Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
çoxlu fitnə-fəsad törətmişdilər....
Ənkəbut Suresi, 56. Ayet:
Ey iman gətirən bəndələrim! (Əgər hər hansı bir yerdə islamiyyətə görə sizi incidib əziyyət verirlərsə, orada sizi ölüm təhlükəsi gözləyirsə, yaxud dini vəzifələrinizi lazımınca yerinə yetirə bilmirsinizsə, başqa şəhərlərə və ölkələrə hicrət edə bilərsiniz. Mən
oralarda
da sizə ruzi verərəm). Şübhəsiz ki, Mənim yerim genişdir. Buna görə də yalnız Mənə ibadət edin!...
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
çoxlu fitnə-fəsad törədirlər....
Möminun Suresi, 19. Ayet:
Böylece onunla, sizin için hurma ve üzüm cennetleri meydana getirdik. Keza,
oralarda
yemekte olduğunuz pek çok meyve çeşitleri vardır....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Böylece
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı....
Bəqərə Suresi, 33. Ayet:
(Bunun üzerine: ) Ey Âdem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat, dedi. Adem onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, muhakkak semâvat ve arzda görülmeyenleri (
oralarda
ki sırları) bilirim. Bundan da öte, gizli ve açık yapmakta olduklarınızı da bilirim, dememiş miydim? dedi....
Bəqərə Suresi, 33. Ayet:
(Bunun üzerine:) Ey Âdem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat, dedi. Âdem onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, muhakkak semâvat ve arzda görülmeyenleri (
oralarda
ki sırları) bilirim. Bundan da öte, gizli ve açık yapmakta olduklarınızı da bilirim, dememiş miydim? dedi....
Nisa Suresi, 122. Ayet:
İnananları ve iyi işlerde bulunanları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız,
oralarda
ebedî kalacaklar; işte Allah'ın gerçek vaadi ve kimdir Allah'tan daha doğru sözlü?...
Nisa Suresi, 122. Ayet:
İman edip de iyi işler yapan kimselere gelince, yarın onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız, ebedi olarak
oralarda
kalacaklar. Bu Allah'ın gerçek va'didir. Allah'tan başka doğru sözlü kim olabilir?...
Maidə Suresi, 120. Ayet:
Allah'a aittir göklerin yeryüzünün ve
oralarda
ne varsa hepsinin tasarrufu ve onun her şeye gücü yeter....
Ənam Suresi, 123. Ayet:
İşte böyle, her memlekette günahkârları oranın ileri gelenleri kıldık ki
oralarda
hilekârlık etsinler. Hâlbuki onlar hilekârlığı ancak kendilerine yaparlar. Ama farkında olmuyorlar....
Ənam Suresi, 123. Ayet:
Böylece biz, her kasabada,
oralarda
bozgunculuk yapmaları için, günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar....
Ənam Suresi, 123. Ayet:
Böylece biz, her kasabada,
oralarda
bozgunculuk yapmaları için, günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar....
Ənam Suresi, 123. Ayet:
Mekke’de olduğu gibi her şehirde de ileri gelen mücrimleri, yüksek mevkilerde bulundururuz ki
oralarda
hîleler çevirsinler. Onlar böyle yapmakla kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar....
Əraf Suresi, 92. Ayet:
Şuayb'i yalanlayanlar, sanki
oralarda
hiç oturmamışlar, hiç yaşamamışlardı, Şuayb'i yalanlayanlar, asıl zarara uğramışlardı....
Əraf Suresi, 100. Ayet:
Oralarda
yaşayanların helâkinden sonra mîraslarına konarak yurtlarını elde edenler, hâlâ anlamazlar mı ki dilersek, suçları yüzünden onları da musîbetlere uğratırız ve kalplerini mühürleriz de işitmezler....
Yunus Suresi, 87. Ayet:
Musâya ve biraderine: «Mısırda kavminiz için evler hazırlayın. O evlerinizi namazgah yapın. (
Oralarda
) dosdoğru namaz kılın. (Ey Musa) mü'minleri (dünyâda nusret ve âhiretde cennetle) müjdele» diye vahyetdik. ...
Hicr Suresi, 19. Ayet:
Yeri de (döşeyib) yaydık. Onda sabit dağlar (yaratıb) koyduk,
oralarda
(hikmet ve maslahatla) ölçülmüş her şeyden (münâsib) nebatlar bitirdik. ...
Ənbiya Suresi, 12. Ayet:
Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki
oralarda
n (azap bölgesinden) kaçıyorlar!...
Ənbiya Suresi, 12. Ayet:
Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki
oralarda
n (azap bölgesinden) kaçıyorlar!...
Ənbiya Suresi, 12. Ayet:
(Evet), onlar azabımızı his (ve müşahede) etdikleri zaman hemen
oralarda
n harıl harıl kaçıyorlardı. ...
Ənbiya Suresi, 12. Ayet:
Vaktâ ki, onlar Bizim azabımızı hissettiler. Onlar hemen
oralarda
n süratle kaçınmaya başladılar....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
(Halkı) zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kentler vardır ki şimdi oraların damları duvarlarının üstüne çökmüş haldedir. (
Oralarda
) nice kullanılmaz halde kuyu ve (bomboş bırakılmış) sağlam köşk vardır....
Möminun Suresi, 19. Ayet:
Onunla da size hurmalıklar ve üzüm bağları meydana getirdik,
oralarda
sizin için birçok meyveler var, onlardan yemedesiniz....
Möminun Suresi, 19. Ayet:
Böylece onunla (o yağmurla) sizin için hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik.
Oralarda
sizin için birçok meyveler vardır ve onlardan yersiniz....
Möminun Suresi, 19. Ayet:
O suyla, sizin için hurma ve üzüm bağları yetiştirdik ki
oralarda
sizin için birçok meyveler vardır. Siz de onlardan yersiniz....
Möminun Suresi, 71. Ayet:
Fakat gerçek onların keyiflerine tâbi olsaydı göklerin de, yerin de,
oralarda
yaşayanların da düzenleri bozulur, yıkılıp giderlerdi. Halbuki Biz onlara şan ve şeref getiren, öğüt veren kitap verdik ama, ne var ki onlar bu dersten yüz çeviriyorlar....
Nur Suresi, 36. Ayet:
Bu ışık, o evlerdedir ki Allah,
oralarda
adının yüceltilmesine ve anılmasına izin vermiştir ve
oralarda
, sabah akşam onu tenzîh edenler vardır....
Nur Suresi, 36. Ayet:
(O Nur = hakikat ilmi) Allâh'ın, yükseltilmesine ve içlerinde (şuurda) kendi isminin (işaret ettiğinin) zikredilmesine (hatırlanıp müşahedesine, Esmâ'sının elvermesiyle) izin verdiği evlerdedir (beyin - bilinç)! Sabah-akşam (âfakî ve enfüsî seyirde)
oralarda
(o evlerde) O'nun tespihindedirler!...
Nur Suresi, 36. Ayet:
(Bu nur) Allah'ın, yükseltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir.
Oralarda
sabah akşam O'nu tesbih ederler....
Nur Suresi, 36. Ayet:
(36-37) O nûra, Allah’ın yükseltilmesine ve içlerinde kutlu isminin zikredilmesine izin verdiği evlerde (mescidlerde) kavuşulur.
Oralarda
, sabah akşam O’nun şanını yücelterek tenzih eden öyle yiğitler vardır ki, ne ticaretler, ne alım ve satımlar onları Allah’ı zikretmekten, namazı hakkıyla ifa etmekten, zekâtı vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin dehşetten halden hale döneceği, alt üst olacağı bir günden endişe ederler....
Nur Suresi, 36. Ayet:
O nur öyle evlerde ışık verir ki, Allah onların yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir.
Oralarda
sabah akşam Onu tesbih ederler....
Nur Suresi, 37. Ayet:
(36-37) O nûra, Allah’ın yükseltilmesine ve içlerinde kutlu isminin zikredilmesine izin verdiği evlerde (mescidlerde) kavuşulur.
Oralarda
, sabah akşam O’nun şanını yücelterek tenzih eden öyle yiğitler vardır ki, ne ticaretler, ne alım ve satımlar onları Allah’ı zikretmekten, namazı hakkıyla ifa etmekten, zekâtı vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin dehşetten halden hale döneceği, alt üst olacağı bir günden endişe ederler....
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
'(Siz) her yüksek yere bir alâmet binâ edip (
oralarda
ve gelip geçenlerle)eğleniyor musunuz?'...
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Biz, refahından şımarmış nice memleketi helâk etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra
oralarda
pek az oturulabilmiştir. Onlara biz vâris olmuşuzdur....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Biz, geçim kaynaklarının çokluğu sebebiyle refahtan şımarmış, nice memleketleri helâk ettik. İşte yerleri, yurtları! Kendilerinden sonra
oralarda
, pek az oturulabilmiştir. Onlara biz vâris olduk, bâki olan biziz. Varlıkları, servetleri bizim elimize geçti....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Biz, refahından şımarmış nice memleketi helâk etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra
oralarda
pek az oturulabilmiştir. Onlara biz vâris olmuşuzdur....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Biz, maişetleriyle şımarmış nice memleketi helak etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra
oralarda
pek az oturulabilmiştir. Onlara biz varis olmuşuzdur....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Hâlbuki (bol ve rahat) geçimleri ile şımarmış nice şehir (halkını) helâk ettik. İşte şu (harâb olmuş) meskenleri! Kendilerinden sonra (
oralarda
) ancak pek az oturulabilmiştir. Çünki (onlara) vârisler, biz olmuşuzdur....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Oysa, Biz, varlık ve refahtan ötürü azgınlaşan nice toplumları yok etmişizdir; işte, (gözönünde) onların yaşadıkları yerler: pek azı dışında, onlardan sonra
oralarda
kimse yerleşmemiştir; çünkü herkes göçüp gittikten sonra, ebediyyen kalacak olan yalnızca Biziz!...
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Biz nice memleketleri helâk etmişizdir ki, halkı bol geçimleri ve refahıyla şımarmıştı. İşte yerleri! Kendilerinden sonra
oralarda
pek az bir zaman hariç, kimse oturmadı. Onlara biz vâris olmuşuzdur....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Bununla beraber Biz, kazançlarının çokluğu sebebiyle şımarmış pek çok memleketi helâk ettik. İşte yerleri! Kendilerinden sonra
oralarda
pek az oturuldu. Bütün onlara Biz vâris olduk (hepsi geçti, bâki Biz’iz)....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Biz refah içinde şımarmış nice kenti helâk ettik. İşte şunlar, onların meskenleri, onlardan sonra
oralarda
pek az oturuldu. Onlara hep biz vâris olduk (hepsi bize kaldı)....
Qəsəs Suresi, 58. Ayet:
Yaşayışı şımarıklık ve gösterişe yol açmış nice kenti helâk ettik biz. İşte yerleri yurtları! Onlardan sonra
oralarda
çok az oturuldu. Biziz vâris olanlar, biz....
Loğman Suresi, 9. Ayet:
Oralarda
ebedîyyen kalıcılardır. Allah bihakkın vaad buyurmuştur. Ve O azîzdir, hakîmdir....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Sebe’ halkı ile bereketlendirdiğimiz kentler arasına (her biri diğerinden) görülen kentler oluşturduk.
Oralarda
gidiş gelişi belirledik (seyahati kolaylaştırdık) ve onlara da şöyle dedik: “
Oralarda
gece gündüz güvenlik içinde dolaşın.”...
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onların şehirleriyle kutladığımız şehirler arasında, âdeta birbirine bitişik nice şehirler halketmiştik ve o şehirlere gidip gelmeyi kolay bir hâle getirmiştik; demiştik ki: Geceleri, gündüzleri emniyet içinde gezin, dolaşın
oralarda
....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onların yurdu ile, içlerini bereketlendirdiğimiz memleketler arasında, kolayca görünen nice kasabalar var ettik ve bunlar arasında yürümeyi konaklara ayırdık.
Oralarda
geceleri, gündüzleri korkusuzca gezin dolaşın, dedik....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onlar (Sebe'liler) ile içlerinde bereketler halk ettiğimiz şehirler arasında görünen mesafelerde beldeler oluşturduk. . . Onların arasında seyahati düzenledik. . . "
Oralarda
gece ve gündüz, güvenli olarak seyredin" (dedik)....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onların yurdu ile o bereketlendirdiğimiz memleketler arasında, kolayca görünen, birbirine yakın nice kasabalar kurdurduk. Bunlar arasında yolculuğu konaklara ayırdık, planı biz yaptık. '
Oralarda
, geceleri, gündüzleri korkusuzca dolaşın' dedik....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onlarla içini bereketli kıldığımız beldeler arasında (karşıdan karşıya) görünen kasabalar var ettik ve
oralarda
yürümeyi takdir ettik. '
Oralarda
geceleri ve gündüzleri güven içinde dolaşın!'...
Səba Suresi, 18. Ayet:
Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldığımız memleketler arasında (biri diğerinden) görünebilen şehirler var ettik ve orada yürüme (imkanlarını) takdir ettik: "
Oralarda
geceleri ve gündüzleri güvenlik içinde gezip dolaşın" (dedik)....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Biz Sebe’ halkı ile, kendilerine bereket verdiğimiz (Şam ve Ürdün gibi) memleketler arasında arka arakaya şehirler meydana getirmiştik.
Oralarda
yolculuk için (muayyen yer ve zamanlarda) gidiş geliş takdir eylemiştik. (Kendilerine de şöyle demiştik: “-Geceler ve gündüzler boyu (her istediğiniz zaman)
oralarda
emniyet içinde yürüyün.”...
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onlarla, kutlu kildigimiz sehirler arasinda, karsidan karsiya gorunen kasabalar var etmis, oralari gezilecek belirli konak yerleri yapmistik, «
Oralarda
geceleri ve gunduzleri guven icinde gezin» demistik....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onlarla, kutlu kıldığımız şehirler arasında, karşıdan karşıya görünen kasabalar var etmiş, oraları gezilecek belirli konak yerleri yapmıştık, '
Oralarda
geceleri ve gündüzleri güven içinde gezin' demiştik....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onların yurdu ile, içlerini bereketlendirdiğimiz memleketler arasında, kolayca görünen nice kasabalar var ettik ve bunlar arasında yürümeyi konaklara ayırdık.
Oralarda
geceleri, gündüzleri korkusuzca gezin dolaşın, dedik....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Biz onlarla o feyz-u bereket verdiğimiz memleketler arasında sırt sırta karyeler meydana getirmiştik ve onlarda muntazam seyr-ü sefer takdir eylemiştik, gezin
oralarda
gecelerce ve gündüzlerce emniyyet içinde demiştik...
Səba Suresi, 18. Ayet:
Biz, onlarla o bereket verdiğimiz memleketler arasında sırt sırta şehirler meydana getirmiş ve onlara da düzenli gidiş geliş imkanı sağlamış «Gezin
oralarda
, geceleri ve gündüzleri güvenlik içinde!» demiştik....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldığımız memleketler arasında (biri diğerinden) görünebilen şehirler var ettik ve orada yürüme (imkanlarını) takdir ettik: "
Oralarda
geceleri ve gündüzleri güvenlik (aminiyn) içinde gezip dolaşın" (dedik)....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onlar (ın yurdu) ile (feyz ve) bereket verdiğimiz memleketler arasında sırt sırta nice kasabalar yapmışdık.
Oralarda
seyr (ve sefer etmelerini) takdîr etmiş, (kendilerine:) «Gecelerce ve gündüzlerce
oralarda
korkusuz gezin, dolaşın» (demişdik). ...
Səba Suresi, 18. Ayet:
Hem onlar(ın yurdu) ile kendilerini bereketli kıldığımız memleketler (Şam havâlisi)arasında, (birbirinden rahatça) görünen (mesâfelerde) şehirler meydana getirmiştik ve buralarda (kolayca gidip gelmek üzere) sefer etmeyi takdîr etmiştik. '
Oralarda
geceleri ve gündüzleri emniyet içinde kimseler olarak seyâhat edin!' (demiştik.)...
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onların yurtları ile, içine feyz ve bereketler verdiğimiz memleketler arasında, biri diğerinden görülebilen yakın nice şehirler meydana getirdik. Bunlar arasında gezip dolaşma imkânları takdir ettik. "Geceleri ve gündüzleri
oralarda
emniyet içinde gezip dolaşın. " (dedik)....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onların diyarlarıyla, feyz ve bereket verdiğimiz kutlu beldeler arasında sırt sırta vermiş, biri birinden görülebilen nice kasabalar var ettik ve bunlar arasında düzenli ulaşım imkânları sağladık. "
Oralarda
geceler ve gündüzler boyunca, güven içinde gezin dolaşın!" dedik....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Onlarla, içinde bereketler yarattığımız kentler arasında, açıkça görünen kentler var ettik ve bunlar arasında yürümeyi takdir ettik: "
Oralarda
geceleri ve gündüzleri güven içinde yürüyün" (dedik)....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldığımız memleketler arasında (biri diğerinden) görünebilen şehirler var ettik ve orada yürüme (imkânlarını) takdir ettik: «
Oralarda
geceleri ve güdüzleri güvenlik içinde gezip dolaşın» (dedik)....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Biz onlarla, içini bereketle doldurduğumuz kentler arasında, sırt sırta vermiş kasabalar oluşturduk; bunlar arasında gidiş gelişler belirledik. "Geceleri ve güdüzleri, güven içinde gezip dolaşın
oralarda
." dedik....
Səba Suresi, 22. Ayet:
De ki: -Allah’tan başka inandıklarınıza yalvarın. Ne göklerde ne de yerde zerre miktarı bir şeyleri vardır.
Oralarda
ortaklıkları yoktur. Allah’ın, onlardan bir yardımcısı da yoktur....
Səba Suresi, 22. Ayet:
De ki: "Allah’tan başka, tanrılığını iddia ettiğiniz şeylere istediğiniz kadar yalvarın durun bakalım, ele ne geçireceksiniz? Onların ne göklerde ne yerde, size verecekleri zerre kadar bir fayda yoktur. Onların
oralarda
en ufak bir ortaklıkları yoktur. Allah’ın onlardan bir yardımcısı da yoktur....
Yasin Suresi, 34. Ayet:
Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve
oralarda
birçok pınarlar fışkırttık....
Yasin Suresi, 34. Ayet:
Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve
oralarda
birçok pınarlar fışkırttık....
Sad Suresi, 51. Ayet:
Oralarda
yaslanıp oturacaklar, diledikleri birçok yemişler ve içecek şeyler, hemen sunulacak kendilerine....
Şura Suresi, 29. Ayet:
Göklerin ve yerin yaratılması ve
oralarda
canlıların yayılması da O’nun belgelerindendir. Dilediği zaman onları toplamaya kadir olan da O’dur....
Mücadilə Suresi, 22. Ayet:
Allah'a ve ahiret gününe imân eden hiçbir kavmi bulamazsın ki, Allah'a ve Resûlüne muhalefet eder kimseleri sevsinler. Velev ki babaları veya oğulları veya kardeşleri veya kabileleri olsunlar. Onlar o zâtlardır ki, (Allah) Onların kalblerinde imân yazmıştır. Ve onları kendisinden bir ruh ile teyid etmiştir ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere girdirecektir.
Oralarda
ebedîyyen kalıcılardır. Allah onlardan razı olmuştur, (onlar da) O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın fırkasıdır...
Təğabun Suresi, 9. Ayet:
Sizi, o toplanma günü (hesab) için bir araya getireceği günü (kıyameti) hatırla. İşte bu, (kâfirler için) aldanma günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, Allah onun günahlarını örter ve onu, (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koyar; ebedî olarak
oralarda
kalıcılar oldukları halde... İşte bu, çok büyük kurtuluştur....
Cin Suresi, 18. Ayet:
Mescidler suphesiz Allah'indir, oyleyse
oralarda
Allah'a yalvarirken baskasini katmayin....
Cin Suresi, 18. Ayet:
Şüphesiz ki mescidler Allah'ındır. O halde (
oralarda
) Allah ile beraber hiçbir şeye duâ, ve ibâdet etmeyin....
Cin Suresi, 18. Ayet:
Mescidler şüphesiz Allah'ındır, öyleyse
oralarda
Allah'a yalvarırken başkasını katmayın....
Cin Suresi, 18. Ayet:
Mescidler, camiler Allah içindirler. Öyleyse
oralarda
Allah'ın yanısıra başkasına yalvarmayınız....
Cin Suresi, 18. Ayet:
Şübhesiz ki mescidler Allah’ındır; o hâlde (
oralarda
) Allah ile berâber hiç kimseye ibâdet etmeyin!...
Fəcr Suresi, 6. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 7. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 8. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 9. Ayet:
(9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden,
oralarda
bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?...
Fəcr Suresi, 9. Ayet:
(9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden,
oralarda
bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?...
Fəcr Suresi, 9. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 10. Ayet:
(9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden,
oralarda
bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?...
Fəcr Suresi, 10. Ayet:
(9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden,
oralarda
bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?...
Fəcr Suresi, 10. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 11. Ayet:
(11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve
oralarda
pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi....
Fəcr Suresi, 11. Ayet:
(9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden,
oralarda
bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?...
Fəcr Suresi, 11. Ayet:
(9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden,
oralarda
bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?...
Fəcr Suresi, 11. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 11. Ayet:
(11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı.
Oralarda
fesadı çoğaltmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
(11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve
oralarda
pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Derken bozgunculuğu çoğalttılar
oralarda
....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Böylece
oralarda
bozgunculuğu artırmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Böylece
oralarda
fesadı yaygınlaştırmış, arttırmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Böylece
oralarda
fesadı çoğaltmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
(9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden,
oralarda
bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?...
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
fitne ve fesadı çoğalttıkça çoğalttılar....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
(9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden,
oralarda
bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?...
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
kötülükleri yaygınlaştırmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
çok bozgunculuk yapmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
çok kötülük etmişlerdi....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Böylece
oralarda
fesadı yaygınlaştırmış, arttırmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
O suretle ki
oralarda
fesadı çoğaltmışlardı. ...
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Böylece
oralarda
fesâdı çoğaltmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
(11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı.
Oralarda
fesadı çoğaltmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
fesadı çoğaltmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
fesat ve bozgun çıkarıp, nizamı altüst ettiler....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
çok kötülük etmişlerdi....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Böylece
oralarda
fesadı 'yaygınlaştırıp arttırmışlardı.'...
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
fesadı arttırmışlardı....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Ve
oralarda
bozgunu çoğaltmışlardı....
Fəcr Suresi, 13. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Fəcr Suresi, 14. Ayet:
(6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
Oralarda
kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir....
Beyyinə Suresi, 8. Ayet:
Onların Rabblerinin nezdinde mükâfaatı, altlarından ırmaklar akan cennetlerdir,
oralarda
ebedîyyen daimi kalıcılardır. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu, Rabbinden korkan kimse içindir....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
bakışlarını yalnız eşlerine dikmiş güzeller vardır ki, onlardan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmuştur....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış, bakışlarını dikmiş eşler vardır....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
gözünü yalınız zevcelerine hasretmiş (öyle dilber) ler vardır ki bunlardan evvel ne bir insan, ne bir cin asla kendilerine dokunmamışdır. ...
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
bakışlarını yalnız eşlerine çevirmişler vardır ki, daha önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cinn dokunmuştur....
Rəhman Suresi, 70. Ayet:
Oralarda
iyi huylu guzel kadinlar vardir....
Rəhman Suresi, 70. Ayet:
Oralarda
iyi huylu güzel kadınlar vardır....
Fəcr Suresi, 6. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Fəcr Suresi, 7. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Fəcr Suresi, 8. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Fəcr Suresi, 9. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Fəcr Suresi, 10. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Fəcr Suresi, 11. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Fəcr Suresi, 13. Ayet:
(6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da
oralarda
bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "...
Loğman Suresi, 10. Ayet:
Allah, gökleri dayanak olmadan oluşturmuştur, bunu görmektesiniz. Yeryüzünde de, size sofra hazırlasın diye sarsılmaz dağlar bıraktı ve
oralarda
irili-ufaklı her canlıdan türetip yayıverdi. Ve Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her değerli çiftten bitki bitirdik. ...
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
"
Oralarda
, daha önce bildik, bilmedik, geçmiş, gelecek hiç kimse tarafından dokunulmamış; el ve göz değmemiş, bakışlarını dikenler vardır. "...
Səba Suresi, 18. Ayet:
(Səbaqəbiləsiilə) bərəkət verdiyimiz məmləkətlər arasında aydın görünən (bir-birinə yaxın) şəhərlər salmış, orada gediş-gəliş yaratmışdıq. “
Oralarda
gecələr və gündüzlər arxayın gəzib dolaşın!”(– demişdik.)...
Ənbiya Suresi, 22. Ayet:
Əgər Allahdan başqa
oralarda
ilahilər olsaydı, hər ikisi fəsad olardı. Sübhandır Allah – ərşin Rəbbi, nədən ki, vəsf edirlər!...
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Və
oralarda
çoxlu fitnə-fəsad törətdilər....
Ənam Suresi, 123. Ayet:
Beləliklə, hər məmləkətdə günahkarları oranın öndərləri etdik ki,
oralarda
hiyləgərlik etsinlər. Halbuki onlar hiyləgərliyi ancaq özlərinə edərlər. Amma fərqinə varmırlar....
Səba Suresi, 18. Ayet:
Səbə xalqı ilə bərəkətləndirdiyimiz şəhərlər arasında (hər biri digərindən) görünən şəhərlər yaratdıq.
Oralarda
səyahəti asanlaşdırdıq və onlara da belə dedik: “
Oralarda
gecə-gündüz əmin-amanlıq içində gəzib dolaşın”....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
baxışlarını sadəcə öz ərlərinə çevirmiş qadınlar var. Onlara öz ərlərindən əvvəl nə bir insan, nə bir cin toxunmuşdur....
Cin Suresi, 18. Ayet:
“Məscidlər Allaha (ibadət etməyə) məxsusdur. O halda (
oralarda
) Allaha ibadətlə yanaşı başqa kimsəyə ibadət etməyin”....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
və
oralarda
çox fitnə-fəsad törədən kimsələr idi....
Kəhf Suresi, 79. Ayet:
Gəmiyə gəlincə, o, dənizdə çalışan kasıb adamlarınkı idi. Mən onu korlamaq istədim, çünki
oralarda
bütün gəmiləri zorla qəsb edən bir hökmdar var idi....
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Neçə-neçə məmləkət vardı ki o məmləkət xalqı haqsızlıq etməkdə ikən biz onları məhv etdik. Onlann divarları (çökmüş) tavanları üzərinə yıxılmışdır. (
Oralarda
) neçə-neçə yiyəsiz quyu, (issız qalmış) ucaldılmış qəsr vardır....
Nur Suresi, 28. Ayet:
Əgər
oralarda
heç kəsi tapmasanız, onda sizə izn verilməyincə oralara daxil olmayın. Əgər sizə: "Qayıdın!" - desələr, onda qayıdın. Bu, sizin üçün daha təmiz (bir işdir). Axı Allah sizin nə etdiklərinizi bilir....
Loğman Suresi, 10. Ayet:
Allah, göyləri dayaq olmadan əmələ gətirmişdir, bunu görürsünüz. Yer üzündə də, sizə süfrə açsın deyə möhkəm duran dağlar qoymuşdur və
oralarda
irili-xırdalı hər canlıdan törədib yaymışdır. Və Biz göydən su endirdik, beləliklə orada qiymətli bitkilərin hər cütündən bitirdik....
Rəhman Suresi, 56. Ayet:
Oralarda
, daha əvvəl bilinən, bilinməyən, keçmişdəki, gələcəkdəki heç kim tərəfindən toxunulmamış; əl və nəzər dəyməmiş, baxışlarını dikənlər [gözlərini dikib baxan kəslər] var....
Fəcr Suresi, 12. Ayet:
Oralarda
fitnə-fəsadı çoxaltmışdılar. ...