Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihâzikumul icle fe tûbû ilâ bâriikum f
aktul
û enfusekum zâlikum hayrun lekum inde bâriikum fe tâbe aleykum innehu huvet tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Bəqərə Suresi, 54. Ayet:
Musa kavmine demişti ki: "Ey kavmim, sizler buzağıyı (Tanrı) edinmekle nefsinize zulmettiniz. Barinize tevbe edin ve nefsinizi öldürün (f
aktul
ü). Bu, bariniz katında sizin için daha hayırlıdır. (Bunun üzerine) O, tevbenizi (kabul etti) (fetabe aleyküm). Elbette O, tövbeleri kabul edendir (tevvab), rahimdir....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitulardu min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ seeltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve y
aktul
ûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne)....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu, olduğu zaman
2.
kultum (iz kultum)
: siz dediniz (siz demiştiniz)
3.
yâ mûsâ
: ey Musa
4.
len nasbirâ
Bəqərə Suresi, 73. Ayet:
onun için dedik ki o bakaranın bir parçasile o m
aktul
e vurun, işte böyle Allah ölüleri diriltir ve size âyetlerini gösterir gerek ki akıllanasınız...
Bəqərə Suresi, 73. Ayet:
İmdi dedik ki, «Onun (boğazlayacağınız sığırın) bazı parçasını o m
aktul
e vurunuz.» İşte Allah ölüleri böyle diriltir ve size âyetlerini gösterir, gerektir ki akıllanasınız....
Bəqərə Suresi, 73. Ayet:
Bunun üzerine dedik ki: «Kestiğiniz sığırın bir parçasıyla o maktûlün cesedine vurun» (Vurulunca da o diriliverdi.) İşte Allah bunu nasıl dirilttiyse ölüleri de öyle diriltir. Aklınızı iyice kullanasınız diye âyetlerini size gösterir....
Bəqərə Suresi, 85. Ayet:
Summe entum hâulâi t
aktul
ûne enfusekum ve tuhricûne ferîkan minkummin diyârihim, tezâharûne aleyhim bil ismi vel udvân(udvâni), ve in ye’tûkum usârâ tufâdûhum ve huve muharremun aleykum ihrâcuhum e fe tu’minûne bi ba’dil kitâbive tekfurûne bi ba’d(ba’dın), fe mâ cezâu men yef’alu zâlike minkum illâ hızyun fîl hayâtid dunyâ, ve yevmel kıyâmeti yureddûne ilâ eşeddil azâb(azâbi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne)....
Bəqərə Suresi, 85. Ayet:
1.
summe entum
: sonra siz
2.
hâulâi
: onlar
3.
t
aktul
ûne
: öldürüyorsunuz
4.
enfuse-kum
: kendileriniz, sizin nef...
Bəqərə Suresi, 87. Ayet:
Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan t
aktul
ûn(t
aktul
ûne)....
Bəqərə Suresi, 87. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
âteynâ
: biz verdik
3.
mûsâ
: Musa
4.
el kitâbe
: kitap
Bəqərə Suresi, 91. Ayet:
Ve izâ kîle lehum âminû bi mâ enzelallâhu kâlû nu’minu bi mâ unzile aleynâ ve yekfurûne bi mâ verâehu ve huvel hakku musaddikan limâ meahum kul fe lime t
aktul
ûne enbiyâallâhi min kablu in kuntum mu’minîn(mu’minîne)....
Bəqərə Suresi, 91. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
kîle lehum
: onlara denildi
3.
âminû
: âmenû olun, îmân edin
4.
bi mâ
: şeye
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey imân edenler, cinayetlerde, öldürülenlere karşılık katillere kısas uygulanması, size yazılı bir kanun haline getirildi, farz kılındı. Hür bir maktûle karşı, hür bir kimseye, m
aktul
bir köleye karşı bir köleye, m
aktul
bir kadına karşı bir kadına kısas uygulanır, ölüm cezası verilir. Ancak, maktûlün velisi, kardeşi tarafından kısas cezasından, vazgeçilen; ödeyeceği diyetin de bir kısmı bağışlanan kimseye, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine İslâmî kurallarla örtüşen örfe, hakkaniyete uyularak, di...
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (m
aktul
ün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (m
aktul
ün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azab vardır....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey iman edenler! (kasden) öldürülmüşler için size kısas (misilleme yapmak) farz kılındı: Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas olunur. (ölen müslüman olduğu halde, öldüren hür, köle ve kadın, her kimse kısas olunur, yani öldürdüğüne karşılık öldürülür.) Öldürülmüş olanın kardeşinden (verese ve velisinden) katilin lehine olarak bir şey bağışlansa da kısas düşürülse, ölünün velisi, hakkından ziyade olmıyarak, örfe göre diyet almalıdır; katil de m
aktul
ün velisine, icap eden diyeti güzel...
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
İnananlar! Öldürmede size eşitlik farz kılındı. Hürre karşı hür, köleye köle, kadına kadın... Ama kim m
aktul
un hısımları tarafından bağışlanırsa, o zaman uygun olanı yapması ve diyeti güzelce ödemesi gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim sınırı aşarsa onun için acı bir azap var....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey o bütün iman edenler! M
aktul
ler hakkında üzerinize kısas yazıldı: hürre hür, köleye köle, dişiye dişi, bunun üzerine her kim kardeşinden cüz'î bir afve mazhar olursa o vakit vazife birinin o marufu takib etmesi birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir bu, rabbınızdan bir tahfif ve bir rahmettir, her kim bunun arkasından yine tecavüz ederse artık ona elîm bir azab vardır...
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey iman edenler! Maktüller hakkında size kısas farz edildi. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile, fakat kimin lehine m
aktul
ün kardeşi tarafından bir şey affedilirse, ma’ruf olan emre ittiba etmeli, ona güzellikle (diyet) ödemelidir. Bu Rabb’ınız tarafından bir hafifletme ve rahmettir. Artık bundan sonra kim haddi tecavüz ederse; onun için pek acıklı bir azap vardır....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kim (hangi katilin) lehine, onun (maktülün) kardeşi (varisi veya velisi) tararfından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (maktülün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Ancak kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azap vardır....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey îman edenler, m
aktul
ler hakkında size kısas (misilleme) yazıldı (farzedildi). Hür, hür ile, köle, köle ile, dişi, dişi ile (kısas olunur). Fakat kimin (hangi kaatilin) lehinde m
aktul
ün kardeşi (velîsi) tarafından cüz'î birşey afvolunursa (hemen kısas düşer). Artık örfe uymak (şer'in ve aklın iyi gördüğünü yapmak, borcu) ona (m
aktul
ün velîsine) güzellikle ödemek (lâzımdır). Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve esirgemedir. O halde kim bu (afivden ve edadan) sonra (kaatile veya taraflarına muhaasa...
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey mü'minler! M
aktul
ler hakkında sizin üzerinize kısas farz olmuştur. Hür ile hür, köle ile köle, kadın ile kadın kısas edilir. Fakat hangi bir katil için kardeşi tarafından bir şey affedilirse ma'ruf olan emre ittiba etmeli ve ona da (diyeti) güzellikle edada bulunmalıdır. Bu Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmetir. Artık bundan sonra tecavüzde bulunursa onun için elîm bir azap vardır....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey iman edenler! Öldürülen kimselerin hakkını almak için size kısas farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur. Ama kim, maktûlün velisi tarafından affedilirse kısas düşer. Bundan sonra, diyeti ona güzel bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir. Bu esneklik Rabbiniz tarafından bir kolaylık ve lütuftur. Artık kim bundan sonra karşıdakinin hakkına tecavüz ederse, Ona son derece acı bir azap vardır....
Bəqərə Suresi, 178. Ayet:
Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı) . Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi. Fakat kimin (hangi katilin) lehinde, onun (m
aktul
ün) kardeşi (varisi veya velisi) tarafından bağışlanırsa, artık (yapılması gereken) örfe uymak (ve) ona (m
aktul
ün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden (size) bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim de bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azab vardır....
Bəqərə Suresi, 191. Ayet:
V
aktul
ûhum haysu sekıftumûhum ve ahricûhum min haysu ahracûkum vel fitnetu eşeddu minel katli, ve lâ tukâtilûhum indel mescidil harâmi hattâ yukâtilûkum fîh(fîhî), fe in kâtelûkum f
aktul
ûhum kezâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne)....
Ali-İmran Suresi, 21. Ayet:
İnnellezîne yekfurûne bi âyâtillâhi ve y
aktul
ûnen nebiyyîne bi gayri hakkın ve y
aktul
ûnellezîne ye’murûne bil kıstı minen nâsi, fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin). ...
Ali-İmran Suresi, 21. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar
2.
yekfurûne
: inkâr ediyorlar
3.
bi âyâti allâhi
: Allah'ın âyetlerini
4.
ve y
aktul
ûne
Ali-İmran Suresi, 112. Ayet:
Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve y
aktul
ûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne). ...
Ali-İmran Suresi, 112. Ayet:
1.
duribet
: vuruldu
2.
aleyhim
: onların üzerine
3.
ez zilletu
: zillet
4.
eyne mâ
: nerede olursa
Nisa Suresi, 29. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı, illâ en tekûne ticâraten an terâdın minkum, ve lâ t
aktul
û enfusekum. İnnallâhe kâne bikum rahîmâ(rahîmen)....
Nisa Suresi, 29. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne
: onlar, ... olanlar
3.
âmenû
: âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah'a ulaşmayı dilediler
4.
...
Nisa Suresi, 89. Ayet:
Veddû lev tekfurûne kemâ keferû fe tekûnûne sevâen fe lâ tettehızû minhum evliyâe hattâ yuhâcirû fî sebîlillâh(sebîlillâhi). Fe in tevellev fe huzûhum v
aktul
ûhum haysu vecedtumûhum, ve lâ tettehızû minhum veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran)....
Nisa Suresi, 91. Ayet:
Se tecidûne âharîne yurîdûne en ye’menûkum ve ye’menû kavmehum. Kullemâ ruddû ilâl fitneti urkisû fîhâ, fe in lem ya’tezilûkum ve yulkû ileykumus seleme ve yekuffû eydiyehum fe huzûhum v
aktul
ûhum haysu sekıftumûhum. Ve ulâikum cealnâ lekum aleyhim sultânen mubînâ(mubînen)....
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Ve mâ kâne li mu’minin en y
aktul
e mu’minen illâ hataâ(hataen), ve men katele mu’minen hataen fe tahrîru rakabetin mu’minetin ve diyetun musellemetun ilâ ehlihî illâ en yessaddakû. Fe in kâne min kavmin aduvvin lekum ve huve mu’minun fe tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin). Ve in kâne min kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun fe diyetun musellemetun ilâ ehlihî ve tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin), fe men lem yecid fe sıyâmu şehreyni mutetâbiayni tevbeten minallâh(minallâhi). Ve kânallâhu alî...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
1.
ve mâ
: ve olmaz, olamaz
2.
kâne
: oldu, ...idi, ...dır
3.
li
: için
4.
mu'minin
: bir mü'min
Nisa Suresi, 92. Ayet:
İnanmış bir kişi, kaza hali hariç inanmış birisini öldüremez. Kim bir inananı kazara öldürmüşse inanmış bir köleyi salmalı ve ölenin ailesine diyet ödemeli. Ancak diyetten vazgeçip sadaka olarak kabul ederlerse başka. Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup bir inanan ise, o zaman inanan bir köleyi salmalısınız. Ancak, m
aktul
aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise ailesine diyet vermeli ve inanmış bir köleyi salmalısınız. Kim (gerekli parayı veya salacağı bir köle) bulamıyo...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Hataen olmadıkça bir müminin başka bir mümini öldürmesine asla izin verilemez. Bir mümini hataen öldüren kişi, mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak ve m
aktul
ün akrabalarına diyet ödemekle yükümlüdür, meğer ki onlar bundan vazgeçmiş olsunlar.M
aktul
ün, kendisi bir mümin olmasına rağmen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup ise, (diyet), mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak (ile sınırlı olacaktır); ama o, sizin anlaşma ile bağlı bulunduğunuz bir topluluğa mensup ise (ödenecek bedel),...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Bir mü'min için layık değildir ki, bir mü'mini öldürüversin, meğer ki, yanlışlıkla olsun. Ve kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min rakabe azad etmesi ve öldürülenin varislerine teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir. Meğer ki, tasadduk etsinler. Eğer m
aktul
, mü'min olduğu halde size düşman olan bir kavimden ise her halde bir mü'min rakabe azad edilmesi icab eder. Ve eğer m
aktul
, sizin ile aralarında bir muâhede bulunan bir kavimden ise o zaman varislerine teslim olunmuş bir diy...
Nisa Suresi, 93. Ayet:
Ve men y
aktul
mu’minen muteammiden fe cezâuhu cehennemu hâliden fîhâ ve gadıballâhu aleyhi ve leanehu ve eadde lehu azâben azîmâ(azîmen). ...
Nisa Suresi, 93. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
y
aktul
: öldürür
3.
mu'minen
: mü'min
4.
muteammiden
: taammüden , kasten
Maidə Suresi, 27. Ayet:
Vetlu aleyhim nebeebney âdeme bil hakkı iz karrebâ kurbânen fe tukubbile min ehadihimâ ve lem yutekabbel minel âhar(âhari) kâle le
aktul
ennek(
aktul
enneke) kâle innemâ yetekabbelullâhu minel muttekîn(muttekîne). ...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
1.
ve utlu aleyhim
: ve, onlara tilavet et, oku!
2.
nebee ibney âdeme
: Hz. Adem'in iki oğlunun haberini, kıssasını
3.
bi el hakkı
: hakk ile
4.
<...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Lein besadte ileyye yedeke li t
aktul
enî mâ ene bi bâsitın yediye ileyke li
aktul
ek(
aktul
eke), innî ehâfullâhe rabbel âlemîn(âlemîne)....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
1.
le in besadte
: gerçekten eğer sen uzatırsan
2.
ileyye
: bana
3.
yede-ke
: senin elin, elin
4.
li t
aktul
e-nî
: ...
Maidə Suresi, 70. Ayet:
Lekad ehaznâ mîsâka benî isrâîle ve erselnâ ileyhim rusulâ(rusulen) kullemâ câehum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusuhum ferîkan kezzebû ve ferîkan y
aktul
ûn(y
aktul
ûne)....
Maidə Suresi, 70. Ayet:
1.
lekad ehaznâ
: andolsun ki biz aldık
2.
mîsâka benî isrâîle
: İsrailoğulları'ndan mîsâk
3.
ve erselnâ ileyhim
: ve onlara gönderdik
4.
Maidə Suresi, 95. Ayet:
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ t
aktul
ûs sayde ve entum hûrûm(hûrûmun) ve men katelehu minkum muteammiden fe cezâun mislu mâ katele min en neami yahkumu bihî zevâ adlin minkum hedyen bâligal ka’beti ev keffâratun taâmu mesâkîne ev adlu zâlike siyâmen li yezûka vebâle emrih(emrihî) afâllâhu amma selef(selefe) ve men âde fe yentakimullâhu minh(minhu) vallâhu azîzun zûntikâm(zûntikâmin)....
Maidə Suresi, 95. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey!
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ona ulaşmayı dileyenler
3.
lâ t
aktul
û es sayde
: avı öldürmeyin (avlanmayın)
Ənam Suresi, 151. Ayet:
Kul teâlev etlu mâ harreme rabbukum aleykum ellâ tuşrikû bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ t
aktul
û evlâdekum min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrebûl fevâhışe mâ zahere minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ t
aktul
ûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne)....
Ənam Suresi, 151. Ayet:
1.
kul
: de
2.
teâlev
: gelin
3.
etlu
: okuyayım
4.
mâ
: şeyler
Əraf Suresi, 150. Ayet:
Ve lemmâ recea mûsâ ilâ kavmihî gadbâne esifen kâle bi’semâ haleftumûnî min ba’dî, e aciltum emre rabbikum, ve elkal elvâha ve ehaze bi re’si ahîhi yecurruhû ileyh(ileyhi), kâlebne umme innel kavmestad’afûnî ve kâdû y
aktul
ûnenî fe lâ tuşmit biyel a’dâe ve lâ tec’alnî meal kavmiz zâlimîn(zâlimîne). ...
Əraf Suresi, 150. Ayet:
1.
ve lemmâ
: ve olduğu zaman, olunca
2.
recea mûsâ
: Musa (as) döndü
3.
ilâ kavmi-hî
: kavmine
4.
gadbâne
: öfkel...
Ənfal Suresi, 17. Ayet:
Fe lem t
aktul
ûhum ve lâkinnallâhe katelehum, ve mâ rameyte iz rameyte ve lâkinnallâhe ramâ, ve li yubliyel mu’minîne minhu belâen hasenâ(hasenen), innallâhe semîun alîm(alîmun)....
Ənfal Suresi, 17. Ayet:
1.
fe lem t
aktul
û-hum
: oysa, halbuki onları siz öldürmediniz
2.
ve lâkinne allâhe
: ve lâkin, fakat, ama Allah
3.
katele-hum
: onları öldürdü
4.
...
Ənfal Suresi, 30. Ayet:
Ve iz yemkuru bikellezîne keferû li yusbitûke ev y
aktul
ûke ev yuhricûke ve yemkurûne ve yemkurullâh(yemkurullâhu), vallâhu hayrul mâkirîn(mâkirîne)....
Ənfal Suresi, 30. Ayet:
1.
ve iz yemkuru
: ve tuzak (pusu) kuruyorlardı
2.
bi-ke
: sana
3.
ellezîne keferû
: kâfir olan kimseler, inkâr eden kimseler
4.
<...
Tövbə Suresi, 5. Ayet:
Fe izânselehal eşhurul hurumu f
aktul
ûl muşrikîne haysu vecedtumûhum ve huzûhum vahsurûhum vak'udû lehum kulle marsad (marsadin), fe in tâbû ve ekâmûs salâte ve âtûz zekâte fe hallû sebîlehum, innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun)....
Tövbə Suresi, 5. Ayet:
1.
fe izânseleha (fe izâ inseleha)
: artık, sona erdiği, geçtiği zaman
2.
el eşhuru el hurumu
: haram aylar
3.
f
aktul
û (fe uktulû)
: artık öldürün, savaşın
Tövbə Suresi, 111. Ayet:
İnnallâheşterâ minel mu’minîne enfusehum ve emvâlehum bi enne lehumul cenneh(cennete), yukâtilûne fî sebîlillâhi fe y
aktul
ûne ve yuktelûne va’den aleyhi hakkan fît tevrâti vel incîli vel kur’ân(kur’âni), ve men evfâ bi ahdihî minallâhi, festebşirû bi bey’ıkumullezî bâya’tum bihî, ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu)....
Tövbə Suresi, 111. Ayet:
1.
inne allâhe işterâ
: muhakkak ki Allah satın aldı
2.
min el mu'minîne
: mü'minlerden
3.
enfuse-hum
: onların nefslerini
4.
v...
Yusif Suresi, 10. Ayet:
Kâle kâilun minhum lâ t
aktul
û yûsufe ve elkûhu fî gayâbetil cubbi yel-tekithu ba’dus seyyâreti in kuntum fâilîn(fâilîne)....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
kâilun
: bir sözcü, söyleyen
3.
min-hum
: onlardan
4.
lâ t
aktul
û
: öldürmeyin
İsra Suresi, 31. Ayet:
Ve lâ t
aktul
û evlâdekum haşyete imlâk(imlâkın), nahnu nerzukuhum ve iyyâkum, inne katlehum kâne hıt’en kebîrâ(kebîren). ...
İsra Suresi, 31. Ayet:
1.
ve lâ t
aktul
û
: ve öldürmeyin
2.
evlâde-kum
: evlâtlarınız
3.
haşyete
: korku
4.
imlâkın
: yokluk, yoksulluk, f...
İsra Suresi, 33. Ayet:
Ve lâ t
aktul
ûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakk(hakkı), ve men kutile mazlûmen fe kad cealnâ li veliyyihî sultânen fe lâ yusrif fîl katl(katli), innehu kâne mensûrâ(mensûran)....
İsra Suresi, 33. Ayet:
1.
ve lâ t
aktul
û
: ve öldürmeyin
2.
en nefselletî (en nefse elletî)
: bir kişi, ki o(nu)
3.
harremallâhu
: Allah haram kıldı
4.
İsra Suresi, 33. Ayet:
Allahın haram kıldığı cana, haklı bir sebeb olmadıkça, kıymayın. Kimi mazlum olarak öldürülürse biz onun velîsine (mirasçısına maktülün hakkını taleb hususunda) bir salâhiyyet vermişizdir. O da katilde israf etmesin. Çünkü o, cidden (ve zâten) yardıma mazhar edilmişdir. ...
İsra Suresi, 33. Ayet:
Ve yine sakın, haklı bir gerekçeye dayanmaksızın, Allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. Bu konuda, haksız yere öldürülen kimsenin velisine (adil bir karşılıkta bulunma) yetkisi tanımışızdır; ama hal böyle de olsa, bu kişi (karşılıkta) bire bir sınırını sakın aşmasın. (M
aktul
e gelince,) o, şüphesiz, (Allah tarafından) yardıma layık görülmüştür!...
İsra Suresi, 33. Ayet:
Ve Allah'ın haram kılmış olduğu nefsi katletmeyin, meğer ki bihakkın olsun. Ve kim mazlumen katledilirse onun velîsine bir tasallut (selâhiyeti) vermişizdir. Artık o da katilde israf etmesin. Şüphe yok ki, o (m
aktul
veya velîsi) mansur bulunmuştur....
Furqan Suresi, 68. Ayet:
Vellezîne lâ yed’ûne meallâhi ilâhen âhara ve lâ y
aktul
ûnen nefselletî harremallâhu illâ bil hakkı ve lâ yeznûn(yeznûne), ve men yef’al zâlike yelka esâmâ(esâmen)....
Furqan Suresi, 68. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve onlar
2.
lâ yed'ûne
: tapmazlar
3.
mea allâhi
: Allah ile beraber
4.
ilâhen
: ilâh
<...
Şüəra Suresi, 14. Ayet:
Ve lehum aleyye zenbun fe ehâfu en y
aktul
ûn(y
aktul
ûni)....
Şüəra Suresi, 14. Ayet:
1.
ve lehum
: ve onlar için, onlar
2.
aleyye
: bana, benim üzerime
3.
zenbun
: suç, günah
4.
fe
: artık, böylece
Qəsəs Suresi, 9. Ayet:
Ve kâletimraetu fir’avne kurretu aynin lî ve lek(leke), lâ t
aktul
ûhu asâ en yenfeanâ ev nettehızehu veleden ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne)....
Qəsəs Suresi, 9. Ayet:
1.
ve kâletimraetu (kâlet imraetu)
: ve hanımı dedi
2.
fir'avne
: firavun
3.
kurretu aynın
: (sevinç) göz aydınlığı
4.
lî
Qəsəs Suresi, 19. Ayet:
Fe lemmâ en erâde en yabtışe billezî huve aduvvun lehumâ kâle yâ mûsâ e turîdu en t
aktul
enî kemâ katelte nefsen bil emsi in turîdu illâ en tekûne cebbâren fîl ardı ve mâ turîdu en tekûne minel muslihîn(muslihîne)....
Qəsəs Suresi, 19. Ayet:
1.
fe
: artık, böylece
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
en
: muhakkak
4.
erâde
: istedi
Qəsəs Suresi, 20. Ayet:
Ve câe raculun min aksal medîneti yes’â kâle yâ mûsâ innel melee ye’temirûne bike li y
aktul
ûke fahruc innî leke minen nâsıhîn(nâsıhîne)....
Qəsəs Suresi, 20. Ayet:
1.
ve câe
: ve geldi
2.
raculun
: bir adam
3.
min
: den
4.
aksa
: en uzak yer
Qəsəs Suresi, 33. Ayet:
Kâle rabbi innî kateltu minhum nefsen fe ehâfu en y
aktul
ûn(y
aktul
ûni)....
Qəsəs Suresi, 33. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
rabbi
: Rabbim
3.
innî
: muhakkak ben
4.
kateltu
: öldürdüm
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
Ve enzelellezîne zâherûhum min ehlil kitâbi min sayâsîhım ve kazefe fî kulûbihimur ru’be feriykan t
aktul
ûne ve te’sirûne ferîkâ(ferîkan)....
Əhzab Suresi, 26. Ayet:
1.
ve enzele
: ve indirdi
2.
ellezîne
: o kimseler, onlar
3.
zâherû-hum
: onlara arka çıktılar, yardım ettiler
4.
min ehli el k...
Mömin Suresi, 10. Ayet:
İnnellezîne keferû yunâdevne le m
aktul
lâhi ekberu min maktikum enfusekum iz tud’avne ilel îmâni fe tekfurûn(tekfurûne). ...
Mömin Suresi, 26. Ayet:
Ve kâle fir’avnu zerûnî
aktul
mûsâ vel yed’u rabbeh(rabbehu), innî ehâfu en yubeddile dînekum ev en yuzhire fîl ardıl fesâd(fesâde). ...
Mömin Suresi, 26. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
fir'avnu
: firavun
3.
zerû-nî
: beni bırakın
4.
aktul
: öldüreceğim, öldüreyim
<...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Ve kâle raculun mû’minun min âli fir’avne yektumu îmânehû e t
aktul
ûne raculen en yekûle rabbiyallâhu ve kad câekum bil beyyinâti min rabbikum, ve in yeku kâziben fe aleyhi kezibuh(kezibuhu), ve in yeku sâdikan yusibkum ba’dullezî yeidukum, innallâhe lâ yehdî men huve musrifun kezzâb(kezzâbun). ...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
raculun
: bir adam
3.
mû'minun
: mü'min, âmenû olan
4.
min
: den
...
Mümtahinə Suresi, 12. Ayet:
Yâ eyyuhen nebiyyu izâ câekel mu'minâtu yubâyi'neke alâ en lâ yuşrikne billâhi şey'en ve lâ yesrikne ve lâ yeznîne ve lâ y
aktul
ne evlâdehunne ve lâ ye'tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne ve lâ ya'sîneke fî ma'rûfin fe bâyı'hunne vestagfirlehunnallâh(vestagfirlehunnallâhe) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun). ...
Mümtahinə Suresi, 12. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nebiyyu
: peygamber
3.
izâ câe-ke
: size geldiği zaman
4.
el mu'minâtu
: mü'min kadınlar
Zariyat Suresi, 56. Ayet:
Ve mâ hal
aktul
cinne vel inse illâ li ya'budûni....