Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
və soldan dəstə-dəstə (gəlirlər)?!...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Səba (tayfasının) yurdunda (qüdrətimizə dəlalət edən) bir nişanə var idi. (Orada)
sağdan
və soldan (dağla əhatə olunmuş) iki bağça var idi. (Səba əhlinə belə buyurulmuşdu: ) “Rəbbinizin ruzisindən yeyin və Ona şükür edin. (Yurdunuz) gözəl bir diyar, (Rəbbiniz də) bağışlayan bir Rəbbdir!”...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
və soldan dəstə-dəstə gəlirlər?...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
1.
e ve lem yerev
: ve onlar görmüyorlar mı (görmediler mi)
2.
ilâ mâ halaka allâhu
: Allah'ın yarattığı şeyi
3.
min şey'in
: şeylerden
4.
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Onlar, Allah'ın yarattığı herşeyi (elektronları) görmediler mi? Onun gölgeleri (karşıt elektronları), tâbî olarak (elektronlara),
sağdan
(sağ spinli) ve soldan (sol spinli), Allah'a secde ederek dönerler....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Allah'ın halkettiği şeyleri görmezler mi? Hepsinin de gölgesi,
sağdan
, soldan, alçalarak Allah'a secde etmededir....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Allâh'ın yarattığı şeyleri görmediler mi ki, gölgeleri (varlıkları) boyun bükerek, Allâh'a (hakikatleri olan Esmâ'ya) secde eder hâlde,
sağdan
(hidâyet) ve sollardan (dalâlet) döner durur....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Allah'ın yarattığı bir şeyin gölgelerinin nasıl
sağdan
ve soldan boyun eğmiş halde, Allah'a secde ederek döndüğünü görmediler mi?...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Allah'ın herhangi bir şeyden yarattığına bakmıyorlar mı? Onun gölgeleri küçülerek
sağdan
ve soldan Allah'a secde eder vaziyette döner....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
ALLAH'ın yarattığı şeylere bakmıyorlar mı ki, gölgeleri ALLAH'a secde ederek
sağdan
ve soldan sürünerek gidip gelir...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Kâfirler, Allah'ın yarattığı her şeyin gölgesinin uzayıp kısalarak
sağdan
sola döndüğünü ve böylece O'na boyun eğerek secde ettiğini görmüyorlar mı?...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Tanrı'nın herhangi bir şeyden yarattığına bakmıyorlar mı? Onun gölgeleri küçülerek
sağdan
ve soldan Tanrı'ya secde eder vaziyette döner....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Görmüyorlar mı ki Allah’ın yarattığı şeylerin gölgeleri bile nasıl
sağdan
soldan sürünüp Allah’a secde ederek dönmektedir?...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Allâh'ın yarattığı şeylerin gölgelerinin dahi nasıl
sağdan
, soldan sürünüp Allah'a secde ederek döndüğünü görmediler mi? (Her şeyin gölgesi yerde uzanıp kısalarak hep Allah'a secde etmektedir)....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Allah'ın herhangi bir şeyden yarattığına bakmıyorlar mı? Onun gölgeleri küçülerek
sağdan
ve soldan Allah'a secde eder vaziyette döner....
İsra Suresi, 71. Ayet:
O gün bütün insanları, (Allah'ın tayin ettiği) imamları ile çağırırız. O zaman kitabı
sağdan
verilen kimseler, böylece kitaplarını okurlar. Ve (onlara) zerre kadar zulmedilmez (haksızlığa uğratılmaz)....
Səba Suresi, 15. Ayet:
1.
lekad
: olduğu zaman
2.
kâne
: onu telâkki ediyorsunuz, öğreniyorsunuz, soruyorsunuz
3.
li sebein
: Sebe (halkı) için
4.
fî<...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun ki Sebe halkına kendi meskenlerinde (bedenlerinde) bir işaret vardır!
Sağdan
ve soldan iki bahçe ile çevrili. . . (Kendilerine): "Rabbinizin yaşam gıdasından beslenin ve O'na şükredin! Tayyib bir belde ve Ğafûr bir Rab!" (denildi)....
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun ki Sebe (halkı)nın kaldığı yerde de bir ibret vardır.
Sağdan
ve soldan iki bahçe. [1] 'Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. (Beldeniz) hoş bir belde ve (Rabbiniz) çok bağışlayıcı Rab!' [2]...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun, Sebe' (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri)
Sağdan
ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)."...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun, Sebe (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri)
Sağdan
ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir rabb(iniz var)."...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun ki «Sebe'» (kavmini) n sakin olduğu yerde (de) bir ibret vardı. (Her ev)
sağdan
, soldan iki (şer) cennet (bağçe ile muhacir idi). (Onlara:) «Rabbinizin rızkından yeyin, Ona şükredin. Çok güzel (temiz) bir belde. Rab (şükredenleri) cidden yarlığayıcıdır» (denilmişdi). ...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Celâlim hakkı için, Sebe’ (kavmi) için oturdukları yerde bir ibret vardı. (Oturdukları yeri)
sağdan
ve soldan (çevreleyen) iki bahçe (vardı). (Onlara:) 'Rabbinizin rızkından yiyin de O’na şükredin! (İşte) hoş bir memleket ve çok bağışlayıcı bir Rab!' (denilmişti.)...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Celâlim hakkı için Sebe' (kavmi) için ikametgâhlarında bir alâmet var idi.
Sağdan
ve soldan iki cennet ile çevrilmişti. (Kendilerine denilmişti ki:) «Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. Tertemiz bir belde ve yarlığayan bir Rab.»...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Gerçekten Sebe’ halkına, oturdukları diyarda bir ibret dersi vardı. Onların meskenleri
sağdan
soldan iki bahçe ile çevrili idi. Peygamberleri kendilerine dedi ki: "Allah’ın nimetlerinden yiyiniz, içiniz, O’na şükrediniz. Ne hoş bir diyar! Ne iyi, ne müsamahalı ve bağışlayıcı bir Rab!"...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun (Kahtan oğlu, Ya'rub oğlu...) Sebe (oğulların)ın oturdukları yerlerde de bir ibret vardır: (O meskenler)
Sağdan
, soldan iki bahçe (ile çevrili idi. Onlara): "Rabbinizin rızkından yeyin de O'na şükredin! Hoş (bir) ülke, çok bağışlayan Rab!" (denilmişti)....
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun, Sebe (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri)
Sağdan
ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) «Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlamakta olan bir Rabb(iniz var).»...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
Şöyle derler: “Siz bize
sağdan
gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
(Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize
sağdan
gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
"Muhakkak ki siz bize
sağdan
(sanki hakikati bildirirmiş gibi) gelirdiniz?"...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
Derler ki: 'Doğrusu siz bize
sağdan
geliyordunuz.' [1]...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
"Gerçekten sizler bize
sağdan
(sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz." derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
(Yardakçılar, öncülerine şöyle) diyecekler: “- Siz, bize
sağdan
(en sağlam taraftan) gelirdiniz.”...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
(Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize
sağdan
gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
Siz diyorlardır: bize
sağdan
gelir dururdunuz...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
Siz bize
sağdan
gelir alaka gösterip dururdunuz (aldatırdınız,) derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
Onlar: «Siz bize (uğurlu görünerek)
sağdan
gelir dururdunuz» derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
«Doğrusu siz bize
sağdan
gelirdiniz» derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
"Gerçekten sizler bize
sağdan
(sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz" derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
«Hakıykat siz, derler, biz
sağdan
(suret-i hakdan) gelirdiniz». ...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
(Tâbi' olanlar, elebaşlarına:) 'Doğrusu siz, bize
sağdan
gelirdiniz (hayrımıza çalışır görünürdünüz)!' derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
Ve derler ki: Doğrusu siz, bize
sağdan
gelirdiniz....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
(Onların) bir kısmı: "Bakın" diyecek, "Siz bize (ayartma niyetiyle)
sağdan
yaklaşırdınız!"...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
(Tâbi olanlar) Derler ki: «Şüphe yok, siz bize
sağdan
gelir olmuştunuz.»...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
"Siz bize
sağdan
gelir, suret-i haktan görünürdünüz!" derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
- Siz bize
sağdan
geliyordununuz, derler....
Saffat Suresi, 28. Ayet:
(Uyanlar, uydukları adamlara) Dediler ki: "Siz bize
sağdan
gelir (güvendiğimiz yandan bize sokulup vesvese verir)diniz."...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
«Gerçekten sizler bize
sağdan
(sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz» derler....
Qaf Suresi, 17. Ayet:
İki zabıt memuru zabıt tutarlarken, biri
sağdan
oturmuş biri soldan....
Qaf Suresi, 17. Ayet:
O iki kaydedici (melek her yaptığınızı) kaydederken, (onlar)
sağdan
ve soldan (her iki tarafınızda) oturmakta olan (melek)lerdir....
Qaf Suresi, 17. Ayet:
(Ve böylece,) ne zaman (tabiatında mevcut) iki eğilim,
sağdan
soldan çatışarak karşı karşıya gelseler,...
Vaqiə Suresi, 8. Ayet:
Iyi isler islediklerini belirtmek icin, amel defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!...
Vaqiə Suresi, 8. Ayet:
İyi işler işlediklerini belirtmek için, amel defterleri
sağdan
verilenler; ne mutlu o sağcılara!...
Vaqiə Suresi, 8. Ayet:
Defterleri
sağdan
verilenler. Ne mutlu onlara!...
Vaqiə Suresi, 26. Ayet:
Defterleri
sağdan
verilenler; ne mutlu o sağcılara!...
Vaqiə Suresi, 27. Ayet:
Defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!...
Vaqiə Suresi, 27. Ayet:
Defterleri
sağdan
verilenler. Ne mutlu onlara!...
Vaqiə Suresi, 27. Ayet:
Defterleri
sağdan
verilenler, ne mutlu o sağcılara!...
Vaqiə Suresi, 35. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 35. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gözlüleri, defterleri
sağdan
verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Vaqiə Suresi, 36. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 36. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gözlüleri, defterleri
sağdan
verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Vaqiə Suresi, 37. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 37. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gözlüleri, defterleri
sağdan
verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Vaqiə Suresi, 38. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *...
Vaqiə Suresi, 38. Ayet:
(35-38) Biz ceylan gözlüleri, defterleri
sağdan
verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır....
Vaqiə Suresi, 38. Ayet:
Defterleri
sağdan
verilenler için,...
Hədid Suresi, 12. Ayet:
Inanmis erkek ve kadinlari, defterleri sagdan verilmis ve isiklari onlerinde olarak giderken gordugun gun onlara soyle denecektir: «Mujde; bugun iclerinden irmaklar akan, icinde temelli kalacaginiz cennetler sizindir.» Iste bu buyuk kurtulustur....
Hədid Suresi, 12. Ayet:
İnanmış erkek ve kadınları, defterleri
sağdan
verilmiş ve ışıkları önlerinde olarak giderken gördüğün gün onlara şöyle denecektir: 'Müjde; bugün içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacağınız cennetler sizindir.' İşte bu büyük kurtuluştur....
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için)
sağdan
soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?...
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Inkar edenlere ne oluyor, sana dogru sagdan soldan topluluklar halinde kosusuyorlar?...
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki,
sağdan
soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ?...
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru
sağdan
soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?...
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Öyle ise o inkâr edenlere ne oluyor ki, (onlar alay etmek üzere) ayrı ayrı fırkalar hâlinde,
sağdan
ve soldan sana doğru koşan kimselerdir....
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak
sağdan
ve soldan....
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) Kafir olanlara ne oluyor ki;
sağdan
soldan, bölük pörçük uzaklaşıyorlar?...
Məaric Suresi, 36. Ayet:
(36-37) O kâfirlere ne oluyor ki, seninle alay etmek maksadıyla
sağdan
soldan dağınık gruplar halinde, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan dağınık gruplar halinde....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için)
sağdan
soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan parça parça ve bölük bölük....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan bölük bölük!...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan bölük bölük....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan bölük bölük......
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Inkar edenlere ne oluyor, sana dogru sagdan soldan topluluklar halinde kosusuyorlar?...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki,
sağdan
soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ?...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru
sağdan
soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
, soldan gruplar halinde......
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan fırka fırka...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan bölük bölük....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan bölük bölük....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde gelip etrafını sarıyorlar....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Öyle ise o inkâr edenlere ne oluyor ki, (onlar alay etmek üzere) ayrı ayrı fırkalar hâlinde,
sağdan
ve soldan sana doğru koşan kimselerdir....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan halka halka olarak....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
sağdan
ve soldan kalabalıklar halinde (sana gelerek)?...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak
sağdan
ve soldan....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan, ayrı ayrı gruplar halinde....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) Kafir olanlara ne oluyor ki;
sağdan
soldan, bölük pörçük uzaklaşıyorlar?...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
(36-37) O kâfirlere ne oluyor ki, seninle alay etmek maksadıyla
sağdan
soldan dağınık gruplar halinde, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde (gelip etrafını sarıyorlar)?...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
ve soldan parçalar halinde....
Müddəssir Suresi, 39. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar....
Müddəssir Suresi, 39. Ayet:
Ancak sağ taraftakiler (amel defterleri
sağdan
verilenler) böyle değildir....
Müddəssir Suresi, 39. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri
sağdan
verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?' diye sorarlar....
Müddəssir Suresi, 39. Ayet:
Ancak defterleri
sağdan
verilenler böyle değildir....
Müddəssir Suresi, 39. Ayet:
Yalnız sağın adamları (Kitapları
sağdan
verilenler) hariç....
Müddəssir Suresi, 39. Ayet:
Ancak defteri
sağdan
verilenler başkadır....
Müddəssir Suresi, 40. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar....
Müddəssir Suresi, 40. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri
sağdan
verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?' diye sorarlar....
Müddəssir Suresi, 41. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar....
Müddəssir Suresi, 41. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri
sağdan
verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?' diye sorarlar....
Müddəssir Suresi, 42. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar....
Müddəssir Suresi, 42. Ayet:
(39-42) Ancak, defteri
sağdan
verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?' diye sorarlar....
İnşiqaq Suresi, 7. Ayet:
O zaman kitabı
sağdan
verilen,...
Bələd Suresi, 18. Ayet:
Iste bunlar amel defterleri sagdan verilenlerdir....
Bələd Suresi, 18. Ayet:
İşte bunlar amel defterleri
sağdan
verilenlerdir....
Bələd Suresi, 18. Ayet:
İşte bunlar amel defterleri
sağdan
verilenlerdir....
Vaqiə Suresi, 90. Ayet:
Eger defteri sagdan verilenlerden ise,...
Vaqiə Suresi, 90. Ayet:
Eğer defteri
sağdan
verilenlerden ise,...
Vaqiə Suresi, 90. Ayet:
Eğer adam defteri
sağdan
verileceklerden ise,...
Vaqiə Suresi, 91. Ayet:
Defterlerini
sağdan
alacak olan arkadaşlarının selâmı var sana....
Səba Suresi, 15. Ayet:
Andolsun ki Sebe toplumu için yurt tuttukları yerde bir alâmet/gösterge vardı:
Sağdan
ve soldan iki bahçe! –“Rabbinizin rızkından yiyin ve O'nun için nimetlerin karşılığını ödeyin! Ne güzel bir belde ve çok bağışlayıcı bir Rabb!”– ...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Onlar, gölgeleri Allah'a boyun eğerek, küçülenlerin ta kendisi olarak
sağdan
sola dönen, Allah'ın oluşturduğu birtakım şeyleri görmediler mi/bunları hiç mi düşünmediler? ...
İsra Suresi, 71. Ayet:
O gün bütün insanları önderleriyle birlikte çağırırız. Kitabı
sağdan
verilenler, en küçük bir haksızlığa uğratılmadan kitaplarını okurlar....
İsra Suresi, 71. Ayet:
Gün olur, insan gruplarından herbirini kendi önderiyle çağırırız. O gün kitabı kendisine
sağdan
verilenler, kitaplarını okuyacaklar ve bir kıl kadar haksızlığa uğratılmayacaklar....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Onlar Allahın yaratdığı hər şeyi görmədilərmi? Onun kölgələri tabe olaraq
sağdan
və soldan Allaha səcdə edərək dönərlər....
İsra Suresi, 71. Ayet:
O gün bütün insanları (Allahın təyin etdiyi) imamları ilə çağırarıq. O zaman kitabı
sağdan
verilən kəslər kitablarını oxuyarlar. (Onlara) zərrə qədər zülm edilməz....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
və soldan dağınıq qruplar halında....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
sağdan
-soldan dəstələrlə (ətrafına) (yığışırlar)?...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Ə, onlar görmürlərmi o şeylərdən ki, Allah xəlq edib, kölgələri
sağdan
və soldan dolanır Allah üçün səcdə edir və onlar mütidirlər?...
Saffat Suresi, 28. Ayet:
Dedilər: «Həqiqətən, siz bizə
sağdan
gəldiniz». ...
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Sağdan
və soldan dəstələrlə?...
Əraf Suresi, 124. Ayet:
Həqiqətən, mütləq sizin əllərinizi və ayaqlarınızı çarpazvari (birini
sağdan
, birini soldan) kəsəcək, sonra isə şübhəsiz, sizin hamınızı dar ağacından asacağam»....
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Məgər Allahın yaratdığı (kölgəli) cisimlərə (günəşin qarşısında üzü və ya arxası cənuba olan zaman) baxmırlarmı ki, onların kölgələri - bütün cisimlər və kölgələri, Allaha səcdə edərək (qeyri-ixtiyari) itaət və zillət halında olduqları vəziyyətdə –
sağdan
və sol tərəflərdən (
sağdan
arxaya və soldan qabaq tərəfə) qayıdır?! (Bəs nə üçün ayılmırlar?!)...
Şüəra Suresi, 49. Ayet:
Firon dedi: «Mən sizə izn verməzdən öncəmi ona iman gətirdiniz?! Şübhəsiz ki, o sizə sehr öyrətmiş olan böyüyünüzdür (sizin bu mübarizəniz süni idi). Belə isə tezliklə bilərsiniz! Mütləq sizin əllərinizi və ayaqlarınızı bir-birlərinə çarpaz (birini
sağdan
və birini soldan) kəsdirib sizi hamılıqla dar ağacından asacağam»....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
Dəstə – dəstə,
sağdan
və soldan (sənin ətrafına yığılırlar)?!...
Məaric Suresi, 38. Ayet:
sağdan
-soldan dəstələr halında...
Əraf Suresi, 17. Ayet:
Sonra mən qarşıdan, arxadan,
sağdan
və soldan onlara girişəcəyəm və Sən onların çoxunu Sənə şükr edən görməyəcəksən"....
Məaric Suresi, 37. Ayet:
dəstə-dəstə
sağdan
və soldan sənə tərəf tələsirlər?...
Nəhl Suresi, 48. Ayet:
Onlar, kölgələri Allaha boyun əyərək, kiçilərək
sağdan
sola dönən, Allahın yaratdığı bəzi şeyləri görmədilərmi/bunları heç düşünmədilərmi?...
Səba Suresi, 15. Ayet:
15) And olsun ki, Səba tayfası üçün yurd tutduqları yerdə bir işarət/nişan var idi:
Sağdan
və soldan iki bağça! -"Rəbbinizin ruzisindən yeyin və Onun üçün nemətlərin əvəzini ödəyin! Nə gözəl bir diyardır və çox bağışlayan bir Rəbbdir!"-...