Axtarış Nəticələri
Bəqərə Suresi, 129. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
veb'as (ve ib'as)
: ve beas et, hayata getir, görevlendir 3 - fî-him
3.
resûlen
: bir resûl, elçi, mürşid
4.
Bəqərə Suresi, 209. Ayet: Fe in zeleltum min ba’di mâ câetkumul beyyinâtu fa’lemû ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun)....
Bəqərə Suresi, 209. Ayet:
1.
fe
: o zaman, o taktirde, fakat, hâlâ
2.
in zelel-tum
: eğer ayağınızı kaydırırsanız, saparsanız
3.
min ba'di
: sonradan
4.
...
Bəqərə Suresi, 220. Ayet:
1.
fî ed dunyâ
: dünya hakkında, dünyada
2.
ve el âhirati
: ve ahiret
3.
ve yes'elûne-ke
: ve sana soruyorlar, sorarlar
4.
an e...
Bəqərə Suresi, 228. Ayet:
1.
ve el mutallakâtu
: ve boşanmış kadınlar
2.
yeterabbasne
: dururlar, beklerler
3.
bi enfusi-hinne
: kendi kendilerine
4.
sel...
Bəqərə Suresi, 240. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
2.
yuteveffevne
: vefat ettirilir
3.
min-kum
: sizden
4.
ve yezerûne
: ve ge...
Bəqərə Suresi, 260. Ayet:
1.
ve iz kâle
: ve demişti
2.
ibrâhîmu
: İbrâhîm
3.
rabbî
: Rabbim
4.
eri-nî
: bana göster
Ali-İmran Suresi, 4. Ayet:
1.
min kablu
: önceden, daha önce
2.
huden
: hidayete erdiren, hidayete vesile olan, hidayete erdirici olarak
3.
li en nâsi
: insanlar için
4.
Ali-İmran Suresi, 6. Ayet:
1.
huve ellezî
: O ki
2.
yusavviru-kum
: sizi tasvir eder, şekil verir, şekillendirir
3.
fî el erhâmi
: rahimlerde, rahimler içinde
4.
Ali-İmran Suresi, 18. Ayet: Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, vel melâiketu ve ulûl ilmi kâimen bil kıst(kıstı), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu). ...
Ali-İmran Suresi, 18. Ayet:
1.
şehide allâhu
: Allah şahitlik etti, şehâdet etti
2.
enne-hû
: muhakkak ki o
3.
lâ ilâhe
: ilâh yoktur
4.
illâ huve ...
Ali-İmran Suresi, 62. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
hâzâ
: bu
3.
le huve
: gerçekten o
4.
el kasasu el hakku
: hak kısas, gerçek olay
Maidə Suresi, 38. Ayet:
1.
ve es sâriku
: ve hırsız (erkek)
2.
ve es sârikatu
: ve hırsız (kadın)
3.
fe iktaû
: o halde, ...olmak üzere kesin
4.
eydiye...
Maidə Suresi, 95. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey!
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ona ulaşmayı dileyenler
3.
lâ taktulû es sayde
: avı öldürmeyin (avlanmayın)
Maidə Suresi, 118. Ayet:
1.
in tuazzib-hum
: eğer onlara azap edersen
2.
fe inne-hum
: artık muhakkak ki onlar
3.
ibâdu-ke
: senin kulların
4.
ve in tag...
Ənfal Suresi, 10. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
mâ ceale-hu allâhu
: Allah onu yapmadı
3.
illâ
: sadece, ancak, ...den başka
4.
buşrâ
: bir müjde
Ənfal Suresi, 49. Ayet:
1.
iz yekûlu
: diyorlardı
2.
el munâfikûne
: münafıklar
3.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
4.
fî kulûbi-him
: k...
Ənfal Suresi, 63. Ayet:
1.
ve ellefe
: ve birleştirdi
2.
beyne
: arasını
3.
kulûbi-him
: onların kalpleri
4.
lev
: eğer
Ənfal Suresi, 67. Ayet:
1.
mâ kâne
: olmadı, olmaz
2.
li nebiyyin
: bir nebî, peygamber için
3.
en yekûne
: olması
4.
lehu
: onun
Tövbə Suresi, 40. Ayet:
1.
illa
: .. dışında, ...'den başka, ancak, hariç
2.
tensurû-hu
: ona yardım edersiniz
3.
fe kad
: o zaman olur, olmuştu
4.
nas...
Tövbə Suresi, 71. Ayet:
1.
ve el mu'minûne
: ve mü'min erkekler
2.
ve el mu'minâtu
: ve mü'min kadınlar
3.
ba'du-hum
: onların bir kısmı
4.
evlîyâu...
Tövbə Suresi, 128. Ayet:
1.
lekad
: andolsun ki
2.
câe-kum
: size geldi
3.
resûlun
: bir resûl
4.
min enfusi-kum
: sizin içinizden
Hud Suresi, 66. Ayet:
1.
fe lemmâ
: bundan sonra böylece, olduğu zaman
2.
câe
: geldi
3.
emru-nâ
: emrimiz
4.
necceynâ
: kurtardık <...
Yusif Suresi, 78. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
yâ eyyuhâ el azîzu
: ey azîz
3.
inne
: muhakkak, gerçekten
4.
lehû
: onun var
Yusif Suresi, 88. Ayet:
1.
fe lemmâ
: böylece, olduğu zaman
2.
dehalû
: girdiler
3.
aleyhi
: ona (onun yanına, huzuruna)
4.
kâlû
: dediler...
İbrahim Suresi, 4. Ayet:
1.
ve mâ erselnâ
: ve biz göndermedik
2.
min resûlin
: resûlden (resûl olarak)
3.
illâ
: ancak, dışında
4.
bi lisâni
<...
İbrahim Suresi, 47. Ayet:
1.
fe
: öyleyse
2.
lâ tahsebenne allâhe
: Allah'ı sakın sanma, zannetme
3.
muhlife
: sözünde hilâf bulunan, vaadini yerine getirmeyen
4.
Nəhl Suresi, 60. Ayet:
1.
lillezîne (li ellezîne)
: onlara aittir
2.
lâ yu'minûne
: mü'min olmazlar, inanmazlar
3.
bi el âhıreti
: ahirete (hayattayken Allah'a ulaşma gününe)
4.<...
Həcc Suresi, 40. Ayet:
1.
ellezîne
: o kimseler, onlar
2.
uhricû
: çıkarıldılar
3.
min diyâri-him
: diyarlarından, yurtlarından
4.
bi gayri
<...
Həcc Suresi, 74. Ayet:
1.
mâ kaderû allâhe
: Allah'ı takdir edemediler
2.
hakka
: hakkıyla
3.
kadri-hi
: onun kadri, kudreti
4.
inne allâhe
<...
Şüəra Suresi, 9. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le
: elbette, mutlaka
4.
huve
: o
...
Şüəra Suresi, 68. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le huve
: elbette O
4.
el azîzu
: azîzdir, yücedir
Şüəra Suresi, 104. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le
: elbette
4.
huve
: o
Şüəra Suresi, 122. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le huve
: elbette O
4.
el azîzu
: azîz, yüce
Şüəra Suresi, 140. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le huve
: elbette o
4.
el azîzu
: azîz, yüce
Şüəra Suresi, 159. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le huve
: elbette O
4.
el azîzu
: azîz, yüce
Şüəra Suresi, 175. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le huve
: elbette o
4.
el azîzu
: azîz, yüce
Şüəra Suresi, 191. Ayet:
1.
ve inne
: ve muhakkak
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
le huve
: elbette o
4.
el azîzu
: azîz, yüce
Nəml Suresi, 9. Ayet:
1.
yâ
: ey
2.
mûsâ
: Musa
3.
inne-hû
: muhakkak ki o
4.
enallâhu (ene allâhu)
: ben Allah'ım
Nəml Suresi, 78. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
rabbe-ke
: senin Rabbin
3.
yakdî
: hükmeder, hüküm verecek
4.
beyne-hum
: onların arasınd...
Ənkəbut Suresi, 26. Ayet:
1.
fe
: böylece, bunun üzerine, bundan sonra
2.
âmene
: îmân etti
3.
lehu
: ona
4.
lûtun
: Lut
Rum Suresi, 5. Ayet:
1.
bi
: ile
2.
nasrillâhi (nasri allâhi)
: Allah'ın yardımı
3.
yansuru
: yardım eder
4.
men yeşâu
: dilediği kimse...
Rum Suresi, 27. Ayet:
1.
ve huve
: ve o
2.
ellezî
: o , ki o
3.
yebdeu
: (ilk defa) başlatır
4.
el halka
: yaratma
Loğman Suresi, 9. Ayet:
1.
hâlidîne
: kalıcı olanlar
2.
fî-hâ
: orada
3.
va'de allâhi
: Allah'ın vaadi
4.
hakkan
: hak
Loğman Suresi, 27. Ayet:
1.
ve lev enne
: ve eğer olsa
2.
mâ
: şey
3.
fî el ardı
: arzda, yerde, yeryüzünde
4.
min şeceretin
: ağaçlardan
Səcdə Suresi, 6. Ayet:
1.
zâlike
: işte
2.
âlimu
: bilen
3.
el gaybi
: gayb, görünmeyen
4.
ve eş şehâdeti
: ve müşahade edilen, görünen
Səba Suresi, 27. Ayet:
1.
kul
: de
2.
erûniye
: bana gösterin
3.
ellezîne
: onlar
4.
elhaktum
: siz ilhak ettiniz, dahil ettiniz
Fatir Suresi, 2. Ayet:
1.
mâ
: şey, ne
2.
yeftehillâhu (yeftehi allâhu)
: Allah'ın açtığı
3.
li en nâsi
: insanlar için, insanlara
4.
min rahmetin...
Fatir Suresi, 28. Ayet:
1.
ve min en nâsi
: ve insanlardan
2.
ve ed devâbbi
: ve davarlar
3.
ve el en'âmi
: ve hayvanlar
4.
muhtelifun
: m...
Sad Suresi, 66. Ayet:
1.
rabbu
: Rab
2.
es semâvâti
: semalar, gökler
3.
ve el ardı
: ve arz, yeryüzü, yer
4.
ve mâ beyne-humâ
: ve ikis...
Zümər Suresi, 5. Ayet:
1.
halaka
: yarattı
2.
es semâvâti
: semalar, gökler
3.
ve el arda
: ve arz, yeryüzü, yer
4.
bi el hakkı
: hak ile...
Mömin Suresi, 8. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
ve edhil-hum
: ve onları dahil et
3.
cennâti adnin
: adn cennetleri
4.
elletî
: ki o
Fussilət Suresi, 41. Ayet:
1.
inne
: muhakkak, gerçekten
2.
ellezîne
: onlar
3.
keferû
: inkâr ettiler
4.
bi ez zikri
: zikri