Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göylərin və yerin nurudur! Onun nuru, içində çıraq olan bir çıraqdana bənzəyir. O çıraq bir qəndilin içindədir. Qəndil isə, sanki parlaq bir ulduzdur ki, nə şərqdə, nə də qərbdə olan mübarək bir zeytun
ağacından
(çıxan yağdan) yandırılır. Onun yağı alov toxunmasa belə az qalır ki, işıq saçsın. O, nur üstünə nurdur. Allah dilədiyi kimsəni nuruna qovuşdurar. Allah insanlar üçün belə misallar çəkir. Allah hər şeyi biləndir. (“Allah göylərin və yerin nurudur” ifadəsi ilə bütün aləmin və aləmd...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Şübhəsiz ki, zəqqum
ağacından
yeyəcəksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Şübhəsiz ki, siz Zəqqum
ağacından
yeyəcəksiniz!...
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göylərin və yerin nurudur. (Kainatı yaradıb ona nur verən, yer və göy əhlinə haqq yolu göstərən xaliqdir). Onun (Peyğəmbərimizin və möminlərin qəlbində olan) nuru, içində çıraq olan bir taxçaya (çıraqdana) bənzər; taxçadakı o çıraq bir qəndilin içindədir, o qəndil isə, sanki parlaq bir ulduzdur. O çıraq nə şərqdə, nə də qərbdə (aləmin ortasında) olan mübarək bir zeytun
ağacından
yandırılır. (Şərqdə deyildir ki, günəş batdıqda, qərbdə də deyildir ki, günəş doğduqda qaranlıqda qalsın). Onun ...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Şübhəsiz ki, zəqqum
ağacından
(onun meyvəsindən) yeyəcəksiniz,...
Ənam Suresi, 99. Ayet:
Göydən su (yağış) endirən Odur. Biz onunla hər bir bitkini yetişdirdik, yaşıl fidanlar göyərtdik, onlardan bir-birinə sarmaşmış (sünbül olmuş) dənələr çıxartdıq. Biz xurma
ağacından
, onun tumurcuğundan bir-birinə sarmaşmış salxımlar yetişdirdik. (Biz, həmçinin) üzüm bağları, bir-birinə bənzəyən və bənzəməyən zeytun və nar yetişdirdik. (Onlardan hər birinin) bar verdiyi vaxt meyvəsinə və onun yetişməsinə baxın. Şübhəsiz ki, bunda (Allahın Öz qüdrəti ilə yaratdığı bu şeylərdə) iman gətirən bir cam...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Kesinlikle zakkum
ağacından
yiyecek olanlarsınız!...
Ənam Suresi, 99. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o ki
2.
enzele
: indirdi
3.
min es semâi mâen
: semâdan su
4.
fe ahrecnâ
: böylece çıkardık...
Ənam Suresi, 99. Ayet:
Yine odur, o ki Semâdan bir su indirdi, derken onunla her şeyin nebatını çıkardık, derken ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üzerine binmiş dâneler çıkarıyoruz, hurma
ağacından
da tal'ından sarkan salkımlar ve üzümlerden bağlar, zeytunu da narı da birbirine benzer benzemez, bakın her birinin meyvesine: Bir meyve verdiği vakıt, bir de kemale erişine, şüphesiz şu size gösterilende iyman ehli olanlar için bir çok âyetler vardır...
Ənam Suresi, 99. Ayet:
Gökten bir su indiren de O’dur. İşte onunla (yerden) her şeyin bitkisini çıkardık; ondan da bir yeşillik çıkardık ki, kendisinden üst üste dizilmiş dâneler çıkarırız. Ve hurma
ağacından
, onun tomurcuğundan sarkan salkımlar ve üzüm bağları, hem birbirine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve nar (ağaçları çıkardık). Meyve verdiği zaman meyvesine ve olgunlaşmasına bakın! Şübhesiz ki bunda, îmân edecek bir kavim için elbette deliller vardır....
Ənam Suresi, 99. Ayet:
Ve o Hâlik-ı Kâdir'dir ki, gökten su indirmiştir. Sonra o su ile herşeyin nebatını çıkardık, sonra ondan da yeşil fidanlar çıkarıverdik. Fidanlardan biribiri üzerine binmiş başaklar çıkarıyoruz. Ve hurma
ağacından
, onun tomurcuğundan da yakın salkımlar çıkardık. Ve üzüm bahçeleri ve biribirine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve nar çıkardık. Bakınız! Herbirinin meyve verdiği vakit meyvesine ve kemale erişine. Şüphe yok ki, bunda imân eder olan bir kavim için birçok âyetler vardır....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin
ağacından
tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah ışığıdır göklerin ve yeryüzünün. Işığının örneği, kandil konan bir yere benzer, orada bir kandil var, kandil, bir sırça içinde, sırça da parıl parıl parlayan bir yıldız sanki; doğuda da olmayan, batıda da olmayan kutlu zeytin
ağacından
yakılmış; ateş dokunmadan da yağı, hemen ışık verecek; nûr üstüne nûr. Allah, doğru yolu gösterir nûruyla dilediğine ve Allah, örnekler getirir insanlara ve Allah, her şeyi bilir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin hayatiyetlerini, ihyalarını sağlayan nûrudur, göklerde ve yerde yaşayanların önünü ve ufkunu aydınlatır, hidayet rehberlerini gönderir. O’nun nuru, üzerinde sabah aydınlığına benzer ışık veren bir direkteki lambaya benzer. O ışık kristal bir ampul içindedir. Kristal ampul, doğu ve batı güneşinden istifade etmeyen faydalı, bereketli zeytin ağacı gibi doğu ve batı medeniyetinden etkilenmemiş bir medeniyet
ağacından
yakılan, peygamberler soyundan gelen sanki inciye benzer pa...
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun örneği içinde çerağ bulunan bir kandil yuvası gibidir. Çerağ bir cam içindedir. Cam sanki inci gibi bir yıldızdır. O, doğuya da batıya da ait olmayan mübarek bir zeytin
ağacından
yakılır. Onun yağı neredeyse kendine ateş dokunmasa bile ışık verir. (Bu) nur üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna iletir. Allah insanlar için örnekler vermektedir. Allah her şeyi bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin
ağacından
yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah goklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nuru, icinde isik bulunan bir kandil yuvasina benzer. O isik bir cam icindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yildizdir; bu ne yalniz doguda ve ne de yalniz batida bulunan bereketli zeytin agacindan yakilir. Ates degmese bile, nerdeyse yagin kendisi aydinlatacak! Nur ustune nurdur. Allah diledigini nuruna kavusturur. Allah insanlara misaller verir. O, herseyi bilir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misâli, içinde kandil bulunan içe açık bir pencere gibidir. Kandil cam içindedir; cam pırıl pırıl ışık veren bir yıldıza benzer; ne yalnız doğunun, ne de yalnız batının ürünü olan mübarek zeytin
ağacından
yakılır. O'nun yağı ateş dokunmasa bile neredeyse ışık verir; nûr üstüne nurdur. Allah, (gerçeği anlayabilsinler diye) insanlara birtakım misâller verir. Allah her şeyi bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nuru, içinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam içindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır; bu ne yalnız doğuda ve ne de yalnız batıda bulunan bereketli zeytin
ağacından
yakılır. Ateş değmese bile, nerdeyse yağın kendisi aydınlatacak! Nur üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna kavuşturur. Allah insanlara misaller verir. O, herşeyi bilir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nuru içinde bir kandil bulunan bir oyma hücre misalidir. Kandil, bir sırça içindedir. Bu sırça sanki inciden bir yıldızdır; ne doğuya, ne de batıya nisbet edilen mübarek bir zeytin
ağacından
tutuşturulur. Onun yağı hemen hemen ateş dokunmasa bile ışık verir; nur üstüne nur! Allah, dilediğini kendi nuruna yöneltir ve insanlara birçok misaller verir. Allah, herşeyi bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Tanrı, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir, sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin
ağacından
yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Tanrı, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Tanrı insanlar için örnekler verir. Tanrı, her şeyi bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah, göklerin ve yerin Nûr’udur. O’nun nûrunun misâli, içinde lâmba bulunan bir kandillik gibidir. O lâmba bir cam içindedir. O cam da, sanki inciden bir yıldızdır; bu lâmba, ne doğuya ne de batıya nisbeti olmayan mübârek bir ağaçtan, zeytin
ağacından
(çıkan yağdan) yakılır; onun yağı, nerede ise kendisine ateş değmese bile ışık verecek! Nûr üstüne nûrdur. Allah, dilediği kimseyi nûruna hidâyet eder. İşte Allah, insanlara böyle misâller getirir. Çünki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nuru içinde kandil bulunan bir oyuk(tan yayılan ışığa) benzer. O kandil ki sırça fanus içindedir; o fanus ki, inci (gibi parıldayan) bir yıldızdır sanki! Ve o kandilin yakıtı, ne doğuda ne de batıda eşine rastlanmayan mübarek bir zeytin
ağacından
alınmaktadır. Ve o ağacın yağı (öyle arı duru, öyle parlak ki) neredeyse ateş değmeden de ışık verecek: Nur üstüne nur! Allah, (erişmek isteyeni) nuruna eriştirir; işte (bunun içindir ki) Allah insanlara örnekler v...
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah Teâlâ, göklerin ve yerin nûrudur. Nûrunun meseli, içinde latif bir çırağ bulunan bir mişkât gibidir. O çırağ ise bir kandil içindedir. O kandil ise sanki bir incimsi yıldızdır, şarkı ve garbı olmayan mübarek bir zeytin
ağacından
tutuşturulmaktadır. Onun yağı bir halde ki, kendisine ateş dokunmasa bile hemen hemen ziya verecektir. Nûr üstüne nûrdur. Ve Allah nûruna dilediğini kavuşturur. Ve Allah Teâlâ nâsa misaller irâd eder ve Allah Teâlâ her şeyi hakkıyla bilicidir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin nûrudur. O'nun nûrunun misali, içinde lâmba bulunan bir kandil gibidir. O kandil billur bir cam içindedir. O billur cam ise sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır. Ki, ne batıda ne de doğuda bitmeyen mübarek bir zeytin
ağacından
(onun yağından) yakılır. Ateş dokunmasa bile onun yağı ışık verir. Nûr üstüne nûrdur. Allah dilediği kimseyi nûruna kavuşturur. Allah insanlara böyle misaller verir. Ve Allah her şeyi hakkıyla bilir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin aydınlatıcısıdır. O’nun aydınlatmasının örneği, içinde ışık bulunan bir kandil yuvası gibidir. O ışık bir cam içindedir. Cam sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır. Doğuya da batıya da ait olmayan mübarek zeytin
ağacından
yakılır. Ona ateş değmese bile neredeyse yağı ışık verecek. Nur üstüne nur! Allah dilediği kimseyi nuruna yöneltir. Allah, bu örnekleri insanlar için veriyor. Allah, her şeyi hakkıyla biliyor....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nûrunun misali, tıpkı içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. Lamba bir sırça (cam) içinde, o sırça da sanki parlayan incimsi bir yıldız! Bu lamba, ne yalnız doğuya, ne de yalnız batıya mensup olmayan kutlu, pek bereketli bir zeytin
ağacından
tutuşturulur. Bu öyle bereketli bir ağaç ki, nerdeyse ateş değmeden de yağ ışık verir. Işığı pırıl pırıldır. Allah dilediği kimseyi nûruna iletir, gerçeği anlamaları için insanlara böyle temsiller getirir. Allah he...
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin
ağacından
yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler vermektedir. Allah, her şeyi bilendir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin
ağacından
yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir....
Səba Suresi, 16. Ayet:
1.
fe
: sonra, bunun üzerine, fakat
2.
a'radû
: yüz çevirdiler
3.
fe
: sonra, bunun üzerine, fakat
4.
erselnâ
: bi...
Səba Suresi, 16. Ayet:
Onlar yüz çevirdiler. . . Bu yüzden onlara Arım Seli'ni irsâl ettik ve (baraj yıkılmasıyla oluşan bu sel ile) onların iki bahçesini, acı meyveli ağaçlar ve birkaç sedir
ağacından
ibaret hâle dönüştürdük....
Səba Suresi, 16. Ayet:
Fakat (onlar, şükürden) yüz çevirdiler; bu yüzden üzerlerine Arim selini gönderdik ve onların iki bahçesini (de) buruk yemişli, acı ılgınlı ve (içinde) sidir
ağacından
az bir şey bulunan iki (harab) bahçeye çevirdik....
Səba Suresi, 16. Ayet:
Ama onlar (Bizden) yüz çevirip uzaklaştılar ve bu yüzden barajlarını yıkıp geçen, sahip oldukları (son derece verimli) iki bahçeyi sadece böğürtlen, ılgın ve birkaç tane (yabani) sedir
ağacından
ibaret (virane) bir bahçeye çeviren bir sel gönderdik....
Saffat Suresi, 62. Ayet:
Böyle bir nîmete ve ziyâfete ermek mi hayırlı, yoksa zakkum
ağacından
yemek mi?...
Saffat Suresi, 66. Ayet:
Muhakkak ki onlar, mutlaka ondan (zakkum
ağacından
) yiyecek, böylece onunla karınlarını dolduracak (doyuracak) olanlardır....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Siz mutlaka zakkum
ağacından
yiyecek olanlarsınız....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Elbette bir ağaçtan, zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Elbette (cehennemde) zakkum
ağacından
yiyeceksiniz;...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Dogrusu zakkum agacindan yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Şüpheniz olmasın ki, Zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Doğrusu bir zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Elbette bir ağaçtan, zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
'Zakkum
ağacından
yiyeceksiniz.'...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Elbette bir ağaçtan, zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Muhakkak ki zakkum
ağacından
yiyecek (kimse) (ersiniz, ...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Muhakkak ki yiyeceksiniz zakkum
ağacından
....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Doğrusu siz zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Doğrusu siz zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Elbette yiyeceksiniz zakkum
ağacından
!...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
(Suçlular) Mutlaka bir Zakkum
ağacından
yiyecekler,...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
O zakkum
ağacından
yiyeceksiniz....
Həşr Suresi, 5. Ayet:
1.
mâ
: şey
2.
kata'tum
: siz kestiniz
3.
min lînetin
: (iyi cins) hurma
ağacından
4.
ev
: veya
Həşr Suresi, 5. Ayet:
Herhangi bir hurma
ağacından
ne kestiniz veya onu kökleri üzerinde dikili bıraktınızsa, işte (bunlar hep) Allah’ın izniyledir ve (bu muâmele, Allah’ın) fâsıkları(yahudileri) rezîl etmesi içindir....
Həşr Suresi, 5. Ayet:
Herhangi bir hurma
ağacından
ne kestiniz ise veya onu kendi kökleri üzerinde dikili bıraktınız ise hemen Allah'ın izni iledir. Ve fâsıkları perişan etmesi içindir....
Nur Suresi, 35. Ayet:
"Allah, gökleri ve yeryüzünü; evreni aydınlatan tek zattır, başkasının aydınlatması mümkün değildir. O'nun nûrunun; Kur’an’ın örneği, içinde kandil bulunan bir kandil yuvası gibidir; o kandil, bir cam içindedir; o cam, sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya, batıya nisbet edilemeyen; dünyanın her yerinde var olan bereketli bir zeytin
ağacından
dır. –O ağacın yağı, neredeyse kendisine ateş dokunmasa bile ışık verir.– Nûr üstüne nûrdur. Allah, dileyen kimseyi nûruna kılavuzluk eder. Alla...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Elbet siz de o ağaçtan, zehirli cehennem
ağacından
yiyeceksiniz....
Taha Suresi, 71. Ayet:
(Firon): ‘Mən sizə izn vermədən əvvəl ona iman etdiniz? Şübhəsiz ki, O, həqiqətən sizə sehr öyrədən sizin böyüyünüzdür. Bu vəziyyətdə mütləq sizin əllərinizi və ayaqlarınızı çarpaz kəsəcəm. Sizi mütləq xurma
ağacından
asacam. Beləcə hansımızın əzabı daha şiddətli və daha baqidir (qalıcı imiş) həqiqətən biləcəksiniz.’ dedi....
Saffat Suresi, 66. Ayet:
Şübhəsiz ki, onlar mütləq ondan (zəqqum
ağacından
) yeyərək qarınlarını dolduracaqlar....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Siz mütləq zəqqum
ağacından
yeyəcək olanlarsınız....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göylərin və yerin nurudur. Onun (möminlərin qəlbində olan) nuru, içində çıraq olan bir taxçaya bənzəyir; o çıraq şüşənin içindədir, şüşə isə, sanki inci kimi bir ulduzdur. O (çıraq) təkcə şərqə və ya təkcə qərbə aid edilməyən (daim günəş şüaları altında qalan) mübarək zeytun
ağacından
yandırılır. Onun yağı özünə od toxunmasa da, sanki işıq saçır. (Bu), nur üstündə nurdur. Allah dilədiyini Öz nuruna yönəldir. Allah insanlar üçün misallar çəkir. Allah hər şeyi Biləndir....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Siz mütləq zəqqum
ağacından
yeyəcəksiniz,...
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Zəqqum
ağacından
yeyəcəksiniz....
Maidə Suresi, 33. Ayet:
Həqiqətən Allahla və Onun peyğəmbəri ilə vuruşan və yer üzündə fitnə-fəsad törətmək istiqamətində çalışan (insanları qorxutmaq, asayişi pozmaq və onların haqlarına təcavüz etmək məqsədi ilə soyuq və ya isti silahla zahir olan) kəslərin cəzası yalnız öldürülmək və ya dar
ağacından
asılmaq, yaxud əlləri və ayaqlarının (bir əlin dörd barmağı ilə bir ayağın dörd barmağının) çarpazvari kəsilməsi və ya həmin yerdən sürgün olunmaqdır. Bu, onlar üçün dünyada həqirlik və xarlıqdır və onlar üçün axirətdə ...
Əraf Suresi, 124. Ayet:
Həqiqətən, mütləq sizin əllərinizi və ayaqlarınızı çarpazvari (birini sağdan, birini soldan) kəsəcək, sonra isə şübhəsiz, sizin hamınızı dar
ağacından
asacağam»....
Yusif Suresi, 41. Ayet:
«Ey mənim iki zindan yoldaşım! Amma (yuxularınızın yozulmasına gəldikdə,) sizdən biriniz (azad olacaq və) öz ağasına şərab içirəcəkdir. O birisi isə dar
ağacından
asılacaq və quşlar onun başından (beynindən) yeyəcəklər. Siz iki nəfərin, yozumunu istədiyiniz işin hökmü (Allah tərəfindən) verilmişdir və onun baş verməsi qətidir»....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göylərin və yerin nurudur (onları nurlandıran, onların əhalisini doğru yola yönəldən və onların işlərini idarə edəndir). Onun nurunun (din və kitabının) məsəli içində çox işıqlı bir çıraq olan çıraqqabı kimidir. Həmin çıraq şüşənin içindədir və o şüşə ulduz kimi parlaq və nurludur. O çıraq (məkan baxımından) nə (günəşin əsr çağı saçdığı) şərqə, nə də (sübh çağı saçdığı) qərbə məxsus olmayan (əksinə günəşin həmişə saçdığı bir məkanda olan) çox bərəkətli bir zeytun
ağacından
(onun yağı ilə) ...
Şüəra Suresi, 49. Ayet:
Firon dedi: «Mən sizə izn verməzdən öncəmi ona iman gətirdiniz?! Şübhəsiz ki, o sizə sehr öyrətmiş olan böyüyünüzdür (sizin bu mübarizəniz süni idi). Belə isə tezliklə bilərsiniz! Mütləq sizin əllərinizi və ayaqlarınızı bir-birlərinə çarpaz (birini sağdan və birini soldan) kəsdirib sizi hamılıqla dar
ağacından
asacağam»....
Qəsəs Suresi, 46. Ayet:
Biz (Musanı «Nur»
ağacından
nübuvvət məqamı üçün) çağıranda da, sən Turun (Tur dağının) yanında deyildin (ki, öz gördüklərindən xəbər verəsən). Lakin sənin Rəbbindən olan bir mərhəmətə xatir (səni onlardan xəbərdar etdik) ki, səndən öncə (İsanın, ya İsmailin zamanından sənin əsrinə qədər) heç bir qorxudan (Peyğəmbər) gəlməyən bir qövmü qorxudasan, bəlkə öyüd-nəsihət alsınlar....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
Mütləq (görünüş, dad və iyi pis olan) zəqqum
ağacından
yeyəcəksiniz....
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah göylərin və yerin nurudur. Onun nuru buna bəznər: divarda bir oyuq, içində bir qəndil, qəndil isə bir şüşənin içindədir. Şüşə sanki inci kimi parıldayan bir ulduzdur. Mübarək bir ağacdan, nə şərqə, nə də qərbə aid olan zeytun
ağacından
yandırılır. Bu ağacın yağı ona od toxunmasa belə az qala işıq saç(acaq qədər bərraqd)ır. Nur üstünə nur. Allah istədiyini öz nuruna yönəldər. Allah insanlar üçün misallar çəkir. Allah hər şeyi haqqı ilə biləndir....
Ənam Suresi, 99. Ayet:
Səmadan su endirən də Odur! Belə ki, onunla [su ilə] Biz hər bir şeyin bitkisini bitirdik, ondan yaşıllıq yaratdıq, ondan da bir-birinin üzərinə yığılmış dənələr çıxarırıq. Xurma
ağacından
, onun yenicə gülünü tökmüş meyvəsindən sallanmış salxımlar olur. Biri-birinə bənzəyən və bənzəməyən üzüm, zeytun və nar bağları da (yaratdıq). Bunların meyvə verməsinə və yetişməsinə bir nəzər salın! Həqiqətən, bunda iman gətirən insanlar üçün ayələr vardır....
Vaqiə Suresi, 52. Ayet:
mütləq zəqqum
ağacından
yeyib,...
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allah, göyləri və yer üzünü; kainatı işıqlandıran tək Zatdır, başqasının işıqlandırması mümkün deyil. Onun nurunun; Quranın misalı, içində çıraq olan bir çıraqdan kimidir; o çıraq bir şüşənin içindədir; o şüşə, sanki inciyə bənzər bir ulduz kimidir ki, nə şərqə, nə də qərbdə olan [dünyanın hər yerində olan] bərəkətli bir zeytun
ağacından
dır. -O ağacın yağı, az qala ona od toxunmasa belə, işıq saçır.- Nur üstündə nurdur. Allah, diləyən kimsəni nuruna yönəldər. Allah insanlar üçün misallar çəkir v...