Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Əgər o ikisinin (ər-arvadın)
aralarının
dəyməsindən qorxsanız, onda kişinin ailəsindən bir münsif, qadının ailəsindən də bir münsif göndərin. Əgər (bu iki vasitəçi, ər-arvadı) barışdırmaq istəsələr, Allah o ikisinin arasını düzəldər. Həqiqətən, Allah hər şeyi biləndir, hər işdən xəbərdardır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Ve eğer ikisinin (karı-kocanın) arasının açılmasından korkarsanız, o taktirde erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. İkisi de (karı-koca) arayı düzeltmeyi isterlerse, Allah onların
aralarının
düzelmesinde onları başarılı kılar (muvaffak eder). Muhakkak ki Allah Alîm'dir (en iyi bilendir), Habîr'dir (haberdar olandır)....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Karıyla kocanın arasında bir ayrılık olacağından korkarsanız koca tarafından bir hakem, kadın tarafından da bir hakem gönderin.
Aralarının
düzelmesini dilerlerse Allah da bu hususta başarı verir onlara. Şüphe yok ki Allah her şeyi bilir ve her şeyden haberdardır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer karı-kocanın
aralarının
açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer onların
aralarının
açılmasından korkarsanız bir hakem erkek ailesinden, bir hakem de kadın tarafından oluşturun. Arayı düzeltmek isterlerse Allâh da bunu başartır. Muhakkak Allâh Aliym'dir, Habiyr'dir....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer karı-kocanın
aralarının
açılmasından korkarsanız, tesir altında kalmayan erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar iyi niyetle barıştırmak, münasebetlerini düzeltmek ve geliştirmek isterlerse Allah karı-kocanın arasını bulur, onları barıştırır, Allah her şeyi bilir, gizli-açık her şeyden haberdardır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
(Kadın ile kocanın)
Aralarının
açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer karı-kocanın
aralarının
açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Evli çiftin
aralarının
açılmasından endişeleniyorsanız, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden de bir hakem atamalısınız. (Karı ve koca) barışmayı isterlerse ALLAH ikisinin arasını bulur. ALLAH Bilir, Haber alır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
(Kadın ile kocanın)
Aralarının
açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ehlinden (ailesinden) bir hakem, kadının da ehlinden (ailesinden) bir hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Tanrı da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Tanrı, bilendir, haberdar olandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
(Eğer karı ile kocanın)
aralarının
açılmasından endîşeye düşerseniz o vakit (kendilerine erkeğin) ailesinden bir hakem, (kadının) ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barışdırmak isterlerse Allah aralarında (ki dargınlık yerine geçime), onları (uyuşmıya) muvaffak buyurur. Şübhesiz ki Allah hakkıyle bilicidir, (her şeyin künhünden) haberdârdır. ...
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer
aralarının
açılmasından endişeye düşerseniz; erkek tarafından bir hakem, kadın tarafından bir hakem gönderin. Bunlar barıştırılmak isterlerse; Allah, onların arasını bulur. Muhakkak ki Allah; Alim, Habir olandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Ve eğer
aralarının
açılmasından korkarsanız o zaman bir hakem onun akrabasından, bir hakem de bunun akrabasından gönderiniz. Bunlar ıslahta bulunmak isterlerse Allah Teâlâ aralarında muvaffakiyet husûle getirir. Şüphe yok ki Allah Teâlâ bihakkın bilicidir, ve tamamen haberdardır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer karı-kocanın
aralarının
açılmasından endişe ederseniz; kendilerine erkek tarafından bir hakem, kadın tarafından bir hakem gönderin. Bu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse, Allah karı-kocanın arasını bulur. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilen her şeyden haberdar olandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer (karı-kocanın)
aralarının
açılmasından endişe duyarsanız, erkeğin âilesinden bir hakem ve kadının âilesinden bir hakem gönderin. Bunlar uzlaştırmak isterlerse, Allâh onların arasını bulur. Çünkü Allâh (herşeyi) bilendir, haber alandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
(Kadın ile kocanın)
Aralarının
açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Eğer karı-kocanın
aralarının
açılmasından endişe ederseniz, bir hakem erkek tarafından, bir hakem de kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede onları başarılı kılacaktır. Allah Alîm'dir, her şeyi bilir; Habîr'dir, her şeyden haberdardır....
Maidə Suresi, 19. Ayet:
Ey Kitap ehli! Resûllerin (peygamberlerin) fetret devrinde (
aralarının
kesildiği zamanda), sizlere gerçekleri açıklayan Resûl'ümüz (elçimiz) gelmişti. "Bize bir müjdeleyici ve de uyarıcı gelmedi" dersiniz diye (dememeniz için). Oysa size "müjdeleyici ve uyarıcı" bir Resûl gelmişti. Allah herşeye kaadirdir....
İsra Suresi, 64. Ayet:
'Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat, onlara karşı tüm gücünü ve adamlarını seferber et, p
aralarının
ve çocuklarının bir bölümüne ortak ol ve onlara umut ver. Şeytan, onlara ancak sahte umutlar verir.'...
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Ve güneşin doğduğu zaman mağ
aralarının
sağ tarafından geldiğini ve battığı zaman sol taraftan onların yanlarından geçtiğini görürsün. Ve onlar, onun (mağaranın) geniş sahası içinde bulunuyorlardı. İşte bu, Allah'ın âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi Kendisine ulaştırırsa, işte o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa (kim Allah'a ulaşmayı dilemezse) artık onun için velî mürşid (irşad eden evliya) bulunmaz....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Orada olsaydın) güneş doğduğunda onun; mağ
aralarının
sağ tarafına kaydığını, batarken de onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün. Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler. Bu, Allah’ın mucizelerindendir. Allah, kime hidayet ederse işte o, doğru yolu bulandır. Kimi de şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Bir görseydin, güneş doğunca ışığı, mağ
aralarının
içine değil de sağ tarafına vurmadaydı, batarken de sol tarafına ve onlar, mağaranın geniş bir yerindeydiler ve bu, Allah'ın delillerindendir. Allah, kimi doğru yola sevk ederse odur doğru yolu bulan ve kimi saptırırsa artık ona, kesin olarak doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu zaman mağ
aralarının
sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı). İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Güneş doğduğunda, mağ
aralarının
ın sağından döner. . . Gurubunda da sol taraflarından geçer. . . Onlar mağaranın geniş avlusu içindedirler. . . İşte bu, Allâh'ın işaretlerindendir. . . Allâh kime hidâyet ederse, işte o hakikate erdirilmiştir. . . Kimi de saptırmışsa artık onu aydınlatacak bir velî bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Güneşin, doğduğunda onların mağ
aralarının
sağ tarafına yöneldiğini battığında da onların sol yanlarını kesip geçtiğini görürsün. Kendileri ise oranın geniş bir yerindedirler. Bu Allah'ın ayetlerindendir. Allah kimi doğru yola iletirse o doğru yoldadır. Kimi de saptırırsa onun için doğru yola iletici bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Baksaydin, gunesin magaralarinin sag tarafindan dogup meylettigini, sol tarafindan onlara dokunmadan battigini, onlarin da Magaranin genisce bir yerinde bulundugunu gorurdun. Bu, Allah'in mucizelerindendir; Allah'in dogru yola eristirdigi kimse hak yoldadir. Kimi de saptirirsa artik ona, dogru yola goturecek bir rehber bulamazsin.*...
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Bir görsen, Güneş doğunca mağ
aralarının
sağına meyleder; batınca da onların sol tarafını kesip geçer. Onlar mağaranın genişçe bir yerinde idiler. Bu, Allah'ın açık belgelerinden biridir. Allah kimi doğru yola iletirse, o doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, artık onun için irşâd edecek bir dost ve yardımcı bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Baksaydın, güneşin mağ
aralarının
sağ tarafından doğup meylettiğini, sol tarafından onlara dokunmadan battığını, onların da mağaranın genişçe bir yerinde bulunduğunu görürdün. Bu, Allah'ın mucizelerindendir; Allah'ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimi de saptırırsa artık ona, doğru yola götürecek bir rehber bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu zaman mağ
aralarının
sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı). İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Tan ağardığında, onlar mağara boşluğunda iken, mağ
aralarının
üzerinden Güneşin sağa doğru hareket ettiğini, battığı zaman da onları yalayıp sola doğru kaydığını görürdün. Bu, ALLAH'ın işaretlerindendir. ALLAH kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur; kimi de saptırırsa onun için aydınlatıcı bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Eğer orada olsaydın görecektin ki, doğan güneşin ışınları mağ
aralarının
sağına sapıyor, batan güneşin ışınları ise sol tarafa kayıyordu. Böylece mağara tabanının geniş bir alanına dağılmış olarak uyudukları halde güneşten rahatsız olmuyorlardı. Bu olay, Allah'ın mucizelerinden biridir. Allah kimi doğru yola iletirse, o doğru yolu bulur. O kimi saptırırsa sen ona, doğru yola iletici bir önder bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Onlara baksaydın) görürdün ki güneş doğduğu zaman mağ
aralarının
sağ tarafına yönelir, batdığı vakit da onların sol yanını kesib giderdi. Kendileri ise oranın geniş bir yerinde idiler. Bu, Allahın âyetlerindendir. Allah kime hidâyet ederse o, doğru yola erdirilmiş, kimi de şaşırırsa artık onun için hiç bir zaman irşâd edici bir yâr bulamazsın. ...
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Hem (sen onlara bir baksaydın) güneşi görürdün ki, doğduğu zaman mağ
aralarının
sağ tarafına meylediyor, battığı zaman ise onların sol tarafını kesiyordu (böylece ışığı onları rahatsız etmiyordu) ve onlar oranın genişçe bir yerinde idiler. (Onların) bu (hâlleri), Allah’ın delillerindendir. Allah, kime (hikmetine binâen fazlından) hidâyet (nasîb) ederse, işte hidâyete eren odur. Kimi de (kendi küfrü sebebiyle)dalâlete atarsa, artık onun için aslâ bir yardımcı ve (hak yolu g...
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Güneşin doğduğu zaman; mağ
aralarının
sağ tarafına yöneldiğini, battığı zaman da; sol tarafa gittiğini görürsün. Kendileri de mağaranın iç tarafında idiler. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Allah, kimi hidayete erdirirse; o, doğru yola ermiştir, kimi de şaşıracak olursa; artık onun için yol gösterici bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Ve güneşi görürsün ki, doğduğu zaman onların mağ
aralarının
sağ tarafına meyleder ve gurub ettiği vakit de onların sol taraflarına dönüverir ve onlar ondan bir geniş orta yerdedirler. Bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kime hidâyet ederse o hidâyet bulmuş olur ve kimi de idlâl ederse artık onun için bir irşat edici yardımcı bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Güneşi görürsün ki, doğduğu zaman mağ
aralarının
sağına meyleder, batınca da onların sol tarafını kesip geçer. Onlar mağaranın genişçe bir yerinde idiler. Bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse, o kimse hak yoldadır. Kimi de sapıklığında bırakırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bir mürşid bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Onlara baksaydın görürdün ki güneş doğunca mağ
aralarının
sağından dolaşır, batarken de sol taraftan onları makaslardı. Onlar da mağaranın genişçe dehlizinde bulunuyorlardı. İşte onların böylece uyumaları Allah’ın alâmetlerindendir. Allah kime hidâyet verirse doğru yolda olan odur; kimi de hidâyetten mahrum eder şaşırtırsa, artık imkânı yok, ona yol gösterecek bir dost bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Güneşi görürsün; doğduğu vakit, mağ
aralarının
sağ taradına meyleder (onlara zararı dokunmaz); battığı vakit de, onların sol tarafını makaslardı. Onlar, (mağaranın) geniş bir yerindeydiler. İşte bu, Allah'ın kudreti delillerindendir. Allah kime hidâyet verirse, doğru yolu bulan odur. Kimi de şaşırtırsa, artık ona aslâ doğru yolu gösterecek bir velî bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Habibim! Baksaydın, güneşin, mağ
aralarının
sağ tarafından onlara dokunmadan battığını, onların da mağaranın genişçe bir yerinde bulunduğunu görürdün. Bu, Allah'ın mucizelerindendir. Allah'ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimi de saptırırsa, artık onu doğru yola götürecek bir rehber bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Ya Muhammed!) Şayed Sen, onları görseydin, güneş doğduğu vakit, mağ
aralarının
, sağ tarafına meyleder ve battığında da sol tarafına giderdi. Onlarsa mağaranın geniş bir yerinde idiler. Bu Kudretullah'ın delillerindendir. Allahû Tealâ kime hidayet ederse, felâh ve reşâda yol bulmuştur. Kimi de dalâlete düşürürse, artık onu irşâd edecek bir velî bulamazsın....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
“Onlar, mağaranın geniş bir yerinde iken güneşi, doğduğu zaman mağ
aralarının
sağ yanından uğrar, battığı zaman da solundan geçer görürsün. Bu, Allâh’ın âyetlerindendir. Allâh kime hidâyet ederse, işte o hidâyete erendir. Kimi de saptırırsa, artık ona yol gösteren bir dost kesinlikle bulamazsın.”...
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Güneş’in doğduğu zaman mağ
aralarının
sağ tarafına meylettiğini, battığı zaman da sol tarafa gittiğini görürdüm. Onlar mağaranın kuytu bir yerindeydiler. Bu Allah'ın mucizelerindendir. Hak Tealâ kime hidayet verirse hidayeti bulur. Kimi sapıklıkta bırakırsa onu irşad edecek bir dost bulunamaz....
Kəhf Suresi, 21. Ayet:
Boylece, Allah'in sozunun gercek oldugunu ve kiyametin kopmasindan suphe edilemiyecegini bilmeleri icin, insanlarin onlari bulmalarini sagladik. Nitekim halk, bunlarin hakkinda cekisip duruyor: «Onlarin magaralarinin cevresine bir bina kurun» diyorlardi. Oysa, Rableri onlari cok iyi bilir. Tarstimayi kazananlar: «Onlarin magaralarinin cevresinde mutlaka bir mescid kuracagiz» dediler....
Kəhf Suresi, 21. Ayet:
Böylece, Allah'ın sözünün gerçek olduğunu ve kıyametin kopmasından şüphe edilemeyeceğini bilmeleri için, insanların onları bulmalarını sağladık. Nitekim halk, bunların hakkında çekişip duruyor: 'Onların mağ
aralarının
çevresine bir bina kurun' diyorlardı. Oysa, Rableri onları çok iyi bilir. Tartışmayı kazananlar: 'Onların mağ
aralarının
çevresinde mutlaka bir mescid kuracağız' dediler....
Kəhf Suresi, 21. Ayet:
Böylece hemşehrilerinin onları bulmalarını sağladık. Amacımız, Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu, kıyamet gününün mutlaka geleceğini, bunda hiçbir kuşku olmadığını öğrenmeleridir. Hemşehrileri o sırada bu gençlerin durumunu tartışmaya koyuldular. Bir bölümü 'Uyudukları mağaranın önüne bir anıt dikin, Rabb'leri onları hepimizden iyi bilir' dedi. Fakat inançlarının içyüzünü iyi bilenler ise 'Mağ
aralarının
önünde mutlaka bir mescid yapacağız' dediler....
Kəhf Suresi, 21. Ayet:
Böylece (insanları) onlardan haberdâr ettik ki, şübhesiz Allah’ın va'dinin, hak olduğunu, yine şübhesiz kıyâmet(in geleceğin)de hiç şübhe olmadığını bilsinler! O vakit(ahâli) kendi aralarında (artık va'deleri yeterek ölen bu gençlerin hâtırasına ne yapabileceklerine dâir) onların hâlini tartışıyorlardı; nihâyet (bir kısmı): 'Onların üzerlerine (mağ
aralarının
kapısına) bir binâ yapın!' dediler. Rableri onları en iyi bilendir. Onların durumları hakkında (sözleri) üstün gelen (mü’min)ler: 'Elbette ...
Kəhf Suresi, 21. Ayet:
Böylece, insanların onları bulmalarını sağladık ki Allah'ın sözünün gerçek olduğunu ve kıyametin kopmasından şüphe edilmeyeceğini bilsinler. Nitekim bunlar hakkında çekişip duruyorlar: Onların mağ
aralarının
önüne bir bina kurun, diyorlardı. Halbuki Rabbları onları çok daha iyi bilendir. Onların yerlerine galib gelenler ise: Onların mağ
aralarının
önüne mutlaka bir mescid yapacağız, dediler....
Kəhf Suresi, 25. Ayet:
1.
ve lebisû
: ve kaldılar
2.
fî kehfi-him
: mağ
aralarının
içinde (mağarada)
3.
selâse
: üç
4.
mietin
: yüz
Kəhf Suresi, 61. Ayet:
Nihâyet ikisi, (o iki denizin)
aralarının
birleştiği yere varınca, (o yerin alâmeti olarak, canlanıp orada denize atlayacak olan) balıklarını unuttular, hâlbuki (balık, atlamış da) denizde bir iz bırakarak yolunu tutmuştu....
Nisa Suresi, 35. Ayet:
Əgər ikisinin (ər-arvadın) arasının açılmasından qorxsanız, o zaman kişinin ailəsindən bir hakim və qadının ailəsindən bir hakim göndərin. İkisi də aranı düzəltmək istəyərlərsə, Allah onların
aralarının
düzəlməsində onlara yardım edər. Şübhəsiz ki, Allah Alimdir (ən yaxşı biləndir), Xəbirdir (xəbərdar olandır)....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
Günəşin doğduğu zaman mağ
aralarının
sağ tərəfindən gəldiyini və batdığı zaman sol tərəfdən onların yanlarından keçdiyini görərsən. Onlar mağaranın geniş bir sahəsində idilər. Bu Allahın ayələrindəndir (möcüzələrindəndir). Allah kimi Özünə hidayət etsə, o hidayətə ərmişdir. Kimi dəlalətdə buraxsa artıq onun üçün vəli mürşid (irşad edən övliya) tapılmaz....
Kəhf Suresi, 17. Ayet:
(Orada olsaydın,) günəş doğduğu zaman onların mağ
aralarının
sağ tərəfinə meyl etdiyini, batarkən də (ışığı) onlara toxunmadan sol tərəfə getdiyini görərdin. Özləri isə mağaranın geniş bir yerində idilər. Bu, Allahın möcüzələrindəndir. Allah kimə hidayət edərsə, o doğru yolun yolçusudur. Kimi də zəlalətə düçar edərsə, artıq ona doğru yolu göstərən bir dost tapa bilməzsən....