Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nəml Suresi, 39. Ayet:
Cinlərdən çox güclü
biri:
“Sən yerindən qalxmadan mən onu sənə gətirərəm. Həqiqətən, mənin buna gücüm çatar və mən etibarlıyam!” - dedi....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikdə iki gənc də zindana girdi. Onlardan
biri:
“Mən (yuxuda) şərab sıxdığımı gördüm”, - dedi. Digəri isə: “Mən başımın üstündə bir çörək apardığımı gördüm. Quşlar da o çörəkdən yeyirdilər. Bunun yozumunu bizə xəbər ver! Həqiqətən, biz sənin xeyirxahlardan olduğunu görürük”, - dedi....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Beləcə, öz aralarında bir-birindən (nə qədər vaxt yatıb qaldıqlarını) soruşsunlar deyə onları oyatdıq. Onlardan
biri:
“Nə qədər (yatıb) qaldınız?” - dedi. Digərləri: “Bir gün, yaxud günün bir hissəsi qədər qaldıq!” - dedilər. (Onlardan bəziləri də) dedilər ki: “Rəbbiniz, qaldığınız müddəti daha yaxşı bilir. Aranızdan birini bu gümüş pulla şəhərə göndərin ki, hansı yeməyin daha təmiz olduğuna baxsın və o ərzaqdan sizə gətirsin. O, gizlicə hərəkət etsin və qətiyyən sizi heç kimə sezdirməsin!...
Zuxruf Suresi, 57. Ayet:
Məryəm oğlu İsa misal çəkildiyi zaman sənin qövmün buna sevinərək gülmüşdü. (Təfsirlərdə qeyd edilən bir rəvayətə görə, Həzrət İsa və anası Həzrət Məryəmlə bağlı məsələnin müzakirə edildiyi bir məclisdə müşriklərdən
biri:
“Əgər sitayiş edilən İsa, Məryəm, Üzeyir və mələklər cəhənnəmdədirsə, biz onlarla birlikdə olmağa razıyıq”, - demişdi. Oradakı müşriklər də onun bu sözlərinə gülmüş və beləcə, Həzrət Peyğəmbərə istehza etmişdilər. Yuxarıdakı ayə onların bu təkəbbürlü hallarına işarə edir.)...
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
Qızlardan
biri:
“Atacan! Onu muzdla (çoban) tut! Həqiqətən, o, muzdla tutduqlarının ən yaxşısı, ən güclüsü və ən etibarlısıdır”, - dedi....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikte iki genç daha zindana atıldı. Onlardan
biri:
"Ben, rüyamda kendimi sarhoş edici şey yaparken gördüm." dedi. Diğeri: "Ben de başımın üstünde ekmek taşıyordum, kuşların da onu yediklerini gördüm. Bize bunu yorumla. Doğrusu senin iyilik eden kimselerden olduğunu görüyoruz." dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
İki kızından
biri:
"Ey babacığım! Onu ücretle tut. Gerçekten o, ücretle tutacaklarının en iyisi, güçlüsü ve güvenilirdir." dedi....
Əraf Suresi, 44. Ayet:
Cennet ehli cehennemliklere: 'Rabbimizin bize va’dettiği mükâfatların gerçekleştiğini gördük. Siz de Rabbinizin sizi tehdit ettiği cezaların gerçekleştiğini gördünüz mü?' diye seslenirler. Cehennemlikler: 'Evet' derler. Aralarında gür sesli
biri:
'Allah’ın lâneti baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen güç ve iktidar sahibi zâlimlerin üzerine olsun' diye bağırarak lânet okur....
Tövbə Suresi, 49. Ayet:
Ve onlardan
biri:
“Bana izin ver ve beni fitneye düşürme.” der. Onlar fitneye düşmüş değiller mi? Ve muhakkak ki; cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır)....
Yusif Suresi, 9. Ayet:
(İçlerinden
biri:
) "Yusuf'u öldürün" dedi, "yahut o'nu (uzak) bir yere götürüp bırakın ki böylece babanız sevgi ve alakasıyla yalnızca size kalsın ve siz de bundan sonra (artık tevbe edip) iyi insanlar ol(arak yaşamak için serbest ol)asınız!"...
Yusif Suresi, 10. Ayet:
Onlardan
biri:
Yusufu öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
İçlerinden sözü dinlenen
biri:
'Yûsuf’u öldürmeyin, eğer mutlaka ona bir şey yapacaksanız, onu suyu çekilmek üzere olan bir kuyuya atın da, geçen kervanlardan biri onu alıp götürsün' dedi....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
Iclerinden
biri:
Yusuf'u oldurmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine birakin. Boyle yaparsaniz yolculardan onu bulup alan olur» dedi....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
İçlerinden
biri:
'Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Böyle yaparsanız yolculardan onu bulup alan olur' dedi....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
Onlardan
biri:
Yusuf'u öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
İçlerinden
biri:
«Yusuf'u öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki, onu geçen bir kervan bulup alsın; eğer yapacaksanız böyle yapın!» dedi....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
İçlerinden
biri:
-Yusuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Yolculardan biri alıp götürsün. Yapacaksanız böyle yapın, dedi....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
İçlerinden
biri:
"Yusuf’u öldürmeyin de bir kuyu dibine bırakın. Yolcu kafilelerinden biri onu yitik olarak alıp götürsün. Eğer yapacaksanız böyle yapın!" dedi....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusuf:) "Benim gönlümü çelmek isteyen asıl o!" diye (kendini savundu). O an kadının yakınlarından duruma tanık olan
biri:
"Eğer gömleği önden yırtılmışsa," diyerek görüşünü bildirdi, "kadın doğru, beriki yalan söylüyor demektir;...
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Zindana onunla birlikte iki de genç girdi. Onlardan
biri:
'Ben rüyada kendimi şarap sıkıyor gördüm' dedi. Diğeri de: 'Ben de rüyamda kendimi başımın üstünde ekmek taşıyor ve kuşlar da ondan yiyor gördüm' dedi. 'Bunun yorumunu bize haber ver. Biz seni iyilik edenlerden görüyoruz.'...
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti.
Biri:
"Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm." dedi. Öbürü: "Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi" dedi. "Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz."...
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Yûsuf’la beraber, zindana iki de delikanlı girdi. Delikanlılardan
biri:
“- Ben rüyamda kendimi şarap olacak üzüm sıkıyor gördüm”, dedi. Öteki de: “-Ben, rüyada kendimi görüyorum ki, başımın üstünde bir ekmek götürüyorum ve kuşlar ondan yiyor” dedi. Artık bize rüyanın tâbirini bildir. Çünkü biz, seni iyilik edenlerden görüyoruz....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikte hapishaneye iki genç adam da girdi. Onlardan
biri:
'(Rüyamda) kendimi şarap yaparken gördüm,' dedi. Diğeri: 'Ben de başımın üzerinde ekmek taşırken kendimi gördüm, onu kuşlar yiyordu. Bunların yorumunu bize bildir. Seni iyilerden görüyoruz.'...
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti.
Biri:
"Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm" dedi. Öbürü: "Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi" dedi. "Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni iyilik yapanlardan görmekteyiz."...
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla beraber zindana iki de delikanlı girdi. Bunlardan
biri:
«Ben rü'yamda kendimi şarab (üzüm) sıkıyor gördüm» dedi. Öbürü de: «Ben de rü'yâmda kendimi başımda ekmek götürüyor, kuşlarda ondan (kekmeleyib) yiyor gördüm», dedi, «Bize bunun ta'bîrini haber ver. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz». ...
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla berâber zindana iki de genç girmişti. Onlardan
biri:
'Doğrusu ben(rüyâmda) kendimi görüyorum ki üzüm sıkıyorum!' dedi. Diğeri de: 'Doğrusu ben de(rüyâmda) kendimi görüyorum ki başımın üstünde bir ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor' dedi. (Bunlar:) 'Bize bunun ta'bîrini haber ver! Çünki biz seni iyilik edenlerden görüyoruz' (dediler)....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikte zindana iki genç daha atıldı.
Biri:
“Ben şaraplık üzüm sıktığımı gördüm. ” dedi. Diğeri: “Başımın üstünde kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. ” dedi. “Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz senin muhsinlerden olduğunu görüyoruz. ” (dediler)....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Hapse onunla beraber iki genç daha girdi. Onlardan
biri:
-Rüyamda, şarablık üzüm sıktığımı gördüm, dedi; diğeri: -Başımın üstünde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. dedi, Senin iyi birisi olduğunu görüyoruz. Bize bunu yorumla....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Hapishaneye onunla beraber iki genç de girmişti. Onlardan
biri:
"Ben rüyamda, kendimi şarap yapmak için üzüm sıkarken gördüm."Öbürü de: "Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve bu ekmeği kuşların gagaladığını gördüm. Ne olur, bu rüyamızın tabirini bildir, doğrusu biz seni iyi insanlardan biri olarak görüyoruz." dediler....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Onlardan
biri:
«Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm.» dedi. Öbürü de: «Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi» dedi. «Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz.»...
Yusif Suresi, 70. Ayet:
Onların yüklerini hazırlatırken, su kabını, öz kardeşinin yükünün içine koydurdu. Kervan hareket edince de Yusuf’un görevlilerinden
biri:
"Ey kafile! Durun, siz hırsızlık yapmışsınız!" diye nida etti....
Yusif Suresi, 72. Ayet:
Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden
biri:
) Ben buna kefilim, dedi....
Yusif Suresi, 72. Ayet:
Onlar: 'Kaybettiğimiz kralın altın su tasını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü bahşiş var.' dediler, içlerinden
biri:
'Buna ben de kefilim' dedi....
Yusif Suresi, 72. Ayet:
Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden
biri:
) Ben buna kefilim, dedi....
Yusif Suresi, 72. Ayet:
Görevlilerden
biri:
"Hükümdarın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Buna ben kefilim." dedi....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden
biri:
“Ne kadar kaldınız”? dedi. (Bir kısmı) “Bir gün, ya da bir günden az”, dediler. (Diğerleri de) şöyle dediler: “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; (şehir halkından) hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise ondan size bir rızık getirsin. Ayrıca, çok nazik davransın (da dikkat çekmesin) ve sizi hiçbir kimseye sakın sezdirmesin.”...
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Böylece biz, aralarında birbirlerine sormaları için onları uyandırdık: İçlerinden
biri:
"Ne kadar kaldınız?" dedi. (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık" dediler; (kimi de) şöyle dediler: "Rabbiniz, kaldığınız müddeti daha iyi bilir. Şimdi siz, içinizden birini şu gümüş paranızla şehre gönderin de, baksın, (şehrin) hangi yiyeceği daha temiz ise size ondan erzak getirsin; ayrıca, nâzik davransın (gizli hareket etsin) ve sakın sizi kimseye sezdirmesin."...
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
İşte böylece, onları bâ's ettik (BAİS isminin işaret ettiği bir özellik onlarda açığa çıktı) aralarında yaşadıklarını sorgulasınlar, diye. . . Onlardan
biri:
"Ne kadar kaldınız?" dedi. . . (Bazıları): "Bir gün veya bir günün bir parçası kaldık" dediler. . . (Diğerleri de) şöyle dediler: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. . . Şimdi içinizden birini şu gümüşle (parayla) şehre gönderin de şehrin en temiz yiyeceği hangisiyse bir bakıp, ondan size biraz yaşam gıdası getirsin; çok dikkatli...
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Onları nasıl uyutan biz isek, yine biz onları dirilterek uyandırdık. Aralarında hallerini birbirlerine sorsunlar istedik. İçlerinden
biri:
'Mağarada ne kadar uyuyup kaldınız?' dedi. 'Bir gün veya bir günün bir kısmı kadar kaldık' dediler. Biri de: 'Rabbimiz kaldığımız süreyi daha iyi bilir. Şimdi siz, içinizden birini şu gümüş paranızla şehire gönderin de, hangi yiyeceklerin daha temiz, ucuz ve haram karışmamış olduğuna baksın, temizinden size erzak getirsin. Ayrıca dikkatli davransın, sizin bur...
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Birbirlerine sorsunlar diye onlari uyandirdik. Iclerinden
biri:
«Ne kadar kaldiniz?» dedi. «Bir gun veya daha az bir muddet kaldik» dediler. «Ne kadar kaldiginizi Rabbiniz daha iyi bilir. Paranizla birinizi sehre gonderin, sakin sizi kimseye duyurmasin» dediler....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden
biri:
'Ne kadar kaldınız?' dedi. 'Bir gün veya daha az bir müddet kaldık' dediler. 'Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Paranızla birinizi şehre gönderin, sakın sizi kimseye duyurmasın' dediler....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Böylece biz, aralarında birbirlerine sormaları için onları uyandırdık: İçlerinden
biri:
«Ne kadar kaldınız?» dedi. (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler; (kimi de) şöyle dediler: «Rabbiniz, kaldığınız müddeti daha iyi bilir. Şimdi siz, içinizden birini şu gümüş paranızla şehre gönderin de, baksın, (şehrin) hangi yiyeceği daha temiz ise size ondan erzak getirsin; ayrıca, nâzik davransın (gizli hareket etsin) ve sakın sizi kimseye sezdirmesin.»...
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Yine böylece onları uyandırdık ki, birbirlerine sorsunlar. İçlerinden
biri:
«Ne kadar durdunuz!» dedi. «Bir gün yahut daha az.» dediler. Bir kısmı da: «Ne kadar durduğunuzu Rabbiniz daha iyi bilir; şimdi siz şu gümüş paranızla birinizi şehre gönderin de, baksın kimin yemeği daha temizse ondan size yiyecek alıp getirsin; hem de çok kurnaz davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Derken (günü gelince) onları uykudan kaldırdık; ve (olup biteni) birbirlerine sormaya başladılar. İçlerinden
biri:
"(Burada) bu şekilde ne kadar kaldınız?" diye sordu. Ötekiler: "Ya bir gün ya da günün bir kısmı kadar" dediler. (İçlerinden daha derin bir sezgiyle donanmış olanlar:) "Ne kadar kaldığımızı en iyi Rabbimiz bilir" dediler ve (şöyle eklediler:) "Şimdi içinizden birini şu gümüş paralarla şehre gönderin de, baksın yiyeceklerden en temizi hangisi ise size ondan azık olarak alıp getirsin....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
İşte böyle! Kendi aralarında birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırıp kaldırdık. İçlerinden
biri:
“Ne kadar kaldınız?” diye sordu. “Bir gün, yahut günün bir parçası kadar!” dediler. “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size yiyecek getirsin. Fakat çok dikkatli davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin. ” dediler....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Yine böyle onları dirilttik ki, kendi aralarında (birbirlerine) sorsunlar: İçlerinden
biri:
"Ne kadar kaldınız?" dedi. "Bir gün, ya da günün bir parçası (kadar kaldık)." dediler. (Fakat işin içyüzünü iyice bilmediklerinden herşeyi en iyi bilenin Allâh olduğunu ifade ettiler): "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir, dediler, birinizi şu gümüş (para) ile şehre gönderin, baksın, hangi yiyecek daha temiz (ve nefis) ise ondan size bir azık getirsin; fakat çok dikkatli davransın, sakın sizi bir...
Ənbiya Suresi, 29. Ayet:
Ve eğer onlardan
biri:
"O'nun gibi ben de bir tanrıyım" diyecek olsaydı mutlaka onu cehennemle cezalandırırdık: (çünkü) zalimleri biz böyle cezalandırırız....
Şüəra Suresi, 40. Ayet:
Firavun’un adamlarından
biri:
'Eğer üstün gelirlerse, herhalde sihirbazlara uyarız' dedi....
Nəml Suresi, 18. Ayet:
(Nitekim,) karınca(larla dolu bir) vadiye geldiklerinde, karıncalardan
biri:
"Ey karıncalar!" diye bağırdı, "Hemen yuvalarınıza girin ki Süleyman ve ordusu, farkında olmadan sizi ezip geçmesin!"...
Nəml Suresi, 39. Ayet:
(Süleyman'a bağlı) görünmeyen varlıklar içinden gözüpek
biri:
"Daha oturduğun yerden kalkmadan onu sana getirebilirim, çünkü ben bu konuda gerçekten güvenilir bir güce sahibim!" dedi....
Nəml Suresi, 40. Ayet:
Kitabin bilgisine sahip olan
biri:
«Gozunu acip kapamadan ben onu sana getiririm» dedi. Suleyman, tahti yanina yerlesivermis gorunce: «Bu, sukur mu edecegim yoksa nankorluk mu edecegim diye beni sinayan Rabbimin lutfundandir. sukreden ancak kendisi icin sukretmis olur; fakat nankrluk eden bilsin ki Rabbim mustagnidir, kerem sahibidir» dedi....
Nəml Suresi, 40. Ayet:
Kitabın bilgisine sahip olan
biri:
'Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm' dedi. Süleyman, tahtı yanına yerleşivermiş görünce: 'Bu, şükür mü edeceğim yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınayan Rabbimin lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; fakat nankörlük eden bilsin ki Rabbim müstağnidir, kerem sahibidir' dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
İki kızdan
biri:
"Ey babacığım! Onu ücretle tut. Muhakkak ki o, ücretle tuttuklarından daha hayırlı, sağlam ve emindir." dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
(Şuayb'ın) iki kızından
biri:
Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
(Kızlardan)
biri:
'Babacığım! Onu ücretle tut. Çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı bu güçlü, güvenilir adamdır' dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
Iki kadindan
biri:
«Babacigim! Onu ucretli olarak tut; ucretle tuttuklarinin en iyisi bu guclu ve guvenilir adamdir» dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
İki kadından
biri:
'Babacığım! Onu ücretli olarak tut; ücretle tuttuklarının en iyisi bu güçlü ve güvenilir adamdır' dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
(Şuayb'ın) iki kızından
biri:
Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
O iki kadından
biri:
«Babacığım, onu ücretle tut. Çünkü tuttuğun ücretlilerin en hayırlısı o güçlü güvenilir adamı!» dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
(Şuayb'ın) iki kızından
biri:
«Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdır» dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
O ikiden
biri:
«Babacığım, dedi, onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle kullandıklarının en hayırlısı şübhesiz ki o kuvvetli, emîn (adamdır)». ...
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
O iki (genç kız)dan
biri:
'Ey babacığım, onu ücretle (çoban) tut; çünki ücretle tuttuğun kimselerin en hayırlısı, o kuvvetli, emîn olandır' dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
O iki (kız)dan
biri:
"Babacığım," dedi, "o'nu ücretli olarak yanında tut; çünkü ücretli olarak yanında tutabileceğin en güçlü ve güvenilir kişi bu olacak!"...
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
O iki kızdan
biri:
“Babacığım! Onu ücretle tut. Çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı budur, güçlü ve güvenilir bir adamdır. ” dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
Kızlarından
biri:
-Babacığım, onu ücretle çalıştır. Ücretle tutacağın kimselerin en iyisi, güçlü ve güvenilir olan kimsedir, dedi....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
Kızlardan
biri:
"Babacığım, dedi, bunu işçi olarak tut, zira senin çalıştıracağın en iyi adam, böyle kuvvetli ve güvenli biri olmalıdır."...
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
O (kız)lardan
biri:
"Babacağım, dedi, bunu (çoban) tut işte, çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı, güçlü, güvenilirdir."...
Rum Suresi, 20. Ayet:
O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerinden
biri:
Sizi topraktan yaratmış olmasıdır. Sonra dünyaya yayılmış beşeriyet haline geldiniz....
Saffat Suresi, 51. Ayet:
İçlerinden
biri:
"Benim, bir arkadaşım vardı" der....
Saffat Suresi, 51. Ayet:
İçlerinden
biri:
'Benim bir arkadaşım vardı' der....
Saffat Suresi, 51. Ayet:
İçlerinden
biri:
«Benim, bir arkadaşım vardı» der....
Saffat Suresi, 51. Ayet:
Onlardan
biri:
«Benim de bir arkadaşım vardı.»...
Saffat Suresi, 51. Ayet:
Onlardan
biri:
-Benim bir yakın arkadaşım vardı, der....
Sad Suresi, 23. Ayet:
Onlardan
biri:
'Bu benim kardeşim. O doksan dokuz yaban ineğine sahipleniyor. Bense bir tek yaban ineğine sahiplendim. Böyleyken onu da benimkilerine kat, ona sahiplenmekten vazgeç dedi. Bu karşılıklı konuşma sırasında bana baskın çıktı.' dedi....
Sad Suresi, 23. Ayet:
Biri:
«İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var. Böyle iken: Onu da bana ver, dedi ve tartışmada beni yendi» diye anlattı....
Tövbə Suresi, 49. Ayet:
Onlardan
biri:
‘Mənə icazə ver və məni fitnəyə salma.’ deyər. Onlar fitnəyə düşmüş deyillərmi? Şübhəsiz ki, cəhənnəm kafirləri mütləq əhatə edəndir....
Tövbə Suresi, 124. Ayet:
Bir surə nazil olunduğu zaman onlardan
biri:
‘Bu hansınızın imanını artırdı?’ deyər. Ancaq amənu olan kəslərin imanını artırar və onlar bir-birlərini müjdələyərlər (sevinərlər)....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
İki qızdan
biri:
‘Atacan! Onu ücrətlə tut. Şübhəsiz ki, o, ücrətlə tutduqlarından daha xeyirli, güclü və etibarlıdır.’ dedi....
Saffat Suresi, 51. Ayet:
Danışanlardan
biri:
‘Həqiqətən mənim bir yaxınım vardı.’ dedi....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Beləcə onları oyatdıq ki, (nə baş verdiyini) bir-birindən soruşub öyrənsinlər. Onlardan
biri:
“(Burada) nə qədər qaldınız?”– dedi. (Bəziləri:) “Bir gün yaxud günün bir hissəsi qədər qaldıq”– dedilər. (Digərləri də )dedilər: “Qaldığınız müddəti Rəbbiniz daha yaxşı bilir. Birinizi bu gümüş pulunuzla şəhərə göndərin. Qoy baxsın ən təmiz yemək hansıdırsa, ondan sizə azuqə gətirsin. Amma ehtiyatlı olsun və sizin barənizdə heç kəsi duyuq salmasın!...
Yusif Suresi, 10. Ayet:
Dedi onlardan
biri:
«Yusifi qətlə yetirməyin. Onu karvan yolu üzərində olan quyuya atın, əgər əməl edəcəksiniz»....
Yusif Suresi, 10. Ayet:
Aralarından
biri:
“Yusufu öldürməyin, onu bir quyunun dibinə atın ki, keçən karvanlardan biri onu tapıb götürsün. Əgər edəcəksinizsə, belə edin”, – dedi....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Onunla birlikdə zindana iki cavan oğlan da girdi. Onlardan
biri:
“Mən yuxuda şərab üçün üzüm sıxdığımı gördüm”, – dedi. Digəri: “Mən də yuxuda gördüm ki, başımın üstündə quşların yediyi bir çörək aparıram. Bizə bunun yozumunu xəbər ver. Şübhəsiz, bizə görə sən əməli-salehlərdənsən”, – dedi....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Beləliklə, biz onları oyatdıq ki, bir-birilərindən soruşsunlar. Onlardan
biri:
“Nə qədər qaldınız?” – dedi. (Bir qismi:) “Bir gün ya da bir gündən daha az”, – dedilər. (Digərləri isə) belə dedilər: “Nə qədər qaldığınızı Rəbbiniz daha yaxşı bilir. İndi sizdən birini bu gümüş pulla şəhərə göndərin, görsün (şəhər əhlindən) hansının yeməyi daha təmiz və ləzzətlidirsə, ondan sizə bir azuqə gətirsin. Üstəlik çox ehtiyatlı davransın (diqqət çəkməsin) və sizi heç kimə hiss etdirməsin”....
Nəml Suresi, 40. Ayet:
Kitabdan biliyi olan
biri:
“Gözünü yumub açıncaya qədər (bir göz qırpımında) mən onu sənə gətirərəm”, – dedi. Süleyman taxtı yanında (hazır) görüncə dedi: “Bu, Rəbbimin mənə bir lütfüdür. (Bu lütf Onun) Məni sınağa çəkməsi üçündür ki, (görsün) şükür edəcəyəm, yoxsa nankorluq edəcəyəm. Kim şükür edərsə, ancaq özü üçün şükür edər. Kim də nankorluq edərsə, (bilsin ki,) Rəbbim hər baxımdan sonsuz zəngindir, səxavətlidir”....
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
Qızlardan
biri:
“Atacan, onu muzdla tut. Bu güclü və etibarlı adam sənin muzdla tutduqlarının ən xeyirlisi olar”, – dedi....
Yusif Suresi, 36. Ayet:
Və zindana onunla birgə iki cavan da girdi. Onlardan
biri:
"Həqiqətən, mən gördüm ki, şərab sıxıram." dedi. O biri də: "Həqiqətən, mən gördüm ki, başımın üstündə çörək aparıram, quşlar da ondan yeyir. Bizə bunun yozumunu xəbər ver. Şübhəsiz ki, biz səni yaxşılıq/gözəllik edənlərdən [biri kimi] görürük." dedi....
Kəhf Suresi, 19. Ayet:
Və beləcə, öz aralarında haqq-hesab görsünlər deyə, kitabə əhlini göndərdik. Onlardan
biri:
"Nə qədər qaldınız?" dedi. Digərləri: "Bir gün və ya günün bir hissəsi qədər qaldıq" dedilər. Kitabə əhlindən digərləri: "Nə qədər qaldığınızı Rəbbiniz daha yaxşı bilər. İndi içərinizdən birini bu gümüş pulunuzla şəhərə göndərin, baxsın görsün, hansı yemək daha təmiz isə, ondan sizə yemək gətirsin. Və çox nəzakətli davransın və sizin barənizdə heç kimə xəbər verməsin. ...
Qəsəs Suresi, 26. Ayet:
Onun iki qızından
biri:
"Atacan! Onu muzdla tut. Şübhəsiz, muzdla tutulan kəslərin ən yaxşısı, güclü və etibarlı olanıdır" dedi....