:
Sonra da iki guruptan (Ashâb-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık....
Kəhf Suresi, 12. Ayet:
Sonra da o iki takımdan (Ashab-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladıklarını ortaya koyalım diye onları uyandırdık....
Kəhf Suresi, 12. Ayet:
Sonra, onlar ile hasımlarından, mağarada kaldıkları süreyi kim daha iyi hesaplayacak diye onları uyandırdık....
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
1.
kellâ
: hayır, asla, öyle değil
2.
se yekfurûne
: inkâr edecekler
3.
bi ibâdeti-him
: onların ibadetlerini
4.
ve yekûnûne
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
Hayır, öyle değil! (Putlar), onların ibadetlerini inkâr edecekler. Ve onlara, hasım (karşı) olacaklar....
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
Hayır, hayır! (Taptıkları), onların ibadetlerini tanımayacaklar ve onlara hasım olacaklar....
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
Hayır, hayır. Tapındıkları ilâhlar onların kulluğunu tanımayacak, onlara hasım, düşman, olacaklar....
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
Hayır, zannettikleri gibi değil. O putlar, yarın onların ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine hasım olacaklar....
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
Hayır, hayır! (Taptıkları), onların ibadetlerini tanımayacaklar ve onlara hasım olacaklar....
Məryəm Suresi, 82. Ayet:
Hayır, hayır! Taptıkları ilâhlar onların tapınmalarını tanımayacaklar ve onlara hasım olacaklardır....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
1.
hâzâni
: bu ikisi
2.
hasmâni
: iki hasımdır
3.
ıhtesamû
: mücâdele ettiler
4.
fî
: hakkında
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Bu ikisi (mü'minler ve kâfirler), Rab'leri hakkında mücâdele eden iki hasımdır. O inkâr edenler ki onlar için ateşten elbiseler biçilmiştir. Onların başlarının üzerinden kaynar su dökülecek....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
İşte iki hasım taraf ki, Rableri hakkında tartışmaya girmişlerdir. Bunlardan inkâr edenler için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır: İmdi, inkâr edenler için ateşten bir elbise biçilmiştir. Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir!...
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu iki hasım, Rableri hakkında davalaştılar. . . Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, onlar için ateşten elbiseler kesilip biçilmiştir. . . Kafalarına kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu iki zümre, müslümanlarla, (ehl-i kitabın, müşriklerin, mecûsîlerin, ateistlerin oluşturduğu) kâfirler, Rablerinin zatı, sıfatları, şeriatı, dinî konularında birbirleriyle tartışan hasım gruplardır. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip küfürde ısrar ile Kur’ân’ı ve Muhammed’i inkâr edenlere ateşten bir elbise biçilmiştir. Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Bunlar Rableri hakkında çekişen iki hasım taraftır. İnkar edenler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu iki sınıf (müminlerle kâfirler), Rablerinin dini hakkında birbirleriyle davaya kalkışan iki hasımdır. İşte o kâfir olanlar için ateşten çamaşırlar biçilmiştir, başlarının üstünden kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
İşte birbirine hasım iki grup, Rabları hakkında çekişip tartışırlar. (O'nu) inkâr edenlere ateşten elbiseler biçilmiştir. Başları üzerine de kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır: İmdi, inkâr edenler için ateşten bir elbise biçilmiştir. Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir!...
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu ikisi rabları hakkında muhakemeye duruşmuş iki hasımdırlar, binaenaleyh o küfredenler, için ateşten çamaşırlar biçilmiştir, başlarının üstünden kaynar su dökülür...
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. Bu yüzden küfredenler için ateşten çamaşırlar biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. O'nu inkar edenler için ateşten elbiseleri biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
Bu iki (sınıf, ya'nî îman edenlerle etmeyenler) Rableri (nin dîni) hakkında birbiriyle da'valaşan hasım iki (zümre) dir. İşte o küfredenler (yok mu?) onlar için ateşden elbiseler biçilmişdir. Başkalarının üzerine de kaynar su dökülecekdir onların. ...
Həcc Suresi, 19. Ayet:
İşte bu ikisi (mü’min ve kâfir), Rableri hakkında mücâdele eden iki hasımdır. İnkâr edenler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden (de) kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
İşte birbirine hasım iki zümre. Bunlar Rableri hakkında çekiştiler. Kâfirler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
İşte bunlar Rab’leri hakkında tartışan iki hasımdır. İşte inkar edenler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üzerinden kaynar su dökülecektir....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
(19-21) Şu iki hasım takım, Rab’leri hakkında çekişip durmaktalar. Dini inkâr edenlere ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar sular dökülür. Öyle ki onunla içlerinde olan her şey, bütün organları, hatta derileri bile eritilir. Bir de bunlara demirden topuzlar vardır....
Həcc Suresi, 19. Ayet:
İşte şunlar, Rableri hakkında çekişen iki hasım taraf: Nankörler için ateşten giysi biçildi, başlarının üstünden de kaynar su dökülüyor!...
Həcc Suresi, 19. Ayet:
İşte şu iki hasım, Rableri hakkında çekişip durmuşlardır. Sonuçta küfre sapanlar için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülmektedir....
Həcc Suresi, 20. Ayet:
(19-21) Şu iki hasım takım, Rab’leri hakkında çekişip durmaktalar. Dini inkâr edenlere ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar sular dökülür. Öyle ki onunla içlerinde olan her şey, bütün organları, hatta derileri bile eritilir. Bir de bunlara demirden topuzlar vardır....
Həcc Suresi, 21. Ayet:
(19-21) Şu iki hasım takım, Rab’leri hakkında çekişip durmaktalar. Dini inkâr edenlere ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar sular dökülür. Öyle ki onunla içlerinde olan her şey, bütün organları, hatta derileri bile eritilir. Bir de bunlara demirden topuzlar vardır....
Şüəra Suresi, 96. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
ve hum
: ve onlar
3.
fî-hâ
: orada
4.
yahtesımûne
: hasım olarak (düşmanca) çekişirler
Şüəra Suresi, 96. Ayet:
Onlar (taptıkları şeyler ve onlara tapanlar) orada hasım olarak (düşmanca çekişerek) dediler ki…...
Nəml Suresi, 45. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
erselnâ
: biz gönderdik
3.
ilâ
: ...e
4.
semûde
: Semud kavmi
Nəml Suresi, 45. Ayet:
Ve andolsun ki, Semud kavmine "Allah'a kul olsunlar" diye onların kardeşi Salih (A.S)'ı gönderdik. Fakat onlar o zaman hasım olan (çekişen) iki grup oldular....
Sad Suresi, 21. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
hel
: mı
3.
etâ-ke
: sana geldi
4.
nebeu
: haber
Sad Suresi, 21. Ayet:
Ve o hasımların (davacıların) haberi sana geldi mi? Mihraba (Dâvud (a.s)'ın ibadet ettiği yere) duvarın üstünden aşarak gelmişlerdi....
Sad Suresi, 21. Ayet:
(21-22) (Ey Muhammed!) Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp, Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. «Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster» dediler....
Sad Suresi, 21. Ayet:
Bir de hasım kıssası geldi mi sana? Hani surdan mihraba aştıkları vakıt...
Sad Suresi, 21. Ayet:
(21-22) O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud’un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da "Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster."...
Sad Suresi, 21. Ayet:
Geldi mi sana, o çekişme hikâyesinin haberi? Hani, o hasımlar, duvarı aşarak mihraba ulaşmışlardı....
Sad Suresi, 22. Ayet:
1.
iz
: o zaman, olduğu zaman
2.
dehalû
: girdiler
3.
alâ dâvûde
: Davut'un yanına
4.
fe
: böylece, o zaman
Sad Suresi, 22. Ayet:
Dâvud (a.s)'ın yanına girdikleri zaman (Dâvud a.s) onlardan dehşete kapıldı (korktu). "Korkma! Birbirine haksızlık etmiş iki hasımız (davacıyız). Artık aramızda sen, hak ile hükmet. Aşırı gitme (haksızlık etme)! Bizi orta yola (adaletli çözüme) ulaştır."...
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. "Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster" dediler....
Sad Suresi, 22. Ayet:
Dâvûd’un yanına girmişlerdi. Dâvûd ihtilâlciler zannederek, onlardan korktu. 'Korkma, biz birbirine hasım, birbirimize haksızlık eden iki davacıyız. Aramızda hakkaniyet ile, adâlet ile hüküm ver, icraat yap. Haksızlık etme. Bize doğru, âdil çözümü göster.' dediler....
Sad Suresi, 22. Ayet:
(21-22) (Ey Muhammed!) Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp, Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. «Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster» dediler....
Sad Suresi, 22. Ayet:
Davut'un yanına girmişlerdi de o onlardan ürkmüştü. "Korkma! Biz birbirine hasım iki dâvâcıyız. Birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Aramızda adaletle hükmet! Hak olan sınırı aşma, bize doğru yolu göster!"...
Sad Suresi, 22. Ayet:
(21-22) O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud’un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da "Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster."...
Sad Suresi, 69. Ayet:
1.
mâ kâne
: yoktu, olmadı
2.
liye
: benim
3.
min ilmin
: ilimden, bilgiden
4.
bi el meleil a'lâ
: meleil A'lâ ile...
Zümər Suresi, 31. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
inne-kum
: muhakkak ki siz
3.
yevme el kıyâmeti
: kıyâmet günü
4.
inde
: yanında, katında, huz...
Yasin Suresi, 77. Ayet:
E ve lem yerel insânu ennâ halaknâhu min nutfetin fe iza huve hasîmun mubîn(mubînun). ...
Yasin Suresi, 77. Ayet:
1.
e
: mı
2.
ve lem yera
: ve görmüyorlar, görmediler
3.
el insânu
: insan
4.
ennâ
: nasıl
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan, onu bir nutfeden nasıl yarattığımızı görmedi mi? Sonra da Bize (karşı) apaçık hasım (düşman) oldu....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan görmedi mi ki biz onu bir spermden yarattık. . . Bu gerçeğe rağmen şimdi o apaçık bir hasımdır!...
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi? Şimdi o, apaçık bir hasım kesildi....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
(77-78) Insan kendisini bir nutfeden yarattigimizi gormez mi ki hemen apacik bir hasim kesilir ve kendi yaratilisini unutur da: «Curumus kemikleri kim yaratacak» diyerek, Bize misal vermeye kalkar?...
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan, kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi ? Buna rağmen bir de bakarsın ki o, (bize karşı) açık bir hasım....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
(77-78) İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki hemen apaçık bir hasım kesilir ve kendi yaratılışını unutur da; 'Çürümüş kemikleri kim yaratacak' diyerek, Bize misal vermeye kalkar?...
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi de, şimdi apaçık bir hasım kesildi?...
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan, bizim kendisini nasıl bir nutfeden (sperm) yarattığımızı görmedi mi? Ki, şimdi apaçık bir hasım kesildi....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
Hem o insan görmedi mi, gerçekten biz kendisini nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) yarattık! Buna rağmen bakarsın ki o apaçık bir hasım (kesilmiş)tir....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan, bizim kendisini nutfeden (kerih bir sudan) yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan şunu hiç görüp düşünmedi mi: Biz kendisini bir nutfeden yaratmışken, yaman bir hasım kesildi Bize....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan, bizim kendisini nasıl bir nutfe (sperm)den yarattığımızı görmedi mi ki, şimdi apaçık bir hasım kesildi?...
Yasin Suresi, 77. Ayet:
Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir o....
Yasin Suresi, 78. Ayet:
(77-78) Insan kendisini bir nutfeden yarattigimizi gormez mi ki hemen apacik bir hasim kesilir ve kendi yaratilisini unutur da: «Curumus kemikleri kim yaratacak» diyerek, Bize misal vermeye kalkar?...
Yasin Suresi, 78. Ayet:
(77-78) İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki hemen apaçık bir hasım kesilir ve kendi yaratılışını unutur da; 'Çürümüş kemikleri kim yaratacak' diyerek, Bize misal vermeye kalkar?...
Zuxruf Suresi, 58. Ayet:
Ve kâlû e âlihetunâ hayrun em huve, mâ darebûhu leke illâ cedelâ(cedelen), bel hum kavmun hasımûn(hasımûne)....
Zuxruf Suresi, 58. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
e
: mi
3.
alihetu-nâ
: bizim ilâhlarımız
4.
hayrun
: (daha) hayırlı
Zuxruf Suresi, 58. Ayet:
'Bizim ilâhlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?' diyorlar. Bu misâli, hak yoldan uzaklaşırken kazandıkları mücadele metodunu sana karşı kullanmak için ortaya attılar. Aslında onlar, bâtılın savunuculuğunu yapan azılı, hasım bir toplumdur....
Qaf Suresi, 28. Ayet:
(Allâh) buyurdu: "Huzurumda hasımlaşıp tartışmayın (huzurumda tartışma yoktur)! Sizi başınıza gelecekler konusunda önceden uyarmıştım!"...
Həcc Suresi, 19. Ayet:
(19-22) "Şu ikisi; mü’min ile kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişi, Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. Artık kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kimseler, kendileri için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. Bununla karınlarındaki şeyler ve derileri eritilir. Ve onlar için demirden topuzlar vardır. Gamdan dolayı, oradan ne zaman çıkmak isteseler, oraya geri çevrilirler ve: “Yakıcı azabı tadın!” ...
Həcc Suresi, 20. Ayet:
(19-22) "Şu ikisi; mü’min ile kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişi, Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. Artık kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kimseler, kendileri için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. Bununla karınlarındaki şeyler ve derileri eritilir. Ve onlar için demirden topuzlar vardır. Gamdan dolayı, oradan ne zaman çıkmak isteseler, oraya geri çevrilirler ve: “Yakıcı azabı tadın!” ...
Həcc Suresi, 21. Ayet:
(19-22) "Şu ikisi; mü’min ile kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişi, Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. Artık kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kimseler, kendileri için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. Bununla karınlarındaki şeyler ve derileri eritilir. Ve onlar için demirden topuzlar vardır. Gamdan dolayı, oradan ne zaman çıkmak isteseler, oraya geri çevrilirler ve: “Yakıcı azabı tadın!” ...
Həcc Suresi, 22. Ayet:
(19-22) "Şu ikisi; mü’min ile kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişi, Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. Artık kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kimseler, kendileri için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. Bununla karınlarındaki şeyler ve derileri eritilir. Ve onlar için demirden topuzlar vardır. Gamdan dolayı, oradan ne zaman çıkmak isteseler, oraya geri çevrilirler ve: “Yakıcı azabı tadın!” ...