Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Tövbə Suresi, 87. Ayet:
Onlar arxada qalanlarla birlikdə olmağa razı oldular. Onların qəlblərinə möhür vuruldu. Buna görə də onlar anlamazlar. (Münafiq olduqları üçün Allah onların qəlb gözlərini bağlamışdır. Buna görə də onlar döyüşə getmək əvəzinə arxada qalan qadın, uşaq və yaşlılarla birlikdə evlərində qalmağa üstünlük verir və cihadın əhəmiyyətini anlaya bilmirlər.)...
Talaq Suresi, 4. Ayet:
(Yaşlılığa görə) heyzdən kəsilmiş qadınlarınızın (gözləmə müddətindən) şübhələnsəniz, (bilin ki), onların gözləmə müddəti üç aydır. Hələ heyz görməmiş olan qadınlar da belədir. Hamilə qadınların gözləmə müddəti isə uşağı dünyaya gətirənə qədərdir. Kim Allahdan qorxarsa, Allah ona işində asanlıq bəxş edər....
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
"Hamd, yaşlılığımda bana İsmail'i ve İshak'ı bağışlayan Allah'a aittir. Kuşkusuz, benim Rabbim duayı işitendir."...
Bəqərə Suresi, 184. Ayet:
1.
eyyâmen
: günler
2.
ma'dûdâtin
: adetli, sayılmış, sayılı
3.
fe men
: fakat kim
4.
kâne
: oldu, idi
<...
Bəqərə Suresi, 184. Ayet:
Sizden kim hasta ya da yolculuk halinde bulunursa, (tutamadığı) günler sayısınca diğer günlerde tutar. (Fazla yaşlılıktan veya iyileşmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı) oruç tutmaya güç getiremiyenlere bir yoksulu (sabah-akşam) doyuracak fidye gerekir. Kim de gönülden (fidyeyi artırıp) hayr yaparsa, bu onun için daha iyidir. Bununla beraber oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için hayırlıdır....
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
1.
e yeveddu
: ister mi, temenni eder mi
2.
ehadu-kum
: sizden biriniz
3.
en tekûne
: olmasını
4.
lehu
: onun
...
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
Sizden biriniz temenni eder mi ki, onun altından nehirler akan hurmalık ve üzümlükten bir bahçesi olsun onun, orada her türlü ürünü (meyvesi) bulunsun ve ona yaşlılık isabet etsin (ihtiyarlasın) ve onun zayıf (güçsüz) çocukları bulunsun. Sonra da ona (bahçeye), içinde ateş bulunan bir kasırga isabet etsin, böylece onu yaksın. Allah size âyetleri, işte böyle beyan ediyor (açıklıyor). Umulur ki böylece siz tefekkür edersiniz....
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
Sizden kim kendisine yaşlılık geldiği ve güçsüz, zayıf çocuklarının bulunduğu halde, altından ırmaklar akan hurma ve üzüm ağaçları ile dolu, içerisinde her türsü meyvası bulunan bir bahçesi varken, bahçesine içinde ateş olan bir kasırganın isabet etmesini ve onun yanmasını ister? İşte belki düşünürsünüz diye Allah size ayetlerini böyle açıklamaktadır....
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
Sizden biriniz ister mi ki, hurmalık ve üzümlükten güzel bir bahçesi olsun, içinden ırmaklar aksın ; orada kendisinin her çeşit meyvası bulunsun da yaşlılık gelip çatsın ve (iş göremez âciz) zayıf çocukları olsun, derken o bahçeye ateşli bir kasırga dokunuversin de bahçe olduğu gibi yansın ? İşte Allah iyice düşünesiniz diye size âyetlerini böylece açıklar....
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
Biriniz ister mi ki, altından ırmaklar akan, her çeşit meyveyi içeren hurma ve üzüm bahçelerine ve küçük çocuklara sahip olsun da, kendisine yaşlılık bahçesine de ateşli bir kasırga vursun yakıp kül etsin. Düşünmeniz için ALLAH size ayetlerini böyleaçıklar....
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
Sizden hanginiz ister ki, kendisinin hurma ve üzüm bağları bulunan altından ırmaklar akan, içinde her çeşit ürünün yetiştiği bir bahçesi olsun da kendisine yaşlılık çöküp elleri yetmez, güçleri çatmaz bir takım çocukların bulunduğu bir sırada, ateşli bir bora isabet edip bahçesini yaksın? İşte Allah, düşünesiniz diye sizlere ayetlerini böyle anlatıyor....
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
Sizden biriniz, içinden ırmaklar akan ve çeşit çeşit meyve ile dolu bir hurma ve asma bahçesine sahip olmayı -ama sonra da sadece (bakıma muhtaç) zayıf çocuklarıyla yaşlılığa terkedilmeyi- ve sonra kızgın bir kasırganın bahçeye isabet edip onu tamamen kasıp kavurmasını ister mi? Belki düşünürsünüz diye Allah mesajlarını size böylece açıklar....
Ali-İmran Suresi, 40. Ayet:
Zekeriyya (bu müjdeyi alınca) dedi ki: «Ey Rabbim ! oğlum nasıl olur ? Gerçekten bana yaşlılık gelip çattı, karım da kısırdır.» Allah oha : «Öyledir ama, Allah dilediğini yapar» buyurdu....
Ali-İmran Suresi, 40. Ayet:
(Zekeriya) şaşkınlıkla: "Ey Rabbim!" dedi, "Yaşlılık beni yakalamışken ve karım da kısırken nasıl bir oğlum olabilir?" (Ona): "Pekala olabilir!" denildi, "Allah dilediğini yapar."...
Nisa Suresi, 8. Ayet:
1.
ve izâ
: ve ... olduğu zaman
2.
hadara
: hazır oldu, orada bulundu
3.
el kısmete
: paylaştırma, taksim
4.
ulû
:...
Nisa Suresi, 34. Ayet:
Kocalar eşleri üzerinde yönetici ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın bazı insanlara bazılarından daha fazla nimet vermesi ve bir de kocalarının mehir verme, evin masraflarını yüklenmeleri gibi malî yükümlülükleridir. O halde iyi kadınlar: itaatli olan ve Allah kendi haklarını nasıl korudu ise, kocalarının yokluğunda, onların hukuklarını koruyan kadınlardır. Dikbaşlılığından yıldığınız kadınlara gelince: Onlara evvela öğüt verin, vazgeçmezlerse yatakta yalnız bırakın ve bunlarla da yola gel...
Nisa Suresi, 36. Ayet:
1.
va'budû (ve u'budû)
: ve kul olun
2.
allâhe
: Allah
3.
ve lâ tuşrikû
: ve ortak koşmayın
4.
bi-hi
: ona
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
Yaşlılıkta bana İsmail ve İshak'ı bahşeden Allah'a hamdolsun. Şüphesiz Rabbim duayı duyandır....
İbrahim Suresi, 39. Ayet:
«Hamd o Allah'a ki, bana yaşlılığımda İsmail ile İshâk'ı bağışladı. Şüphesiz ki Rabbim duayı işitendir.»...
Hicr Suresi, 54. Ayet:
İbrahim, “Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?” dedi....
Hicr Suresi, 54. Ayet:
Yaşlılık gelip yapışmışken, beni mi müjdeliyorsunuz? Hem neye göre müjdeliyorsunuz ? demişti....
Hicr Suresi, 54. Ayet:
"Üzerime yaşlılık çökmüş olduğu halde, bana böyle bir müjde veriyorsunuz, öyle mi?" diye sordu (İbrahim), "Peki, hangi (beklenmedik) şeyle müjdeliyorsunuz beni?"...
Nəhl Suresi, 70. Ayet:
Allah sizi yarattı, sonra sizi öldürüyor, sizden kimi de, bildikten sonra bir şey bilmesin diye, ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilir. Şüphesiz, Allah bilendir, her şeye güç yetirendir....
Nəhl Suresi, 70. Ayet:
Tanrı sizi yarattı, sonra sizi öldürüyor, sizden kimi de, bildikten sonra bir şey bilmesin diye, ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilir. Şüphesiz, Tanrı bilendir, her şeye güç yetirendir....
Nəhl Suresi, 70. Ayet:
Allah sizi yarattı, sonra sizi öldürüyor, sizden kimi de, bildikten sonra bir şey bilmesin diye, ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilir. Şüphe yok, Allah bilendir, her şeye güç yetirendir....
İsra Suresi, 23. Ayet:
1.
ve kadâ
: ve yerine getirdi, takdir etti, hükmetti, bildirdi
2.
rabbu-ke
: Rabbin
3.
ellâ
: olmamak
4.
ta'budû
...
İsra Suresi, 23. Ayet:
Rabbin kendinden başkasına kulluk etmemenizi ve ana-babaya iyilik etmenizi emretti. Biri ya da ikisi senin yanında yaşlılığa ererse onlara 'üf' bile deme, onları azarlama ve onlara güzel söz söyle....
İsra Suresi, 23. Ayet:
Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle....
İsra Suresi, 23. Ayet:
Rabbin kesin olarak şunları emretti: «O'ndan başkasına ibadet etmeyin; ana babaya iyilik edin; onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlılık çağına ulaşırsa sakın onlara «öf!» deme ve onları azarlama; ikisine de tatlı söz söyle....
İsra Suresi, 23. Ayet:
Allah yalnız kendisine kulluk sunmanı ve ana babana karşı nazik davranmanı kesin hükme bağladı. Eğer ana babadan biri ya da her ikisi yanında yaşlılık çağına ererlerse, sakın onlara «öf be, bıktım senden» deme, onları azarlama; onlara tatlı ve saygılı sözler söyle....
İsra Suresi, 23. Ayet:
Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle....
İsra Suresi, 23. Ayet:
Rabbın buyurmuştur ki: Kendisinden başkasına ibadet etmeyesiniz, ana ve babaya iyi davranasınız. Eğer onlardan biri veya her ikisi senin yanında iken yaşlılığa erecek olurlarsa; onlara karşı, of dahi deme. Onları azarlama. Ve her ikisine de efendice sözler söyle....
İsra Suresi, 23. Ayet:
Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: «Öf» bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle....
Məryəm Suresi, 4. Ayet:
Demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım."...
Məryəm Suresi, 4. Ayet:
Ve demişti ki; «Ey Rabbim, kemiklerim yıprandı, yaşlılık alevi başımı sardı. Şimdiye kadar sana dua edip de bedbaht olduğum hiç olmadı.»...
Məryəm Suresi, 4. Ayet:
Demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım"...
Məryəm Suresi, 4. Ayet:
Ve demişti ki: Rabbım; gerçekten kemiklerim yıprandı, baş yaşlılık alevi ile tutuştu. Rabbım; şimdiye kadar sana yalvarmakla bir şeyden mahrum olmadım....
Məryəm Suresi, 4. Ayet:
Rabbim, dedi şüphesiz kemiklerim zayıfladı, baş yaşlılık ateşiyle tutuştu. Rabbim, sana ettiğim dualarda hiç bir şeyden mahrum olmadım....
Məryəm Suresi, 4. Ayet:
Demişti ki: «Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana dua etmekle mutsuz olmadım.»...
Məryəm Suresi, 5. Ayet:
1.
ve in-nî
: ve muhakkak ki ben
2.
hıftu
: korktum
3.
el mevâliye
: yakınlar (velâyet sahibi olanlar, benim soyumdan gelenler)
4.
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
rabbî
: Rabbim
3.
ennâ
: nasıl
4.
yekûnu lî
: benim olur (olabilir)
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Dedi ki: 'Ey Rabbim! Benim nasıl oğlum olur ki? Karım kısırdır, bense yaşlılığın son sınırına vardım.'...
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."...
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Zekeriyyâ dedi ki: «Rabbim ! Benim nasıl oğlum olabilir ki karım kısırdır, ben de yaşlılığın son kertesine gelmiş bulunuyorum ?!»...
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Zekeriyya: «Ey Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir, karım kısır ben de yaşlılığın kağşamak derecesine (son haddine) varmışken!» dedi....
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."...
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Dedi ki: «Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım.»...
Məryəm Suresi, 8. Ayet:
Dedi: "Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım."...
Məryəm Suresi, 69. Ayet:
Ve sonra her (günahkar) topluluktan O sınırsız rahmet Sahibi'ne kibir ve dik başlılıkta ileri gidenleri ayırıp öne çıkaracağız;...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bi...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar! Öldükten sonra dirilip kalkmaktan şüphede iseniz, gerçek odur ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra nutfe (sperma) dan, sonra pıhtılaşmış kan parçasından, sonra yaratış biçimi belirli belirsiz bir çiğnem etten yarattık ki, size (kudretimizin yüceliğini, sanatımızın eşsizliğini) açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar ana rahminde bekletiriz, sonra da sizi bir bebek olarak çıkarırız; sonra güçlenip kendinizi tanıyarak iyiyi kötüden ayırd edecek duruma getiririz. Sizde...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alaktan, sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir ecele kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir şey bilmem...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey İnsanlar! Ölümden sonra kalkış (olgusun)dan şüphedeyseniz, o zaman, (hatırlayın ki,) Biz, gerçekten de sizi(n her birinizi) topraktan, sonra bir döl suyu damlasından, sonra döllenmiş hücreden, sonra (temel unsurları ve istidatlarıyla) tamamlanmış ama (bütün ögeleriyle) henüz tamamlanmamış bir ceninden yarattık ki, size (menşeinizi böylece) açıklayalım. Ve (doğmasını) dilediğimizin, (annesinin) rahminde (Bizce) belirlenmiş bir süre için kalmasını sağlarız; sonra sizi çocuk olarak dünyaya getir...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar! Eğer öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede iseniz, gerçek şu ki; biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık. Ki, size kudret ve hikmetimizi açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız. Daha sonra da güçlü kuvvetli bir çağa eriştiririz. Sizden kimine ölüm gelip çatar. Kiminiz ömrünün en kötü çağına, yaşlılık devresine ulaştırılır, bilirk...
Həcc Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (Embriyo), sonra yaratış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir ...
Nur Suresi, 11. Ayet:
Haberiniz olsun ki (Muhammed'in eşine) bu ağır ifki (iftirayı) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük saymayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan herbir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. (Elebaşlılık yapan, bu yüzden de) bu günahın büyüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır....
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Rahmân'ın o has kulları, yalan yere tanıklık etmezler; boş birşeye rastladıklarında, ağırbaşlılıkla oradan geçer, giderler....
Saffat Suresi, 21. Ayet:
Hâzâ yevmul f
aslil
lezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne). ...
Saffat Suresi, 64. Ayet:
İnnehâ şeceretun tahrucu fî
aslil
cahîm(cahîmi). ...
Mömin Suresi, 67. Ayet:
1.
huve
: o
2.
ellezî
: ki o
3.
halaka-kum
: sizi yarattı
4.
min
: den
Mömin Suresi, 67. Ayet:
"HÛ", odur ki; sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir alakadan (embriyo) yarattı. . . Sonra sizi bir çocuk olarak çıkardı; sonra olgunluğa ulaşmanız, sonra yaşlılığı yaşamanız için ömür verdi. . . Sizden kimi de daha önce vefat ettiriliyor. . . (Bunların oluşu) takdir edilen süreye ulaşmanız ve aklınızı kullanmanız içindir....
Mömin Suresi, 67. Ayet:
Sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (embriyodan) yaratan O'dur. Sonra sizi bebek olarak çıkarır. Sonra erginlik çağınıza ermeniz, sonra da yaşlılar olmanız için (yaşatıyoruz). İçinizden kimi de daha önce öldürülmektedir. Belli bir süreye erişmeniz için ve olur ki akıl edersiniz diye (böyle yapıyor)....
Qaf Suresi, 4. Ayet:
Arzın onlardan noksanlaştırdığı şeyi (yaşlılığın eksilttiklerini) gerçekten bilmişizdir. . . Kitab-ı Hafiyz (koruyup kayıt eden kitap = memory) indîmizdedir (varlığın ruhunda)....
Talaq Suresi, 4. Ayet:
(Yaşlılık dolayısı ile) hayızdan kesilmiş kadınlarınız (hakkındaki iddet bekleme hükmünden) şübhelendinizse, (Bunu bilemediğinize göre) onların iddeti de üç aydır; henüz hayız görmiyenler de öyle... (Boşandıkları zaman üç ay iddet beklerler.) Gebe kadınların iddetleri ise, çocuklarını doğurmaları ile son bulur. Kim Allah’dan korkarsa, Allah onun işine bir kolaylık verir....
Talaq Suresi, 4. Ayet:
(Yaşlılıklarından ötürü) Âdetten kesilen kadınlarınızın (bekleme süresinden) şüphe ederseniz, (bilin ki) onların bekleme süresi üç aydır. Henüz âdet görmeyenler de böyledir. Gebe olanların bekleme süresi, yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allah'tan korkarsa (Allâh) ona işinde bir kolaylık yaratır....
Talaq Suresi, 4. Ayet:
(Yaşlılıklarından dolayı) hayızdan kesilmiş kadınlarınızdan şüphe ederseniz, bilin ki onların bekleme süresi üç aydır. Henüz hayız görmeyenler de böyledir. Hamile olan kadınların bekleme süresi doğurmaları ile son bulur. Kim Allah'tan korkarsa (Allah) onun işine kolaylık verir....
Əhzab Suresi, 33. Ayet:
Evlerinizde ağırbaşlılıkla oturun, eski Cahiliyet döneminin açılışı gibi açılıp saçılmayın, namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt, Allah sizden her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor....
Rum Suresi, 54. Ayet:
Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir....
Rum Suresi, 54. Ayet:
Allah, sizi bir zaaftan [3] yaratan, sonra zayıflığın ardından kuvvet veren, sonra kuvvetin ardından zayıflık ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O bilendir, güç yetirendir....
Rum Suresi, 54. Ayet:
Allah, sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir....
Rum Suresi, 54. Ayet:
Tanrı, sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir....
Rum Suresi, 54. Ayet:
Sizi zayıf (bir halde) yaratan, zayıflığınızdan sonra (size) güç veren ve güc(ünüzü gösterdiğiniz bir dönem)den sonra (yaşlılığın getirdiği) zayıflığa sizi duçar eden ve saçlarınıza aklar düşüren O'dur! O, dilediğini var eder; O her şeyi bilendir ve sınırsız güç Sahibidir!...
Rum Suresi, 54. Ayet:
Allah, sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu) za'fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra da bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratmaktadır. O, bilendir, güç yetirendir....
Rum Suresi, 54. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
ellezî
: ki o
3.
halaka-kum
: sizi yarattı
4.
min da'fin
: güçsüz, zayıf (bir şeyden)
Bəqərə Suresi, 184. Ayet:
Bir neçə gün! Odur ki, sizdən kim xəstə yaxud səfərdə olsa, bir neçə gün (tutmadığı günlərin sayı qədər) digər günlərdə (oruc tutsun). Və oruc tutmağın taqətsizləşdirdiyi kəslər (qocalar, azyaşlılar və ağır xəstələr oruc tutmaya bilərlər və onlar) üçün (oruc tutmadığı hər günün müqabilində) bir yoxsula (bir «mudd», yəni yeddi yüz əlli qram) yemək vermək onun kəffarə və əvəzidir. Kim xeyirə artırsa (və iki mudd versə) onun üçün daha yaxşıdır. Oruc tutmaq (çətin və məşəqqətli olsa da), sizin üçün ...
Rum Suresi, 54. Ayet:
Allah sizi zəif olaraq yaradan, sonra zəifliyin ardından bir qüvvət verən, sonra qüvvətin ardından bir zəiflik və yaşlılıq verəndir. O, istədiyini yaradar. O, haqqı ilə biləndir, haqqı ilə güc yetirəndir....