Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 60. Ayet:
Ve izisteskâ mûsâ li kavmihî fe kulnâdrib bi asâkel hacer(hacere) fenfeceret minhusnetâ aşrete aynâ(aynen), kad
alime
kullu unâsin meşrebehum kulû veşrebû min rızkıllâhi ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne)....
Bəqərə Suresi, 60. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu, olduğu zaman
2.
isteskâ
: suya kavuşmayı istedi
3.
mûsâ
: Musa
4.
li kavmi-hî
: kendi kavmi...
Bəqərə Suresi, 187. Ayet:
1.
uhılle
: helâl kılındı
2.
lekum
: sizin için, size
3.
leylete
: gece
4.
es sıyâmi
: oruç
Bəqərə Suresi, 235. Ayet:
1.
ve lâ cunâhe
: ve günah yoktur
2.
aleykum
: sizin üzerinize, size
3.
fîmâ
: hakkında
4.
arradtum
: ima ettiniz<...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum...
Nisa Suresi, 11. Ayet:
1.
yûsîkum(u)
: size vasiyet eder, farz kılar
2.
allâhu
: Allah
3.
fî evlâdi-kum
: (sizin evlâdınız) evlâtlarınız hakkında
4.
l...
Nisa Suresi, 17. Ayet:
İnnemât tevbetu alâllâhi lillezîne ya’melûnes sûe bi cehâletin summe yetûbûne min karîbin fe ulâike yetûbullâhu aleyhim. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 17. Ayet:
1.
innemâ
: fakat, ancak, sadece
2.
et tevbetu
: tövbe
3.
alâ allâhi
: Allah'a
4.
li ellezîne
: onlar için
Nisa Suresi, 24. Ayet:
Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 24. Ayet:
1.
ve el muhsanâtu
: ve evli kadınlar
2.
min en nisâi
: kadınlardan
3.
illâ
: hariç, ...'den başka
4.
mâ meleket
:...
Nisa Suresi, 32. Ayet:
Ve lâ tetemennev mâ faddalallâhû bihî ba’dakum alâ ba’d(ba’dın). Lir ricâli nasîbun mimmâktesebû ve lin nisâi nasîbun mimmâktesebn(mimmektesebne. Ves’elûllâhe min fadlihî. İnnallâhe kâne bi kulli şey’in alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 32. Ayet:
1.
ve lâ tetemennev
: ve temenni etmeyin
2.
mâ faddala
: üstün kıldığı şeyleri
3.
allâhû
: Allah
4.
bi-hi
: onunla...
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Ve in hıftum şıkâka beynihimâ feb’asû hakemen min ehlihî ve hakemen min ehlihâ, in yurîdâ ıslâhan yuveffikıllâhu beynehumâ. İnnallâhe kâne alîmen habîrâ(habîren). ...
Nisa Suresi, 35. Ayet:
1.
ve in hıftum
: ve eğer korkarsanız
2.
şıkâka
: ayrılık, arasının açılması
3.
beyni-himâ
: onların ikisinin arası
4.
fe ib'as...
Nisa Suresi, 39. Ayet:
Ve mâzâ aleyhim lev âmenû billâhi vel yevmil âhıri ve enfekû mimmâ razakahumullâh(razakahumullâhu). Ve kânallâhu bihim alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 39. Ayet:
1.
ve mâzâ
: ve ne olur, niçin
2.
aleyhim
: onlar, onlara
3.
lev
: keşke, olsa, ise
4.
âmenû
: îmân ettiler
Nisa Suresi, 70. Ayet:
Zâlikel fadlu minallâh(minallâhi). Ve kefâ billâhi alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 70. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
el fadlu
: fazl, büyük ihsan
3.
min allâhi
: Allah'tan
4.
ve kefâ bi
: ve kâfi, yeterli
Nisa Suresi, 83. Ayet:
Ve izâ câehum emrun minel emni evil havfi ezâû bihî.Ve lev reddûhu ilâr resûli ve ilâ ulil emri minhum le
alime
hullezîne yestenbitûnehu minhum. Ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu letteba’tumuş şeytâne illâ kalîlâ(kalîlen)....
Nisa Suresi, 83. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
izâ câe-hum
: onlara geldiği zaman
3.
emrun
: bir emir, iş, durum, haber
4.
min
: ...'den
...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
Ve mâ kâne li mu’minin en yaktule mu’minen illâ hataâ(hataen), ve men katele mu’minen hataen fe tahrîru rakabetin mu’minetin ve diyetun musellemetun ilâ ehlihî illâ en yessaddakû. Fe in kâne min kavmin aduvvin lekum ve huve mu’minun fe tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin). Ve in kâne min kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun fe diyetun musellemetun ilâ ehlihî ve tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin), fe men lem yecid fe sıyâmu şehreyni mutetâbiayni tevbeten minallâh(minallâhi). Ve kânallâhu alî...
Nisa Suresi, 92. Ayet:
1.
ve mâ
: ve olmaz, olamaz
2.
kâne
: oldu, ...idi, ...dır
3.
li
: için
4.
mu'minin
: bir mü'min
Nisa Suresi, 104. Ayet:
Ve lâ tehinû fîbtigâil kavm(kavmi). İn tekûnû te’lemûne fe innehum ye’lemûne kemâ te’lemûn(te’lemûne), ve tercûne minallâhi mâ lâ yercûn(yercûne). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 104. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
lâ tehinû
: gevşeklik göstermeyin
3.
fî ibtigâi
: arama konusunda, aramakta
4.
el kavmi
: kavim
...
Nisa Suresi, 111. Ayet:
Ve men yeksib ismen fe innemâ yeksibuhu alâ nefsihî. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 111. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yeksib
: kazanır
3.
ismen
: günah
4.
fe innemâ
: o taktirde sadece
...
Nisa Suresi, 127. Ayet:
Ve yesteftûneke fîn nisâi. Kulillâhu yuftîkum fîhinne, ve mâ yutlâ aleykum fîl kitâbi fî yetâmen nisâillâtî lâ tu’tûnehunne mâ kutibe lehunne ve tergabûne en tenkihûhunne vel mustad’afîne minel vildâni, ve en tekûmû lil yetâmâ bil kıst(kıstı). Ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe kâne bihî alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 127. Ayet:
1.
ve yesteftûneke
: senden fetva (bilgi) istiyorlar
2.
fî en nisâi
: kadınlar hakkında
3.
kul
: de
4.
allâhu
: Al...
Nisa Suresi, 147. Ayet:
Mâ yef’alullâhu bi azâbikum in şekertum ve âmentum. Ve kânallâhu şâkiran alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 147. Ayet:
1.
mâ yef'alu
: yapmaz, olmaz
2.
allâhu
: Allah
3.
bi azâbi-kum
: sizi azaplandırması
4.
in
: eğer
Nisa Suresi, 148. Ayet:
Lâ yuhibbullâhul cehra bis sûi minel kavli illâ men zulim(zulime). Ve kanallâhu semîan alîmâ(alîmen)....
Nisa Suresi, 148. Ayet:
1.
lâ yuhibbu
: sevmez
2.
allâhu
: Allah
3.
el cehra
: açıkça, açık olarak
4.
bi es sûi
: kötüyü, fenayı
...
Nisa Suresi, 148. Ayet:
Allah fena sözün açıklanıp söylenmesini sevmez. Ancak zulme uğrayanlar müstesnadır (o, zâlime söyliyebilir). Allah her şeyi işitici, her şeyi bilicidir....
Nisa Suresi, 170. Ayet:
Yâ eyyuhân nâsu kad câekumur resûlu bil hakkı min rabbikum fe âminû hayran lekum. Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 170. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nâsu
: insanlar
3.
kad
: olmuştur
4.
câe-kum
: size geldi
Əraf Suresi, 138. Ayet:
Ve İsrail oğulları'nın denizden (s
alime
n) geçmelerini sağladık. Az sonra kendilerine mahsûs putlarına, üzerlerine kapanırcasına tapmakta olan bir kavme rasladılar. «Ey Musa !» dediler, «bunların ilâhları olduğu gibi bize de bir ilâh yap!» Musa, onlara dedi ki: «Siz gerçekten cahillik eden bir topluluksunuz....
Əraf Suresi, 160. Ayet:
Ve katta’nâhumusnetey aşrete esbâtan umemâ(umemen), ve evhaynâ ilâ mûsâ izisteskâhu kavmuhu enıdrıb bi asâkel hacer(hacere), fenbeceset minhusnetâ aşrete aynâ(aynen), kad
alime
kullu unâsin meşrebehum, ve zallelnâ aleyhimul gamame ve enzelnâ aleyhimul menne ves selvâ, kulû min tayyibâti mâ rezaknâkum, ve mâ zâlemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne). ...
Əraf Suresi, 160. Ayet:
1.
katta'nâ-hum
: eğer Allah size yardım ederse
2.
isnetey aşrate
: on iki
3.
esbâtan
: sıbt’lar, sıbt nesil, kol, grup
4.
umem...
Ənfal Suresi, 23. Ayet:
1.
ve lev
: ve eğer, ise
2.
alime
allâhu
: Allah bildi
3.
fî-him
: onların içinde, onlarda
4.
hayran
: bir hayır
Ənfal Suresi, 66. Ayet:
El'âne haffefallâhu ankum ve
alime
enne fîkum da'fâ(da'fen), fe in yekun minkum mietun sâbiratun yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekun minkum elfun yaglibû elfeyni bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu meas sâbirîn(sâbirîne)....
Ənfal Suresi, 66. Ayet:
1.
el'âne
: şimdi
2.
haffefe allâhu
: Allah hafifletti
3.
an-kum
: sizden
4.
ve
alime
: ve bildi
Yunus Suresi, 90. Ayet:
İsraîloğullarını denizden (sâlimen karşı tarafa) geçirdik. Firavun, hemen askerleriyle zulüm ve saldırganlık yaparak arkalarına düştü. Nihayet denizde boğulmaya başlayınca şöyle dedi: “İman ettim, gerçekten İsrailoğullarının iman ettiğinden (Allah’dan) başka hiç bir ilâh yoktur. Ben de O’na teslim olanlardanım.”...
Hud Suresi, 72. Ayet:
'Vay h
alime
! Ben böyle kocamış bir kadın kocam da bir ihtiyar iken ben doğuracak mıyım? Bu gerçekten şaşırtıcı bir şey!' dedi....
Hud Suresi, 72. Ayet:
Dedi ki: «Vay h
alime
! Ben çocuk doğurabilir miyim? Ben bir koca kadınım, kocam da bir ihtiyardır. Şüphe yok ki bu acaip bir şeydir.»...
Hud Suresi, 72. Ayet:
“Vay hâlime! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey!” dedi....
Hud Suresi, 102. Ayet:
Ve kezâlike ahzu rabbike izâ ehazel kurâ ve hiye zâlimeh(zâlimetun), inne ahzehû elîmun şedîd(şedîdun)....
Hud Suresi, 102. Ayet:
1.
ve kezâlike
: ve onun gibi, böyle, böylece
2.
ahzu
: yakalaması, alması
3.
rabbi-ke
: senin Rabbin
4.
izâ
: old...
İbrahim Suresi, 16. Ayet:
O z
alime
, ölümünden sonra cehennem vardır ve irin suyundan içirilecektir....
İsra Suresi, 44. Ayet:
Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel ardu ve men fîhinn(fîhinne), ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâ(gafûren)....
İsra Suresi, 44. Ayet:
1.
tusebbihu lehu
: onu tesbih eder
2.
es semâvâtu
: semalar
3.
es seb'u
: 7
4.
ve el ardu
: ve yeryüzü
...
Ənbiya Suresi, 11. Ayet:
Ve kem kasamnâ min karyetin kânet zâlimeten ve enşe’nâ ba’dehâ kavmen âharîn(âharîne). ...
Ənbiya Suresi, 11. Ayet:
1.
ve kem
: ve nice, kaç tane
2.
kasam-nâ
: biz kırdık döktük, yok ettik
3.
min karyetin
: ülkelerden, şehirlerden
4.
kânet
...
Həcc Suresi, 45. Ayet:
Fe ke eyyin min karyetin ehleknâhâ ve hiye zâlimetun fe hiye hâviyetun alâ urûşihâ ve bi’rin muattalatin ve kasrın meşîd(meşîdin). ...
Həcc Suresi, 48. Ayet:
Ve ke eyyin min karyetin emleytu lehâ ve hiye zâlimetun summe ehaztuhâ, ve ileyyel masîr(masîru)....
Həcc Suresi, 48. Ayet:
1.
ve ke eyyin
: ve niceleri gibi
2.
min karyetin
: ülkelerden
3.
emleytu
: mühlet verdim
4.
lehâ
: ona
...
Nur Suresi, 41. Ayet:
E lem tera ennallâhe yusebbihu lehu men fîs semâvâti vel ardı vet tayru sâffât(sâffâtin), kullun kad
alime
salâtehu ve tesbîhah(tesbîhahu), vallâhu alîmun bimâ yef’alûn(yef’alûne)....
Nur Suresi, 41. Ayet:
1.
e lem tera
: görmüyor musun, görmedin mi
2.
ennallâhe (enne allâhe)
: Allah olduğunu
3.
yusebbihu
: tesbih ederler
4.
lehu
Furqan Suresi, 21. Ayet:
Bununla beraber likamızı ümid etmiyenler dediler ki: «o melâike bizim üzerimize indirilse ya, yâhud rabbımızı görsek â» celâlime kasem ederim ki doğrusu nefislerinde kendilerini büyüksündüler, büyük azgınlık ettiler...
Furqan Suresi, 28. Ayet:
'Vay hâlime! Ne olurdu ben falancayı dost edinmeseydim!'...
Ənkəbut Suresi, 24. Ayet:
(İbrâhim Peygamber'in putları kırıp kavmini Hakka' çağrısına) onların cevabı sadece şöyle demeleri oldu : «İbrahim'i ya öldürün, ya da ateşte yakın.» Ama Allah O'nu ateşten (s
alime
n) kurtardı. Bunda elbette dosdoğru inanan bir millet için öğütler, ibretler ve belgeler vardır....
Ənkəbut Suresi, 65. Ayet:
Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlâsla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları sâlimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar....
Ənkəbut Suresi, 65. Ayet:
Gemilere bindikleri zaman, Allah’ın dinini ve düzenini içtenlikle benimseyerek, samimi davranıp Allah’a dua ederler. Fakat onları s
alime
n karaya çıkarınca, bir de bakarsın ki, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşuyorlar....
Ənkəbut Suresi, 65. Ayet:
Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlâsla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları sâlimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar....
Ənkəbut Suresi, 65. Ayet:
Baksana, gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlasla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları s
alime
n karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar....
Ənkəbut Suresi, 65. Ayet:
Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a hâlis kılarak O'na yalvarırlar. Fakat (Allâh) onları s
alime
n karaya çıkarınca hemen (O'na) ortak koşarlar....
Əhzab Suresi, 1. Ayet:
Yâ eyyuhen nebiyyuttekillâhe ve lâ tutıil kâfirîne vel munâfikîn(munâfikîne), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Əhzab Suresi, 1. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nebiyyu
: nebî, peygamber
3.
ittekillâhe (itteki allâhe)
: Allah'a karşı takva sahibi ol
4.
ve lâ tutıi...
Səba Suresi, 15. Ayet:
Celâlime kasem ederim ki Sebe' için meskenlerinde hakıkaten bir âyet vardı: Sağ ve soldan iki Cennet, yeyin diye rabbınızın rızkından da ona şükredin, ne güzel! Hoş bir belde, gafur bir rab....
Səba Suresi, 20. Ayet:
Yine celâlime kasem ederim ki İblîs, onlar aleyhindeki zannını hakıkaten doğru buldu da içlerinde mü'minlerden ıbaret bir fırkadan maadası ona tabi' oldular...
Fatir Suresi, 41. Ayet:
İnnallâhe yumsikus semâvâti vel arda en tezûlâ, ve le in zâletâ in emsekehumâ min ehadin min ba’dih(ba’dihî), innehu kâne halîmen gafûrâ(gafûran)....
Fatir Suresi, 41. Ayet:
1.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
2.
yumsiku
: tutar
3.
es semâvâti
: samalar, gökler
4.
ve el arda
: ve arz, yer...
Fatir Suresi, 44. Ayet:
E ve lem yesîrû fîl ardı fe yenzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim ve kânû eşedde minhum kuvveh(kuvveten), ve mâ kânallâhu lî yu’cizehu min şey’in fîs semâvâti ve lâ fîl ard(ardı), innehu kâne alîmen kadîrâ(kadîren)....
Fatir Suresi, 44. Ayet:
1.
e
: mı
2.
ve lem yesîrû
(e lem yenzurû)
: ve gezmediler
: (bakmadılar mı)
3.
fî el ardı
: yeryüzünde
4.
fe
...
Zümər Suresi, 39. Ayet:
De ki: «Ey kavmim! Haliniz üzere çalışın. Ben de kendi h
alime
göre çalışıyorum. Artık ileride bileceksiniz.»...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
Kulillâhumme fâtıras semâvâti vel ardı âlimel gaybi veş şehâdeti ente tahkumu beyne ıbâdike fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne). ...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
allâhumme
: Allah'ım
3.
fâtıre
: yaratan
4.
es semâvâti
: semalar, gökler
Zümər Suresi, 55. Ayet:
(55-56) Farkında olmadan azap size ansızın gelmeden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ki, kişi, “Allah’ın yanında, işlediğim kusurlardan dolayı vay hâlime! Gerçekten ben alay edenlerden idim” demesin....
Zümər Suresi, 56. Ayet:
(55-56) Farkında olmadan azap size ansızın gelmeden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ki, kişi, “Allah’ın yanında, işlediğim kusurlardan dolayı vay hâlime! Gerçekten ben alay edenlerden idim” demesin....
Zümər Suresi, 56. Ayet:
Ki kişi, 'ALLAH'ın öğretisine aldırmamaktan ötürü vay h
alime
; doğrusu ben alay edenlerdendim,' demesin...
Şura Suresi, 41. Ayet:
Kim de zulme uğramasından sonra zâlime karşılığını verirse, işte onların suçlanacak tarafı olmaz!...
Duxan Suresi, 19. Ayet:
(19-21) Sakın Allah’a baş kaldırmayın, zira ben size apaçık bir delil getiriyorum. Beni taşlayıp öldürmenizden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınıyorum. Bana inanmıyorsanız, bari beni kendi h
alime
bırakın (bana kötülük etmeyin)."...
Duxan Suresi, 20. Ayet:
(19-21) Sakın Allah’a baş kaldırmayın, zira ben size apaçık bir delil getiriyorum. Beni taşlayıp öldürmenizden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınıyorum. Bana inanmıyorsanız, bari beni kendi h
alime
bırakın (bana kötülük etmeyin)."...
Duxan Suresi, 21. Ayet:
(19-21) Sakın Allah’a baş kaldırmayın, zira ben size apaçık bir delil getiriyorum. Beni taşlayıp öldürmenizden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınıyorum. Bana inanmıyorsanız, bari beni kendi h
alime
bırakın (bana kötülük etmeyin)."...
Casiyə Suresi, 9. Ayet:
Ve izâ
alime
min âyâtinâ şey’enittehazehâ huzuvâ(huzuven), ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun)....
Casiyə Suresi, 9. Ayet:
1.
ve izâ
: ve olduğu zaman
2.
alime
: bildi, öğrendi
3.
min âyâti-nâ
: âyetlerimizden
4.
şey'en
: bir şey
Fəth Suresi, 4. Ayet:
Huvellezî enzeles sekînete fî kulûbil mu’minîne li yezdâdû îmânen mea îmânihim, ve lillâhi cunûdus semâvâti vel ard(ardı), ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen)....
Fəth Suresi, 4. Ayet:
1.
huve ellezî
: o ki
2.
enzele
: indirdi
3.
sekînete
: sekînet, güven, sakinlik, huzur
4.
fî
: içine, ... e
<...
Fəth Suresi, 18. Ayet:
Lekad radiyallâhu anil mu’minîne iz yubâyiûneke tahteş şecereti fe
alime
mâ fî kulûbihim fe enzeles sekînete aleyhim ve esâbehum fethan karîbâ(karîben)....
Fəth Suresi, 18. Ayet:
1.
lekad
: andolsun
2.
radiye allâhu
: Allah razı oldu
3.
an el mû'minîne
: mü'minlerden
4.
iz
: olduğu zaman
...
Fəth Suresi, 26. Ayet:
İz cealellezîne keferû fî kulûbihimul hamiyyete hamiyyetel câhiliyyeti fe enzelallâhu sekînetehu alâ resûlihî ve alel mû’minîne ve elzemehum kelimetet takvâ ve kânû e hakka bihâ ve ehlehâ ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen)....
Fəth Suresi, 26. Ayet:
1.
iz
: olunca
2.
ceale
(ceale fî)
: kıldı, yaptı
: (yerleştirdi)
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
keferû
Fəth Suresi, 27. Ayet:
Lekad sadakallâhu resûlehur ru’yâ bil hakk(hakkı), le tedhulunnel mescidel harâme inşâallâhu âminîne muhallikîne ruûsekum ve mukassırîne lâ tehâfûn(tehâfûne), fe
alime
mâ lem ta’lemû fe ceale min dûni zâlike fethan karîbâ(karîben)....
Fəth Suresi, 27. Ayet:
1.
lekad
: andolsun ki
2.
sadaka allâhu
: Allah doğruladı
3.
resûle-hu
: onun resûlü
4.
er ru'yâ
: rüya
...
Qələm Suresi, 13. Ayet:
(yahut) ihtiraslarına esir olmuş z
alime
ve bütün bunların ötesinde (hemcinslerine) hiçbir faydası dokunmayana....
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre),
alime
en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakreû mâ teyessere minel kur'ân(kur’ânî),
alime
en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min ha...
Müzzəmmil Suresi, 20. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
ya'lemu
: bilir
4.
enne-ke
: senin olduğunu
İnsan Suresi, 30. Ayet:
Ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâh(yeşâallâhu), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen). ...
İnsan Suresi, 30. Ayet:
1.
ve mâ teşâûne
: ve siz dileyemezsiniz
2.
illâ
: dışında, olmadıkça
3.
en yeşâe allâhu
: Allah'ın dilemesi
4.
inne allâhe
...
Təkvir Suresi, 14. Ayet:
Alime
t nefsün mâ ahdaret....
Təkvir Suresi, 14. Ayet:
1.
alime
t
: bilip öğrendi
2.
nefsun
: nefs
3.
mâ
: ne
4.
ahdaret
: hazırladı
...
İnfitar Suresi, 5. Ayet:
Alime
t nefsun mâ kaddemet ve ahharet....
İnfitar Suresi, 5. Ayet:
1.
alime
t
: bildi.
2.
nefsun
: nefs
3.
mâ
: şey, şeyler, ne, neyi
4.
kaddemet
: takdim etti, yaptı
Fəcr Suresi, 30. Ayet:
Cennetimde cem
alime
, rızama mazhar olan kullarım arasında yerini al....
Əhzab Suresi, 40. Ayet:
Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen)....
Əhzab Suresi, 40. Ayet:
1.
mâ kâne
: olmadı
2.
muhammedun
: Muhammed
3.
ebâ
: baba
4.
ehadin
: birisi, bir kimse
...
Əhzab Suresi, 51. Ayet:
Turcî men teşâu minhunne ve tu’vî ileyke men teşâu, ve menibtegayte mimmen azelte fe lâ cunâha aleyk(aleyke), zâlike ednâ en tekarre a’yunuhunne ve lâ yahzenne ve yerdayne bimâ âteytehunne kulluhunn(kulluhunne), vallâhu ya’lemu mâ fî kulûbikum ve kânallâhu alîmen halîmâ....
Əhzab Suresi, 51. Ayet:
1.
turcî
: sen ertelersin
2.
men
: kim, kimse
3.
teşâu
: sen dilersin
4.
min-hunne
: onlardan
Əhzab Suresi, 54. Ayet:
1.
in
: eğer, olsa
2.
tubdû
: açıklarsınız
3.
şey'en
: bir şey
4.
ev
: veya
Saffat Suresi, 158. Ayet:
Ve cealû beynehu ve beynel cinneti nesebâ(neseben), ve lekad
alime
til cinnetu innehum le muhdarûn(muhdarûne). ...
Saffat Suresi, 158. Ayet:
1.
ve cealû
: ve kıldılar
2.
beyne-hu
: onun arasında
3.
ve beyne
: ve arasında
4.
el cinneti
: cinler
<...