Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 115. Ayet:
M
aşri
k de (doğu veya doğuş mahallî) mağrip de (batı veya batış - kayboluş - ölüm) Allâh'a aittir! Ne yana dönersen Vechullah karşındadır (Allâh Esmâ'sının açığa çıkışıyla karşı karşıyasın)! Muhakkak ki Allâh tüm varlığı kapsar ve ilim sahibidir....
Bəqərə Suresi, 142. Ayet:
Nâsdan bir takım sefihler yakında diyeceklerdir ki: «Onları, tarafına teveccüh ettikleri kıblelerinden hangi şey çevirdi?» De ki: «Maşrık da mağrip de Allah içindir. Dilediği kimseyi doğru bir yola iletir.»...
Bəqərə Suresi, 164. Ayet:
İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri vel fulkilletî tecrî fîl bahri bimâ yenfeun nâse ve mâ enzelallâhu mines semâi min mâin fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ ve besse fîhâ min kulli dâbbe(dâbbetin), ve tasrîfir riyâhı ves sehâbil musahhari beynes semâi vel ardı le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne)....
Bəqərə Suresi, 164. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
fî halkı
: yaratılışta
3.
es semâvâti
: semalar, gökler
4.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü
Bəqərə Suresi, 177. Ayet:
Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne)....
Bəqərə Suresi, 177. Ayet:
1.
leyse
: değil
2.
el birre
: birr, ebrar kılacak davranış biçimi
3.
en tuvellû
: dönmeniz, yönelmeniz
4.
vucûhe-kum
...
Bəqərə Suresi, 177. Ayet:
Birr (takvâ) yüzlerinizi maşrık ve mağrip tarafına çevirmeniz değildir. Fakat birr, o kimsenin birridir ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere imân etmiş olur. Ve malını seve seve karabet sahiplerine, yetimlere, yoksullara, yolculara, dilenenlere verir. Ve esirleri azad etmek hususuna sarfeder. Ve namazını kılar, zekâtını verir. Bir de muâhede yaptıkları zaman ahidlerini yerine getirirler ve ihtiyaç, hastalık ve şiddetli savaş hallerinde de sabırlı bulunurlar. İşte sâdık...
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
E lem tera ilellezî hâcce ibrâhîme fî rabbihî en âtâhullâhul mulk(mulke), iz kâle ibrâhîmu rabbiyellezî yuhyî ve yumîtu, kâle ene uhyî ve umît(umîtu), kâle ibrâhîmu fe innallâhe ye’tî biş şemsi minel maşrıkı fe’ti bihâ minel magribi fe buhitellezî kefer(kefere), vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
1.
e lem tera ilâ
: ... a bakmadın mı, görmedin mi
2.
ellezî
: o kimse, o
3.
hâcce
: tartıştı
4.
ibrâhîme
: İbrâhî...
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
Sen görnedin mi Allah Teâlâ kendisine mülk verdiği için İbrahim ile Rabbi hakkında mücadelede bulunanı? O zaman İbrahim: «Rabbim, o Zât-ı zîKudrettir ki, diriltir ve öldürür deyince «Ben de diriltir ve öldürürüm,» demişti. İbrahim: «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ güneşi maşrıktan getirir. İmdi sen onu mağrıb tarafından getir,» deyince de o kâfir (acizlikle) şaşkınlaşıp kalmıştı. Ve Allah Teâlâ zalimler gürûhuna hidâyet etmez....
Ali-İmran Suresi, 13. Ayet:
Kad kâne lekum âyetun fî fieteynil tekatâ fietun tukâtilu fî sebîlillâhi ve uhrâ kâfiratun yeravnehum misleyhim ra’yel ayn(ayni), vallâhu yûeyyidu bi nasrihî men yeşâ’(yeşâu) inne fî zâlike le ibreten li ulîl ebsâr(ebsâri). ...
Ali-İmran Suresi, 13. Ayet:
1.
kad kâne
: olmuştu
2.
lekum
: sizin için
3.
âyetun
: âyet, ibret
4.
fî fieteyni
: iki topluluk hakkında, toplul...
Ənam Suresi, 65. Ayet:
De ki o size üstünüzden veya altınızdan bir azâb salıvermeğe, yahud birbirinize katıb ba'zınızın ba'zınızdan hıncını tattırmaya da kadirdir, bak âyetleri nasıl tasrîf ediyoruz, gerek ki fıkhiyle anlasınlar...
Ənam Suresi, 86. Ayet:
İsmâil’i, Elyesa’ı, Yunus’u, Lut’u da nübüvvete erdirdik; her birini de yaşadıkları asrın insanlarından üstün kıldık....
Ənam Suresi, 111. Ayet:
Eğer biz onlara melekleri inzâl etseydik, ölüler onlarla konuşsaydı ve onlara her şeyiyle haşrı yaşatsaydık; Allâh dilemedikçe (gene de) iman etmezlerdi. . . Ne var ki, onların çoğu cahilce yaşıyor!...
Əraf Suresi, 58. Ayet:
Hoş memleketin nebatı rabbının izniyle çıkar, fenasının ise çıkmaz, çıkan da bir şey'e yaramaz, şükredecek bir kavm için âyetleri böyle tasrif ederiz...
Əraf Suresi, 142. Ayet:
Ve vâadnâ mûsâ selâsîne leyleten ve etmemnâhâ bi
aşri
n fe temme mîkâtu rabbihî erbaîne leyleh(leyleten), ve kâle mûsâ li ahîhi hârûnahlufnî fî kavmî ve aslıh ve lâ tettebi’ sebîlel mufsidîn(mufsidîne). ...
Əraf Suresi, 142. Ayet:
1.
ve vâad-nâ
: ve vaadettik
2.
mûsâ
: Musa (as)
3.
selâsîne
: otuz
4.
leyleten
: gece
<...
Əraf Suresi, 144. Ayet:
(Allah şöyle) buyurdu: “- Ya Mûsa! Ben, (seni) peygamber göndermemle ve (seninle vasıtasız) kelâm etmemle seni asrının insanları üzerine seçtim. Şimdi şu sana verdiği emir ve yasakları al da şükredenlerden ol.”...
Əraf Suresi, 146. Ayet:
Se asrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne)....
Əraf Suresi, 146. Ayet:
1.
se asrifu
: çevireceğim, uzaklaştıracağım
2.
an âyâtî
: âyetlerimden
3.
ellezîne
: o kimseler
4.
yetekebberûne
...
Ənfal Suresi, 26. Ayet:
Vezkurû iz entum kalîlun mustad'afûne fîl ardı tehâfûne en yetehattafekumun nâsu fe âvâkum ve eyyedekum bi nasrihî ve razakakum minet tayyibâtî leallekum teşkurûn(teşkurûne)....
Ənfal Suresi, 26. Ayet:
1.
ve izkurû
: ve hatırlayın
2.
iz
: olduğu zaman
3.
entum
: siz
4.
kalîlun
: az
Ənfal Suresi, 62. Ayet:
Ve in yurîdû en yahdeûke fe inne hasbekallâh(hasbekallâhu), huvellezî eyyedeke bi nasrihî ve bil mu'minîn(mu'minîne)....
Ənfal Suresi, 62. Ayet:
1.
ve in
: ve eğer
2.
yurîdû
: isterler
3.
en yahdeû-ke
: seni aldatmak, sana hile yapmak
4.
fe inne
: o zaman, o ...
Hud Suresi, 13. Ayet:
Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul fe'tû bi
aşri
suverin mislihî muftereyâtin ved'û menisteta'tum min dûnillâhi in kuntum sâdikîn(sâdikîne). ...
Hud Suresi, 13. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya, mı
2.
yekûlûne ifterâ-hu
: onu uydurdu diyorlar
3.
kul
: de
4.
fe'tû
: öyleyse getirin
Yusif Suresi, 24. Ayet:
Ve le kad hemmet bihî ve hemme bihâ, levlâ en reâ burhâne rabbih(rabbihi), kezâlike li nasrife anhus sûe vel fahşâ(fahşâe), innehu min ibâdinel muhlesîn(muhlesîne)....
Yusif Suresi, 24. Ayet:
1.
ve le kad
: andolsun
2.
hemmet
: arzuladı
3.
bi-hi
: onu
4.
ve hemme
: ve arzuladı
Yusif Suresi, 33. Ayet:
Kâle rabbis sicnu ehabbu ileyye mimmâ yed’ûnenî ileyh(ileyhi), ve illâ tasrif annî keydehunne asbu ileyhinne ve ekun minel câhilîn(câhilîne)....
Yusif Suresi, 33. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
rabbi
: Rabbim
3.
es sicnu
: hapishane, zindan
4.
ehabbu
: daha sevimlidir
Nəhl Suresi, 77. Ayet:
1.
ve lillâhi (li allâhi)
: ve Allah'a aittir
2.
gaybu es semâvâti
: semaların gaybı (görünmeyen, bilinmeyen ilim)
3.
ve el ardı
: ve yeryüzü
4.
<...
Kəhf Suresi, 53. Ayet:
Ve reel mucrimûnen nâre fe zannû ennehum muvâkıûhâ ve lem yecidû anhâ masrifâ(masrifen)....
Kəhf Suresi, 53. Ayet:
1.
ve ree
: ve gördü
2.
el mucrimûne
: suçlular, günahkârlar
3.
en nâre
: ateş
4.
fe
: o zaman, artık, böylece
Kəhf Suresi, 54. Ayet:
Şanım hakkı için, hakikat, biz bu Kur'anda insanlara ibret olacak her türlü meselden tasriyf yapmışızdır, insan ise her şeyin cedelce ekseri olmuştur...
Həcc Suresi, 39. Ayet:
Uzine lillezîne yukâtelûne bi ennehum zulim(zulimû), ve innallâhe alâ nasrihim le kadîr(kadîrun)....
Həcc Suresi, 39. Ayet:
1.
uzine
: izin verildi
2.
li ellezîne
: o kimselere, onlara
3.
yukâtelûne
: savaşıyorlar
4.
bi enne-hum
: onların...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Fe ke eyyin min karyetin ehleknâhâ ve hiye zâlimetun fe hiye hâviyetun alâ urûşihâ ve bi’rin muattalatin ve kasrın meşîd(meşîdin). ...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
1.
fe ke eyyin
: böylece niceleri gibi
2.
min karyetin
: ülkelerden
3.
ehleknâ-hâ
: onu helâk ettik
4.
ve hiye
: c...
Nur Suresi, 43. Ayet:
E lem tera ennallâhe yuzcî sehâben summe yuellifu beynehu summe yec'aluhu rukâmen fe teral vedka yahrucu min hılâlih(hılâlihî), ve yunezzilu mines semâi min cibâlin fîhâ min beredin fe yusîbu bihî men yeşâu ve yasrifuhu an men yeşâu, yekâdu senâ berkıhî yezhebu bil ebsâr(ebsâri)....
Nur Suresi, 43. Ayet:
1.
e lem tera
: görmüyor musun, görmedin mi
2.
enne allâhe
: Allah'ın yaptığını
3.
yuzcî
: sevkeder
4.
sehâben
: b...
Furqan Suresi, 65. Ayet:
Vellezîne yekûlûne rabbenasrif annâ azâbe cehenneme inne azâbehâ kâne garâmâ(garâmen)....
Furqan Suresi, 65. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
yekûlûne
: derler
3.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
4.
asrif an-nâ
: bizden çevir, uzaklaştır
Şüəra Suresi, 28. Ayet:
(Hazreti Mûsa da) Dedi ki: «Maşrıkın ve mağrıbın ve bunların aralarında olanların Rabbidir. Eğer siz âkilâne düşünürler oldunuz iseniz.»...
Qəsəs Suresi, 18. Ayet:
Fe asbaha fîl medîneti hâifen yeterakkabu fe izellezîstensarahu bil emsi yestasrihuh(yestasrihuhu), kâle lehu mûsâ inneke le gaviyyun mubîn(mubînun)....
Qəsəs Suresi, 18. Ayet:
1.
fe
: böylece
2.
asbaha
: sabahladı
3.
fî el medîneti
: şehirde
4.
hâifen
: korkarak
<...
Rum Suresi, 5. Ayet:
Bi nasrillâh(nasrillâhi), yansuru men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzur rahîm(rahîmu)....
Rum Suresi, 5. Ayet:
1.
bi
: ile
2.
nasrillâhi (nasri allâhi)
: Allah'ın yardımı
3.
yansuru
: yardım eder
4.
men yeşâu
: dilediği kimse...
Yasin Suresi, 31. Ayet:
1.
e lem yerev
: görmediler mi
2.
kem
: nice, kaç
3.
ehleknâ
: biz helâk ettik
4.
kable-hum
: onlardan önce
Saffat Suresi, 5. Ayet:
(O) göklerin ve yerin, bunların arasındakilerin Rabbidir ve maşrıkların Rabbidir....
Saffat Suresi, 12. Ayet:
Ne var ki sen onların h
aşri
inkâr etmelerine şaşırıyorsun, onlar ise seninle alay ederler....
Zuxruf Suresi, 38. Ayet:
Nihayet bize geldiği vakıt ah, der: keşke benimle senin aranda iki maşrık bu'du olsa idi! sen ne kötü arkadaşmışın...
Zuxruf Suresi, 38. Ayet:
Nihâyet Bize geldiği zaman (o refikine) der ki: «Keşki benim ile senin aranda iki maşrıkın uzaklığı olsa idi, (sen) ne kötü refîk!»...
Casiyə Suresi, 5. Ayet:
Vahtilâfil leyli ven nehâri ve mâ enzelallâhu mines semâi min rızkın fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ ve tasrîfir rîyâhı âyâtun li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne)....
Casiyə Suresi, 5. Ayet:
1.
vahtilâfi (ve ihtilâfı)
: ve ihtilâflı, karşılıklı olması, birbirini takip etmesi
2.
el leyli
: gece
3.
ve en nehâri
: ve gündüz
4.
Əhqaf Suresi, 27. Ayet:
Celâlım hakkı için hakikaten etrafınızdaki memleketleri helâk etmişizdir, âyetleri tasrif de etmiştik, gerekti ki rücu' edeler...
Rəhman Suresi, 17. Ayet:
İki maşrıkın Rabbi ve iki mağribin Rabbidir....
Həşr Suresi, 2. Ayet:
Huvellezî ahrecellezîne keferû min ehlil kitâbi min diyârihim li evvelil haşr(h
aşri
), mâ zanentum en yahrucû ve zannû ennehum mâniatuhum husûnuhum minallâhi fe etâhumullâhu min haysu lem yahtesibû ve kazefe fî kulûbihimur ru’be yuhribûne buyûtehum bi eydîhim ve eydîl mû’minîne fa’tabirû yâ ulîl ebsâr(ebsâri)....
Həşr Suresi, 2. Ayet:
1.
huve
: o
2.
ellezî ahrece
: çıkaran
3.
ellezîne keferû
: inkâr edenler
4.
min ehli el kitâbi
: kitap ehlinden
Qələm Suresi, 17. Ayet:
İnnâ belevnâhum ke mâ belevnâ ashâbel cenneh(cenneti), iz aksemûle yasri munnehâ musbihîn(musbihîne)....
Qələm Suresi, 17. Ayet:
1.
innâ
: muhakkak ki biz
2.
belevnâ-hum
: onları belâya uğrattık
3.
kemâ
: gibi
4.
belevnâ
: belâya uğrattık
...
Məaric Suresi, 40. Ayet:
Artık o maşrıklerin, mağriblerin Rabbı için yemîne ne hacet, şübhesiz ki biz elbette kadiriz...
Müzzəmmil Suresi, 9. Ayet:
(O) M
aşri
kin de, mağribin de Rabbidir, O'ndan başka ilâh yoktur. O halde O'nu vekil ittihaz et....
Mürsəlat Suresi, 32. Ayet:
İnnehâ termî bi şerarin kel kasr(kasri)....
Mürsəlat Suresi, 32. Ayet:
1.
innehâ
: muhakkak ki o
2.
termî
: atar
3.
bi şerarin
: kıvılcımlar
4.
ke el kasri
: köşk gibi, saray gibi
<...
Naziat Suresi, 5. Ayet:
Hükmü tedbir edenlere (açığa çıkaran kuvveler; AY), (Bu âyetlerin 'yıldızlara işaret ettiği yorumu' Hasan Basri ve İmam Razi'ye ait olup, paylaştığım anlayıştır. A. H. )...
Naziat Suresi, 27. Ayet:
Siz ey h
aşri
inkâr edenler: Düşünün, sizi yeniden yaratmak mı zor, yoksa gök âlemini mi? İşte bakın: Allah onu nasıl da sağlam bina etti!...
Fəcr Suresi, 2. Ayet:
Ve leyâlin aşr(aşrın)....
Fəcr Suresi, 2. Ayet:
1.
ve leyâlin
: ve geceler
2.
aşri
n
: on
...
Əsr Suresi, 1. Ayet:
Vel asr(asri)....
Əsr Suresi, 1. Ayet:
1.
ve
: andolsun, yemin olsun
2.
el asrı
: asr, zaman
...