Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firon və qövmünün işgəncə verməsindən qorxduqları üçün öz qövmündən Musaya yalnız bir dəstə iman gətirdi. Çünki Firon həqiqətən, o yerin hökmdarı və həddi
aşanlardan
idi....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Firondan! Həqiqətən, o, təkəbbürlü və həddi
aşanlardan
idi....
Əraf Suresi, 114. Ayet:
Bəli, “Sən də yaxınl
aşanlardan
olacaqsan”. dedi....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Firondan (xilas etdik). Həqiqətən, o, təkəbbür göstərən, həddi
aşanlardan
idi!...
Ali-İmran Suresi, 13. Ayet:
İki topluluğun karşılaşmasında kesinlikle sizin için bir gösterge vardır: Topluluğun birisi Allah yolunda sav
aşanlardan
, diğeri de Kafirdi. Kafirler, onları kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımı ile destekler. Kuşkusuz, basiret sahipleri için bunda bir ders vardır....
Bəqərə Suresi, 35. Ayet:
Demiştik ki: Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, dilediğinizi bol bol yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın, yoksa haddini
aşanlardan
olursunuz....
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
Dediler ki: "Yahudi veya Nasara olun ki hidâyete eresiniz!". . . De ki (onlara): "Hayır biz, hanîf olan İbrahim milletindeniz (aynı inancı payl
aşanlardan
ız); o, müşriklerden değildi!. . "...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
"Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirke bul
aşanlardan
değildi."...
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Eğer bir anlaşma ile bağlı bulunduğunuz insanlarla ilişkisi olanlardan veya size yahut kendi toplumlarına savaş açmak (fikrin)den kalplerine ürküntü geldiği için size yakl
aşanlardan
değillerse. Halbuki Allah onları sizden daha güçlü kılsaydı, mutlaka size savaş açarlardı. Ama onlar sizi bırakır, savaş açmaktan vazgeçer ve barış teklif ederlerse, Allah onlara zarar vermenize müsaade etmez....
Maidə Suresi, 95. Ayet:
Ey imân edenler! Siz ihrâmlı iken avı öldürmeyin ; sizden kim bile bile onu öldürürse kendisine ceza vardır. O da öldürdüğüne benzer bir davardır ki, öldürülen gibi olduğunu iki âdil kimse takdîr eder, hüküm verir. Davar, hacı kurbanı olmak üzere Kabe'ye götürülür, orada kesilir; yahut yoksullara yemek vermek veya onun dengince oruç tutarak keffaretini edâ etsin. Tâ ki işlediği (bu cinayetin) vebalini tatmış olsun. Geçmişteki (işlenen bu tür cinayetleri) Allah bağışladı. Kim dönüp bir daha böyle...
Ənam Suresi, 119. Ayet:
Ve Allah mecbur kaldığınız durumlar dışında (yemenizi) yasakladığı şeyleri size ayrıntılı olarak açıklamışken üzerinde Onun adının anıldığı şeyleri neden yemiyorsunuz? Ama bakın, (bu tür konularda) birçok insan diğerlerini (hiçbir gerçek) bilgiye dayanmaksızın, kendi temelsiz görüşleriyle saptırmaktadır. Şüphe yok ki senin Rabbin hak ve adalet sınırlarını
aşanlardan
tam olarak haberdardır....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
1.
fe
: bundan sonra
2.
mâ âmene
: âmenû olmadı (îmân etmedi, inanmadı)
3.
li mûsâ
: Musa'ya
4.
illâ
: ancak, ...d...
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firavun ve kavminin kendilerine işkence etmesinden korkuya düştükleri için kavminden bir gurup gençten başka kimse Musa'ya iman etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde ululuk taslayan (bir diktatör) ve haddi
aşanlardan
idi....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firavun’un ve devlet görevlilerinin, kendilerine baskı, zulüm ve işkence ederek, hürriyetlerinin tamamen engellenmesinden korktukları için kavminden bir grup gençten başka kimse Mûsâ’ya güvenip itimat etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde, ülkede üstünlük iddiasında bulunan bir diktatördü. Cahilce haddi
aşanlardan
, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyanlardan, kural tanımayanlardan, Allah’a âsi olanlardandı....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firavun ve kavminin kendilerine işkence etmesinden korkuya düştükleri için kavminden bir gurup gençten başka kimse Musa’ya iman etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde ululuk taslayan (bir diktatör) ve haddi
aşanlardan
idi....
Şüəra Suresi, 86. Ayet:
'Babamı da bağışla. O başına buyruk hareket ederek hak yoldan uzakl
aşanlardan
, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerden.'...
Qəsəs Suresi, 87. Ayet:
Allah'ın ayetleri sana indirildikten sonra sakın seni geri çevirmesinler. Rabbine yakar/Rabbine çağır. Sakın şirke bul
aşanlardan
olma....
Zuxruf Suresi, 5. Ayet:
Siz, haddi
aşanlardan
/zulme sapanlardan oluşan bir toplumsunuz diye, o zikri/Kur'an'ı sizden uzak mı tutalım?...
Duxan Suresi, 30. Ayet:
(30-31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi
aşanlardan
bir zorba idi....
Duxan Suresi, 30. Ayet:
(30-31) Andolsun ki biz İsrâîl oğullarını o zillet verici azâbdan, Fir'avndan kurtardık. Hakıykat o, haddi
aşanlardan
bir mütekebbirdi. ...
Duxan Suresi, 30. Ayet:
(30-31) And olsun ki, İsrâiloğullarını o (pek) aşağılayıcı azabdan, Fir'avun’dan kurtardık. Çünki o üstünlük taslayan bir kimse idi, haddi
aşanlardan
dı....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
1.
min fir'avne
: firavundan
2.
inne-hu
: muhakkak ki o
3.
kâne
: oldu, idi
4.
âliyen
: ululuk, büyüklük taslayan<...
Duxan Suresi, 31. Ayet:
O firavun ki, şüphesiz o, haddi
aşanlardan
ve büyüklük taslayanlardandı....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
(30-31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi
aşanlardan
bir zorba idi....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Firavun'dan; şüphe yok ki o haddi
aşanlardan
yücelik satan, ululanan biriydi....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Firavun'dan, çünkü o haddi
aşanlardan
bir üstündü....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Yani Firavun'dan. Çünkü o haddi
aşanlardan
bir zorba idi....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
(30-31) Andolsun ki biz İsrâîl oğullarını o zillet verici azâbdan, Fir'avndan kurtardık. Hakıykat o, haddi
aşanlardan
bir mütekebbirdi. ...
Duxan Suresi, 31. Ayet:
(30-31) And olsun ki, İsrâiloğullarını o (pek) aşağılayıcı azabdan, Fir'avun’dan kurtardık. Çünki o üstünlük taslayan bir kimse idi, haddi
aşanlardan
dı....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Fir'avn'dan. Çünkü o, (insanları ezip) ululanan, sınırı
aşanlardan
biri idi....
Zariyat Suresi, 34. Ayet:
O taşlardan herbirinin haddi
aşanlardan
kime isabet edeceği Rabbin katında işaretlenmiştir.» dediler....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve sav
aşanlardan
daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti) va’detmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve sav
aşanlardan
daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vâdetmiştir. Allah'ın yaptıklarınızdan haberi vardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Nerde kaldı müslümanlığınız, niçin Allah’ın emrinden uzak duruyor, göklerin ve yerin mirası, bâki olan Allah’ın olduğu halde, Allah yolunda, İslâm uğrunda karşılık gözetmeden gönüllü harcamıyorsunuz? Elbette içinizden, Mekke’nin fethinden önce kesenin ağzını açanlar, karşılıksız, gönüllü harcayanlar, savaşanlar ötekilerle bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcama yapanlardan ve sav
aşanlardan
daha yüksektir. Bununla beraber, Allah hepsine de devlet nimetini, en güzel muameleyi, en güzel âk...
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve sav
aşanlardan
daha büyüktür. Allah, her birine en güzel olanı va'detmiştir. Allah, yaptıklarınızdan hâberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
(Ey müminler!) Size ne oluyor ki, Allah yolunda (mallarınızı) harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır (her şey O’nundur ve O’na kalacaktır; çünkü bâki O’dur.) Fetihten (Mekke’nin fethinden) evvel, Allah yolunda harcayıb savaşanlarınız, diğerleri ile bir olmaz. Onlar, sonradan harcayıb sav
aşanlardan
, fazilet ve derece yönünden daha büyüktür. Bununla beraber Allah hepsine Hüsna’yi= Cenneti vaad buyurdu. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve sav
aşanlardan
daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vâdetmiştir. Allah'ın yaptıklarınızdan haberi vardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Neden siz Allah yolunda harcamayasınız ki? Göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşan bir olmaz. Onların derecesi, sonradan infak eden ve sav
aşanlardan
daha büyüktür. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel sonucu vaad etmiştir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Size ne oluyor ki, Tanrı yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Tanrı'nındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve sav
aşanlardan
daha büyüktür. Tanrı, her birine en güzel olanı vaadetmiştir. Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Hem size ne oldu ki Allah yolunda sarf etmeyeceksiniz? Göklerin ve yerin mîrâsı zâten Allah’ındır (hepsi sonunda O’na kalacaktır). Fetihten evvel, içinizden (Allah yolunda)sarf eden ve savaşanlar, (diğerleriyle) bir olmaz! İşte onlar, derece i'tibâriyle sonradan sarf eden ve sav
aşanlardan
daha büyüktürler. Bununla berâber, Allah hepsine de en güzeli(Cenneti) va'd etmiştir! Çünki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdâr olandır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Ey müminler! Size ne oluyor ki, Allah yolunda infakta bulunmuyor, mallarınızı sarfetmiyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. İçinizden fetihten önce infak edenler ve savaşan kimseler, daha sonra infak edip savaşanlarla bir değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve sav
aşanlardan
daha üstündür. Allah hepsine de en güzel olanı (cenneti) vâdetmiştir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Göklerin ve yerin mirası Allah’ın olduğuna göre ne diye Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Sizden, Fetih’ten önce infak edip, savaşanlar (diğerleriyle) eşit değildir. Onların derecesi, daha sonra infak edip sav
aşanlardan
daha büyüktür. Allah, hepsine en güzelini vaat etmiştir. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Göklerin ve yerin yegâne vârisi Allah olup, bütün mallarınız zaten O’na ait olduğu halde niçin Allah yolunda harcamıyorsunuz? Sizden, fetihden önce infak eden ve savaşan kimse ile bunları yapmayan elbette bir olmaz. İşte onlar, bundan sonra infak edip sav
aşanlardan
derece bakımından daha yüksektirler. Bununla beraber Allah, her birine de cennet vâd eder. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Neden siz Allâh yolunda harcamayasınız ki? Göklerin ve yerin mirâsı zaten Allâh'ındır. Elbette içinizden (Mekke'nin) feth(in)den önce (Hak yolunda) harcayan ve savaşan(lar, ötekilerle) bir olmaz. Onların derecesi, sonradan infâk eden ve sav
aşanlardan
daha büyüktür. Bununla beraber Allâh hepsine de (gerek fetihten önce, gerek fetihten sonra infâk eden ve savaşan müslümanlara) en güzel sonucu va'detmiştir. Allâh, yaptıklarınızı haber almaktadır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve sav
aşanlardan
daha büyüktür. Allah, her birine en güzel olanı va'detmiştir. Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Size ne oluyor ki Allah yolunda bağışta bulunmuyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. Fetihten önce Allah yolunda harcama yapan ve savaşanlarınız, başkalarıyla bir olmaz. Onlar, daha sonra harcayan ve sav
aşanlardan
daha yüksek bir mertebededirler. Bununla beraber, Allah onların hepsine de en güzel ödülü vaad etmiştir. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır....
Vaqiə Suresi, 88. Ayet:
(Hepiniz ölümü tadacaksınız.) Eğer bir kimse Allah'a yakl
aşanlardan
olursa,...
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Sonra Firavun ve adamlarının kendilerini ateşe atacağı korkusundan dolayı Mûsâ'ya kendi toplumundan bir soydan başka kimse iman etmedi. Ve şüphesiz Firavun yeryüzünde çok üstün idi ve o kesinlikle sınırı
aşanlardan
dı. ...
Duxan Suresi, 30. Ayet:
(30,31) Andolsun ki Biz İsrâîloğulları'nı o horlayıcı azaptan, Firavun'dan kurtardık. Şüphesiz o, sınırı
aşanlardan
, üstünlük taslayanlardan biriydi. ...
Duxan Suresi, 31. Ayet:
(30,31) Andolsun ki Biz İsrâîloğulları'nı o horlayıcı azaptan, Firavun'dan kurtardık. Şüphesiz o, sınırı
aşanlardan
, üstünlük taslayanlardan biriydi. ...
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Şübhəsiz o Firon, həddi
aşanlardan
və özünü yüksək tutanlardan idi....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Firon və onun əyanları tərəfindən özlərinə işgəncə veriləcəyindən qorxaraq Musaya öz qövmündən yalnız azsaylı bir nəsil iman gətirdi. Həqiqətən də, Firon yer üzündə qəddar hakim və həddi
aşanlardan
idi....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Firondan. Həqiqətən, o, özünü yüksək tutan və həddi
aşanlardan
idi....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Beləliklə, Musaya onun qövmünün Firon və qövmlərinin böyüklərinin onlara əzab verməsindən qorxan övladlarından (onun qövmünün zəif vəziyyətdə saxlanılan təbəqəsindən) başqa heç kəs iman gətirmədi. Və əlbəttə, (Firon özünü) yer üzündə olduqca uca tutardı (təkəbbür göstərərdi) və həddi
aşanlardan
idi (onun təkəbbürdə həddini aşmasının nümunəsi allahlıq iddiası etməsi, qətldə həddini aşmasının nümunəsi uşaqları öldürməsi və zülmdə həddini aşmasının nümunəsi insanlara müxtəlif işgəncələr verməsi idi...
Yunus Suresi, 98. Ayet:
Firon və əyanlarının özlərinə pislik edəcəyi qorxusu ilə qövmünün yalnız kiçik bir dəstəsi xaric (heç kəs) Musaya iman etmədi. Çünki Firon o yerdə müstəbid biri idi. Həqiqətən, o, həddi
aşanlardan
idi....
Duxan Suresi, 32. Ayet:
Firondan xilas etdik. Çünki o, həddi
aşanlardan
bir zorba idi....
Hədid Suresi, 10. Ayet:
Sizə nə olub ki, Allah yolunda xərcləmirsiniz? Halbuki, göylərin və yerin mirası Allahındır. Sizdən fəthdən (Məkkə fəthindən) əvvəl xərcləyənlər və savaşanlar, (digərləri ilə) bir deyildir. Onların dərəcəsi sonradan xərcləyən və sav
aşanlardan
daha yüksəkdir. Bununla birlikdə, Allah onların hamısına ən gözəl olanı (cənnəti) vəd etmişdir. Allah bütün etdiklərinizdən haqqı ilə xəbərdardır....
Rəd Suresi, 36. Ayet:
Özlərinə Kitab bəxş etdiyimiz kəslər sənə nazil edilənə [Qurana] sevinirlər. Firqələşənlərdən [həzrəti peyğəmbər əleyhinə qrupl
aşanlardan
] eləsi də var ki, bunun [Quranın] bir qismini inkar edirlər. De: "Mənə buyurulmuşdur ki, Allaha ibadət edəm və Ona şərik qoşmayam. Mən Ona dəvət edirəm, Qayıdışım da yalnız Onadır....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Firondan. O, özünü yüksək tutan, həddini
aşanlardan
idi....
Qələm Suresi, 31. Ayet:
Dedilər: "Vay halımıza! Biz həddi
aşanlardan
olmuşuq....
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Sonra Firon və adamları tərəfindən atəşə atılmaq qorxusundan, Musaya öz qövmündən bir nəsildən başqa heç kəs iman etmədi. Və şübhəsiz ki, Firon yer üzündə çox üstün idi və o, həqiqətən həddi
aşanlardan
idi....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Şübhəsiz ki, o, həddi
aşanlardan
, təkəbbür göstərənlərdən biriydi....