Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ənam Suresi, 21. Ayet:
Yalan sözlərlə Allaha iftira
atan,
yaxud Onun ayələrini təkzib edən kəsdən daha zalım kim olar?! Şübhəsiz ki, zalımlar nicat tapmazlar....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Əvvəlcə yaradılışı başl
atan,
sonra onu təkrar edən Odur. Bu, Onun üçün çox asandır. Göylərdə və yerdə ən yüksək sifətlər Ona məxsusdur. O, Mütləq Ucadır, Ən Yaxşı Hakimdir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi, tek bir nefisten yar
atan,
ondan eşini yaratan ve o ikisinden birçok erkek ve kadını üreten Rabb'inize karşı takvalı olun. Birbirinizden yararlanasınız diye akrabalık bağını kuran Allah'a karşı takvalı olun. Kuşkusuz, Allah, sizi gözetmektedir....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a özgüdür. Yine de Kafirler ilahlarını Rabb'leriyle denk tutuyorlar....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Rabb'iniz; gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arş üstüne isteva eden; geceyi, durmadan takip eden gündüze katan; Güneş'i, Ay'ı ve yıldızları emrine tabi kılan Allah'tır. Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de yalnız O'na özgüdür. Âlemlerin Rabb'i olan Allah, Şanı Çok Yücedir....
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Tartışmaya girdiği arkadaşı ona: "Seni topraktan, sonra bir nutfeden yar
atan,
sonra da seni insan şekline sokana nankörlük mü ediyorsun?"...
Furqan Suresi, 2. Ayet:
O ki, göklerin ve yerin egemenliği yalnızca O'na aittir. Ve O, çocuk edinmemiştir. Egemenlikte O'nun ortağı yoktur. Her şeyi yar
atan,
işleyiş ve varoluş yasalarını belirleyen O'dur....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa ilk kez yar
atan,
sonra da yaratmayı tekrarlayacak olan, sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı? De ki: "Eğer doğru söyleyenlerdenseniz burhanınızı getirin."...
Rum Suresi, 27. Ayet:
Yaratmayı ilk kez başl
atan,
sonra onu tekrar eden O'dur. Bu, O'nun için çok kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce nitelikler O'nundur. O, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir....
Rum Suresi, 40. Ayet:
O Allah ki, sizi yar
atan,
sonra sizi yaş
atan,
sonra sizi öldüren, sonra sizi diriltendir. Ortak koştuklarınızdan bunları yapacak olan var mı? Allah, onların şirk koştuklarından münezzehtir, yüceler yücesidir....
Yasin Suresi, 36. Ayet:
Yerin bitirdiklerinden, kendilerinden ve bilemeyecekleri şeylerden çiftler yar
atan,
O, Sübhan'dır....
Sad Suresi, 27. Ayet:
Biz, göğü, yeri ve ikisi arasında olanları boşuna yaratmadık. Bu, Kafirlerin görüşüdür. Kendilerini ateşe
atan,
Kafirlerin vay haline....
Mülk Suresi, 14. Ayet:
Yar
atan,
yarattığını bilmez mi? O, Bütün Ayrıntıları Bilen'dir, Her Şeyden Haberdar'dır....
Fatihə Suresi, 1. Ayet:
Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden, âlemlerin, bütün varlıkların mürebbisi, sahibi Allah’a hamdolsun....
Fatihə Suresi, 2. Ayet:
Sınırsız Rahmeti ve engin merhameti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, merhametine, lütfuna, ihsanına, hayırlara mazhar eden, Rahmân ve rahîm olan Allah’a hamdolsun....
Bəqərə Suresi, 5. Ayet:
İşte bunlar yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rablerinin gösterdiği doğru yolda yürüyen, faaliyet gösteren erlerdir. İşte bunlar kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir....
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yar
atan,
sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir....
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
Yeryüzündeki bütün şeyleri sizin yararınıza yar
atan,
sonra gökyüzüne iradesiyle, saltanatıyla yönetip onları yedi gök hâlinde sağlam bir (sistem ve) düzene koyan O'dur. O her şeyi hakkıyla bilendir....
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
Yerde ne varsa hepsini sizin (fâideniz) için yar
atan,
sonra (irâdesi) göğe yönelib de onları yedi gök haalinde tesviye (ve tanzîm) eden (sapasağlam yapan) Odur ve O her şey'i hakkıyle bilendir. ...
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
Yerde ne varsa hepsini sizin için yar
atan,
sonra göğü (yaratmayı) kasdedip onları yedi (kat) semâ olarak tanzîm eden O’dur. Ve O, herşeyi hakkıyla bilendir....
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
Yerde ne varsa hepsini sizin için yar
atan,
sonra göğe yönelip onları yedi gök halinde düzenleyen O'dur. O, her şeyi bilendir....
Bəqərə Suresi, 29. Ayet:
Ve dünya üzerinde ne varsa sizin için yar
atan,
plan ve tasarımını göklere uygulayıp onları yedi gök şeklinde düzenleyen O'dur; ve yalnızca O'dur her şeyin tam bilgisine sahip olan....
Bəqərə Suresi, 37. Ayet:
Âdem, Rabbinden ikaz, uyarı ifade eden vahiyler aldı, günah işlemekten vazgeçip Rabbine itaate yöneldi, tevbe etti. Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzenini veren, koruyan, kontrol eden Rabbi, Âdem’in tevbesini kabul etti. O insanları tevbeye, itaate sevkeden ve tevbeleri kabul edendir, engin merhamet sahibidir....
Bəqərə Suresi, 49. Ayet:
Hani, sizi azabın en kötüsüne uğr
atan,
kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı....
Bəqərə Suresi, 61. Ayet:
Hani siz: 'Ya Mûsâ, tek çeşit yemeğe asla katlanmayacağız. Bizim için, yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rabbine dua ederek iste. Yerin bitirdiği yenilebilecek bitkilerden, sebzesinden, hıyarından acurundan, kabağından, tahılından, sarmısağından, mercimeğinden, soğanından çıkarsın.' demiştiniz de Mûsâ: 'Daha hayırlı ve onurlu olan bu yaşadığımız hayatı bırakarak, aşağılandığınız bir hayata mı dönmek istiyorsunuz? Mısır’a inin, orada sizin ...
Bəqərə Suresi, 117. Ayet:
1.
bedîu
: eşsiz, örneksiz herşeyin ilkini yar
atan,
yaratıcı
2.
es semâvâti
: semalar, gökler
3.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü
4.
<...
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
O vakit İbrâhim: 'Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzenlerini veren, koruyan, kontrol eden Rabbim! Burasını emin, güvenli bir belde haline getir. Halkını, Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe imân edenlerini çeşitli meyvalarla rızıklandır.' diye dua etti. Allah: 'Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere dahi rızık verir de, hayattan biraz nasib al...
Bəqərə Suresi, 127. Ayet:
İbrâhim ile İsmâil, mâbedin, Kâbe’nin temellerini yükseltirlerken: 'Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzenlerini veren, koruyan, kontrol eden ey Rabbimiz, bizden bunu kabul buyur. Sen, sadece Sen her şeyi işitir ve bilirsin.' dediler....
Bəqərə Suresi, 131. Ayet:
Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzenlerini veren, koruyan, kontrol eden Rabbi ona: 'İslâm’ı yaşayan müslüman ol, bana teslim olarak hükmüme razı ol' buyurunca, 'Ben yar
atan,
yaşama kabiliyeti gücü ve varlıklara işleyiş düzenlerini veren, koruyan, kontrol eden, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbine teslim olarak hükmüne razı oldum, İslâm’ı yaşayan müslüman oldum.' dedi....
Bəqərə Suresi, 163. Ayet:
İlâhınız bir tek ilâhtır. Hak ilâh yalnızca O’dur. O sınırsız rahmeti ve engin merhameti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, merhametine, lütfuna, mükâfatlarına ve hayırlara mazhar edendir....
Bəqərə Suresi, 213. Ayet:
Bütün insanlar Nûh’a kadar aynı dine sahip bir tek milletti. Görüş ayrılığına düşmeleri sebebiyle Allah onlara, rahmeti, merhameti, ihsanı, sevgisi konusunda müjdecilik, sorumluluk hesap ve cezayı hatırl
atan,
uyarıcılık görevi yapan özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberler gönderdi. İnsanlar arasında, ihtilâf ettikleri konularda, hakem olmaları, hüküm vermeleri, icraat yapmalarına esas olması için onlarla beraber, gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda gerçekleştirilmesi gereken ...
Bəqərə Suresi, 247. Ayet:
Ve onların peygamberi, toplumunun önde gelenlerine, "Bakın," dedi, "Allah Talut'u size kral olarak tayin etti." Onlar: "Biz hükümranlığa ondan daha çok layık iken nasıl bizim üzerimizde hüküm sahibi olabilir?" dediler. (Peygamber) "Bakın," dedi, "Allah onu sizden daha üstün kılmış ve ona derin bilgi ve mükemmel bir beden bahşetmiştir. Ve Allah, hükümranlığı istediğine verir: zira Allah her şeyi kuş
atan,
her şeyi bilendir."...
Bəqərə Suresi, 258. Ayet:
Allah kendisine zenginlik ve saltanat verdiği için, şımararak, Rabbi hakkında deliller getirerek İbrâhim’le tartışanı, diktatör Nemrud’u görmüyor musun? İbrahim: 'Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rabbim, hayat veren ve eceller gelince ölümü gerçekleştirendir' dedi. Nemrud: 'Ben de hayat veririm ve ölümü gerçekleştiririm' diye karşılık verdi. İbrâhim: 'Allah güneşi doğudan doğduruyor. Haydi sen de batıdan doğdur' dedi. Kulluk sözleşmesinde...
Bəqərə Suresi, 261. Ayet:
Allah yolunda mallarını harcayanların durumu, kendisinden yedi başak çıkan ve her başakta yüz tane bulunan bir buğday tohumuna benzer: Allah dilediğine kat kat verir; ve Allah her şeyi kuş
atan,
her şeyi bilendir....
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
Erkek hizmetkârın yerini dolduramaz zannettikleri Meryem’e, yar
atan,
yaşama kabiliyeti gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rabbi o derece hüsnü kabul gösterdi ki, onu, ilk yaratılışa benzer bir yaratma ile, bir ümmete hizmet edecek, dölsüz, güzel bir oğul ihsanına layık gördü. Onun bakımını, nafakasını, ihtiyaçlarının karşılanmasını, Zekeriyya’nın sırtına yükledi, onu Zekeriyya’nın himayesine verdi. Zekeriyya onun yanına, mabeddeki özel bölmeye her girişinde Meryem’in ...
Ali-İmran Suresi, 154. Ayet:
Sonra bu kederin ardından üzerinize, içinizden bir grubu sarıp kuş
atan,
güven verici bir uyku indirdi. Bir grup da -gerçekten onlar kendi canlarının derdine düşmüştü- Allah hakkında gerçek dışı sanılara, cahiliye düşüncelerine kapılıyordu. "Şu işten bize bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Emir/iş ve oluş tümüyle Allah'ındır." Öz benliklerinde, sana açıklamaz oldukları şeyler saklıyorlar. Diyorlar ki: "Bu işten bizim lehimize bir şey olsaydı, şuracıkta öldürülmezdik." Söyle onlara: "Evlerinizde...
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi bir tek candan yar
atan,
o candan kendi eşini yaratan ve bu ikisinden çok sayıda erkekler ve kadınlar türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık haklarını gözetmemekten sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar sizi tek bir nefisten yar
atan,
ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden korkup sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar, sizleri bir tek şahıstan (Hz. Âdem’den) yar
atan,
o şahıstan da eşini (Havva’yı) vücuda getiren, ikisinden bir çok erkeklerle kadınlar üreten Rabbinizden korkun ve günah yapmaktan sakının; ve yine kendisine hürmet göstererek birbirinizden dileklerde bulunduğunuz (Allah adına senden istiyorum, dediğiniz) Allah’dan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının. Şüphesiz ki Allah, üzerinize gözcü bulunuyor....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey Insanlar! Sizi bir tek nefisten yar
atan,
ondan esini var eden ve ikisinden pek cok erkek ve kadin meydana getiren Rabb'inize hurmetsizlikten sakinin. Kendisi adina birbirinizden dilekte bulundugunuz Allah'in ve akrabanin haklarina riayetsizlikten de sakinin. Allah suphesiz hepinizi gorup gozetmektedir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi bir tek nefs (can olan Âdem)den yar
atan,
ondan da eşini meydana getiren ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize karşı gelmekten ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz ki, Allah üzerinizde (kusursuz) bir gözeticidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey İnsanlar! Sizi bir tek nefisten yar
atan,
ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabb'inize hürmetsizlikten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizliktende sakının. Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
İnsanlar! Sizi bir tek nefisten yar
atan,
ondan da eşini yar
atan,
ikisinden pek çok erkek ve kadın üreten Rabbinizi dinleyin. Adına birbirinizden isteklerde bulunduğunuz ALLAH'a saygı gösterin; akrabalara da... ALLAH elbette sizi Gözetlemektedir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yar
atan,
ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan rabbinizden korkup sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Tanrı'dan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Tanrı, sizin üzerinizde gözeticidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar, sizi bir tek candan yar
atan,
ondan da yine onun zevcesini vücûde getiren ve ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar türeten Rabbiniz (e karşı gelmek) den çekinin. Kendisi (nin adını öne sürmek suretiy) le birbirinize dileklerde bulunduğunuz Allahdan ve akrabalık (bağlarını kırmak) dan sakının. Çünkü Allah sizin üzerinizde tam bir gözeticidir. ...
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten (Âdem’den) yar
atan,
ondan da eşini (Havvâ’yı)yaratarak (yeryüzüne) ikisinden birçok ricâl (erkekler) ve nisâ (kadınlar) yayan Rabbinizden sakının! O’nun hakkına birbirinizden isteklerde bulunuyor olduğunuz Allah’dan ve akrabâlık bağların(ı koparmak)tan sakının! Şübhesiz ki Allah, sizin üzerinizde tam bir gözeticidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar; sizi bir tek nefisten yar
atan,
ondan eşini var eden ve ikisinden bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınızdan korkun. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'dan korkun da, akrabalık bağını kesmekten sakının. Muhakkak ki Allah; sizin üzerinizde tam bir gözeticidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi bir tek can(lı)dan yar
atan,
ondan eşini var eden ve her ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Kendisi adına birbirinizden (haklarınızı) talep ettiğiniz Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyun ve bu akrabalık bağlarını gözetin. Şüphesiz Allah, üzerinizde daimi bir gözetleyicidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi tek bir candan yar
atan,
ondan da eşini yar
atan,
bu ikisinden de bir çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbinizden korkun. O Allah’tan korkun ki Onun adına birbirinizden talepte bulunur ve akrabalık tesis edersiniz. Allah, sizi gözetlemektedir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yar
atan,
ondan da eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden korkup sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını koparmak) tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir....
Nisa Suresi, 1. Ayet:
Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yar
atan,
ondan eşini vücuda getiren ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anarak birbirinizden dilekler dilediğiniz Allah'tan korkun. Rahimlerin haklarına saygısızlıktan da sakının. Şu bir gerçek ki Allah, Rakîb'dir, sizin üzerinizde sürekli ve titiz bir gözetleyicidir....
Nisa Suresi, 165. Ayet:
Rahmetimizi, merhametimizi, ihsanımızı, sevgimizi müjdeleyici, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırl
atan,
uyarıcı olarak Rasuller gönderdik ki, Rasullerden sonra, insanların Allah’a itiraz niteliğinde bir delil ileri sürmelerine mahal kalmasın. Allah kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır....
Maidə Suresi, 19. Ayet:
Ey geçmiş kitapları sahiplenenler, Rasullerden sonraki fetret devrini, insanlığın peygambersiz kaldığı devri takiben hak dini açıkça anlatan Rasulümüz tebliğ göreviyle size de geldi. Kıyamet gününde: 'Bize rahmetini, merhametini, ihsanını, sevgini müjdeleyici ve sorumluluk, hesap ve cezayı hatırl
atan,
uyarıcı gelmedi' şeklinde itiraz edemeyesiniz diye size de geldi. İşte size müjdeci ve uyarıcı gelmiştir. Allah’ın her şeye gücü kudreti yeter....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
'Sen, beni öldürmek için, bana elini uzatsan bile, andolsun ki, ben seni öldürmek için, sana el uzatacak değilim. Ben yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah’tan korkarım' diye ilâve etti....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd semaları ve arzı yar
atan,
zulmeti ve nuru var eden Allah'a mahsustur. Sonra da kâfirler, Rab'lerine (başka şeyleri) eş (denk, adl) tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken inkâr edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd; semâlar ve arz'ı yar
atan,
karanlıkları (bilgisizlikler) ve Nur'u (ilmi) oluşturan Allâh'a aittir. . . Öte yandan, hakikati inkârda ısrar edenler, (varsandıkları dışsal tanrılarını) Rablerine (hakikatlerindeki El Esmâ mertebesine) denk tutarlar (bunun sonucunda da şirk ortaya çıkar)!...
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a hamdolsun. Bunca âyet ve delillerden sonra, Rablerini inkârda ısrar edip, küfre sapanlar, hâlâ kulluk ve ibadette, Rablerine denk varlıklar icat ediyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a hamdolsun. Sonra, inkarcılar Rabblerine başkalarını denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile, inkâr edenler, Rablerine (bir takım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı yapan Allah’a mahsustur. Sonra da Rablerini tanımıyanlar, ona, putları denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gokleri ve yeri yar
atan,
karanliklari ve aydinligi vareden Allah'a mahsustur. Oyle iken, inkar edenler Rablerine baskalarini esit tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a mahsustur. Öyle iken, inkar edenler Rablerine başkalarını eşit tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Övgü, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlığı ve ışığı vareden ALLAH'a yaraşır. Buna rağmen, inkarcılar Rab'lerini başkalarıyla denk tutuyor....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Yine de hakkı tanımayanlar bunları kendilerini yaratana denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine başkalarını eşit sayıyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı yoktan var eden Allah'a mahsustur. Durum böyleyken kafirler, bu yaratıkları Rabblerine denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve nuru kılan Tanrı'yadır. (Bundan) Sonra bile, küfredenler, rablerine (bir takım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd olsun — O gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden — Allaha. Kâfir olanlar (bunca âyet ve delillerin zuhurundan) sonra (bunları veya bunlardan bir kısmını) haalâ Rableriyle denk tutuyorlar. ...
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Sonra, inkâr edenler (hâlâ bu putları) Rablerine denk tutuyorlar!...
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd; gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a mahsustur. Sonra da kafirler bunları rabblarına denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Her türlü övgü, gökleri ve yeri yar
atan,
derin karanlığı ve (parlak) aydınlığı var eden Allaha özgüdür: Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, başka güçleri Rableri ile eş tutarlar!...
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Sonra da kâfirler Rablerine (başkalarını) denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Yine de kafirler Rab’lerine (başkalarını) denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’ın hakkıdır. Bir de kâfirler kalkmışlar, birtakım putları Rab’lerine eşit sayıyorlar!...
Ənam Suresi, 1. Ayet:
Hamd gökleri ve yeri yar
atan,
karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile küfre sapanları, Rablerine (birtakım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi topraktan yar
atan,
sonra bir ecel (zaman dilimi) tayin eden O'dur. Ve ecel-i müsemma (mekânı ve zamanı belirlenmiş ecel) Allah'ın katındadır. Sonra da siz, şüphe ediyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi bir çamurdan yar
atan,
sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi çamurdan yar
atan,
sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
O, sizi bir çamurdan yar
atan,
sonra ölüm ecelini (zamanını) takdir edendir. Bir de Allah’ın katında takdir edilen bir ecel kıyamet vakti vardır. Sonra da siz, (ey kâfirler dirileceğinize) daha şüphe ediyorsunuz!......
Ənam Suresi, 2. Ayet:
O, sizi camurdan yar
atan,
sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katindadir; sonra bir de suphe edersiniz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
O, sizi çamurdan yar
atan,
sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katındadır; sonra bir de şüphe edersiniz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi bir çamurdan yar
atan,
sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi çamurdan yar
atan,
sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O'nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
O sizi çamurdan yar
atan,
sonra da ecelinizi belirleyendir. Ayrıca O'nun katında tasarıya bağlanan bir vade daha vardır. Gerçek böyleyken sizler kuşkuya kapılıyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi çamurdan yar
atan,
sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
O, sizi bir çamırdan yar
atan,
sonra ölüm zamanını hükm-ü takdir edendir. Bir de Onun katında ma'lûm (başka) bir ecel vardır. (Ey kâfirler, bunu bilib durdukdan) sonra da haalâ (ba's hakkında) şübhe edersiniz ha! ...
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi çamurdan yar
atan,
sonra da bir ecel tayin eden O’dur. O’nun yanında ecel belirlidir. Ama siz şüphe ediyorsunuz....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
O, sizi bir çamurdan yar
atan,
sonra size bir ecel, bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O’nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmış şüphe ediyorsunuz!...
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi çamurdan yar
atan,
sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılmaktasınız....
Ənam Suresi, 2. Ayet:
Sizi topraktan yar
atan,
sonra da bir ecel belirleyen Odur. Kıyametin vakti de Onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe eder, durursunuz....
Ənam Suresi, 4. Ayet:
Rabbinin birliğini ve kudretini anl
atan,
âyetlerinden onlara bir âyet gelmeye görsün, o âyetlerden, Kur’ân’dan ille de yüz çevirirler, tebliğine, Kur’ân’ın ve sünnetin hayata geçirilmesine engel tedbirler alırlar....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
«okleri ve yeri yar
atan,
beslenmeyip besleyen Allah'tan baska bir dost mu edinirim?» de. «Dogrusu ben ilk musluman olmakla emrolundum» de; asla ortak kosanlardan olma!...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
'Gökleri ve yeri yar
atan,
beslenmeyip besleyen Allah'tan başka bir dost mu edinirim?' de. 'Doğrusu ben ilk müslüman olmakla emrolundum' de; asla ortak koşanlardan olma!...
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: -Gökleri ve yeri yoktan yar
atan,
doyuran fakat doyurulmayan Allah’tan başka birini mi veli edineyim? De ki: -(Allah’a) teslim olanların ilki olmakla ve sakın müşriklerden olma, diye emrolundum....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: "Gökleri, yeri yar
atan,
beslenmeyip besleyen Allah’tan başkasını mı Tanrı edinecek mişim?" "Doğrusu, bana, Allah’a teslim ve itaat edenlerin ilki olmam emredildi" de, ve "sakın müşriklerden olma!" buyuruldu....
Ənam Suresi, 14. Ayet:
De ki: Gökleri ve yeri hiç yoktan yar
atan,
rızka muhtaç olanları doyuran, kendisi ise rızka muhtaç olmayan Allah'tan başkasını mı kendime veli edineyim? De ki: Bana, hakka teslim olanların ilki olmam emredildi ve 'Sakın müşriklerden olma' buyuruldu....
Ənam Suresi, 45. Ayet:
Böylece baskıyı, zulmü, işkenceyi, isyanı, inkârı, haksızlığı, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engellemeyi alışkanlık haline getiren zâlim bir kavmin kökü kazındı, Yar
atan,
yaşama kabiliyeti gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah’a hamdolsun....
Ənam Suresi, 71. Ayet:
'Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden bize fayda sağlamayacak ve zarar veremeyecek olan şeylere mi kulluk ve ibadet edelim, yalvaralım? Allah bizi doğru yola, Allah’ın kitap ve peygamberle gösterdiği yola kavuşturduktan sonra, gerisin geri, İslâm dışı hayatımıza mı dönelim? O’nun arkadaşları, bize, doğru yola gel diye çağırdıkları halde, yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp, şeytanların, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytanî güçlerin ayartarak uçuruma çektikleri ahmak gibi mi olalım?' d...
Ənam Suresi, 104. Ayet:
'Size Rabbinizden önünüzü aydınl
atan,
ufkunuzu açan, güven sağlayan, basiretinizle anlayabileceğiniz Kur’ân âyetleri gelmiştir. Kim basiretli davranarak hakkı görürse, faydası kendisine, kim de kör kesilmeye devam ederse zararı kendisinedir. Benim sizin üzerinizde, koruma, denetim, zabıta görevim yok.'...
Ənam Suresi, 130. Ayet:
Allah: 'Ey cin ve insan toplulukları, içinizden, size âyetlerimi anl
atan,
bugün hesaba çekilerek cezalandırılacağınız konusunda sizi uyaran Rasuller gelmedi mi?' diye sorar. Onlar: 'Kendi aleyhimize, birbirimizin aleyhine şâhitlik ederiz ki, geldi' derler. Dünya hayatı onları aldattı. Kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine, birbirlerinin aleyhine şâhitlik ettiler....
Ənam Suresi, 130. Ayet:
«Ey cin ve insan toplulugu! Size ayetlerimi anl
atan,
bugunle karsilasmanizdan sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?» «Kendi hakkimizda sahidiz» derler. Dunya hayati onlari aldatti da inkarci olduklarina, kendi aleyhlerinde sahidlik ettiler....
Ənam Suresi, 130. Ayet:
'Ey cin ve insan topluluğu! Size ayetlerimi anl
atan,
bugünle karşılaşmanızdan sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?' 'Kendi hakkımızda şahidiz' derler. Dünya hayatı onları aldattı da inkarcı olduklarına, kendi aleyhlerinde şahidlik ettiler....
Ənam Suresi, 130. Ayet:
Ey cinn ve insan topluluğu; içinizden size ayetlerimi anl
atan,
bu gününüzün gelip çatmasından sizi uyaran peygamberler gelmedi mi? Derler ki; Ey Rabbımız, kendi hakkımızda şahidiz. Dünya hayatı onları aldattı da gerçek küfredenler olduklarına kendi aleyhlerinde şahidlik ettiler....
Ənam Suresi, 162. Ayet:
'Benim namazım, kurbanım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah rızası içindir' de....
Ənam Suresi, 164. Ayet:
'Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden O, herşeyin Rabbi olduğu halde ben Allah’tan başka helâller ve haramlar koyan, itaati zaruri bir otorite, bir Rab mi arayayım? Kesinlikle herkesin işlediği amellerin yüklendiği günahların sorumluluğu sadece kendisine aittir. Hiçbir suçlu, hiçbir günahkâr, başkasının suçunun, günahının cezasını çekmez. Sonunda hesap vermek üzere Rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz. O da, ayrılığa düştüğünüz, ihtilâf çıkar...
Əraf Suresi, 20. Ayet:
Şeytan, Âdem ile eşini kıskanıp, onlara yasaklanan bitkinin mahsulünden yemeyi fısıldayarak câzip gösterdi. Karşılıklı olarak farkında olmadıkları, kendilerini ayıplatacak fiillerini akıllarına düşürmek ve edep yerlerini açtırmak istiyordu. Ve: 'Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren koruyan kontrol eden Rabbiniz, size bu bitkiyi, bunu dillendirmeyi sırf gözde melekler olursunuz veya ebedî hayat ile yaşayanlar haline gelirsiniz, diye yasakladı' dedi....
Əraf Suresi, 22. Ayet:
Böylece onları yanıltıcı düşüncelerle yönlendirdi. Bitkinin mahsulünü tattıklarında, kendilerini ayıplatacak fiilleri akıllarına geldi ve edep yerleri açıldı. Cennetten topladıkları yapraklarla üzerlerini kat kat örtmeye başladılar. Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rableri onlara: 'Ben ikinize o bitkiyi, onu dillendirmeyi yasaklamadım mı? Şeytan ikinize de, apaçık bir düşmandır, demedim mi?' diye nida etti....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Semaları ve arzı altı günde yar
atan,
muhakkak ki sizin Rabbiniz Allah'tır. Sonra arşa istiva etti. Gündüz, onu süratle talep eden (takip eden) gece ile örtülür. Ve güneş ve ay ve yıldızlar O'nun emrine musahhardır (boyun eğmişlerdir). Yaratma ve emir O'nun değil mi? Âlemlerin Rabbi mübarektir, şanı yücedir....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze k
atan,
güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra Arş'a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Rabbiniz Allah gökleri ve yeri altı günde altı devirde yaratandır. Sonra Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kurandır. Güneş, ay ve bütün yıldızlar, O’nun kurduğu düzen içinde, kanunlarına boyun eğerken, geceyi, cezbederek, cezbedilerek süratle takip eden gündüze bürüyüp örtendir. Unutmayın, yaratmak da, plan da, düzen de, idare de O’na, sadece O’na aittir. Yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden âlemlerin, bütün va...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yar
atan,
sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, güneşe, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Şüphesiz ki Rabbimiz, gökleri ve yeri altı gün (devir)de yar
atan,
sonra Arş üzerine saltanatını kurup (şaşmayan kanunlarıyla varlık âlemini belli düzende yaratan); birbirlerini aralıksız izleyip gelen gündüzü gece ile bürüyen Allah'tır. Güneş, Ay ve yıldızları buyruğuna başeğdirerek yaratmıştır. Dikkat edin, yaratma da O'na hastır, emir de O'na hastır. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yüce, ne uludur!...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra Arş'a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Gerçekten sizin rabbiniz, yeri ve gökleri altı günde yar
atan,
sonra arşa istiva eden Tanrı'dır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, güneşe, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, buyruk da (yalnızca) O'nundur. Alemlerin rabbi olan Tanrı ne yücedir....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Şübhesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra (emri) arş üzerinde hükümrân olan Allahdır. Kendisini durmayıb koğalayan gündüze geceyi O bürüyüb örter. Güneşi, ayı, yıldızları — hepsi de emrine râm olarak — (yaratan O). Haberin olsun ki yaratmak da, emretmek de Ona mahsus. Âlemlerin Rabbi olan Allahın sânı ne kadar yücedir! ...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Muhakkak ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arşa hükmeden, geceyi kendisini sür'atle taleb (ve ta'kib) eden gündüze örten Allah’dır. Hem güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğdirilmiş olarak (yaratan da O’dur)! Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de O’na mahsustur! Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir!...
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Muhakkak ki sizin Rabbınız; gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra Arş'a hükmeden Allah'tır. Gündüzü; durmadan kovalayan gece ile bürür. Güneş, ay ve yıldızlar O'nun emri ile müsahhar kılmışlardır. Bilin ki; yaratma da, emir de O'nundur. Alemlerin Rabbı olan Allah'ın şanı ne yücedir....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yar
atan,
sonra da arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, güneşe, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir....
Əraf Suresi, 54. Ayet:
Sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da Arş üzerine kurulan Allah'tır. O, gecenin örtüsünü, onu peşi sıra kovalamakta olan gündüzün üstüne atar. Güneşi, Ayı ve yıldızları da O emrine boyun eğmiş olarak yarattı. Bilin ki, herşeyin yaratılışı da, idaresi de Ona aittir. Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın şanı ne yücedir!...
Əraf Suresi, 58. Ayet:
Yar
atan,
yetiştiren Rabbinin bilgisi, planı, iradesi dahilinde verimli toprakların, güzel arazinin bitkisi de güzel biter. Kötü ve verimsiz olan arazide de, faydasız, çer çöpten başka bir şey çıkmaz. İşte biz şükredecek bir kavim için inkârı mümkün olmayan kudreti ve örnek şeriatı anlatan âyetleri çok yönlü açıklıyoruz....
Əraf Suresi, 61. Ayet:
Nuh ise: 'Ey kavmim, bende bir yanılgı yok. Fakat yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbinden bir elçi, bir Rasulüm' dedi....
Əraf Suresi, 67. Ayet:
Hûd ise: 'Ey kavmim, bende aptallık, çılgınlık yok. Fakat ben yar
atan,
yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden âlemlerin, bütün varlıkların Rabbinden bir elçiyim, Rasulüm.' dedi....
Əraf Suresi, 141. Ayet:
Hani sizi, işkencenin en kötüsüne uğr
atan,
kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı öldüren Firavun hanedanından kurtarmıştık. Bunda size Rabbınızdan büyük bir imtihan vardır....
Əraf Suresi, 146. Ayet:
Yeryüzünde hak etmedikleri halde büyüklük taslayanları, serkeşlik edip zorbalığa başvuranları, Allah’ın birliğine, kudretine, kulluğa, İslâm’a giden yolu anl
atan,
gösteren âyetlerimizi, Kur’ân’ı anlamaktan uzak tutacağım. Onlar bütün âyetlerimizi görseler de onlara iman etmezler. Hak, doğru huzurlu ve aydınlık yolu görseler de, o yola girip gitmezler. Sonu pişmanlıkla biten, haince düşünceler içeren, helake maruz sapık yolları görseler, tutup onu yol olarak benimserler. Bütün bunlar âyetlerimizi...
Əraf Suresi, 158. Ayet:
De ki: "Ey insanlar, ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sâhibi olan, kendisinden başka tanrı bulunmayan, yaş
atan,
öldüren Allâh'ın Elçisiyim. Gelin Allah'a ve O'nun ümmi peygamberi olan Elçisine inanın -ki o (peygamber) de Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır- O'na uyun ki doğru yolu bulasınız!"...
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi bir tek candan (Âdem'den) yar
atan,
ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva'yı) yaratan O'dur. Eşi ile (birleşince) eşi hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı). Onu bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, Rableri Allah'a: Andolsun bize kusursuz bir çocuk verirsen muhakkak şükredenlerden olacağız, diye dua ettiler....
Əraf Suresi, 189. Ayet:
O sizi bir nefisten yar
atan,
yanında sükûnet ve huzur bulsun diye, kendisinden eşini var edendir. O eşini koynuna alınca, eşi hafif bir yük yüklenir. Bir müddet böyle geçer, derken yükü ağırlaşır. O vakit ikisi birden Rableri Allah’a: 'Eğer bize sağlıklı, dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi, müslüman sâlih bir evlat verirsen mutlaka şükredenlerden oluruz' diye dua ederler....
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi bir tek nefsten yar
atan,
ondan da gönlünün ısınıp yatışması için eşini vücuda getiren Allah'tır. Ne var ki, o eşine sarmaşdolaş olup yaklaştı, derken eşi hafif bir yük yüklendi ve bir süre böyle geçip gitti de ağırlaştı. Karı koca, Rableri olan Allah'a duâ ettiler: Eğer bize düzenli, elverişli, uygun bir çocuk verirsen elbette şükredenlerden oluruz, dediler....
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi bir tek candan (Âdem'den) yar
atan,
ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva'yı) yaratan O'dur. Eşi ile (birleşince) eşi hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı). Onu bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, Rableri Allah'a: Andolsun bize kusursuz bir çocuk verirsen muhakkak şükredenlerden olacağız, diye dua ettiler....
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi bir tek nefisten yar
atan,
onunla sükûnet bulsun diye eşini de ondan yaratan Allah'tır. O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah'a şöyle dua ettiler: «Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız.»...
Əraf Suresi, 189. Ayet:
O, sizi bir candan (Âdemden) yar
atan,
bundan da, (gönlü) kendisine (yatıb) ısınsın diye, eşini yapan Odur (Allahdır). Vaktâ ki o, (eşini) örtüb bürüdü, o da hafif bir yük yüklendi de (bir müddet) bununla gidip geldi. Nihayet (gebeliği) ağırlaşıncâ ikisi de Rablerine şöyle düâ etdiler: «Eğer bize düzgün (hilkati tam) bir çocuk verirsen andolsun ki her halde şükredenlerden olacağız». ...
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi (hepinizi) bir tek candan yar
atan,
Ve (sevgiyle) kadına meyletsin diye ona kendi özünden eş var edip çıkaran Odur. Öyle ki, o eşini kucaklayınca, eşi (ilkin) hafif bir yük yüklenir ve taşır o yükü. Sonra (kadın) gün gelip (çocuğun yüküyle) iyice ağırlaşınca, her ikisi birden Allaha, Rablerine yalvarırlar: "Bize gerçekten kusursuz bir (çocuk) bahşedersen, muhakkak ki sana şükreden kimselerden olacağız!"...
Əraf Suresi, 189. Ayet:
Sizi tek bir candan yar
atan,
gönlünün ısınacağı eşini de aynı şeyden yaratan Odur. Nihayet o eşine sarıldığında, eşi hafif bir yük yüklendi ve onu beraberinde taşımaya başladı. Yükü ağırlaştığında, ikisi de Rablerine 'Bize eli yüzü düzgün bir çocuk verirsen biz şükredenlerden oluruz' diye yalvardılar....
Əraf Suresi, 203. Ayet:
Sen onlara bir âyet getirmediğin zaman, vahiy bir müddet kesilince: 'Birşeyler derleyip toparlasaydın ya!' derler. Sen: 'Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana, Kur’ân’a tâbi olurum. Bu Kur’ân önünüzü aydınl
atan,
ufkunuzu açan, güven sağlayan, basiretinizle anlayabileceğiniz âyetleri içeren, Rabbinizden gelen bir kitaptır. İnanacak bir kavim için hidayet rehberi ve rahmettir' de....
Ənfal Suresi, 18. Ayet:
1.
zâlikum
: işte böyle
2.
ve enne allâhe
: ve muhakkak ki Allah
3.
mûhinu
: boşa çıkaran, zayıfl
atan,
bozan
4.
keydi el kâfirî...
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin mülkü Allâh'ındır. Yaş
atan,
öldüren O'dur. Sizin Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız yoktur....
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yar
atan,
sonra da Arş’a kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allah’tır. O'nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte O, Rabbiniz Allah’tır. O hâlde O'na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istiva eden Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hâla düşünmüyor musunuz!...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra Arş'ı kuşatan ve işleri düzene koyan Allah'tır. O'nun izni olmadan kimse şefaat edemez. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'na kulluk edin. Düşünüp öğüt almaz mısınız?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şüphesiz sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yar
atan,
sonra arşa istiva eden, işleri evirip çeviren Allah'tır. Onun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur, öyleyse O'na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istiva eden Allah’dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah’tır. O halde O’na kulluk edin. Hâla düşünmüyor musunuz!...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şüphesiz sizin rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yar
atan,
sonra arşa istiva eden, buyruğu evirip çeviren / yöneten / yönlendiren Tanrı'dır. Onun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte rabbiniz olan Tanrı budur, öyleyse O'na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şübhesiz ki sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra (emri) arş üzerinde hükümran olan (her) işi (yerli yerinde) tedbîr (ve idare) edegelendir. (Onun indinde) hiç bir kimse şefaatçi olamaz. Meğer ki kendisinin izninden sonra ola. İşte sizin Rabbiniz olan Allah budur (Başkası değil). O halde (birliğini tanıyarak) Ona kulluk edin. (Bunca delillere rağmen) artık iyice düşünüb ibret almaz mısınız? ...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Muhakkak ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arşa hükmeden,(her) işi idâre eden Allah’dır! O’nun izni olmadan hiçbir kimse şefâat edici değildir! İşte Rabbiniz olan Allah budur, o hâlde O’na ibâdet edin! Artık (iyice düşünüp) ibret almaz mısınız?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Gerçek şu ki, sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı evrede yar
atan,
sonra da kudret ve egemenlik makamına geçip varlığı yöneten Allah'tır. O'nun izni olmadıkça, araya girip kayıracak kimse yoktur. İşte böyledir sizin Rabbiniz: öyleyse (yalnızca) O'na kulluk edin: artık bunu (iyice) aklınızda tutmayacak mısınız?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da Arşı üzerinde hükümrân olan, her işi yerli yerince çekip çeviren Allah’tır. Kendisinden izin çıkmadıkça, O’nun katında hiçbir şefaatçi iş bitiremez. İşte Rabbiniz, bu vasıflara sahib olan Allah’tır. Öyleyse O’nu bir tanıyarak, yalnız O’na ibadet ediniz. Hâlâ gerçekleri düşünmeyecek misiniz?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şüphesiz sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yar
atan,
sonra da arşa istiva eden işleri de evirip çeviren Allah'tır. Onun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur, öyleyse O'na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
in Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da Arş üzerine kurulan ve herşeyi çekip çeviren Allah'tır. O izin vermeden şefaat edebilecek hiç kimse yoktur. Rabbiniz olan Allah işte budur; siz de Ona kulluk edin. Hiç düşünmez misiniz?...
Yunus Suresi, 3. Ayet:
Şu bir gerçek ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arş üzerine egemenik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah'tır. O'nun izni olmadıkça hiçbir şefaatçı devreye giremez. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz. Artık O'na kulluk/ibadet edin. Düşünüp anlamıyor musunuz?...
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Hepinizin dönüşü O'nadır. Allah'ın vaadi gerçektir. Yaratmayı ilk kez başl
atan,
sonra iman edip salih ameller işleyenlerin karşılıklarını adaletli bir şekilde vermek üzere yeniden dirilişi gerçekleştiren O'dur. İnkâr edenler için de, inkârlarından dolayı kaynar sudan bir içecek ve acıklı bir azap vardır....
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır. Allah'ın va'di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başl
atan,
sonra onu iade edecek olan O'dur. İnkâr edenler ise, küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azab vardır....
Yunus Suresi, 4. Ayet:
Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır. Tanrı'nın vaadi bir gerçektir. İnanıp salih amellerde bulunanlara adaletle karşılık vermek için yaratmayı başl
atan,
sonra onu iade edecek olan O'dur. Küfredenler ise, küfürleri dolayısıyla; onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azab vardır....
Yunus Suresi, 5. Ayet:
O, güneşi, aydınl
atan,
ısıtan bir ışık, ayı, aydınlık veren bir nur haline getiren, aya evreler tayin ve takdir ederek düzenleyendir. Yılları kayda geçirerek faydalanabilmeniz, zaman planlaması ve vakti belirleyip tayin edebilmeniz içindir bunlar. Allah bunları, gerekçeli, hikmete dayalı, doğru ve hesaplı bir düzen içinde yaratmıştır. İlimde ilerlemeye devam eden bilgi toplumları için Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren âyetleri, delilleri ayrıntılı açıklıyor....
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Uydurduğu yalanı Allâh'ın üzerine
atan,
yahut O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Şüphesiz suçlular asla onmazlar....
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: «Kostugunuz ortaklardan, once yar
atan,
sonra, bunu tekrar eden var midir?» De ki: «Allah once yaratir, sonra bunu tekrar eder. Nasil da dondurulursunuz!»...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: 'Koştuğunuz ortaklardan, önce yar
atan,
sonra bunu tekrar eden var mıdır?' De ki: 'Allah önce yaratır, sonra bunu tekrar eder. Nasıl da döndürülürsünüz! '...
Yunus Suresi, 34. Ayet:
De ki: Ortaklarınız içinde önce yar
atan,
sonra bunu tekrar eden var mıdır? De ki: Allah önce yaratır, sonra bunu tekrar eder. Nasıl da döndürülüyorsunuz?...
Yunus Suresi, 35. Ayet:
De ki: “Koştuğunuz ortaklardan önce yar
atan,
sonra bunu tekrar eden var mı? De ki: “Allah önce yaratır, sonra bunu tekrar eden var mıdır?”...
Yunus Suresi, 67. Ayet:
O (Allah), geceyi içinde dinlenesiniz diye sizin için yar
atan,
(çalışıp kazanmanız için de) gündüzü aydınlık kılandır. Şüphesiz bunda dinleyen bir toplum için ibretler vardır....
Yunus Suresi, 67. Ayet:
O (Allah), geceyi içinde dinlenesiniz diye sizin için yar
atan,
(çalışıp kazanmanız için de) gündüzü aydınlık kılandır. Şüphesiz bunda dinleyen bir toplum için ibretler vardır....
Yunus Suresi, 67. Ayet:
Geceyi dinlenmeniz için yar
atan,
gündüzü ise aydınlatan Odur. Kulak veren bir topluluk için bunda âyetler vardır....
Hud Suresi, 61. Ayet:
Semud'a da kardeşleri Salih'i... Dedi ki: 'Ey halkım, ALLAH'a kulluk edin, O'ndan başka tanrı yoktur. Sizi yerden çıkarıp yar
atan,
sizi oraya yerleştiren O'dur. Öyleyse O'ndan bağışlanma dileyin ve sonra O'na yönelin. Kuşkusuz Rabbim Yakındır, Yanıtlayandır.'...
Hud Suresi, 61. Ayet:
Semûd kavmine de kardeşleri Salih’i elçi olarak gönderdik. "Ey benim halkım!" dedi, "Yalnız Allah’a ibadet edin, çünkü sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Sizi topraktan yetiştirip yar
atan,
sizi orada yaşatan O’dur. O halde O’ndan mağfiret dileyin, yine O’na dönün, tövbe edin.Çünkü Rabbim kullarına çok yakın ve onların tövbe ve dualarını kabul edendir."...
Hud Suresi, 92. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
yâ kavmi
: ey kavmim
3.
e
: mi
4.
rahtî
: arkadaş gurubu, raht
Yusif Suresi, 101. Ayet:
“Rabbim bana mülk verdin. Ve olayların (sözlerin, rüyaların) tevîlini (yorumunu) bana öğrettin. Semaları ve yeryüzünü yar
atan,
Sen benim dünyada ve ahirette velîmsin (dostumsun). Beni müslüman (Allah'a teslim-i küllî ile teslim olan) olarak vefat ettir ve beni salihler arasına kat....
Yusif Suresi, 101. Ayet:
Rabbim, sen bana saltanat ihsân ettin ve rüya yormasını bellettin. Ey gökleri ve yeryüzünü yar
atan,
sensin benim dostum, yardımcım dünyâda da, âhirette de, beni Müslüman olarak öldür ve düzgün, iyi kullarına kat beni....
Yusif Suresi, 101. Ayet:
«Ya Rab, Sen bana mülk (-ü saltanat) verdin ve sözlerin te'vîlini öğretdin. Ey gökleri ve yeri yar
atan,
sen, dünyâda da, âhiretde de benim yârimsin. Benim canımı müslüman olarak al. Beni saalihler (zümresin) e kat». ...
Yusif Suresi, 111. Ayet:
Sağduyuluların, peygamberlere ilişkin hikâyelerden alacakları ibret dersleri vardır. Bu Kur'an bir düzmece sözler dizisi değildir. Tersine O, kendisinden önceki kutsal kitapları onaylayan, her şeyi ayrıntılı biçimde anl
atan,
mü'minler için doğru yol kılavuzu ve rahmet olan gerçek bir ilahi kitaptır....
Rəd Suresi, 3. Ayet:
Ve O, yeri yayıp uz
atan,
onda sarsılmaz dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır; geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır....
Rəd Suresi, 3. Ayet:
Ve O, yeri yayıp uz
atan,
onda sarsılmaz dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır. Geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen (yetefekkerun) bir kavim için gerçekten ayetler vardır....
Rəd Suresi, 16. Ayet:
'Göklerin ve yerin yaratıcısı, düzeninin hâkimi, Rabbi kimdir?' de. 'Allah’tır' de. O halde: 'Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden, kendilerine fayda sağlama, ya da, zarar verme gücüne sahip olmayan koruyucular mı edindiniz?' de. 'Önünü görmeyen cahil, kâfir birisiyle, ilerisini gören mü’min bir olur mu hiç? Yahut inkâr karanlıklarıyla iman aydınlığı aynı olur mu?' de. Yoksa Allah’ın yarattığı gibi yar
atan,
ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak putlar icat etti...
Rəd Suresi, 16. Ayet:
De ki: Göklerin ve yerin Rabbı kimdir? Allah'tır de. Yoksa O'nu bırakıp kendilerine bir fayda ve zararı olmayan veliler mi edindiniz? de. De ki: Hiç körle gören bir olur mu? Yahut karanlık ile aydınlık bir midir? Yoksa, Allah gibi yaratması olan ortaklar buldular da yaratmaları birbirine mi benzettiler? De ki: Her şeyi yar
atan,
Allah'tır. Ve O; Vahid ve Kahhar'dır....
Rəd Suresi, 16. Ayet:
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki: "Allah." De ki: "O'nun yanında başka evliya mı/destekçiler mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde değiller." De ki: "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu? Yoksa Allah'a, tıpkı O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratış/yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki: "Allah'tır her şeyi yar
atan,
O'dur Vâhid ve Kahhâr olan."...
Rəd Suresi, 30. Ayet:
Daha önceki görevlendirmelerimiz gibi, biz seni, kendilerinden önce, nice milletlerin yaşadığı, yok olup gittiği bir bölgede, bir millet içinde, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasul olarak görevlendirdik. Onlar, sınırsız rahmeti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, lütfuna, hayırlara mazhar eden, Rahman olan Allah’ı inkâr ederlerken, sana vahyettiğimizi onlara tane tane okuyasın istedik. 'O benim Rabbimdir, ondan başka ilâh yoktur. O’na dayanıp güvendim, işlerimi O’na ha...
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Hani Musa kavmine demişti ki: Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü o, sizi azabın kötüsüne uğr
atan,
kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun hanedanından kurtarmıştı. Bunda Rabbınızdan büyük bir imtihan vardır....
İbrahim Suresi, 6. Ayet:
Hani Musa kavmine şöyle demişti: “Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü O, sizi işkencenin en kötüsüne uğr
atan,
oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun hanedânından kurtarmıştı. Bütün bunlarda, Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı. ”...
İbrahim Suresi, 10. Ayet:
Peygamberleri dediler ki: 'Gökleri ve yeri yar
atan,
günahlarınızı bağışlamak ve size belirli bir süreye kadar mühlet vermek için sizi davet eden Allah hakkında şüphe olur mu?.' Dediler ki: 'Siz de bizim gibi birer insandan başka bir şey değilsiniz. Bizi atalarımızın tapmakta olduklarından çevirmek istiyorsunuz. O halde bize açık bir delil getirin.'...
İbrahim Suresi, 10. Ayet:
Onlarin peygamberleri: «Gokleri ve yeri yar
atan,
gunahlarinizi bagislamaya cagiran ve bir sureye kadar sizi erteleyen Allah'tan mi suphe ediyorsunuz?» dediler. Onlar da: «Siz de sadece bizim gibi birer insansiniz; bizi babalarimizin taptiklarindan alikoymak istiyorsunuz. yleyse bize apacik bir delil getirmelisiniz» dediler....
İbrahim Suresi, 10. Ayet:
Onların peygamberleri: 'Gökleri ve yeri yar
atan,
günahlarınızı bağışlamaya çağıran ve bir süreye kadar sizi erteleyen Allah'tan mı şüphe ediyorsunuz?' dediler. Onlar da: 'Siz de sadece bizim gibi birer insansınız; bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirmelisiniz' dediler....
İbrahim Suresi, 10. Ayet:
Peygamberleri dedi ki: «Gökleri ve yeri yar
atan,
Allah hakkında da şüphe mi var? O, sizi günahlarınızı bağışlamak için çağırıyor ve belirlenmiş bir süreye kadar size müsade ediyor.» Onlar da: «Siz sadece bizim gibi bir insansınız, bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. O halde bize apaçık bir delil getirin!» dediler....
İbrahim Suresi, 10. Ayet:
Peygamberleri de şöyle demişdi: «Gökleri ve yeri yar
atan,
sizi günâhlarınızdan yarlığamak, size muayyen bir vaktâ kadar meydan vermek için (hak dîne) da'vet etmekde olan Allah hakkında mı bir şek»? Onlar da: «Siz de bizim gibi beşerden başka (bir şey) değilsiniz. Siz bizi atalarımızın tapmış olduğu şeylerden döndürmek istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir hüccet getirin» demişlerdi. ...
İbrahim Suresi, 10. Ayet:
Peygamberleri onlara: Gökleri ve yeri yar
atan,
günahlarınızı bağışlamak için çağıran ve sizi belirli bir süreye kadar tehir eden Allah'tan mı şüphe ediyorsunuz? demişlerdi. Onlar da: Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Siz; bizi, atalarımızın tapındığı şeylerden döndürmek istiyorsunuz. Öyleyse, bize açık bir delil getirin, demişlerdi....
İbrahim Suresi, 10. Ayet:
Peygamberleri: -Gökleri ve yeri yar
atan,
günahlarınızı bağışlamaya çağıran ve bir süreye kadar sizi erteleyen Allah’tan mı şüphe ediyorsunuz? dediler. Onlar da: -Siz de sadece bizim gibi birer insansınız; bizi babalarımızın kulluk ettiklerinden alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirmelisiniz, dediler....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
Allah, gökleri ve yeri yar
atan,
gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
Allah, gökleri ve yeri yar
atan,
gökten suyu indirip, onunla, rızık olarak size türlü meyvalar çıkaran, kurduğu düzeni, planı gereğince, denizde seyretmeleri için gemileri, filoları emrinize âmâde kılan; faydalanmanız için nehirleri emrine boyun eğdirendir....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
Allah, gökleri ve yeri yar
atan,
gökten su indirip onunla size rızık olarak meyvalar çıkaran, emriyle denizde yüzmesi için gemileri sizin hizmetinize veren ve yine ırmakları da sizin hizmetinize sunandır....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
(32-33) Gokleri ve yeri yar
atan,
yukardan indirdigi su ile rizik olarak urunler yetistiren, emri geregince denizde yuzmek uzere gemileri, nehirleri, belli yorungelerinde yuruyen ay ve gunesi, geceyle gunduzu sizin buyrugunuza veren Allah'tir....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
(32-33) Gökleri ve yeri yar
atan,
yukardan indirdiği su ile rızık olarak ürünler yetiştiren, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri, nehirleri, belli yörüngelerinde yürüyen ay ve güneşi, geceyle gündüzü sizin buyruğunuza veren Allah'tır....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
ALLAH gökleri ve yeri yar
atan,
gökten bir su indirip sizin için çeşitli meyvelerden besinler çıkarandır. Koyduğu yasaya göre sizi denizde taşıması için gemileri emrinize verdi. Aynı şekilde ırmakları da emrinize verdi....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkaran Allah'tır. O'nun izniyle denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, nehirleri de size musahhar kıldı....
İbrahim Suresi, 32. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
gökten indirdiği su ile rızık olarak ürünler çıkaran, emri ile denizde yüzmek üzere gemileri, nehirleri sizin emrinize veren Allah’tır....
İbrahim Suresi, 33. Ayet:
(32-33) Gokleri ve yeri yar
atan,
yukardan indirdigi su ile rizik olarak urunler yetistiren, emri geregince denizde yuzmek uzere gemileri, nehirleri, belli yorungelerinde yuruyen ay ve gunesi, geceyle gunduzu sizin buyrugunuza veren Allah'tir....
İbrahim Suresi, 33. Ayet:
(32-33) Gökleri ve yeri yar
atan,
yukardan indirdiği su ile rızık olarak ürünler yetiştiren, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri, nehirleri, belli yörüngelerinde yürüyen ay ve güneşi, geceyle gündüzü sizin buyruğunuza veren Allah'tır....
Hicr Suresi, 28. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
rabbu-ke
: senin Rabbin
3.
li el melâiketi
: meleklere
4.
in-nî
: muhakkak ben
<...
Hicr Suresi, 86. Ayet:
Çünkü senin Rabbin, herşeyi yar
atan,
herşeyi bilendir....
Hicr Suresi, 86. Ayet:
Yar
atan,
bilen ancak Rabbindir.....
Hicr Suresi, 86. Ayet:
Hiç şüphesiz Rabbin herşeyi yar
atan,
herşeyi bilendir....
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Şu hâlde yar
atan,
yaratamayan gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
yaratmayana benzer mi? Hâlâ mı düşünmeyeceksiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
yaratmayan gibi midir? Düşünüp değerlendiremiyor musunuz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
O halde yar
atan,
hiç yaratmayan gibi mi olur? Hâlâ ibret alıp düşünmüyor musunuz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp düşünmez misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
yaratamıyan gibi olur mu? Düşünmez misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Şimdi hiç yar
atan,
yaratmayan gibi olur mu? Artık siz, düşünmeyecek misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
yaratamayan gibi olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp düşünmez misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
yaratmayan gibi midir? Hiç düşünmüyor musunuz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp düşünmez misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
yaratamayan gibi olur mu? Hiç düşünmez misiniz?...
Nəhl Suresi, 17. Ayet:
Yar
atan,
yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz?...
İsra Suresi, 51. Ayet:
'İsterse, hayalinizde yeniden yaratılması, diriltilmesi imkânsız gibi görünen ölüler olun. Bunlar, Allah’ın, sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.' de. 'Bizi tekrar hayata kim döndürecek?' diyecekler. 'Sizi, ilk defa, yoktan yar
atan,
var eden!' de. Bunun üzerine, onlar, sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve: 'Ne zaman?' diyecekler. 'Yakın olsa gerek' de....
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Arkadaşı, ona cevap vererek dedi ki: “Seni topraktan, sonra bir damla döl suyundan yar
atan,
sonra da seni (eksiksiz) bir insan şeklinde düzenleyen Allah’ı inkâr mı ediyorsun?”...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben: "Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yar
atan,
daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı inkâr mı ettin?"...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Kendisiyle konuşan arkadaşı ona: 'Seni topraktan, sonra seni bir katre sıvıdan, spermden yar
atan,
daha sonra, seni yaratılış amacına uygun olarak insan haline getireni inkâr mı ediyorsun?' dedi....
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Arkadaşı onunla konuşarak dedi ki: 'Seni topraktan sonra nutfeden yar
atan,
sonra da düzgün bir adam kılığına koyan Rabbini inkar mı ettin?...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yar
atan,
sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin?"...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
(Mümin olan) arkadaşı ona hitap ederek şöyle dedi: “- seni (aslen) topraktan, sonra bir damla sudan yar
atan,
sonra da seni düzgün bir adam kılığına getiren Allah’ı inkâr mi ettin?...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben: «Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yar
atan,
daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı inkâr mı ettin?»...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Arkadaşı da ona karşılık vererek dedi ki: «Sen, seni topraktan, sonra bir damla sudan yar
atan,
sonra da insan şekline koyan Rabbini inkar mı ediyorsun?...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Bunun üzerine kendisiyle münakaşa eden arkadaşı da ona şöyle dedi: «Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yar
atan,
daha sonra da seni insan haline getireni mi inkar ediyorsun?...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Aralarındaki tartışmayı sürdüren arkadaşı kendisine dedi ki; «Seni önce topraktan, sonra spermadan yar
atan,
sonunda da insan biçimine koyan Allah'ı inkâr mı ediyorsun?»...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yar
atan,
sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılana (Tanrı'ya) küfrediyorsun?"...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Kendisiyle konuşmakta iken arkadaşı ona dedi ki: 'Seni (aslen) bir topraktan, sonra bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) yar
atan,
sonra da seni bir adam sûretine koyanı inkâr mı ettin?'...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Arkadaşı ona, onunla muhâverede bulunarak dedi ki: «Seni topraktan, sonra bir nutfeden yar
atan,
sonra da seni bir erkek olarak tesviye edeni inkar eder mi oldun?»...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Arkadaşı ona cevap vererek derdi ki: -Seni topraktan, sonra bir damla sudan yar
atan,
sonra da seni adam haline getirene mi nankörlük ediyorsun?...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
(37-38) Konuşma esnasında arkadaşı bu şahsa: "Ne o" dedi, "yoksa sen, senin aslını topraktan, sonra da bir damla meniden yar
atan,
bilahare de seni böyle tam mükemmel bir insan şekline getiren Rabbini mi inkâr ediyorsun? Fakat sen inkâr etsen de şunu bil ki benim Rabbim Allah’tır. Rabbime hiç bir şeyi ortak saymam."...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Kendisiyle konuşan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra nutfe (sperm)den yar
atan,
sonra da seni bir adam biçimine koyan Rabbine nankörlük mü ettin?"...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona dedi ki: «Seni topraktan, sonra bir damla sudan yar
atan,
sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah) ı inkâr mı ettin?»...
Kəhf Suresi, 37. Ayet:
Arkadaşı ise ona şöyle cevap verdi: 'Seni önce topraktan, sonra bir damla sudan yar
atan,
sonra da bir adam biçimine koyan Rabbine nankörlük mü ediyorsun?...
Kəhf Suresi, 38. Ayet:
(37-38) Konuşma esnasında arkadaşı bu şahsa: "Ne o" dedi, "yoksa sen, senin aslını topraktan, sonra da bir damla meniden yar
atan,
bilahare de seni böyle tam mükemmel bir insan şekline getiren Rabbini mi inkâr ediyorsun? Fakat sen inkâr etsen de şunu bil ki benim Rabbim Allah’tır. Rabbime hiç bir şeyi ortak saymam."...
Məryəm Suresi, 88. Ayet:
'Sınırsız rahmeti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, lütfuna, hayırlara mazhar eden Rahman olan Allah oğul edindi.' dediler....
Məryəm Suresi, 91. Ayet:
Sınırsız rahmeti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, lütfuna, hayırlara mazhar eden Rahman olan Allah’a oğul isnad ettiler diye bunlar olacaktı....
Məryəm Suresi, 92. Ayet:
Sınırsız rahmeti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, lütfuna, hayırlara mazhar eden, Rahman olan Allah’ın oğul edinmesi şanına yakışmaz....
Taha Suresi, 50. Ayet:
Mûsâ: 'Bizim Rabbimiz, her şeye yaratılış ve varlık sebebini gerçekleştirecek özellikleri veren, sonra da yaşaması ve görevlerini yerine getirmesi için aydınlatıcı bilgilerle don
atan,
yol gösterendir.' dedi....
Taha Suresi, 50. Ayet:
Musa «Bizim Rabb'imiz, her varlığı farklı niteliklerle donatarak yar
atan,
sonra da bu varlıkları nitelikleri doğrultusunda yönlendiren Allah'dır.»...
Taha Suresi, 50. Ayet:
"Rabbimiz," dedi, "her şeyi yar
atan,
sonra da onu yaratılış gayesine uygun yola koyan, Yüce Yaradandır (buna iyice inan)"...
Taha Suresi, 50. Ayet:
Musa 'Rabbimiz, herşeyi yerli yerince yar
atan,
sonra da yol gösterendir' dedi....
Taha Suresi, 78. Ayet:
Derken, Firavun, ordusuyla birlikte onların arkasına düştü. Ama denizden onları sarıp kuş
atan,
sarıp kuşattı....
Ənbiya Suresi, 10. Ayet:
Andolsun size, içinde haklarınızı ve sorumluluklarınızı, ilâhî emirleri ve günahtan korunma yollarını, dininizi, şeriatınızı, şanınızı şerefinizi yükseltecek hükümranlık esaslarını hatırl
atan,
insanı ve insanî değerleri anlatan bir kitap, Kur’ân indirdik. Hâlâ bu kitabın mahiyetini, manasını kavramayacak mısınız?...
Ənbiya Suresi, 26. Ayet:
Onlar: 'Sınırsız rahmeti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, lütfuna, hayırlara mazhar eden Rahman olan Allah oğul edindi' dediler. Allah bundan münezzehtir. Melekler, Allah’ın kızları değil, bilâkis lütuf ve ihsana, ikrama mazhar olmuş kullardır....
Ənbiya Suresi, 56. Ayet:
İbrâhim: 'Hayır! Şaka yapmıyorum. Rabbiniz gökleri ve yeri ilk önce, benzersiz yar
atan,
göklerin ve yerin yaratıcısı, düzeninin hâkimi, Rabbidir. Ben de buna inanan ve tasdik edenlerdenim.' dedi....
Həcc Suresi, 61. Ayet:
Bu böyledir, çünkü Allah (öylesine sınırsız kudret Sahibidir ki,) gündüzü kısaltarak geceyi uz
atan,
geceyi kısaltarak gündüzü uzatan O'dur; çünkü Allah olup biten her şeyi görücü, işiticidir....
Həcc Suresi, 66. Ayet:
O, size hayat veren, sizi yaş
atan,
sonra eceller gelince ölümü gerçekleştiren, daha sonra yeniden hayat verendir. İnsan pek nankördür, çok inkârcıdır....
Həcc Suresi, 66. Ayet:
Sizi yar
atan,
sonra öldüren ve sonra tekrar diriltecek olan O'dur. Hiç kuşkusuz insan pek nankördür....
Möminun Suresi, 80. Ayet:
O, hayat veren, yaş
atan,
eceller gelince ölümü gerçekleştirendir. Gecenin ve gündüzün değişmesi, O’nun eseridir. Hâlâ eşyanın hakikatini kâinatın yaratılışındaki nihai sebebi kavrayıp, aklınızı başınıza almayacak mısınız?...
Nur Suresi, 4. Ayet:
Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu)
atan,
sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır....
Nur Suresi, 4. Ayet:
İffetli hür kadınlara zina (suçunu yakıştırıp iftira)
atan,
sonra (bunu isbat için) dört şâhid getiremiyenlere seksen değnek vurun ve onların sahiciliklerini ebediyyen kabul etmeyin ve işte onlar günah işleyip ilâhî yoldan çıkmış kimselerdir....
Nur Suresi, 4. Ayet:
Irz ehli kadınlara
atan,
sonra dört şâhid getirmiyen kimselere de seksen değnek vurun ve ebedâ bunların şehâdetini kabul etmeyin, bunlar öyle fâsıklerdir...
Nur Suresi, 4. Ayet:
Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu)
atan,
sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebediyen kabul etmeyin. Onlar fasıktır....
Nur Suresi, 4. Ayet:
Namuslu ve hür kadınlara (zina isnadiyle) iftira
atan,
sonra (bu babda) dört şâhid getirmeyen kimseler (in her birine) de seksen değnek vurun. Onların ebedî sahiciliklerini kabul etmeyin. Onlar faasıkların ta kendileridir. ...
Nur Suresi, 4. Ayet:
İffetli, hür kadınlara iftira
atan,
sonra da dört şahid getiremeyenlere seksen değnek vurun. Ebediyyen onların şahidliğini kabul etmeyin. İşte onlar, fasıkların kendileridir....
Nur Suresi, 4. Ayet:
Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu)
atan,
sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır....
Nur Suresi, 43. Ayet:
Görmüyor musun, bulutları sürükleyen, sonra onları birbiri üzerine yığan ve derken senin onların bağrından boşaldığını gördüğün yağmuru yağdıran Allah'tır. Ve gökten doluyla yüklü (bulut) dağları indiriveren ve onların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırır(ken) dilediği kimseyi doluya uğr
atan,
dilediği kimseden de onu uzak tutan Allah'tır!...
Furqan Suresi, 2. Ayet:
Göklerin ve yerin mülkü ve hükümranlığı kendisine ait olan, oğul edinmeyen, mülkünde ve hükümranlığında ortağı olmayan, her şeyi yar
atan,
her şeyi belli kanunlara göre düzenleyen, planlayan, sınırlarını ve ölçülerini belirleyen, her şeyi bütün incelikleriyle planına dahil eden Allah yüceler yücesidir....
Furqan Suresi, 54. Ayet:
Ve sudan beşeri (insanı) yar
atan,
O'dur. Sonra ona neseb ve sıhriyyet kıldı (verdi). Ve senin Rabbin Kaadir'dir (herşeye gücü yeten)....
Furqan Suresi, 54. Ayet:
O, sıvıdan, meniden bir insan yar
atan,
onu kan ve soy bağına, sıhrıyyet bağı ile akrabalığa dönüştürendir. Rabbinin her şeye gücü, kudreti yeter....
Furqan Suresi, 54. Ayet:
Ve yine, sudan bir insan yar
atan,
sonra onu neseb ve hısım (akrabâ sâhibi) kılan O’dur. Ve Rabbin, Kadîr (herşeye gücü yeten)dir....
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yar
atan,
sonra da Arş’a kurulan Rahmân’dır. Sen bunu haberdar olana sor!...
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yar
atan,
sonra Arş'a istivâ eden (ona hükmeden) Rahmân'dır. Bunu bir bilene sor....
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Semâları, arzı ve ikisi arasındakileri altı aşamada yar
atan,
sonra Arş (taht - Esmâ ül Hüsnâ ile belirtilen özellikleri ile yaratılmış olan dalga - data okyanusundaki data türleri) üzerine hükümran olandır. . . Rahman'dır! O'nu bir Habiyr'e (Habiyr olana, hakikatten haberdar olana) sor!...
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde, altı devirde yar
atan,
sonra Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında hükümranlığını kuran, Rahmet sahibi, Rahman olan Allah’tır. Haydi ne soracaksan, o gizli-açık her şeyden haberdar olandan sor, ne dileyeceksen ondan dile....
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yar
atan,
sonra Arş'a istivâ eden (ona hükmeden) Rahmân'dır. Bunu bir bilene sor....
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yar
atan,
sonra Arş'a hükmeden Rahmân'dır. Haydi ne dileyeceksen o her şeyden haberdar olan (Rahmân)dan dile....
Furqan Suresi, 59. Ayet:
O, gökleri ve yeri aralarında olan şeyleri altı günde yar
atan,
sonra (emri) arş üzerinde hükümrân olandır. Rahmandır (rahmeti umumîdir). Bunu (Onun sıfatlarından) haberdâr olana sor. ...
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yar
atan,
sonra da Arş'a hükmeden Rahman'dır. Bunu haberdar olana sor....
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri yeri ve bunların arasındakileri altı günde yar
atan,
sonra hakimiyeti altına alan Rahman’dır. Sor bundan haberi olana....
Furqan Suresi, 59. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasında olan şeyleri altı günde yar
atan,
sonra da arşı üzerine hükümran olan O’dur. O rahmandır, sen O’nu, Kendisine, o her şeyi Bilen’e sor!...
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökde burçlar yar
atan,
onların içinde bir çerağ ve nurlu bir ay barındıran (Allah) ın şânı ne yücedir! ...
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar yar
atan,
orada ışık saçan güneşi ve nurlu ay'ı vâreden Allah, yüceler yücesidir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar yar
atan,
aralarında bir lamba ve aydınlatıcı Ay’ı yaratan ne kadar yücedir....
Furqan Suresi, 61. Ayet:
Gökte burçlar yar
atan,
onların içinde bir kandil (güneş) ve nurlu bir ay yerleştiren Allah, yüceler yücesidir, hayır ve ihsanı sınırsızdır....
Furqan Suresi, 67. Ayet:
Onlar, Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcarlarken, insanların ihtiyaçlarını görürken cahilce davranarak israf etmeyenler, ölçüyü kaçırmayanlar, saçıp savurmayanlar, cimrilik etmeyenlerdir. İhtiyaç görme, muhtacı rahatl
atan,
vereni sıkıntıya sokmayan, israf ile cimrilik arasında dengeli bir harcamadır....
Şüəra Suresi, 78. Ayet:
"Beni yar
atan,
bana doğru yolu gösteren O'dur."...
Şüəra Suresi, 78. Ayet:
Ki O’dur beni yar
atan,
bana doğru yolu gösterecek olan da O’dur....
Şüəra Suresi, 78. Ayet:
(77-78) Onlar benim düşmanımdır. (Yegane dostum) bütün âlemleri var eden Allah’tır ki, beni yar
atan,
bana dosdoğru yolu gösteren O’dur....
Şüəra Suresi, 227. Ayet:
Ancak iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen, Allah’ı çok çok zikreden, Allah’a çokça ibadet eden, Allah’ın dinini, şeriatını çokça anl
atan,
zulme, haksızlığa uğradıktan sonra kendilerini savunan şairler müstesn...
Nəml Suresi, 30. Ayet:
'Mektup Süleyman’dandır. Sınırsız rahmeti ve engin merhameti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine merhametine, lütfuna, mükâfatlarına ve hayırlara mazhar eden, Rahman ve rahim olan Allah’ın izni ve yardımıyla, Allah’ın adıyla başlamaktadır.'...
Nəml Suresi, 60. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökten size su indiren mi? O suyla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirdik. Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onlar sapıklıkta devam eden bir güruhtur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
gökten, size su indiren mi hayırlı? O su ile, bir ağacını, bir otunu bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler yetiştirdik. Allah ile beraber bir başka ilâh olabilir mi? Doğrusu onlar, hak yoldan ayrılan, tevhidden uzaklaşan, Allah’a şirk koşmaya devam eden bir kavimdir....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
size gökten su indiren kimdir? Onunla sizin bir ağacını bile bitiremeyeceğiniz güzel görünüşlü bahçeler bitirdik. Yoksa Allah ile beraber bir başka ilâh mı? Hayır onlar yoldan sapan [3] bir topluluktur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Yoksa gokleri ve yeri yar
atan,
gokten size su indirip onunla, bir agacini bile bitirmeye gucunuzun yetmedigi, guzel guzel bahceler meydana getiren mi? Allah'in yaninda baska bir tanri mi? Hayir; onlar taptiklarini Allah'a esit tutan bir millettir....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökten size su indirip onunla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği, güzel güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah'ın yanında başka bir tanrı mı? Hayır; onlar taptıklarını Allah'a eşit tutan bir millettir....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökten size su indiren mi? O suyla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirdik. Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onlar sapıklıkta devam eden bir güruhtur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
gökten bir su yağdırıp, onunla sizin bir ağacını dahi bitiremiyeceğiniz güzel bahçeler bitiren kimdir? ALLAH ile birlikte bir başka tanrı mı? Doğrusu, onlar sapan bir toplumdur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa, gökleri ve yeri yar
atan,
gökten size su indiren mi? Çünkü biz onunla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirmişizdir. Allah'la beraber başka bir ilâh mı var! Doğrusu onlar sapıklıkta devam eden bir güruhtur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
(Bu düzmece ilahlar mı daha iyi) yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökten size su indiren Allah mı? Biz o su sayesinde bir tek ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmeyeceği alımlı bahçeler bitirdik. Allah'ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Aslında onlar gerçekten sapan bir toplumdurlar....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
«(O nesneler mi,) yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökden sizin için su indiren mi»? (Öyle, bir su ki) biz onunla sizin (bir) ağacını (bile) bitiremeyeceğiniz nice güzel bağçelerin nebatını bitirmişizdir. Allah ile beraber bir Tanrı ha? Hayır, onlar sapıklıkda devam eden bir güruhdur. ...
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökten size su indirip onunla bir ağacını dahi bitiremeyeceğiniz nice güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah yanında başka bir ilah mı? Hayır, onlar sapıklıkta ısrar eden bir güruhtur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökten sizin için su indirip onunla bir ağacını dahi bitiremeyeceğiniz nice bahçeler meydana getiren mi? Allah ile başka bir ilâh mı var? Hayır, onlar haktan ayrılan bir gürûhtur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
sizin için gökten su indiren mi var? Ki o suyla iç açıcı bahçeler yetiştirdik. Siz onun tek bir ağacını bile yetiştiremezsiniz. Allah ile birlikte başka bir ilah mı var? Hayır, onlar şirke sapan bir toplumdur....
Nəml Suresi, 60. Ayet:
Yoksa gökleri ve yeri yar
atan,
gökten size bir su indiren mi hayırlı? Biz o suyla sizin için gözler gönüller açan bahçeler bitirdik. Sizin, onların bir tek ağacını bitirmeniz mümkün değildi. Allah'ın yanında bir ilah mı var? Hayır! Ama onlar döneklik eden bir topluluktur....
Nəml Suresi, 61. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarından (yer altından ve üstünden) nehirler akıtan, arz için sabit dağlar yar
atan,
iki deniz arasına engel koyan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onların çoğu (hakikatleri) bilmiyorlar....
Nəml Suresi, 61. Ayet:
Yoksa yeri oturmaya uygun yar
atan,
aralarında ırmaklar meydana getiren; ona (denge sağlayıcı) dağlar sunan ve iki deniz arasında bir engel koyan mı ? Allah ile beraber başka bir tanrı mı ?! Hayır, onların çoğu (gerçeği) bilmezler....
Nəml Suresi, 61. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarından (yer altından ve üstünden) nehirler akıtan, arz için sabit dağlar yar
atan,
iki deniz arasına engel koyan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onların çoğu (hakikatleri) bilmiyorlar....
Nəml Suresi, 61. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa, yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarında nehirler akıtan, onun için sabit dağlar yar
atan,
iki deniz arasına engel koyan mı? Allah'ın yanında başka bir ilâh mı var? Hayır onların çoğu (hakikatları) bilmiyorlar....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yar
atan,
sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden rızıklandıran mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa ilk yar
atan,
yaratmaya aralıksız devam eden, ölümden sonra yeniden dirilten, size gökten ve yerden rızık ve servet veren mi daha hayırlı? Allah ile birlikte bir başka ilâh olabilir mi? 'Eğer iddianızda doğru iseniz, siz de kesin delilinizi getirin.' de....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa, once yar
atan,
sonra da yaratmayi tekrar edecek olan; size gokten ve yerden rizik veren mi? Allah'in yaninda baska bir tanri mi? De ki: «Eger dogru sozlulerden iseniz, acik delilinizi getirin.»...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa, önce yar
atan,
sonra da yaratmayı tekrar edecek olan; size gökten ve yerden rızık veren mi? Allah'ın yanında başka bir tanrı mı? De ki: 'Eğer doğru sözlülerden iseniz, açık delilinizi getirin.'...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yar
atan,
sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden rızıklandıran mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
(Onlar mı hayırlı) yoksa, önce yar
atan,
sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten, hem yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka bir ilâh mı var? De ki: Eğer doğru söylüyorsanız, siz kesin delilinizi getirin haydi!...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa, önce yar
atan,
sonra da onu iade edecek olan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah'ın yanında başka bir ilah mı? De ki: Şayet doğru sözlü iseniz, delilinizi getirin....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa mahlukları ibtida yar
atan,
sonra onu iade eden ve sizi gökten ve yerden merzuk kılan mı? Allah ile beraber bir tanrı mı vardır? De ki: «Haydi delilinizi getiriniz, eğer doğru sözlü kimseler oldu iseniz.»...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa önce yar
atan,
sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka ilâh mı var? De ki: “Eğer doğru sözlü iseniz, kesin delilinizi getirin!”...
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Yoksa, yaratmayı başl
atan,
sonra onu yeniden yaratan ve size gökten ve yerden rızık veren mi var? Allah ile beraber başka bir ilah mı var? -Eğer söyledikleriniz doğruysa belgenizi getirin, de....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
O nesneler mi üstün yoksa mahlûkları ilkin yar
atan,
sonra da tekrar hayat veren ve sizi gerek gökten gerek yerden rızıklandıran mı? Hiç Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Elbette olmaz! De ki: "Şerik iddianızda tutarlı iseniz delilinizi gösteriniz."...
Qəsəs Suresi, 43. Ayet:
Andolsun biz, önceki nesilleri yok ettikten sonra, Mûsâ’ya, insanların iyiliği, kurtuluşu için önlerini aydınl
atan,
ufuklarını açan, güven sağlayan, basiretleriyle anlayabilecekleri âyetleri içeren, bir hidayet rehberi ve rahmet olarak kutsal kitabı vermiştik. Umulur ki, düşünüp öğüt alırlar....
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Andolsun ki, onlara: 'Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı emrine, kurduğu düzene boyun eğdiren kimdir?' diye sorsan, kesinlikle: 'Allah’tır' diyecekler. O halde nasıl haktan, Allah’ın birliğini tasdikten ayrılıp, bâtıla döndürülüyorsunuz?'...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
And olsun ki onlara: «Gokleri ve yeri yar
atan,
gunesi, ayi buyrugu altinda tutan kimdir?» diye sorarsan, suphesiz «Allah'tir» derler.Oyleyse nicin donduruluyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
And olsun ki onlara: 'Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi, ayı buyruğu altında tutan kimdir?' diye sorarsan, şüphesiz 'Allah'tır' derler.Öyleyse niçin döndürülüyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Andolsun ki onlara: «Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Andolsun ki onlara, «Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Eğer müşriklere «Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı insanların yararına sunan kimdir?» diye sorarsan kesinlikle «Allah'tır» derler. Öyleyse nasıl gerçekten saptırtıyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Celâlim hakkı için, eğer onlara (o müşriklere): 'Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren kimdir?' diye sorsan, mutlaka: 'Allah!' derler. Öyle ise (haktan)nasıl çevriliyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Andolsun ki; onlara: Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı müsahhar kılan kimdir? diye sorsan, elbette; Allah'tır, diyecekler. O halde neye, çevrilip döndürülüyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
(Çoğu insana) olduğu gibi, şayet onlara da "Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ayı (kendi koyduğu yasalara) tabi kılan kimdir?" diye soracak olursan, hiç tereddütsüz "Allah'tır!" derler. O halde zihinleri nasıl da tersyüz oluyor!...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Andolsun ki onlara: “Gökleri ve yeri yar
atan,
güneşi ve ay'ı musahhar kılan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz ki: “Allah'tır!” diyecekler. O halde nasıl çevrilip döndürülüyorlar?...
Ənkəbut Suresi, 61. Ayet:
Onlara 'Kimdir gökleri ve yeri yar
atan,
Güneşi ve Ayı emrine boyun eğdiren?' diye soracak olsan, 'Allah'tır' diyecekler. Öyleyse nasıl oluyor da tersleri dönüveriyor?...
Rum Suresi, 11. Ayet:
Yaratılışı başl
atan,
sonra onu tekrarlayan ALLAH'tır. Ve sonunda siz O'na döndürüleceksiniz....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Yaratmayı başl
atan,
sonra onu iade edecek olan O'dur; bu O'na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Once yar
atan,
olumunden sonra tekrar dirilten O'dur. Bu, O'nun icin daha kolaydir. Goklerde ve yerde olan en ustun sifatlar O'nundur. O, gucludur, Hakim'dir.*...
Rum Suresi, 27. Ayet:
Önce halkı yar
atan,
(oldurduktan) sonra da diriltip (hayata) çeviren O'dur. Bu da O'na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misaller, en bedi sıfatlar O'nundur. O çok güçlüdür, çok üstündür ve hikmet sahibidir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Önce yar
atan,
ölümünden sonra tekrar dirilten O'dur. Bu, O'nun için daha kolaydır. Göklerde ve yerde olan en üstün sıfatlar O'nundur. O, güçlüdür, Hakim'dir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Hem odur o halkı ilkin yar
atan,
sonra onu çevirip yeniden yapacak olan ki bu ona daha kolaydır, Göklerde ve Yerde destân en yüksek şan onun ve azîz o hakîm o...
Rum Suresi, 27. Ayet:
Yaratmayı başl
atan,
sonra onu iade edecek olan O'dur; bu O'na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Önce yar
atan,
ölümünden sonra tekrar dirilten O'dur. Bu O'nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde bulunan en yüce sıfatlar O'nundur. Ve O Azîz'dir, hükmünde hikmet sahibidir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
O, önce yar
atan,
sonra onu tekrarlayacak olandır. Bu O’na çok kolaydır. Göklerde ve yerde en üstün sıfatlar O’nundur. O, güçlüdür, hakimdir....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Mahlûkları ilkin yoktan yar
atan,
ölümden sonra da dirilten O’dur. Bu diriltme O’na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce sıfatlar O’nundur. Gerçekten O azîz ve hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir)....
Rum Suresi, 27. Ayet:
Yaratmayı başl
atan,
sonra onu iade edecek olan O'dur; bu O'na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir....
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yar
atan,
sonra arşa istivâ eden Allah'tır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçınız vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah, gökleri, yeri ve bunların arasındaki varlıkları ve imkânları altı günde, altı devirde yar
atan,
bir de Arş üzerinde, sınırsız kudret ve iktidar makamında, hükümranlığını kurandır. O’nun dışında, kulları durumundakilerden ne bir velî, bir koruyucu, bir otorite, ne de bir aracınız vardır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Gokleri, yeri ve ikisinin arasinda bulunanlari alti gunde yar
atan,
sonra arsa hukmeden Allah'tir. O'ndan baska bir dostunuz ve sefaatciniz yoktur. Dusunmuyor musunuz?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yar
atan,
sonra arşa hükmeden Allah'tır. O'ndan başka bir dostunuz ve şefaatçiniz yoktur. Düşünmüyor musunuz?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yar
atan,
sonra arşa istivâ eden Allah'tır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçınız vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yar
atan,
sonra arşa hükmeden (istiva eden) Allah'tır. O'ndan başka bir dostunuz ve şefaatcınız yoktur. Düşünüp öğüt almıyor musunuz?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah, gökleri ve yeri ve bunların arasında olan şeyleri altı günde yar
atan,
sonra hükmü arşı istîlâ edendir. Sizin Ondan başka hiçbir yâriniz ve (azabınızı giderecek) hiçbir yardımcınız yokdur. Artık iyice düşünmez misiniz? ...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah, gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yar
atan,
sonra arşa hükmedendir. Sizin için O’ndan başka ne bir dost, ne de bir şefâatçı vardır. Hiç ibret almaz mısınız?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah gökleri ve yeri ve bunların arasında olan şeyleri altı günde yar
atan,
sonra Arş'a istivâ edendir (Arş üzerinde hükümran olandır). Sizin O'ndan başka bir dostunuz ve şefaatçınız yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almıyor musunuz?...
Səcdə Suresi, 7. Ayet:
Allah, yarattığı her şeyi güzel, muhkem, bütün inceliklerine riayet ederek yar
atan,
insanı da çamurdan yaratmaya başlayandır....
Səcdə Suresi, 7. Ayet:
(7-9) Yarattgi her seyi guzel yar
atan,
insani baslangicta camurdan yar
atan,
sonra onun soyunu, bayagi bir suyun ozunden yapan, sonra onu sekillendirip ruhundan ona ufleyen Allah'tir. Size kulaklar, gozler, kalbler verilmistir. Oyleyken, pek az sukrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 7. Ayet:
(7-9) Yarattığı her şeyi güzel yar
atan,
insanı başlangıçta çamurdan yar
atan,
sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
(7-9) Yarattgi her seyi guzel yar
atan,
insani baslangicta camurdan yar
atan,
sonra onun soyunu, bayagi bir suyun ozunden yapan, sonra onu sekillendirip ruhundan ona ufleyen Allah'tir. Size kulaklar, gozler, kalbler verilmistir. Oyleyken, pek az sukrediyorsunuz....
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
(7-9) Yarattığı her şeyi güzel yar
atan,
insanı başlangıçta çamurdan yar
atan,
sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah'tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken, pek az şükrediyorsunuz....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd; gökleri ve yeri yar
atan,
ikişer, üçer ve dörder kanatlara sahip melekleri, resûller (elçiler) kılan Allah'a aittir. Yaratmada dilediğini arttırır. Muhakkak ki Allah, herşeye kaadirdir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O, yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdolsun. O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler olarak görevlendiren Allah’a hamdolsun. O, yaratılışta ve yarattıklarında sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun mükemmeliyeti gerçekleştirir. Allah’ın her şeye gücü kudreti yeter....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
ikişer, üçer ve dörder kanatlı melekleri elçiler kılan Allah'ındır; O, yaratmada dilediğini arttırır. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gokleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikiser, ucer, dorder kanatli elciler kilan Allah'a mahsustur. Yaratmada diledigini artirir. Dogrusu Allah, her seye Kadir olandir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. Yaratmada dilediğini artırır. Doğrusu Allah, her şeye Kadir olandır....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdolsun. O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. O, yaratmada dilediği kadar artırır. Gerçekten Allah her şeye kâdirdir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Gökleri, yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı (olmak üzere) elçiler yapan Allaha hamd olsun. O, yaratışda ne dilerse (onu) artırır. Şübhe yok ki Allah her şey'e hakkıyle kaadirdir. ...
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer ve üçer ve dörder kanat sahibi elçiler kılan Allah'a mahsustur. Yaratmada dilediğini arttırır. Şüphe yok ki, Allah herşey üzerine hakkıyla kadirdir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı olmak üzere elçiler yapan Allah'a mahsustur. Yaratmada dilediği kadar fazlalaştırır. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamd, gökleri ve yeri yar
atan,
ikişer, üçer ve dörder kanatlı melekleri elçiler kılan Allah'ındır; O, yaratmada dilediğini arttırır. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir....
Fatir Suresi, 1. Ayet:
Hamt, Fâtır olan Allah'adır; gökleri ve yeri yar
atan,
melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan O'dur. Yaratışta/yaratılmışlarda dilediğini artırır O. Hiç kuşkusuz, Allah her şeye gücü yetendir....
Yasin Suresi, 36. Ayet:
Arzın yetiştirdiği herşeyden, onların nefslerinden ve bilmedikleri şeylerden çiftler (eşler) yar
atan,
O (Allah), Sübhan'dır (herşeyden münezzeh)....
Yasin Suresi, 36. Ayet:
Yeryüzünde biten şeylerden, kendi cinslerinden ve daha bilmedikleri şeylerden çift çift yar
atan,
yücedir, noksan vasıflardan uzaktır....
Yasin Suresi, 36. Ayet:
Münezzehtir o Allah, her noksandan münezzeh! Yerin bitirdiği her şeyi ve kendilerini ve daha nice bilmedikleri şeyleri çift yar
atan,
münezzehtir, Yücedir!...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: "Allah'ım! Gökleri ve yeri yar
atan,
gaybı (görünmeyeni) ve görüneni bilen Sensin. Kullarının arasında, ihtilâf etmiş oldukları şeyler hakkında hüküm verecek olan Sensin."...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: Gökleri ve yeryüzünü yar
atan,
gizliyi de, açıkta olanı da bilen Allah'ım, ihtilâfa düştükleri şeyler hakkında, kullarının arasında sen hüküm vereceksin....
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin....
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: 'Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gizliyi de görüneni de bilen Allah'ım! Aralarında ayrılığa düşmüş oldukları konularda, kullarının arasında sen hüküm vereceksin.'...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: "Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gaybı ve müşahede edilebileni bilen Allah'ım. Anlaşmazlığa düştükleri şeylerde, kullarının arasında sen hüküm vereceksin."...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: “- Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gaybi ve hazırı bilen Allahım! Kularının arasında, o ayrılığa düştükleri (dine ait) şeyler hakkında sen hüküm vereceksin.”...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: Ey gökleri ve yeri örneksiz, misalsiz yar
atan,
ortada olanı ve olmayanı, görüneni, görünmeyeni bilen Allahım ! Farklı görüş ve iddialarda bulundukları hususlar hakkında kulların arasında sen hüküm vereceksin....
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin....
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: «Ey gökleri ve yeri yar
atan,
görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'ım, kullarının arasında o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin!»...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: «Ey gökleri ve yeri yar
atan,
görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'ım! Kulların arasında, o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin.»...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: «Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gizliyi de, aşikârı da bilen Allah, kullarının arasında ihtilâf etmekde oldukları şeyler hakkındaki hükmü sen vereceksin». ...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: 'Ey gökleri ve yeri yar
atan,
görünmeyeni ve görüneni bilen Allah’ım! Hakkında ihtilâfa düşegeldikleri şeyler husûsunda kullarının arasında ancak sen hüküm vereceksin!'...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: Ey gökleri ve yeri yar
atan,
görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'ım; ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kulların arasında Sen hükmedersin....
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: "Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gizliyi de âşikârı da bilen Allah'ım! Kullarının arasında ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen verirsin. "...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: Ey gökleri ve yeri yar
atan,
görülmeyeni ve görüleni bilen Allahım, hakkında anlaşmazlığa düştükleri hususlarda kulların arasında hüküm verecek sensin....
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: «Ey gökleri ve yeri yar
atan,
gaybı ve müşahade edilebileni de bilen Allah'ım. Anlaşmazlığa düştükleri şeylerde, kullarının arasında sen hüküm vereceksin.»...
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: Ey gökleri ve yeri hiç yoktan yar
atan,
görünür ve görünmez herşeyi bilen Allahım! Anlaşmazlığa düştükleri şeyler hakkında, kulların arasında hükmü Sen verirsin....
Zümər Suresi, 46. Ayet:
De ki: "Ey Allah'ım! Ey gökleri ve yeri yar
atan,
ey görülemeyeni ve görüleni bilen! Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyler hakkında."...
Mömin Suresi, 61. Ayet:
İstirahat etmeniz için size geceyi yar
atan,
gündüzü de aydınlık yapan Allah’tır. Allah, insanlara karşı çok lütufkârdır. Fakat insanların çoğu şükretmezler....
Mömin Suresi, 62. Ayet:
1.
zâlikum(u)
: işte bu
2.
allâhu
: Allah
3.
rabbu-kum
: sizin Rabbiniz
4.
hâliku
: yar
atan,
yaratıcı
Mömin Suresi, 67. Ayet:
O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra “alaka”dan yar
atan,
sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır. İçinizden önceden ölenler de vardır. Allah bunları, belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar....
Mömin Suresi, 67. Ayet:
«Sizi (önce) bir topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir aleka (embriyo)dan yar
atan,
sonra sizi bir bebek olarak çıkaran, sonra güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlar olmanız için yaşatıp büyüten O'dur. İçinizden kimi de daha önce vefat ettiriliyor. (Bunları Allah) belirli bir süreye ulaşasınız ve aklınızı kullanasınız diye (böyle yapıyor).»...
Mömin Suresi, 67. Ayet:
Sizi; topraktan, sonra bir nutfeden, sonra bir kan pıhtısından yar
atan,
sonra erginlik çağına ulaşmanız, sonra da yaşlanmanız için sizi bebek olarak dünyaya çıkaran O'dur. Kiminiz daha önce öldürülürsünüz. Kiminiz de adı konulmuş bir ecele erişirsiniz. Olur ki böylece aklınızı kullanırsınız....
Mömin Suresi, 67. Ayet:
Sizi, önce topraktan, sonra spermden, sonra embriyodan yar
atan,
sonra da sizi güçlenmeniz, daha sonra da yaşlanmanız için çocuk olarak çıkaran O’dur. İçinizden daha önce öldürülenler de vardır. Bu, aklınızı kullanasınız diye adı konmuş bir süreye erişmeniz içindir....
Mömin Suresi, 67. Ayet:
Sizi önce topraktan, sonra bir nutfe'den, sonra bir aleka'dan yar
atan,
sonra da olgunluk çağına ve nihayet ihtiyarlığa erişmeniz için bebek olarak çıkaran Odur. Kiminiz bundan önce öldürülür; kiminiz de, aklınızı kullanırsınız diye, belirlenmiş bir vakte erişecek kadar yaşatılır....
Mömin Suresi, 68. Ayet:
O hayat veren, yaş
atan,
eceller gelince de ölümü gerçekleştirendir. Bir planı icra ederken ona sadece: 'Ol' der. O da oluverir....
Fussilət Suresi, 2. Ayet:
Bu kitap, sınırsız rahmeti ve engin merhameti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, merhametine, lütfuna, mükâfatlarına ve hayırlara mazhar eden, Rahmân ve Rahîm olan Allah tarafından bölüm bölüm indirilmiştir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
sizin nefslerinizden eşler kıldı ve hayvanlardan da eşler kıldı. Orada sizi çoğaltır, yayar. Hiçbir şey, O'nun gibi değildir. Ve O, en iyi işiten, en iyi görendir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
O gökleri ve yeri yar
atan,
size kendilerinizden eşler ve hayvanlardan da çiftler yaratmıştır. Sizi bu suretle üretip duruyor. O'nun benzeri gibi birşey yoktur. O, öyle işiten, öyle görendir....
Şura Suresi, 11. Ayet:
(O) Gökleri ve yeri yar
atan,
sizin için kendi cinsinizden zevceler kılmıştır, hayvanlardan da çiftler (yaratmıştır). Sizi onda artırır. O'nun misli gibi bir şey yoktur ve O bihakkın işiticidir, görücüdür....
Zuxruf Suresi, 12. Ayet:
(12-14) O, bütün çiftleri yar
atan,
üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve “Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz” diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır....
Zuxruf Suresi, 12. Ayet:
O, bütün çiftleri yar
atan,
sizin gemi ve hayvanlardan üzerine bindiğiniz şeyleri var edendir....
Zuxruf Suresi, 12. Ayet:
Bütün çiftleri yar
atan,
binmeniz için gemileri ve hayvanları var eden de O’dur....
Zuxruf Suresi, 12. Ayet:
Bütün çiftleri yar
atan,
bindiğiniz gemileri ve hayvanları sizin hizmetinize veren de Odur....
Zuxruf Suresi, 13. Ayet:
(12-14) O, bütün çiftleri yar
atan,
üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve “Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz” diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır....
Zuxruf Suresi, 14. Ayet:
(12-14) O, bütün çiftleri yar
atan,
üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve “Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz” diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır....
Duxan Suresi, 31. Ayet:
Firavun'dan; şüphe yok ki o haddi aşanlardan yücelik s
atan,
ululanan biriydi....
Casiyə Suresi, 20. Ayet:
Bu Kur’ân, bütün insanların iyiliği, kurtuluşu için önlerini aydınl
atan,
ufuklarını açan, güven sağlayan, basiretleriyle anlayabilecekleri âyetleri içeren bir kitaptır. İlme, delile ve gerekçeye itibar eden, inanan bir kavim için de, bir hidayet rehberi ve bir rahmettir....
Əhqaf Suresi, 9. Ayet:
1.
kul
: de
2.
mâ kuntu
: ben değilim
3.
bid'an
: kendinden k
atan,
farklı bir şey ortaya çıkaran
4.
min er rusuli
...
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O, her şeye kadirdir....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
bunları yaratmakla yorulmayan Allah’ın, ölülere hayat vermeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mi? Evet O’nun her şeye gücü kudreti yeter....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Görmediler mi ki, gökleri ve yeri yar
atan,
onları yaratmaktan yorulmayan Allah, ölüleri de diriltmeye kudreti yeter. Evet, O'nun mutlaka her şeye kudreti kâfi gelir....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mı? Evet O, her şeye kadirdir....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de kadir olduğunu görmediler mi? Evet O, herşeye kadirdir....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
bunları yaratmakla yorulmayan Allâh'ın, ölüleri diriltmeğe de kâdir olduğunu görmediler mi? Evet O, her şeye kâdirdir....
Əhqaf Suresi, 33. Ayet:
Görmediler mi ki; gökleri ve yeri yar
atan,
bunları yaratmakla yorgunluğa düşmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet, O her şeye kadirdir....
Zariyat Suresi, 1. Ayet:
1.
ve
: yemin olsun, andolsun
2.
ez zâriyâti
: tozu dumana k
atan,
esip savuran rüzgârlar, fırtına
3.
zerven
: uçuran, savuran, dağıtan
...
Nəcm Suresi, 45. Ayet:
ve O'dur iki cinsi -erkeği ve dişiyi- yar
atan,
...
Rəhman Suresi, 1. Ayet:
O, sınırsız rahmeti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, merhametine, ihsanına, hayırlara mazhar eden, Rahman olan Allah’tır....
Vaqiə Suresi, 59. Ayet:
1.
e
: mi
2.
entum
: sizler
3.
tahlukûne-hû
: onu siz yaratıyorsunuz
4.
em
: yoksa, veya
...
Vaqiə Suresi, 72. Ayet:
1.
e entum
: siz mi
2.
enşe'tum
: yarattınız
3.
şecerete-hâ
: onun ağacını
4.
em
: yoksa
...
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yar
atan,
sonra Arş’a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah, bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra Arş'ın üzerine istivâ edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O, semâları ve arzı altı süreçte yar
atan,
sonra da arşa istiva edendir! Arza gireni ve ondan çıkanı; semâdan inzâl olanı ve onun içinde urûc edeni bilir. . . Nerede olursanız O sizinle (hakikatinizin Esmâ ül Hüsnâ'sıyla varolması sonucu) beraberdir! (Mâiyet sırrına işaret). Allâh yaptıklarınızı (yaratan olarak) Basıyr'dir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra Arş'ı kuşatandır. Yerin içine gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve ona yükseleni bilir. Allah yaptıklarınızı görmektedir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı görendir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gokleri ve yeri alti gunde yar
atan,
sonra arsa hukmeden, yere gireni ve ondan cikani, gokten ineni ve oraya yukseleni bilen O'dur. Nerede olursaniz olun, O, sizinle beraberdir. Allah yaptiklarinizi gorur....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gökleri ve yeri altı gün (devir)de yar
atan,
sonra da Arş üzerinde saltanat ve kudretini kuran O'dur.. Yere nelerin girdiğini, nelerin ondan çıktığını; gökten nelerin indiğini ve nelerin oraya yükselip çıktığını bilir. Nerede olursanız olun mutlaka O, sizinledir. Allah yaptıklarınızı görüp bilendir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arşa hükmeden, yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilen O'dur. Nerede olursanız olun, O, sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra Arş'ın üzerine istivâ edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz. O sizinle beraberdir. Tanrı, yaptıklarınızı görendir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
O, gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra arşa hükmedendir. Yerin içine gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve orada yükseleni bilir. Ve nerede olsanız, O sizinle berâberdir. Çünki Allah, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da Arş'a hükmeden O'dur. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olursanız olun, O, sizinle beraberdir. Ve Allah; yaptıklarınızı görmektedir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Siz, her nerede iseniz, O sizinle beraberdir. Allah, yapmakta olduklarınızı görendir....
Hədid Suresi, 4. Ayet:
Gökleri ve yeri altı günde yar
atan,
sonra da Arş üzerine kurulan Odur. O, yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve onda yükseleni bilir. Nerede olsanız O sizinledir. Allah sizin yaptıklarınızı da görür....
Hədid Suresi, 14. Ayet:
(Münafıklar) onlara bağrışırlar: «Biz sizinle beraber değil miydik»? «Evet, dediler (derler, beraberdik). Fakat kendinizi siz kendiniz yakdınız. (Hep mü'minlerin felâketini) gözetdiniz. (İslâm dîni hakkında) şübhe etdiniz. Sizi kuruntular aldatdı. Sizi o çok ald
atan,
Allaha karşı bile aldatdı». Nihayet (işte) Allahın emri gelib çatdı. ...
Hədid Suresi, 14. Ayet:
Onlara: Biz sizinle beraber değil miydik? diye seslenirler. Onlar da: Evet, ama siz kendinizi aldattınız, pusu kurdunuz, şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok ald
atan,
sizi Allah'a karşı bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı....
Cümə Suresi, 2. Ayet:
O'dur, ümmiler içinde kendilerinden olup onlara ayetlerini okuyan, onları temize çıkarıp parl
atan,
onlara kitap ve hikmet öğreten bir peygamber gönderen. Oysa bundan önce açık bir sapıklık içindeydiler....
Təğabun Suresi, 2. Ayet:
Odur sizi yar
atan,
öyle iken içinizden kimi kâfir, kimi mü'min, bununla beraber Allah her ne yaparsanız görür...
Təğabun Suresi, 2. Ayet:
O'dur sizi yar
atan,
öyle iken kiminiz mümin kiminiz de kafirdir. Allah ise ne yaparsanız görür....
Məaric Suresi, 16. Ayet:
1.
nezzâaten
: soyup
atan,
yakıp kavuran
2.
li eş şevâ
: başın derisini
...
Nuh Suresi, 16. Ayet:
'Yedi kat göklerde ayı aydınlık veren bir nur, güneşi aydınl
atan,
ısıtan bir ışık olarak planlayıp hazırlayarak var ettiğini görmüyor musunuz?...
İnsan Suresi, 28. Ayet:
Onlari yar
atan,
mafsallarini pekistiren Biziz; dilersek onlari benzerleri ile degistiriveririz....
İnsan Suresi, 28. Ayet:
Onları yar
atan,
mafsallarını pekiştiren Biziz; dilersek onları benzerleri ile değiştiriveririz....
İnsan Suresi, 28. Ayet:
Onları yar
atan,
organlarını birbirine bağlayan ve onlara bu sağlam bünyeyi veren Biz’iz. Dilediğimiz vakit elbette onların yerine başkalarını getirebiliriz....
Nəbə Suresi, 13. Ayet:
Tepenizde aydınl
atan,
ısıtan güneşi yerleştirdik....
Əbəsə Suresi, 18. Ayet:
O yar
atan,
onu hangi şeyden yarattı?...
İnfitar Suresi, 6. Ayet:
(6-8) Ey insan! Seni yar
atan,
şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?...
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
(6-8) Ey insan! Seni yar
atan,
şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?...
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
O seni yar
atan,
yaratılış amacına uygun olarak şekillendiren, dengeli ölçülü bir biçim ve karekter verendir....
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
O, seni yar
atan,
belini doğrultan ve seni dengeli kılan....
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
(O Rabbine karşı) ki seni yar
atan,
sana (şu) salim uzuvlar (ı) veren, (onları birbirleriyle denk yapmak suretiyle) sana şu nizaam ve i'tidâli bahşedendir O. ...
İnfitar Suresi, 7. Ayet:
O değil mi seni yar
atan,
bütün vücud sistemini düzenleyen ve sana dengeli bir hilkat veren,...
İnfitar Suresi, 8. Ayet:
(6-8) Ey insan! Seni yar
atan,
şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?...
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Bilin ki O, (kâinat yokken) ilk olarak yar
atan,
(ölümden sonra tekrar hayatı) geri getirendir....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
İlk yar
atan,
aralıksız yaratmaya devam eden ve ölümden sonra yeniden hayat veren yine O’dur....
Bürüc Suresi, 13. Ayet:
Bilin ki O, (kâinat yokken) ilk olarak yar
atan,
(ölümden sonra tekrar hayatı) geri getirendir....
Tariq Suresi, 8. Ayet:
Onu yar
atan,
elbette tekrar diriltmeye de kadirdir....
Əla Suresi, 2. Ayet:
Yar
atan,
yaratılış amacına uygun olarak şekillendirenin adını tesbihe devam et....
Adiyat Suresi, 4. Ayet:
O esnada tozu dumana k
atan,
...
Qariə Suresi, 4. Ayet:
O gün, insanlar, kendilerini ateşlere
atan,
dağılıp uçuşan pervanelere benzerler....
Fələq Suresi, 1. Ayet:
'Bütün varlıkları yoktan yar
atan,
hak ile bâtılı ayırdedip hakkı ortaya koyan, sıkıntıyı gideren, tohumu çatlatan doğumu gerçekleştiren, aydınlığı getiren, kurtuluşa erdiren, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rabbe sığınırım.'de....
Nas Suresi, 1. Ayet:
'Yar
atan,
yaşama kabiliyeti gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden insanların Rabbine sığınırım.' de....
Əhzab Suresi, 46. Ayet:
Seni, Allah’ın bilgisi, planı, iradesi dâhilinde, insanları Allah’a, Allah’ın yoluna davet eden, Allah’ın yolunu aydınl
atan,
gönülleri ısıtan bir güneş olarak gönderdik....
Yasin Suresi, 79. Ayet:
De ki: 'Onları ilk def'a yar
atan,
(yine) onları diriltecek! Çünki O, her türlü (mahlûku ve onları) yaratmayı hakkıyla bilendir.'...
Yasin Suresi, 79. Ayet:
De ki: Onları ilk defa yar
atan,
diriltecektir. O, her yaratmayı bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
1.
e
: mı
2.
ve leyse
: ve değil
3.
ellezî
: ki o, ... o dur
4.
halaka
: halketti, yarattı
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yerleri yar
atan,
onların bir eşini daha yaratmaya kaadir değil midir? Evet O, (yegâne) Yaratıcı ve En İyi Bilen'dir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Semâları ve arzı yar
atan,
onların benzerini Esmâ'sıyla yaratmaya Kaadir değil midir? Evet! "HÛ"; Hâllak'tır, Aliym'dir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların benzerini yaratmaya kadir değil midir? Evet, elbette kadirdir. O hakkıyla yaratıcıdır ve her şeyi bilir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gokleri ve yeri yar
atan,
kendilerinin benzerini yaratmaya Kadir olmaz mi? Elbette olur; cunku O, yaratan ve bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların bir benzerini (veya tıpkısını) yaratmaya kudreti yetmez mi ? Elbette yeter. O her şeyi yaratandır, bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
kendilerinin benzerini yaratmaya kadir olmaz mı? Elbette olur; çünkü O, yaratan ve bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onlar gibisini yaratmaya kâdir değil midir? Elbette kâdirdir. Çünkü o her şeyi yaratandır, her şeyi bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların benzerlerini yaratamaz mı? Elbette yaratır. O, çok bilen yaratıcıdır....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların (o insanların) benzerini de yaratmaya kadir değil midir? Evet (kadirdir)! Çünki O, Hallâk (herşeyi çokça yaratan)dır, Alîm (hakkıyla bilen)dir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
kendileri gibisini yaratmaya kâdir değil midir? Elbette kâdirdir. Çünkü O her şeyi yaratandır, her şeyi bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onlar gibisini yaratmaya olmaz mı kadir! Elbette kadir! Hallâk O’dur, alîm O’dur! (Her şeyi yar
atan,
her şeyi bilen O’dur)....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların benzerlerini yaratamaz mı? Elbette yaratır. O, çok bilen yaratıcıdır....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların bir benzerini de yaratmağa kadir değil mi? Hiç tartışmasız (öyledir). O, yaratandır, bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların benzerini yaratamaz mı? Elbette yaratır. Çünkü O herşeyi yar
atan,
herşeyi bilendir....
Yasin Suresi, 81. Ayet:
Gökleri ve yeri yar
atan,
onların benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O'dur....
Mömin Suresi, 79. Ayet:
Bir kısmından binek edinesiniz, bir kısmından yiyesiniz diye sizin için hayvanları yar
atan,
O Allah'tır....
Həşr Suresi, 22. Ayet:
O, kesinlikle hak ilâh olan Allah’tır. Duyu ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini ve görülen âlemi bilendir. O, sınırsız rahmeti ve engin merhameti ile hayat veren, yaş
atan,
koruyan, rahmetine, merhametine, lütfuna, mükâfatlarına ve hayırlara mazhar eden, Rahman ve rahim olan Allah’tır....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
varlıkları ayırıcı özelliklerle düzenli, sağlıklı, âhenkli ve dengeli yaratmaya devam eden, mahlûkata dilediği, planladığı gibi, çehre, vücut hatları ve şekil veren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki varlıkların ve imkânların tamamı onun koyduğu düzen içinde görevlerini yaparak O’nun şanını yüceltmektedir, O’nu zikretmektedir. O, hikmet sahibi, kudretli ve hükümrandır....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
yoktan vareden, şekillendiren Allah'tır. En güzel adlar O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nu tesbih etmektedir. O, yücedir, hikmet sahibidir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, vareden, guzel yar
atan,
yarattiklarina sekil veren, en guzel adlar kendisinin olan Allah'tir. Goklerde ve yerde olanlar O'nu tesbih ederler. O gucludur, Hakim'dir. *...
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, vareden, güzel yar
atan,
yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar kendisinin olan Allah'tır. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim'dir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, Yar
atan,
Vareden ve Biçim veren ALLAH'tır. Tüm güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nu yüceltir. O Üstündür, Bilgedir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar, O'nu tesbih ederler. O, öyle üstündür, öyle hikmet sahibidir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O yar
atan,
yoktan var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. İsimlerin en güzelleri O'na aittir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nu takdis etmektedir. Üstün güç sahibi ve herşeyi hikmeti uyarınca yapandır....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O; yar
atan,
var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tenzih ve tesbih etmektedirler. O Azîz'dir, hüküm ve hikmet sahibidir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O Allah, yar
atan,
yoktan vareden, şekil verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O’nu tesbih eder. O, güçlüdür, Hakim’dir....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
var eden, (varlığa getirdiklerine) biçim veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde bulunanların hepsi O'nun ululuğunu anarlar. O, aziz (mutlak gâlip), hakim (hükümdar, herşeyi hikmetle yapan)dır....
Həşr Suresi, 24. Ayet:
O, yar
atan,
yoktan vareden, şekillendiren Allah'tır. En güzel adlar O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nu tesbih etmektedir. O, yücedir, hikmet sahibidir....
Mülk Suresi, 23. Ayet:
(Resûlüm!) De ki: Sizi yar
atan,
size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!...
Mülk Suresi, 23. Ayet:
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Sizi yar
atan,
size işitecek kulak, görecek gözler ve duyacak kalbler veren O’dur. Siz, pek az şükrediyorsunuz.”...