Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Vaqiə Suresi, 81. Ayet:
İndi siz bu
sözümü
yalanlayırsınız?!...
Taha Suresi, 28. Ayet:
Sözümü
başa düşsünlər!...
Hud Suresi, 54. Ayet:
– Bizim allahlarımızdan birinin sizə pis zərbə vurduğunu deməkdən başqa
sözümü
z yoxdur. onlar dedilər. Hud dedi: "Mən Allahı şahid tuturam. Sən də şahid ol ki, mən müşriklərdən deyiləm". dedi....
İsra Suresi, 16. Ayet:
Əgər bir şəhəri dağıtmaq istəyiriksə, onun varlı və qüdrətli rəhbərlərini xəbərdar edirik, amma yenə də fitnə-fəsad törətsələr,
sözümü
z doğru olar. Biz isə onu məhv etməklə məhv edirik....
Ənbiya Suresi, 104. Ayet:
O gün biz səmanı kitab vərəqlərini yuvarlayırmış kimi bükəcəyik. Biz onu ilk yaratdığımız kimi yenidən yaradacağıq. Bu, Bizdən bir vəddir. Biz
sözümü
zü şübhəsiz yerinə yetirəcəyik....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musanın anası ürəyi boşluqla oyandı. Əgər Biz onun qəlbini gücləndirməsəydik ki,
sözümü
zə güvənənlərdən olsun, az qala vəziyyəti açıqlayacaqdı....
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
(Müharibəyə getməyib Mədinədə evlərində) oturan və (müharibəyə getmiş) qardaşları haqqında: “Əgər onlar
sözümü
zə qulaq assaydılar, öldürülməzdilər”, - deyənlərə (Ya Rəsulum!) söylə: “Əgər doğru deyirsinizsə, onda (bacarın) ölümü özünüzdən uzaqlaşdırın!”...
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz hər hansı bir şeyi (yaratmaq) istədikdə ona
sözümü
z: “Ol!” deməkdir. O da dərhal olar....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
And olsun ki, peyğəmbər bəndələrimiz haqqında əvvəlcədən (lövhi-məhfuzda) bu
sözümü
z deyilmişdi:...
Taha Suresi, 28. Ayet:
Sözümü
yaxşı anlasınlar!...
Bəqərə Suresi, 84. Ayet:
Hani! Bir zamanlar sizden, birbirinizin kanlarını dökmeyeceğinize ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair kesin söz almıştık. Bu
sözümü
zü kabul ettiğinizin tanıkları sizlersiniz....
Hud Suresi, 54. Ayet:
"İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir
sözümü
z yok." dediler. Hud da: "Ben Allah'ı tanık tutuyorum. Siz de tanık olun ki ben müşriklerden değilim." dedi....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman,
sözümü
z ona sadece, "Ol." demektir. O da olur....
Taha Suresi, 94. Ayet:
Harun: "Ey annemin oğlu! Sakalımı ve saçımı tutma! Gerçek şu ki: ben senin, "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
dinlemedin." demenden huşu ettim. dedi....
Ənbiya Suresi, 104. Ayet:
O gün, kitap sayfalarını dürer gibi göğü düreriz. Onu ilk yarattığımız gibi yeniden yaratacağız. Bu Bizim katımızdan verilmiş bir sözdür. Kuşkusuz
sözümü
zü yerine getiririz....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Musa'nın annesi gönlü boş olarak sabahladı. Eğer Biz
sözümü
ze güvenenlerden olması için gönlünü pekiştirmeseydik az kalsın durumu açığa vuracaktı....
Qələm Suresi, 39. Ayet:
Yoksa siz her ne hüküm verirseniz öyle olacak diye, Kıyamet Günü'ne kadar geçerli verilmiş bir
sözümü
z mü var?...
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
İsrailoğulları (dedim). . . Size bağışladığım nimeti hatırlayın ve verdiğiniz sözü yerine getirin, ki ben de size olan (varoluşunuzdaki hilâfet)
sözümü
yerine getireyim. Yalnız benden çekinin!...
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
Ey İsrail oğullan! Size ihsan ettiğim nimetimi hatırlayın, ahdimi yerine getirin ki Ben de size olan
sözümü
yerine getireyim ve (ahde vefa etmemekte) ancak Benden korkun....
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size olan
sözümü
yerine getireyim. Ve yalnız Ben'den korkun....
Bəqərə Suresi, 40. Ayet:
Ey İsrail oğulları! Size bağışladığım o nimetleri hatırlayın ve Bana verdiğiniz sözü tutun (ki) Ben de
sözümü
tutayım; ve Benden, yalnız Benden sakının!...
Ali-İmran Suresi, 154. Ayet:
Sonra o kederin ardından Allah üzerinize bir güven, içinizden bir kısmını saran ağır bir uyku indirdi. Kendi canlarının kaygısına düşmüş bir grup da, Allah’a karşı haksız yere İslâm dışı, cahiliyet devrindekine benzer düşüncelere kapılıyorlar: 'Yönetimde
sözümü
z mü geçiyor ki? Tedbir konusunda bizim görüşümüz mü alındı ki? Beklenilen zaferden, ganimetten bize bir pay mı var ki? Bizim elimizden bir şey mi gelir ki?' mânâlarına gelen lastikli, tarizli sözler söylüyorlardı. Sen: 'Zafer, üstünlük ta...
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
Onlar kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri hakkında: 'Eğer bizim
sözümü
zü tutsalardı öldürülmezlerdi' diyenlerdir. De ki: 'Eğer doğru sözlü iseniz ölümü kendinizden savın bakalım!.'...
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
Onlar, evlerinde oturup savaşa katılan kardeşleri için «Eğer bizim
sözümü
zü dinleselerdi, öldürülmezlerdi» diyenlerdir. De ki; «Eğer doğru söylüyorsanız, ölümü kendi başınızdan savın bakalım.»...
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
Onlar o münafıklardır ki kendileri savaşa çıkmayıp evde oturmaları yetmiyor gibi, bir de kalkıp (bilgiçlik taslayarak) savaşta şehid olan arkadaşları hakkında: "
Sözümü
ze kulak verselerdi böyle öldürülmezlerdi." derler. De ki: "Eğer, iddianızda tutarlı iseniz, haydi elinizden geliyorsa kendinizi ölümün elinden kurtarın bakalım!"...
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
(Savaştan geri kalıp) Oturarak, kardeşleri için "Bizim
sözümü
zü tutsalardı, öldürülmezlerdi." diyenlere söyle: "Eğer doğru iseniz, kendinizden ölümü savınız!"...
Nisa Suresi, 46. Ayet:
Yahudi itikadına mensup olanların bir kısmı, (vahyedilmiş) sözlerin anlamını çarpıtırlar; sözleri asıl bağlamından kopararak, (şimdi yaptıkları gibi) "İşittik ama karşı çıkıyoruz!" ve "Dinleyin ama kulak asmayın!" ve "Asıl sen biz(im
sözümü
z)e kulak ver (ey Muhammed)!" derler; böylece dilleriyle oyun oynarlar ve (sahih) itikadın yanlış olduğunu ima etmeye çalışırlar. (Halbuki) onlar, sadece "İşittik ve itaat ediyoruz!" ve "(Bizi) dinle, bize katlan!" deselerdi, bu onların gerçekten yararına ve d...
Maidə Suresi, 106. Ayet:
Siz ey imana ermiş olanlar! Ölüm size yaklaştığında ve vasiyette bulunmak üzereyken yapacaklarınız için şahitler bulundurun: Kendi aranızdan iki dürüst kişi, yahut; eğer evinizden uzakta, seyahatte iken ölüm işaretleri baş göstermişse namazdan sonra, misafir olduğunuz topluluktan iki kişiyi alıkoyun; ve eğer içinize bir şüphe düşerse her birini Allaha şöyle yemin ettirin: "Bu (
sözümü
zü), yakın bir akraba(nın hatırı) için olsa da hiçbir bedel karşılığında satmayacağız; ve Allahın huzurunda şahit ...
Ənam Suresi, 146. Ayet:
Biz, Yahûdilere, tırnakları bulunan bütün hayvanları ve sırtlarına yapışmış, yahut kemiklerine sıvanmış, yahut da bağırsaklarına karışmış olan yağlardan başka sığır ve koyunun tekmil yağlarını harâm etmiştik. Bu da, isyanlarından dolayı onlara verdiğimiz cezâ yüzündendi ve şüphe yok ki biz,
sözümü
zde doğruyuz....
Ənam Suresi, 146. Ayet:
Biz (yalnızca) yahudi itikadını benimseyenlere bütün tırnaklı hayvanları yasakladık; ve onlara koyun ve ineğin iç yağlarını da yasakladık, (hayvanların) sırt tarafındaki veya bağırsaklarındaki yağlar ile kemiğin içindekiler hariç: böylece işledikleri zulümler yüzünden onları cezalandırdık; zira, unutmayın, Biz
sözümü
zde dururuz!...
Əraf Suresi, 150. Ayet:
Musa kızgın ve üzgün şekilde kavmine dönünce, 'Benim arkamdan ne kötü şeyler yapmışsınız!' dedi. 'Rabbinizin emrini beklemeyip de acele mi ettiniz?' Levhaları bıraktı, kardeşini başından tutup kendisine çekti. Harun, 'Ey anamın oğlu,' dedi. 'Bu millet beni zayıf buldu da
sözümü
dinlemedi. Az kalsın beni öldürüyorlardı. Bana kızıp da düşmanları sevindirme; beni zalimler güruhuyla bir tutma.'...
Hud Suresi, 54. Ayet:
Bizim sana
sözümü
z ancak şudur: Tanrılarımızdan bir kısmı seni fena halde çarpmıştır. O da ; «Ben, Allah'ı şâhid ediniyorum ve siz de şâhid olun ki, ben sizin, Allah'ı bırakıp da O'na ortak koştuklarınızdan beriyim....
Hud Suresi, 54. Ayet:
Seni tanrılarımızdan biri fena çarpmış demekten başka
sözümü
z yok sana!" (Hud:) "Allah'ı tanık tutarım, ve siz de tanık olun ki, kesinlikle uzağım ben, sizin yaptığınız gibi tanrılar edinmekten;...
Yusif Suresi, 66. Ayet:
Babalari: «Hepiniz helak olmadikca onu bana geri getireceginize dair Allah'a karsi saglam bir soz vermezseniz, sizinle gondermeyecegim» dedi. Soz verdiklerinde: «Sozumuze Allah vekildir» dedi....
Yusif Suresi, 66. Ayet:
Babaları: 'Hepiniz helak olmadıkça onu bana geri getireceğinize dair Allah'a karşı sağlam bir söz vermezseniz, sizinle göndermeyeceğim' dedi. Söz verdiklerinde: '
Sözümü
ze Allah vekildir' dedi....
Yusif Suresi, 66. Ayet:
Babaları: -Hepiniz kuşatılmadıkça onu bana geri getireceğinize dair Allah’a karşı sağlam bir söz vermezseniz, onu sizinle göndermeyeceğim, dedi. Söz verdiklerinde: -
Sözümü
ze Allah vekildir, dedi....
Hicr Suresi, 64. Ayet:
"Biz sana Hak olarak geldik ve biz
sözümü
ze sadığız. "...
Hicr Suresi, 71. Ayet:
Lût şöyle dedi: “- Eğer
sözümü
tutarsanız, işte bunlar kızlarım (onları size nikâhlayayım)....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, yalnız
2.
kavlu-nâ
: bizim
sözümü
z
3.
li şey'in
: bir şey için
4.
izâ
: olduğu zaman
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şeyin (olmasını) istediğimiz zaman Bizim
sözümü
z, ona sadece: “Ol!” dememizdir. O, hemen olur....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman
sözümü
z sadece, ona, “ol” dememizdir. O da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Sözümü
z budur ancak, birşeyin olmasını diledik mi ona ol deriz, derhal olur....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz, bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona (söyleyecek)
sözümü
z sadece "Ol" dememizdir. Hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, onun için söyleyecek
sözümü
z sadece: 'Ol' demekten ibarettir. O hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şeyi(n olmasını) istediğimizde ona
sözümü
z sadece: 'Ol' dememizdir. O da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Onu istediğimizde herhangi bir şey için
sözümü
z, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz de bir şeyi dilediğimiz zaman, ona
sözümü
z sadece şöyle dememizdir: “- Ol” , o da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir seyin olmasini istedigimiz zaman sozumuz sadece ona «Ol» dememizdir ve hemen olur. *...
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyin olmasını dilediğimiz zaman,
sözümü
z ona sadece «ol!» dememizdir; o da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman
sözümü
z sadece ona 'Ol' dememizdir ve hemen olur....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz, bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona (söyleyecek)
sözümü
z sadece «Ol» dememizdir. Hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bizim herhangi birşey için
sözümü
z, onu murad ettiğimiz zaman, sade ona şöyle dememizdir: «Ol» hemen oluverir...
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bizim, herhangi birşey için
sözümü
z onu murat ettiğimiz zaman, yalnızca ona: «Ol!» dememizdir. O da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, ona
sözümü
z sadece «ol» dememizdir. O da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Onu istediğimizde herhangi birşey için
sözümü
z, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şey'i (n olmasını) dilediğimiz zaman
sözümü
z ancak ona «Ol» dememizden ibâretdir. O da derhal oluverir. ...
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şeye
sözümü
z, onu(n olmasını) dilediğimizde, kendisine sâdece 'Ol!' dememizdir ki (o da) hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman ona,
sözümü
z sadece; ol, demektir ve o, hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bizim bir şeye
sözümü
z, onu dilediğimiz zaman ona «Ol» dememizden ibarettir ki, o da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyin olmasını dilediğimiz zaman,
sözümü
z ona ancak: “Ol!” dememizden ibarettir. O da derhal oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyi dilediğimiz zaman ona
sözümü
z sadece “ol!” demektir. O da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Onu istediğimizde herhangi bir şey için
sözümü
z, ona yalnızca «Ol» demekten ibarettir; o da hemen oluverir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz birşeyi murad ettiğimizde,
sözümü
z 'Ol' demekten ibarettir; o da oluverir....
İsra Suresi, 95. Ayet:
Onlara (şu
sözümü
zü) ilet: "Eğer yeryüzünde yurt tutup dolaşan melekler olsaydı, o zaman onlara elçi olarak şüphesiz gökten bir melek indirirdik!"...
Kəhf Suresi, 73. Ayet:
(Musa) dedi: "(
Sözümü
) unutmamdan dolayı beni paylama; işimde bana zorluk çıkarma. "...
Taha Suresi, 25. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 25. Ayet:
(25-26-27-28) Musâ dedi ki: Ey Rabbim! Benim göğsümü geniş let. işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
anlayabilsinler....
Taha Suresi, 25. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 26. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 26. Ayet:
(25-26-27-28) Musâ dedi ki: Ey Rabbim! Benim göğsümü geniş let. işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
anlayabilsinler....
Taha Suresi, 26. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 27. Ayet:
(27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki
sözümü
anlasınlar.”...
Taha Suresi, 27. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 27. Ayet:
(25-26-27-28) Musâ dedi ki: Ey Rabbim! Benim göğsümü geniş let. işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
anlayabilsinler....
Taha Suresi, 27. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 27. Ayet:
(27-28) 'Dilimden de düğümü çöz ki
sözümü
iyice anlasınlar!'...
Taha Suresi, 28. Ayet:
(27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki
sözümü
anlasınlar.”...
Taha Suresi, 28. Ayet:
Anlasınlar
sözümü
iyice....
Taha Suresi, 28. Ayet:
Ki
sözümü
anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
"Ki
sözümü
(derinliğine) anlasınlar. "...
Taha Suresi, 28. Ayet:
'
Sözümü
iyi anlasınlar.'...
Taha Suresi, 28. Ayet:
Ki
sözümü
iyi anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
Böylece
sözümü
iyi anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 28. Ayet:
(25-26-27-28) Musâ dedi ki: Ey Rabbim! Benim göğsümü geniş let. işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
anlayabilsinler....
Taha Suresi, 28. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 28. Ayet:
Ki
sözümü
anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
'Ki
sözümü
anlasınlar.'...
Taha Suresi, 28. Ayet:
Sözümü
iyi anlasınlar...
Taha Suresi, 28. Ayet:
sözümü
iyi anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
Ki,
sözümü
iyi anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
«
Sözümü
iyi anlasınlar». ...
Taha Suresi, 28. Ayet:
(27-28) 'Dilimden de düğümü çöz ki
sözümü
iyice anlasınlar!'...
Taha Suresi, 28. Ayet:
Sözümü
iyi anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
(28-29) «
Sözümü
iyice anlayabilsinler.» «Ve bana ailemden bir vezir kıl!»...
Taha Suresi, 28. Ayet:
“Ki,
sözümü
iyi anlasınlar. ”...
Taha Suresi, 28. Ayet:
Ki
sözümü
iyi anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
Ta ki anlasınlar
sözümü
!...
Taha Suresi, 28. Ayet:
"Ki
sözümü
anlasınlar"...
Taha Suresi, 28. Ayet:
'Tâ ki
sözümü
anlasınlar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
Ki
sözümü
iyi anlasınlar."...
Taha Suresi, 29. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 29. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 30. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 30. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 31. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 31. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 32. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 32. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 33. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 33. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 34. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 34. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 35. Ayet:
(25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi....
Taha Suresi, 35. Ayet:
(25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki
sözümü
iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi....
Taha Suresi, 58. Ayet:
Elbette biz de seninkinin benzeri bir sihir sana getireceğiz. Artık bizimle kendi aranda bir yer ve vakit belirle ki bizim de, senin de
sözümü
zden dönmeyeceğimiz (elverişli) düz bir yer olsun o.....
Taha Suresi, 90. Ayet:
Halbuki daha önce Harun onlara 'Ey kavmim, siz bununla sınandınız,' demişti. 'Sizin Rabbiniz, Rahmân olan Allah'tır. Bana uyun ve benim
sözümü
dinleyin.'...
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Harun A.S): “Ey annemin oğlu! Sakalımı ve başımı (saçımı) tutma (çekme). Gerçekten ben, senin, “İsrailoğulları arasında fırkalar oluşturdun (ikilik, düşmanlık çıkardın) ve
sözümü
tutmadın (emrimi yerine getirmedin)” demenden korktum.” dedi....
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Harun:) Ey annemin oğlu! dedi, saçımı sakalımı, yolma! Ben, senin: "İsrailoğullarının arasına ayrılık düşürdün;
sözümü
tutmadın!" demenden korktum....
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Harun) dedi ki: "Ey anamın oğlu! Saçıma, sakalıma yapışıp durma! Muhakkak ki ben: 'İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
tutmadın' demenden korktum. "...
Taha Suresi, 94. Ayet:
Hârûn: 'Ey anamın oğlu, sakalımı ve saçımı tutma. Ben, senin, İsrâiloğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
tutmadın, demenden korktum.' dedi....
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Harun) dedi ki: 'Ey annemin oğlu! Sakalımdan ve başımdan tutma! Ben: 'İsrailoğullarının arasında ayrılık çıkardın ve
sözümü
tutmadın' demenden korktum.'...
Taha Suresi, 94. Ayet:
Dedi ki: "Ey annemin oğlu, sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben, senin: "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
önemsemedin" demenden endişe edip korktum."...
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Harun:) Ey annemin oğlu! dedi, saçımı sakalımı, yolma! Ben, senin: «İsrailoğullarının arasına ayrılık düşürdün;
sözümü
tutmadın!» demenden korktum....
Taha Suresi, 94. Ayet:
Dedi ki, 'Anamın oğlu, sakalımı ve başımı çekme. 'İsrail oğullarını neden böldün, neden
sözümü
tutmadın?' diye bana çıkışacağından korktum.'...
Taha Suresi, 94. Ayet:
Harun Musa'ya «Ey anamın oğlu, saçımı sakalımı çekme, ben 'İsrailoğullarını birbirlerine düşürdün,
sözümü
tutmadın' diyeceksin diye korktum» dedi....
Taha Suresi, 94. Ayet:
Dedi ki: "Ey annemin oğlu, sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben, senin: "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
önemsemedin" demenden endişe edip korktum."...
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Hârûn:) 'Ey anamın oğlu! Sakalımı, başımı tutma! Doğrusu ben (onlara şiddet gösterseydim): 'İsrâiloğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
tutmadın!’ diyeceğinden korktum!' dedi....
Taha Suresi, 94. Ayet:
Dedi ki: «Ey anamın oğlu! Ne sakalımı ve ne de başımı tutma. Ben muhakkak senin, 'İsrailoğullarının aralarını dağıttın ve benim
sözümü
gözetir olmadın' diyeceğinden korktum.»...
Taha Suresi, 94. Ayet:
Harun ise: -Ey anamın oğlu dedi. Sakalımı ve başımı tutma! Ben senin, “İsrailoğulları'nın arasını açtın,
sözümü
tutmadın” demenden korktum....
Taha Suresi, 94. Ayet:
"Ey anamın oğlu!" dedi Harun, "lütfen sakalımdan, saçımdan beni çekiştirip durma. Ben, senin "İsrailoğullarının içine ayrılık soktun,
sözümü
dinlemedin!" diyeceğinden endişe ettim."...
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Hârûn, kardeşini yumuşatabilmek için): "Ey anamın oğlu, dedi, sakalımı, başımı tutma. Ben senin 'İsrâil oğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
tutmadın' diyeceğinden korktum (da onun için idare yoluna gittim)."...
Taha Suresi, 94. Ayet:
Dedi ki: «Ey annemin oğlu, sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben, senin: «-İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın,
sözümü
önemsemedin» demenden endişe edip korktum.»...
Taha Suresi, 94. Ayet:
Harun 'Ey anamın oğlu, saçımı, sakalımı bırak,' dedi. 'Ben senin '
Sözümü
dinlemedin de İsrailoğullarının arasına ikilik soktun' demenden korktum.'...
Ənbiya Suresi, 9. Ayet:
Sonra
sözümü
zü tutarak onları ve dilediğimiz kimseleri kurtararak ölçülerimizi çiğneyen azgınları yokettik....
Ənbiya Suresi, 104. Ayet:
O gün kitap sayfalarını dürer gibi semâyı düreriz. Sonra da, ilk yaratışa başladığımız gibi mahlûkatı tekrar yaratırız. Bu Bizim
sözümü
zdür; mutlaka yerine getireceğiz....
Nəml Suresi, 49. Ayet:
Allaha yeminleşerek kavlettiler, and olsun ona ve ehline bir gece baskını yapalım, sonra da veliysine: yemîn edelim biz onun helâkine şâhid olmadık diyelim, şübhesiz
sözümü
z sözdür, sadıkızdır dediler...
Nəml Suresi, 49. Ayet:
Allah'a and içerek, birbirlerine şöyle dediler: «Ona ve ailesine bir gece baskını yapalım, sonra da velisine yemin edelim: Biz onun öldürülmesi sırasında orada değildik; gerçekten
sözümü
z sözdür, doğru söylüyoruz, diyelim.»...
Nəml Suresi, 49. Ayet:
(Birbirine), Allah (adı) ile andlaşarak, dediler ki: «Ona ve ehline herhalde bir gece baskın yapalım (hepsini öldürelim). Sonra da velîsine: — andolsun biz o aailenin helakinde haazır değildik. Şübhesiz ki biz (bu
sözümü
zde) elbette saadıklarız, diyelim»! ...
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Mûsâ’nın anasının kalbi bomboş kaldı. Eğer biz (çocuğu ile ilgili
sözümü
ze) inancını koruması için kalbine güç vermeseydik, neredeyse bunu açıklayacaktı....
Qəsəs Suresi, 10. Ayet:
Bu arada, Musa'nın annesi yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti; öyle ki, eğer (
sözümü
ze olan) inancını sonuna kadar canlı tutması için yüreğini iyice güçlendirmemiş olsaydık o'nun kim olduğunu az kalsın açığa vuracaktı....
Qəsəs Suresi, 28. Ayet:
(Musa) dedi ki: "O (süre şartı) seninle benim aramda! İki süreçten hangisini tamamlarsam tamamlayayım, bana kızmak yok. . . Allâh,
sözümü
ze Vekiyl'dir. "...
Qəsəs Suresi, 28. Ayet:
Musâ (ona): «Bu husus benimle senin orandadır. Bu iki süreden hangisini (tamamlayıp
sözümü
) yerine getirsem, artık bana karşı bir haksızlık söz konusu değildir. Allah bu dediklerimize vekildir» dedi....
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Andolsun ki onlara
sözümü
zü ardı ardına ulaştırdık. . . Umulur ki hatırlayıp düşünürler!...
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Düşünüp ibret almaları için Biz,
sözümü
zü birbiri ardından getirdik....
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Güzelce düşünüp öğüt alsınlar diye, Biz
sözümü
zü onlara peş peşe ulaştırdık....
Səcdə Suresi, 13. Ayet:
Dileseydik, iradelerini ellerinden alarak biz herkese hidayeti verirdik. Fakat "Yemin olsun ki cinlerin ve insanların hepsinden Cehennemi doldururum"
sözümü
z böylece gerçekleşecek ve iradelerini inkar yönünde kullananlar cezalarını bulacaklardır....
Yasin Suresi, 25. Ayet:
Şüphe yok ki ben, Rabbinize inandım, duyun
sözümü
....
Saffat Suresi, 170. Ayet:
(170-171) Fakat şimdi O'nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir. Celâlim hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir
sözümü
z geçmiştir....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
sebekat
: geçti
3.
kelimetu-nâ
: bizim
sözümü
z
4.
li
: için
...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Ve andolsun ki gönderilen kullarımız için Bizim (daha önce) bir
sözümü
z geçti (onlara söz vermiştik)....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun, peygamber olarak gönderilen kullarımız hakkında şu
sözümü
z geçmişti:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun ki irsâl olunan kullarımıza (şu)
sözümü
z geçerli olmuştur:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberlik görevi ile gönderilmiş kullarımıza, geçmişte verilmiş
sözümü
z var....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun, peygamber olarak gönderilenler hakkında şu
sözümü
z geçmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu)
sözümü
z geçmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Gerçekten elçilikle gönderilen kullarımız hakkında şu
sözümü
z geçmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
(171-172) And olsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında şu
sözümü
z sübut bulup gerçekleşmiştir: «Elbette onlar (peygamberler) yardım göreceklerdir.»...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu
sözümü
z geçmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
(171-173) Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu
sözümü
z geçmiştir: «Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir.»...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu)
sözümü
z geçmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun ki (peygamber olarak) gönderilen kullarımız hakkında bizim geçmiş
sözümü
z (vardır): ...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Celâlim hakkı için, peygamber kullarımız hakkında
sözümü
z geçmiştir (vardır)....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun ki; Bizim, gönderilen kullarımız hakkında
sözümü
z geçmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
(170-171) Fakat şimdi O'nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir. Celâlim hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir
sözümü
z geçmiştir....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Gönderilen peygamber kullarımız hakkında şu
sözümü
z geçmişti:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Gönderilen elçi kullarımıza şu
sözümü
z geçmişti:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu)
sözümü
z geçmiştir:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Doğrusu, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında Bizim bir
sözümü
z vardır:...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Yemin olsun, elçi olarak gönderilen kullarımız hakkında şu
sözümü
z hükümleşmişti:...
Saffat Suresi, 172. Ayet:
(171-172) And olsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında şu
sözümü
z sübut bulup gerçekleşmiştir: «Elbette onlar (peygamberler) yardım göreceklerdir.»...
Saffat Suresi, 172. Ayet:
(171-173) Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu
sözümü
z geçmiştir: «Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir.»...
Saffat Suresi, 173. Ayet:
(171-173) Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu
sözümü
z geçmiştir: «Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir.»...
Mülk Suresi, 13. Ayet:
Sözümü
zü ister sir tutun ister açığa vurun, çünkü o bütün sînelerin künhünü bilir...
Qələm Suresi, 39. Ayet:
Yoksa "Neye hükmederseniz o yerine getirilir." diye, kıyamete kadar geçerli olacak size yeminle verilmiş
sözümü
z mü var?...
Taha Suresi, 28. Ayet:
ki
sözümü
iyi anlasınlar. ...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
(171-173) Ve andolsun ki gönderilen kullarımız/ elçilerimiz hakkında bizim
sözümü
z geçmiştir: “Şüphesiz onlar, kesinlikle galip olanların ta kendisidir. Şüphesiz Bizim ordularımız kesinlikle galip gelenlerin ta kendisidir.” ...
Saffat Suresi, 172. Ayet:
(171-173) Ve andolsun ki gönderilen kullarımız/ elçilerimiz hakkında bizim
sözümü
z geçmiştir: “Şüphesiz onlar, kesinlikle galip olanların ta kendisidir. Şüphesiz Bizim ordularımız kesinlikle galip gelenlerin ta kendisidir.” ...
Saffat Suresi, 173. Ayet:
(171-173) Ve andolsun ki gönderilen kullarımız/ elçilerimiz hakkında bizim
sözümü
z geçmiştir: “Şüphesiz onlar, kesinlikle galip olanların ta kendisidir. Şüphesiz Bizim ordularımız kesinlikle galip gelenlerin ta kendisidir.” ...
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, Bizim ona
sözümü
z sadece “Ol!” dememizdir. O da hemen oluverir. ...
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Bir şeyin (olmasını) istədiyimiz zaman Bizim
sözümü
z, ona yalnız: ‘Ol!’ deməkdir. O, dərhal olar....
Taha Suresi, 94. Ayet:
(Harun ə.s): ‘Ey anamın oğlu! Saçımdan, saqqalımdan tutma. Həqiqətən mən sənin ‘İsrail oğulları arasına ayrılıq saldın və
sözümü
tutmadın (əmrimi yerinə yetirmədin)’ deməyindən qorxdum.’ dedi....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
And olsun ki, göndərilən qullarımız üçün Bizim (daha əvvəl) bir
sözümü
z keçdi (onlara söz vermişdik)....
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Bizim elçi göndərdiyimiz qullarımız haqqında bu
Sözümü
z əzəldən deyilmişdi:...
Zümər Suresi, 10. Ayet:
(Qullarıma Mənim bu
Sözümü
) de: “Ey Mənim iman gətirən qullarım! Rəbbinizdən qorxun! Bu dünyada yaxşılıq edənləri yaxşılıq (Cənnət) gözləyir. Allahın (yaratdığı) yer üzü genişdir. Yalnız səbr edənlərə mükafatları hesabsız veriləcəkdir”....
Zümər Suresi, 53. Ayet:
(Qullarıma mənim bu
sözümü
) de: “Ey Mənim özlərinə qarşı həddi aşmış qullarım! Allahın rəhmindən ümidinizi üzməyin. Şübhəsiz ki, Allah bütün günahları bağışlayır. O, həqiqətən, Bağışlayandır, Rəhmlidir!”...
Taha Suresi, 28. Ayet:
sözümü
anlasınlar!...
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Həqiqətən, Bizim
sözümü
z, onda ki, bir şey üçün iradə edək, deyirik ona: «Ol!» və olur....
Sad Suresi, 13. Ayet:
Əlbəttə, Bizim
sözümü
z qabaqladı mürsəl bəndələrimizi. ...
Taha Suresi, 28. Ayet:
ki,
sözümü
başa düşsünlər....
Qəsəs Suresi, 51. Ayet:
Həqiqətən, Biz öz
sözümü
zü (Qur’anın ayələrini və surələrini) bir-birinin ardınca və bir-biri ilə əlaqəli halda (bir neçə il ərzində ardıcıl) onlara yetirdik, bəlkə, öyüd-nəsihət alsınlar....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyin olmasını istədiyimiz zaman ona
sözümü
z sadəcə “Ol!” deməyimizdir. O da dərhal olar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
sözümü
anlasınlar”....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şey istədikdə, onun üçün
sözümü
z: "Ol!" - deməkdir və o da dərhal olar....
Ali-İmran Suresi, 167. Ayet:
və münafiqlik edən kəsləri -özləri [yerlərində] oturduqları halda, qardaşları barəsində: "Əgər bizim
sözümü
zdən çıxmasaydılar, öldürülməzdilər" deyən kəsləri- də bildirsin/nişanlayıb göstərsin deyədir....
Nəhl Suresi, 40. Ayet:
Biz bir şeyi dilədiyimiz zaman, Bizim ona
sözümü
z yalnız "Ol!" deməkdir. O da dərhal olar....
Taha Suresi, 28. Ayet:
sözümü
yaxşı başa düşsünlər. ...
Saffat Suresi, 171. Ayet:
Və and olsun ki, göndərilən bəndələrimiz/elçilərimiz haqqında bizim
sözümü
z [belə] keçmişdir:...