Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
Huvellezî halaka lekum mâ fîl ardı cemîan summestevâ iles semâi fe sevvâhunne seb’a semâvât(semâvâtin), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
1.
huvellezî (huve ellezî)
: o ki
2.
halaka
: yarattı
3.
lekum
: sizin için
4.
mâ
: şey
...
Bəqərə Suresi, 133. Ayet:
Yoksa siz Yakup ölmek üzereyken olaya şahit olanlardan mıydınız? Hani O oğullarına: "Benden sonra neye kulluk edeceksiniz?" demişti de, onlar da:"Senin ve babaların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilâhı olan İlâhun VAHİD'e (hakikatlerini meydana getiren Allâh Esmâ'sına) kulluğumuza devam edeceğiz. Biz ona teslim olmuşluğun bilincinde olanlarız" demişlerdi....
Bəqərə Suresi, 163. Ayet:
Ve ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), lâ ilâhe illâ huver rahmânur rahîm(rahîmu)....
Bəqərə Suresi, 163. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
ilâhu-kum
: sizin ilâhınız
3.
ilâhun
: ilâh
4.
vâhidun
: tek, bir
Bəqərə Suresi, 198. Ayet:
Leyse aleykum cunâhun en tebtegû fadlan min rabbikum fe izâ efadtum min arafâtin fezkurûllâhe indel meş’aril harâm(harâmi), vezkurûhu kemâ hedâkum, ve in kuntum min kablihî le mined dâllîn(dâllîne)....
Bəqərə Suresi, 198. Ayet:
1.
leyse
: değil
2.
aleykum
: sizin üzerinize, size
3.
cunâhun
: günah
4.
en tebtegû
: aramanız, talep etmeniz, is...
Bəqərə Suresi, 213. Ayet:
Kânen nâsu ummeten vâhıdeten fe beasallâhun nebiyyîne mubeşşirîne ve munzirîne, ve enzele meahumul kitâbe bil hakkı li yahkume beynen nâsi fî mâhtelefû fîh(fîhi), ve mâhtelefe fîhi illellezîne ûtûhu min ba’di mâ câethumul beyyinâtu bagyen beynehum, fe hedâllâhullezîne âmenû li mâhtelefû fîhi minel hakkı bi iznih(iznihî), vallâhu yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin)....
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
Fîd dunyâ vel âhirah(âhirati) ve yes’elûneke anil yetâmâ kul ıslâhun lehum hayr(hayrun) ve in tuhâlitûhum fe ıhvânukum vallâhu ya’lemul mufside minel muslih(muslihi) ve lev şâallâhu le a’netekum innallâhe azîzun hakîm(hakîmun)....
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
1.
fî ed dunyâ
: dünya hakkında, dünyada
2.
ve el âhirati
: ve ahiret
3.
ve yes'elûne-ke
: ve sana soruyorlar, sorarlar
4.
an e...
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ tedâyentum bi deynin ilâ ecelin musemmen fektubûh(fektubûhu), velyektub beynekum kâtibun bil adl(adli), ve lâ ye’be kâtibun en yektube kemâ allemehullâhu felyektub, velyumlilillezî aleyhil hakku velyettekıllâhe rabbehû ve lâ yebhas minhu şey’â(şey’en), fe in kânellezî aleyhil hakku sefîhan ev daîfen ev lâ yestatîu en yumille huve felyumlil veliyyuhu bil adl(adli), vesteşhidû şehîdeyni min ricâlikum, fe in lem yekûnâ raculeyni fe raculun vemraetâni mimmen terdavne mineş...
Bəqərə Suresi, 282. Ayet:
1.
yâ eyyuhe
: ey
2.
ellezîne
: onlar
3.
âmenû
: âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler) îmân ettiler
4.
izâ
: ...
Ali-İmran Suresi, 154. Ayet:
Summe enzele aleykum min ba’dil gammi emeneten nuâsen yagşâ tâifeten minkum, ve tâifetun kad ehemmethum enfusuhum yezunnûne billâhi gayral hakkı zannel câhiliyyeh(câhiliyyeti), yekûlûne hel lenâ minel emri min şey’(şey’in), kul innel emre kullehu lillâh(lillâhi), yuhfûne fî enfusihim mâ lâ yubdûne lek(leke), yekûlûne lev kâne lenâ minel emri şey’un mâ kutilnâ hâhunâ, kul lev kuntum fî buyûtikum le berezellezîne kutibe aleyhimul katlu ilâ medâciihim, ve li yebteliyallâhu mâ fî sudûrikum ve li yum...
Ali-İmran Suresi, 188. Ayet:
Lâ tahsebennellezîne yefrahûne bi mâ etev ve yuhıbbûne en yuhmedû bi mâ lem yef’alû fe lâ tahsebennehum bi mefâzetin minel azâb(azâbi), ve lehum azâbun elîm(elîmun)....
Ali-İmran Suresi, 188. Ayet:
1.
lâ tahsebe-enne
: sakın zannetme
2.
ellezîne
: onlar
3.
yefrahûne
: ferahlarlar, sevinirler, şımarırlar
4.
bi mâ etev
Nisa Suresi, 12. Ayet:
Ve lekum nısfu mâ terake ezvâcukum in lem yekun lehunne veled(veledun), fe in kâne lehunne veledun fe lekumur rubuu mimmâ terakne min ba’di vasıyyetin yûsîne bihâ ev deyn(deynin). Ve lehunner rubuu mimmâ teraktum in lem yekun lekum veled(veledun), fe in kâne lekum veledun fe lehunnes sumunu mimmâ teraktum min ba’di vasıyyetin tûsûne bihâ ev deyn(deynin). Ve in kâne raculun yûrasu kelâleten ev imraetun ve lehû
ahun
ev uhtun fe li kulli vâhidin min humâs sudus(sudusu), fe in kânû eksera min zâlike...
Nisa Suresi, 12. Ayet:
1.
ve lekum
: ve sizin
2.
nısfu
: yarısı
3.
mâ terake
: bırakılan şeyler
4.
ezvâcu-kum
: sizin eşleriniz
...
Nisa Suresi, 15. Ayet:
Vellâtî ye’tînel fâhişete min nisâikum festeşhidû aleyhinne erbaaten minkum, fe in şehidû fe emsikûhunne fîl buyûti hattâ yeteveffâhunnel mevtu ev yec’alallâhu lehunne sebîlâ(sebîlen)....
Nisa Suresi, 20. Ayet:
Ve in eradtumustibdâle zevcin mekâne zevcin, ve âteytum ihdâhunne kıntâren fe lâ te’huzû minhu şey’â(şey’en). E te’huzûnehu buhtânen ve ismen mubînâ(mubînen)....
Nisa Suresi, 78. Ayet:
Eyne mâ tekûnû yudrikkumul mevtu ve lev kuntum fî burûcin muşeyyedeh(muşeyyedetin). Ve in tusıbhum hasenetun yekûlû hâzihî min indillâh(indillâhi), ve in tusıbhum seyyietun yekûlû hâzihî min indike. Kul kullun min indillâh(indillâhi). Fe mâli hâulâil kavmi lâ yekâdûne yefkahûne hadîsâ(hadîsen)....
Nisa Suresi, 78. Ayet:
1.
eyne mâ
: nerede
2.
tekûnû
: olursunuz
3.
yudrik-kum
: size yetişir, erişir
4.
el mevtu
: ölüm
Nisa Suresi, 78. Ayet:
Her nerede olursanız ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: "Bu Tanrı'dandır" derler; onlara bir kötülük dokunsa: "Bu sendendir" derler. De ki: "Tümü Tanrı'dandır." Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü kavramaya (yefk
ahun
e) çalışmıyorlar?...
Nisa Suresi, 101. Ayet:
Ve izâ darabtum fîl ardı fe leyse aleykum cunâhun en taksurû mines salâti, in hıftum en yeftinekumullezîne keferû. İnnel kâfirîne kânû lekum aduvven mubînâ(mubînen)....
Nisa Suresi, 101. Ayet:
1.
ve izâ
: ve ... olduğu zaman
2.
darabtum
: sefere çıktınız
3.
fî el ardı
: yeryüzünde
4.
fe
: o taktirde
Nisa Suresi, 171. Ayet:
Yâ ehlel kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâl hakk(hakka). İnnemâl mesîhu îsâbnu meryeme resûlullâhi ve kelimetuhu. Elkâhâ ilâ meryeme ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ tekûlû selâseh(selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun vâhid(vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled(veledun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen)....
Nisa Suresi, 171. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
ehle
: ehil, sahip
3.
el kitâbi
: Kitap
4.
lâ taglû
: haddi aşmayın
Maidə Suresi, 24. Ayet:
Kâlû yâ mûsâ innâ len nedhulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ fezheb ente ve rabbuke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûn(kâıdûne)....
Maidə Suresi, 24. Ayet:
1.
kâlû yâ mûsâ
: ey Mûsâ dediler
2.
innâ len nedhule-hâ
: muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz
3.
ebeden
: ebediyyen, hiç bir zaman
4.
Maidə Suresi, 72. Ayet:
Lekad keferallezîne kâlû innallâhe huvel mesîhubnu meryem(meryeme) ve kâlel mesîhu yâ benî isrâîla’budûllâhe rabbî ve rabbekum innehu men yuşrik billâhi fekad harremallâhu aleyhil cennete ve me’vâhun nâr(nâru) ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârin)....
Maidə Suresi, 73. Ayet:
Lekad keferellezîne kâlû innallâhe sâlisu selâsetin ve mâ min ilâhin illâ ilâhun vâhid(vâhidun) ve in lem yentehû ammâ yekûlûne le yemessennellezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun)....
Maidə Suresi, 73. Ayet:
1.
lekad kefere
: andolsun ki inkâr etti, kâfir oldu
2.
ellezîne kâlû
: ... diyenler
3.
inne allâhe
: muhakkak ki Allâh (cc.)
4.
<...
Maidə Suresi, 93. Ayet:
Leyse alellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cunâhun fîmâ taimû izâ mettekav ve âmenû ve amilûs sâlihâti summettekav ve âmenû summettekav ve ahsenû vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne)....
Maidə Suresi, 93. Ayet:
1.
leyse
: yoktur, değil
2.
alâ ellezîne âmenû
: Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlerin üzerine
3.
ve amilû es sâlihâti
: ve sâlih amel (nefsi ıslâh edici amel) yaptılar
Ənam Suresi, 19. Ayet:
Kul eyyu şey’in ekberu şehâdeh(şehâdeten), kulillâhu şehîdun, beynî ve beynekum ve ûhiye ileyye hâzâl kur’ânu li unzirekum bihî ve men belag(belaga), e innekum le teşhedûne enne meallâhi âliheten uhrâ, kul lâ eşhed(eşhedu), kul innemâ huve ilâhun vâhidun ve innenî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne)....
Ənam Suresi, 19. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
eyyu şey'in
: hangi şey
3.
ekberu
: en büyük, daha büyük
4.
şehâdeten
: şahit olarak
Ənam Suresi, 46. Ayet:
Kul e reeytum in ehazallâhu sem’akum ve ebsârekum ve hateme alâ kulûbikum men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bih(bihî), unzur keyfe nusarriful âyâti summe hum yasdifûn (yasdifûne)....
Ənam Suresi, 46. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
e raeytum
: gördünüz mü, (aczinizi) anladınız mı?
3.
in ehaze
: eğer alsa
4.
allâhu
: Allah<...
Ənam Suresi, 65. Ayet:
Kul huvel kâdiru alâ en yeb’ase aleykum azâben min fevkıkum ev min tahti erculikum ev yelbisekum şiyean ve yuzîka ba’dakum be’se ba’d(ba’dın), unzur keyfe nusarrıful âyâti leallehum yefkahûn(yefkahûne). ...
Ənam Suresi, 65. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
huve
: o
3.
el kâdiru
: kaadir, muktedir, gücü yeter
4.
alâ
: üzerine, ...e
Ənam Suresi, 65. Ayet:
De ki: "O, size üstünüzden ya da ayaklarınızın altından azab göndermeye veya sizi parça parça birbirinize kırdırıp kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya güç yetirendir." Bak, iyice kavramaları (yefk
ahun
) için ayetleri nasıl çeşitli biçimlerde açıklıyoruz....
Ənam Suresi, 98. Ayet:
Ve huvellezî enşeekum min nefsin vâhıdetin fe mustekarrun ve mustevda’(mustevdaun), kad fassalnal âyâti li kavmin yefkahûn(yefkahûne). ...
Ənam Suresi, 98. Ayet:
1.
ve huve ellezî
: ve o ki
2.
enşee-kum
: sizi yarattı
3.
min nefsin
: bir nefsten
4.
vâhıdetin
: bir tek
Ənam Suresi, 98. Ayet:
O sizi tek bir nefsten yaratandır. (Sizin için) Bir karar (kalış) ve emanet (olarak konuluş) yeri vardır. Kavrayabilen (yefk
ahun
) bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık....
Əraf Suresi, 179. Ayet:
Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîran minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne)....
Əraf Suresi, 179. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun ki
2.
zere'nâ
: yarattık, hazırladık
3.
li cehenneme
: cehennemi
4.
kesîran
: çok
Ənfal Suresi, 65. Ayet:
Yâ eyyuhân nebiyyu harridıl mu'minîne alâl kıtâl(kıtâli), in yekun minkum işrûne sâbirûne yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekûn minkum mietun yaglibû elfen minellezîne keferû bi ennehum kavmun lâ yefkahûn (yefkahûne)....
Ənfal Suresi, 65. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nebiyyu
: peygamber
3.
harridı el mu'minîne
: mü'minleri teşvik et, isteklerini arttır
4.
alâl kıtâli (...
Ənfal Suresi, 65. Ayet:
Ey Peygamber, müminleri savaşa karşı hazırlayıp teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, küfredenlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan (la yefk
ahun
) bir topluluktur....
Tövbə Suresi, 46. Ayet:
Ve lev erâdûl hurûce le eaddû lehû uddeten ve lâkin kerihallâhunbiâsehum fe sebbetahum ve kîlak'udû meal kâidîn (kâidîne)....
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Ferihal muhallefûne bi mak’adihim hılâfe resûlillâhi ve kerihû en yucâhidû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâhi ve kâlû lâ tenfirû fîl harr(harri), kul nâru cehenneme eşeddu harrâ(harran), lev kânû yefkahûn(yefkahûne)....
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
1.
feriha
: ferahladılar
2.
el muhallefûne
: geri kalanlar
3.
bi mak'adi-him
: kalıp oturmaları ile
4.
hılâfe
: mu...
Tövbə Suresi, 81. Ayet:
Tanrı'nın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup kalmalarına sevindiler ve Tanrı yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrasalardı (yefk
ahun
)....
Tövbə Suresi, 87. Ayet:
Radû bi en yekûnû meal havâlifi ve tubia alâ kulûbihim fe hum lâ yefkahûn(yefkahûne)....
Tövbə Suresi, 87. Ayet:
1.
radû
: razı oldular
2.
bi en yekûnû
: ile olmaya
3.
mea
: beraber
4.
el havâlifi
: (savaşa katılmayıp) geri kal...
Tövbə Suresi, 112. Ayet:
Et tâibûnel âbidûnel hâmidûnes sâihûner râkiûnes sâcidûnel âmirûne bil ma’rûfi ven nâhûne anil munkeri vel hâfizûne li hudûdillâh (hudûdillâhi), ve beşşiril mu’minîn (mu’minîne)....
Tövbə Suresi, 112. Ayet:
1.
et tâibûne
: tövbe edenler
2.
el âbidûne
: Allah'a kul olanlar
3.
el hâmidûne
: hamdedenler
4.
es sâihûne
: oru...
Tövbə Suresi, 114. Ayet:
Ve mâ kânestigfâru ibrâhîme li ebîhi illâ an mev’ıdetin vaadehâ iyyâhu, fe lemmâ tebeyyene lehû ennehu aduvvun lillâhi teberree minhu, inne ibrâhîme le evvâhun halîm(halîmun)....
Tövbə Suresi, 114. Ayet:
1.
ve mâ kâne istigfâru
: ve bağışlanma, mağfiret dilemesi olmaz, olamaz
2.
ibrâhîme
: İbrâhîm
3.
li ebî-hi
: babası için
4.
il...
Tövbə Suresi, 127. Ayet:
Ve îzâ mâ unzilet sûretun nazara ba’duhum ilâ ba’din, hel yerâkum min ehadin summensarafû, sarafallâhu kulûbehum bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne)....
Tövbə Suresi, 127. Ayet:
1.
ve îzâ mâ unzilet
: ve bir şey indirildiği zaman
2.
sûretun
: bir sure, bir sure olarak
3.
nazara
: baktı, bakar
4.
ba'du-hu...
Tövbə Suresi, 127. Ayet:
Bir sure indirildiğinde bazısı bazısına bakar (ve): "Sizi bir kimse görüyor mu?" (der.) Sonra sırt çevirir giderler. Gerçekten onlar, kavramayan (la yefk
ahun
) bir topluluk olmaları dolayısıyla, Tanrı onların kalplerini çevirmiştir....
Hud Suresi, 75. Ayet:
İnne ibrâhîme le halîmun evvâhun munîb(munîbun)....
Hud Suresi, 75. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
ibrâhîme
: İbrâhîm
3.
le
: elbette, cidden
4.
halîmun
: yumuşak huylu, halim
İbrahim Suresi, 52. Ayet:
Hâzâ belâgun lin nâsi ve li yunzerû bihî ve li ya’lemû ennemâ huve ilâhun vâhidun ve li yezzekkere ûlul elbâb(elbâbi). ...
İbrahim Suresi, 52. Ayet:
1.
hâzâ
: bu
2.
belâgun
: bir bildiridir, duyurudur, tebliğdir
3.
li en nâsi
: insanlar için
4.
ve li yunzerû
: ve...
Hicr Suresi, 68. Ayet:
Kâle inne hâulâi dayfî fe lâ tefdahûn(tefdahûni)....
Nəhl Suresi, 22. Ayet:
İlâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fellezîne lâ yu’minûne bil âhirati kulûbuhum munkiretun ve hum mustekbirûn(mustekbirûne)....
Nəhl Suresi, 22. Ayet:
1.
ilâhu-kum
: sizin ilâhınız
2.
ilâhun
: ilâhtır
3.
vâhidun
: tek, bir
4.
fellezîne (fe ellezîne)
: böylece, artı...
Nəhl Suresi, 51. Ayet:
Ve kâlallâhu lâ tettehızû ilâheynisneyn(ilâheynisneyni), innemâ huve ilâhun vâhıd(vâhıdun), fe iyyâye ferhebûn(ferhebûne). ...
Nəhl Suresi, 51. Ayet:
1.
ve kâlallâhu (ve kâle allâhu)
: ve Allah dedi
2.
lâ tettehızû
: edinmeyin
3.
ilâheyni isneyni
: iki ilâh
4.
innemâ
...
Nəhl Suresi, 61. Ayet:
Ve lev yuâhızullâhun nâse bi zulmihim mâ tereke aleyhâ min dâbbetin ve lâkin yuahhıruhum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), fe izâ câe eceluhum lâ yeste’hırûne sâaten ve lâ yestakdimûn(yestakdimûne). ...
İsra Suresi, 44. Ayet:
Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel ardu ve men fîhinn(fîhinne), ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâ(gafûren)....
İsra Suresi, 44. Ayet:
1.
tusebbihu lehu
: onu tesbih eder
2.
es semâvâtu
: semalar
3.
es seb'u
: 7
4.
ve el ardu
: ve yeryüzü
...
Kəhf Suresi, 93. Ayet:
Hattâ izâ belega beynes seddeyni vecede min dûnihimâ kavmen lâ yekâdûne yefkahûne kavlâ(kavlen)....
Kəhf Suresi, 93. Ayet:
1.
hattâ izâ
: olduğu zaman
2.
belega
: ulaştı
3.
beyne es seddeyni
: iki seddin arası
4.
vecede
: buldu
...
Kəhf Suresi, 93. Ayet:
İki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiç bir sözü kavramayan (yefk
ahun
e) bir kavim buldu....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden)....
Kəhf Suresi, 110. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
innemâ
: ancak, sadece, yalnız
3.
ene
: ben
4.
beşerun
: bir beşer
...
Ənbiya Suresi, 29. Ayet:
Ve men yekul minhum innî ilâhun min dûnihî fe zâlike neczîhi cehennem(cehenneme), kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne). ...
Ənbiya Suresi, 29. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yekul
: derse
3.
min-hum
: onlardan
4.
in-nî
: muhakkak ben
Ənbiya Suresi, 56. Ayet:
Kâle bel rabbukum rabbus semâvâti vel ardıllezî fatar
ahun
ne ve ene alâ zâlikum mineş şâhidîn(şâhidîne)....
Ənbiya Suresi, 56. Ayet:
"Hayır dedi. "Sizin rabbiniz göklerin ve yerin rabbidir, onları kendisi yaratmıştır (fatarahünne) ve ben de buna şehadet edenlerdenim."...
Ənbiya Suresi, 108. Ayet:
Kul innemâ yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe hel entum muslimûn(muslimûne)....
Ənbiya Suresi, 108. Ayet:
1.
kul
: de
2.
innemâ
: sadece, yalnız, ancak
3.
yûhâ
: vahyolunuyor
4.
ileyye
: bana
Həcc Suresi, 34. Ayet:
Ve li kulli ummetin cealnâ menseken li yezkurûsmallâhi alâ mâ razakahum min behîmetil en’âm(en’âmi), fe ilâhukum ilâhun vâhıdun fe lehû eslimû ve beşşiril muhbitîn(muhbitîne)....
Həcc Suresi, 34. Ayet:
1.
ve li kulli
: ve bütün, hepsi için
2.
ummetin
: ümmet, toplum
3.
cealnâ
: biz kıldık
4.
menseken
: mensek, usul...
Möminun Suresi, 100. Ayet:
Leallî a’melu sâlihan fîmâ terektu kellâ, innehâ kelimetun huve kâiluhâ, ve min verâihim berz
ahun
ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne). ...
Möminun Suresi, 100. Ayet:
1.
leal-lî
: böylece ben
2.
a'melu sâlihan
: salih amel (nefsi tezkiye edici amel) yaparım
3.
fîmâ
: içinde, o şeyde, hakkında
4.
...
Nur Suresi, 29. Ayet:
Leyse aleykum cunâhun en tedhulû buyûten gayre meskûnetin fîhâ metâun lekum, vallâhu ya’lemu mâ tubdûne ve mâ tektumûn(tektumûne)....
Nur Suresi, 29. Ayet:
1.
leyse
: değildir, yoktur
2.
aleykum
: sizin üzerinize
3.
cunâhun
: günah, vebal
4.
en tedhulû
: girmek, girmeni...
Nur Suresi, 35. Ayet:
Allâhu nûrus semâvâti vel ard(ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâh(mısbâhun), el mısbâhu fî zucâceh(zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr(nârun), nûrun alâ nûr(nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs(nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Nur Suresi, 35. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
nûru
: nur
3.
es semâvâti
: semalar
4.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü
...
Nur Suresi, 58. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli salâtil fecri, ve hînetedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di salâtil ışâi, selâsu avrâtin lekum, leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun)....
Nur Suresi, 58. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey, ya
2.
ellezîne âmenû
: Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar
3.
li yeste'zin-kum
: sizden izin istesinler
4.
Nur Suresi, 60. Ayet:
Vel kavâıdu minen nisâillatî lâ yercûne nikâhan fe leyse aleyhinne cunâhun en yeda'ne siyâbehunne gayra muteberricâtin bi zîneh(zînetin), ve en yesta'fifne hayrun lehunn(lehunne), vallâhu semîun alîm(alîmun)....
Nur Suresi, 60. Ayet:
1.
ve el kavâıdu
: ve yaşlı kadınlar
2.
minen nisâi
: kadınlardan
3.
ellatî lâ yercûne
: onlar ümit etmezler
4.
nikâhan
Nur Suresi, 61. Ayet:
Leyse alel a'mâ haracun ve lâ alel a'raci haracun ve lâ alel marîdı haracun ve lâ alâ enfusikum en te'kulû min buyûtikum ev buyûti âbâikum ev buyûti ummehâtikum ev buyûti ihvânikum ev buyûti ehavâtikum ev buyûti a'mâmikum ev buyûti ammâtikum ev buyûti ahvâlikum ev buyûti hâlâtikum ev mâ melektum mefâtihahû ev sadîkıkum, leyse aleykum cunâhun en te'kulû cemîan ev eştâtâ(eştâten), fe izâ dahaltum buyûten fe sellimû alâ enfusikum tehıyyeten min indillâhi mubareketen tayyibeh(tayyibeten), kezâlike y...
Nur Suresi, 61. Ayet:
1.
leyse
: değil
2.
alâ
: üzerine
3.
el a'mâ
: âmâ, kör
4.
haracun
: güçlük, zorluk
Şüəra Suresi, 146. Ayet:
E tutrakûne fî mâ hâhunâ âminîn(âminîne)....
Şüəra Suresi, 146. Ayet:
1.
e
: mı
2.
tutrakûne
: bırakılacaksınız
3.
fî
: içinde
4.
mâ
: şey
Nəml Suresi, 36. Ayet:
Fe lemmâ câe suleymâne kâle e tumiddûneni bi mâlin fe mâ âtâniyallâhu hayrun mimmâ âtâkum, bel entum bi hediyyetikum tefrahûn(tefrahûne)....
Nəml Suresi, 36. Ayet:
1.
fe
: o zaman, bunun üzerine
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
câe
: geldi
4.
suleymâne
: Süleyman
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Emmen halakas semâvâti vel arda ve enzele lekum mines semâi mâ’(mâen), fe enbetnâ bihî hadâika zâte behceh(behcetin), mâ kâne lekum en tunbitû şecerehâ, e ilâhun meallâh(meallâhi), bel hum kavmun ya’dilûn(ya’dilûne)....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya
2.
men
: kim, kimse
3.
halaka
: yarattı
4.
es semâvâti
: semalar, gökler
Nəml Suresi, 61. Ayet:
Emmen cealel arda karâren ve ceale hılâlehâ enhâren ve ceale lehâ revâsiye ve ceale beynel bahreyni hâcizâ(hâcizen), e ilâhun meallâh(meallâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Nəml Suresi, 61. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya
2.
men
: kim, kimse
3.
ceale
: kıldı, yaptı, yarattı
4.
el arda
: arz, yeryüzü
Nəml Suresi, 62. Ayet:
Emmen yucîbul mudtarra izâ deâhu ve yekşifus sûe ve yec’alukum hulefâel ard(ardı), e ilâhun meallâh(meallâhi), kalîlen mâ tezekkerûn(tezekkerûne)....
Nəml Suresi, 62. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya
2.
men
: kim, kimse
3.
yucîbu
: icabet eder, cevap verir
4.
el mudtarra
: sıkıntı ve ihtiyaç i...
Nəml Suresi, 63. Ayet:
Emmen yehdîkum fî zulumâtil berri vel bahri ve men yursilur riyâha buşren beyne yedey rahmetih(rahmetihî), e ilâhun meallâh(meallâhi), teâlallâhu ammâ yuşrikûn(yuşrikûne)....
Nəml Suresi, 63. Ayet:
1.
e lem ya'lemû
: bilmiyorlar mı
2.
enne-hu
: onun ... olduğunu
3.
men
: kim, kişi
4.
yuhâdidi allâhe
: Allah'a m...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Emmen yebdeul halka summe yuîduhu ve men yerzukukum mines semâi vel ard(ardı), e ilâhun meallâh(meallâhi), kul hâtû burhânekum in kuntum sâdikîn(sâdikîne)....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya
2.
men
: kim, kimse
3.
yebdeu
: ilk defa yapıyor, başlıyor
4.
el halka
: yaratış
Qəsəs Suresi, 71. Ayet:
Kul e reeytum in cealallâhu aleykumul leyle sermeden ilâ yevmil kıyâmeti men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bi dıyâ’(dıyâin), e fe lâ tesme’ûn(tesme’ûne)....
Qəsəs Suresi, 71. Ayet:
1.
kul
: de
2.
e reeytum
: gördünüz mü
3.
in
: eğer
4.
cealallâhu (ceale allâhu)
: Allah kıldı (yaptı)
<...
Qəsəs Suresi, 72. Ayet:
Kul e reeytum in cealallâhu aleykumun nehâre sermeden ilâ yevmil kıyâmeti men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bi leylin teskunûne fîh(fîhi), e fe lâ tubsırûn(tubsırûne)....
Qəsəs Suresi, 72. Ayet:
1.
kul
: de
2.
e reeytum
: gördünüz mü
3.
in
: eğer
4.
cealallâhu (ceale allâhu)
: Allah kıldı, yaptı
Ənkəbut Suresi, 46. Ayet:
Ve lâ tucâdilû ehlel kitâbi illâ billetî hiye ahsenu illellezîne zalemû minhum ve kûlû âmennâ billezî unzile ileynâ ve unzile ileykum ve ilâhunâ ve ilâhukum vâhıdun ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne)....
Əhzab Suresi, 5. Ayet:
Ud’ûhum li âbâihim huve aksatu indallâh(indallâhi), fe in lem ta’lemû âbâehum fe ıhvânukum fîd dîni ve mevâlîkum, ve leyse aleykum cunâhun fîmâ ahta’tum bihî ve lâkin mâ taammedet kulûbukum, ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen)....
Əhzab Suresi, 5. Ayet:
1.
ud'û-hum
: onları çağırın
2.
li âbâi-him
: babalarına göre (namı ile)
3.
huve
: o
4.
aksatu
: daha adil, adalet...
Fatir Suresi, 45. Ayet:
Ve lev yûâhızullâhun nâse bimâ kesebû mâ tereke alâ zahrihâ min dâbbetin, ve lâkin yûahhıruhum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), fe izâ câe eceluhum fe innallâhe kâne bi ibâdihî basîrâ(basîren)....
Fussilət Suresi, 6. Ayet:
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun festekîmû ileyhi vestagfirûh(vestagfirûhu), ve veylun lil muşrikîn(muşrikîne). ...
Fussilət Suresi, 6. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
innemâ
: ancak, sadece
3.
ene
: ben
4.
beşerun
: bir insan
Fussilət Suresi, 12. Ayet:
Fe kadâhunne seb’a semâvâtin fî yevmeyni ve evhâ fî kulli semâin emrehâ ve zeyyennes semâed dunyâ bi mesâbîha ve hıfzâ(hıfzen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi)....
Fussilət Suresi, 37. Ayet:
Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamer(kameru), lâ tescudû liş şemsi ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halak
ahun
ne in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). (SECDE ÂYETİ)...
Zuxruf Suresi, 9. Ayet:
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunne halak
ahun
nel azîzul alîm(alîmu)....
Fəth Suresi, 15. Ayet:
Se yekûlul muhallefûne izentalaktum ilâ megânime li te’huzûhâ zerûnâ nettebi’kum, yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh(kelâmallâhi), kul len tettebiûnâ kezâlikum kâlallâhu min kabl(kablu), fe se yekûlûne bel tahsudûnenâ, bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ(kalîlen)....
Fəth Suresi, 15. Ayet:
1.
se-yekûlu
: diyecekler
2.
muhallefûne
: arkada kalmış olanlar (savaşa katılmayanlar)
3.
izâ
: olduğu zaman
4.
intalaktum
...
Fəth Suresi, 15. Ayet:
(Savaştan) Geride bırakılanlar siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Tanrı'nın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Tanrı, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az kavrayan (la yefk
ahun
e) kimselerdir....
Zariyat Suresi, 11. Ayet:
Ellezîne hum fî gamretin sâhûne....
Zariyat Suresi, 11. Ayet:
1.
ellezîne hum
: ki onlar
2.
fî gamretin
: cehalet içinde
3.
sâhûne
: gaflette olanlardır
...
Tur Suresi, 43. Ayet:
Em lehum ilâhun gayrullâh(gayrullâhi), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne)....
Tur Suresi, 43. Ayet:
1.
em
: veya, yoksa, yahut
2.
lehum
: onların var
3.
ilâhun
: ilâh
4.
gayru allâhi
: Allah'tan başka
Həşr Suresi, 13. Ayet:
Le entum eşeddu rehbeten fî sudûrihim minallâhi, zâlike bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne)....
Həşr Suresi, 13. Ayet:
1.
le
: elbette, gerçekten
2.
entum
: siz
3.
eşeddu
: daha şiddetli
4.
rehbeten
: korku bakımından
Həşr Suresi, 13. Ayet:
Herhalde içlerinde 'dehşet ve yılgınlık uyandırma bakımından' siz Tanrı'dan daha çetinsiniz. Bu şüphesiz böyledir (çünkü) onlar kavrayamayan (la yefk
ahun
) bir kavimdir....
Münafiqun Suresi, 3. Ayet:
Zâlike bi ennehum âmenû summe keferû fe tubia alâ kulûbihim fe hum lâ yefkahûn(yefkahûne). ...
Münafiqun Suresi, 3. Ayet: