Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əraf Suresi, 23. Ayet:
O ikisi belə dedi: “Ey Rəbbimiz! Biz özümüzə zülm etdik. Əgər Sən bizi
bağışlamaz
və bizə rəhm etməzsən, həqiqətən, biz ziyana uğrayanlardan olarıq”....
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh dedi: “Ey Rəbbim! Şübhəsiz, bilmədiyim bir şeyi Səndən istəməkdən Sənə sığınıram. Əgər məni
bağışlamaz
və mənə rəhm etməzsən, ziyana uğrayanlardan olaram!”...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah Özünə şərik qoşulmasını
bağışlamaz
. Bunun xaricindəki günahları, dilədiyi kimsə üçün bağışlayar. Kim Allaha şərik qoşarsa, həqiqətən, o, böyük bir günahla (Allaha) iftira atmış olar....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah, Özünə şərik qoşulmasını əsla
bağışlamaz
. Bundan başqasını, dilədiyi kimsə üçün bağışlayar. Kim Allaha şərik qoşarsa, həqiqətən, o, (haqdan) uzaq bir zəlalətə düşmüşdür. (Allah-Təala qəlbində zərrə qədər imanla vəfat edən kimsələri belə axirətdə ya müəyyən bir vaxt cəzalandırdıqdan, yaxud günahlarının kəffarəsindən sonra, yaxud da tövbələrini qəbul etdikdən sonra cənnətinə qoyar. Ancaq imansız olaraq küfr və şirk içində ölənləri bağışlamayacağını bu ayədə açıq bir şəkildə bild...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah Ona şərik qoşanları
bağışlamaz
. Bundan başqa, O, buna layiq olanları bağışlayar. Kim Allaha şərik qoşarsa, böyük günah və böhtan atmış olar....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah Ona şərik qoşanları
bağışlamaz
. Bundan başqa, O, buna layiq olanları bağışlayar. Kim Allaha şərik qoşarsa, dərin bir azğınlığa düşmüşdür....
Nisa Suresi, 168. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah kafirləri və zülm edənləri
bağışlamaz
. O, onları doğru yola yönəltməz....
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Onlar üçün bağışlanma diləsən də, istəməsən də. Əgər onlar üçün yetmiş dəfə bağışlanma diləsən də, Allah onları
bağışlamaz
. Bu onların Allahı və Rəsulunu inkar etmələrinə görədir. Allah günahkarları doğru yola yönəltməz....
Məhəmməd Suresi, 34. Ayet:
O kəslər ki, kafir olub Allah yolundan döndərirlər. Sonra kafir olaraq ölənləri Allah heç vaxt
bağışlamaz
....
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar üçün bağışlanma diləsən də, istəməsən də fərqi yoxdur. Allah onları heç vaxt
bağışlamaz
. Çünki Allah bu cür günahkar insanları əsla doğru yola yönəltməz....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah Ona şərik qoşmağı əsla
bağışlamaz
. Bundan başqa olan günahları isə dilədiyi kimsə üçün bağışlar. Allaha şərik qoşan şəxs, şübhəsiz ki, (haqq yoldan) çox azmışdır....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah, kendisine şirk koşanları
bağışlamaz
. Bunun dışında hak edeni bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, büyük bir günahla iftirada bulunmuş olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisine şirk koşanları
bağışlamaz
. Bunun dışında hak edeni bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, derin bir sapkınlıkla sapmış olur....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
"Ey Rabb'imiz! Biz, kendimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz
ve merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan oluruz." dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki akılları başlarına gelip gerçekten sapmış olduklarını görünce: "Eğer Rabb'imiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa mutlaka hüsrana uğrayanlardan oluruz." dediler....
Hud Suresi, 47. Ayet:
"Rabb'im! Bilmediğim bir şeyi Sen'den istemekten Sana sığınırım. Eğer beni
bağışlamaz
ve merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan olurum." dedi....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
allâhe
: Allah
3.
lâ yagfiru
:
bağışlamaz
, affetmez, mağfiret etmez
4.
en yuşrake
: ortak ko...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Muhakkak ki Allah, O'na şirk koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar. Ve kim Allah'a şirk koşarsa, o taktirde büyük bir günah işleyerek iftira etmiştir....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla
bağışlamaz
. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah, kendisine ortak koşulmasını asla
bağışlamaz
; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Muhakkak ki Allâh kendisine (âfakî - açık veya enfüsî - gizli) şirk koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dûnundakileri (bundan daha küçük suçları) dilediklerine bağışlar. Kim Esmâ ül Hüsnâ'sı itibarıyla varlığının da hakikati olan Allâh'a ("B"illahi) şirk koşarsa, gerçekten aziym bir suç olarak, iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dışındakileri dilediği için bağışlayabilir. Kim Allah'a ortak koşarsa büyük bir günahla iftira etmiş olur [13]....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Doğrusu Allah, kendine eş koşulmasını (eş koşanın günahını)
bağışlamaz
. Ondan başkasını, dilediği kimse için, bağışlar ve mağfiret buyurur. Kim de Allah’a eş koşarsa gerçekten pek büyük bir günah uydurmuş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah kendisine ortak kosmayi elbette bagislamaz, bundan baskasini diledigine bagislar. Allah'a ortak kosan kimse, suphesiz buyuk bir gunahla iftira etmis olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şüphesiz ki Allah, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
; bundan başka (günahları) dilediği kimseler için bağışlar. Artık kim Allah'a ortak koşarsa, şüphesiz o, büyük bir günah ile iftirada bulunmuş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah kendisine ortak koşmayı elbette
bağışlamaz
, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah, kendisine ortak koşulmasını asla
bağışlamaz
; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
ALLAH kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
; bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim ALLAH'a ortak koşarsa çok büyük bir hakaret etmiş olur...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Doğrusu Allah, kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
. Ondan başkasını ise dilediğine bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa pek büyük bir cinayeti iftira etmiş olduğunda şüphe yoktur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Hiç kuşkusuz Allah, kendisine ortak koşma günahını
bağışlamaz
. Bunun dışında kalan günahları dilediğine bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa son derece büyük bir iftira günahı işlemiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Gerçekten, Tanrı, kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Tanrı'ya şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şübhesiz ki Allah, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
; bunun dışında olan(günah)ları ise, (kendi lütfundan) dilediği kimse için bağışlar. Kim de Allah’a şirk koşarsa, bu takdirde muhakkak (pek) büyük bir günahla iftirâ etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah; kendisine ortak koşmayı
bağışlamaz
. Bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, hiç şüphesiz pek büyük bir günahla iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şüphesiz Allah, dilediği kimselerin daha hafif günahlarını bağışladığı halde, Kendisine ortak koşulmasını asla
bağışlamaz
: zira Allaha ortak koşanlar, gerçekten korkunç bir günah işlemiş olurlar....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah kendisine ortak koşulmasını aslâ
bağışlamaz
. Bundan başkasını, dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, şüphesiz ki büyük bir günahla iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah, kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
, bunun dışındakilerden dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa büyük bir günahla iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allâh, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan da gerçekten büyük bir günâh işlemiştir....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Allah, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
; onun dışında, dilediği kimsenin günahını bağışlar. Allah'a ortak koşan ise pek büyük bir günahla iftirada bulunmuş olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
allâhe
: Allah
3.
lâ yagfiru
: affetmez,
bağışlamaz
, mağfiret etmez
4.
en yuşrake
: ortak, ş...
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisine ortak koşulmasını asla
bağışlamaz
; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Kesinlikle Allâh kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
! Bunun dûnundakileri (derece olarak bunun altındaki suçları) dilediğine bağışlar! Kim âlemlerdeki her şeyi Esmâ'sıyla yaratan Allâh'a ("B"illâhi) şirk koşarsa (O'ndan bağımsız bir benlik düşünür, kabul ederse), gerçekten (hakikatten çok uzak) sapık bir inanca sapmıştır!...
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
; bunun dışındakileri ise dilediği kimse için bağışlayabilir. Kim Allah'a ortak koşarsa uzak bir sapıklığın içine düşmüştür....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları
bağışlamaz
. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Muhakkak ki Allah, kendine ortak koşanları
bağışlamaz
. Bu günahdan başkasını, dilediği kimseden mağfiret buyurur (bağışlar). Kim Allah’a eş (ortak) koşarsa, doğrusu çok uzak bir sapıklığa sapmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisine ortak kosulmasini elbette bagislamaz, bundan baskasini diledigine bagislar. Allah'a ortak kosan kimse derin bir sapikliga sapmis olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şüphesiz ki Allah kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
; bun dan başka (günah ve kusurları) dilediği kimse için bağışlar. Doğrusu kim Allah'a ortak koşarsa, şüphesiz ki o uzak bir sapıklıkla sapmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette
bağışlamaz
, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse derin bir sapıklığa sapmış olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisine ortak koşulmasını asla
bağışlamaz
; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
. Ondan başkasını ise dilediğine bağışlar. Kim de Allah'a ortak koşarsa, hakikattan çok uzak bir sapıklığa sapmış demektir....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
. Bunun dışında dilediğini bağışlar. Allah'a ortak koşan, muhakkak ki, derin bir sapıklığa düşmüştür....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah kendisine ortak koşma suçunu
bağışlamaz
. Bunun dışındaki suçları dilediğine bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa gerçekten koyu bir sapıklığa düşmüş olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Hiç şüphesiz, Tanrı, kedisine şirk koşanları
bağışlamaz
. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Tanrı'ya şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şübhesiz ki Allah, kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
; bunun dışındaki(günah)ları ise, (kendi lütfundan) dilediği kimse için affeder. Artık kim Allah’a şirk koşarsa, o takdirde doğrusu (haktan) uzak bir dalâlet ile sapmış olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Elbette Allah; kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
. Bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim, Allah'a şirk koşarsa; çok uzak bir dalalete düşmüş olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisinden başka birine ilahlık yakıştırılmasını asla
bağışlamaz
, (ama) dilediği kimsenin daha hafif günahlarını bağışlar: Çünkü Allahın yanı sıra başkasına ilahlık yakıştıranlar şiddetli bir sapıklığa düşmüş kimselerdir....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah kendisine ortak koşulmasını aslâ
bağışlamaz
. Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, çok uzak bir sapıklığa düşmüş olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisine şirk koşulmasını
bağışlamaz
bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa o derin bir dalalete düşmüştür....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allâh, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
, bundan başka herşeyi dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan da uzak bir sapıklığa düşmüştür....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları
bağışlamaz
. Bunun dışında kalanlar ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Allah, kendisine ortak koşulmasını
bağışlamaz
; onun dışında, dilediği kimsenin günahını bağışlar. Allah'a ortak koşan ise, pek derin bir sapıklığa düşmüştür....
Nisa Suresi, 137. Ayet:
Dogrusu inanip sonra inkar edenleri, sonra inanip tekrar inkar edenleri, sonra da inkarlari artmis olanlari Allah bagislamaz; onlari dogru yola eristirmez....
Nisa Suresi, 137. Ayet:
Doğrusu inanıp sonra inkar edenleri, sonra inanıp tekrar inkar edenleri, sonra da inkarları artmış olanları Allah
bağışlamaz
; onları doğru yola eriştirmez....
Nisa Suresi, 168. Ayet:
(168-16) 9 Inkar edenleri ve zalimleri Allah suphesiz bagislamaz, onlari icinde temelli ve ebediyyen kalacaklari cehennem yolundan baska bir yola eristirmez. Bu, Allah'a kolaydir....
Nisa Suresi, 168. Ayet:
(168-169) İnkar edenleri ve zalimleri Allah şüphesiz
bağışlamaz
, onları içinde temelli ve ebediyyen kalacakları cehennem yolundan başka bir yola eriştirmez. Bu, Allah'a kolaydır....
Nisa Suresi, 168. Ayet:
İnkâr edenleri ve zulmedenleri Allah
bağışlamaz
. Onları (doğru) bir yola da iletmez....
Nisa Suresi, 169. Ayet:
(168-16) 9 Inkar edenleri ve zalimleri Allah suphesiz bagislamaz, onlari icinde temelli ve ebediyyen kalacaklari cehennem yolundan baska bir yola eristirmez. Bu, Allah'a kolaydir....
Nisa Suresi, 169. Ayet:
(168-169) İnkar edenleri ve zalimleri Allah şüphesiz
bağışlamaz
, onları içinde temelli ve ebediyyen kalacakları cehennem yolundan başka bir yola eriştirmez. Bu, Allah'a kolaydır....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi
bağışlamaz
ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.”...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
(Adem ile eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz
ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler ki: "Rabbimiz! Nefsimize zulmettik. . . Eğer bizi
bağışlamaz
ve bize rahmet etmez isen, biz kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz. "...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Âdem ile eşi: 'Ey Rabbimiz, biz söz dinlememek ve şeytana uymakla kendimize, birbirimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz
san, bize merhametinle muamele yapmazsan kesinlikle hüsrana, ziyana uğrayanlardan oluruz.' dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
'Ey Rabbimiz! Biz kendimize haksızlık ettik. Sen bizi
bağışlamaz
ve bize rahmet etmezsen muhakkak ki zarar edenlerden oluruz' dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler ki: "Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer bizi
bağışlamaz
san ve esirgemezsen, gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacağız."...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Âdem ve Havva: “- Ey Rabbimiz, kendimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz
ve bize merhamet etmezsen, muhakkak ziyan edenlerden oluruz.” dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Her ikisi, «Rabbimiz! Kendimize yazik ettik; bizi bagislamaz ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz» dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
İkisi birden: «Ey Rabbimiz! Kendimize haksızlık ve yazık ettik. Eğer bizi
bağışlamaz
ve merhamet etmezsen herhalde zarara uğrayanlardan oluruz» dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Her ikisi, 'Rabbimiz! Kendimize yazık ettik; bizi
bağışlamaz
ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz' dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
(Âdem ile eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz
ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Her ikisi: 'Rabbimiz, kendimize zulmettik. Bizi
bağışlamaz
ve bize acımazsan kaybedenlerden oluruz,' dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Onlar: «Rabbimiz, biz kendimize zulmettik; eğer Sen bizi
bağışlamaz
, bize merhamet etmezsen kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz.» dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi
bağışlamaz
ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!»...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Adem ile eşi dedi ki; «Ey Rabbimiz, biz kendimize zulmettik, eğer bizi
bağışlamaz
, bize acımazsan kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz.»...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler ki: "Rabbimiz, biz nefslerimize zulmettik, eğer bizi
bağışlamaz
san ve esirgemezsen, gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacağız."...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler: «Ey Rabbimiz, kendimize yazık etdik. Eğer bizi
bağışlamaz
, bizi esirgemezsen her halde (maddî ve ma'nevî en büyük) zarara uğrayanlardan olacağız». ...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
İkisi dediler ki: Rabbımız; kendimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz
san ve bize merhamet etmezsen; muhakkak ki biz, hüsrana uğrayanlardan oluruz....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
O ikisi: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik; bizi
bağışlamaz
ve bize merhamet etmezsen, hiç şüphesiz, kaybedenlerden olacağız!" dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler ki: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz
san ve bize merhamet etmezsen, muhakkak ki kaybedenlerden oluruz. ”...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
-Rabbimiz, kendimize zulmettik, bizi
bağışlamaz
ve bize merhamet etmezsen elbette hüsrana uğrayanlardan oluruz, dediler....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler: "Rabbimiz, biz kendimize zulmettik, eğer bizi
bağışlamaz
ve bize acımazsan, muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz!"...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Dediler ki: «Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eğer bizi
bağışlamaz
san ve esirgemezsen, gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacağız.»...
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Onlar 'Rabbimiz, biz kendimize yazık ettik,' dediler. 'Eğer Sen bizi
bağışlamaz
ve bize merhamet etmezsen, biz hüsrana düşenlerden oluruz.'...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
İsrailoğulları (yaptıklarına) pişman olup, gerçekten sapmış olduklarını görünce, “Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa, mutlaka ziyana uğrayanlardan oluruz” dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Pişman olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce dediler ki: Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa mutlaka ziyana uğrayanlardan olacağız!...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
İş işten geçip pişmanlıktan kıvranırlarken, başlarına buyruk davranarak, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiklerini gördüklerinde: 'Rabbimiz bize merhamet etmez, bizi koruma kalkanına almaz,
bağışlamaz
sa, hüsrana uğrayanlardan oluruz' dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Yaptıklarına pişman oldukları ve sapıklığa düştüklerini anladıkları zaman: 'Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa zarar edenlerden oluruz' dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki (yaptıklarından dolayı pişmanlık duyup, başları) elleri arasına düşürüldü ve kendilerinin gerçekten şaşırıp saptıklarını görünce: "Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa kesin olarak hüsrana uğrayanlardan olacağız" dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki,buzağıya taptıklarına kuvvetle pişman oldular ve kesin olarak sapmış bulunduklarını gördüler, şöyle dediler: “- Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa muhakkak biz, hüsranda kalanlardan olacağız....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Elleri bogrunde, caresiz kalip, kendilerinin sapitmis olduklarini gorunce: «Eger Rabbimiz bize acimaz ve bizi bagislamazsa, and olsun ki mahvoluruz» dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne vakit ki, yaptıklarına için için pişmanlık duydular ve kendilerini cidden sapıtmış gördüler, «and olsun ki Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa elbette zarara uğrayanlardan oluruz!» diyerek (günahkâr âsî olduklarını dile getirdiler)....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Elleri böğründe, çaresiz kalıp, kendilerinin sapıtmış olduklarını görünce: 'Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa, and olsun ki mahvoluruz' dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Pişman olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce dediler ki: Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa mutlaka ziyana uğrayanlardan olacağız!...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Yaptıklarına pişman olup sapmış olduklarını anlayınca da, 'Rabbimiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa kaybedenlerden oluruz,' dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki ellerine kırağı düşürüldü (şiddetli bir pişmanlığa düştüler), gerçekten sapıtmış olduklarını görünce: «Andolsun ki, Rabbimiz merhamet etmez ve
bağışlamaz
sa muhakkak hüsranda kalanlardan olacağız!» dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki, ellerine kırağı düşürüldü (yaptıklarına pişman oldular), o zaman sapıtmış olduklarını gördüler. «Yemin olsun ki; eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa, muhakkak biz kötü akıbete düşenlerden olacağız.» dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Fakat başları ellerinin arasına düştüğünde (yaptıklarına pişman olduklarında), sapıtmış olduklarını gördüklerinde «Eğer Rabbimiz bize acımaz, bizi
bağışlamaz
ise, kesinlikle hüsrana uğrayanlardan, mahvolanlardan oluruz» dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki (yaptıklarından dolayı pişmanlık duyup, başları) elleri arasına düşürüldü ve kendilerinin gerçekten şaşırıp saptıklarını görünce: "Eğer rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa kesin olarak hüsrana uğrayanlardan olacağız" dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Vaktaki (buzağıya tapmakdan) çok peşîman oldular ve kendilerinin muhakkak sapdıklarını gördüler: «Eğer Rabbimiz bize acımaz, bizi
bağışlamaz
sa her halde en büyük ziyana uğrayanlardan olacağız» dediler. ...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Elleri böğründe, çaresiz kalıp kendilerinin de sapıtmış olduklarını görünce; dediler ki: Rabbımız bize merhamet etmezse ve bizi
bağışlamaz
sa muhakkak ki hüsrana uğrayanlardan olacağız....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
(sonradan) yoldan çıktıklarını fark ederek pişmanlık içinde ellerini dizlerine vurup da, "Doğrusu, Rabbimiz acıyıp da
bağışlamaz
da, biz gerçekten ziyana uğramış kimselerden olacağız!" deseler bile....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Vaktâ ki nedâmete düştüler ve kendilerinin hakikaten doğru yoldan çıkmış olduklarını gördüler. Dediler ki: «Eğer bize Rabbimiz merhamet etmezse ve bizi
bağışlamaz
sa elbette büyük bir ziyana uğramışlardan olacağız.»...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
(Pişmanlıklarından) başları elleri arasına düşürülüp de, kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce dediler ki: “Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa, andolsun ki en büyük ziyana uğrayanlardan olacağız. ”...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ellerindeki düşürüldüğü ve sapmış olduklarını gördükleri zaman: -Eğer Rabbimiz, bize acımazsa ve bizi
bağışlamaz
sa mahvolanlardan oluruz, dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki (pişmanlıklarından ötürü) başları elleri arasına düşürüldü ve kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını gör(üp anla)dılar, dediler ki: "Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa, elbette ziyana uğrayanlardan oluruz!"...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki (yaptıklarından dolayı pişmanlık duyup, başları) elleri arasında düşürüldü ve kendilerinin de gerçekten şaşırıp saptıklarını görünce: «Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa kesin olarak hüsrana uğrayanlardan olacağız» dediler....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Nihayet akılları başlarına gelip de sapıklık etmiş olduklarını anlayınca dediler ki: 'Rabbimiz bize acımaz ve bizi
bağışlamaz
sa, biz hüsrana düşenlerden oluruz.'...
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Sen, onlar için ister bağışlanma dile, istersen dileme. Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle
bağışlamaz
. Bu, gerçekten onların Allah'a ve elçisine (karşı) nankörlük etmeleri dolayısıyladır. Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez....
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Sen, onlar için ister bağışlanma dile, istersen dileme. Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Tanrı onları kesinlikle
bağışlamaz
. Bu, gerçekten onların Tanrı'ya ve elçisine küfretmeleri dolayısıyladır. Tanrı fasıklar kavmine hidayet vermez....
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Sen, ister onlar için bağışlanma dile ya da istersen onlar için bağışlanma dileme. Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle
bağışlamaz
. Bu, gerçekten onların Allah'a ve Resulüne (karşı) nankörlük etmeleri dolayısıyladır. Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez....
Tövbə Suresi, 113. Ayet:
Ne En Nebi'ye ne de iman edenlere, akraba dahi olsalar, ateş ehli oldukları açıkça belli olduktan sonra şirk koşanlar için bağışlanma dilemeleri olur şey değil (zira "Allâh şirki
bağışlamaz
")! ( Açıklaması şudur: Allah kişinin beyninde öyle bir sistem oluşturmuştur ki; o sisteme göre şirk düşüncesi yani bir dışsal varlığa tapınma hâli yaşayan beyin kendi yapısında bulunan ilahî kuvvetleri harekete geçirme yetisinden mahrum kalır. )...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nûh, “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni
bağışlamaz
ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum” dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh dedi ki: Ey Rabbim! Ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni
bağışlamaz
ve esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum!...
Hud Suresi, 47. Ayet:
(Nuh) dedi ki: "Rabbim! Bilgisine sahip olmadığım (içyüzünü bilmediğim) şeyi senden istemekten sana sığınırım! Beni
bağışlamaz
ve bana rahmet etmezsen hüsrana uğrayanlardan olurum. "...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh: 'Rabbim, hakkında bilgim olmayan bir konuda, senden bir şey istemekten sana sığınırım. Sen beni
bağışlamaz
san, sen bana merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan olurum.' dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
O da: 'Ey Rabbim! Hakkında bilgim olmayan bir şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer sen beni
bağışlamaz
ve bana rahmet etmezsen hüsrana uğrayanlardan olurum.' dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni
bağışlamaz
ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum."...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nûh, dedi ki: “- Ey Rabbim, bilmediğim şeyi, senden istemekten sana sığınırım. Eğer beni
bağışlamaz
ve bana merhamet etmezsen, hüsrana düşenlerden olurum.”...
Hud Suresi, 47. Ayet:
"Rabbim! Bilmedigim seyi Senden istemekten Sana siginirim. Beni bagislamaz ve bana merhamet etmezsen kaybedenlerden olurum» dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nûh dedi ki: «Rabbim! Bilmediğim bir şeyi senden istemekten yine sana sığınırım; eğer beni
bağışlamaz
ve merhamet etmezsen elbette zarara uğrayanlardan olurum»...
Hud Suresi, 47. Ayet:
'Rabbim! Bilmediğim şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Beni
bağışlamaz
ve bana merhamet etmezsen kaybedenlerden olurum' dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh dedi ki: Ey Rabbim! Ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni
bağışlamaz
ve esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum!...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Dedi ki: 'Rabbim, bilgim olmayan bir konuda sana yalvardığım için sana sığınırım. Beni
bağışlamaz
ve bana acımazsan kaybedenlerden olurum.'...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh: «Ey Rabbim, senden bilmediğim şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer sen, beni
bağışlamaz
ve bana merhamet etmezsen hüsrana düşenlerden olurum!» dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh: «Ey Rabbim! Ben bilmediğim bir şeyi istemiş olmaktan dolayı sana sığınırım. Sen beni
bağışlamaz
san, bana merhamet etmezsen ben hüsrana uğrayanlardan olurum....
Hud Suresi, 47. Ayet:
Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni
bağışlamaz
ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum."...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Rabbım; bilmediğim şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Beni
bağışlamaz
ve yarlıgamazsan; hüsrana uğrayanlardan olurum, dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
"Ey Rabbim!" dedi (Nuh), "Senden, hakkında bilgi sahibi olmadığım herhangi bir şey istemekten Sana sığınırım! Çünkü, beni
bağışlamaz
, beni acıyıp esirgemezsen, şüphesiz, kaybedenlerden olurum!"...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh dedi ki: “Ey Rabbim! Bilmediğim bir şeyi senden istemekten sana sığınırım. Beni
bağışlamaz
ve bana merhamet etmezsen, ziyana uğrayanlardan olurum. ”...
Hud Suresi, 47. Ayet:
-Rabbim, bilmediğim şeyi senden dilemekten sana sığınırım. Eğer beni
bağışlamaz
ve bana acımazsan hüsrana uğrayanlardan olurum, dedi....
Hud Suresi, 47. Ayet:
(Nûh) dedi ki: "Rabbim, bilmediğim bir şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer beni
bağışlamaz
, bana acımazsan ziyana uğrayanlardan olurum!"...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Dedi ki: «Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni
bağışlamaz
ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum.»...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nuh 'Rabbim,' dedi, 'bilmediğim birşeyi istemekten Sana sığınırım. Eğer Sen beni
bağışlamaz
ve bana merhamet etmezsen, ben hüsrana düşenlerden olurum.'...
Fussilət Suresi, 7. Ayet:
Onlar (o şirk koşanlar) ki Allâh için karşılıksız
bağışlamaz
lar; onlar sonsuz gelecek yaşamlarını da inkâr ederler....
Məhəmməd Suresi, 34. Ayet:
İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla
bağışlamaz
....
Məhəmməd Suresi, 34. Ayet:
İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla
bağışlamaz
....
Səff Suresi, 7. Ayet:
(Yalnızca) Allah'a teslim olması istendiği halde Allah(ın mesajı) hakkında (böyle) yalanlar uydurandan daha zalim kim olabilir? Ama Allah zalim halka rehberliğini
bağışlamaz
....
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar için mağfiret dilesen de, mağfiret dilemesen de haklarında müsavidir; Allah o münafıkları asla
bağışlamaz
ve Allah (böyle) fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez....
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de haklarında aynıdır; Allah, onları asla
bağışlamaz
ve Allah fasıklar güruhunu doğru yola çıkarmaz....
Əraf Suresi, 23. Ayet:
Onlar/her ikisi, “Ey Rabbimiz! Biz kendimize haksızlık ettik ve eğer bizi
bağışlamaz
san ve bize rahmetinle işlem yapmazsan kesinlikle zarara uğrayacaklardan oluruz!” dediler. ...
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Ne zaman ki, gözlerinin önüne geldi ve sapıtmış olduklarını gördüler, “Eğer Rabbimiz bize merhamet etmez ve bizi
bağışlamaz
sa, kesinlikle biz büyük zarara uğrayanlardan olacağız” dediler. ...
Hud Suresi, 47. Ayet:
Nûh, “Ey Rabbim! Ben hakkında bilgim olmayan bir şeyi istemiş olmaktan dolayı sana sığınırım. Ve eğer Sen beni
bağışlamaz
san, bana merhamet etmezsen ben zarara/kayba uğrayıp acı çekenlerden olurum” dedi. ...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şüphesiz Allah, Kendisine ortak kabul edilmesini asla
bağışlamaz
. Bunun altındaki günahları dilediği kimseler için bağışlar. Kim Allah'a ortak tanırsa, şüphesiz pek büyük bir günah işlemiş olur. ...
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Hiç şüphesiz, Allah, Kendisine ortak kabul edenleri
bağışlamaz
. Bunun aşağısında kalanları ise, onlardan dilediğini bağışlar. Kim, Allah'a ortak kabul ederse elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. ...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah Ona şirk qoşulmasını
bağışlamaz
. Bunun xaricindəki şeyləri dilədiyi kimsə üçün bağışlayar. Kim Allaha şirk qoşsa, o təqdirdə böyük bir günah işləyərək böhtan atmışdır....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah özünə şirk qoşulmasını
bağışlamaz
. Bunun xaricindəki şeyləri isə, dilədiyi kimsə üçün bağışlayar. Kim Allaha şirk qoşarsa, o təqdirdə o, dərin bir dəlalətə düşmüşdür....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şübhəsiz ki, Allah Özünə şərik qoşulmasını
bağışlamaz
, bundan başqa (günahları) isə dilədiyi kimsəyə bağışlayar. Allaha şərik qoşan kəs iftira atmaqla böyük bir günah etmiş olur....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Həqiqətən, Allah
bağışlamaz
ki, Onun ilə şərik qərar verələr və bağışlayar bundan başqasını kimin üçün istər. Kim şərik qərar verir Allah ilə, fəqət iftiradır günah əzəmətli....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Həqiqətən, Allah
bağışlamaz
ki, Onun ilə şərik qərar verməyi və bundan başqa günahları kim istəsə bağışlayar. Və kim Allah ilə şərik qərar verərsə, zəlil olub uzaq zəlalətnən!...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şübhəsiz, Allah Ona şərik qoşulmasını (bu günahı)
bağışlamaz
və ondan başqasını (yaxud ondan kiçik günahları) istədiyi şəxs üçün (tövbəsiz) bağışlayar. Allaha şərik qoşan kəs həqiqətən böyük bir günah uydurmuşdur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şübhəsiz, Allah Ona şərik qoşulmasını (bu günahı, tövbəsiz)
bağışlamaz
və ondan başqasını (ondan başqa və ya aşağı günahları) istədiyi şəxs üçün (bəzi şərtlərlə, hətta tövbəsiz belə,) bağışlayar. Allaha şərik qoşan kəs, həqiqətən uzun-uzadı bir azğınlığa düşmüşdür....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şübhəsiz, Allah özünə şərik qoşulmasını əsla
bağışlamaz
. Bunun xaricində qalan (günah)ları isə istədiyi kimsə üçün bağışlayar. Allaha şirk qoşan kimsə, şübhəsiz, böyük bir günah işləyərək iftira etmiş olar....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Şübhəsiz, Allah özünə şərik qoşulmasını
bağışlamaz
. Bundan başqa günahları dilədiyi kimsələr üçün bağışlayar. Allaha şərik qoşan, sözsüz ki, dərin bir azğınlığa düşmüşdür....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
İsrail oğulları (etdiklərinə) peşman olub həqiqətdən sapdıqlarını gördükdə: “Əgər Rəbbimiz bizə rəhm etməz və bizi
bağışlamaz
sa, biz mütləq ziyana uğrayanlardan olarıq”, – dedilər....
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Həqiqətən Allah Özünə şərik qoşulmasını
bağışlamaz
. Lakin O, istədiyi kəsə bundan başqa (günahları) bağışlayar. Allaha şərik qoşan çox böyük günah işlətmiş olur....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Həqiqətən, Allah Ona şərik qoşulmasını
bağışlamaz
. Lakin bundan başqa istədiyi kəsi bağışlar. Allaha şərik qoşan yolunu çox azmış olur....
Tövbə Suresi, 80. Ayet:
Onlar üçün bağışlanma istər dilə, istər diləmə; əgər onların bağışlanmasını yetmiş dəfə də istəsən, Allah onları
bağışlamaz
. Çünki onlar Allaha və Onun peyğəmbərinə inanmayıblar. Allah isə azğın adamlara bir yol göstərməz!...
Münafiqun Suresi, 6. Ayet:
Onlar üçün fərqi yoxdur, bağışlanmalarını istəsən də, istəməsən də, Allah onları heç vaxt
bağışlamaz
. Axı Allah pozğun adamları düz yolla aparmaz!...
Nisa Suresi, 48. Ayet:
Şübhəsiz, Allah, Özünə şərik qoşulmasını əsla
bağışlamaz
. Bunun altındakı [bundan kiçik] günahları istədiyi kəslər üçün bağışlayar. Kim Allaha şərik qəbul etsə, şübhəsiz, çox böyük bir günah işləmiş olar....
Nisa Suresi, 116. Ayet:
Hiç şübhəsiz, Allah, Özünə şərik qəbul edənləri
bağışlamaz
. Bundan aşağıda olanlara göldikdə isə, onlardan istədiyini bağışlayar. Kim Allaha şərik qəbul etsə əlbəttə o uzaq bir azğınlığa düşmüşdür....
Əraf Suresi, 149. Ayet:
Gözlərinin qabağına gəldikdə və haqq yoldan azdıqlarını gördükdə, "Əgər Rəbbimiz bizə mərhəmət etməz və bizi
bağışlamaz
sa, həqiqətən biz böyük bir ziyana uğrayanlardan olacağıq" dedilər....