Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əraf Suresi, 130. Ayet:
Gerçekten biz, Firavun sülâlesini, senelerce kıtlık ve gelir noksanlığı içinde tutup kıvrandırdık ki, düşünüp ibret alsınlar....
Əraf Suresi, 141. Ayet:
Hani sizi, Firavun sülâlesinin elinden kurtardığımız zaman, hatırlasanıza, size azabın kötüsünü yapıyorlardı; oğullarınızı öldürüyorlar, kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda sizin için Rabbiniz tarafından büyük imtihan vardı....
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Vahtâra mûsâ kavmehu seb’îne raculen li mîkâtinâ, fe lemmâ ehazet humur recfetu kâle rabbi lev şi’te ehlektehum min kablu ve iyyâye, e tuhlikunâ bi mâ fe
ales
sufehâu minnâ, in hiye illâ fitnetuk(fitnetuke), tudıllu bihâ men teşâu ve tehdî men teşâu ente veliyyunâ fâgfirlenâ verhamnâ ve ente hayrûl gâfirîn(gâfirîne)....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
Huvellezî cealeş şemse dıyâen vel kamere nûren ve kadderehu menâzile li ta'lemû adedes sinîne vel hisâb(hisâbe), mâ halakallâhu zâlike illâ bil hakk(hakkı), yufassılul âyâti li kavmin ya'lemûn(ya'lemûne)....
Yusif Suresi, 70. Ayet:
Fe lemmâ cehhezehum bi cehâzihim ce
ales
sikâyete fî rahli ahîhi, summe ezzene muezzinun eyyetuhel îru innekum le sârikûn(sârikûne)....
Yusif Suresi, 80. Ayet:
Fe lemmestey’esû minhu h
ales
û neciyyâ(neciyyen), kâle kebîruhum e lem ta’lemû enne ebâkum kad ehaze aleykum mevsikan minallâhi ve min kablu mâ ferrattum fî yûsuf(yûsufe), fe len ebrahal arda hattâ ye’zene lî ebî ev yahkumallâhu lî ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne)....
Yusif Suresi, 80. Ayet:
1.
fe lemmestey'esû
: artık umutlarını kestikleri zaman
2.
min-hu
: ondan
3.
h
ales
û
: ayrıldılar, bir kenara çekildiler
4.
neci...
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun). ...
Qəsəs Suresi, 4. Ayet:
1.
inne
: muhakkak, gerçekten
2.
fir'avne
: firavun
3.
alâ
: âli, ailesi (sülâlesi)
4.
fîl ardı (fî el ardı)
: yer...
Qəsəs Suresi, 25. Ayet:
Fe câethu ıhdâhumâ temşî
ales
tihyâin, kâlet inne ebî yed’ûke li yecziyeke ecra mâ sekayte lenâ, fe lemmâ câehu ve kassa aleyhil kasasa kâle lâ tehaf, necevte minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne)....
Qəsəs Suresi, 25. Ayet:
1.
fe câet-hu
: ona geldiği zaman
2.
ıhdâ-humâ
: (kızların) ikisinden biri
3.
temşî
: yürüyor
4.
ales
tihyâin (alâ istihyâin)
Məaric Suresi, 10. Ayet:
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sül
ales
ini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister....
Məaric Suresi, 11. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sul
ales
ini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 11. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sül
ales
ini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 11. Ayet:
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sül
ales
ini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister....
Məaric Suresi, 12. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sul
ales
ini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 12. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sül
ales
ini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 12. Ayet:
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sül
ales
ini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sul
ales
ini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sül
ales
ini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
Kendisini barındırmış olan sül
ales
ini....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
Kendisini barındırmış sülâlesini....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
Kendisini barındıran sülâlesini.....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sül
ales
ini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister....
Məaric Suresi, 13. Ayet:
Kendisini barındıran sülâlesini,...
Məaric Suresi, 14. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sul
ales
ini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 14. Ayet:
(11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sül
ales
ini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister....
Məaric Suresi, 14. Ayet:
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sül
ales
ini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister....
Nuh Suresi, 16. Ayet:
Ve cealel kamere fîhinne nûren ve cealeş şemse sirâcâ(sirâcen)....
Nəbə Suresi, 11. Ayet:
Gündüzü de geçim meşg
ales
i kıldık....
Əhzab Suresi, 72. Ayet:
İnnâ aradnel emânete
ales
semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen)....
Həşr Suresi, 23. Ayet:
O öyle Allah ki, O'ndan başka tanrı yoktur. Mülkün sahibidir. O çok mukaddestir; selâmet ve güven kaynağıdır. Gözetendir; çok üstündür; çok güçlüdür. Dilediğini engelsiz, müdah
ales
iz yapandır; büyüklük ve yücelik O'na mahsustur. Allah (inkarcıların, putperest ve müşriklerin) ortak koştuklarından yücedir, münezzehtir....
Əraf Suresi, 130. Ayet:
Ve andolsun ki Biz, Firavun sülâlesini, düşünüp öğüt alsınlar diye senelerle kuraklıklarla/ senelerce kıtlık ve ürün noksanlığı ile yakaladık. ...