Axtarış Nəticələri
Bəqərə Suresi, 25. Ayet:
1.
ve beşşir
: ve müjdele
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
3.
ve amilû
: ve yaptılar
4.
Bəqərə Suresi, 119. Ayet: Şüphe yok ki, Biz seni hak ile mübeşşir ve münzir olarak gönderdik. Sen cehennem ashâbından mes'ul olmazsın....
Bəqərə Suresi, 155. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
le
: elbette, mutlaka
3.
nebluvenne-kum
: sizi imtihan ederiz
4.
bi şey'in
: bir şey
Bəqərə Suresi, 213. Ayet:
1.
kâne
: oldu, idi
2.
en nâsu
: insanlar
3.
ummeten
: ümmet, topluluk
4.
vâhıdeten
: bir, tek, bir tek
...
Bəqərə Suresi, 223. Ayet:
1.
nisâu-kum
: sizin kadınlarınız
2.
harsun
: tarla
3.
lekum
: sizin için, sizin
4.
fe
: o zaman, artık, o halde
Ali-İmran Suresi, 21. Ayet:
1.
inne ellezîne
: muhakkak ki onlar
2.
yekfurûne
: inkâr ediyorlar
3.
bi âyâti allâhi
: Allah'ın âyetlerini
4.
ve yaktulûne
Ali-İmran Suresi, 39. Ayet:
1.
fe nâdet-hu el melâiketu
: bunun üzerine, melekler ona nida etti
2.
ve huve
: ve o
3.
kâimun yusallî
: ayakta namaz kılıyor
4.
...
Ali-İmran Suresi, 45. Ayet:
1.
iz kâlet
: demiş(ler)di
2.
melâiketu
: melekler
3.
yâ meryemu
: ey Meryem
4.
inne allâhe
: muhakkak ki Allah
Nisa Suresi, 138. Ayet:
1.
beşşir
: müjdele
2.
el munâfikîne
: münafıklar, iki yüzlüler
3.
bi enne
: ....olduğunu
4.
lehum
: onlar için
Nisa Suresi, 165. Ayet:
1.
rusulen
: resûller, elçiler
2.
mubeşşirîne
: müjdeleyiciler
3.
ve munzirîne
: ve uyarıcılar
4.
li
: için
Ənam Suresi, 48. Ayet:
1.
ve mâ nursilu
: ve göndermeyiz
2.
el murselîne
: elçiler, resûller, gönderilen kişiler
3.
illâ mubeşşirîne
: müjdeleyiciler olmaktan başka
4.
<...
Tövbə Suresi, 3. Ayet:
1.
ve ezanun
: ve ilândır, açıkça bildirmektir, bir bildiridir
2.
min allâhi
: Allah'tan
3.
ve resûli-hi
: ve onun resûlü
4.
il...
Tövbə Suresi, 21. Ayet:
1.
yubeşşiru-hum
: onları müjdeler
2.
rabbu-hum
: onların Rab'leri
3.
bi rahmetin
: bir rahmet ile
4.
min-hu
: ond...
Tövbə Suresi, 34. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
ellezîne âmenû
: âmenû olanlar
3.
inne
: muhakkak ki
4.
kesîran
: çoğu
Tövbə Suresi, 112. Ayet:
1.
et tâibûne
: tövbe edenler
2.
el âbidûne
: Allah'a kul olanlar
3.
el hâmidûne
: hamdedenler
4.
es sâihûne
: oru...
Yunus Suresi, 2. Ayet:
1.
e
: mı
2.
kâne
: oldu
3.
li en nâsi
: insanlar için
4.
aceben
: acayip, garip
Yunus Suresi, 87. Ayet:
1.
ve evhaynâ
: ve biz vahyettik
2.
ilâ mûsâ
: Musa'ya
3.
ve ahî-hi
: ve onun kardeşine
4.
en tebevveâ
: yerleşmek...
Yusif Suresi, 86. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
innemâ
: sadece
3.
eşkû
: şikâyet ederim (arz ederim)
4.
bessî
: derin üzüntüm, kederim
Hicr Suresi, 53. Ayet:
1.
kâlû
: dediler
2.
lâ tevcel
: siz korkmayın
3.
innâ
: muhakkak biz
4.
nubeşşiru-ke
: sana müjdeliyoruz
Hicr Suresi, 54. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
e beşşertumû-nî
: beni mi müjdeliyorsunuz
3.
alâ
: üzerine
4.
en messeniye
: bana dokunması (gel...
İsra Suresi, 9. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
hâzâ el kur'âne
: bu Kur'ân
3.
yehdî
: hidayete erdirir
4.
li elletî
: ki onu
İsra Suresi, 105. Ayet:
1.
ve bi el hakkı
: ve hakkı
2.
enzelnâ-hu
: onu biz indirdik
3.
ve bi el hakkı
: ve hak ile
4.
nezele
: indi ...
Kəhf Suresi, 2. Ayet:
1.
kayyimen
: kayyum olarak, kıyâmete kadar devam ederek
2.
li yunzire
: uyarması için
3.
be'sen
: bir azapla
4.
şedîden
Kəhf Suresi, 56. Ayet:
1.
ve mâ nursilu
: ve göndermeyiz
2.
el murselîne
: resûl olanlar, elçi olanlar
3.
illâ
: dışında, hariç, den başka
4.
mubeşşir...
Məryəm Suresi, 7. Ayet:
1.
yâ zekeriyyâ
: ey Zekeriya
2.
in-nâ
: muhakkak biz
3.
nubeşşiru-ke
: biz seni müjdeliyoruz
4.
bi gulâmin
: bir ...
Məryəm Suresi, 97. Ayet:
1.
fe
: öyleyse, o zaman
2.
innemâ
: ancak, sadece,
3.
yessernâ-hu
: onu kolaylaştırdık
4.
bi lisâni-ke
: senin li...
Həcc Suresi, 34. Ayet:
1.
ve li kulli
: ve bütün, hepsi için
2.
ummetin
: ümmet, toplum
3.
cealnâ
: biz kıldık
4.
menseken
: mensek, usul...
Həcc Suresi, 37. Ayet:
1.
len yenâle allâhe
: asla Allah'a ulaşmaz
2.
luhûmu-hâ (lahm)
: onların etleri (et)
3.
ve lâ dimâu-hâ (dem)
: ve kanları olmaz (kan)
4.
Furqan Suresi, 56. Ayet:
1.
ve mâ erselnâ-ke
: ve biz seni göndermedik
2.
illâ
: den başka, sadece
3.
mubeşşiren
: müjdeleyici olarak
4.
ve nezîren<...
Loğman Suresi, 7. Ayet:
1.
ve izâ tutlâ
: ve okunduğu zaman
2.
aleyhi
: onlara
3.
âyâtu-nâ
: âyetlerimiz
4.
vellâ
: döndü (dönüp gitti)
Yasin Suresi, 11. Ayet:
1.
innemâ
: fakat, ancak, sadece
2.
tunziru
: uyarırsın
3.
men
: kim, kimse, kişi
4.
ittebea
: tâbî oldu ...
Zümər Suresi, 17. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar
2.
ictenebû
: içtinap ettiler, sakındılar, kaçındılar
3.
et tâgûte
: tagut, insan ve cin şeytanlar
4.
Şura Suresi, 23. Ayet:
1.
zâlike
: işte bu
2.
ellezî
: onlar
3.
yubeşşiru
: müjdeliyor
4.
allâhu
: Allah
Casiyə Suresi, 8. Ayet:
1.
yesmeu
: işitir
2.
âyâti allâhi
: Allah'ın âyetleri
3.
tutlâ
: okunur
4.
aleyhi
: ona
...
Fəth Suresi, 8. Ayet:
1.
innâ
: muhakkak ki biz
2.
erselnâ-ke
: seni gönderdik
3.
şâhiden
: şahit olarak
4.
ve
: ve
Səff Suresi, 6. Ayet:
1.
ve iz
: ve olmuştu
2.
kâle
: dedi
3.
îsâ ibnu meryeme
: Meryemoğlu İsa
4.
yâ
: ey
Əhzab Suresi, 45. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nebiyyu
: peygamber
3.
innâ
: muhakkak ki biz
4.
erselnâ-ke
: seni gönderdik
Əhzab Suresi, 47. Ayet:
1.
ve beşşir
: ve müjdele
2.
el mu'minîne
: mü'minler
3.
bi enne
: olduğunu
4.
lehum
: onlar için