Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayələrimiz barəsində əyri yolu tutanlar, əlbəttə, Bizdən gizli qalmazlar. Cəhənnəmə
atılan
daha yaxşıdır, yoxsa qiyamət günü əmin-amanlıqda olan?! Siz istədiyinizi edin. Həqiqətən, Allah sizin etdiklərinizi görür....
Qiyamə Suresi, 37. Ayet:
O, (ana rəhminə)
atılan
bir nütfə deyildimi?!...
Tariq Suresi, 6. Ayet:
O,
atılan
bir sudan yaradılmışdır....
Saffat Suresi, 57. Ayet:
“Əgər Rəbbimin neməti olmasaydı, mən də cəhənnəmə
atılan
lardan olardım”....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayələrimizi azdıranlar Bizdən gizli qalmayacaqlar. Elə isə, Qiyamət günü atəşə
atılan
kim yaxşıdır, yoxsa hüzurumuza sağ-salamat gələn? İstədiyinizi edin. Şübhəsiz ki, O, etdiklərinizi daha yaxşı görəndir....
Nəcm Suresi, 46. Ayet:
Çölə
atılan
da spermadandır....
Mülk Suresi, 7. Ayet:
Oraya
atılan
da onun dəhşətli qaynama səsini eşidirlər....
Möminun Suresi, 20. Ayet:
(Sizin üçün həmçinin mənşə etibarilə) Sina dağından çıxan bir ağac da (yaratdıq ki), o, yeyənlər üçün zeytun və (çörəyin üstünə yaxılan, xörəyə q
atılan
) yağ bitirər....
Nur Suresi, 19. Ayet:
Möminlər arasında (onları nüfuzdan, hörmətdən salmaq məqsədilə) pis söz yaymaq istəyənləri dünyada və axirətdə şiddətli bir əzab gözləyir. (Hamının əməlini, yayılan şayiələrin,
atılan
böhtanların doğru olub-olmadığını) ancaq Allah bilir, siz bilməzsiniz!...
Zümər Suresi, 24. Ayet:
Məgər qiyamət günü (əli bağlı olduğu üçün) şiddətli əzabdan üzü ilə qorunan (yaxud cəhənnəm oduna üzüstə
atılan
kəs əzabdan əmin olan və ya Cənnətə daxil olan kimsə kimi ola bilərmi)?! Zalımlara (kafirlərə): “Etdiyiniz əməllərin cəzasını dadın!” – deyilər....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayələrimizi inkar edənlər (ayələrimizdən üz döndərənlər) Bizdən gizli qalmazlar. Cəhənnəm oduna
atılan
kəs yaxşıdır, yoxsa qiyamət günü (Allahın hüzuruna) arxayın gələn kəs?! İstədiyinizi edin. Şübhəsiz ki, O nə etdiyinizi görəndir....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
And olsun ki, Biz dünya səmasını (yerə ən yaxın olan göyü) qəndillərlə (ulduzlarla) bəzədik, onları şeytanlara
atılan
mərmilər etdik və onlar (şeytanlar) üçün yandırıb-yaxan alovlu atəş əzabı hazırladıq....
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey iman edenler! Yolculuğa çıkan ya da savaşa k
atılan
kardeşleri hakkında, "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi." diyen, Kafirler gibi olmayın. Allah, bunu, kalplerinde bir hasret olsun diye yaptı. Allah, yaşatan ve öldürendir. Kuşkusuz, Allah, bütün yaptıklarınızı görmektedir....
Saffat Suresi, 57. Ayet:
"Eğer Rabb'imin nimeti olmasaydı, ben de Cehenneme
atılan
lardan olurdum."...
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimizde saptırma yapanlar, Bize gizli kalmazlar. O halde Kıyamet Günü ateşe
atılan
kimse mi yoksa Bize güven içinde gelenler mi hayırlıdır? Dilediğinizi yapın. Kuşkusuz O, yaptığınız şeyleri en iyi görendir....
Beyyinə Suresi, 7. Ayet:
İman eden ve salihatı yapan kimseler; işte onlar yar
atılan
ların hayırlı olanlarıdır....
Bəqərə Suresi, 22. Ayet:
O (Rab) ki yer yüzünü sizin (ikaamet ve istirahatiniz) için bir döşek, göğü (yüksek tavan ve kubbe gibi) bir bina yapdı. O gökden su indirib onunla dürlü, dürlü semerelerden (meyvalardan, mahsullerden) sizin için rızk çıkardı. O halde, kendiniz bilib dururken (yar
atılan
o şeylerle) Allaha eşler koşmayın. ...
Bəqərə Suresi, 43. Ayet:
Namazları âdâbına riayet ederek, aksatmadan kılın. Vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verin. Rükû’ ederek namaz kılanlarla birlikte siz de, rükûa vararak, namazlarınızı cemaatle kılın, saygıyla Allah’ın emirlerine itaat ederek İslâmî faaliyetlere k
atılan
larla birlikte siz de saygıyla canla başla İslamî sorumluluklara, ibadetlere, cemaate, faaliyetlere katılın....
Bəqərə Suresi, 64. Ayet:
Siz ise bundan sonra da yüz çevirdiniz / döneklik ettiniz (tevelleytüm). Tanrı'nın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı kaybedenlerden / hüsrana uğrayanlardan / kendini aldatanlardan / ald
atılan
lardan (hasiriyn) olurdunuz....
Bəqərə Suresi, 78. Ayet:
Onların bir kısmı da ümmîdir. Kitap nedir bilmezler. Bütün bildikleri, kendilerine anl
atılan
birtakım kuruntu ve uydurmalardır. Onlar sadece bir zan içindedirler....
Bəqərə Suresi, 81. Ayet:
Evet! İşte (böylesine) büyük bir kötülük işleyen ve (bunun) günahıyla çepeçevre kuş
atılan
kimseler var ya, işte böyleleridir içinde kalmak üzere ateşe mahkum olanlar!...
Bəqərə Suresi, 232. Ayet:
Kadınları (Ric’î talâkla) boşadınız da iddetlerini bitirdiler mi, aralarında meşrû bir şekilde anlaştıkları takdirde, ey veliler, artık kendilerini kocalarına nikâh etmelerine engel olmayın. Bu anl
atılan
lar, sizden Allah’a ve ahiret gününe iman etmiş olanlara verilen bir öğüttür. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah sizin menfaatinizi bilir, siz bilemezsiniz....
Bəqərə Suresi, 252. Ayet:
İşte bunlar (anl
atılan
kıssalar) Allah’ın âyetleridir ki, onları ey (Rasûlüm) sana hak olarak okuyoruz; ve muhakkak ki sen gönderilen peygamberlerdensin....
Bəqərə Suresi, 279. Ayet:
Eğer bunu yapmazsanız Allah ve resulünden bir harp ilanını duymuş olun. Tövbe ederseniz, mallarınızın esasları/ana paralarınız sizindir; ne zulmeden olursunuz ne de zulme uğr
atılan
....
Ali-İmran Suresi, 43. Ayet:
'Ey Meryem, Rabbinin divanında dur, itaate devam et, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla, namaz kıl, saygıda kusur etme, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getir, secdelere kapanarak, rükû ederek namaz kılanlarla beraber rükûa vararak namazlarını cemaatle kıl, saygıyla Allah’ın emirlerine itaat ederek İslâmî faaliyetlere k
atılan
larla birlikte sen de saygıyla canla başla İslamî sorumluluklara, ibadetlere, cemaate, faaliyetlere katıl' demişlerdi....
Ali-İmran Suresi, 58. Ayet:
(Ey Resûlüm!) Bu (anl
atılan
lar) ki, onu sana âyetlerden ve hikmetli olan zikirden(Kur’ândan) okuyoruz....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Muhakkak ki bu (Hz. Îsâ hakkında anl
atılan
), gerçekten “hak kısas”tır (gerçektir). Ve Allah'tan başka bir ilâh yoktur. Ve muhakkak ki Allah, gerçekten O Azîz'dir, Hakîm'dir (hüküm ve hikmet sahibidir)....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Şüphesiz bu anl
atılan
lar gerçek şeylerdir. Allah'tan başka da ilah yoktur. Şüphesiz ki Allah azizdir, hakimdir....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Bu anl
atılan
lar, muhakkak ki doğru ve hak olan haberlerdir; ve Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur. Şüphesiz o Allah, her şeye gâliptir, hüküm ve hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
suphesiz bu anlatilanlar gercek olaylardir. Allah'tan baska tanri yoktur. Dogrusu Allah gucludur, Hakim'dir....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Şüphesiz ki, bu anl
atılan
olaylar hakikatin tâ kendisidir. Allah' tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah şüphesiz ki çok üstündür, çok güçlüdür ve hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Şüphesiz bu anl
atılan
lar gerçek olaylardır. Allah'tan başka tanrı yoktur. Doğrusu Allah güçlüdür, Hakim'dir....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Bu anl
atılan
lar gerçek olaylardır. Allah'tan başka ilah yoktur. Hiç kuşkusuz Allah üstün iradeli ve hikmet sahibidir....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
İşte (İsâya dâîr sana anl
atılan
) bu (haber) elbette en doğru bir haberin beyânıdır. Allahdan başka hiç bir Tanrı yokdur. Allah hiç şübhesiz yegâne gaalibdir. Mutlak hüküm ve hikmet saahibidir O. ...
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Doğrusu bu, (Îsâ hakkında anl
atılan
) elbette gerçek kıssadır. Ve Allah’dan başka hiçbir ilâh yoktur! Muhakkak ki Azîz (kudreti dâimâ galib gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ise, ancak Allah’dır....
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
Şüphesiz bu anl
atılan
lar gerçek hikayelerdir. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah, elbette azizdir, hakimdir....
Ali-İmran Suresi, 112. Ayet:
Allah’tan gelmiş olan bir ipe ve insanlar tarafından uz
atılan
bir ipe (sisteme) tutunmaları müstesna, onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine zillet damgası vurulmuştur. Allah’ın gazabına uğramış, meskenete mahkûm edilmişlerdir. Bu, onların Allah’ın âyetlerini inkâr etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmeleri sebebiyle olmuştur. Çünkü âsi olmuşlar ve haddi aşmışlardır....
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, îmân edenler
3.
lâ tekûnû
: siz ... olmayın
4.
ke
: gibi
...
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey âmenû olanlar! Siz, yeryüzünde sefere çıkmış veya gâzi olan (savaşa k
atılan
) kardeşleri için "Eğer bizim yanımızda olsaydılar ölmezler ve öldürülmezlerdi." diyen kâfirler gibi olmayın! Allah, bunu onların kalplerinde bir hasret (pişmanlık) kılmak için yaptı. Ve Allah yaşatır ve öldürür. Ve Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir....
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey müminler, yolculuğa çıkan ya da savaşa k
atılan
kardeşleri hakkında «Eğer onlar yanımızda olsalardı ölmezler ya da öldürülmezlerdi» diyen kâfirler gibi olmayınız. Allah bu asılsız saplantıyı onların kalplerine çöreklenen acı bir hayıflanmaya dönüştürdü. Oysa can veren de öldüren de Allah'tır. Hiç kuşkusuz Allah yaptıklarınızı görür....
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
Onlar (münafıklar), kendileri oturdukları (savaşa gitmedikleri) halde, savaşa k
atılan
kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi." dediler. (Onlara) de ki: "Eğer (sözünüzde) sâdık kimselerseniz, haydi ölümü kendinizden savın."...
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
O münafıklar ki, oturdular da savaşa k
atılan
kardeşleri için, «Bize uyup kalsalardı öldürülmezlerdi» dediler. De ki: Eğer doğrulardan iseniz haydi kendinizden ölümü geri çevirin !...
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
Onlar, evlerinde oturup savaşa k
atılan
kardeşleri için «Eğer bizim sözümüzü dinleselerdi, öldürülmezlerdi» diyenlerdir. De ki; «Eğer doğru söylüyorsanız, ölümü kendi başınızdan savın bakalım.»...
Ali-İmran Suresi, 191. Ayet:
Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı). ...
Ali-İmran Suresi, 191. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yezkurûne allâhe
: Allah'ı zikrederler
3.
kıyâmen
: ayakta iken
4.
ve kuûden
: ve oturur ik...
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Rableri onların duasına icabet etti: "Sizden erkek olsun kadın olsun, kimsenin yaptığını boşa çıkarmam. Hep birbirinizdensiniz (aynı özelliklerle yaratılmış olmanız dolayısıyla hepiniz aynı sisteme tâbisiniz). Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, Ben'im uğruma eziyete uğr
atılan
lar, savaşanlar ve öldürülenlere gelince; elbette onların suçlarını sileceğim. Elbette onları altlarından ırmaklar akan cennetlere (bilinçlerine akan çeşitli ilimlerin getirisiyle kişinin dilediğini yapabileceği boyu...
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Rableri dualarini kabul etti: «Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadin olsun, is yapanini isini bosa cikarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden cikarilanlarin, yolumda ezaya ugratilanlarin, savasan ve oldurulenlerin gunahlarini elbette ortecegim. And olsun ki, Allah katindan bir nimet olarak, onlari iclerinden irmaklar akan cennetlere koyacagim. Nimetin guzeli Allah katindadir"....
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Rableri dualarını kabul etti: 'Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadın olsun, iş yapanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkarılanların, yolumda ezaya uğr
atılan
ların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. And olsun ki, Allah katından bir nimet olarak, onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Nimetin güzeli Allah katındadır'....
Ali-İmran Suresi, 195. Ayet:
Rableri onlara cevap verdi: "Ben sizden, erkek-kadın hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkenceye uğr
atılan
lar, çarpışıp da öldürülenler var ya, onların kötülüklerini yemin olsun örteceğim. Ve yemin olsun ki onları, Allah katından bir karşılık olarak, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım." Allah katındandır karşılıkların en güzeli....
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Ancak aranızda anlaşma bulunan bir topluluğa k
atılan
, yahut sizinle veya kendi halkıyla savaşmaktan dolayı göğüslerinde sıkıntı duyarak size gelenler hariç... ALLAH dileseydi onları başınıza musallat eder ve onlar da sizinle savaşırdı. Sizi yalnız bırakır, sizinle savaşmaz ve size barış önerirlerse ALLAH sizin onlara saldırmanıza izin vermez....
Nisa Suresi, 95. Ayet:
(95-96) Mü'minlerden —özür sahipleri dışında— (evlerinde) oturanlarla mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihâd edenler eşit değillerdir. Allah, mallarıyla canlarıyla cihâda k
atılan
ları derece bakımından, oturup kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah herbirine en güzel (yurt olan Cennet)i va'detmiştir. Allah cihâd edenleri oturup kalanlar üzerine büyük mükâfatlarla, kendi katından derecelerle, mağfiret ve rahmetle çok üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir....
Nisa Suresi, 95. Ayet:
Mü'minlerden özür sahibi olmaksızın oturanlar ve Allah Teâlâ'nın yolunda mallarıyla, canlarıyla mücâhedede bulunanlar müsavî olmazlar. Allah Teâlâ malları ile ve canları ile cihada
atılan
ları, oturanlar üzerine derece itibariyle tafdil buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ hepsine de hüsnayı vaadetmiştir. Ve Allah Teâlâ mücahit olanları, oturanlar üzerine pek büyük bir mükâfaat ile tercih kılmıştır....
Nisa Suresi, 96. Ayet:
(95-96) Mü'minlerden —özür sahipleri dışında— (evlerinde) oturanlarla mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihâd edenler eşit değillerdir. Allah, mallarıyla canlarıyla cihâda k
atılan
ları derece bakımından, oturup kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah herbirine en güzel (yurt olan Cennet)i va'detmiştir. Allah cihâd edenleri oturup kalanlar üzerine büyük mükâfatlarla, kendi katından derecelerle, mağfiret ve rahmetle çok üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir....
Nisa Suresi, 148. Ayet:
Allah, haksızlığa uğr
atılan
dışında kötü bir sözün açıktan söylenilmesinden hoşlanmaz. Allah işitendir, bilendir. [25]...
Nisa Suresi, 148. Ayet:
Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Zulme uğr
atılan
kişi müstesna. Allah Semî'dir, Alîm'dir....
Maidə Suresi, 13. Ayet:
1.
fe bimâ nakdi-him
: ve de onların bozmalarından dolayı, sebebi ile
2.
mîsâka-hum
: onların misâkları, misâklarını
3.
leannâ-hum
: onları lanetledik
4.
Maidə Suresi, 13. Ayet:
Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar sözleri yerlerinden alıp değiştirirler. Kendilerine hatırl
atılan
ların bir kısmını unuttular. Çok azı dışında onlardan sürekli hıyanet görürsün. Sen onları affet ve geç. Allah iyilik sahiplerini sever....
Maidə Suresi, 13. Ayet:
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırl
atılan
şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever....
Maidə Suresi, 13. Ayet:
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırl
atılan
şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görürsün. Yine de onları affet, aldırış etme. Kuşkusuz Tanrı iyilik yapanları sever....
Maidə Suresi, 13. Ayet:
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin anlamlarını kaydırıyorlar, kendilerine hatırl
atılan
dan ders almayı unuttular. İçlerinden çok azı dışında onların daima hainliklerini görürsün. Yine de onları bırak ve önemseme, Allah, iyilik yapanları sever....
Maidə Suresi, 13. Ayet:
Sözlerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırl
atılan
şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
Ve muhakkak ki biz “nasârâyız” diyenlerden misaklarını aldık, gene de uyarıldıkları hususlardan (kendilerine hatırl
atılan
şeyden) bir pay almayı (nasiplerini) unuttular. Bu yüzden kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık, kin ve nefret saldık. Allah yakında, onlara yapmış olduklarını haber verecek....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
'Biz hıristiyanlarız' diyenlerden de kuvvetli söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırl
atılan
ların bir kısmını unuttular. Biz de onların aralarına kıyamet gününe kadar devam edecek bir düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
Ve: "Biz hristiyanlarız" diyenlerden kesin söz (misak) almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırl
atılan
şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
«Biz hıristiyanız» diyenlerden de söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırl
atılan
şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Biz de onların arasına, kıyamete kadar sürecek kin ve düşmanlık soktuk. Allah, ne yapmış olduklarını onlara elbette haber verecektir....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
Ve: "Biz Hristiyanız" diyenlerden misak almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırl
atılan
şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de kıyamete kadar aralarına kin ve düşmanlık saldık. Tanrı yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
-Biz Hıristiyan'ız, diyenlerden de söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırl
atılan
dan ders almayı unuttular, bu yüzden aralarına kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir....
Maidə Suresi, 14. Ayet:
Ve: «Biz hıristiyanlarız» diyenlerden kesin söz almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırl
atılan
şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir....
Maidə Suresi, 29. Ayet:
'Ben isterim ki, sen, benim, bile bile işlediğim günahımı da, bilerek işlediğin kendi günahını da yüklenip, ateşe
atılan
lardan olasın. İnkârda, isyanda ısrar eden zâlimlerin cezası işte budur.' dedi....
Maidə Suresi, 52. Ayet:
Yüreklerinde bir hastalık olanları ve bir felâkete uğramamızdan korkuyoruz, diyerek onların içine k
atılan
, onlara koşanları görürsün. Fakat belki de Allah bir fetih verir, yahut kendi katından bir iş çıkarır meydana da onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı nâdim oluverirler....
Maidə Suresi, 71. Ayet:
Bir zararı olmayacak zannettiler de (hakikate) kör oldular, (hakikatin seslenişine) sağır kesildiler! Sonra Allâh onların tövbelerini kabul etti. . . Sonra onlardan çoğu (yine) kör (hakikati değerlendirememek) ve sağır (anl
atılan
ı algılayamamak) kesildiler! Allâh onların yapmakta olduklarına (yaptıklarının yaratanı olarak) Basıyr'dir....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Derken onlar kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında, (önce) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada, onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Ne zaman ki kendilerine hatırl
atılan
şeyi (Allâh için yaratılmış olduklarını) unuttular, onlara her şeyin (dünya güzelliklerinin) kapılarını açtık. . . Nihayet (kendilerine) verilenler ile keyiflenip şımardıkları bir sırada, onları ansızın yakaladık! Bir anda tüm umutları sönerek çaresiz kaldılar!...
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında onlara her şeyin kapılarını açtık. Kendilerine verilenden dolayı sevince daldıklarında onları ansızın yakaladık ve o an bütün her şeyden ümitleri kesildi....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Derken kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyleki kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Kendilerine hatirlatilani unuttuklarinda, onlara her seyin kapisini actik; kendilerine verilene sevinince ansizin onlari yakaladik da umutsuz kaliverdiler....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında, onlara her şeyin kapısını açtık; kendilerine verilene sevinince ansızın onları yakaladık da umutsuz kalıverdiler....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ları unuttuklarında, onlara her şeyin kapısını açtık. Nihayet kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onları azabımızla ansızın yakalayıverdik. Hemen ümitsizliğe kapılıp şaşkına döndüler....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Derken kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyle ki, kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Onlar, kendilerine hatırl
atılan
şeyleri unutunca; Biz de kendilerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen o şeyler yüzünden sevinince; onları, ansızın yakaladık ve bütün ümitlerinden mahrum kaldılar....
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Derken kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyleki kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve deveden iki, sığırdan iki. De ki "İki erkeği mi haram kıldı, iki dişiyi mi, yoksa iki dişinin rahimlerince kuş
atılan
ı mı? Yoksa Allah size bunu önerirken siz de tanıklık mı ediyordunuz?" İlim dışı bir şekilde insanları şaşırtmak için yalan düzüp Allah'a iftira edenden daha zalim kim olabilir? Allah, zulme sapan bir topluluğa kılavuzluk etmiyor....
Ənam Suresi, 151. Ayet:
Resulüm! De ki: “Geliniz, size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte bu anl
atılan
ları düşünüp anlayasınız diye Allah size vasiyet etmiştir. ”...
Əraf Suresi, 37. Ayet:
ALLAH'a yalan iftira edenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların kitapta anl
atılan
payları kendilerine erişecektir. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken: 'ALLAH'ın dışında taptıklarınız nerede,' dediklerinde, 'Bizi terkettiler,' derler. İnkarcı olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ederler....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Onlar kendilerine hatırl
atılan
ı unutunca, biz de kötülükten alıkoymaya çalışanları kurtardık. Zulmedenleri yoldan çıkmaları sebebiyle, şiddetli bir azapla yakaladık....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Onlar kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında kötülükten sakındıranları kurtardık; zulmedenleri de yoldan çıkmalarına karşılık çok çetin bir azap ile yakaladık....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında ise, biz de kötülükten sakındıranları kurtardık. Zulmedenleri yaptıkları fısk dolayısıyla pek zorlu bir azab ile yakaladık....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ları önemsemeyip unutunca, kötülüklerle mücadele edenleri kurtardık; haksızlık edenleri de yoldan çıkmalarına karşılık olarak feci bir azap ile yakaladık....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında ise, biz de kötülükten sakındıranları kurtardık. Zulmedenleri fasık oldukları için pek zorlu bir azab ile yakaladık....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında, kötülükten men edenleri kurtarıp, zalimleri fasıklık yapmaları sebebiyle çok kötü bir ceza ile yakaladık....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Ne zaman ki onlar, kendilerine hatırl
atılan
ı unuttular, biz de kötülükten menedenleri kurtardık; zulmedenleri de, yoldan çıkmaları yüzünden çetin bir azâb ile yakaladık....
Əraf Suresi, 165. Ayet:
Kendilerine hatırl
atılan
ı unuttuklarında ise, biz de kötülükten sakındıranları kurtardık. Zulme sapanları yaptıkları fısk dolayısıyla pek zorlu bir azab ile yakalayıverdik....
Əraf Suresi, 191. Ayet:
Hiçbir şeyi yaratamayan, kendileri yar
atılan
şeyleri Allah’a ortak mı koşuyorlar?...
Əraf Suresi, 191. Ayet:
Kendileri yar
atılan
ve bir şey yaratmayan şeyleri Allah'a ortak mı koşuyorlar?...
Əraf Suresi, 191. Ayet:
Hiçbir şey yaratmayan, kendileri yar
atılan
şeyleri (Allah'a) ortak mı koşuyorlar?...
Ənfal Suresi, 16. Ayet:
1.
ve men
: ve kim
2.
yuvelli-him
: onlara döndürür (döner)
3.
yevme izin
: izin günü, o gün
4.
dubura-hu
: arkası...
Ənfal Suresi, 16. Ayet:
(Tekrar) savaşmak için bir tarafa çekilen veya başka bir birliğe k
atılan
müstesnâ, kim öyle bir günde onlara arkasını dönerse (kaçarsa), artık hiç şübhesiz Allah’dan bir gazaba uğramış olur ve onun varacağı yer Cehennemdir! O ise ne kötü varılacak yerdir!...
Ənfal Suresi, 75. Ayet:
Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savaşa k
atılan
lar da sizdendirler. Bir de akraba olanlar, Allah'ın kitabına göre, birbirlerine daha yakındırlar. Şüphe yok ki, Allah her şeyi bilir....
Ənfal Suresi, 75. Ayet:
Sonradan inanarak hicret edip de sizinle birlikte cihada k
atılan
lar da sizdendir. Kan akrabaları ise, Allah'ın Kitabı'na göre birbirlerine daha yakın dostturlar. Allah herşeyi bilir....
Tövbə Suresi, 60. Ayet:
Sadakalar, ancak fakirlere, miskinlere, onun üzerine memur olanlara, kalpleri telif edilmiş bulunanlara, azad edilecek kölelere, borçlulara, Allah yolunda cihada
atılan
lara ve yolculara Allah tarafından bir fariza olarak (mahsustur) ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir....
Tövbə Suresi, 112. Ayet:
Bu, cennetle müjdelenen samimi mü’minler, günah işlemekten vazgeçip, Allah’a itaate yönelenler, tevbe edenler, Allah’ı ilâh tanıyanlar, candan müslüman olarak Allah’a bağlananlar, saygıyla kulluk ve ibadette dâim olanlar, O’nun şeriatına bağlananlar, O’na boyun eğenler, her türlü hal içinde hamdedenler, oruç tutanlar, mescitlere devam edenler, cihad için tebliğ için yollara düşenler, cemaat halinde rükûa vararak namaz kılanlar, saygıyla Allah’ın emirlerine itaat ederek, İslâmî faaliyetlere-kamu ...
Hud Suresi, 20. Ayet:
Onlar yeryüzünde (Allah’ı) âciz bırakıcı kimseler değillerdir ve onların Allah’dan başka, (kendilerini kurtarabilecek) hiçbir dostları yoktur. (Âhirette) onlara azab kat kat artırılır. Çünki (kendilerine anl
atılan
hakikatleri) ne (tahammül ederek) dinleyebiliyorlardı, ne de görebiliyorlardı....
Hud Suresi, 49. Ayet:
Ey Muhammed, bu anl
atılan
lar sana vahiy yolu ile bildirdiğimiz gaybe ilişkin haberlerdir. Bundan önce ne sen ve ne de soydaşların bu olayları bilmiyordunuz. Müşriklerin olumsuz tepkilerine karşı sabret; sonuç, kötülüklerden sakınanlarındır....
Hud Suresi, 83. Ayet:
Bu taşlar Rabbin katında damgalanmıştır.
Atılan
taşların hiçbiri baskı, zulüm ve işkence yapan, ahlâken çürümüş olan zâlimlerin uzağına düşmemiş, boşa gitmemiştir, tepelerinden de eksik olmayacaktır....
Hud Suresi, 103. Ayet:
Bu anl
atılan
olaylarda, âhiret azabından korkanlar için elbette ibret verici bir ders vardır. O gün, bütün insanların bir araya toplandığı mahşer günü olacaktır. O gün bütün gök ve yer ehlinin tanık olacağı gündür!...
Yusif Suresi, 102. Ayet:
İşte bu, Yûsuf kıssası, insanlığa ders olsun diye anl
atılan
, bilmediğiniz tarihin, gayb âleminin ibret verici haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar sinsice hile planları yaparak, birlikte planlarına karar verdikleri zaman, sen onların yanında değildin....
Yusif Suresi, 102. Ayet:
Ey Muhammed! Bu anl
atılan
lar, gayba ilişkin haberlerdir, onları sana vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa Hz. Yakub'un oğulları, biraraya gelerek kardeşlerinin tuzak kurmayı kararlaştırdıkları sırada sen yanlarında değildin....
Yusif Suresi, 102. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!) İşte bu (anl
atılan
lar) gayb haberlerindendir ki, onusana vahyediyoruz. Yoksa, onlar (Yûsuf’un kardeşleri) hîle yaparak işlerine (karar vermek üzere) toplandıkları zaman, onların yanında değildin....
Yusif Suresi, 102. Ayet:
(Ey Muhammed) bu (anl
atılan
lar), sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlar kararlarını verip tuzak kurarlarken sen yanlarında değildin....
Rəd Suresi, 16. Ayet:
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki: "Allah." De ki: "O'nun yanında başka evliya mı/destekçiler mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde değiller." De ki: "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu? Yoksa Allah'a, tıpkı O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratış/yar
atılan
lar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki: "Allah'tır her şeyi yaratan, O'dur Vâhid ve Kahhâr olan."...
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Hani Musa kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü O, sizi işkencenin en kötüsüne sürmekte ve oğullarınızı kesip, kadınlarınızı (kızlarınızı) bırakmakta olan Firavun ailesinden kurtardı. İşte bu size anl
atılan
larda, Rabbinizden büyük bir imtihan vardır."...
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Hani Musa kavmine demişti ki: «Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü O, sizi işkencenin en kötüsüne sürmekte ve oğullarınızı kesip, kadınlarınızı (kızlarınızı) bırakmakta olan Firavun ailesinden kurtardı. İşte bu size anl
atılan
larda, Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.»...
İbrahim Suresi, 9. Ayet:
Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve kimliklerini yalnızca Allah’ın bildiği onlardan sonraki kavimlerin cezalandırılma haberleri sana gelmedi mi? Rasulleri, deliller ve mucizelerle hak dine davet için geldi de, onlar kendilerine uz
atılan
rahmet ve lütuf ellerini lafa boğarak geri çevirdiler: 'Biz, sizin özgürce tebliğ ile görevlendirildiğiniz dini kabul etmiyoruz. Bizi davet ettiğiniz şeye karşı sû-i zannımızın beslediği şüpheler içindeyiz.' dediler....
Hicr Suresi, 87. Ayet:
Andolsun ki, biz sana namazda tekrar tekrar okunan yedi âyeti, Fâtiha’yı, birbirini takviye eden yedi büyük sûreyi, tekrarlanarak anl
atılan
yedi konuyu, yedi şekilde ifade edilen âyetleri, yedi büyük lütfu ve yüce, azametli Kur’ân’ı verdik....
Nəhl Suresi, 20. Ayet:
Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden taptıkları, yalvardıkları putlar hiçbir şey yaratamazlar. Onlar da yar
atılan
lar arasındadır....
Nəhl Suresi, 106. Ayet:
Kalbi îman üzere (sabit ve bununla) mutmein (ve müsterih) olduğu halde (cebr-ü) ikrah e uğr
atılan
lar müstesna olmak üzere kim îmanından sonra Allâhı tanımaz, fakat küfre sîne (-i kabul) açarsa Allahın gazabı onların başındadır. Onlar için en büyük bir azâb vardır. ...
Nəhl Suresi, 110. Ayet:
Sonra çeşitli işkence ve eziyete uğr
atılan
, ardından hicret eden sonra da Allah yolunda savaşan ve sabreden kimseler için şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayan ve çok merhamet edendir....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Karanliga tas atar gibi, «Magara ehli uctur, dordunculeri kopekleridir» derler, yahut,"Bestir, altincilari kopekleridir» derler, yahut «Yedidir, sekizincileri kopekleridir» derler. De ki: «Onlarin sayisini en iyi bilen Rabbim'dir. Onlari pek az kimseden baskasi bilmez.» Bunun icin, onlar hakkinda, bu kisaca anlatilanin disinda, kimseyle tartisma ve onlar, hakkinda kimseden bir sey sorma. *...
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Karanlığa taş atar gibi, 'Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir' derler, yahut, 'Beştir, altıncıları köpekleridir' derler, yahut 'Yedidir, sekizincileri köpekleridir' derler. De ki: 'Onların sayısını en iyi bilen Rabbim'dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.' Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anl
atılan
ın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 22. Ayet:
Karanlığa taş atar gibi; üçtür, dördüncüsü köpekleridir, diyeceklerdir. Veya beştir, altıncıları köpekleridir, derler. Yahut: Yedidir, sekizincileri köpekleridir, derler. Onların sayısını en iyi bilen Rabbımdır, de. Onları pek az kimseden başkası bilmez. Bu yüzden onlar hakkında bu kısa anl
atılan
ların dışında kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma....
Kəhf Suresi, 29. Ayet:
Onlara «Bu Kur'an, Allah tarafından gönderilmiş bir gerçektir, isteyen inansın, isteyen inkar etsin» de. O ateşe
atılan
lar «su, su» diye feryad ettiklerinde çığlıklarına karşılık kendilerine ergimiş metal gibi yüzleri kavuran bir sıvı sunulur. O ne fena bir içecek ve orası ne fena bir barınaktır....
Kəhf Suresi, 56. Ayet:
Ve Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler, münzirler olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise bâtılâne mücadelede bulunurlar ki, onunla hakkı iptal etsinler ve onlar Bizim âyetlerimizi ve korkutulmuş oldukları şeyleri eğlence ittihaz ettiler (onlar ile istihzâda bulundular)....
Taha Suresi, 1. Ayet:
Ey İNSAN (Adem'e talim edilen Esmâ'nın tamamı ve ruh olarak üflenen diye benzetme yollu anl
atılan
Muhammedî salt şuur - orijin BEN)!...
Taha Suresi, 85. Ayet:
(Rabbi) dedi ki: "Doğrusu biz senden sonra kavmini, anlayış seviyelerini görsünler diye denedik. . . Onları Samirî (Firavun sarayından kaçıp aralarına k
atılan
Mısırlı istidraç sahibi birisi) saptırdı!"...
Taha Suresi, 100. Ayet:
Kim Ondan (hatırl
atılan
hakikatten) yüz çevirirse, muhakkak ki o kıyamet sürecinde ağır bir suç yüklenecektir!...
Taha Suresi, 127. Ayet:
İşte, ald
atılan
ları ve Rabbinin ayetlerini tasdik etmeyenleri böyle cezalandırırız. Ahiret azabı, daha şiddetli ve daha devamlıdır....
Həcc Suresi, 26. Ayet:
Hani İbrâhim’e, Beytullah’ın yerini hazırlamış ve ona: 'İlâhlığımda, otoritemde, mülkümde, tasarruflarımda bana hiçbir şeyi ortak koşma, gizli şirke düşme, başka otoriteler de kabul etme. Evimi, tavaf edenler, orada cemaat halinde ibadet ve dua edenler, kıyamda durarak, rükûlara vararak namaz kılanlar, İslâmî faaliyetlere k
atılan
lar, secdelere kapananlar için temiz tut.' demiştik....
Möminun Suresi, 17. Ayet:
Ve and olsun ki, sizin üstünüzde yedi yol (yedi gök) yarattık. (Biz)yar
atılan
lardan gafiller değiliz....
Möminun Suresi, 48. Ayet:
Onları yalanladılar ve bu yüzden helake uğr
atılan
lardan oldular....
Furqan Suresi, 3. Ayet:
O'ndan başka, bir şey yaratamayan ve kendileri yar
atılan
, kendilerine bile bir zarar veya yarar sağlayamayan, öldürmeye de, yaşatmaya da, yeniden diriltmeye de güçleri olmayan ilahlar edindiler....
Furqan Suresi, 3. Ayet:
Buna rağmen O'nun yanında, bir şey yaratamıyan, kendileri yar
atılan
, kendilerine bile yarar ve zarar veremiyen, öldüremiyen, yaşatamıyan ve diriltemiyen bir takım tanrılar edindiler....
Furqan Suresi, 3. Ayet:
O'ndan ayrı olarak, hiçbir şey yaratmayan, kendileri yar
atılan
ve kendilerine dahi ne zarar ne de yarar veremeyen; öldüremeyen, yaşatamayan, (ölüleri diriltip) kaldıramayan birtakım tanrılar edindiler....
Furqan Suresi, 18. Ayet:
Onlar (tapılan şeyler), «seni tenzîh ederiz, bize senden başka dostlar ve sahip edinmeler yakışmaz ; ne var ki ,sen onları ve babalarını nimetlerle zevke daldırdın, o kadar ki seni anmayı unuttular ve yok olmaya uğr
atılan
bir millet oldular» derler....
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
le
: elbette, mutlaka, gerçekten
3.
in ittehazte
: eğer sen edinirsen
4.
ilâhen
: bir ilâh
<...
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
(Firavun): “Eğer gerçekten benden başka bir ilâh edinirsen, seni mutlaka zindana
atılan
lardan kılarım.”...
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
Firavun, “Eğer benden başka bir ilâh edinirsen, andolsun seni zindana
atılan
lardan ederim.”...
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
Firavun: 'Benden başka tanrı edinirsen eğer, kesinlikle seni zindana kap
atılan
ların arasına koyarım' dedi....
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
(Firavun): 'Andolsun eğer benden başka ilâh edinirsen seni mutlaka zindana
atılan
lardan eyleyeceğim' dedi....
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
(Fir'avun:) 'Yemin olsun ki benden başkasını ilâh edinirsen, seni mutlaka zindana
atılan
lardan ederim!' dedi....
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
Firavun dedi ki: Benden başka bir tanrı edinirsen; şüphesiz seni hapse
atılan
lardan kılarım....
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
-Eğer benden başka bir ilah edinirsen, seni elbette zindana
atılan
lardan edeceğim! dedi (Firavun)....
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
(Fir'avn ey Mûsâ): "Andolsun ki benden başka tanrı edinirsen, seni mutlaka zindana
atılan
lardan yapacağım" dedi....
Şüəra Suresi, 103. Ayet:
Şüphesiz ki bu (anl
atılan
larda bir öğüt ve ibret vardır; (ne yazık ki) onların çoğu imân etmemiştir....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarma, sonra azaba uğr
atılan
lardan olursun!...
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
Sakın Allah'la berâber bir başka mâbûdu çağırma, yoksa azâba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
Sakın Allah'la beraber başka bir ilâh çağırma. [7] Yoksa azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarıp yakarma, sonra azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
O halde, sakın Allah ile beraber, diğer bir ilâha ibadet etme; azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
Artık sen, Allah ile beraber başka bir tanrıya duâ edip kullukta bulunma, sonra azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
O halde sakın Allah ile beraber başka tanrıya kulluk edip yalvarma, yoksa azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
Tanrı ile beraber başka bir tanrıya yalvarıp yakarma, sonra azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
O halde sakın Allah ile beraber başka bir ilâh edinip yalvarma. Yoksa azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarıp yakarma, sonra azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Şüəra Suresi, 213. Ayet:
O halde, Allah'ın yanında bir başka ilaha daha yalvarma/davet etme. Yoksa azaba uğr
atılan
lardan olursun....
Nəml Suresi, 87. Ayet:
O süreçte, Sur'da nefholunduğunda (bedenden nefholduğunda - ruhun bedene nefholması diye anl
atılan
ın tersinin oluşması, yani ölümün tadılması; ya da mahşerde kişilerin kabirlerinden dışarıya nefholması), Allâh'ın diledikleri müstesna, semâlarda (bilinç boyutunda kendini bulmuş olan) kim var ve arzda (bedensel yaşamda) kim var ise dehşetle korkar! Hepsi boyun bükmüş olarak O'na gelirler....
Qəsəs Suresi, 5. Ayet:
Biz istiyorduk ki o yerde zayıfl
atılan
lara lutfedelim, onları önderler yapalım, onları diğerlerinin yerine mirasçı kılalım....
Qəsəs Suresi, 5. Ayet:
Biz ise diliyoruz ki o yerde za'fa uğr
atılan
lara lütfedelim, onları (hayırda) muktedâbihler yapalım, onları (Fir'avn mülkünün) vârisler (i) kılalım. ...
Ənkəbut Suresi, 19. Ayet:
Allah'ın, yar
atılan
ı ilk baştan nasıl yarattığını, (ölümden) sonra bunu (nasıl) tekrarladığını görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Yaratmaya ilk başlayan/yar
atılan
ları ilk yaratan O'dur. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu O'nun için çok da kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce örnekler/en yüce sıfatlar O'nundur. O'dur Azîz, O'dur Hakîm......
Səba Suresi, 19. Ayet:
1.
fe
: o zaman, böylece, buna rağmen, fakat
2.
kâlû
: dediler
3.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
4.
bâid
: uzak kıl
...
Səba Suresi, 19. Ayet:
Fakat onlar: "Rabbimiz, seferlerimizin arasını uzak kıl." dediler. Ve kendilerine zulmettiler. Böylece onları (nesilden nesile anl
atılan
) "hadîs" kıldık Ve onları tamamen parça parça dağıttık. Muhakkak ki bunda, çok sabredenlerin ve çok şükredenlerin hepsi için elbette ayetler (ibretler) vardır....
Səba Suresi, 19. Ayet:
"Rabbimiz, sefer alanımızı uzat - yay" dediler ve nefslerine zulmettiler. . . Biz de onları anl
atılan
ibretlikler kıldık ve onları darmadağın ettik. . . Muhakkak ki bu olayda çok sabreden ve çok şükreden herkes için elbette işaretler vardır....
Səba Suresi, 31. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
ellezîne
: onlar
3.
keferû
: inkâr ettiler
4.
len nû'mine
: asla inanmayız
Səba Suresi, 31. Ayet:
Ve kâfirler: "Bu Kur'ân'a ve elleri arasındakine (İncil'e) asla inanmayız." dediler. Rab'lerinin huzurunda zalimleri tevkif edildikleri (tutuklandıkları) zaman görsen. Birbirlerine lâf atarlar. Zaafa uğr
atılan
lar (hakir görülenler), kibirlenenlere: "Eğer siz olmasaydınız, biz muhakkak mü'minler olurduk." derler....
Səba Suresi, 31. Ayet:
İnkâr edenler dedi ki: "Biz kesin olarak, ne bu Kur'an'a inanırız, ne ondan önceki (indirile)ne." Sen o zulmedenleri, Rableri huzurunda tutuklanmış olarak görsen; sözü (suçlamaları) birbirlerine karşı evirip çevirir (birbirlerine yöneltirler). Za'fa uğr
atılan
(müstaz'af)lar, büyüklük taslayanlara derler ki: "Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler mü'min (kimse)ler olurduk."...
Səba Suresi, 31. Ayet:
Küfredenler dedi ki: "Biz kesin olarak ne bu Kuran'a inanırız, ne ondan önceki (indirile)ne." Sen o zulmedenleri rableri huzurunda tutuklanmış olarak görsen. Sözü (suçlamaları) birbirlerine karşı evirip çevirir (birbirlerine yöneltirler). Zaafa uğr
atılan
(müstazaf)lar, büyüklük taslayanlara derler ki: "Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler inançlılar olurduk."...
Səba Suresi, 31. Ayet:
Küfretmekte olanlar dedi ki: «Biz kesin olarak, ne bu Kur'an'a inanırız, ne de ondan önceki (indirile)ne.» Sen o zulmetmekte olanları, Rableri huzurunda tutuklanmış olarak bir görsen; sözü (suçlamaları) birbirlerine karşı evirip çevirir (birbirlerine yöneltirler). Za'fa uğr
atılan
(müstaz'af)lar, büyüklük taslayanlara derler ki: «Eğer sizler olmasaydınız, gerçekten bizler mü'min (kimse)ler olurduk.»...
Səba Suresi, 32. Ayet:
Kibirlenenler, zaafa uğr
atılan
lara: "Sizlere hidayet geldikten sonra, hidayetten sizleri biz mi engelledik? Hayır, siz (kendiniz) mücrimlerdiniz (suçlulardınız)." dedi(ler)....
Səba Suresi, 32. Ayet:
Büyüklük taslayanlar, za'fa uğr
atılan
(müstaz'af)lara dediler ki: "Size hidayet geldikten sonra, sizi biz mi ondan alıkoyduk? Hayır, siz (zaten) suçlu, günahkarlardınız."...
Səba Suresi, 32. Ayet:
Büyüklük taslayanlar, zaafa uğr
atılan
(müstezaf)lara dediler ki: "Size hidayet geldikten sonra, sizi biz mi ondan alıkoyduk? Hayır, siz (zaten) suçlu, günahkarlardınız."...
Səba Suresi, 32. Ayet:
Büyüklük taslayanlar, za'fa uğr
atılan
(müstaz'af)lara dediler ki: «Size hidayet geldikten sonra, sizi biz mi ondan alıkoyduk? Hayır, siz (zaten) suçlu günahkarlardınız.»...
Səba Suresi, 33. Ayet:
Ve zaafa uğr
atılan
lar (hakir görülenler), kibirlenenlere: "Hayır, (işiniz) gece ve gündüz hile idi. Bize Allah'ı inkâr etmemizi ve O'na putları eşler koşmamızı emrediyordunuz." dediler. Azabı gördükleri zaman pişmanlıklarını saklarlar (için için pişman olurlar). İnkar edenlerin boyunlarına halkalar (zincirler) geçirdik. Onlar yaptıklarından başka bir şeyle mi cezalandırılırlar?...
Səba Suresi, 33. Ayet:
Za'fa uğr
atılan
lar da büyüklük taslayanlara: "Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah'ı inkar etmemizi ve O'na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz" dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; biz de inkâr edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar, yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?...
Səba Suresi, 33. Ayet:
Za'fa uğ
atılan
lar da büyüklük taslayanlara: "Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Tanrı'ya küfretmemizi ve O'na eşler koşmamızı bize buyuruyordunuz" dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar. Biz de küfredenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?...
Səba Suresi, 33. Ayet:
Za'fa uğr
atılan
lar da büyüklük taslayanlara: «Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah'ı inkâr etmemizi ve O'na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz» dediler. Azabı gördüklerinde de pişmanlıklarını saklarlar; biz de küfredenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar, yapmakta olduklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?...
Fatir Suresi, 11. Ayet:
Hem Allah sizi bir topraktan, sonra bir nufteden yarattı, sonra sizi çiftler kıldı, onun ılmine ıktiran etmeksizin ne bir dişi hâmil olur ne de vaz'eder, bir yaş
atılan
a çok ömür verilmek de, ömründen eksiltmek de behemehal bir kitabda yazılıdır, şübhe yok ki o Allaha göre kolaydır...
Fatir Suresi, 11. Ayet:
Hem Allah sizi bir topraktan, sonra bir nutfeden yarattı, sonra da sizi çiftler yaptı. O'nun bilgisi dışında ne bir dişi gebe olabilir, ne de doğurabilir. Bir yaş
atılan
ın ömrünün uzatılması da kısaltılması da kesinlikle bir kitapta yazılıdır, şüphe yok ki, o Allah'a göre çok kolaydır....
Fatir Suresi, 11. Ayet:
Allah sizi bir toprakdan, sonra bir meniden yaratdı. Sonra da sizi çift çift yapdı. Onun ilmi olmaksızın hiçbir dişi gebe olmaz, doğurmaz da. Ömrü uz
atılan
a çok ömür verilmesi, (kısaltılanın) ömründen eksiltilmesi de haaric olmamak üzere (hepsi) bir kitabda (yazılı) dır. Şübhe yok ki bu (nlar). Allaha göre kolaydır. ...
Fatir Suresi, 11. Ayet:
Ve Allah sizi bir topraktan, sonra bir nutfeden yarattı ve sonra sizleri çiftler kıldı ve O'nun ilmi olmaksızın hiçbir dişi gebe olamaz ve doğuramaz ve bir yaş
atılan
yaşatılmış olmaz ve onun ömründen kısaltılmak da olmaz ki, illâ kitapta yazılmıştır. Şüphe yok ki bu, Allah'a göre pek kolaydır....
Yasin Suresi, 11. Ayet:
Sen ancak Zikre (hatırl
atılan
hakikate) tâbi olan ve gaybı olarak Rahman'dan haşyet duyanı uyarırsın. Onu bir mağfiret ve kerîm bir bedel ile müjdele!...
Saffat Suresi, 51. Ayet:
Sohbete k
atılan
lardan biri der ki: 'Benim bir arkadaşım vardı....
Saffat Suresi, 54. Ayet:
(54-57) "Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?" Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. "Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba
atılan
lardan olacaktım!"...
Saffat Suresi, 55. Ayet:
(54-57) "Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?" Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. "Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba
atılan
lardan olacaktım!"...
Saffat Suresi, 56. Ayet:
(54-57) "Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?" Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. "Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba
atılan
lardan olacaktım!"...
Saffat Suresi, 57. Ayet:
Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de (şimdi) (azaba) uğr
atılan
lar arasında olurdum!...
Saffat Suresi, 57. Ayet:
(54-57) "Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?" Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. "Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba
atılan
lardan olacaktım!"...
Sad Suresi, 6. Ayet:
(6-8) Onların ileri gelenleri ise: 'Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anl
atılan
tevhid inancını) son dinde (Îsâ’nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur’ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?' diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur’ân’ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!...
Sad Suresi, 7. Ayet:
(6-8) Onların ileri gelenleri ise: 'Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anl
atılan
tevhid inancını) son dinde (Îsâ’nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur’ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?' diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur’ân’ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!...
Sad Suresi, 8. Ayet:
(6-8) Onların ileri gelenleri ise: 'Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anl
atılan
tevhid inancını) son dinde (Îsâ’nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur’ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?' diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur’ân’ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!...
Sad Suresi, 27. Ayet:
Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu (yar
atılan
ların boş yere yaratıldığı iddiası) inkâr edenlerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı vay inkâr edenlerin hâline!...
Sad Suresi, 49. Ayet:
İşte bu, (anl
atılan
lar, onlar için) bir şereftir. Elbette takva sahibleri için dönüb varılacak güzel bir yer var....
Sad Suresi, 59. Ayet:
1.
hâzâ
: bu
2.
fevcun
: fevc, bölük
3.
muktehımun
:
atılan
, göğüs geren, dayanan, dayanacak olan
4.
mea-kum
: siz...
Zümər Suresi, 56. Ayet:
Kişinin: Allah’a karşı işlediğim kusurlardan ve ald
atılan
lardan olduğum için bana yazıklar olsun demesinden önce......
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimiz konusunda (yalanlama amacıyla) doğruluktan sapanlar bize gizli kalmaz. O hâlde kıyamet gününde ateşe
atılan
mı, yoksa güven içinde gelen kimse mi daha iyidir? Dilediğinizi yapın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Bizim delillerimizle eğri yola sapanlar gizli değildir bize. Artık ateşe
atılan
mı hayırlıdır, yoksa kıyâmet günü emîn olarak gelen mi? Ne dilerseniz yapın, şüphe yok ki o, bütün yaptıklarınızı görür....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Åyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine
atılan
mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
İşaretlerimizi amacından saptıranlar, bize gizli kalmazlar. . . Şimdi Nâr'a
atılan
kimse mi hayırlıdır yoksa kıyamet sürecine güvende olarak gelen kimse mi? Dilediğinizi yapın! Muhakkak ki O, yaptıklarınızı (yaratanı olarak) Basıyr'dir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimizle ilgili ileri geri konuşup, bâtıl te’viller yapanlar, âyetlerimize dil uzatıp hakaret ederek inkâra kalkanlar, bize gizli kalmaz. Tepe taklak ateşe
atılan
mı, yoksa Kıyamet gününe, hesap gününe güven içinde gelen mi daha iyi durumdadır? Allah’ın sünneti düzeninin yasaları ve iradesinin tecellisi içinde dilediğinizi yapın. Allah yaptıklarınızı biliyor, görüyor....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimiz hakkında sapıklığa düşenler bizden gizli kalmazlar. O halde ateşe
atılan
mı daha iyi durumdadır yoksa kıyamet günü güven içinde gelen mi? Dilediğinizi yapın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı görmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimiz hususunda hakdan ayrılanlar (inkâra düşenler), muhakkak bize gizli kalmazlar, (bütün yaptıklarınızı biliriz). O halde ateşe
atılan
mı hayırlıdır, yoksa kıyamet günü (azabdan) emin olarak gelecek olan mı? Artık dilediğinizi yapın; çünkü O, bütün yaptıklarınızı görendir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimizi inkar edenler Bize gizli degillerdir. Kiyamet gununde atese atilan mi, yoksa guven icinde gelen kimse mi daha iyidir? Dilediginizi isleyin, dogrusu O, yaptiklarinizi goren'dir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimiz hakkında inâdla inkârda ısrar edenler bize gizli-kapalı kalmazlar. Ateşe
atılan
mı hayırlıdır, yoksa Kıyamet günü güven içinde gelen mi ? İstediğinizi yapın, şüphesiz ki O, yaptıklarınızı bilmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimizi inkar edenler Bize gizli değillerdir. Kıyamet gününde ateşe
atılan
mı, yoksa güven içinde gelen kimse mi daha iyidir? Dilediğinizi işleyin, doğrusu O, yaptıklarınızı gören'dir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine
atılan
mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimiz konusunda çarpıtmalar yapanlar bizden gizli kalmaz. Ateşe
atılan
mı, yoksa diriliş gününde güven içinde bize gelen mi daha iyidir? Dilediğiniz gibi davranın. O, yaptıklarınızı elbette Görendir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimizde ilhada sapan sapgınlar elbette bize gizli kalmazlar o halde ateşe
atılan
mı hayırlıdır yoksa Kıyamet günü emniyyet içinde gelecek olan mı? Düşünün de istediğinizi yapın, çünkü o her ne yaparsanız görür...
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimizde ilhada sapan sapkınlar (ayetlerimize yalan diyenler) elbette Bize gizli kalmazlar. O halde ateşe
atılan
mı hayırlıdır, yoksa kıyamet gününde güven içinde gelecek olan mı? Düşünün de istediğinizi yapın, çünkü o her ne yaparsanız görür....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmazlar. O halde ateşin içine
atılan
mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın, O, yaptıklarınızı görmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Muhakkak ki, âyetlerimiz hakkında haktan (meyledip) sapanlar, bize gizli kalmazlar. O hâlde, ateşin içine
atılan
mı hayırlıdır, yoksa kıyâmet günü emîn bir hâlde gelen mi? Dilediğinizi yapın! Şübhe yok ki O, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar, bize gizli değillerdir. Ateşe
atılan
mı, yoksa kıyamet günü güven içinde olan mı daha iyidir? Dilediğinizi yapın. Doğrusu O; yaptıklarınızı görendir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Şüphe yok o kimseler ki, âyetlerimizde haktan ayrılarak sapıtırlar. Bize karşı gizli kalamazlar. Ateşe
atılan
mı hayırlıdır, yoksa Kıyamet günü emin bir halde gelecek olan mı? Dilediğinizi yapınız, şüphe yok ki o, ne yapar olduğunuzu hakkıyla görücüdür....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp sapıklığa düşenler bizden gizli kalmazlar. O halde ateşin içine
atılan
mı daha hayırlıdır, yoksa kıyamet gününde emin olarak gelen mi daha hayırlıdır? Dilediğinizi yapın! Çünkü O, yaptıklarınızı görmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimiz hakkında yanlış yorumda bulunanlar bize gizli değildir. Kıyamet günü ateşe
atılan
lar mı daha hayırlıdır yoksa emniyet içinde gelen mi? İstediğinizi yapın. Nitekim O ne yaptığınızı görüyor....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimiz hususunda doğruluktan sapanlar bize gizli kalmazlar. Şimdi, ateşin içine
atılan
mı daha iyidir, yoksa kıyâmet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın, O, yaptıklarınızı görmektedir....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Âyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılanlar Bizden gizli kalmaz. Kıyamet gününde ateşe
atılan
kimse mi hayırlıdır, yoksa güven içinde huzurumuza gelen mi? Dilediğinizi yapın; hiç şüphe yok ki O sizin bütün yaptıklarınızı görüyor....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayetlerimiz hakkında eğri ile doğruyu birbirine katanlar, bize gizli kalmazlar. Şimdi, ateşin içine
atılan
mı hayırlıdır, kıyamet günü güven içinde gelen mi? Dilediğinizi yapın. O, yapıp ettiklerinizi iyice görmektedir....
Şura Suresi, 38. Ayet:
İman edenler, Rablerinin davetini kabul edenler, namazı âdâbına riâyet ederek aksatmadan âşikâre kılanlar, işlerini, kurulu düzenlerini, devletlerini, ekonomilerini, savunmalarını, sosyal hayatlarını aralarında, meclislerinde istişâre ile karar vererek yürütenler, kararlarını istişâre ile alanlar, yönetime k
atılan
lar, kendilerine verdiğimiz rızık ve servetten, Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcayanlar, insanların ihtiyaçlarını görenlerdir....
Zuxruf Suresi, 19. Ayet:
Ve onlar meleklerin (de) -ki Rahman tarafından yar
atılan
varlıklardır- dişi olduklarını iddia ederler, (yoksa) onların yaratılışını gördüler mi? Onların bu saçma iddiası kaydedilecek ve böyleleri (Hesap Günü bundan dolayı) yargılanacaklar!...
Məhəmməd Suresi, 16. Ayet:
Onlardan kimi de (gelip) seni dinler. . . Nihayet senin yanından çıktıklarında kendilerine ilim verilmiş olanlara dediler ki: "Az önce ne dedi?" (Anl
atılan
, taşa yağmış yağmur misali akıp gitti. A. H. ). . . İşte bunlar Allâh'ın kalplerini tab'ettiği (şuurlarını örttüğü - bilinçlerini kilitlediği); sonu boş arzu ve heveslerine tâbi olmuş kimselerdir....
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde hâlinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat’ta ve İncil’de anl
atılan
durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah, kendileri sebebiyle inkârcıları öfkelendir...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'in elcisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkarcilara karsi sert, birbirlerine merhametlidirler. Onlari rukua varirken, secde ederken, Allah'tan lutuf ve hosnudluk dilerken gorursun. Onlar, yuzlerindeki secde izi ile taninirlar. Iste bu, onlarin Tevrat'ta anlatilan vasiflaridir. incil'de de soyle vasiflandirilmislardi: Filizini cikarmis, onu kuvvetlendirmis, kalinlasmis, govdesi uzerine dikilmis, ekincilerin hosuna giden ekin gibidirler. Allah boylece bunlari cogaltip kuvvetlendi...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkarcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükua varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnudluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. İşte bu, onların Tevrat'ta anl
atılan
vasıflarıdır. İncil'de de şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendi...
Fəth Suresi, 29. Ayet:
Muhammed Allah'ın Peygamber'idir. Onunla beraber bulunanlar da kâfirlere karşı çok çetin ve sert, birbirlerine karşı çok merhametlidirler. Onları rükuya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve hoşnutluk isterler. Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır. İşte bu, onların Tevrat'ta anl
atılan
vasıflarıdır. İncil'de de şöyle vasıflandırılmışlardır: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış ve gövdesinin üzerine dikilmiş bir ekine benzerler. Ki bu, ekicil...
Zariyat Suresi, 28. Ayet:
(İbrahim, misafirlerin yemediklerini görünce,) onlardan endişeye kapıldı; (ama) onlar: "Korkma!" dediler ve derin bilgi ile don
atılan
bir erkek çocuk (sahibi olacağı) müjdesini verdiler....
Nəcm Suresi, 45. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 46. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 47. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 48. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 49. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Qəmər Suresi, 14. Ayet:
Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğr
atılan
kişi için....
Vaqiə Suresi, 15. Ayet:
Mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler. (Buradan başlayan cennet tanımlayıcı âyetleri okurken; Ra'd: 35 ve Muhammed: 15. âyetlerde vurgulanan "Meselül cennetilletiy = cennettekilerin MİSALİ - TEMSİLİ" şöyle şöyledir, diye başlayan uyarı göz ardı edilmemelidir. Anl
atılan
lar temsil yolludur. A. H. )...
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O gökleri ve yeri altı günde, altı devirde yaratandır. Sonra Arş üzerinde sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kurandır. Yere
atılan
tohumu, yere düşen yağmuru bilir, yerden çıkan ekini, suyu ve madenleri bilir. Gökten ineni bilir, gökte yükseleni bilir. Nerede olsanız, Allah orda sizinle beraberdir. Allah işlediğiniz amelleri biliyor, görüyor....
Mücadilə Suresi, 19. Ayet:
Şeytan (yalnızca beden olma fikri) onlara yerleşti de, onlara Allâh'ın zikrini (hatırl
atılan
hakikatlerini, bedeni terk edip Allâh Esmâ'sıyla var olmuş yapılarıyla {şuur} sonsuza dek yaşayacaklarını) unutturdu! İşte onlar Hizbüş Şeytan'dır (şeytanî fikir yandaşları - kendini yalnızca beden sananlar). . . Dikkat edin, muhakkak ki Hizbüş Şeytan (kendini yalnızca beden sananlar) hüsrana uğrayanların ta kendileridir!...
Mümtahinə Suresi, 10. Ayet:
Ey inananlar! Mü'min kadınlar göç ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allâh onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer onların (gerçekten) inanmış olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere geri döndürmeyin. Ne bu(kadı)nlar onlara helâldir ne de onlar bunlara helâl olurlar. Onların (bu kadınlara) harcadıkları (mehirleri)ni onlara verin. Ücretlerini kendilerine verdiğiniz takdirde bu(kadı)nlarla evlenmenizde sizin için bir günâh yoktur. Kâfir kadınların ismetlerini (nikâh bağlarını) tutmay...
Mümtahinə Suresi, 11. Ayet:
Kafirlere k
atılan
eşleriniz yoluyla bir şeyler yitirdikten sonra (ganimet veya size k
atılan
lar yoluyla bir şeyler kazanıp) üstün gelirseniz, eşlerini yitirmiş olanlara, onların harcamış oldukları mehir kadar verin. İnandığınız ALLAH'ı sayıp dinleyin....
Münafiqun Suresi, 4. Ayet:
Onları gördüğünde kalıpları kıyafetleri senin hoşuna gider, onları beğenirsin. Konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Gerçekte ise onlar, âdeta duvara day
atılan
, ruhsuz kütüklere benzerler. İçleri boş, ödlek olduklarından çıkan her sesten pirelenir, her yeni haberi kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah belalarını versin onların! Nasıl da hakikatten vazgeçiriliyorlar....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
İşte bu (anl
atılan
hükümler), Allah’ın emridir; (amel etmek için) onu size indirdi. Kim Allah’dan korkarsa, Allah onun günahlarını örter ve onun sevabını büyütür....
Talaq Suresi, 5. Ayet:
İşte bu (anl
atılan
ahkâm) Allahın emridir, onu size indirdi ve her kim Allahdan korkarsa Allah onun kabahatlerini örter ve ecrini büyültür...
Talaq Suresi, 5. Ayet:
İşte bu (anl
atılan
hükümler), Allah'ın size indirdiği emridir. Her kim Allah'tan korkarsa, Allah onun kabahatlarını örter ve mükafatını büyütür....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara
atılan
taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
And olsun biz, dünyaya en yakın göğü lambalarla donattık. Bunları şeytanlara
atılan
taşlar yaptık ve onlara ateş azabını hazırladık....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
Biz yere en yakın semayı lambalarla donattık. Onları şeytanlara
atılan
mermiler yaptık. Hem onlara alevli ateş hazırladık....
Mülk Suresi, 9. Ayet:
Onlar (cehenneme
atılan
lar) dediler ki: “Evet, bize nezir gelmişti. Fakat biz onu yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz, dedik.”...
Mülk Suresi, 10. Ayet:
Bir de şöyle derler: “- Biz işitir veya akıl eder olsaydık, şu azgın ateşe
atılan
lar arasında bulunmazdık.”...
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
İşte bu (anl
atılan
lar), şüphesiz bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine (varan) bir yol tutar....
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
Dogrusu bu anlatilanlar birer oguttur. Dileyen kimse, Rabbine dogru giden bir yol tutar. *...
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
Doğrusu bu anl
atılan
lar birer öğüttür. Dileyen kimse, Rabbine doğru giden bir yol tutar....
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
İşte bu (anl
atılan
lar), şüphesiz bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine (varan) bir yol tutar....
Müddəssir Suresi, 24. Ayet:
'Bunlar, öteden beri anl
atılan
, öğretilen büyüleyerek aklı etki altına alan sözlerden ibaret.' dedi....
Müddəssir Suresi, 28. Ayet:
O, içine
atılan
ı yer, bitirir. Yine de bırakmaz, eski haline çevirip bu işi tekrar eder....
Müddəssir Suresi, 32. Ayet:
(32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 32. Ayet:
(32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anl
atılan
cehennem büyük olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 33. Ayet:
(32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 33. Ayet:
(32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anl
atılan
cehennem büyük olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 34. Ayet:
(32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 34. Ayet:
(32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anl
atılan
cehennem büyük olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 35. Ayet:
(32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 35. Ayet:
(32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anl
atılan
cehennem büyük olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 36. Ayet:
(32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 36. Ayet:
(32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anl
atılan
cehennem büyük olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 37. Ayet:
(32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir....
Müddəssir Suresi, 37. Ayet:
(32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anl
atılan
cehennem büyük olaylardan biridir....
Qiyamə Suresi, 37. Ayet:
O, katilan bir meni damlasi degil miydi?...
Qiyamə Suresi, 37. Ayet:
O, k
atılan
bir meni damlası değil miydi?...
Qiyamə Suresi, 37. Ayet:
O,
atılan
spermden bir damla değil miydi?...
Qiyamə Suresi, 37. Ayet:
Onun aslı,
atılan
bir meni damlası değil miydi?...
Nəbə Suresi, 32. Ayet:
Sulak bahçeler, üzüm bağları. . . ("Meselül cennetilletiy" uyarısı hatırlanmalı. Cennete dair anl
atılan
ların tümü semboller benzetmelerle anlatılmaktadır. )...
Əbəsə Suresi, 4. Ayet:
Yahut hatırl
atılan
ı düşünecek de böylece o zikra (hatırlatma) kendisine fayda verecek!...
Əbəsə Suresi, 15. Ayet:
Sefâret-elçilik göreviyle memur kâtiplerin elleriyle yazılan, tertemiz ellerce açılan, okunan, anl
atılan
, korunan kitaptır....
Bürüc Suresi, 1. Ayet:
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe
atılan
lar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı....
Bürüc Suresi, 2. Ayet:
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe
atılan
lar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı....
Bürüc Suresi, 3. Ayet:
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe
atılan
lar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı....
Bürüc Suresi, 4. Ayet:
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe
atılan
lar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı....
Bürüc Suresi, 5. Ayet:
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe
atılan
lar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı....
Bürüc Suresi, 6. Ayet:
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe
atılan
lar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı....
Bürüc Suresi, 7. Ayet:
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe
atılan
lar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı....
Tariq Suresi, 5. Ayet:
(5-8) İnsan neden yaratıldığına bir baksın!
Atılan
bir sudan yaratıldı. (O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar. İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
1.
hulika
: yaratıldı
2.
min
: den
3.
mâin
: su, sıvı
4.
dâfikın
: kuvvetle
atılan
...
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Kuvvetle
atılan
bir sıvıdan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sudan (meni) yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sudan yaratılmıştır....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Dökülüp
atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
(5-8) İnsan neden yaratıldığına bir baksın!
Atılan
bir sudan yaratıldı. (O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar. İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sıvıdan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Dökülüp
atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
(O)
atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
(6-7) Bir
atılan
sudan yaratılmıştır ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkıverir....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sudan yaratılmıştır....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
(6-7) O, bel ile göğüs nahiyesinden çıkan,
atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 6. Ayet:
Dökülüp
atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 7. Ayet:
(5-8) İnsan neden yaratıldığına bir baksın!
Atılan
bir sudan yaratıldı. (O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar. İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir....
Tariq Suresi, 7. Ayet:
(6-7) Bir
atılan
sudan yaratılmıştır ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkıverir....
Tariq Suresi, 7. Ayet:
(6-7) O, bel ile göğüs nahiyesinden çıkan,
atılan
bir sudan yaratıldı....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
(Bu şekilde yar
atılan
bir insanı) elbette Allah, öldürdükten sonra diriltmeye kâdirdir....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
(5-8) İnsan neden yaratıldığına bir baksın!
Atılan
bir sudan yaratıldı. (O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar. İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir....
Əla Suresi, 18. Ayet:
Şüphesiz bu (anl
atılan
lar), önceki kitaplarda, vardır....
Əla Suresi, 18. Ayet:
(18-19) Şüphesiz bu (anl
atılan
lar), önceki kitaplarda, İbrahim ve Musa'nın kitaplarında da vardır....
Əla Suresi, 18. Ayet:
(18-19) Şübhesiz bu (anl
atılan
lar) elbet (daha önce peygamberlerimize indirdiğimiz) ilk sahîfelerde, İbrâhîm’in ve Mûsâ’nın sahîfelerinde (de) vardır....
Əla Suresi, 19. Ayet:
(18-19) Şüphesiz bu (anl
atılan
lar), önceki kitaplarda, İbrahim ve Musa'nın kitaplarında da vardır....
Əla Suresi, 19. Ayet:
(18-19) Şübhesiz bu (anl
atılan
lar) elbet (daha önce peygamberlerimize indirdiğimiz) ilk sahîfelerde, İbrâhîm’in ve Mûsâ’nın sahîfelerinde (de) vardır....
Fəcr Suresi, 3. Ayet:
Andolsun eşli yar
atılan
, birlikte yaşama ihtiyacı duyan mahlûkata, andolsun eşsiz, tek yaratıcıya, Allah’a!...
Fəcr Suresi, 3. Ayet:
(Yar
atılan
bütün eşyadan) çifte ve teke,...
Beyyinə Suresi, 6. Ayet:
Kitap Ehli'nden ve müşriklerden inkâra sapanlar var ya, elbette onlar, içinde devamlı kalacakları Cehennem'dedirler. İşte onlar yar
atılan
ların en kötüsüdürler....
Beyyinə Suresi, 6. Ayet:
Hakıykat, kitablılardan olsun, müşriklerden olsun (bütün o) küfredenler cehennem ateşindedirler, onun içinde ebedî kalıcıdırlar. Yar
atılan
ların en kötüsü de onların kendileridir. ...
Beyyinə Suresi, 7. Ayet:
İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar ise, işte onlar yar
atılan
ların en iyileridirler....
Beyyinə Suresi, 7. Ayet:
İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince:) Hiç şübhe yok ki bunlar da yar
atılan
ların en hayırlısıdır. ...
Adiyat Suresi, 3. Ayet:
Andolsun, düşman üzerine, düşman ordularına sabaha karşı baskın veren yiğitlere, baskına k
atılan
atlara!...
Yasin Suresi, 79. Ayet:
(Ey Rasûlüm), de ki: “-Onları ilk defa yaratan diriltir ve O, her yar
atılan
ı tamamiyle bilir.”...
Saffat Suresi, 141. Ayet:
Gemidekilerle, aralarında kur’a çektiler de, kaybedenlerden, denize
atılan
lardan oldu....
Saffat Suresi, 160. Ayet:
Sadece Allâh'ın ihlâsa (samimiyete, saflığa) erdirilmiş kulları müstesna (gerisi "muhdarîn" olarak anl
atılan
sınıftandır)....
Nəcm Suresi, 50. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 51. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 52. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 53. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Nəcm Suresi, 54. Ayet:
(45-54) Rahime
atılan
nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onla...
Vaqiə Suresi, 95. Ayet:
Muhakkak ki bu (anl
atılan
lar), elbette o (verilen haberler), Hakk'ul yakîn'dir (yakîn olan haktır, kesin olarak gerçektir)....
Müzzəmmil Suresi, 19. Ayet:
Şüphesiz ki yukarıda anl
atılan
lar, Kur’ân bir öğüt vericidir/ düşündürücüdür. Onun için, dileyen Rabbine doğru bir yol edinir. ...
Bürüc Suresi, 1. Ayet:
(1-3) Kur’ân âyetlerini öğrenmiş iyi hesap bilenleri, ölüm anını, değişime, yıkıma uğr
atılan
toplumların kalıntılarını ve bunları gözlemleyenleri kanıt gösteririm ki, ...
Bürüc Suresi, 2. Ayet:
(1-3) Kur’ân âyetlerini öğrenmiş iyi hesap bilenleri, ölüm anını, değişime, yıkıma uğr
atılan
toplumların kalıntılarını ve bunları gözlemleyenleri kanıt gösteririm ki, ...
Bürüc Suresi, 3. Ayet:
(1-3) Kur’ân âyetlerini öğrenmiş iyi hesap bilenleri, ölüm anını, değişime, yıkıma uğr
atılan
toplumların kalıntılarını ve bunları gözlemleyenleri kanıt gösteririm ki, ...
Hud Suresi, 49. Ayet:
İşte Nûh ile ilgili anl
atılan
lar, sana vahyettiğimiz görülmeyenin, duyulmayanın, sezilmeyenin haberlerindendir. Bunları sen ve toplumun bundan önce bilmiyordunuz. Şu hâlde sabret. Şüphesiz âkıbet, Allah'ın koruması altına girmiş olan kişilerindir. ...
Ənam Suresi, 44. Ayet:
Derken kendilerine hatırl
atılan
ı terk ettiklerinde, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyle ki, kendilerine verilen şeylerle ‘sevince kapılıp şımarınca’, onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar, umutları suya düşenler oldular. ...
Səba Suresi, 31. Ayet:
"Ve şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kimseler, “Biz kesin olarak, bu Kur’ân'a inanmayız, ondan öncekine de...” dediler. Sen şirk koşarak, küfrederek yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseleri Rableri huzurunda tutuklanmış, sözü bazısının bazısına geri çevirdiğini bir görsen! Zaafa uğr
atılan
kimseler, büyüklük taslayan kimselere, “Eğer sizler olmasaydınız, kesinlikle bizler mü’min kimseler olurduk” diyecekler. "...
Haqqə Suresi, 13. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yar
atılan
, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 14. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yar
atılan
, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 15. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yar
atılan
, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 16. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yar
atılan
, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Haqqə Suresi, 17. Ayet:
(13-17) "Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, yeryüzü ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün, “o olay” olmuştur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o gün dayanaksızdır. Tüm güçler, semanın çevresindedirler. O gün Rabbinin büyük tahtını; varlığını birliğini, yüceliğini, en yüksek makamın sahibi olduğunu, yok edilen eski varlıkların yerine yar
atılan
, daha iyi, daha mükemmel yeni varlıklar yansıtırlar. "...
Bəqərə Suresi, 217. Ayet:
"Sana dokunulmaz olan aydan ve o dokunulmaz olan ayda savaşmaktan soruyorlar. De ki: “Onda savaşmak, büyük suçtur. Ve Allah yolundan alıkoymak, O'nu ve Mescid-i Harâm'ı/ilâhîyat eğitim merkezini bilerek reddetmek/ görmezlikten gelmek ve Mescid-i Harâm'ın halkını; orada eğitim-öğretim yapanları ve kısa süreli eğitime k
atılan
ları oradan çıkarmak, Allah yanında daha büyüktür. Ve insanları dinden çıkarmak; ortak koşmaya, Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini örtmeye sürüklemek, öldürmekten daha büyüktür....
Ali-İmran Suresi, 172. Ayet:
(172,173) "Kendilerine yara dokunduktan sonra Allah ve Elçi'nin davetine k
atılan
kimseler; insanlar kendilerine: “Şüphesiz insanlar size karşı birlik oldular, onlardan ürperin” dediklerinde, bunun, kendilerini inanç yönünden artırdığı ve: “Allah bize yeter. O, ne güzel tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan”dır!” diyen kimseler; onlardan iyileştiren, güzelleştiren ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselere büyük bir ödül vardır. ...
Ali-İmran Suresi, 173. Ayet:
(172,173) "Kendilerine yara dokunduktan sonra Allah ve Elçi'nin davetine k
atılan
kimseler; insanlar kendilerine: “Şüphesiz insanlar size karşı birlik oldular, onlardan ürperin” dediklerinde, bunun, kendilerini inanç yönünden artırdığı ve: “Allah bize yeter. O, ne güzel tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan”dır!” diyen kimseler; onlardan iyileştiren, güzelleştiren ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselere büyük bir ödül vardır. ...
Beyyinə Suresi, 6. Ayet:
Şüphesiz Kitap Ehlinden ve müşriklerden küfretmiş olan şu kişiler, içinde sürekli kalanlar olarak cehennemin ateşi içindedirler. İşte onlar, yar
atılan
ların en şerlilerinin ta kendileridir. ...
Beyyinə Suresi, 7. Ayet:
Şüphesiz inanan ve sâlihâtı işleyen kimseler, yar
atılan
ların en hayırlılarının ta kendileridir. ...
Maidə Suresi, 14. Ayet:
Biz, Nasarayız/Hristiyanız” diyenlerden de sağlam sözlerini almıştık. Onlar da kendilerine hatırl
atılan
şeylerin çoğunu terk ediverdiler. Biz de onların arasına, kıyâmete kadar sürecek kin ve düşmanlık yerleştirdik. Allah, yakında yapıp üretmiş olduklarını onlara haber verecektir. ...
Rum Suresi, 56. Ayet:
(Hayattayken) bilgi ve imanla don
atılan
larsa: "Doğrusu siz, Allah'ın kitabı hususunda diriliş gününe kadar yerinizde sayıp direttiniz; işte artık diriliş günü de gelip çattı, fakat siz bunu bilmezden gelmiştiniz!" diyecekler....
Ali-İmran Suresi, 156. Ayet:
Ey amənu olanlar! Siz yer üzündə səfərə çıxmış və ya qazi olan (döyüşə q
atılan
) qardaşları üçün ‘Əgər bizim yanımızda olsaydılar ölməzdilər və öldürülməzdilər.’ deyən kafirlər kimi olmayın! Allah bunu onların qəlblərində bir həsrət (peşmanlıq) olsun deyə etdi. Allah yaşadar və öldürər. Allah etdiklərinizi ən yaxşı görəndir....
Ali-İmran Suresi, 168. Ayet:
Onlar (münafiqlər) özləri oturduqları (döyüşə getmədikləri) halda, döyüşə q
atılan
qardaşları üçün: ‘Əgər bizə itaət etsəydilər, öldürülməzdilər.’ dedilər. (Onlara) de ki: ‘Əgər (sözünüzdə) doğru kimsələrsinizsə, onda ölümü özünüzdən uzaqlaşdırın.’...
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
(Firon): ‘Əgər həqiqətən məndən başqa bir ilah qəbul etsən, səni mütləq məhbuslardan (zindana
atılan
lardan) edərəm.’...
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Şübhəsiz ki, ayələrimizdə sapdırma edənlər Bizə gizli qalmazlar. Qiyamət günü atəşin içinə
atılan
larmı yoxsa Bizə əmin-amanlıq içində gələnlərmi xeyirlidir? Dilədiyinizi edin. Şübhəsiz ki, O, etdiklərinizi ən yaxşı görəndir....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
And olsun ki, dünyanın səmasını qəndillərlə (ulduzlarla) bəzədik. Onları şeytanlara (
atılan
) daşlar etdik. Onlar üçün alovlu atəşin əzabını hazırladıq....
Mülk Suresi, 9. Ayet:
Onlar (cəhənnəmə
atılan
lar) dedilər ki: ‘Bəli, bizə nəzir gəlmişdi. Lakin biz onu yalanladıq və Allah heç bir şey endirməmişdir, siz ancaq böyük bir dəlalət içindəsiniz, dedik.’...
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Sözsüz ki, ayələrimizdən üz döndərənlər Bizdən gizli qalmazlar. Onda (deyingörək) oda
atılan
kimsə yaxşıdır, yoxsa Qiyamət gününə əmin-amanlıq içində gələn kimsə? İstədiyinizi edin! Həqiqətən, O, nə etdiklərinizi görür....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
Biz (sizə) yaxın olan göyü ulduzlarla bəzədik və onları şeytanlara
atılan
(alovlar) etdik. Biz onlar üçün yandırıb-yaxan od əzabı hazırlamışıq....
Furqan Suresi, 13. Ayet:
Əl-ayaqları bağlı və bir-birinə zəncirlənmiş halda həmin odda dar bir yerə
atılan
zaman onlar orada ah-vay və ölüm diləmək fəryadı ucaldarlar....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Həqiqətən Bizim ayə və nişanələrimiz barəsində yolunu azanlar (Bizim günəş və ay kimi yaradılış nişanələrimizə ibadət edənlər və şəriət ayələrini rədd edən və səhv yozanlar) Bizə gizlin deyildirlər. Belə isə oda
atılan
şəxs yaxşıdır, yoxsa Qiyamət günü (Allahın hüzüruna) xatircəm gələn kəs?! İstədiynizi edin. Şübhəsiz, O etdiklərinizi görür....
Şüəra Suresi, 29. Ayet:
Firon: “Əgər məndən başqa bir tanrı qəbul etsən, and olsun səni zindana
atılan
lardan edərəm”, – dedi....
Saffat Suresi, 57. Ayet:
“Rəbbimin neməti olmasaydı mütləq mən də cəhənnəmə
atılan
lardan olardım”....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
Ayələrimiz barəsində (təkzib etmək məqsədilə) doğruluqdan ayrılanlar bizə gizli qalmaz. O halda qiyamət günü atəşə
atılan
daha xeyirlidir, yoxsa əmin-amanlıq içində gələn? İstədiyinizi edin. Şübhəsiz, O, etdiklərinizi haqqı ilə görür....
Mülk Suresi, 5. Ayet:
And olsun, biz ən yaxın göyü qəndillərlə bəzədik. Onları şeytanlara
atılan
daşlar etdik və (axirətdə də) onlara alovlu atəş əzabını hazırladıq....
Adiyat Suresi, 5. Ayet:
və düşmən topluluğunun ortasına
atılan
...
Mülk Suresi, 5. Ayet:
Biz ən yaxın səmanı çıraqlarla bəzədik və onları şeytanlara
atılan
mərmilərə çevirdik. Onlar üçün cəhənnəm odu əzabını hazırladıq....
Mülk Suresi, 8. Ayet:
O, qeyzdən az qala parça-parça ola. Hər dəfə içərisinə bir dəstə adam
atılan
da, cəhənnəm gözətçiləri onlardan soruşarlar “Məgər sizin yanınıza bir xəbərdar edən gəlməyib?”...
Qiyamə Suresi, 37. Ayet:
Məgər o,
atılan
bir damla nütfədən ibarət deyildimi?...