Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Yoxsa mən sözünü açıq-aydın deyə bilməyən bu aciz
adamdan
daha xeyirli deyiləmmi?!...
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara açıq-aydın ayələrimiz oxunduğu zaman: “Bu, sizi atalarınızın ibadət etdikləri şeylərdən döndərmək istəyən bir
adamdan
başqa bir şey deyildir!”– deyirlər. onlar dedilər. Onlar dedilər: “Bu, uydurulmuş böhtandan başqa bir şey deyildir”. Kafirlərə haqq gəldikdə: “Bu, ancaq aşkar bir sehrdir!”– deyirlər. onlar dedilər....
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Allaha iftira yaxan, Onun ayələrini yalan hesab edən
adamdan
daha zalım kim ola bilər? Günahkarlar nicat tapa bilməzlər!...
Kəhf Suresi, 57. Ayet:
Rəbbinin ayələri özünə xatırlandırılarkən onlardan üz döndərən, əvvəlcə (öz əlləri ilə) etdiyi günahları unudan (əvvəlki günahlarından peşman olub tövbə etməyən)
adamdan
daha zalım kim ola bilər?! (Bu cür adamlar) onu (Quranı) anlamasınlar deyə, Biz onların qəlblərinə pərdə çəkib, qulaqlarına ağırlıq verdik (maneə qoyduq). Sən onları doğru yola dəvət etsən belə, onlar əsla haqq yola gəlməzlər (islamı qəbul etməzlər)....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz onların seni ne amaçla dinlediklerini ve kendi aralarında fısıldaştıklarında da, o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz." dediklerini çok iyi biliyoruz....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: "Bu, ancak, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi vazgeçirmek isteyen bir
adamdan
başkası değildir." dediler. Ve dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir." Kafirler, kendilerine gerçek gelince: "Bu, ancak apaçık bir büyüdür." dediler....
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
Allah'a iman etmedikleri sürece müşrik kadınları nikahlamayın. Şüphesiz mü'min bir cariye, hoşunuza gitse bile müşrik olan bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de iman etmedikleri sürece (kızlarınızı) nikahlamayın. Şüphesiz mü'min bir köle, hoşunuza gitse bile müşrik bir
adamdan
daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırmaktadırlar. Allah ise, kendi izniyle cennete ve bağışlanmaya çağırmakta ve belki, düşünüp öğüt alırlar diye insanlara ayetlerini açıklamaktadır....
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
Allah'a ortak koşup inkâr içinde bulunan kadınlarla —imân edinceye kadar— evlenmeyin. İnanan bir câriye, Allah'a ortak koşan bir kadından —bu sizi imrendirse bile— herhalde hayırlıdır. Allah'a ortak koşup inkâr içinde bulunan erkeklerle —imân edinceye kadar— Müslüman kadınları evlendirmeyin. Herhalde inanan bir köle —sizin hoşunuza gitse bile— Allah'a ortak koşan (hür) bir
adamdan
hayırlıdır. İşte onlar (sizi) ateşe çağırırlar. Allah ise kendi izniyle Cennet'e ve mağfirete (günahları temizleyip ...
Bəqərə Suresi, 221. Ayet:
Allah'a ortak koşan kadınlarla, onlar inanıncaya kadar, evlenmeyin. (Allah'a ortak koşan hür kadın), hoşunuza gitse dahi, inanan bir cariye, ortak koşan (hür) kadından iyidir. Ortak koşan erkekler de inanıncaya kadar, onları (kadınlarınızla) evlendirmeyin. (Allah'a ortak koşan hür erkek) hoşunuza gitse dahi, inanan bir köle, ortak koşan (hür)
adamdan
iyidir. (Zira) onlar ateşe çağırıyorlar. Allâh ise izniyle cennete ve mağfirete çağırıyor. İnsanlara âyetlerini açıklıyor ki öğüt alsınlar....
Yusif Suresi, 45. Ayet:
O iki
adamdan
biri olan ve zindandan kurtulan adam, nice zaman sonra hatırlayıp ben dedi bu rüyayı yorarım, beni hemen gönderin o zâta....
Yusif Suresi, 45. Ayet:
Zındandaki iki
adamdan
kurtulanı, uzun bir zamandan sonra eskiyi hatırladı da şöyle dedi: "Onun yorumunu size ben haber veririm. Siz beni zındana gönderin."...
Yusif Suresi, 79. Ayet:
"Ne, dedi Yûsuf, Allah korusun. Eşyamızı yükünde bulduğumuz
adamdan
başkasını tutamayız. Öyle birşey yaparsak zalimlerden oluruz."...
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zalimlerin: "Siz, büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz!" dediklerini çok iyi biliriz....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zalimlerin: «Siz, büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz!» dediklerini çok iyi biliriz....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz onların, seni dinlerken nasıl dinlediklerini çok iyi biliriz. Birbiriyle fısıldaşırlarken de o zalimlerin: «Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz!» dediklerini biz çok iyi biliriz....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Onların seni dinlerken neye kulak verdiklerini (ne maksatla dinlediklerini) biz çok iyi biliriz. Kendi aralarında fısıldaşırlarken de, hani o zâlimler diyorlardı ki: “Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz!”...
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz onların, seni dinlerken ne sebeple dinlediklerini, kendi aralarında gizli konuşurlarken de o zâlimlerin: "Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz!" dediklerini gâyet iyi biliyoruz....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: «Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz» dediklerini çok iyi biliriz....
İsra Suresi, 47. Ayet:
Onların seni dinlerken, neye kulak verdiklerini biz daha iyi biliriz. Aralarında fısıldaşırlarken de şöyle konuşur o zalimler: "Büyülenmiş bir
adamdan
başkasının ardısıra gitmiyorsunuz!"...
Kəhf Suresi, 33. Ayet:
İki bağ da yemişlerini vermiş o
adamdan
hiçbir şeyi eksik bırakmamıştı. İkisinin ortasından bir de nehir fışkırtmışız....
Möminun Suresi, 25. Ayet:
O, kendinde delilik olan bir
adamdan
başkası değildir. Siz onu belli bir süreye kadar gözleyin.'...
Möminun Suresi, 25. Ayet:
"O, kendisinde delilik bulunan bir
adamdan
başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin."...
Möminun Suresi, 25. Ayet:
"O, kendisinde delilik bulunan bir
adamdan
başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin."...
Möminun Suresi, 25. Ayet:
«Kendisinde delilik olan bir
adamdan
başkası değildir o! Binâen'aleyh bir zamana kadar onu gözetleyin»! ...
Möminun Suresi, 25. Ayet:
O, kendisinde delilik bulunan bir
adamdan
başkası değildir. Bir süreye kadar onu gözetleyin....
Möminun Suresi, 25. Ayet:
Kaçık bir
adamdan
başka biri değil o; bunun için, siz o'nu bir süre gözaltında tutun"....
Möminun Suresi, 25. Ayet:
«O, kendisinde delilik bulunan bir
adamdan
başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin.»...
Möminun Suresi, 25. Ayet:
"Cinnet getirmiş bir
adamdan
başkası değildir o. Belli bir süreye kadar göz altında tutun onu."...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
O Allah'a karşı yalan uyduran bir
adamdan
başka bir şey değildir ve biz ona inananlar değiliz.'...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
'O, ALLAH'a yalan yakıştıran bir
adamdan
başkası değildir. Biz ona inanacak değiliz.'...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
«O, Allaha karşı yalan düzen bir
adamdan
başkası değildir. Biz onu tasdıyk ediciler değiliz». ...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
"O, yalan düzüp Allah'a iftira eden bir
adamdan
başkası değil. Biz ona inanmıyoruz."...
Furqan Suresi, 8. Ayet:
«Yahud ona (gökden) bir hazîne atılmalı, yahud onun, (meyvelerinden) yiyeceği bir bostanı bulunmalı değil miydi»? O zaalimler (kâfirler, mü'minlere) dedi ki: «Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına tâbi' olmuyorsunuz»! ...
Furqan Suresi, 8. Ayet:
Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya besleneceği bir bahçe olmalı değil miydi? O zalimler dediler ki: Siz, büyülenmiş bir
adamdan
başkasına tabi olmuyorsunuz....
Furqan Suresi, 8. Ayet:
Yahut kendisine (Allah tarafından) bir hazine verilseydi, yahut (zahmetsiz) yiyip içtiği (tılsımlı) bir bahçesi olsaydı ya!" Ve bu zalimler (birbirlerine): "Eğer (Muhammed'e) uyacak olsaydınız, büyülenmiş bir
adamdan
başkasına (uymuş, olmazdınız)!" diyorlar....
Furqan Suresi, 8. Ayet:
Veya kendisine bir hazine verilseydi, veya bir bahçesi olsaydı da oradan yeseydi .. Zalimler “Siz büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz” dediler....
Furqan Suresi, 8. Ayet:
"Yahut ona bir hazine gönderilmeli, yahut ürününden yediği bir bahçesi olmalı değil miydi?" O zalimler şunu da söylediler: "Sizler büyülenmiş bir
adamdan
başkasının ardı sıra gitmiyorsunuz."...
Səba Suresi, 43. Ayet:
Ve onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman: "Bu ancak, babalarınızın tapmış olduğu şeylerden sizi men etmek isteyen bir
adamdan
başkası değildir." dediler. Ve dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değil." Ve kâfirler hak için, onlara (hak) geldiği zaman: "Bu, ancak apaçık bir sihirdir." dediler....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir
adamdan
başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda: 'Bu sizi atalarınızın tapmakta olduklarından alıkoymak isteyen bir
adamdan
başkası değildir' derler. Yine: 'Bu (Kur'an), uydurulmuş bir düzmeceden başka bir şey değildir' dediler. İnkâr edenler, hak kendilerine gelince onun için: 'Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir' dediler....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıkların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir
adamdan
başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu, düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." İnkâr edenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir
adamdan
başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymak isteyen bir
adamdan
başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." Küfredenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara karşı açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: «Bu, atalarınızın tapmakda devam etdikleri (putlardan) sizi mütemâdiyen vaz geçirmek isteyen bir
adamdan
başkası değildir» ve dediler: «Bu (Kur'an) düzülüb uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir». Hakka küfreden onlar, (bu hak) kendilerine gelince de (şunu) söylediler): «Bu, apâşikâr büyüden başka bir şey değildir». ...
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "Bu, sadece sizi babalarınızın taptığı(tanrılar)dan çevirmek isteyen bir
adamdan
başka bir şey değildir." Ve o nankörler dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir." Ve kendilerine gelen hakkı inkâr edenler: "Bu, apaçak bir büyüdür, başka bir şey değildir" dediler....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: «Bu, sizi babalarınızın tapmakta oldukların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir
adamdan
başkası değildir» dediler. Ve dediler ki: «Bu, düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir.» Küfre sapanlar da kendilerine geldiği zaman hak için: «Bu, apaçık olan bir büyüden başka bir şey değildir» dediler....
Zuxruf Suresi, 51. Ayet:
(51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan
adamdan
daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
“Yoksa ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan bu
adamdan
daha hayırlı değil miyim?”...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Ben, şu aşağılık ve doğrudüzen söz bile söyliyemeyen
adamdan
daha hayırlı değil miyim?...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu
adamdan
daha hayırlı değil miyim?...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
(51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan
adamdan
daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
«Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu
adamdan
daha hayırlı değil miyim?»...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
'Yahut ben, şu aşağılık ve konuşmaktan aciz olan
adamdan
daha üstün değil miyim?'...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu
adamdan
daha hayırlı değil miyim?...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
'Yoksa ben, kendisi değersiz ve nerede ise söz anlatamayacak durumda bulunan bu
adamdan
daha hayırlı değil miyim?'...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Ben, açıkça söyleyemeyecek derecede zavallı olan şu
adamdan
daha hayırlı değil miyim?...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Ben, ne demek istediğini bile anlatamayan şu zavallı
adamdan
daha iyi değil miyim?"...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
"Yoksa ben, nerede ise meramını anlatamayacak durumda olan şu zavallı
adamdan
daha üstün değil miyim?"...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Yoksa ben, şu hakir ve neredeyse konuşamayan
adamdan
daha iyi değil miyim?...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
(51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan
adamdan
daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
"Yahut ben, şu aşağılık, nerdeyse söz anlatamayacak durumda olan
adamdan
daha iyi değil miyim?"...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
"Yoksa ben şu zavallı, şu meramını anlatamayacak
adamdan
hayırlı değil miyim?"...
Zuxruf Suresi, 53. Ayet:
(51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan
adamdan
daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"...
İsra Suresi, 47. Ayet:
"Biz, onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin, “Siz, büyülenmiş bir
adamdan
başkasına uymuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliriz. "...
Yusif Suresi, 79. Ayet:
‘Əşyamızı yanında tapdığımız
adamdan
başqasını götürməkdən Allaha sığınıram. Əgər biz bunu etsək, o zaman əlbəttə zalımlardan olarıq.’ dedi....
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Ya da mən bu aciz və az qala (sözünü) belə aydın başa sala bilməyən
adamdan
daha üstün deyiləmmi?...
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
“Yoxsa mən bu zavallı, az qala sözünü belə deyə bilməyən bu
adamdan
daha xeyirli deyiləmmi?”...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
Bu, Allaha qarşı böhtan uyduran
adamdan
başqa bir kəs deyildir. Biz ona inanan deyilik"....
Şüəra Suresi, 154. Ayet:
Sən də bizim kimi
adamdan
başqa bir şey deyildin. Əgər düz deyənlərdənsənsə, bir möcüzə gətir”...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sən də bizim kimi
adamdan
başqa bir şey deyilsən. Biz səni həqiqətən yalançılardan zənn edirik....
Bəqərə Suresi, 114. Ayet:
Və Allahın tanıdıldığı-öyrədildiyi məktəblərinə, içərisində Allahın adı xatırlanmasın deyə mane olan, onların viran olmasına çalışan
adamdan
daha çox öz nəfsinə haqsızlıq edən kim ola bilər?!.. Belələri, Allahın tanıdıldığı-öyrədildiyi o məktəblərə ancaq qorxa-qorxa girəcək. Onlar üçün dünyada rüsvayçılıq var. Onlar üçün axirətdə də böyük bir əzab var....
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Elə isə, Allahın əleyhinə bir yalanı uyduran və ya Onun ayələrini/işarətlərini/nişanələrini inkar edən
adamdan
daha səhv; öz zərərinə olan əməli işləyən kim ola bilər? Heç şübhəsiz ki, bu günahkarlar nicat tapmayacaq....
Səba Suresi, 43. Ayet:
Və açıq-aşkar dəlillər halında ayələrimiz oxunduğu zaman onlar: "Bu, yalnız sizi atalarınızın ibadət etdiyi məbudlardan uzaqlaşdırmaq istəyən
adamdan
qeyrisi deyil" dedilər. Və: "Quran uydurulmuş bir böhtandan başqa bir şey deyil" dedilər. Kafirlər [Allahın məbud və rəbb olduğunu bilə-bilə inkar edən] o kəslər, haqq onlara gəldiyi zaman: "Şübhəsiz ki, bu, açıq-aydın bir sehrdən başqa bir şey deyil" dedilər....
Zuxruf Suresi, 52. Ayet:
Yaxud mən, bu zavallı kəsdən, az qala məqsədini düz-əməlli izah edə bilməyən bu
adamdan
daha xeyirli deyiləmmi? ...