Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitul
ardu
min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ seeltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne)....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu, olduğu zaman
2.
kultum (iz kultum)
: siz dediniz (siz demiştiniz)
3.
yâ mûsâ
: ey Musa
4.
len nasbirâ
Bəqərə Suresi, 251. Ayet:
Fe hezemûhum bi iznillâhi, ve katele dâvudu câlûte ve âtâhullâhul mulke vel hikmete ve allemehu mimmâ yeşâu, ve lev lâ def’ullâhin nâse, bâ’dahum bi ba’din le fesedetil
ardu
ve lâkinnallâhe zû fadlin alel âlemîn(âlemîne)....
Bəqərə Suresi, 251. Ayet:
1.
fe
: böylece, sonra, nihayet
2.
hezemû-hum
: onları hezimete, yenilgiye uğrattılar
3.
bi izni allâhi
: Allah'ın izniyle
4.
v...
Ali-İmran Suresi, 133. Ayet:
Ve sâriû ilâ magfiretin min rabbikum ve cennetin
ardu
hâs semâvâtu vel
ardu
, uiddet lil muttekîn(muttekîne)....
Ali-İmran Suresi, 133. Ayet:
1.
ve sâriû
: ve koşun
2.
ilâ magfiretin
: mağfirete
3.
min rabbi-kum
: Rabbinizden
4.
ve cennetin
: ve cennet
Nisa Suresi, 42. Ayet:
Yevme izin yeveddullezîne keferû ve asavur resûle lev tusevvâ bihimul ard(
ardu
). Ve lâ yektumûnallâhe hadîsâ(hadîsen)....
Nisa Suresi, 42. Ayet:
1.
yevme izin
: izin günü
2.
yeveddu
: ister, temenni eder
3.
ellezîne
: onlar, olanlar
4.
keferû
: inkâr ettiler,...
Nisa Suresi, 97. Ayet:
İnnellezîne teveffâhumul melâiketu zâlimî enfusihim kâlû fîme kuntum. Kâlû kunnâ mustad’afîne fîl ard(ardı). Kâlû e lem tekun
ardu
llâhi vâsiaten fe tuhâcirû fîhâ. Fe ulâike me’vâhum cehennem(cehennemu) ve sâet masîrâ(masîran)....
Nisa Suresi, 97. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar
2.
teveffâ-hum
: onları vefat ettirir, öldürür
3.
el melâiketu
: melekler
4.
zâlimî
Ənam Suresi, 70. Ayet:
Dinlerini oyun ve eglenceye alanlari, dunya hayatinin aldattigi kimseleri birak. Kuran ile ogut ver ki, bir kimse kazandigiyla helake dusmeye gorsun, o takdirde Allah'dan baska ona ne bir yardimci, ne de bir kurtarici bulunur; her turlu fidyeyi de verse kabul olunmaz. KazandÙklarÙndan tr yok olanlar i_te bunlardÙr. kar etmelerinden dolayÙ kÙzgÙn i ecek ve can yakÙcÙ azap onlaradÙr. *...
Ənam Suresi, 94. Ayet:
Onlara: «And olsun ki, sizi ilk defa yarattigimiz gibi size verdiklerimizi ardinizda birakarak bize birer birer geldiniz; icinizde Allah'in ortaklari oldugunu sandiginiz sefaatcilarinizi beraber gormuyoruz. And olsun ki aranizdaki baglar kopmus, ortak sandÙklarÙnÙz sizden ayrÙlmÙ_lardÙr» denecek.*...
Ənam Suresi, 99. Ayet:
O, gokten su indirendir. Her bitkiyi onunla bitirdik, ondan bitirdigimiz yesilden, birbirine benzeyen ve benzemeyen yigin yigin taneler, hurmalarin tomurcuklarindan sarkan salkimlar, uzum baglari, zeytin ve nar cikardik. Urun verdiklerinde urunlerine, olgunla_malarÙna bir bakÙn. Bunlarda, inananlar i in, _phesiz, deliller vardÙr....
Ənam Suresi, 112. Ayet:
(112-11) 3 Aldatmak icin birbirlerine cazip sozler fisildayan cin ve insan seytanlarini her peygambere dusman yaptik. Bu seytanlar ahirete inanmayanlarin kalblerinin o sozlere yonelmesi, ondan hosnut olmasi ve kendilerinin isledikleri suclari islemeleri icin byle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardÙ, sen onlarÙ iftiralarÙ ile ba_ba_a bÙrak....
Ənam Suresi, 113. Ayet:
(112-11) 3 Aldatmak icin birbirlerine cazip sozler fisildayan cin ve insan seytanlarini her peygambere dusman yaptik. Bu seytanlar ahirete inanmayanlarin kalblerinin o sozlere yonelmesi, ondan hosnut olmasi ve kendilerinin isledikleri suclari islemeleri icin byle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardÙ, sen onlarÙ iftiralarÙ ile ba_ba_a bÙrak....
Ənam Suresi, 136. Ayet:
Kendi zanlarina gore, «Bu Allah'indir, bu da putlarimizindir» diyerek, Allah'in yarattigi hayvanlar ve ekinlerden pay ayirdilar. Putlari icin ayirdiklari Allah icin verilmez, ama Allah icin ayirdiklari putlarina verilirdi; ne kotu hukum veriyorlardÙ!...
Tövbə Suresi, 25. Ayet:
Lekad nasarakumullâhu fî mevâtıne kesîratin ve yevme huneynin iz a'cebetkum kesretukum fe lem tugni ankum şey'en ve dâkat aleykumul
ardu
bi mâ rahubet summe velleytum mudbirîn(mudbirîne)....
Tövbə Suresi, 25. Ayet:
1.
lekad
: andolsun ki
2.
nasarakum allâhu
: Allah size yardım etti
3.
fî mevâtıne
: savaş yerlerinde
4.
kesîratin
Tövbə Suresi, 118. Ayet:
Ve alâs selâsetillezîne hullifû, hattâ izâ dâkat aleyhimul
ardu
bimâ rahubet ve dâkat aleyhim enfusuhum ve zannû en lâ melcee minallâhi illâ ileyhi, summe tâbe aleyhim li yetûbû, innallâhe huvet tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Tövbə Suresi, 118. Ayet:
1.
ve alâ es selâseti
: ve üç (kişi) de
2.
ellezîne hullifû
: geri bırakılan kişiler
3.
hattâ
: hatta
4.
izâ dâkat aleyhim
<...
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Hepinizin donusu, O'nadir. Allah'in vadi haktir. O, once yaratir, sonra inanip yararli isler yapanlarin ve inkar edenlerin hareketlerinin karsiligini adaletle vermek icin tekrar diriltir. Inkarcilara, inkarlarindan oturu kizgin bir icecek ve can yakÙcÙ azap vardÙr....
Yunus Suresi, 24. Ayet:
İnnemâ meselul hayâtid dunyâ ke mâin enzelnâhu mines semâi fahteleta bihî nebâtul ardı mimmâ ye'kulun nâsu vel en'âm(en'âmu), hattâ izâ ehazetil
ardu
zuhrufehâ vezzeyyenet ve zanne ehluhâ ennehum kâdirûne aleyhâ etâhâ emrunâ leylen ev nehâren fe cealnâhâ hasîden ke en lem tagne bil ems(emsi), kezâlike nufassilul âyâti li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne)....
Yunus Suresi, 24. Ayet:
1.
innemâ
: sadece, yalnız, ancak
2.
meselu el hayâti ed dunyâ
: dünya hayatının meselesi (örneği, durumu)
3.
ke mâin
: su gibidir
4.
Hud Suresi, 44. Ayet:
Ve kîle yâ
ardu
bleî mâeki ve yâ semâu akliî ve gîdal mâu ve kudıyel emru vestevet alal cûdiyyi ve kîle bu'den lil kavmiz zâlimîn(zâlimîne). ...
Hud Suresi, 44. Ayet:
1.
ve kîle
: ve denildi ki
2.
yâ
ardu
: ey arz (yeryüzü)
3.
ıbleî
: yut
4.
mâe-ki
: (senin) suyunu
Hud Suresi, 107. Ayet:
Hâlidîne fîhâ mâ dâmetis semâvâtu vel'
ardu
illâ mâ şâe rabbuk(rabbuke), inne rabbeke fe'âlun limâ yurîd(yurîdu)....
Hud Suresi, 107. Ayet:
1.
hâlidîne
: ebedî kalanlar
2.
fî-hâ
: onun içinde, orada
3.
mâ dâmeti
: devam ettikçe, durduğu müddetçe
4.
es semâvâtu
Hud Suresi, 108. Ayet:
Ve emmellezîne suidû fe fîl cenneti hâlidîne fîhâ mâ dâmetis semâvâtu vel
ardu
illâ mâ şâe rabbuk(rabbuke), atâen gayre meczûz(meczûzin)....
Hud Suresi, 108. Ayet:
1.
ve emmâ
: ve fakat
2.
ellezîne suidû
: mutlu olanlar, said olanlar
3.
fe
: artık, böylece
4.
fî el cenneti
: ce...
Yusif Suresi, 100. Ayet:
Ana babasini tahtin uzerine oturttu, hepsi onun onunde (Allah'a secde edip) egildiler. O zaman Yusuf: «Babacigim! Iste bu, vaktiyle gordugum ruyanin cikisidir; Rabbim onu gerceklestirdi. µeytan, benimle kardeslerimin arasini bozduktan sonra, beni hapisten cÙkaran, sizi colden getiren Rabbim bana pek cok iyilikte bulundu. Dogrusu Rabbim diledigine lutufkardÙr, O suphesiz bilendir, Hakim'dir» dedi....
Rəd Suresi, 31. Ayet:
Ve lev enne kur’ânen suyyiret bihil cibâlu ev kuttıat bihil
ardu
ev kullime bihil mevtâ, bel lillâhil emru cemîâ(cemîan), e fe lem ye’yesillezîne âmenû en lev yeşâullâhu le heden nâse cemîâ(cemîan),ve lâ yezâlullezîne keferû tusîbuhum bi mâ sanaû kâriatun ev tehullu karîben min dârihim hattâ ye’tiye va’dullâh(va’dullâhi), innallâhe lâ yuhliful mîâd(mîâde)....
Rəd Suresi, 31. Ayet:
1.
ve lev enne
: ve eğer gerçekten olsaydı
2.
kur'ânen
: Kur'ân
3.
suyyiret
: yürüttü
4.
bi-hi
: onunla
...
İbrahim Suresi, 48. Ayet:
Yevme tubeddelul
ardu
gayrel ardı ves semâvâtu ve berezû lillâhil vâhıdil kahhâr(kahhâri). ...
İbrahim Suresi, 48. Ayet:
1.
yevme
: o gün
2.
tubeddelu
: değiştirilir, bir halden (şekilden) bir başka hale (şekle) döndürülür
3.
el
ardu
: yeryüzü
4.
g...
İsra Suresi, 44. Ayet:
Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel
ardu
ve men fîhinn(fîhinne), ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâ(gafûren)....
İsra Suresi, 44. Ayet:
1.
tusebbihu lehu
: onu tesbih eder
2.
es semâvâtu
: semalar
3.
es seb'u
: 7
4.
ve el
ardu
: ve yeryüzü
...
Məryəm Suresi, 90. Ayet:
Tekâdus semâvâtu yetefattarne minhu ve tenşakkul
ardu
ve tehırrul cibâlu heddâ(hedden)....
Məryəm Suresi, 90. Ayet:
1.
tekâdu
: neredeyse, az kalsın oluyordu
2.
es semâvâtu
: semalar
3.
yetefattarne
: paramparça olacak, parçalanacak
4.
min-hu<...
Həcc Suresi, 63. Ayet:
E lem tere ennallâhe enzele mines semâi mâen fe tusbihul
ardu
muhdarreh(muhdarreten), innallâhe latîfun habîr(habîrun)....
Həcc Suresi, 63. Ayet:
1.
e lem tere
: görmedin mi
2.
enne allâhe
: muhakkak Allah
3.
enzele
: indirdi
4.
min es semâi
: semadan
Möminun Suresi, 71. Ayet:
Ve levittebeal hakku ehvâehum le fesedetis semâvâtu vel
ardu
ve men fî hinn(hinne), bel eteynâhum bi zikrihim fe hum an zikrihim mu’ridûn(mu’ridûne)....
Möminun Suresi, 71. Ayet:
1.
ve lev ittebea
: ve uysaydı, tâbî olsaydı
2.
el hakku
: Hakk
3.
ehvâe-hum
: onların hevaları
4.
le fesedeti
: m...
Möminun Suresi, 84. Ayet:
Kul li menil
ardu
ve men fîhâ in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne)....
Möminun Suresi, 84. Ayet:
1.
kul
: de
2.
li men
: kimin
3.
el
ardu
: arz, yeryüzü
4.
ve men
: ve kimseler
Rum Suresi, 25. Ayet:
Ve min âyâtihî en tekûmes semâu vel
ardu
bi emrih(emrihî), summe izâ deâkum da’veten minel ardı izâ entum tahrucûn(tahrucûne). ...
Rum Suresi, 25. Ayet:
1.
ve min
: ve den
2.
âyâti-hi
: onun âyetleri
3.
en tekûme
: vuku bulması, durması
4.
es semâu
: sema, gökyüzü
Yasin Suresi, 33. Ayet:
Ve âyetun lehumul
ardu
l meyteh(meytetu), ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûn(ye’kulûne). ...
Yasin Suresi, 33. Ayet:
1.
ve âyetun
: ve bir âyet, mucize, delil
2.
lehum
: onlar için
3.
el
ardu
: arz, yeryüzü, yer, toprak
4.
el meytetu
<...
Yasin Suresi, 36. Ayet:
Subhânellezî halakal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitul
ardu
ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn(ya’lemûne). ...
Yasin Suresi, 36. Ayet:
1.
subhânellezî (subhâne ellezî)
: o sübhandır, herşeyden münezzehtir
2.
halaka
: yarattı
3.
el ezvâce
: çiftler, eşler
4.
kull...
Zümər Suresi, 10. Ayet:
Kul yâ ıbâdıllezîne âmenûttekû rabbekum, lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(hasenetun), ve
ardu
llâhi vâsiah(vâsiatun) innemâ yuveffas sâbirûne ecrehum bi gayri hisâb(hisâbin). ...
Zümər Suresi, 10. Ayet:
1.
kul
: de, söyle
2.
yâ
: ey
3.
ıbâdı
: benim kullarım
4.
ellezîne
: kimseler, onlar
Zümər Suresi, 67. Ayet:
Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî vel
ardu
cemîan kabdatuhu yevmel kıyâmeti ves semâvâtu matviyyâtun bi yemînih(yemînihi), subhânehu ve te’âlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne). ...
Zümər Suresi, 67. Ayet:
1.
ve mâ kaderû
: ve takdir edemediler
2.
allâhe
: Allah
3.
hakka
: hak oldu, hakkıyla
4.
kadri-hi
: onun kadri
Zümər Suresi, 69. Ayet:
Ve eşrekatil
ardu
bi nûri rabbihâ ve vudıal kitâbu ve cîe bin nebiyyîne veş şuhedâi ve kudıye beynehum bil hakkı ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne). ...
Zümər Suresi, 69. Ayet:
1.
ve eşrekati
: ve parladı
2.
el
ardu
: arz, yer
3.
bi nûri rabbi-hâ
: Rabbinin nuru ile
4.
ve vudıa
: ve konuldu...
Duxan Suresi, 29. Ayet:
Fe mâ beket aleyhimus semâu vel
ardu
ve mâ kânû munzarîn(munzarîne)....
Duxan Suresi, 29. Ayet:
1.
fe
: artık, bundan sonra
2.
mâ beket
: ağlamadı
3.
aleyhim
: onlara
4.
es semâu
: sema, gök
Qaf Suresi, 4. Ayet:
Kad alimnâ mâ tenkusul
ardu
minhum, ve indenâ kitâbun hafîzun....
Qaf Suresi, 4. Ayet:
1.
kad
: olmuştu
2.
alimnâ
: biz bildik
3.
mâ tenkusu
: ne eksilttiğini (cesetleri çürütüp eksilttiğini)
4.
el
ardu
Vaqiə Suresi, 4. Ayet:
İzâ ruccetil
ardu
reccâ(reccen)....
Vaqiə Suresi, 4. Ayet:
1.
izâ
: o zaman, olduğu zaman
2.
ruccet(i)
: sarsıldı
3.
el
ardu
: arz, yeryüzü, yer
4.
reccen
: şiddetle sarsıla...
Hədid Suresi, 21. Ayet:
Sâbikû ilâ magfiretin min rabbikum ve cennetin
ardu
hâ keardıs semâi vel ardı uıddet lillezîne âmenû billâhi ve rusulih(rusulihî), zâlike fadlullâhi yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi)....
Hədid Suresi, 21. Ayet:
1.
sâbikû
: yarışın, koşun
2.
ilâ magfiretin
: bağışlanmaya, mağfirete
3.
min rabbi-kum
: Rabbinizden
4.
ve cennetin
<...
Haqqə Suresi, 14. Ayet:
Ve humiletil
ardu
vel cibâlu fe dukketâ dekketen vâhıdeh(vâhıdeten)....
Haqqə Suresi, 14. Ayet:
1.
ve humilet(i)
: ve taşındı, kaldırıldı
2.
el
ardu
: arz, yeryüzü
3.
ve el cibâlu
: ve dağlar
4.
fe
: böylece, o...
Müzzəmmil Suresi, 14. Ayet:
Yevme tercuful
ardu
vel cibâlu ve kânetil cibâlu kesîben mehîlâ(mehîlen)....
Müzzəmmil Suresi, 14. Ayet:
1.
yevme
: o gün
2.
tercufu
: şiddetle sallanır
3.
el
ardu
: arz, yeryüzü
4.
ve el cibâlu
: ve dağlar
İnşiqaq Suresi, 3. Ayet:
Ve izel
ardu
muddet....
İnşiqaq Suresi, 3. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
el
ardu
: arz, yeryüzü
4.
muddet
: uzatıldı, düz oldu
...
Fəcr Suresi, 21. Ayet:
Kellâ izâ dukketil
ardu
dekken dekkâ(dekken)....
Fəcr Suresi, 21. Ayet:
1.
kellâ
: hayır
2.
izâ
: olduğu zaman
3.
dukket (i)
: parçalandı, dağıldı
4.
el
ardu
: arz, yeryüzü
Zəlzələ Suresi, 1. Ayet:
İzâ zulziletil
ardu
zilzâlehâ. ...
Zəlzələ Suresi, 1. Ayet:
1.
izâ zulzileti
: sarsıldığı zaman
2.
el
ardu
: arz, yeryüzü
3.
zilzâle-hâ
: onun şiddetli sarsıntısı
...
Zəlzələ Suresi, 2. Ayet:
Ve ahrecetil
ardu
eskâlehâ....
Zəlzələ Suresi, 2. Ayet:
1.
ve ahreceti
: ve dışarı çıkardı
2.
el
ardu
: arz, yeryüzü
3.
eskâle-hâ
: onun ağırlıkları
...
Qaf Suresi, 44. Ayet:
Yevme teşakkakul
ardu
anhum sirââ(sirâan), zâlike haşrun aleynâ yesîrun....
Qaf Suresi, 44. Ayet:
1.
yevme
: gün
2.
teşakkaku
: çatlayıp ayrılır
3.
el
ardu
: arz, yer
4.
an-hum
: onlardan