Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Sad Suresi, 8. Ayet:
Quran
aramızdan
məhz onamı (Mühəmmədəmi) nazil oldu?” Xeyr! Onlar nazil etdiyim Quran barədə şübhə içindədirlər. Xeyr! Onlar hələ əzabımı dadmayıblar. (Yuxarıdakı ayələrdə Həzrət Peyğəmbərin də dəvət edildiyi Əbu Talibin evindəki yığıncağa işarə edilir.)...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Aramızdan
onamı vəhy gəldi? Xeyr! O, lovğa bir yalançıdır”....
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Beləcə onların: “Allah
aramızdan
bunlaramı lütf etdi?” - demələri üçün bir qismini digərləri ilə imtahan etdik. Allah şükür edənləri daha yaxşı tanıyan deyilmi?!...
Sad Suresi, 8. Ayet:
Məgər Quran
aramızdan
onamı nazil olmuşdur?! (Halbuki o, yaşca bizdən kiçik, özü də kasıbdır)”. Doğrusu, onlar Mənim Quranım barədə şəkk-şübhə içindədirlər. Doğrusu, onlar hələ Mənim əzabımı dadmamışlar!...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Biz, böylece onların bir kısmını, bir kısmı ile fitnelendirdik ki: "Allah'ın,
aramızdan
lütfuna layık gördüğü kimseler bunlar mıdır?" desinler diye. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Zikir,
aramızdan
bula bula onu mu buldu? Hayır! O küstah bir yalancıdır....
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: “Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lânetini (
aramızdan
) yalan söyleyenlerin üstüne atalım.”...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana gelen asıl bilgiden sonra, kim seninle bu (hakikat) hakkında tartışırsa de ki: "Gelin! Oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, bizim yandaşlarımızı ve sizin yandaşlarınızı çağıralım; sonra (birlikte) tevazu içinde ve gönülden yalvaralım ve Allah'ın lanetinin (
aramızdan
) yalan söyleyenlerin üzerine olmasını dileyelim."...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
kezâlike
: işte böyle, böylece
3.
fetennâ
: biz imtihan ettik
4.
ba'da-hum
: onların bazısını
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Ve “
Aramızdan
, Allah'ın ni'metlendirdikleri bunlar mı?” derler diye, onları birbirleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah, şakirleri (şükredenleri) en iyi bilir, öyle değil mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, “Allah,
aramızdan
şu adamları mı iman nimetine lâyık gördü?” desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Ve biz, Allah'ın,
aramızdan
seçip lütfettiği bunlar mı demeleri için halkın bir kısmını, bir kısmıyla sınarız. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Aramızdan
Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı! demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
İşte böylece onların kimini kimiyle imtihan ettik, "Allâh
aramızdan
şunlara mı (bazı yoksul, dar gelirli kimselere) lütufta bulundu?" desinler diye. . . Allâh, değerlendirenleri daha iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
'
Aramızdan
Allah’ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı?' şeklinde konuşturmak için, onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
İşte böyle, 'Allah
aramızdan
bunlara mı lütufta bulundu!' demeleri için onları birbirleriyle denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
İnsanların bir kısmını, diğer bir kısmı ile imtihan ettik ki, Kureyş’in ileri gelenleri, fakirler hakkında şöyle desinler; “-Allah’ın
aramızdan
kendilerine iman ihsan ettiği kimseler şunlar mı?” Allah, İslâm (nimeti üzere) şükredenleri daha iyi bilen değil mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Boylece, «Aramizdan Allah bunlara mi iyilikte bulundu?» demeleri icin onlari birbiriyle denedik. Allah sukredenleri iyi bilen degil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böylece onlardan kimini kimiyle deneyip fitneye soktuk, tâ ki «
Aramızdan
bunlara mı Allah nîmet verip lûtufta bulunmuştur?» desinler. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böylece, '
Aramızdan
Allah bunlara mı iyilikte bulundu?' demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
«
Aramızdan
Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!» demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Birbirinizle böylece sınadık ki 'ALLAH'ın
aramızdan
seçip nimetlendirdiği kişiler bunlar mı,' desinler. ALLAH güzel karşılık verenleri daha iyi bilmiyor mu!...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böyle ba'zılarını ba'zısiyle fitneye de düşürmüşüzdür ki şöyle desinler: Â!... Şunlar mı o Allahın
aramızdan
lûtfuna lâyık gördüğü kimseler? Allah şükreden kullarını daha iyi bilir değil mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böylece bazılarını bazısıyla fitneye düşürmüşüzdür ki: «A!.. Şunlar mı o Allah'ın
aramızdan
lütfunu layık gördüğü kimseler?» desinler. Allah şükreden kullarını daha iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Biz onlardan kimini kimi ile, «Allah
aramızdan
bunlara mı lutfunu layık gördü» desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Kendini beğenmişler «Allah'ın
aramızdan
seçerek lütfuna lâyık gördükleri bunlar mıdır?» desinler diye biz onları işte böylece sınavdan geçirdik. Allah şükredenleri herkesten iyi bilen değil mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Biz, onlardan (insanlardan) kimini kimi ile — (sırf) «Allah (buldu buldu da)
aramızdan
bunlara, bunların üzerine mi lutfünü reva gördü»? desinler diye — işte böyle imtihan etdik. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil mi? ...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böylece onların bazılarını bazılarıyla (ileri gelenlerini zayıflarıyla) imtihân ettik ki(o müşrikler, îmân eden zayıflar hakkında): 'Allah’ın,
aramızdan
kendilerine lütufta bulunduğu (hidâyete erdirdiği) kimseler bunlar mı?' desinler! Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böylece, “Allah,
aramızdan
bunlara mı iyilikte bulundu?” desinler diye onları birbiriyle denedik. Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Biz onlardan kimini kimi ile, neticede "Allah bula bula
aramızdan
bunları mı lütfuna lâyık gördü?" desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah kimin şükrettiğini, kimin lütfuna daha lâyık olduğunu bilmez olur mu?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Böylece biz onların kimini kimi ile denedik ki: "Allâh,
aramızdan
şunlara mı lutfu lâyık gördü?" desinler. Allâh, şükredenleri daha iyi bilmez mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Onları birbiriyle böylece imtihana uğrattık; onlar da '
Aramızdan
bunları mı Allah lütfuna lâyık gördü?' dediler. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil mi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: "Allah
aramızdan
şunlara mı lütufta bulundu?" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu?...
Hud Suresi, 93. Ayet:
"Bunun içindir ki, ey kavmim, artık (bana karşı) gücünüz neye yetiyorsa onu yapın; çünkü, bilin ki, ben (Allah yolunda) eyleme devam edeceğim: zamanı gelince, alçaltıcı, rüsvay edici bir azabın (
aramızdan
) kimin payına düşeceğini ve (
aramızdan
) kimin yalancı olduğunu öğreneceksiniz! Gözleyin öyleyse, (olacak olanı); ve bilin ki, ben de sizinle birlikte gözlüyorum!"...
Sad Suresi, 6. Ayet:
(6-8) Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur'an
aramızdan
ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar....
Sad Suresi, 6. Ayet:
(6-8) Onların ileri gelenleri ise: 'Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ’nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur’ân)
aramızdan
(ine ine) ona mı indirildi?' diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur’ân’ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!...
Sad Suresi, 7. Ayet:
(6-8) Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur'an
aramızdan
ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar....
Sad Suresi, 7. Ayet:
(6-8) Onların ileri gelenleri ise: 'Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ’nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur’ân)
aramızdan
(ine ine) ona mı indirildi?' diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur’ân’ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!...
Sad Suresi, 8. Ayet:
1.
e unzile
: indirildi mi
2.
aleyhi
: ona
3.
ez zikru
: zikir
4.
min beyni-nâ
: bizim
aramızdan
Sad Suresi, 8. Ayet:
Kur'ân,
aramızdan
ona mı indirildi? Hayır, onlar, benim vahyimden şüphedeler; hayır, onlar daha tatmadılar azâbımı....
Sad Suresi, 8. Ayet:
Kur'an
aramızdan
Muhammed'e mi indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Belki, bunlar Kur'an'ım hakkında şüphe içine düştüler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
"Hem Zikir (hakikati hatırlatma),
aramızdan
O'na mı inzâl olundu?". . . Hayır! Onlar Zikrimden (hakikati hatırlatmamdan) kuşku içindeler! Hayır, onlar benim (gerçeği fark ettiren) azabımı (ölümü) henüz tatmadılar!...
Sad Suresi, 8. Ayet:
'Okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân
aramızdan
ona mı indirilmiş?' dediler. Aksine, onların, Muhammed’in güvenilir birisi olduğundan şüpheleri olmadığına göre, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân’ın benim tarafımdan indirildiğinden bir kuşkuları var. Aslına bakarsanız, onlar benim azâbımı tatmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
'Zikir (Kitap)
aramızdan
ona mı indirildi.' Hayır onlar benim zikrimden şüphe içindedirler. Hayır, onlar henüz azabımı tatmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
O Kur’an,
aramızdan
O’na mı indirilmiş!” (dediler). Doğrusu o kâfirler, benim Kur’an’ımdan şübhededirler. Doğrusu onlar henüz azabımı tadmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
«
Aramızdan
ona mı Kur'ân indirildi, öyle mi ?» (diyorlardı). Hayır, onlar benim Kur'ân'ımdan tam bir şüphe içindedirler. Hayır, azabımı henüz tadmış değillerdir....
Sad Suresi, 8. Ayet:
(6-8) Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur'an
aramızdan
ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
'Mesaj, neden
aramızdan
ona indirildi?' Aslında, onlar mesajımdan kuşku içindedirler. Hayır, onlar azabı henüz tatmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
O zikr
aramızdan
ona mı indirilmiş? doğrusu onlar benim zikrimden bir kuşkulu şekk içindeler, doğrusu henüz azâbımı tatmadılar...
Sad Suresi, 8. Ayet:
O Kur'an
aramızdan
ona mı indirilmiş? Doğrusu onlar benim Kur'an'ımdan bir kuşkulu şüphe içindeler; doğrusu henüz azabımı tatmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
«Kur'ân
aramızdan
ona mı indirilmiş?» dediler. Doğrusu onlar benim Kur'ân'ımdan bir kuşku içindeler. Ve doğrusu onlar henüz azabımı tatmadılar....
Sad Suresi, 8. Ayet:
«O Kur'an,
aramızdan
ona mı indirilmiş»?! Hayır, onlar benim vahyimden şübhededirler. Hayır, onlar benim azabımı henüz tatmadılar. ...
Sad Suresi, 8. Ayet:
(6-8) Onların ileri gelenleri ise: 'Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ’nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur’ân)
aramızdan
(ine ine) ona mı indirildi?' diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur’ân’ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!...
Sad Suresi, 8. Ayet:
Aramızdan
zikir ona mı indirilmiştir? Hayır, onlar zikrimden şüphededirler. Hayır, onlar henüz azabımı tatmamışlardı....
Sad Suresi, 8. Ayet:
Kur’an,
aramızdan
ona mı indirilmiş? Hayır, onlar zikrimden şüphe ediyorlar. Çünkü henüz azabımı tatmadılar!...
Sad Suresi, 8. Ayet:
"O Zikr (uyarı, başka kimse kalmadı da)
aramızdan
ona mı indirildi?" Doğrusu, onlar benim Zikr'imden yana şüphe içindedirler. Hayır, onlar henüz azâbımı tadmadılar!.....
Sad Suresi, 8. Ayet:
'
Aramızdan
ona mı kitap inmiş?' Doğrusu onlar Benim kitabımdan kuşku içindeler. Fakat henüz azabımı tatmadılar....
Fussilət Suresi, 5. Ayet:
Ve şöyle demektedirler: kalblerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle bizim
aramızdan
bir gerki çekilmiştir, haydi yap yapacağını, çünkü biz yapıyoruz....
Fussilət Suresi, 5. Ayet:
Ve dediler ki: «Kendisine bizi davet ettiğin şeyden bizim kalplerimiz örtüler içindedir. Ve bizim kulaklarımızda bir ağırlık vardır. Ve bizim
aramızdan
ve senin arandan bir perde vardır. Artık sen (kendi dinine göre) amel et. Şüphe yok ki, biz de (kendi dinimize göre) amel edicileriz.»...
Qəmər Suresi, 24. Ayet:
Aramızdan
bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz dediler....
Qəmər Suresi, 24. Ayet:
«
Aramızdan
bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz» dediler....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
1.
e
: mi
2.
ulkiye
: ilka edildi, ulaştırıldı
3.
ez zikru
: zikir
4.
aleyhi
: ona
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Zikir,
aramızdan
ona mı ilka edildi (ulaştırıldı)? Hayır o, haddini aşan bir yalancıdır....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
“Bizim
aramızdan
vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir.”...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
"Zikir (hakikat ilmini hatırlatıcı)
aramızdan
Ona mı ilka olundu? Bilakis O küstah bir yalancıdır!"...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
'Vahiy,
aramızdan
ona, Sâlih’e mi indirildi? O küstah bir yalancıdır.' dediler....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Zikir (kitap, vahiy)
aramızdan
ona mı bırakıldı? Hayır, o kendini beğenmiş yalancının biridir.'...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
O kitab (vahy)
aramızdan
ona mı bırakılıyor? Doğrusu o, şımarık bir yalancıdır.”...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Aramızdan
kitap ona mı verilmiş ?! Hayır O, çok yalancı şımarığın biridir, dediler....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
'Mesaj
aramızdan
ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir.'...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
O zikir
aramızdan
ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
O zikir (vahiy)
aramızdan
ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır!...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
«Zikir,
aramızdan
ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir» (dediler)....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
«Bizim
aramızdan
vahy ona mı verildi? Hayır, o, şımarık, aşırı bir yalancıdır». ...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
'Zikir (Vahiy),
aramızdan
ona mı indirildi? Hayır! O, şımarık bir yalancıdır!'...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Zikir,
aramızdan
ona mı verilmiş? Hayır o, pek yalancı ve şımarığın biridir....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
(25-26) «O zikir, bizim
aramızdan
O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş?...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
-
Aramızdan
, vahiy ona mı gönderilmiş? Hayır, O, yalancı küstahın biridir....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
"Zikir,
aramızdan
ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı küstahın biridir!"...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
'
Aramızdan
ona mı vahiy verilmiş? O şımarık yalancının biridir.'...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
"
Aramızdan
öğüt ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir."...
Qəmər Suresi, 26. Ayet:
(25-26) «O zikir, bizim
aramızdan
O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş?...
Cin Suresi, 14. Ayet:
'
Aramızdan
müslümanlar da var uzlaşmacılar da vardır.' Kim teslim olursa, işte gerçeği araştıranlar onlardır....
Qəmər Suresi, 24. Ayet:
(24,25) "Bizden bir tek insana mı, o'na mı uyacağız? Öyle yaparsak kesinlikle bir sapıklık ve çılgınlık içinde oluruz, Öğüt; Kitap,
aramızdan
o'na mı bırakıldı? Hayır, aksine o, çok yalancı, küstahtır” dediler. "...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
(24,25) "Bizden bir tek insana mı, o'na mı uyacağız? Öyle yaparsak kesinlikle bir sapıklık ve çılgınlık içinde oluruz, Öğüt; Kitap,
aramızdan
o'na mı bırakıldı? Hayır, aksine o, çok yalancı, küstahtır” dediler. "...
Sad Suresi, 6. Ayet:
(6-8) Ve içlerinden ileri gelenler yürüdüler: “İlâhlarınız üzerinde direnin ve sözünüzden, kararınızdan dönmeyin. Bu, gerçekten, sizden beklenen bir şeydir! Biz bunu son/başka bir dinde işitmedik, bu ancak bir uydurmadır. Öğüt/ Kitap
aramızdan
o'nun üzerine mi indirildi?” –Aksine onlar Benim öğüdümden/ Kur’ân'dan yetersiz bilgi içindeler, aksine onlar henüz azabımı tatmadılar.– ...
Sad Suresi, 7. Ayet:
(6-8) Ve içlerinden ileri gelenler yürüdüler: “İlâhlarınız üzerinde direnin ve sözünüzden, kararınızdan dönmeyin. Bu, gerçekten, sizden beklenen bir şeydir! Biz bunu son/başka bir dinde işitmedik, bu ancak bir uydurmadır. Öğüt/ Kitap
aramızdan
o'nun üzerine mi indirildi?” –Aksine onlar Benim öğüdümden/ Kur’ân'dan yetersiz bilgi içindeler, aksine onlar henüz azabımı tatmadılar.– ...
Sad Suresi, 8. Ayet:
(6-8) Ve içlerinden ileri gelenler yürüdüler: “İlâhlarınız üzerinde direnin ve sözünüzden, kararınızdan dönmeyin. Bu, gerçekten, sizden beklenen bir şeydir! Biz bunu son/başka bir dinde işitmedik, bu ancak bir uydurmadır. Öğüt/ Kitap
aramızdan
o'nun üzerine mi indirildi?” –Aksine onlar Benim öğüdümden/ Kur’ân'dan yetersiz bilgi içindeler, aksine onlar henüz azabımı tatmadılar.– ...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Ve Biz, “Allah,
aramızdan
bunlara mı iyilikte bulundu?!” desinler diye, onlardan bazısını bazısı ile böyle ateşlere sürükledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödeyenleri daha iyi bilen değil midir? ...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
‘
Aramızdan
Allahın nemətləndirdikləri bunlarmı?’ deyərlər deyə, onları bir-birləri ilə məhz belə imtahan etdik. Allah şakirləri (şükür edənləri) ən yaxşı bilir, elə deyilmi?...
Sad Suresi, 8. Ayet:
Zikr bizim
aramızdan
Onamı endirildi? Xeyr, onlar Mənim Zikrimdən şübhə içindədirlər. Xeyr, onlar əzabımı hələ dadmadılar....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Zikr
aramızdan
onamı verildi? Xeyr, O, həddini aşan bir yalançıdır....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Zikr
aramızdan
təkcə onamı verildi? Xeyr, o, yalançıdır, lovğadır!”...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Beləliklə, Biz onların bir qismini digəri ilə sınadıq ki, onlar desinlər: “Məgər Allah bizim
aramızdan
ancaq bunlara lütf göstərmişdir?” Allah şükür edənləri daha yaxşı tanıyan deyildirmi?...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Beləliklə sınadıq onların bəzilərini bəziləri ilə ki, deyələr: «Ə, bunlardırmı ki, minnət qoydu Allah onların üzərinə bizim
aramızdan
?» Ə, Allah tanımırmı şükür edənləri? ...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Ə, yad etmə bizim
aramızdan
ancaq ona atılmışdır? Bəli, o, yalançı bir lovğadır!»...
Sad Suresi, 8. Ayet:
Bu yada salan (Qur’an) bizim
aramızdan
ona (mal və məqam sahibi olmayan o kişiyə) nazil edilmişdir?!» (Onların bu kitabı qəbul etməmələrinin səbəbi, onun naqis olması deyil,) bəlkə, onlar (dünyaya ifrat dərəcədə bağlandıqları üçün) Mənim yada salan (Qur’an)ım barəsində şübhə içərisindədirlər. Bəlkə (hətta əgər şübhə içərisində olmasaydılar, yenə də qəbul etməzdilər. Çünki) hələ Mənim əzabımı dadmayıblar....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
«Vəhy və öyüd verən kitab bizim
aramızdan
yalnız ona nazil olub? Xeyir! O, təkəbbürlü və nəfsi istəklərinin ardınca gedən yalançıdır.»...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sənə (lazımi) bilik gəldikdən sonra artıq bu mövzuda kim səninlə mübahisə etsə, de ki: “Gəlin, oğullarımızı və oğullarınızı, qadınlarımızı və qadınlarınızı çağıraq. Biz də, siz də toplanaq. Sonra ürəkdən dua edək, (
aramızdan
) yalan söyləyənlərə Allahın lənətini diləyək”....
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Beləliklə, insanların bəzisini bəzisi ilə sınadıq ki, “Allah
aramızdan
bu adamlarımı iman nemətinə layiq gördü?” – desinlər. Allah şükür edən qullarını daha yaxşı bilən deyilmi?...
Əraf Suresi, 155. Ayet:
Musa təyin etdiyimiz yerə getmək üçün qövmündən yetmiş adam seçdi. Onları sarsıntı yaxaladıqda (özlərindən getdilər). Musa: “Ey Rəbbim! İstəsəydin onları da, məni də bundan əvvəl həlak edərdin. İndi
aramızdan
bəzi səfehlərin etdiyi günah səbəbi ilə bizi həlak edəcəksən? Bu, sırf sənin bir imtahanındır. Onunla istədiyini zəlalətə düçar edər, istədiyini də doğru yola yönəldərsən. Sən bizim vəlimizsən. Artıq bizi bağışla və bizə rəhm et. Sən bağışlayanların ən xeyirlisisən”, – dedi....
Sad Suresi, 10. Ayet:
O zikr (Qur`an)
aramızdan
onamı endirildi?” – deyərək qalxıb getdilər. Xeyr, onlar mənim Zikrimdən (Qur`andan) şübhə içindədirlər. Xeyr, hələ əzabımı dadmayıblar....
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Vəhy bizim
aramızdan
onamı verildi? Xeyr, o, yalançı lovğanın biridir....
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Beləcə Biz birini digəri ilə sınadıq ki, onlar desinlər: "Doğrudanmı Allah bizim
aramızdan
bunlara lütfkarlıq göstərib?" Məgər Allah şükr edənlərdən daha yaxşı xəbərdar deyilmi?...
Sad Suresi, 8. Ayet:
Məgər bizim
aramızdan
onamı Zikr [Quran] nazil olunub?" Bəli, onlar Mənim Zikrim barəsində şəkk-şübhə içərisindədirlər. Bəli, onlar Mənim cəzamı hələ dadmayıblar!...
Qəmər Suresi, 25. Ayet:
Zikr [vəhy] bizim
aramızdan
onamı endirilibdir? Xeyr, o, yalançıdır, lovğadır!...
Ənam Suresi, 53. Ayet:
Və Biz, "Allah,
aramızdan
bunlara mı yaxşılıq etdi?!" desinlər deyə, onlardan bəzisini bəzisi ilə beləcə atəşə sürüklədik, imtahan etdik. Allah, özlərinə verilən nemətlərin əvəzini ödəyənləri daha yaxşı bilən deyilmi? ...
Sad Suresi, 8. Ayet:
Öyüd/kitab bizim
aramızdan
ona nazil odlumu?" -Əksinə, onlar Mənim öyüdüm/Quran barəsində naqis məlumata sahibdir, əksinə, onlar Mənim əzabımı dadmamışlar.-...
Qəmər Suresi, 24. Ayet:
Aramızdan
bir nəfərə, ona tabe olacağıqmı? Elə etsək, şübhəsiz bir azğınlıq və dəlilik etmiş olarıq, _x000D_...