Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Əgər onlar sizinlə birlikdə (cihada) çıxsaydılar, sizin içinizdə mütləq fitnə-fəsadı artırar və nifaq salmaq üçün
aranıza
girərdilər. Sizin aranızda onlara qulaq asanlar da var. Allah zalımları yaxşı tanıyır....
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şübhəsiz ki, şeytan içki və qumarla
aranıza
düşmənçilik və kin salmaq, sizi Allahı anmaqdan və namaz qılmaqdan uzaqlaşdırmaq istəyir. Artıq (bunlara) son qoyacaqsınızmı?...
Qələm Suresi, 24. Ayet:
"Narahat olmayın! Bu gün ehtiyacı olan birinin
aranıza
girməsinə imkan verməyin."...
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Əgər (münafiqlər) sizinlə birlikdə (cihada) çıxsaydılar, yalnız içinizdə pozuntunu (fəsadı) artırar və sizi fitnəyə uğratmaq üçün
aranıza
soxulardılar. İçinizdə onlara qulaq asanlar da vardır. Allah zalımları tanıyandır!...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şübhəsiz ki, Şeytan içki və qumarla
aranıza
ədavət və kin salmaqdan və namaz qılmaqdan ayırmaq istər. Artıq bu işə son qoyacaqsınızmı?...
Ənfal Suresi, 42. Ayet:
O zaman (Bədr günü) siz vadinin (Mədinəyə) ən yaxın tərəfində, onlar (düşmənləriniz) isə ən uzaq tərəfindən idilər. Karvan sizdən aşağıda (sahilə yaxın gözəl, sulu bir yerdə) durmuşdu. Əgər siz (onlarla vuruşmaq üçün müəyyən bir vaxtda üz-üzə gəlmək haqqında) vədələşsəydiniz, (onların çox olmasından və sizi öldürməsindən qorxaraq) təyin etdiyiniz vaxt barəsində
aranıza
ixtilaf düşərdi. Lakin Allah olacaq işi (möminlərin qələbəsini, kafirlərin məğlubiyyətini) yerinə yetirmək üçün belə etdi ki, hə...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, hamr ve kumarla
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ın öğütlerini dinlemekten ve salattan uzaklaştırmak ister. O halde bunlardan vazgeçmeyecek misiniz?...
Qələm Suresi, 24. Ayet:
"Sakın ha! Bugün
aranıza
hiçbir ihtiyaç sahibi girmesin."...
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
Hem dünya ve hem de ahiret üzerinde (düşünesiniz diye)! Sana bir de yetimlerden soruyorlar. De ki: 'Onların durumlarını düzeltmek iyidir. Eğer onları
aranıza
alırsanız, artık sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgunculuk edeni de, düzeltme yapanı da bilir. Allah dileseydi sizin önünüze zorluk çıkarırdı. Şüphesiz Allah yücedir, hikmet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: "Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları
aranıza
katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder). Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."...
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: "Onları islah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları
aranıza
katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Tanrı bozgun çıkaranı islah ediciden bilir (ayırdeder). Eğer Tanrı dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Tanrı üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."...
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
Dünya ve ahiret hakkında (düşünesiniz diye). Resulüm! Sana yetimler hakkında da sorarlar. De ki: “Onları ıslah edip yetiştirmek daha hayırlıdır. ” Eğer onları
aranıza
alır, birlikte yaşarsanız, unutmayın ki onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu ve ıslah ediciyi bilir. Eğer Allah dileseydi sizi zahmete sokardı. Şüphe yok ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
Hem dünya (konusun) da, hem ahiret (konusunda) . Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: «Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları
aranıza
katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder) . Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.»...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
1.
innemâ
: ancak, sadece, oysa, halbuki
2.
yurîdu eş şeytânu
: şeytan ister
3.
en yûkia
: düşürür, sokar
4.
beyne-kum(u)
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Oysa ki şeytan, şarap ve kumar ile
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak ve, sizi Allah'ı zikretmekten ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Siz artık (bunlara) son verdiniz mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, içki ve kumarla, ancak
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, şarap ve kumarla sizin
aranıza
düşmanlık ve kin salmak ister ancak, vazgeçtiniz artık değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, içki ve kumar türleri ile
aranıza
düşmanlık ve kin yerleştirmeyi, sizi Allâh zikrinden ve salâttan engellemeyi murat eder ancak. . . Artık vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, mayalanmış, zihnî melekeleri bulandıran şarap ve benzeri içki ve kumarla sizin
aranıza
kesinlikle düşmanlık ve kin sokmak ve sizi, Allah’ı zikirden, İslâm’ı tebliğden ve namazdan alıkoymak ister. Artık ergin akılla düşünüp bunlardan vazgeçmeyecek misiniz?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Muhakkak ki şeytan içki ve kumar yoluyla
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Gerçekten şeytan, içki ve kumarla
aranıza
düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Muhakkak şeytan, şarabda ve kumarda
aranıza
düşmanlık ve kin düşürmek; sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz, bunlardan sakınmaz mısınız?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Seytan suphesiz icki ve kumar yuzunden araniza dusmanlik ve kin sokmak ve sizi Allah'i anmaktan, namazdan alikoymak ister. Artik bunlardan vazgecersiniz degil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, içki ve kumar hususunda ancak
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçersiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, sarhoş edicilerle, kumarla
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak, sizi ALLAH'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyorsunuz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
İçki ile kumarda Şeytan sırf
aranıza
adavet ve kin düşürmeyi ve Sizi Allahı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymayı ister, artık vaz geçiyorsunuz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, içki ve kumarla sadece
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazı kılmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyorsunuz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, içki ve kumarla sizin
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan içki ve kumar yolu ile
aranıza
kin ve düşmanlık tohumları ekmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlara son veriyorsunuz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Gerçekten şeytan, içki ve kumarla
aranıza
düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Tanrı'yı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, içkide ve kumarda ancak
aranıza
düşmanlık ve kîn düşürmek, sizi Allâhı anmakdan ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz (hepiniz) vaz geçdiniz değil mi? ...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, içki ve kumarda
aranıza
(o yolla) ancak düşmanlık ve kin düşürmek ve sizi Allah’ın zikrinden ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz, (bunlardan) vazgeçen kimseler(olmaz) mısınız?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan; ancak içki ve kumar yüzünden
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçersiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan, sarhoşluk verici şeyler ve şans oyunları ile sadece
aranıza
düşmanlık ve nefret sokmaya ve sizi Allahı anmaktan ve namazdan alıkoymaya çalışır. O halde, (artık) vazgeçmeyecek misiniz?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şüphe yok ki şeytan
aranıza
ancak içki ile, kumar ile adavet düşürmeyi ve sizi Allah Teâlâ'nın zikrinden ve namazdan alıkoymayı ister. Artık siz vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan; içki ve kumar yüzünden
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak, sizi zikrullahtan ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz bundan vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şarap ve kumarla şeytanın yapmak istediği tek şey, sizin
aranıza
düşmanlık ve kin salmak, sizi Allah’ı zikretmekten ve namazdan alıkoymaktır. Artık bu habis şeylerden vazgeçtiniz değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytân, şarap ve kumar ile
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allâh'ı anmaktan ve namazdan alakoymak istiyor. Artık (bunlardan) vazgeçecek misiniz?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Gerçekten şeytan, içki ve kumarla
aranıza
düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz, değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Hiç kuşku yok ki, şeytan içki ve kumarla
aranıza
kin ve düşmanlık sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bundan vazgeçersiniz, değil mi?...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan; uyuşturucu ve kumara sokularak
aranıza
düşmanlık ve şiddetli nefret yerleştirip sizi Allah'ı anmaktan, namazdan geri çevirmek ister. Artık son veriyorsunuz değil mi?...
Ənam Suresi, 128. Ayet:
Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp
aranıza
kattınız.” Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedî kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer sizinle sefere çıksalardı, size dertten başka katkıları olmayacaktı. Mutlaka fitne arzulayarak
aranıza
sokulurlardı. . . İçinizde onları dinleyenler var. Allâh zâlimleri (Esmâ'sıyla onların hakikati olarak) Bilen'dir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer içinizde, sizinle birlikte savaşa çıksalardı, bozgunculuk etmekten, ortalık bulandırmaktan, zarar vermekten başka işe yaramayacaklardı.
Aranıza
fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların yalanlarına, propagandalarına kulak verecekler de vardı. Allah yolundaki faaliyetleri engellemek için menfi propaganda yapan zâlimlerin davranışlarını biliyor....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve
aranıza
mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulmedenleri bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Aranizda savasa cikmis olsalardi, ancak sizi bozmaga calisirlar ve fitneye dusurmek icin araniza sokulurlardi. Icinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine yazik edenleri bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer aranızda onlar da (savaşa) çıkmış olsalardı, fesad ve fenalık artırmaktan başka bir şey yapmazlardı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla
aranıza
sokulup entrikalar çevirirlerdi; aranızda onlara kulak verenler de vardır. Allah zâlimleri çok iyi bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Aranızda savaşa çıkmış olsalardı, ancak sizi bozmağa çalışırlar ve fitneye düşürmek için
aranıza
sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine yazık edenleri bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Sizinle çıksalardı, size yalnız karışıklık katarlardı,
aranıza
fitne ve çekişme sokarlardı. İçinizde de onlara kulak verenler var. ALLAH zalimleri çok iyi Bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer içinizde sizinle beraber cihada çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka şeye yaramayacaklardı ve
aranıza
fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların laflarına kanacaklar da vardı. Allah, o zalimleri iyi bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer sizinle birlikte sefere çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı, sizi birbirinize düşürmek için
aranıza
atılacaklar, balıklama dalacaklardı. Aranızda onların sözlerine kulak verecekler de vardı. Allah zalimlerin kimler olduğunu bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve
aranıza
mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Tanrı, zulmedenleri bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer içinizde onlar da (savaşa) çıksalardı sizde şer ve fesadı artırmakdan başka bir şey yapmazlar,
aranıza
muhakkak ki fitne sokmak isteyerek (bozgunculuğa) koşarlardı. İçinizde onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah o zaalimleri çok güzel bilendir. ...
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer onlar da aranızda çıksalardı size şer ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapmazlar ve
aranıza
muhakkak bir fitne sokmak isteyerek koşarlardı. İçinizde onlara iyice kulak verenler de var. Allah; zalimleri çok iyi bilendir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Bu (münafıklar) sizinle beraber (siz ey inananlar) sefere çıksalar da,
aranıza
nifak sokmaktan başka bir şey yapmayacaklar ve içinizde kendilerine kulak verenler olduğunu görüp
aranıza
fitne sokmak amacıyla saflarınıza sokulacaklardı; ne var ki, Allah kötülük peşinde olanlar hakkında eksiksiz bilgi sahibidir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer sizin aranızda (cihada) çıkacak olsalardı, size bozgunluktan başka birşey arttırmış olmayacaklardı ve sizin
aranıza
fitne sokmak isteyerek koşar dururlardı. Ve sizin aranızdan onları ziyâdesiyle dinleyenler de vardır. Allah Teâlâ o zalimleri tamamıyla bilicidir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Eğer içinizde onlar da (sefere) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek
aranıza
sokulurlardı. İçinizde de onlara iyice kulak verenler var. Allah zâlimleri gayet iyi bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Aranızda savaşa çıkmış olsalardı, ancak sizi bozmaya çalışırlar ve fitneye düşürmek için
aranıza
sokulurlardı. İçinizde onlara kulak kabartanlar vardır. Allah zalimleri bilendir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Şayet sizinle çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka bir faydaları olmazdı. Fesat ve fenalığı artırmaktan başka bir iş yapmazlardı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla
aranıza
sokulup entrikalar çevirirlerdi. Aranızda onlara kulak verenler de vardır. Allah o zalimleri pek iyi bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Sizin içinizde (sefere) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Sizi birbirinize düşürmek için hemen
aranıza
sokulurlardı, içinizde de onlara kulak verenler vardı. Allâh zâlimleri bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve
aranıza
mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulme sapanları bilir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Aranızda sefere çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacaktı; sizi fitneye uğratmak isteğiyle
aranıza
sokulacaklardı. İçinizde onlara gerçekten kulak verecekler de vardı. Alah, zalimleri iyice biliyor....
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
mâ mekken-nî
: beni kuvvetlendirdiği (desteklediği) şeyler
3.
fîhi
: onda, hakkında, o konuda
4.
rabbî
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
(Zülkarneyn): “Bu konuda Rabbimin beni kuvvetlendirdiği (desteklediği) şeyler daha hayırlıdır. Şimdi (siz) bana kuvvet ile yardım edin. Onlarla sizin
aranıza
çok sağlam bir engel yapayım.” dedi....
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
Rabbimin bana verdiği devlet ve servet, daha hayırlıdır bana dedi, siz bana emeğinizle yardım edin de
aranıza
bir sed yapayım....
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
Dedi ki: rabbımın beni içinde bulundurduğu iktidar çok hayırlıdır. Haydin siz bana kuvvet ile yardım edin de ben onlarla sizin
aranıza
bir redim yapayım...
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
Zülkarneyn onlara dedi ki; «Rabb'imin bana bağışladığı güç, sizin bana vereceğiniz maldan daha hayırlıdır. Siz bana beden gücünüzle yardımcı olunuz da onlar ile
aranıza
aşılmaz bir set çekeyim.»...
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
Zülkarneyn dedi ki: 'Rabbimin bana bağışladığı imkânlar daha hayırlıdır. Siz bana gücünüzle yardım edin de onlarla sizin
aranıza
sağlam bir sed yapayım....
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
Dedi: "Rabbimin beni içinde tuttuğu imkân ve güç daha üstündür. Siz bana bedensel gücünüzle destek verin de onlarla sizin
aranıza
çok muhkem bir engel çekeyim."...
Rum Suresi, 21. Ayet:
Ve delillerindendir ki sizin cinsinizden eşler yaratmıştır size, onlarla uzlaşıp geçinesiniz diye ve
aranıza
da sevgi ve merhamet ihsân etmiştir; şüphe yok ki bunda, düşünen topluluğa deliller var....
Rum Suresi, 21. Ayet:
Size, kendileriyle huzur bulmanız için kendi nefislerinizden eşler yaratması ve
aranıza
bir sevgi ve merhamet koyması da O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ibretler vardır....
Rum Suresi, 21. Ayet:
Kendileriyle rahatlayıp huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve
aranıza
dostluk sevgisi ve merhamet koyması O'nun ayetlerindendir. Düşünen bir toplum için bunda işaretler vardır....
Rum Suresi, 21. Ayet:
Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış,
aranıza
bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır....
Rum Suresi, 21. Ayet:
O'nun işaretlerinden biri de, sizi cezbeden kendi cinsinizden eşler yaratması ve
aranıza
sevgiyi ve şefkati yerleştirmesidir: bunda, kuşkusuz, düşünen insanlar için dersler vardır!...
Rum Suresi, 21. Ayet:
Size kendi nefsinizden huzura kavuşabilesiniz diye eşler yaratıp,
aranıza
sevgi ve merhamet koyması da onun ayetlerindendir. Bunda, düşünen toplum için ayetler vardır....
Rum Suresi, 21. Ayet:
O'nun âyetlerinden biri de, size nefislerinizden, sâkinleşeceğiniz eşler yaratması ve
aranıza
sevgi ve acıma koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır....
Rum Suresi, 21. Ayet:
Hemcinslerinizden, kendilerine ısınacağınız eşler yaratması ve
aranıza
merhamet ve sevgi vermesi de Onun âyetlerindendir. Tefekkür eden bir topluluk için bunda ibretler vardır....
Əhzab Suresi, 17. Ayet:
De ki: "Allah size bir kötülük murat eder yahut bir rahmet dilerse, Allah'la
aranıza
kim girebilir?" Onlar kendileri için, Allah'tan başka ne bir dost bulabilirler ne de bir yardımcı....
Qələm Suresi, 24. Ayet:
Sakın bu gün
aranıza
bir miskîn sokulmasın diyorlardı...
Qələm Suresi, 24. Ayet:
Sakın bugün
aranıza
bir yoksul sokulmasın! diyorlardı....
Qələm Suresi, 17. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Qələm Suresi, 18. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Qələm Suresi, 19. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Qələm Suresi, 20. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Qələm Suresi, 21. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Qələm Suresi, 22. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Qələm Suresi, 23. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Qələm Suresi, 24. Ayet:
(17-24) Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlard...
Rum Suresi, 21. Ayet:
Yine O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler oluşturmuş,
aranıza
bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda iyiden iyiye düşünecek bir toplum için nice alâmetler/ göstergeler vardır. ...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
"Gerçekten şeytan, hamr ve kumarda sizin
aranıza
düşmanlık ve kin sokmak ve sizi, Allah'ın anılmasından, öğüdünden ve salâttan [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmaktan; toplumu aydınlatmaktan] alıkoymak ister. Öyleyse sona erdirmiş kişiler/vazgeçmiş kişiler misiniz? "...
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
"Eğer sizin içinizde çıkmış olsalardı, sadece bozgunculuğu artıracaklardı ve kesinlikle
aranıza
sosyal yangın sokmak için koşacaklardı. İçinizde onlara kulak verecekler de vardı. Ve Allah, o yanlış davrananları; kendi zararlarına iş yapanları çok iyi bilendir. "...
Rum Suresi, 21. Ayet:
Yine sizin için kendileriyle huzur bulasınız diye kendi türünüzden eşler yaratması,
aranıza
sevgi ve merhameti yerleştirmesi de O'nun mucizevi işaretlerinden biridir: Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir topluluk için alınacak bir ders mutlaka vardır....
Vaqiə Suresi, 60. Ayet:
Aranıza
ölüm kanunu koyan Biziz; ve Biz asla önüne geçilen biri değiliz;...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Halbuki şeytan şərab və qumar ilə
aranıza
düşmənlik və kin salmaq və sizi Allahı zikr etməkdən və namazdan ayırmaq istəyər. Siz artıq (bunlara) son qoydunuzmu?...
Kəhf Suresi, 95. Ayet:
(Zülqərneyn): ‘Bu barədə Rəbbimin məni qüvvətləndirdiyi şeylər daha xeyirlidir. İndi siz mənə öz qüvvənizlə kömək edin. Onlarla sizin
aranıza
çox möhkəm bir sədd çəkim.’ dedi....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Əgər onlar sizinlə birgə (döyüşə) çıxsaydılar, ancaq işinizdə qarışıqlığı artırar və sizi fitnəyə məruz qoymaq üçün tez
aranıza
girərdilər. İçinizdə onlara qulaq asanlar da var. Allah zalımları tanıyır....
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Həqiqətən, şeytan sərxoşedici (içki) və qumar vasitəsilə sizin
aranıza
ədavət və kin salmaq, sizi Allahı yad etməkdən və namazdan ayırmaq istəyər. Siz (buna) son qoyacaqsınızmı?...
Rum Suresi, 21. Ayet:
Ünsiyyətdə rahatlıq tapasınız deyə, sizin üçün özünüzdən zövcələr yaratması,
aranıza
məhəbbət və mərhəmət salması da Onun dəlillərindəndir. Həqiqətən, bunda düşünənlər üçün ibrətamiz dəlillər vardır....
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Həqiqətən, şeytan istəyir ki, çaxır və qumarla
aranıza
ədavət və kin salıb və qarşınıza sədd çəksin Allahın yad edilməsindən və əməllərin islaha edilməsindən. Artıq bu işlərdən əl çəkəcəksinizmi?...
Zuxruf Suresi, 39. Ayet:
(Dünyada özünüzə) zülm etdiyiniz üçün (bu nifrət və uzaqlıq arzunuz) bu gün sizə əsla bir xeyir verməyəcəkdir. Çünki şübhəsiz, siz (Cəhənnəm) əzab(ın)da ortaqsınız (və sizin
aranıza
ayrılıq düşməyəcəkdir)....
Mümtahinə Suresi, 3. Ayet:
Qiyamət günü nə (onlara görə öz dininizdən keçdiyiniz) qohumlarınızın, nə də övladlarınızın sizə heç bir faydası olmayacaqdır. (O gün Allah) sizin
aranıza
ayrılıq salacaqdır və Allah etdiklərinizi görəndir....
Maidə Suresi, 91. Ayet:
Şeytan içki və qumarla, ancaq
aranıza
ədavət və kin salmaq, sizi Allahı zikr etməkdən və namazdan yayındırmaq istər. Artıq əl çəkirsinizmi?...
Ənam Suresi, 128. Ayet:
Onların hamısını bir yerə toplayacağı gün belə deyəcək: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan bir çoxunu azdırıb
aranıza
qatdınız”. Onların insanlardan olan dostları: “Ey Rəbbimiz! Bizlər bir-birimizdən bəhrələndik və bizə təyin etdiyin müddətin sonuna çatdıq”, – deyəcəklər. Allah da deyəcək ki: “Allahın dilədikləri (bağışladıqları) xaric, içində əbədi qalacağınız yer oddur”. Ey Muhamməd! Şübhəsiz, sənin Rəbbin hökm və hikmət sahibidir, haqqı ilə biləndir....
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Əgər onlar sizinlə yola çıxsaydılar, sizdə yalnız çaşqınlığı artırar, tez
aranıza
soxularaq, içərinizdə iğtişaş törətməyə cəhd edərdilər. Sizin aranızda onlara qulaq asanlar da olar; Allah isə doğrudan da zalımları tanıyır!...
Maidə Suresi, 91. Ayet:
91) Həqiqətən şeytan, xəmr və qumarda sizin
aranıza
ədavət və kin salmaq və sizi, Allahı xatırlamaqdan, [Allahın] öyüdündən və səlatdan [maddi və zehni baxımdan dəstək olmaqdan; cəmiyyəti maarifləndirməkdən] uzaqlaşdırmaq istəyər. Elə isə son qoyan kəslər/əl çəkən kəslər olacaqsınızmı?...
Tövbə Suresi, 47. Ayet:
Əgər sizin aranızda çıxsaydılar, yalnız fitnə-fəsadı artıracaqdılar və həqiqətən
aranıza
sosial bəla salmaq üçün tələsəcəkdilər. Aranızda onlara qulaq asacaq [kəslər] də var idi. Və Allah, o səhv iş görənləri; öz zərərlərinə olan əməli işləyənləri çox yaxşı biləndir....
Qələm Suresi, 24. Ayet:
Məbada bu gün
aranıza
bir yoxsul girsin!...