Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitulardu min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ seeltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ
asav
ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne)....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu, olduğu zaman
2.
kultum (iz kultum)
: siz dediniz (siz demiştiniz)
3.
yâ mûsâ
: ey Musa
4.
len nasbirâ
Ali-İmran Suresi, 112. Ayet:
Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ
asav
ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne). ...
Ali-İmran Suresi, 112. Ayet:
1.
duribet
: vuruldu
2.
aleyhim
: onların üzerine
3.
ez zilletu
: zillet
4.
eyne mâ
: nerede olursa
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Rableri de dualarına şöyle icabet buyurdu: her halde ben içinizden gerek erkek ve gerek dişi hiç bir hayr işleyenin işlediğini boşa gidermem, hep biribirinizdensiniz, benim için hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda işkenceye uğrıyanların, cihada gidenlerin ve bu uğurda katledilenlerin, kabahatlerini taraflarından keffaretleyeceğim, onları altından ırmaklar akar Cennetlere koyacağım, t
asav
vur edemeyeceğiniz bir sevâb ile Allah tarafından müsâb olacaklar, sevâbın da en güze...
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Rableri de onların dualarına şöyle icabet etti: «Kesinlikle ben, içinizden gerek erkek, gerek kadın hiçbir iyilik yapanın işlediğini boşa çıkarmam, hep birbirinizdensiniz. Benim için hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, yolumda işkenceye uğrayanların, savaşanların ve bu uğurda öldürülenlerin suçlarını örteceğim. Onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Onlar, Allah tarafından t
asav
vur edemeyeceğiniz bir mükafata kavuşacaklar. Mükafatın en güzeli Allah yanındadır....
Nisa Suresi, 42. Ayet:
Yevme izin yeveddullezîne keferû ve
asav
ur resûle lev tusevvâ bihimul ard(ardu). Ve lâ yektumûnallâhe hadîsâ(hadîsen)....
Nisa Suresi, 42. Ayet:
1.
yevme izin
: izin günü
2.
yeveddu
: ister, temenni eder
3.
ellezîne
: onlar, olanlar
4.
keferû
: inkâr ettiler,...
Nisa Suresi, 108. Ayet:
(Münafıklar - ikiyüzlüler) insanlardan gizleyebilirler ama Allâh'tan asla! Oysa O beraberdi (t
asav
vufî anlayışla mâiyet sırrı - Allâh'ın, kulun her zerresini Esmâ'sıyla varetmesi hakikati) onlarla gece boyu, Allâh'ın hoşlanmadığı şeyleri kurgularlarken. Allâh yapmakta olduklarına Muhiyt'tir!...
Nisa Suresi, 117. Ayet:
Onlar, Allah’ı bırakıp, kulları durumundaki mabud t
asav
vur ettikleri hayali kadına, cansız dişi putlara, kadınlar gibi yalvarırlar. Kesinlikle, mütemadiyen bozgunculuk ve kötülük yapan şeytandan dilekte bulunmuş olurlar....
Maidə Suresi, 78. Ayet:
Luinellezîne keferû min benî isrâîle alâ lisâni dâvude ve îsebni meryem(meryeme) zâlike bimâ
asav
ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne)....
Maidə Suresi, 78. Ayet:
1.
luine
: lânetlendi
2.
ellezîne keferû
: kâfirler, inkâr edenler
3.
min benî isrâîle
: İsrailoğulları'ndan
4.
alâ lisâni dâvû...
Ənam Suresi, 100. Ayet:
(100-101) Bir de tuttular Allâha Cinleri (gizli mahlûkları) şerik koştular, halbuki o onları yarattı, bundan başka ona oğullar ve kızlar saçmaladılar, ne dediklerini bildikleri yok, onun zatı sübhanîsi semavât ve yerin mübdii, ona veled nasıl t
asav
vur edilir? ki bir eşi bulunmak mümkin değil, o her şeyi yaratmış ve her şeye alîm...
Ənam Suresi, 100. Ayet:
Ama bazıları bütün görünmez varlık türlerine, Allahın yanında (Ona denk) bir yer yakıştırmaya başladılar, halbuki onları(n tümünü) yaratan Odur; ve cehaletleri yüzünden Ona oğullar ve kızlar isnat ettiler! O, sonsuz ihtişam sahibidir ve insanların her türlü t
asav
vur ve tahayyülünü aşan bir yüceliğe sahiptir:...
Ənam Suresi, 101. Ayet:
(100-101) Bir de tuttular Allâha Cinleri (gizli mahlûkları) şerik koştular, halbuki o onları yarattı, bundan başka ona oğullar ve kızlar saçmaladılar, ne dediklerini bildikleri yok, onun zatı sübhanîsi semavât ve yerin mübdii, ona veled nasıl t
asav
vur edilir? ki bir eşi bulunmak mümkin değil, o her şeyi yaratmış ve her şeye alîm...
Ənam Suresi, 103. Ayet:
Hiçbir beşeri görüş ve t
asav
vur Onu kuşatamaz, halbuki O her türlü beşeri görüş ve t
asav
vuru çevreleyip kuşatır: zira yalnız Odur (hikmetine) tam nüfuz edilemez olan, her şeyden haberdar bulunan....
Ənfal Suresi, 12. Ayet:
Hani Rabbin melâikeye şöyle vahyetmişti: "Muhakkak ben sizinle beraberim (Allâh melekle yan yana olmayacağına göre; anlatılmak istenen {t
asav
vufta mâiyet sırrı diye bahsedilen}: meleklerin, kendilerindeki kuvvet ve kudretin Allâh'ın kuvvet ve kudreti bilincini taşıdıkları realitesine işaret olunmaktadır). . . İman edenleri sâbitleyin. . . Hakikat bilgisini inkâr edenlerin kalplerinde korku oluşturacağım. . . (Onların) boyunlarının üstüne vurun (vehim üzere sâbitleyin) ve onların her parmağına da...
Tövbə Suresi, 94. Ayet:
(Ve) onlar, (seferden) döndüğünüzde size bahaneler arzedecekler! De ki: "(Asılsız) özürleri ileri sürmeyin, (çünkü) size inanmıyoruz: Allah bize hakkınızda gerekli bilgiyi vermiş bulunuyor zaten. (Bundan sonraki) yapıp ettiklerinize bakacak Allah; ve Onun Elçisi (de öyle); sonunda, yaratıkların görüş ve algı alanı dışında kalan şeyleri de, onların duyu ve t
asav
vur yoluyla tanıklık edebilecekleri şeyleri de bütün gerçeğiyle bilen Onun karşısına çıkarılacaksınız; Ve O sizin (hayatta) ne yapıp etti...
Tövbə Suresi, 105. Ayet:
Ve (ey Peygamber, onlara) de ki: "Yapın (yapmak istediğinizi)! Allah yapıp ettiklerinizi görüyor; O'nun Elçisi de (görüyor), inananlar da: (nasıl olsa) sonunda, insanın hem görüş ve kavrayış alanı dışında kalan alemi, hem de duyuları ve t
asav
vurlarıyla tanıklık edebileceği alemi bütün gerçeğiyle bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız. Ve o zaman O, sizin yapageldiğiniz şeyleri (bütün gerçeğiyle) görüp anlamanızı sağlayacak"....
Hud Suresi, 59. Ayet:
Ve tilke âdun cehadû bi âyâti rabbihim ve
asav
rusulehu vettebeû emre kulli cebbârin anîd(anîdin). ...
Hud Suresi, 59. Ayet:
1.
ve tilke
: ve işte bu
2.
âdun
: Ad kavmi
3.
cehadû
: bilerek inkâr ettiler
4.
bi âyâti
: âyetleri
Rəd Suresi, 9. Ayet:
O, yaratılmışların duyu ve t
asav
vurlarının ötesinde olanları da, onların görüp gözleyebildikleri şeyleri de tam olarak bilmektedir. Büyük olan O'dur; var olan veya olması mümkün her şeyin/herkesin üstünde ve ötesinde olan O....
Rəd Suresi, 33. Ayet:
Peki, kimdir -elbette O!- yaşayan her varlığı, hak ettiği şeye bakarak görüp gözeten? Yine de Allah'a ortak koşuyorlar (öyle mi?). De ki: "Onlara (istediğiniz) ismi verin: sanki O'na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber verdiğinizi sanıyorsunuz? Yoksa sadece sözcüklerle mi oynuyorsunuz?" Hayır, tersine, hakkı inkara şartlanmış olanların çarpık t
asav
vurları kendilerine güzel gösteriliyor; ve böylece (doğru) yoldan döndürülüveriyorlar: ve zaten Allah'ın sapıklık içinde bıraktığı kimseye yol göst...
İsra Suresi, 50. Ayet:
(50-51) De ki: -İster taş olun, ister demir! İsterse kalplerinizde t
asav
vur ettiğiniz hayal ötesi bir yaratık olun! Diyecekler ki: -Bizi tekrar kim diriltecek? De ki: -Sizi ilk defa yaratan! Bunun üzerine sana başlarını sallayarak: -O, ne zaman olacak? diyecekler. De ki: -Yakın olsa gerek!...
İsra Suresi, 51. Ayet:
(50-51) De ki: -İster taş olun, ister demir! İsterse kalplerinizde t
asav
vur ettiğiniz hayal ötesi bir yaratık olun! Diyecekler ki: -Bizi tekrar kim diriltecek? De ki: -Sizi ilk defa yaratan! Bunun üzerine sana başlarını sallayarak: -O, ne zaman olacak? diyecekler. De ki: -Yakın olsa gerek!...
Məryəm Suresi, 34. Ayet:
(34-35) İşte hak olan kavle göre bu, kendisinde ihtilâfta bulundukları Meryem'in oğlu İsâ'dır. Allah için asla t
asav
vur olunamaz ki, kendisi için bir çocuk edinmiş olsun. O münezzehtir, hangi bir şeyi (vücûda getirmek) dileyince ona ancak «Ol!» der, o da hemen oluverir....
Məryəm Suresi, 35. Ayet:
(34-35) İşte hak olan kavle göre bu, kendisinde ihtilâfta bulundukları Meryem'in oğlu İsâ'dır. Allah için asla t
asav
vur olunamaz ki, kendisi için bir çocuk edinmiş olsun. O münezzehtir, hangi bir şeyi (vücûda getirmek) dileyince ona ancak «Ol!» der, o da hemen oluverir....
Məryəm Suresi, 61. Ayet:
sınırsız bağış Sahibi'nin, kullarına, her türlü beşeri algı ve t
asav
vurun ötesinde söz verdiği o asude hasbahçeler (onların olacaktır); O'nun sözü elbette yerini bulacaktır!...
Məryəm Suresi, 78. Ayet:
Yoksa o beşeri algı ve t
asav
vurların ulaşamayacağı bir görüş alanına mı erişti; yahut sınırsız rahmet Sahibi'yle bir sözleşme mi yaptı?...
Ənbiya Suresi, 49. Ayet:
o (bilinçli, duyarlı) kimseler ki, algı ve t
asav
vurlarının ötesinde olsa da, Rablerinden korkar ve Son Saat'in kaygısıyla titrerler....
Möminun Suresi, 20. Ayet:
Ve (yine o su ile) Tur-i Sîna'dan (Musa'ın Rabbiyle buluştuğu mahal) çıkan, yağ veren ve yiyenler için bir katık olan (zeytin) ağaç. (İncirin, teklikteki çokluk sembolüne karşı zeytin de direkt teklik sembolü olarak değerlendirilir, t
asav
vuf düşüncesinde. )...
Möminun Suresi, 91. Ayet:
Allah asla çocuk edinmemiştir, ne de O'nunla beraber başka bir tanrı vardır: (çünkü, eğer başka herhangi bir tanrı) olsaydı, her tanrı kendi yarattığı alemi kendinden yana çeker ve şüphesiz her biri diğerine baskın çıkmaya çalışırdı! Sınırsız kudret ve yüceliğiyle Allah, onların t
asav
vur ve tanımlama yoluyla yakıştırdıkları şeylerden mutlak olarak uzaktır;...
Möminun Suresi, 92. Ayet:
O kullarının algı ve t
asav
vurlarının erişemediği şeyleri de, onların akıl ve duyu yoluyla tanıklık edebildikleri şeyleri de künhüyle bilir; ve bunun içindir ki, onların Kendisine yakıştırdıkları her türlü eşten ve ortaktan mutlak olarak yücedir!...
Şüəra Suresi, 216. Ayet:
Fe in
asav
ke fe kul innî berîun mimmâ ta’melûn(ta’melûne)....
Şüəra Suresi, 216. Ayet:
1.
fe
: fakat, o taktirde
2.
in
: şâyet, eğer
3.
asav
-ke
: sana asi oldular, isyan ettiler
4.
fe
: o taktirde, o z...
Nəml Suresi, 65. Ayet:
De ki: "Göklerde ve yerde olan hiç kimse, (yani) Allah'tan başka (hiç kimse,) yaratılmışların duyu ve t
asav
vur alanı dışında kalan gerçekleri bilemez". (Yaratılmış olanlar) öldükten sonra ne zaman diriltileceklerini de bilemezler;...
Qəsəs Suresi, 50. Ayet:
Çağrına uymazlarsa, bil ki onlar yalnızca kendi asılsız hayallerine tâbi oluyorlar! Allâh'tan (hakikatleri Esmâ mertebesinden, kendilerinde açığa çıkan hakikat ilmi olmaksızın), kendi (vehminin getirisi olan) hayal ve t
asav
vurlarına tâbi olandan daha sapkın kimdir? Muhakkak ki Allâh zâlimler kavmini hidâyet etmez....
Zümər Suresi, 22. Ayet:
Allâh kimin derûnunu İslâm'ı kavrayacak şekilde genişletti ise, o Rabbinden bir nur üzere değil midir? Allâh'ın zikrinden (hatırlattığından) kalpleri k
asav
etlenene (içleri sıkılıp bunalanlara) yazıklar olsun! İşte onlar apaçık şekilde (hakikatten) sapmayı yaşamaktadırlar!...
Casiyə Suresi, 32. Ayet:
Onlara: 'Diriltilme, hesap ve ceza ile ilgili Allah’ın va’di haktır, doğrudur. Kıyametin kopacağı ânın geleceğinde ve hesap sorulacağında şüphe yoktur.' denildiğinde: 'Kıyamet nedir, bilmiyoruz. Yalnızca bir düşünceden, bir t
asav
vurdan ibaret sanıyoruz. Bu hususta ilme, delile dayanan kesin bir bilgiye, inanca sahip değiliz.' demiştiniz....
Qaf Suresi, 1. Ayet:
Kaf (KAF harfi {ENE} Eniyet'e işaret eder. İnsan Zâtının üç mertebesi olan Ahadiyet, Eniyet ve Hüviyet tecellilerinden ilk açığa çıkış olan eniyet = ene = ego = BEN noktasına işaret eder. Kaf Dağı, Benlik dağı olarak t
asav
vufta sembolleştirilir. Dağ, benliğin sembolüdür. Allâhu âlem. A. H. )! Kur'ân-ı Meciyd (açıklanan muhteşem Bilgi)!...
Qəmər Suresi, 6. Ayet:
sen (yine) onlardan uzak dur. Çağrı Sesinin, (insanı) aklın t
asav
vur edemeyeceği bir şeye çağıracağı Gün,...
Haqqə Suresi, 10. Ayet:
Fe
asav
resûle rabbihim fe ehazehum ahzeten râbiyeh(râbiyeten). ...
Haqqə Suresi, 10. Ayet:
1.
fe
: böylece
2.
asav
: isyan ettiler
3.
resûle
: resûl, elçi
4.
rabbi-him
: onların Rabbi
Nuh Suresi, 21. Ayet:
Kâle nûhun rabbi innehum
asav
nî vettebeû men lem yezidhu mâluhu ve veleduhû illâ hasârâ(hasâran)....
Nuh Suresi, 21. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
nûhun
: Nuh
3.
rabbi
: Rabbim
4.
inne-hum
: muhakkak ki onlar
İnsan Suresi, 16. Ayet:
T
asav
vur ettikleri biçimde ve büyüklükte, hayal ettikleri dolulukta, gümüşten sırça taslar, billur kâseler dolaştırılır....
Bələd Suresi, 17. Ayet:
Summe kâne minellezîne âmenû ve tevâsav bis sabri ve tevâsav bil merhame(merhameti)....
Bələd Suresi, 17. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kâne
: oldu
3.
min ellezîne
: o kimselerden, onlardan
4.
âmenû
: âmenû oldular
Əsr Suresi, 3. Ayet:
İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve tevâsav bil hakkı ve tevâsav bis sabr(sabrı)....
Əsr Suresi, 3. Ayet:
1.
illâ
: hariç
2.
ellezîne
: onlar, olanlar
3.
âmenû
: âmenû oldular
4.
ve amilû es sâlihâti
: ve salih amel işle...
Maun Suresi, 1. Ayet:
Hiç bütün bir ahlaki değerler sistemini yalanlayan (birini) t
asav
vur edebilir misin?...
Saffat Suresi, 159. Ayet:
(çünkü) Allah, insanların geliştirdiği her türlü t
asav
vurun üstünde, sonsuz yüceliktedir....
Saffat Suresi, 180. Ayet:
Kudret ve izzet sahibi Rabbin, insanların her türlü t
asav
vurunun üstünde (bir yüceliğe sahip)tir....
Qaf Suresi, 22. Ayet:
'Böyle bir günü t
asav
vur edemiyordun, gaflet içindeydin. İşte biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün, aklın, dünyada inkâr ettiklerini görecek, kavrayacak kadar keskindir.'...
Zariyat Suresi, 53. Ayet:
E tevâsav bih(bihî), bel hum kavmun tâgûn(tâgûne)....
Zariyat Suresi, 53. Ayet:
1.
e
: mı
2.
tevâsav
: vasiyet, tavsiye ettiler
3.
bi-hi
: onunla, onu
4.
bel
: hayır, bilâkis
İsra Suresi, 71. Ayet:
Bir gün gelecek, bütün insanları, (eylemlerine) önderlik eden (t
asav
vur ve bilinç)leriyle huzurumuza çıkarıp (hesap soracağız); artık kimlerin karnesi sağ ellerine verilirse, işte onlar karnelerini (sevinç içinde) okuyacaklar ve onlara zerre kadar haksızlık edilmeyecek....